WWE SUMMERSLAM – 3 AĞUSTOS
2024 CUMARTESİ
Cleveland, Ohio – Cleveland Browns Stadium
Wrestlemania’dan sonra artık ikinci büyük PPV haline gelen ve muadilleri
Survivor Series ve Royal Rumble’ı geçtiği düşünülen SummerSlam, yine bu sıcak
yaz günlerinde evlerimize tam 37.kez konuk oluyor. 2026’da artık Wrestlemania
gibi iki gecelik karşımıza çıkacak olan SummerSlam’in önemi artmaya devam
ederken bu yıl da Amerika dışı PPV’lerden sonra Wrestlemania’ya takriben ilk
Amerika içi PPV’si olma özelliğini taşıyor. Ek olarak şov, SummerSlam 1996’dan
sonra Cleveland’a da geri dönüyor.
SummerSlam olması sebebiyle Match Card diğer PPV’lerine nazaran en
azından maç sayısı olarak daha dolgun gözüküyor. United States şampiyonu Logan
Paul, nihayet bir kemer korumasına çıkacakken, her iki Kadınlar kemeri de bu
maçta ortada olacak. Queen Nia Jax, Smackdown tarafında Bayley’den kemeri
almaya çalışacakken return gerçekleştiren Rhea Ripley, uzun bir süredir feud
içerisinde olduğu Liv Morgan’a karşı hem kemerin hem de Dominik’in esas
sahibini gösterebilmek adına ringe çıkacak. Intercontinental tarafında Bron
Breakker Money in the Bank’in rövanşında bir kez daha Sami Zayn’den kemeri
alabilmek için şansını deeyecek. Ana kemerlerdeyse King Gunther, World
Heavyweight kemeri için Priest ile mücadele edecekken Cody Rhodes ise kemerini
Solo Sikoa’ya karşı korumaya çalışacak. Kemerlerden de oldukça uzun bir süredir
beklediğimiz iki azılı düşman Drew McIntyre ve CM Punk’ın maçına da yine burada
tanıklık edeceğiz. WWE dönüşü sonrasında ilk kez Royal Rumble maçına katılarak
ringlerde boy gösteren Punk, oradaki sakatlığı sonrası 6 ay sonra ilk kez bir
maça çıkacak. Maçın hakemi ise bu ikiliden hangisinden daha fazla nefret
ettiğine kanaat getirmekte zorlanan Seth Rollins olacak.
Singles Match for the WWE
Women’s Championship
Bayley(c) vs Nia Jax
Wrestlemania’da kendi kurduğu
Damage CTRL ve mentörlük yaptığı Iyo Sky’ı geçerek yeni şampiyon olan Bayley, o
günden beri kemerini korumaya devam ediyor. Kemeri aldıktan hemen sonra
Backlash döneminde Tiffany Stratton ve Naomi’ye karşı kemerini korurken
Naomi’yi pinlemişti. Daha sonrasında da Clash at the Castle’da Piper Niven’a
karşı kemerini koruyan Bayley, SummerSlam’e hazırlanmaya başlamıştı. Çünkü
Clash at the Castle’dan bir önceki PPV olan King and Queen of the Ring’de
finalde Lyra Valkyria’yı yenerek Queen olan Nia, Triple H’in duyurusunu yapmış
olduğu gibi Queen olmasıyla birlikte içerisinde yer aldığı brand’in kemeri için
SummerSlam’de maç yapma hakkı elde etmişti. Maç bu şekilde resmileşirken iki
ismin feudunda bu zaman içerisinde de birkaç kez dile getirilen geçmiş
unsurları, Tiffany Stratton’ı, Money in the Bank’i ve Michin’i de atlamamak
gerekiyor.
Öncelikle biraz eskiye gitmek
gerekirse 2017 SummerSlam döneminde Bayley, WWE ana kadrosunda yaklaşık 1
senedir bulunan, NXT’den gelme genç ve yetenekli bir isimdi. O dönem Raw
Women’s kemerinin şampiyonu Alexa Bliss ile feuda giren Bayley, o süre zarfında
Alexa’yı önce bir tag maçında sonra da non title bir maçta yenince SummerSlam
için #1 contender olma konusunda favori isim konumuna gelmişti. Sasha Banks’i
yenerek #1 contender olmaya hak kazanan Bayley, SummerSlam yolunda 31 Temmuz
Raw’da Nia Jax ile maç yapmış ve o maçı count out ile kazanmayı bilmişti. Ancak
o maçta omuzundan sakatlanan Bayley, bir sonraki haftaki Raw SummerSlam’deki
maça çıkamayacağını duyurmuştu. Böylelikle Bayley, Nia yüzünden SummerSlam’den
olmuştu. Onun yerine maça dahil olan
Sasha Banks ile Alexa’yı yenerek yeni şampiyon olmuştu. Tüm bu olanlar bu feud
içerisinde de birkaç kez gündeme gelmişti.
2024 yılına geldiğimizdeyse
Wrestlemania’dan kemerle ayrılan Bayley, Backlash yolunda Tiffany Stratton ve
Naomi ile feuda girmişti. O dönem Draft’la Smackdown’a geçen Nia Jax ise
Smackdown’daki ilk gecesi olan 26 Nisan Smackdown’da Naomi ve Tiffany Stratton
arasında gerçekleşen #1 Contender’s maçını yorumlayan Bayley’e saldırmış ve
mesajını göndermişti. Bayley, Backlash’ten kemerle çıkarken King and Queen of
the Ring yolunda Nia; Naomi, Jade Cargill ve Bianca Belair’i yenerek finale
yükselmeyi başarmıştı. Suudi Arabistan’daki finalde de Lyra Valkyria’yı yenerek
tarihin ikinci Queen’i olmayı başarmıştı. Maçtan sonra kendisiyle röportaja
gelen Kayla'nın sözünü kesti, çoğunuz benden mutsuzsunuz ama ben çok mutluyum
dedi. Bana kızgın olmaya devam edeceksiniz çünkü yakında yeni şampiyonunuz
olacağım dedi.
Clash at the Castle yolunda
Bayley, Piper Niven ile feuda girerken Nia da SummerSlam için rakibini
beklemeye başladı. 7 Haziran Smackdown’da arka alanda Tiffany Stratton'ı
gördük. Tiffany, Nia'ya rastlarken ona kendisi dışında zaten Queen of the Ring
için Nia'yı favori gördüğünü söyledi. Şimdi Queen olduğun için de çok fazla
kişi seninle uğraşacak ancak ben her zaman arkandayım dedi. Queen of the Ring
ve Princess of the Ring... kimse bizi durduramaz dedi. Bunu düşün dedi ve
gitti. Ardından Nia'nın karşısına Michin çıktı. Nia yine mi sen dedi. Neden AJ
Styles ile ilgilenmiyorsun derken Michin onun üzerine bardakta duran süsleri
fırlattı. Nia da ona saldırırken görevliler iki ismi ayırdılar. Michin'de bir
daha sakın AJ'den bahsetme diye bağırdı. Böylelikle bu Smackdown içerisinde
Tiffany ve Nia ittifakının tohumları atılırken Nia’nın Michin ile olan feudu da
başlamış oldu. 14 Haziran Smackdown’da iki isim karşı karşıya gelirlerken
Tiffany Stratton da maçı spiker masasında yorumlayarak izledi. Michin maçı
üstün götürürken Tiffany ayaklandı ve elindeki su şişesiyle Michin'e su
fırlattı. Michin de karşılık vererek onu spiker masasına geri yolladı ama ringe
geldiğinde Nia üstünlüğü alıp maçı kazandı. Clash at the Castle’daysa Bayley,
Niven’ı yenerek kemerini korumaya devam etti.
Money in the Bank’e doğru
gittiğimizdeyse Tiffany Stratton maça katılım hakkı elde eden isimlerden birisi
oldu. 5 Temmuz Smackdown’da Bayley vs Piper Niven maçı yapılırken maçın diğer
katılımcıları Naomi ve Chelsea Green de ring kenarındaydılar. Maç devam ederken
Tiffany Stratton da geldi. Diğer katılımcılar Lyra Valkyria ve Iyo Sky da
seyirciler arasından maçı izlediler. Naomi maç içerisinde Bayley'e destek olmak
için ring kenarına çıkıp çelik merdivenlere vururken Green geldi. İkili ringin
aşağısına inerlerken Green'in tokadı fitili yaktı. Naomi karşılık verdi ve onu
seyirci bariyerlerine fırlattı. Ama Iyo da koşup ona yumruk attı ve çelik
merdivenlere doğru fırlattı. Diğer taraftan da Lyra gelirken arkasından da Zoey
Stark geldi ve herkes birbirlerine girdi. Tiffany Stratton o esnada
turnbackle'a çekip herkese doğru uçtu. Ring içerisinde de Bayley, Niven'a Rose
Plant çekip maçı kazandı. Maçtan sonra Nia Jax, Bayley'e saldırdı. Tam
Annihilator çekmek için turnbackle'a çıkarken Michin Kendo Stick ile ona
saldırarak onu ring dışına gönderdi. Money in the Bank’teyse Tiffany Stratton
harika geçen maçta çantayı kazanıp Miss Money in the Bank olmaya hak kazandı.
12 Temmuz Smackdown’da Bayley
ve Tiffany ringdeyken Nia geldi. Nia, Bayley'e unuttuysan hatırlatayım üç hafta
içerisinde SummerSlam'de maça çıkacağız ve o kemeri senden alacağım dedi.
Bayley de kiminle konuşuyorsun bilmiyorum ama NXT Hugger Bailey yok karşında
dedi. 3 aylık bir sakatlığa yol açtığın 2017 Bayley karşında yok senin dedi.
Karşında Womens' şampiyonu, Royal Rumble galibi Bayley var dedi. Seni
SummerSlam'de insan içine çıkamayacağın hale getirecek Bayley var kaşında dedi.
Ama hadi bir oyun oynayalım bende şeytanın avukatını oynayayım dedi. Diyelim ki
SummerSlam'de muza bastım, ayağım kaydı ve beni SummerSlam'de yendin, Tiffy o
zaman ne olacak, ona cash-in yapacak mısın diye sordu. Tiffany cevap verecekti
ama Nia araya girdi ve Bayley'e artık seni 2017'deki SummerSlam'deki maçından
önce sakatladığım Hugger Bayley olmadığını biliyorum dedi. Sana artık BBL
Bayley mi demeliyiz dedi. Tiffany ile aramıza girmeye çalıştığını biliyorum ama
onunla bir problemim yok, o benim kişisel barbie oyuncağım dedi. Sen ise bir
oyuncağım değil, bir kurbanımsın dedi. SummerSlam'de de seni kurban edeceğim
dedi ve parmağıyla onu itti. Bayley vurmak istedi ama Tiffany araya girince ona
vurdu. Nia da ona vurdu ve ikili
Bayley'e saldırmaya başladılar ama Kendo Stick ile gelen Michin, Bayley'i
kurtardı. İlerleyen anlarda Nia Jax vs Michin maçı başladı. Bayley ve Tiffany
de maçı kenarda izlediler. Tiffany maç devam ederken Kendo Stick'i kenara koyup
kendisi de ring kenarına çıktı. Hakemin dikkatini dağıttığı anda Nia eline
Kendo Stick'i aldı ama Michin ona engel oldu. Bayley de Tiffany'i aşağıya
indirdi. Michin Tornado DDT yapıp tuşa gitse de Nia kalkmayı başardı. Nia
ardından bir Samoan Drop bir de Annihilator çekip maçı kazandı. Nia maçtan
sonra bir Annihilator dah çekmek istedi ama Bayley engel oldu. Ancak Tiffany
MITB çantasıyla Bayley'in sırtına vurdu. Nia ve Tiffany ikilisi Bayley'e
saldırmaya devam ettiler. Bayley yerde savunmasız dururken Nia ringi terketti
ancak Tiffany elindeki çantaya bakarak cash-in yapabileceğini düşündü. Hakeme
doğru yöneldi ama Nia araya girip ona engel oldu. İkilinin bu süreci 2017-2018 yıllarındaki
Alexa Bliss - Nia Jax ilişkisini hatırlattı. Keza o dönemlerde Nia Jax ve Alexa
Bliss oldukça yakın arkadaş olmuşlardı ancak bu süre zarfında Bliss bir nevi
Nia’yı kullanmıştı. Alexa’nın gerçek yüzü ortaya çıkınca da bu iş Wrestlemania
34’e sarkmış ve Nia Jax, Alexa’yı yenerek yeni şampiyon olmuştu.
19 Temmuz Smackdown’a
geldiğimizde Nia ve Bayley farklı yerlerden paralel olarak röportaja girdiler.
Corey Graves, Nia'ya SummerSlam’in yapılacağı yer olan Cleveland ile alakalı
soru sormak isterken Nia seni dinlemiyorum bile dedi. Bir Bayley'e bir bana bak
ve Bayley için üzülmeye başla dedi. Çünkü SummerSlam'de onu yeneceğim, kemeri
alacağım ve ona yaşlı-hasta bir köpek muamelesi yapacağım dedi. Bayley de
birbirimizi tanımaya başladığımız bu on yılda bir kere bile değişmedin derken
Nia da değiştim dedi. Öncelikle ben Queen oldum ve bana Queen demelisin dedi.
Bayley de ne demek istediğimi anladın Nia, ilk günden beri aynı kalpsiz
kadınsın sen dedi. Burayı kendi yeri zanneden Nia'sın, 2017'de SummerSlam maçım
öncesi beni indiren Nia'sın dedi. Bu da benim tüm kariyer gidişatımı değiştirdi
dedi. Benden çok daha büyük ve güçlü olduğun için benim canımı acıtmadın,
canımı acıttın çünkü sen görgüsüz ve umursamaz birisin dedi. Nia da Queen
meselesine geri döndü. O kemeri almaya geliyorum çünkü o kemer senden alınmalı
dedi. Bayley de eğer bana 2017'den bu yana çok değiştiğini söylüyorsan inan
bana ben de çok değiştim dedi. SummerSlam'de bu kemerle çıkacağım ve beni
durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok dedi. Nia da sinirlenip bağlı
olduğu kulaklığını çıkarıp röportajı bitirdi. Şovun ilerleyen anlarında Michin
vss Tiffany Stratton maçı izledik. Tiffany maçı kenarda maçı izleyen Nia
sayesinde kazanmak üzereyken turnbackle'a çıktığı an Bayley'i gördü. O esnada
Nia, Bayley'in üzerine koşarken time keeper'sın olduğu bariyerden düştü. Nia
geri dönerken Bayley, Nia'nın düşürdüğü MITB çantasıyla Nia'ya vurdu. Sonra da
çantayı parçalamaya başladı, o esnada Tiffany'in dikkati iyice dağılırken
Michin bir rollup ile maçı aldı. 26 Temmuz Smackdown’da Michin & Bayley vs
Nia Jax & Tiffany Stratton maçı izledik. Michin maça doğru gelirken Nia ve
Tiffany ona arkadan saldırdılar. Bayley, Kendo Stick ile geldi ve ikiliyi
kovaladı. Maç bu şartlarda başladı. Bayley maça tek başlarken Michin maç öncesi
saldırının etkisinden zar zor çıktı ve maça öyle katıldı. Hakemin görmediği bir
anda Money in the Bank çantasını alan Tiffany, Bayley'in yüzüne onunla vurdu.
Nia da Annihilator çekip maçı takımına kazandırdı. Arka alanda Tiffany ile röportaj yapılırken
Tiffany, Bayley'in çantasını mahvetmesini umursamadığını çünkü Bayley'i bu gece
yendiğini söyledi. Bunun anlamı benim şampiyon olmam değil mi dedi.
2 Ağustos Smackdown’da Tiffany
Stratton arka alanda kırık Money in the Bank çantasına bakıp ağlarken Nia Jax
geldi ve sana bir sürprizim var dedi. Sana prenseslere layık yeni bir çanta
getirdim dedi. Tiffany'e oldukça yakışan pembe bir çanta gördük. Tiffany
heyecanla almak istedi ama Nia onu durdurdu. Yarın cash in yaparsan artık
prenses olamazsın dedi. Tiffany de söz veriyorum yapmayacağım dedi ve öyle
çantayı aldı. Nia o esnada giderken Chelsea Green ve Piper Niven geldiler ve
Chelsea Money in the Bank gecesinde olanlardan bahsetti. Beni merdivenden
itmeseydin çanta benim olacaktı dedi. Tiffany de biliyor musun Chelsea, green
senin rengin değil bence dedi ve gitti.
Tahmine geçersek bu feudu,
Tiffany Stratton’dan bağımsız değerlendirmek imkansız diye düşünüyorum.
Tiffany’nin Nia ile ittifak kurması, MITB çantasını kazanması derken buradan
bir drama çıkaracak şeylerin oluşması muhtemel gözüküyor. Biraz geçen seneki
Seth Rollins vs Judgment Day feudu gibi bir durum söz konusu. Balor o dönem
kemeri Seth’ten almaya çalışırken aynı ekibin bir parçası olan Priest de MITB’i
almıştı. Bu durum belli başlı anlaşmazlıkları doğal olarak gündeme getirmişti. Burada
da iki “dost” görünen isim tek bir amaç uğruna ilerleyecekler gibi duruyor. Tiffany’nin
Nia işin içerisindeyken cash-in yapmama olasılığı zor gibi gözüküyor. O yüzden
kemer kimde olursa olsun ikilinin ittifakı devam ettiği anda kısa vadede veya
en geç orta vadede cash-in gelecektir. İşlerin daha da kızışması adına uzun bir
süredir kemere hasret olan Nia’nın maçı kazanmasını bekliyorum. Sonrasında da
kısa veya orta vadede Tiffany’i onun üzerinden cash-in yaparak izleyebiliriz
bence. Nia kendisine yeni bir çanta vermişken o çantanın Nia’nın başına bela
olacağı bence çok açık.
Tahmin: Nia Jax
Singles Match for the WWE
World Heavyweight Championship
Damian Priest(c) vs Gunther
Wrestlemania’da Drew McIntyre
üzerinden yapmış olduğu cash-in sonrasında kemerini SummerSlam’e kadar
getirmeyi başaran Priest, King and Queen of the Ring’den King olarak çıkan
Gunther’e karşı kemerini korumaya çalışacak. Wrestlemania sonrasında ilk olarak
Backlash’te kemerini Jey Uso’ya karşı koruyan Priest, her ne kadar istemese de
Judgment Day’in etkisiyle kemerini korumaya başarmıştı. Backlash’te
yaşananlardan sonra sinirlenen Priest, sonrasında pişman olsa da bundan
sonrasında kemerini tek başına korumak istediğini söyledi ve bunu da
davranışlarına döktü. Sonrasında İskoçya’daki Clash at the Castle’da CM Punk
sayesinde Drew McIntyre’a karşı kemerini koruyan Priest, Money in the
Bank’teyse bu kez de Seth Rollins’e karşı, MITB çantasını kazanan Drew’un
cash-in yapmaya karar verip maçı Triple Threat’e çevirmesi ve yine CM Punk’ın
karışmasıyla bir kez daha kemerle çıkmıştı. Böylelikle bir şekilde Priest
şimdiye kadarki reign’inde Jey Uso, Drew McIntyre, Seth Rollins gibi isimlere
karşı kemerini koruyarak ilerledi.
Priest’in bu tittle reign’ini
biraz daha açmamız gerekirse aslında tüm bu Mr.MITB sürecinde dahi Priest’in
tam bir main eventer olarak hazırlanmadığını gördük. Yani kısa süreli bir
şampiyon olacağı, main event çizgisinde sürekli bir yer bulamayacağı, aksinin
insanlara geçmediği bir süreç yaşadık. Doğrusu ben de SummerSlam’e kadar
kemerle gelebileceğini düşünmüyordum, yani benim de beklediğimden dahi fazla
bir kemer korumasına sahip oldu. Bunları yaparken aslında Backlash’te Jey
Uso’ya karşı yaptığı maçta bence güzel de bir hikayeye adım atılmıştı. Judgment
Day’in olaylara karışması Priest’i rahatsız ederken bunun üzerine de bir süre
hikayeler devam etti. Balor ile arası bozuldu, Rhea’nın yokluğunda ekibin
lideri gibi davrandı ve bunu yaparken de ekibe üstten bir bakış açısıyla yaptı
bunu. Öte yandan savaşçı bir şampiyon olmak istemesi sebebiyle de esasen heel
bir isim olmasına rağmen face’vari hareketler de gerçekleştirdi. Ya da başka
bir değişle şu anda bu feudun face ismiyken bundan önceki feudlarının heel ismi
konumundaydı. Ancak ne tam olarak ne bir turn yaptı ne de tam olarak
seyircileri kazanabilecek bir şeyler yaptı. Clash at the Castle dönemi Drew ile
feuddayken şovun İskoçya’da olması sebebiyle esasen heel bir isim olan Drew,
doğal olarak çok ciddi bir cheer aldı ve orada Priest heel rolü üstlendi. Money
in the Bank döneminde de yine Seth’in face olması sayesinde heel rolü üstlendi
ama heel gibi davranmayarak kendi ekibini o maçın dışarısında tuttu. Ama tüm
bunların dışında bu şampiyonluk reign’i sonrasında konuşulabilecek daha farklı
şeyleri bizlere yaşattı diyebilirim. Bunlardan birincisi, Clash at the Castle
main eventinde Drew ile yaptığı maçta iplerin üzerinden dışarıdaki Drew’a uçmak
isterken ayağını öyle fena doladı ki çok ciddi bir sakatlığın kıyısından döndü.
Maçın hakemi onu çözmeye çalışırken o beceremeyince Drew olayı toparlamak için
Priest’i o kurtardı. Maç içerisinde Priest bu hareketi akışa yedirip
sakatlanmış numarası yaparken de maç içerisinde hakemin yerde kaldığı anda
Punk’ın hakem rolüyle gelip Drew’un tuşunu saymaması ve ona low blow çekmesiyle
kemerini korudu. Bundan da esas beter olanıysa Money in the Bank şovunda
yaşandı. Şovun başında MITB maçını kazanan Drew, bundan birkaç hafta öncesinde
Clash at the Castle’da kemeri alamamasının siniriyle Money in the Bank’i
kazanıp tam da o gece cash-in yapıp şampiyon olacağını söylemişti. Seth Rollins
ve Priest ise o maç için Judgment Day’in maça karışmamasına yönelik olarak bir
anlaşma gerçekleştirmişlerdi. O maç sonucunda da eğer Rollins kazanırsa Priest,
Judgment Day’den ayrılacak eğer Priest kazanırsa da Rollins, Priest şampiyon
olduğu sürece kemer için maç isteyemeyecekti. Velhasıl zaten Judgment Day ile
problemleri olan Priest, özellikle Balor’ı maçtan uzak tutmaya çalışırken Money
in the Bank’ta de onu bir kez daha uyarmıştı. Balor da “emrin olur Patron” diye
cevap vermişti. Tüm bunlar yaşanırken Seth Rollins vs Damian Priest kemer
maçında iki isim de bir gözü girişin orada maçı gerçekleştirmişlerdi. Maça her
an Drew veya her an Judgment Day üyeleri karışabilirlerdi. Maç oldukça güzel
ilerlerken Seth Rollins bir Falcon Arrow çekip tuşa gittiği sırada Priest
3.tuşta omzunu kaldırmayı atladı. Bunun üzerine hakem de tam üçü sayacakken
durdu ve Priest kalkmamasına rağmen onun kalktığını söyledi. O esnada kimse ne
olduğunu anlamazken birkaç saniye sonrasında elinde çantayla gelen Drew
McIntyre’ı girişin orada gördük. Drew anında cash-in yaparken maçı Triple
Threat’e çevirdi ancak Punk’ın ona engel olup saldırmasıyla da Priest bir kez
daha kemerle çıktı.
Money in the Bank’ta
yaşananları tek kelimeyle özetlemek gerekirse buna rezaletti diyebilirim. Maça
dair o kadar çok yanlış şey var ki neresinden başlasam bilemiyorum. Öncelikle
Drew’un o gece cash-in yapacağını söylemesi bence ilk tutarsızlıklardan biri. Yani
zaten Punk’ın, Drew’un olduğu her yere müdahil olması beklenen bir olayken
Drew’un bunu açık etmesi bence bir senaryo tutarsızlığı. Bunu geçip devam
edersek maç içerisinde yaklaşık 2-3 aydır işlenen ve hatta arkasında bir önceki
yıldan kalma bir Balor-Priest sürtüşmesi varken ve de bunun yine şov içerisinde
bir etkisi olabileceği düşüncesine bizleri gönderilirken maç içerisinde
Judgment Day dramasına dair bir şey görmemiz akıl alır gibi bir olay değil
bence. Bir de tüm bunların üzerine Priest’in veya Drew’un yapmış olduğu “botch”
bunların üzerine resmen tuz biber oldu. Yani muhtemel plan, Falcon Arrow
sonrası Rollins tuşa giderken tam 2’de Drew’un müziğinin çalması ve buna
istinaden belki de hakemin durmasıydı ama orada yaşanan senkron hatası
Priest’in kalkmamasına neden oldu. Hakem eğer saysaydı maçı da kaybetmesine
sebep olacaktı. O an o kadar anlamsız bir şey yaşandı ki bunun üzerine çok
durulmamaya çalışıldı. Hatta Seth, bir sonraki hafta Punk ile yüzleşmesinde hakemin
bir hata yaptığını söyleyerek “botch”u yedirmeye çalıştı ve bir nevi olayı
kapattı. Bir de şunu da söylemem gerekiyor yeri gelmişken; Drew neden maçı
Triple Threat’e çevirdi ki? Yani Money in the Bank cash’ininin Triple Threat’e
çevrilmesi çantayı tutan kişi için inanılmaz dezavantajlı bir olay. Yani bunu
Seth 2015’de Wrestlemania main event’inde yaptı ve belki de gelmiş geçmiş en
iyi cash-in’i gerçekleştirdi ama onun müthiş bir altyapısı vardı. Bir kere main
eventteki iki ismi de seyirciler zaten tutmuyordu ve üçüncü bir çıkış yolu arıyorlardı.
İkincisi de bu Wrestlemania main eventiydi ve oradan herkes tarih yazarak
ayrılmak ister. Üçüncüsü de o maçın içerisindeki kişiler olan Roman ve Brock
gerçekten de çok yorgunlardı. Burada bu üç olayın hiçbiri yoktu ve doğal olarak
Drew’un cash-in yaparak Triple Threat’e çevirmesinin de hiçbir mantığı yoktu. Hemen
ardından hiç değilse ben maçın Priest tarafından değil de Seth tarafından
kazanılmasını ve bu sayede Priest vs Judgment Day feudunun devamını ve de
burada da Seth vs Gunther gibi daha büyük bir maçın yaşanmasını beklemiştim.
Ancak sonuç olarak tarihin en kötü cash-in’lerinden biri yaşanırken bir sene
boyunca cash-in heyecanı yaşayamadan geçiriyor olmak elimizde kaldı. Bu arada
ben Drew vs Punk feudu için çantanın feda edilmesine karşı değilim ancak
yaşananların bu şekilde olması bende çok ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını
söylemem gerekiyor.
İşin Gunther tarafına geçersek,
Wrestlemania’da 666 gündür elinde tuttuğu Intercontinental kemerini
kaybetmesinin tek nedenini onun artık main eventer potasında bir isim olarak
nitelendirileceği fikri olduğunu düşünüyorum. Royal Rumble’larda da müthiş
performanslar gösteren Gunther, Wrestlemania 40 sonrasından bu yana sadece bu
maç için hazırlandı desek yalan olmayacaktır. Triple H’in King of the Ring
turnuvasının kazananının SummerSlam’de bağlı olduğu brand’e yönelik ana kemer
maçına çıkacağını açıklamasıyla beraber bu maça gelen Gunther final yolunda Sheamus,
Kofi ve Jey Uso gibi isimleri yenmeyi başarmıştı. Suudi Arabistan’daki finalde
de Randy Orton’ı yenen Gunther, yeni King olmayı başarmıştı. Money in the
Bank’le beraber Priest’in kemer korumasıyla da kemer için Priest’in karşısına
çıkmayı kesinleştirmişti. SummerSlam’e gitmeden henüz Money in the Bank yolunda
da kemer için ilk mesajını vermişti. İki ismin ilk çatışması Clash at the
Castle’a giderken 27 Mayıs tarihli Raw’da yaşanmıştı. Priest, Gunther'e artık
kral oldun ve SummerSlam için kemer maçı hakkına sahip oldun dedi. Priest, bir
şeyi hak ettiğini düşünme çünkü hepimiz aslında Randy'i yenmediğini gördük dedi.
Ben ise cash in yaptım ama ben o çantayı Money in the Bank Ladder maçında
almayı hak etmiştim dedi. Benden öncekiler gibi ben de cash in yaptım dedi.
İşler böyle yürür istersen sana ders verebilirim dedi. Gunther de bu taç
hakkında ne düşündüğün konusunda pek de ilgilenmiyorum ben gerçeklere
odaklanıyorum dedi. Eğer SummerSlam'de hala şampiyon olarak kalırsan kemerin
için geleceğim dedi. Bana işi öğretmen konusuna da gelirsek evet bana bir
şeyler öğretebilirsen çünkü ring gongu her çaldığında birilerinin bana bir ders
vermesini bekliyorum dedi. Ben sana iş hakkında ders veremem ama bu muhteşem
spor hakkında ders verebilirim dedi. Bu spor sahip olduğum her şey benim dedi.
O yüzden iki seçeneğin var, ya ben Kral'ken aptalca dersini SummerSlam'den
maçımızdan önce verirsin ya da sonrasnda ben Şampiyon'ken verirsin dedi. Priest
de ringde yapabileceklerin ve IC kemeri için yaptıkların konusunda saygı
duyuyorum dedi. Ama şampiyonun olarak bilmediğim neyi bana öğretebilirsin ki
dedi. Sen ve ben SummerSlam'da bir savaşa gireceğiz değil mi dedi ancak sözünü
bitirmeden Drew geldi.
24 Haziran Raw’da Seth ve
Priest ringde, kendi maçları için anlaşmalarını yaparlarken Gunther gelmişti.
Burada çok fazla şey görüyorum dedi Gunther. Money in the Bank'ta bu kemerin
prestijini yukarı çıkaran Seth Freakin Rollins ile şu anda Raw'ı taşıyan adam
Priest karşı karşıya gelecekler dedi. İkisini de bol şans diledi. Bu maçı
izlemek için sabırsızlanıyorum, iyi olan kazansın dedi. Ama hata yapmayın,
ikinizden iyi olan biriniz, SummerSlam'de benimle ringe çıktığınızda daha az
şanslı olacak dedi.
SummerSlam’e giderken de
Gunther’in kendisini anlattığı promolar izlemeye başladık. 8 Temmuz Raw’da
Gunther; güç, dominantlık ve prestijin onu bu sporda tanımlayan kelimeler
olduğunu söyledi. The Ring General, tarihin en uzun süreli Intercontinental
şampiyonu dedi. Ben King of the Ring'im ve yakın zamanın World Heavyweight
şampiyonuyum dedi. Ben bu işi eğlence için izleyen biri değilim, saçmasapan bir
hayalini yaşamak için can atan bir fan boy da değilim dedi. Genç yaşlarımda
hayatta önemli olan şeyin kazanmak olduğunu öğrendim dedi. Bu sporda güçlü bir
figür eksikliği olduğunu gördüm dedi. WWE'nin benim ismimi çağırmasından başka
bir çaresi yoktu, bana ihtiyaçları vardı, benim ise yoktu dedi. NXT UK'ye
geldiğimde tek gördüğüm, hayallerini kovalayan çocuklardı dedi. İşte o zaman
insanları çaresiz göstermekten keyif aldığımı anladım dedi. Bu ringlere
dominantlığımla gücün önemini gösterdim dedi. Bu büyük spora onur ve prestiji
yeniden inşa ettim, SummerSlam'de de bunlar ortada olacaklar dedi.
15 Temmuz Raw’da ekranlara yine
Gunther'in bir promo'su geldi. Gunther, burada olmayı hiç hayal etmedim dedi.
Hayaller, vakit kaybıdır ama buraya geldiğimden bu yana hep hayaller gördüm
dedi. Buradaki herkes bir hayalin peşinde, çocukken izledikleri kahraman gibi
olmaya çalışıyorlar dedi. Hiçbir orijinallik yok dedi. WWE'nin gerçek bir
dominantlığa şahit olması gerektiğini söyledi. Bu yıkımı bir şampiyon olarak
omuzladım dedi. NXT UK ve NXT'de birçok hayalciyi bitirdim, yeterli olmadıkları
için değil, duyguyla hareket ettikleri için dedi. Smackdown'a spor tarihinin en
önemli kemerlerinden olan Intercontinental kemerinin vizyonunu genişletmek için
gelmiştim dedi. 2 yıl içerisinde gelmiş geçmiş, en uzun süreli kemer tutan
şampiyon oldum dedi. 2 yılda, WWE'nin en iyileri sıraya dizilip beni küçük
düşürdüler ve her şeyimi almaya çalıştılar ama hepsi Ring General ellerini
üzerlerinde hissettiler dedi. Rekor kırıcı reign'im sona erdiğinde King of the
Ring için geri döndüm dedi. WWE'nin her köşesinde bir sıradanlık gördüm,
prestij eksikliği gördüm. SummerSlam'de, World Heavyweight kemerinin prestiji
sonsuza dek değişecek dedi. İlerleyen anlarda iki isim ringde yüzleştiler.
Priest, eğer bu senin hayalin değil de sadece maaşınla ilgili bir şeyse, sana
burada ihtiyacımız yok dedi. İyisin biliyorum ama umrumda değil dedi. Ben bunu
hak ettim ve sen, bunu benden alacak son kişisin dedi. Gunther ise yaşadığın
zorlukları biliyorum, sokaklardaki güvenilirliğini de biliyorum ama dürüst
olalım, sokaklarda olmak bir tercihtir dedi. Ailenin kendi çocuklarına iyi bir
yaşam sunmaya değmez bulmalarından ötürü beni suçlama dedi. Benim ailemse bana
her şeyi sağladı dedi. Benim kalitem ve yüceliğim, hayatım boyunca hep bilindi
dedi. Sen sokaklarda hayatın için savaş verirken ben ise WWE'den yalvarırcasına
kontrat çağrıları alıyordum dedi. Bana yalvarmalarının sebebiyse senin gibi
kendine World Heavyweight şampiyon diyen adamlardan kaçınmak istemeleriydi
dedi. Burada anlamadığım bir diğer şeyse buradaki insanların seni neden ölümüne
sevmedikleri, sen aslında tıpkı onlar gibisin dedi. Hayatında ne başarırsan
başar sen bir sokak çöpüydün ve öyle de olacaksın dedi. Priest ise
Wrestlemania'da neden kemerini kaybettiğini bir türlü anlamıyorsun hala dedi.
SummerSlam'da bana kaybedecek olmanla aynı sebep; çünkü senin kalbin yok dedi.
Sen, sahip olduğun şeyler için savaşmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun dedi.
SummerSlam'de El-Campeon olarak kalmaya devam edeceğim sen ise hayatında ilk
kez en dipten savaşmak zorunda kalacaksın çünkü elinde hiçbir şey kalmayacak
dedi. Belki SummerSlam'den sonra senin sıkıcı, kibirli, ayrıcalıklı bir pislik
olup olmadığını da anlarız dedi. İki isim fiziksel temasa da başladılar ama o
esnada Braun Strowman'ın müziği duyuldu ve Strowman'ın Priest ile non title
maçı başladı. Priest maçı aldı.
22 Temmuz Raw’da Gunther,
Priest'i çağırdı ve taşıyamadığın kemer için daha fazla uğraşma ve benim
kemerimi bana ver dedi. Priest de sinirle ringe geldi. Priest hiçbir şey
demeden direkt girişti. İki isim birbirlerine girerlerken hakemler ayırmak da
güçlük çektiler. Daha fazla görevli gelirken Priest, güvenlikleri yerle bir
etti. Ardından iki isim girişmeye devam ettiler. Arka alana döndüğümüzde iki
isim orada da kapışmaya devam ettiler. Görevliler yine güçlükle ikiliyi
ayırmaya çalıştılar. Priest o kalabalıkta Gunther'i dolaba doğru itti.
Pearce'ın da gelmesiyle ortalık sakinleştirilmeye çalışıldı. İlerleyen anlarda
Gunther'in yine bir promo videosu ekranlara geldi. Saygıdeğer şampiyonlar,
etkileyici efsaneler, ulaşılmayan etkiler.. hepsi hayallerini yaşıyorlar ama en
dipte hassas egolar yatıyor dedi. Hassas egolar, World Heayweight kemerinin
saygınlığını parçalamaktadır dedi. Tüm normal adamlar, o kemerin önünde ezilir
büzülürler dedi. İşte WWE bu yüzden bana muhtaçtı dedi. İşte bu yüzden kemerin
bana ihtiyacı var. Kabul etmeliyim ki Seth Rollins, harika iş başardı ama yük
beygiri olmanın külleri onu yere indirdi dedi. Drew McIntyre ise Punk'a
katlanamadı ve kemeri sadece 5 dakikalığına tuttu dedi. Şimdiyse Priest kemeri
taşırken, çatlamaya başladı bile dedi. Onun buraya gelmek için kurduğu
hayaller, kayıp gidiyor ve bu bir utanç dedi. Eğlendiricilere saygı duymam,
seyircilere şarkı söyletenler içinse endişelenirim dedi. World Heavyweight
kemerinin prestijini yükseltecek tek kişi benim dedi. Ve kimsenin çıkaramadığı
bir seviyeye çıkarabilecek tek kişiyim dedi. SummerSlam'de bu muhteşem sporun
geleceği ortada olacak ve bu derste Damian başarısız olacak dedi. Gücün,
dominantlığın ve prestijin bu sporun ihtiyacı olan şeyler olduğunu göstereceğim
dedi. SummerSlam'de The Ring General Gunther, World Heavyweight şampiyonu
olacak dedi. 29 Temmuz Raw’da Finn Balor vs Gunther maçı izledik. Gunther,
Sleeper ile maçı aldı. Maçtan sonra Sleeper'a devam etti. Gunther devam edince
bu kez Priest geldi ve Gunther'e saldırdı. Spiker masasına yatırıp Gunther'i
defalarca kez yumrukladı. Priest'in Gunther'i hırpalamasıyla şov sona erdi.
Priest’i bu hikayenin face
tarafı olarak gösterebilmeleri için Gunther’i duygusuz, işini yapan, kalpsiz
bir karakter olarak lanse ederlerken Priest’in ise WWE’ye geçmeden önce sokakta
yaşadığı dönemi kullandıklarını görüyoruz. Priest, tam bir face karakter
olmamasına rağmen kemerden sonra Judgment Day’den bağımsız hareket etmeye
çalışması ancak yine de heel karakterinden tam kurtulamadığını görmekteyiz.
Savaşçı bir şampiyon olmak istediği için Seth ile olan anlaşmalarına rağmen
yine Money in the Bank sonrasındaki ilk Raw’da Gunther’den sonra ona yine şans
verebileceğini söylemişti. Zaten buraya kadar kendi kemer mücadelesi, Liv
Morgan, Carlito, LWO, Dominik, Tag Team kemerleri, Braun Strowman gibi birçok
farklı feudlar içerisinde yer alırken birçok kez de ekiptekilerle ayrı
düştüğünü gördük. Aslında tam Judgment Day ve Balor ile ipler kopacakken ve
Priest belki de tam bir face turn yapacakken yine Balor vs Priest olası feuduna
ara verildiğini görüyoruz. Güzel bir yola girilmişken neden böyle yapıldığını
cidden anlayamıyorum. Buradaysa ben yine güzel bir maç izleyeceğimizi
düşünüyorum ama SummerSlam için çok daha güzeli yapılabilirdi. Belki Seth,
Priest’i yenseydi bu maç Triple Threat haline de getirilebilirdi. Ancak Seth’i
çok belli ki Punk vs Drew feudu içerisinde kullanmak istiyorlar. Hal böyle
olunca da şu an için ne olursa olsun bence kağıt üzerinde biraz sönük kalmakta.
Tahmine geçersek de ben Gunther’in artık bir ana kemer şampiyonu olması
gerektiğini düşünüyorum. Priest, kemeri bence iyi tuttu ama Gunther gibi bir
güçlü karakteri alt edebileceğini düşünmüyorum. Priest’in yeniden Balor’la veya
belki de Judgment Day ile feuda girebilmesi için buna da zemin hazırlayabilecek
bir kemer kaybı güzel olabilir bence. Bir de sonuç dışında da inanılmaz
fiziksel bir maç bizleri bekliyor diyebilirim.
Tahmin: Gunther
Singles Match for the WWE
Women’s World Championship
Liv Morgan(c) vs Rhea Ripley
Hem içerisinde barındırdığı
muhteşem hikaye hem de ring içi aksiyon bakımından SummerSlam’in olası en iyi
maçı hangisi olur sorusunun cevabı tam olarak bu maç diyebilirim. Buraya gelene
kadar Ripley – Morgan feudunun zaten bir geçmişi varken bir de üstüne üstlük
uzun bir süredir görmediğimiz bir şekilde işlenen bu hikaye tarzıyla bu maçı,
şovun en izlenebilir, sonucu ve bu sonucunun nasıl yaşanacağı en çok merak
edilen maçı olarak tanımlamak, hiç de yanlış olmayacaktır. İkili arasında
yıllara dayanan dostluktan başlayan bir husumet varken bir de üzerine
gerçekleşen aşk üçgeni olayları gerçekten de bambaşka bir boyuta evirdi.
İkilinin geçmişini daha öncesinde King and Queen of the Ring yazısında
değinmiştim ama burada da oradan alıntı yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Ripley ve Morgan ikilisi 2022
yılının başlarında beraber hareket edip bir Tag Team içerisinde yer alırlarken
Women’s Tag Team kemeri için de mücadele etmişlerdi. 18 Nisan 2022 tarihli
Raw’da ikili, Sasha Banks ve Naomi karşısında galip gelemezlerken maç sonunda
Ripley, Liv Morgan’a saldırarak bir heel turn gerçekleştirmiş ve o günden sonra
kariyerini bambaşka bir aşamaya taşıyacağı Judgment Day’e katılmıştı. 9 Mayıs
2022 Raw’da iki isim karşı karşıya gelirlerken maçı submission ile Rhea Ripley
kazanmıştı. İkili bir süre daha feudlarına devam ederlerken 23 Mayıs 2022
Raw’da yapılan Mixed Tag Team maçında Ripley, bir kez daha Morgan’ı pinlemişti.
Maçtan sonra Ripley saldırısına devam etmişti. 30 Mayıs 2022 Raw’da ikili bir
kez daha karşı karşıya gelirlerken Morgan bu kez kazanmayı başarmıştı. Hell in
a Cell 2022’ye geldiğimizde 6-Person Mixed Tag Team maçında iki isim yine
yüzleşirlerken Ripley’in olduğu heel ekip maçı kazanmayı başarmıştı. Aradan geçen sürenin ardından iki isim farklı
yollara giderlerken 2023 yılında bir kez daha aralarında gerginlikler
yaşanmıştı. Yılın başında 2023 Royal Rumble’ında Morgan ve Ripley son ikiye
kalırlarken Ripley, Morgan’ı eleyerek kariyer basamaklarını tırmanmaya devam
etmişti. İki isim maça giren ilk kişi güreşçi olurlarken böylece maçı da
kapatmışlardı. 3 Mart 2023 Smackdown’da iki isim yine karşı karşıya gelmişler
ancak Ripley yine kazanmayı başarmıştı. 2023 Nisan ayındaki Wrestlemania 39’da
Charlotte Flair’i yenen Ripley, Smackdown tarafının yeni Kadınlar şampiyonu
olmayı başarmıştı. Sonrasındaki draftla beraber de kemeri Raw’a getirmişti.
Aynı yılın yaz aylarına
geldiğimizdeyse Raquel ile bir birliktelik kuran Morgan, Tag Team kemerlerini
Lita ve Becky’den alırlarken Morgan’ın sakatlığı sebebiyle kemeri bırakmak
zorunda kalmışlardı. Daha sonrasında Morgan dönerken Money in the Bank 2023’te
takım kemerlerinin yeni sahipleri Ronda Rousey ve Shayna Baszler ile maç
yaparlarken Bazsler’ın Ronda’ya sırtını çevirmesiyle yeniden tag team
kemerlerini kazanmışlardı. O dönemde Natalya ile feud içerisinde olan Ripley,
Natalya’yı birçok kez squashlarken 3 Temmuz 2023 Raw’da yine Natalya’yı
yenerken maçtan sonra saldırısına devam etmişti. Natalya’nın desteğineyse
Morgan ve Raquel ikilisi gelmişti. 17 Temmuz 2023 Raw’da Ripley, hem Morgan hem
de Raquel’e saldırmıştı. Aynı gece kemerlerini Sonya Deville ve Chelsea Green
ikilisine karşı korumaya çalışan ikili direnemezlerken kemerlerini de
kaybetmişlerdi. Aynı gecenin sonunda Morgan, Ripley’e saldırmıştı. Bir sonraki
hafta Liv Morgan vs Rhea Ripley maçı planlanırken maçtan önce Morgan ringe
geldiği esnada Ripley tarafından saldırıya uğramıştı. Ripley oldukça ileri
giderek sandalye de kullanmış ve Morgan’ın kolunu sandalyeye sıkıştırarak
birkaç kez vurmuştu. Bunun sonucunda da
Morgan 6 ay boyunca ringlerden uzak kalmıştı.
Morgan 2024 Royal Rumble’ına
30.sıradan girerek return yaparken tıpkı geçen yılkı gibi sona kalmış ancak bu
kez de Rumble galip bitiren Bayley tarafından elenmişti. Maçtan sonraki
röportajda da Ripley’e mesaj yollamayı ihmal etmemişti. Bir sonraki PPV olan
Elimination Chamber’a girmeye hak kazanan Morgan, Revenge Tour içerisinde
olduğunu söylemiş ancak henüz bu konunun altını doldurmaya başlamamıştı.
Elimination Chamber’a geldiğimizdeyse Rhea Ripley’in Wrestlemania rakibini
belirlemek için katılmış ancak sona kalmasına rağmen Becky’e tarafından tuş
edilmişti. Elimination Chamber sonrasında Becky, Ripley’e odaklanırken bir
yandan da Nia Jax ile feuduna devam etmişti. 26 Şubat Raw’da Nia Jax vs Morgan
maçı olurken Becky, maç esnasında seyircilerin arasından gelerek Nia’ya
saldırmış ve maçın DQ ile sonlanmasına sebep olmuştu. Maçtan sonra arka alanda
Morgan, Becky'e sitem ederek sadece kendini düşünüyorsun demişti. 4 Mart
Raw’daysa bu kez Becky vs Nia Jax maçına bu kez Liv Morgan maça karışmış ve
seyircilerin arasından Nia'ya yumruk atarak maçın DQ ile bitmesine sebep
olmuştu. Sonrasında ringe gelip Becky'e laf söyleyip gidecekken Becky engel
olmuş ancak o sırada Nia iki ismi birden indirmeyi başarmıştı. 11 Mart Raw’da
bu kez Becky ve Morgan karşı karşıya gelirlerken Becky maçı kazanmış ve Ripley
ile olan feuduna devam etmişti. Wrestlemania’ya geldiğimizdeyse kemeri geçen
Wrestlemania’da olan Ripley, Becky’i yenmeyi başararak bu Wrestlemania’dan da
kemerle çıkmayı bilmişti.
Wrestlemania sonrasına
geldiğimizdeyse Morgan, resmen Revenge Tour’una başlamış oldu. 8 Nisan Raw’da,
yani Raw after Mania’da Ripley ve Dominik arka alanda konuşurlarken Dominik
gittiği an Morgan, Ripley’e saldırdı ve kafasına sandalye fırlattı. Saldırmaya
devam ederken Ripley’in omzunu sakatladı ve kemeri bırakmasına sebep oldu. 15
Nisan Raw’daysa oldukça sinirli gözüken Ripley, Liv’in Revenge Tour’u yüzünden
sakatlandığını söyledi. Bunu yüz yüze yapmaya yeltenseydin sana saygı duyardım
ama sen bir korkaksın dedi. Kemeri bırakırken, bunun aynı zamanda bir uyarı
olduğunu da söyledi. Geri döndüğümde kan için döneceğim dedi. Sakatlık yüzünden
gitmeyeceğim, Liv’I bulmaya gideceğim ve beni Montreal’de hapishanede
bulacaksınız dedi. O esnada Liv geldi. Ripley onu çılgınca ringe çağırırken
Pearce sakinleştirmeye çalıştılar. Görevliler de Liv’e engel oldular. Ripley
dayanamayıp saldırmaya çalışınca görevliler yine araya girdiler. Liv, gülerek
bakmaya devam etti ve Ripley’i iyice sinirlendirdi. Liv’in Ripley tarafından
sakalığa uğraması ve kariyerini baltalaması sebebiyle başlayan Revenge Tour,
Ripley’e kemerini bıraktırmış oldu. İyice sinirlenen Ripley dayanamadı ve bir
güvenliğe kafa attı. Morgan arka alanda röportaj verirken seyircilerin
kendisine olan tepkisini anlamlandıramadığını söyledi. Buradaki kötü kişinin
kendisi olmadığını, Ripley'in onun kariyerinden 8 ay götürdüğünü söyledi. Bunun
bir karma olduğunu söyledi ve bunu hak ettiğini söyledi. Liv Morgan Revenge
Tour'ın daha başında olduğunu da dile getirdi, şampiyon olana kadar da
durmayacağım dedi.
22 Nisan Raw’a geldiğimizde
Ripley'in kemerini bırakmasının ardından yeni şampiyon belirlemek adına Battle
Royal maçı yapıldı. Maçtan önce Becky eline mikrofon alıp arka alanı dolaştı,
birkaç kadın güreşçinin birbirlerine girdiğini de bu sayede görmüş olduk.
Yürümeye devam ettikçe Maxxine'le Ivy Nile'ın konuştuklarını gördü. Maxxine'e
bu senin ilk denemen değil mi, oraya gidip bunun son denemen olmayacağını
herkese göster dedi. Rhea'ya seslendi, hazır olduğunda burada olacağım dedi.
Ardından da maça girdi. Maxxine, LeRea'yi ve Indi Hartwell'i eledi. Shayna ve
Zoey ikilisi Chance ve Karter'ı elediler. Nia, Nile'ı eledi. Maxxine, Nia'ya
dirense de Nia onu da eledi. Becky, Piper Niven'ı eledi. Niven elendikten sonra
iplerin altından Becky'i çekip onu saldırmaya devam ett. Çelik merdivenlere
doğru Cannonball çekti. Niven, Becky'i spiker masasına yatırırken o esnada
Nia'nın Green'i elemeye çalıştığını gördü. Bu sefer de onu aşağıya çekti. Ama
Nia, spiker masasına yatırılmış olan Becky'nin üzerine Niven'a Chokeslam çekti.
O esnada da Natalya, Green'i eledi. Ancak tüm hakemler o ara Becky ve Niven'a
baktıkları için görmediler. Chelsea da maça döndü. Reklam arasında Nia, Becky'i
spiker masasına doğru Powerbomb çekti. Zoey Stark, Green'i, Shayna da
Natalya'yı eledi. Nia, Zoey'i eledi. Sonra Shayna'yı da eledi. Nia ve Morgan
kalmışlarken Becky de ringe döndü. İki isim ortaklaşa çalışarak Nia'yı
elediler. En sonda da Becky, Morgan'ı eleyerek yeni şampiyon oldu. Böylece
Morgan, Royal Rumble 2023, Royal Rumble 2024, Elimination Chamber 2024’ün
ardından yine sonda kemere ulaşamadı. Ancak sonrasında Becky’nin peşini
bırakmayan Morgan hem resmen heel olurken hem de Becky’nin yeni şampiyon olma
sebebi olarak kendisini göstermesinin de etkisiyle King and Queen of the
Ring’de bir kemer maçı yapma hakkı elde etti. Ben o dönemde Morgan’ın 2022
yılındaki MITB kazanan Morgan olmadığını, o dönem hem ring içi olarak hem de
gimmick olarak üst seviyeler için oldukça yetersiz kaldığını belirtmiştim. Hem
rol yapma yeteneği kötüyken hem de kemeri nitelikli bir şekilde taşıma becerisine
sahip değildi ki zaten reign’i de oldukça kısa sürmüştü. Ancak sonrasında 2023
ve 2024 Royal Rumble’ı, yaşadığı sakatlıklar derken çok güzel bir karaktere
çevrildi. Şu anda heel olmak ona inanılmaz yakışırken “Çılgın Kız” rolünü de
oldukça güzel oynamakta. Ben tam da bu sebeplerden ötürü kendisi için başka bir
title reign daha hazırlandığını düşünerek King and Queen of the Ring’de de
kemeri alacağını düşünmüştüm. Öyle de oldu ancak o gece yaşananlar bu feudu
bambaşka bir yöne çevirdi ve Morgan’ın “Çılgın Kız” gimmick’ine de seviye
atlatmasını sağlayacak şeylerin başlangıcı oldu.
King and Queen of the Ring’in
açılış maçında Becky vs Morgan maçı izledik Maç devam ederken tam Becky,
Morgan'a dissarmher bağlamışken Dominik geldi. Becky'nin dikkati dağıldı ve
Codebreaker yedi ancak tuşu attı. Sonra Morgan'a Superplex çekti. O esnada
Dominik ringe Becky'nin kullanması için sandalye attı ve ringin kenarına çıktı.
Amacı Becky'nin kullanıp Morgan'ın kemeri alamamasıydı ancak hakem de görmediği
esnada Morgan çabucak toparlandı ve sandalye üzerinden Becky'e bir DDT
çekti. Hemen ardından da Oblivian çekip
kemeri Becky'den aldı. Dominik maçtan sonra büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Şovun ilerleyen saatlerinde Becky'nin arka alanda Dominik'e söylendiğini
gördük. Sonra kendisiyle röportaj yapıldı. Becky oldukça sinirli bir şekilde
konuşurken Ripley'in, Dominik'in, Revenge Tour'un umurunda olmadığını istediği
tek şeyin bir an önce rövanş hakkını kullanmak olduğunu söyledi ve Pearce ile
konuşmaya gidiyorum dedi. Yeri gelmişken burada Dominik’in yapmaya çalıştığı
şeyi anlamak gerekli. Dominik, Mommy olarak bildiği, sevgilisi Rhea Ripley’in
yokluğunda intikam alabilmek için Becky’e yardım etmek istedi ancak her şeyi eline
yüzüne bulaştırdı. Dom ve Mommy’nin ilişkisi aslında 2022 yılında Dominik’in
babası ve Edge’e ihanetiyle başlamıştı. O dönem Edge, Judgment Day’i Priest ile
kurarken ekibe Rhea Ripley’i almış ardından da önce Balor ile feuda girseler de
daha sonrasında da Balor’ı da ekibe almışlardı. Ancak Balor, Priest ve Ripley
üçlüsü Edge’i satıp gruptan atarlarken Edge’in yardımına Rey ve oğlu Dominik
koşmuştu. Sıra gelen maçlar sonucunda Clash at the Castle 2022’de Dominik,
babası ve Edge’e karşı heel turn yapmış ve o günden beri babasını düşman
bellemişti. Judgment Day’e katılan Dominik, Rhea Ripley’in de etkisi altında
hareket etmeye başlamıştı. İkili hikayede sevgili olarak görülürlerken gerçek
hayatta her ikisinin de evli olduğunu söylemek gerekiyor. Hatta Rhea çok yakın
bir zamanda evlenmişti.
King and Queen of the Ring
sonrasında hatasını telafi etmek isteyen Dominik her seferinde kendini
çözemediği durumlar ve sonuçlar içerisinde buldu. 27 Mayıs Raw’da Judgment
Day'i arka alanda gördük. Balor, Priest ve Carlito konuşurlarken Priest,
Carlito'ya burada ne işin var, git ve maçına odaklan dedi. Carlito da benim
yanımda olacaksınız değil mi diye sordu ama istediği karşılığı alamayarak
ayrıldı. Balor ve Priest yalnız kalırlarken ikisi de Dominik'i bulamamalarından
şikayet ettiler. Carlito'yu JD'yi getirip ayrılırken JD'ye nerede olduğu
soruldu. JD de Strowman bütün gece peşimdeydi dedi. Sen Liv'le konuşurken bu
benim çözmem gereken bir problem mi diye sordu Priest. JD de beni konuşurken
gördün ama ne söylediğimi duymadın dedi. Ona şampiyonluğunun uzun sürmeyeceğini
söyledim dedi. Dominik de sonunda onlara katıldı. Priest, Balor ve JD'yi
yolladı. Dominik'e ne yapmaya çalışıyorsun diye sordu. Dominik de batırdığımı
biliyorum dedi. Priest, evet diyerek onayladı ve Rhea ile konuştun mu dedi.
Benim yardımcı olmaya çalıştığımı biliyor ben de ona bu işi düzelteceğimi
söyledim dedi. Priest de bu gece bu işi çözemezsen.. sen olmak istemezdim dedi.
Gecenin sonunda Liv Morgan vs Becky Lynch Steel Cage kemer maçını izledik. Maç
devam ederken Dominik geldi ve kapıyı açtı. Becky'e çık artık derken Becky onu
dinlemedi. Bunun üzerine Balor ve JD gelip Dominik'i durdurmaya çalıştılar.
Dominik bunu düzeltmem lazım derken iki isim de onu bıraktılar. Tam o esnada
bütün gece JD'yi arayan Strowman geldi. Strowman iki ismi kovalarken o esnada
Dominik'in açtığı kapının orada duran Becky, Strowman'ın Dominik'i ezmesiyle
beraber kapıya çarptı. Morgan fırsatını bulup kapıdan kaçıp kemerini korudu.
Maçtan sonraysa Morgan, Dominik'i dudağından öptü. Böylece PG döneminde hiç
göremediğimiz, unuttuğumuz tarzdan senaryoların da başlangıcını attığı an tam
da bu an oldu. Bir aşk üçgenine dönüşmeye başlanan bu olaylar silsilesinde
Morgan baş rolü üstlenirken yine akıllara kazınacak olayların da başlangıcını
bu şekilde attı.
3 Haziran Raw’da geçen hafta
olanlardan sonra Morgan ve Dominik’i ringde gördük. Dominik yine konuşmaya
çalışırken boolandı. Bu boolamalar arasından Morgan'a ne yapmaya çalışıyorsun
bilemiyorum dedi. Mommy geri döndüğünde seni öldürecek dedi. Morgan evet ama
büyük ihtimalle seni de öldürecek dedi. Morgan sana söz veriyorum hepsine değecek dedi. Kendine daha
ne kadar yalan söyleyeceksin, sen Becky'e yardım etmeye değil benimle
yakınlaşmaya geldin geçen hafta dedi ve
Dominik'e yaklaştı. Morgan bunun sorun olmadığını, Ripley'dan her şeyi almak
istediğini söylediğimde senden de bahsediyordum dedi ve iyice yaklaştı Dom'a. O
esnada Balor geldi ve geri çekil dedi. O ve Judgment Day'in hiçbir üyesi seni
istemiyor dedi. Morgan da geri çekilmek istemezsem ne olacak dedi. Ya da daha
da önemlisi o benim gitmemi istemiyorsa dedi. Ama sorun değil şimdilik
gidiyorum dedi. Giderken de Dominik'in saçlarıyla oynadı. Dominik de bu
işlerden memnun değil gibi görünürken bir yandan da hoşuna gidiyormuş gibi
göründü. 10 Haziran Raw’da Liv Morgan'ı arka alanda Judgment Day soyunma
odasında gördük. Dominik'le karşılaşınca da beni gördüğüne heyecanlandın mı
diye sordu. Benimle sonra görüşmek isteyebilirsin diyerek otel kartını
Dominik'e vermek istedi. Dominik ise seninle ilgili hiçbir şey istemiyorum
dedi. Senin gibi muhteşem bir erkeğin kendisine "mommy" diyen bir
kadınla bir işi olmamalı dedi. Sana "daddy" diye çağıracak biriyle
olmalısın diyerek kartı Dominik'e bıraktı. Fikrini değiştirirsen otel odamda
seni bekleyeceğim dedi. Dominik de şaşkınlıkla kartı masaya bıraktı. Başka bir
segmentte Balor'ın o kartı çaktırmadan aldığı görüldü. Bu şovla beraber Liv,
Dominik’e Daddy derken nickname’i Mommy olan Rhea’ya da müthiş bir gönderme
yapmış oldu. Bunun dışında Balor’ın da sanki ileride bu hikayede bir yerlerde
çıkabileceğine dair de sinyaller aldık. Keza Morgan’ın bıraktığı kartı alması,
geçen haftalarda onunla beraber aynı arabadan indiklerine dair şüpheleri
gösteren görüntüler biraz buna müsaade eden şeylerdi diyebilirim.
Clash at the Castle’da Priest,
Punk’ın etkisiyle kemerini Drew’a karşı kemerini korumuştu. Strowman ve LWO bir
yandan ekiple uğraşmaya devam ederken de Seth Rollins de geri dönmüştü. Morgan
ise herhangi bir kemer koruması yapmadan yoluna devam etmişti. 17 Haziran
Raw’da Carlito, JD ve Balor aralarında konuşurlarken Dominik'in bir şey aradığı
görüldü. Balor, Strowman'ın çok ciddi bir problem olduğunu ve bir an önce bu
işi halletmeleri gerektiğini söyledi. Priest yanlarına geldi. Balor, Seth
Rollins konusunda Priest'in arkasında olduğunu söyledi. Priest, bunu sonra
konuşalım dedi. Sonra asıl konuya geldi ve seni Morgan'ın bıraktığı kartı
alırken gördüm mesele nedir diye sordu. Balor da beni suçluyor gibisin ama ben
o kartı Dominik'i korumak için aldım dedi. O işi hallettim ve şu an çöpte
duruyor kart dedi. Priest de geri adım attı ve sorun değil dedi. Sonra da
konuyu Money in the Bank'e getirdi ve bugünkü eleme maçını kazanacağından
eminim dedi. Peki kazandıktan sonra kafanı nereye çevireceksin diye sordu. Balor
da çantayı aldığımda cash in yapıp şampiyon olacağım.. Cody'e karşılık dedi.
Priest de başta sinirlenirken sonrasında mutlu oldu. Bana güvenebilirsin dedi
Balor. Sonrasında Priest, Dominik'e döndü. Dominik de yeleğimi bulamıyorum
dedi. Carlito da otel odasında unutmuş olabilirsin deyip şaka yaptı. JD ve
Priest ona karşı çıktılar. Priest, Carlito'ya git ve maçına hazırlan dedi.
Priest herkes giderken Finn'e Rhea ile konuştun mu diye sordu, Finn de hayır
dedi. Bu arada geçen hafta Morgan arenaya gelirken arka alanda Balor'ın da
onunla beraber geldiğine yönelik şüpheli görüntüler de ortaya çıkmıştı. Gecenin
ilerleyen anlarında Iyo Sky vs Zelina Vega vs Kiana James, Money in the Bank
eleme maçında maç devam ederken Dominik'in yeleğiyle ringe gelen Liv Morgan'ı gördük.
Vega'nın dikkati dağılırken James onun üstüne üstünlüğü aldı ve Iyo da onun
üzerinden tuşa giderek maçı kazandı. Daha sonrasındaysa Carlito vs Dragon Lee
maçı izledik. Maçı kenarda LWO ve Judgment Day üyeleri de izlerken birden arka
alandan Dominik'in üstünü giyen Liv Morgan geldi. Dominik yeleğini geri
isterken, onu nerede buldun diye sordu. Liv onu dinlemeden Dominik'e doğru
giderken arkasından Zelina geldi ve ona saldırdı. Del Toro, JD, Rey ve Dominik
birbirlerine girerlerken JD, turnbackle'a çıkan Lee'nin ayağını kaydırarak
düşmesini sağladı. Carlito da bir Backstabber ile maçı aldı. Arka alanda
Dominik yine yeleğini ararken kendisini Morgan karşıladı. Dominik, lütfen
yeleğimi geri ver dedi. Morgan da patronluk taslamana bayılıyorum dedi. Sonra
da veririm ama üzerimden sen çıkartacaksın dedi. Sonra da birazını açtı. Sonra
da geri kalanını Dominik açmaya çalışırken Priest gördü ve onu durdurdu. Sadece
yeleğimi almaya çalışıyorum diye kendini savundu. Priest de alacağını al,
mekanımıza gidiyoruz dedi. Dominik hızlıca Liv'in üzerinden yeleği çıkarırken
bu kez Liv ile Priest yalnız kaldılar. Priest, senden bir şey istemeyen bu
zavallı adamı rahat bırakır mısın dedi. Morgan da o bence benden her şeyimi istiyor
dedi ve gülerek gitti.
24 Haziran Raw’da arka alanda
Priest Judgment Day'in odasına girdi. Ekip tam kadro 2K oynarken o esnada
Dominik'in telefonuna mesaj geldi. Muhtemelen Liv'in ona gönderdiği bir şey
olduğunu anlarken tüm ekip mesaja bakıp şaşkınlığını gizleyemediler. Carlito
"Thats Cool" derken Priest de ona kızdı. Dominik görüyorsun o tam bir
çılgın derken Priest de bana çılgınca gelen şey Rhea ile konuşup onunla olan
durumunu ve numaranı nereden bulduğunu açıklaman dedi. Dominik de bilmediğini
söyledi. Priest de sana ne yapman gerektiğini söyleyemem ama sen olsaydım bu
gece Liv ile olan şeyleri bitirmeye bakardım dedi. Dom da bir şey demeden
odadan ayrıldı. Priest ekibin geri kalanına döndü ve eğleniyor musunuz diye
sordu. Sonra da başka kim eğleniyor biliyor musunuz, Braun Strowman eğleniyor
dedi. O durumu halletmeniz lazım ama siz oyun oynayın dedi ve gitti. O gidince
Balor da ona hak verdi ve bu gece onu bitiriyoruz dedi. Arka alanda Priest,
Judgment Day'in odasına girerken Morgan'ı gördü. Morgan da selam verip hemen oradan
çıktı. Priest odaya girdiğinde Balor'ı oyun oynarken gördü. Priest de doğal
olarak sinirlendi. Balor, Liv'in önümüzdeki hafta Rey ve Dom'un maça çıkacağını
söylemek için geldiğini söylediğini belirtti. Bu gece de JD ve benim
şampiyonluk maçımızı ayarladığını söyledi dedi. Morgan, Truth’u kandırarak Tag
Team kemerlerinin ortaya konmasını sağlamıştı. Priest ben kendi işime bakacağım
size de kemer için başarılar diliyorum dedi. Ringdeyse Morgan ve Zelina
ringdeyken Dominik geldi. Dominik ringe girerken Morgan ona yardım etti.
Zelina, kavgadan korkuyorsan adamını buraya getirmene gerek yoktu dedi. Dominik
de ben onun adamı değilim dedi. Sonra da eğer kemer için mücadele etmek
istiyorsan yardımcı olmak isterim dedi. Mommy ile bazı konularla ayrıştığınızı
biliyorum ama Morgan'ı göstererek ondansa herhangi birini kemerle görmeyi
yeğlerim dedi. Zelina yardımına ihtiyacım yok, benden uzak dur derken Liv ona
saldırdı. İkili birbirlerine girerlerken Rey geldi ve Morganı çekip ayırdı.
Dominik de onu iterek yere serdi. Morgan bu olay karşısında hayran hayran
Dominik'e baktı. Dominik de arkasına bakmadan arka alana giderken Morgan da
onunla beraber gitti. Gecenin sonundaysa Awesome Truth vs JD & Balor
Title's Match’ı izldik. Maç devam ederken Daddy's Girl t-shirt'ünü giyen Liv
Morgan geldi. Morgan, gün içerisinde Truth'u manipüle ederek maçın
gerçekleşmesini sağlamıştı. Hatta Pat'in spiker masasında olmadığı bu günde Miz
şovun ilk saatinde yorumcu masasındayken ikinci saatinde maça hazırlanmak için
arka alana gitmişti. Morgan geldikten bir süre sonra Dominik ve Carlito da
geldiler. Miz Carlito'yu spiker masasına yollayıp maça devam etti. Ancak
sonrasında Dominik ring kenarına çıkıp dikkat dağıtırken JD roll-up'a aldı ama
Miz kurtuldu. Hemen ardından da Dominik'e bir dropkick, JD'ye de bir Skull
Crushing Finale çekti. Maçı bitirmek istedi ama Carlito, JD'nin ayağını iplere
koydu. Morgan da o esnada yerde duran Dominik'in yanına gidip onu sevmeye
başladı. Tam o esnada Braun Strowman'ın müziği çaldı. Strowman, Dominik ve Carlito'yu
ring dışında kovalamaya başladı. Ringde aksiyon devam ederken Truth, Balor ve
JD'ye Ten Knuckle Shuffles çekerken JD ring dışına çıktı. Truth da Balor'ı AA
pozisyonu için beklemeye koyuldu. Tam o anda Morgan ring kenarına çıktı ve
Truth'u manipüle etmeye devam etti ve ona sarıldı. Ancak hakemin görmediği bir
anda boğazını iplere doğru çekerken Balor üstünlüğü aldı. Coup de Grace ile
takımına maçı kazandırıp kemerleri Judgment Day'e getirdi. En sonda kutlama
sırasında Liv de ikiliye katıldı ve kemerlerini yukarıya kaldırdılar.
Böylelikle Judgment Day, Wrestlemania’da kaybetti Tag Team kemerlerinin bir
kısmını Liv Morgan sayesinde geri almış oldu.
1 Temmuz Raw’da arka alanda
Damian ve Dominik'i konuşurlarken gördük. Damian, bu gecenin çok önemli
olduğunu söylerken, umarım babanla olan meseleni sonsuza dek kapatırsın dedi.
Ardından Rhea ile konuştun mu dedi. Dominik de konuştuğunu ve onun iyi olduğunu
söyledi. Ben de iyiyim, biz iyiyiz peki ya sen dedi. Damian de ben harikayım
dedi. Ama kim iyi değil biliyor musun, Rhea Ripley dedi. Çünkü onunla az önce
konuştum dedi. Çok kızgın dedi. Dominik de bu gece Liv olayını çözeceğim dedi.
Damian her gece aynı şeyi diyorsun ama hiçbir şey yapmıyorsun dedi. Dominik de
Liv mevzusunun suçlusu ben değilim, tıpkı babam gibi konuşur oldun dedi.
Ardından da ikili Judgment Day'in odasına girdiler. Odaya girdiklerinde Carlito
ve JD'nin 2K oynadıklarını, Balor ve Morgan'ın da onları izlediğini gördüler.
Morgan ben de tam gidiyordum dedi, ardından da bugünkü maçın için başarılar
dilerim Daddy Dom dedi ve gitti. Carlito da Priest'e ben de seninle oynuyordum
dostum derken Balor, Priest'i yanına aldı ve bir şey konuşabilir miyiz dedi.
Priest konuşmadan önce Liv'in burada olmasına bir son verilmeli, bu hiç hoş
değil dedi. Balor da Liv hakkında ne düşünürsen düşün, Tag Team kemerlerini
geri almamızı sağladı dedi. Buradaki asıl problem sensin dedi. Asıl sen,
Judgment Day'i tehlikeyi attın, Seth'e söylediklerine başlatma dedi. Senin bize
ihtiyacından bizim mi sana ihtiyacımız var dedi. Priest de onu durdurdu ve
yanlış bir şey söylemek istememiştim dedi. Ben Dünya Şampiyonu'yum tabi ki bana
daha çok ihtiyacınız var dedi. Rhea buradayken ve şampiyonken, ona daha çok
ihtiyacımız vardı dedi. Sen de şu anda tag team şampiyonusun, peki buna ne
dersin, hepimiz birbirimize ihtiyaç duyuyoruz dedi. Ama ben kendime güveniyorum
ve Seth Rollins'i Money in the Bank'te yeneceğim dedi. Balor da bunu biliyorum
ve kardeşin olarak da her zaman arkanda olacağım dedi. Ve yine kardeşin olarak
sana her zaman doğruları söyleyeceğim, doğru şey şu ki o kemeri aldıktan sonra
değiştin sen dedi. Balor oradan ayrılırken Priest gülmekle yetindi. Aynı gece
Liv Morgan vs Zelina Vega kemer maçı izledik. Rey ve Dominik de maçı kenarda
izlediler. Rey ve Dominik ring dışında tartışma yaşarlarken Rey, Dominik'i
itti. Dom yere düşerken Morgan'dan o esnada Rey'e Baseball Slide geldi. Vega da
o esnada bir 619 bir de DDT çekip tuşa giderken Liv son anda tuşu attı.
Ardından da Dominik, bir sandalye alıp Vega'nın önüne doğru fırlattı. Ardından
da hakemi oyalamaya ring kenarına çıktı. Zelina da sandalyeyi alıp Dominik'e
vurdu. O esnada fırsatı bulan Liv, bir Oblivion ile maçı aldı. Böylece Dominik
bir kez daha istemeden Liv'e yardımcı oldu. Liv de maçtan sonra Dominik'in
yanına giderken Dominik ona bakmadan arka alana gitti. Liv de peşinden geldi.
Gecenin ilerleyen anlarında da Dominik vs Rey Mysterio maçı izledik. Maç devam
ederken Rey, Dominik'i 619 pozisyonuna getirdi ama Liv onu kurtardı. Dominik'e
bakmaya devam ederken Rey bir Dropkick ile Dominik'i yere düşürdü. Yere düşen
Dominik doğruca Liv'in üstüne düştü. Liv bu konudan oldukça mutlu olurken Rey,
Dominik'i çekip ringe soktu. Liv o esnada Rey'e bizi rahat bırak derken Dominik
de üstünlüğü aldı ama Rey tuştan kurtuldu. Ardından Rey'in yardımına Zelina
Vega geldi ve direkt Liv Morgan'a saldırdı. İki isim aşağıda birbirlerine
girdiler. Dominik de o esnada Rey'i 619 pozisyonuna getirdi. Hareketi yaparken
tamamlamak için turnbackle'a çıktı. O esnada Vega onu engellemek istedi ama Liv
de onu yere düşürdü. Vega pes etmedi ve ring kenarındaki Liv'i düşürerek
aşağıya indirdi. O esnada da turnbackle'da olan Dom oturur pozisyona düştü. O
haldeyken de Rey'den 619 yedi. Rey bir de Splash çekerek maçı bitirdi. Böylece Dom,
Liv yüzünden Rey'e kaybetti. Bunun farkında olan Liv, Dominik'in yanına gidip
özür diledi.
8 Temmuz Raw’da Dominik'i
Pearce ile konuşurken gördük. Dominik, Pearce'a Liv ile takım olmak istemiyorum
dedi. Pearce da maçı o istedi ama dedi. Dominik de bunu istemediğini yine
söyledi. Pearce da ama son üç şampiyonluk maçına burnunu soktun, mutlu olup
olmaman da önemli değil maç resmileşti bile dedi. Pearce gidince arkasından Liv
geldi. Dominik bana bunu niye yapıyorsun derken Liv de bunu senin için
yapıyorum dedi. Geçen hafta olanları düzeltmek ve Mysterio ailesinin gerçek
babasının kim olduğunu göstermek istedim dedi. Dominik de tamam, kazansak iyi
olur dedi. Sonra da ikiliyi arka alanda maç için hazırlanırlarken gördük.
Dominik, Judgment Day t-shirt'ü giyerken Liv de Dirty Dom t-shirt'ü giymişti.
Liv madem takım olacağız o zaman Double Team hareketleri çalışalım derken
Dominik de istemediğini söyledi. Liv de ikimiz de biliyoruz bunu sen de en az
benim kadar istiyorsun bunu biliyorsun dedi. Dominik de istediğim tek şey
babamı yenmek dedi. Liv de onun için biraz sakinlesen iyi olur dedi. Dominik
geri geri giderken koltuğa düştü ve o esnada da Liv onun bacağını kaldırarak
esnetmeye başladı. Dominik da aslında fena değilmiş derken Priest onları gördü.
Hemen arkasından da JD ve Balor da geldi. Carlito da onlara katılırken işte bu
çok cool demeye yeltenirken bunu garip bularak öyle cool dedi. Liv bundan
memnun kalırken oradan gülerek ayrıldı. Priest de bunun ne halt olduğunu
öğrenmek bile istemiyorum dedi. Bu işi çoktan bırakmalıydın, o kadar zor
olmamalı dedi. Carlito müthiş espriler yaparken ekip onu bastırdı. Dominik de
tıpkı babam gibi konuşuyorsun dedi Priest'e. Priest de babanı her hafta daha da
çok anlamaya başladım dedi. Dominik de bunu çözdüğümü sandım ama çözeceğim
diyerek gitti. Priest de Balor'a bu çocuk yaptıkları şeyler bazı sonuçlar
doğurunca anlayacak dedi. Sonra da Balor biz bir şey söylemek istiyorsun
sanırım diyerek Priest'in yaptığı telefon konuşmasına işaret etti ama Priest
kendime saklamayı yeğlerim, yakında Dominik de anlayacak zaten dedi. Gecenin
main eventinde Rey Mysterio & Zelina Vega vs Dominik Mysterio & Liv
Morgan maçı izledik. Maçın sonlarında Rey ve Dominik turnbackle üstündeyken Liv
ringe sandalye attı. Hakem onu alıp dışarıya bırakmaya çalıştığı anda Liv,
Rey'i oradan aşağıya indirdi. Dominik de bir Frog Splash çekerek babasını ilk
kez pinledi. Dominik ve Liv birbirlerine sarılırlarken Dominik sonradan ne
yaptığını fark edip ondan kurtulmaya çalıştı ama Liv, Dominik'in kucağına
atladı. İki isim yere düşerlerken Dominik de en sonunda Morgan'a karşılık
vermek üzereyken Rhea Ripley return yaptı. Liv, Dominik'i bırakıp arkasına bile
bakmadan kaçarken Ripley ringe girdi ve korkutucu bakışlarla Dominik'e baktı.
Dom ona sarılmak istedi ama Ripley ringden ayrıldı.
Rhea Ripley, Morgan’ın
kendisini sakatlamasının ardından gerçek hayatta evlenip ringlere geri dönerken
15 Temmuz Raw’da bu maçın resmileştiğine tanıklık ettik. Rhea Ripley ile Morgan
yüzleşirlerken Morgan ringe gelemedi ve dev ekrandan Ripley ile promolaştı.
Ripley'in yanında Dominik de bulunurken Ripley, Morgan'a biliyorsun ki ringime
adım attığın an Revenge Tour'un sona erecek dedi. 3 aydır bekliyordum bunun
için dedi. Sabrım biraz daha bekleyebilir, işte bu yüzden de bu meydan okumayı
yapıyorum dedi ve SummerSlam'i işaret etti. Morgan da bunun eninde sonunda
olacağını biliyordum dedi. Kaçmayacağım ancak şunu bilmeni isterim, eski
tanıdığın Liv Morgan değilim artık dedi. Dominik'in babasını yenmesine nasıl
yardım ettiysem ki bu senin yapamadığın bir şeydi, seni de sonunda yeneceğim, o
yüzden kabul ediyorum dedi. Sonra da Daddy Dom'a seslendi, umarım seninle de
orada görüşürüz dedi ve öpücük yolladı. Morgan ekranlarından gidince Ripley ve
Dominik kaldılar. Ripley, Morgan'a seslendi. Beni dinlediğini biliyorum,
SummerSlam'de sadece Revenge Tour'unu değil, title reign'ini değil, kariyerini
de bitireceğim dedi. Sonra da Liv'e öpücük yolladı. Elinde siyah bir gül olan
Dominik ringden çıkması için Ripley'e yardım etmek istese de Ripley oralı
olmadı. Sonra da ikiliyi arka alanda gördük. Dominik kendini açıklamak isterken
Ripley onu dinlemedi. Hızlıca Judgment Day soyunma odasına girerken odanın
içerisinin siyah güllerle dolu olduğunu gördü. Dominik de sadece aramızı
düzeltmek istiyorum dedi ama Ripley sertçe kapıyı onun ardına kapadı. Dom
oradan ayrılırken Priest geldi. Olaylardan keyif aldığı gözlenen Priest her şey
yolunda mı diye sordu. O esnada Ripley kapıyı açtı ve çiçekleri Dominik'in
suratına fırlattı. Başka bir sekansta arka alanda Ripley ve Priest'in konuştuğunu
gördük. Priest geri dönmene çok sevindim derken Ripley de ona her şeyi bir
arada tuttuğu için teşekkür etti. Bu geceki Strowman ile yapacağı maç için
yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordu. Priest yardıma ihtiyacı olmadığını,
Gunther'in SummerSlam konusu olduğunu, Strowman konusunu da önceden halletmesi
gerektiği bir mevzu olduğunu söyledi. Ripley de buna katıldı ve Carlito niye
burada diye sordu. Priest tam o konuya açıklık getirmek isterken Dominik geldi.
Dominik, her şeyi batırdığını, Ripley'e tüm hafta boyunca ulaşmaya çalıştığını,
onu dinlemesini istediğini söyledi. Ripley de ben sakat olduğum üç aya ne oldu
peki diye sordu. Küçük kız arkadaşınla takılmaktan çok mu meşguldün dedi ve
oradan ayrıldı. İlerleyen anlarda Dominik ve Priest'i gördük. Dominik, beni
geçen hafta Mommy'nin gelmesi konusunda neden uyarmadın dedi. Priest sana
söylemeye çalıştım ama sen Liv'le meşguldün dedi. Esas sen bana Ripley ile
iletişimde olduğunu söylerken ve Liv ile olan durumu bitireceğini söylerken
yalan söyledin dedi. O ara Jey geldi ve bu doğru mu lütfen söyleyin, Rhea bekar
ve ilişkiye açık mı diye sordu. Priest de belki dedi ve güldü. Dominik buna
karşı çıkarken Jey de Mommy'i görürsen ona selam söyle benden dedi ve gitti.
Priest, Jey gittikten sonra Dominik'le dalga geçerken, sen daha önce hapiste
yattın, kimsenin seninle böyle konuşmasına izin vermezsin dedi. Rhea'nın kime
ait olduğunu bu gece Jey'e göstermelisin dedi. Dominik de hak verip şimdi bu
işi halletmeye gidiyorum dedi. Priest de bu durumdan oldukça keyif aldı. Başka
bir segmentte JD ve Balor'ın Ripley ile konuştuğunu gördük. Liv konusunu
açıklığa kovuşturmaya çalışırken Ripley de anladım anladım, Liv bir oyun oynadı
ve bunun sonucunda takım kemerleri ait olduğu yere geri döndü, sırada da benim
kemerim var dedi. Dominik oraya gelirken Ripley'e Jey senin hakkında sınırı
aşan ifadelerde bulundu dedi. Ben de Pearce'la konuştum ve kimsenin Mommy ile
böyle konuşamayacağını göstermeye karar verdim dedi. Ripley de sen salak mısın,
neden Jey'le maç yapmak istedin ki dedi. Dominik de iptal edebilirim, gidip
Pearce'la konuşayım dedi. Rhea da korkak mı oldun şimdi de derken Dom da tamam
iptal etmeyeceğim ama herkese senin bana ait olduğunu ve benim Mommy'm olduğunu
göstermek istedim dedi. Ripley de affedersin anlayamadım dedi ve gitti. Dominik
yine yanlış anlaşılırken Carlito da hiç cool değil dedi. Gecenin sonların doğru
Dominik vs Jey Uso maçı izledik. Jey turnbackle'a çıkarken Liv, Dominik'i
aşağıya çekti. Dom ondan gitmesini isterken Jey'den bir Baseball Slide geldi ve
ikili yine kucak kucağa yere düştüler. Liv, Dominik'in üstüne çıkarken
Ripley'in müziği çaldı. Ripley'in gelmesiyle Morgan seyircilerin arasından
kaçtı. Rey Dominik'e ringe girmesini ve işi bitirmesini söyledi. Ama ringde Jey
bir Spear ve bir Uso Splash ile maçı aldı. Jey maçtan sonra Ripley'e eliyle
telefon işareti yaparken Ripley de gülmekle yetindi. Maçtan sonra arka alanda
Priest ve Dominik'i gördük. Priest, Rhea'nın önünde kaybetmek he, çok acı
verici dedi. O esnada da Rhea geldi ve Dom Dom bir şeyi açıklığa kavuşturalım,
ben kimseye ait değilim, senin de değilim, sen benimsi dedi ve siyah gülü
Dominik'e verdi. Bu durum Dominik'in hoşuna gitti. Şov sonunda arka alanda Jey
ile röportaj yapıldı. Jey hem galibiyetinin hem de Rhea'nın bekar olmasının
aynı anda olduğunu ama Rhea konusunun geceyi daha da güzelleştirdiğini söyledi.
Jey, Rhea'nın daha iyisini hak ettiğini söyledi. İşleri yavaştan alırız, Waffle
House'a gideriz dedi. Yine telefon işareti yaptı ve ne zaman hazırsan
biliyorsun dedi.
22 Temmuz Raw’da Priest hariç
Judgment Day'i arkada gördüğümüzde ekibin yine oyun oynadığını gördük. Ripley
ekibi toplarken, Priest'in kemerini korumaya odaklandığını ve bu sebeple bu
gece olamayacağını söyledi. Ama Tag Team kemer şampiyonlarımız hala buradalar
dedi. Ben de Women's kemerimi almak için gün sayıyorum dedi. Judgment Day'in
bir kez daha hüküm sürdüğü günler çok da uzakta değiller dedi. Dominik buna çok
sevindiğini söyledi ve sonrasında Rhea ile konuşmak istediğini söyledi. Dominik
geçen hafta yaşananlardan sonra kendisinin Ripley'e ait olduğunu ama Jey
Uso'nun telefonunu istemesinden ve Ripley'in sosyal medyadan yeet yapmasından
da endişe duyduğunu söyledi. Ripley de bunu gülünç bularak sadece dalga
geçiyordum dedi. Sonrasında ben de senin sosyal medya hesaplarına bakıyorum
dedi. Araya Balor girdi ve Dominik'e Jey Uso işini bitirmen gerekli dedi. JD de
ona hak verdi. Ripley de buna gerek olmadığını söylerken Balor da onu Jey'i
korumakla suçladı. Ripley de kimseyi korumadığını sadece onunla bir savaş
başlatmanın anlamsız olduğunu düşündüğünü söyledi. Ardından da Dom'a beynini
kullan dedi ve gitti. O gidince Balor bir kez daha Dominik'e döndü ve yapman
gerekeni biliyorsun dedi. Arka alanda Carlito, Balor, Dominik ve JD Jey'i
ararlarken Carlito bölünüp aramaya devam etmelerini gerektiğini söyledi.
Carlito ve JD farklı yönlere giderlerken Balor ve Dominik kaldılar. Balor,
Carlito'nun haklı olduğunu ve onların da bölünmesi gerektiğini söyledi. Dominik
tek başına aramaya başlarken köşede Morgan onu çağırdı. Dominik onu görmezden
geldi. Morgan onu sakinleştirmeye çalıştı ve her şeyin yoluna gireceğini
söyledi. Dom da zaten her şeyin yolunda olduğunu Rhea ile harika olduklarını
söyledi. Liv de işte budur derken o esnada Balor geldi. Balor gelince de Liv görüşürüz
Daddy Dom dedi ve gitti. Balor da 10 saniyeliğine gittim ne oldu burada diye
sordu. Dominik konuyu değiştirdi, onu görebildin mi, sanırım ben gördüm bu
tarafa gitti dedi ve Morgan'ın gittiği yeri gösterdi. Balor da hayır diğer
taraftan gidiyoruz dedi. İlerleyen anlarda Dominik ve Ripley ikilisi ringdeyken
seyircilerin arasından Morgan geldi. Morgan, Rhea'ya Dominik senin gibi
kızların peşinden koşmaz dedi. Dominik gibi muhteşem adamlar benim gibi
kızların peşinden koşarlar dedi ve arkasını döndü, gülmeye başladı. Rhea bu
sözlere sinirlenip yukarıya çıkmak istedi ama Dominik onu bırakmadı, beni dinle
dedi. Dominik bırak da ben halledeyim bu işi derken seyirciler yine boo'lamaya
hazırlandılar. O esnada da Liv, lütfen Daddy Dom'un konuşmasına izin verin dedi.
Seyirciler onu dinlemeyince Liv bir kez daha boo'lamaları önlemeye çalıştı ve
Dominik'e zaten ne söyleyeceğini biliyorum sanırım, ben de aynı şekilde
hissediyorum dedi. Üç küçük kelimeyi söyleyebilirsin biliyorum dedi Morgan.
Dominik de üç küçük kelime mi istiyorsun, o zaman al, senden nefret ediyorum
dedi. Sen aptal mısın, sağır mısın, senden hoşlanmıyorum dedi. Hayatımı
mahvediyorsun derken iyice sinirlenen Dom araya İspanyolca cümleler de kattı.
Sana katlanamıyorum, her şeyi mahvediyorsun derken Liv de ağlamaya başladı. Dom
mikrofonu yere bırakırken Liv ağlayarak arka alana gitti. Rhea da Dominik'in
suratını önce yaladı, sonra da öptü.
29 Temmuz Raw’da Judgment Day
arka alanda odalarının darmadağın olduklarını gördüler. Dominik odayı
kilitlemiştim derken Carlito hayır hayır diyerek odaya girdi ve kırık halde
olan Playstation'ı gördü. Dominik de bunu kim yaptı derken Rhea da ciddi misin
diye sordu. Duvarda yazılanları oku, kim yaptığını sanıyorsun dedi. Sonra da
Liv'e odamızı mahvedebilir ve biz onu toparlayabiliriz ama o benim ona
yarattığım hasardan sonra kendini nasıl toparlayacak dedi. Sonra da çok ileri
gitti dedi. Carlito geldi ve yeni Playstation alırız dimi dedi. Dominik ona
zamanı değil diyerek oradan uzaklaştırdı. O esnada Rhea, JD ve Balor'a döndü ve
neden hala burada diye sordu Carlito için. Sonra başka bir segmentte çöp
kovasında ateş yakıp konuşma yapan Liv Morgan'ı gördük. Morgan, yüreğiniz
tepetaklak olmanın ne olduğunu bilir misiniz dedi. Size nefes alamayacak hale
getirir dedi. Ağlamaklı halde konuşan Liv, senin için her şeyi yapardım ben
Dominik dedi. Sonra da ikisinin olduğu bir fotoğrafı yaktı. Olduğunu düşündüğüm
adam gibi davranmıştım sana dedi. Ama sen adam bile değilsin dedi sonra da onun
tshirt'ünü yaktı. Sen sadece Rhea'nın küçük bir fahişesisin dedi. Sonra Dirty
Dominik tshirtünü yaktı. Sana harcadığım tüm gözyaşlarını geri alabilsem keşke
ama yapamam dedi. Bundan sonra yapabileceğim tek şey senin ve Rhea'nın hayatını
cehheneme çevirmek dedi. SummerSlam'de Liv Morgan Revenge Tour'u Rhea Ripley'i
yendiğim an bitireceğim ve Dominik'i de o değerli mommy'sinden kalanlarla baş
başa bırakacağım dedi. Bense o esnada ringde durup kolumu kaldıracağım ve o üç küçük
kelimeyi duyacağım; Women's World Champion dedi. Beni izleyin dedi. İlerleyen
anlarda Jey Uso vs Carlito maçı izledik. Carlito maç içerisinde elma yemeye
başlarken Jey rollup pozisyonuna aldı ama Carlito kurtuldu. Ama Jey bir Spear
ile Carlito'nun ağzındaki elmaları püskürterek maçı kazandı. Dominik vs Sami Zayn maçı da yine aynı gece
yapıldı. Maç devam ederken Carlito ve JD geldiler. Dominik dikkati dağılan
Sami'yi rollup'a aldı ama Sami kurtuldu. İki isim bu kez karşılıklı olarak ring
kenarına çıkarlarken Sami onları indirdi ama Dominik onu 619 pozisyonuna
getirdi. Ama Sami Clothesline ile cevap verdi. Ardından Blue Thunder Bomb çekip
tuşa gitti ama Carlito ve JD ona saldırarak maçın DQ ile sonlanmasına neden
oldular. Sami'nin yardımına Jey geldi. Jey, Carlito'yu ring dışına yollarken
JD'ye de Spear çekti. En son Dominik'i de dışarı gönderdi ve hepsinin üzerine
uçtu. En son Breakker, Sami'ye saldırmaya gelirken yine çok hızlı bir Spear
çekmek istedi ama Sami bir Big Boot ile karşılık verdi. Köşeye doğru Exploder
çekti. Helluva Kick'e yöneldi ama Breakker son anda kaçmayı başardı. Sami
arkasını döndüğünde Breakker yine ringe gelip saldırmak istedi ama Sami yine
bir Big Boot ile onu dışarıya yolladı.
Bu feud gerçekten son dönemin
en güzel işlenen feudlarından bir tanesi. Uzun zamandır görmediğimiz
cüretkarlıkta bir feud işlenirken Attitude Era veya Ruthless Agression Era
dönemlerine benzer sekansları fazlasıyla izlemiş olduk. Dominik’in heel turn
sonrasında babasına sırtını dönüp Eddie Guerrero benzeri bir gimmick’te hareket
etmesiyle beraber yükselişe geçen kariyer, tam olarak burada zirveye çıktı
diyebiliriz. Öte yandan Ripley ve Morgan’ın zaten bu olaylardan önce bir geçmişe
sahip olmaları da bu maça dair ilgiyi iyice arttırıyor. Morgan’ın son 1 yılda
yaşadıkları artık yabana atılması gereken bir karakter olmaktan kurtarırken
Ripley’in de Royal Rumble 2023’ten bu yana çıktığı seviye zaten bambaşkaydı.
Ring içi ve dışı olarak maç bizlere inanılmaz şeyler vaat ediyor doğrusu. Bu
aşk üçgeni içerisinde acayip anlar izlerken bir de son dönemde Jey Uso gibi
seyircilerle müthiş bir bağlantı kurabilen bir karakterin de bu feuda dahil
olduğunu gördük. Bu iş her ne olursa olsun burada bitmemelidir ki bitmeyeceğinden
eminim. Daha fazla ilginç segment’ler, PG dışı hareketler göreceğiz gibi
geliyor bana. Bütün bu olanlar aslında bizlere 19 yıl öncesini de hatırlatmıyor
değil SummerSlam 2005 döneminde Eddie Guerrero ile Rey Mysterio’yu Dominik’in velayetini
almak için maça çıktıklarını hatırlamadan geçemiyoruz. O dönem hikayede Eddie
Guerrero’nun biyolojik oğlu olan Dominik, Eddie’nin maddi durumlarından ötürü
Rey’in bakmasını istediği çocuğu rolünü oynamıştı. O dönem 8-9 yaşlarında olan
Dominik, babası bellediği Rey ve biyolojik babası Eddie arasında kalmıştı. SummerSlam
2005’te Rey’in Eddie’yi yenmesiyle Dominik’in velayeti de Rey’e geçmişti. Hal
böyleyken Dominik’in babası Rey’den nefreti ve tam aksine Eddie gibi davranması
ve imaj olarak da ona benzemesi de biraz buralara dayanıyor gibi. Şimdi burada
Dominik bir kez daha istenen kişi rolünde. Bu kez babalar değil de onun için
savaşan kadınlar söz konusu. Bu işin sonucunda SummerSlam 2005’teki gibi bir
maç türü görebilmemiz de bu yüzden olası gözüküyor.
Bu ilgi çekici feudun devam
edebilmesi için bu maçın yine tartışmalı bir şekilde sona ermesi gerekiyor
gibi. Bu tartışmalı sonucu da gerçekleştirebilecek tek şey Dominik’in, Rhea’ya
bilinçli bir ihaneti veya yine istemsizce Morgan’a maçı kazandırmasından
geçiyor bence. Ben o yüzden Morgan’ın bir şekilde Dominik’in etkisiyle maçı
kazanacağını düşünüyorum. Geçmişe baktığımızda Rhea’nın genelde Morgan’a üstün
olduğu bu ortamda teraziyi biraz dengeleyebilmek için de Morgan bence buradan
kemerle çıkmalı. Ancak Dominik’in istem dışı veya kasten etkisiyle de feud
devam ediyor olacaktır. Jey’in de katılmasıyla iyice cümbüşe dönecek bir feud
ilerlemesi bizleri bekliyor gibi. Öte yandan Judgment Day’i geri kalan
üyelerinin de tavırları bundan sonrası için önemli olacak. Keza Morgan’a başta
hepsi karşı çıkarlarken özellikle Morgan’ın Tag Team kemerlerini ekibe geri
kazandırması ve bunun dışında Balor ile Morgan arasında tam anlamını
çözemediğimiz bir şeyler olması sanki Rhea’nın bir şekilde ekiple çatışmasına
sebebiyet verecek şeyleri gündeme getirebilir gibi. Ekipten sadece Priest en
başından beri gerçekten Dominik’i korumaya ve onu uyarmaya çalışırken geri
kalanları da Morgan’ın büyüsüne kapılmışlardı. Tüm bunlar olurken de komik
segment’lerde Carlito’nu yorumlarını dinlemek de gerçekten inanılmaz keyifli
oluyor. O yüzden her şeyiyle bu feud ve bu maç izlemeye kesinlikle değer.
Tahmin: Liv Morgan
Singles Match
Seth “Freakin” Rollins will be the Special Guest Referee
CM Punk vs Drew McIntyre
Aylardır beklediğimiz, ilmik
ilmik işlenen, aralarında ringde karşılıklı herhangi bir dövüş yaşanmadan uzun
vadeli bir şekilde farklı olaylarıyla karşımıza çıkan CM Punk vs Drew McIntyre
maçıyla sonunda karşı karşıyayız. SummerSlam’e en çok yakışan feudlardan bir
tanesi olan bu maç hakikaten hepimizin uzun bir süredir beklediği bir maçtı.
Bir tarafta ikonik bir isim olarak WWE’den olaylı bir şekilde ayrılan ve tam 10
yıl sonra geri dönen CM Punk, bir tarafta da 2020 pandemi dönemindeki
günlerinin peşinden koşmaktan vazgeçmeyen Drew McIntyre var. İki isim benzer
yollardan geçtiler. İyi bir WWE kariyerine başlangıç, sorunlu ayrılıklar,
farklı promosyonlar ve daha güçlü geri dönüşler. Saf nefrete dayalı olan bu
feudun tam ortasındaysa bu iki isimden en çok hangisinden nefret ettiğine dair
karar verememiş olan, özel hakemimiz Seth “Freakin“ Rollins bulunuyor.
Sakatlıklar, kemer değişimleri, değişen planlar v.s derken bu üç adamın yolları
geçtiğimiz aylar boyunca hep birbirleriyle bir şekilde kesişmeyi başardı. Şimdi
2023 sonundan itibaren gündemde olan bu üçgenin geçmişine hep beraber bakalım.
2014 yılında oldukça olaylı bir
şekilde WWE’den ayrılan Punk, profesyonel kariyerinde WWE’yi yok saymaya
başlamış ve başındaki kişiler içinde gerçekten çok ağır laflar söylemişti. WWE
de onu bu süreçte yok sayarken kendisinin WWE’ye dönüşü gerçekten de oldukça
zorlu bir ihtimal olarak karşımıza çıkmıştı. Punk önce UFC’de şansını denerken
2021 yılında Profesyonel Güreş’e AEW ile beraber dönmüş ancak oradan da sorunlu
bir şekilde 2023 yılında ayrılmıştı. WWE’deki yönetimsel değişiklikler, Vince
McMahon döneminin kapanması derken her iki taraf da birbirlerine yönelik daha
ılıman adımlar atmaya başlamışlardı. CM Punk güreş dünyası için oldukça özel
bir karakter. Seyirciler arasında özellike 2011 yılındaki Pipebomb’ı sonrasında
bir fenomen haline gelen Punk, sonrasında yaptığı 400 küsürlük reign ile de
yine tarihe geçmişti. Normal eski bir WWE güreşçisinden çok daha ötesi olan
Punk’ın WWE’ye dönüş ihtimali de gerçekten çok büyük bir olaydı ve doğal olarak
da hepimiz heyecanlanmaya başlamıştık. En sonunda yaklaşık 10 yıl süren bu ara,
Chicago’da gerçekleşen Survivor Series 2023’te son bulmuştu. Gecenin sonunda
gerçekleştirilen War Games maçının sonunda kutlamalar yapılırken birden “Cult
of Personality” çalmış ve Punk resmen WWE ekranlarına dönüşünü gerçekleştirmişti.
Geri dönüşünden bu yana ne
tarafa gideceği, kimlerle feuda gireceği, ilk maçının nasıl ve ne şekilde
olacağı merak konusu olan Punk, ilk zamanlar en iyi yaptığı iş olan mikrofon
üzerine yoğunlaşmıştı. Gerek bireysel olarak gerekse de WWE’nin mevcut
roster’ındaki önemli kişilerle bunu gerçekleştirmişti. Hazır Road to
Wrestlemania dönemine ve 2024’e girerken de hedef olarak Royal Rumble’ı
seçmişti. Kariyerinde birçok şey başarmasına rağmen daha önce hiç Wrestlemania
Main Event’inde yer alma şansı elde edemeyen Punk, bu hayalini
gerçekleştirebilmek için Royal Rumble’ı kazanmak ve mevcut şampiyonlardan
birinin karşısına çıkmak istiyordu. Zaten WWE içerisindeki esas plan da buydu. Başlarda
ben Rock vs Roman olaylarına gelen tepkiler sonrasında plan değişikliği
yapıldığını düşünsem de (ki belki yine böyledir) planlanan şey Royal Rumble’ın
Cody tarafından bir kez daha kazanılması ve bir kez daha Smackdown tarafına
giderek Roman’ın karşısına çıkmasıydı. Punk için ise Elimination Chamber’e
girmesi ve oradan üstün ayrılarak o dönem Raw’da World Heavyweight kemerinin
sahibi olan Seth Rollins’e doğru gitmesi beklenmekteydi. Yani ilk gecenin main
eventinde Seth Rollins vs CM Punk – World Heavyweight maçı, ikinci gecesinde de
Cody Rhodes vs Roman Reigns Undisputed WWE kemer maçı olması planlanmaktaydı. Velhasıl
işler öyle ilerlemedi. Punk, yaklaşık 10 yıllık bir aranın ardından döndüğü
WWE’deki televizyonda yayımlanan ilk maçına Royal Rumble maçında çıktı ama
orada sakatlanarak o tarihten bu yana tam 6 aylığına sakatlığı sebebiyle
ringlerden uzak kaldı. Hal böyle olunca planlar değişti. Cody’e; belki seyirci
baskısı belki de değil Rock vs Roman olayını bozma uğruna Royal Rumble
kazandırıldı, Elimination Chamber’dan da Drew galibiyetle çıkarak Seth
Rollins’in Wrestlemania’daki rakibi oldu. Ancak Seth vs Drew olayı Wrestlemania
öncesinde birkaç kez gerçekleşmesi sebebiyle bir Wrestlemania main eventi
olarak çok ilgi çekmeyeceği için Rock’ı da kullanmak adına Seth, Cody’nin
Bloodline mücadelesine de paralelde katılmış oldu. Böylece Wrestlemania’nın ilk
gecesinin main eventinde Seth Rollins ve Cody takım olup Roman ve Rock’ın
karşısına çıktılar. Seth ve Cody o maçı kaybederlerken ikinci gecenin ilk
maçında Seth bir mağlubiyet daha aldı ve bu kez kemerini Drew’a kaybetti. Drew
sevincini abartınca da spiker masasında olan Punk ona saldırdı ve Priest’in
cash-in’ine zemin hazırladı. Drew kemeri aldıktan 5 dakika sonra cash-in yiyip
kemerini kaybederken Wrestlemania Night Two’un main event’inde de Cody, Roman’ı
yenmeyi başardı. Kasım 2023’ten Wrestlemania’ya kadarki süreci biraz daha
detaylandırmakta fayda var gibi.
Öncelikle biraz Seth Rollins vs
Drew McIntyre feuduna bakalım. 2023 yılının ilk döneminde yeni duyurulan Raw
ana kemeri World Heavyweight’in ilk kazananı olan Seth, yılın sonlarında bir
heel turn geçiren Drew McIntyre ile kemer feuduna girmişti. Drew, Rollins’ten
kemer maçı isterken 2023 Kasım ayındaki Crown Jewel’da iki isim karşı karşıya
gelmişler ancak Seth oradan kemerle çıkmayı bilmişti. Drew, Seth’in peşini
bırakmazken kendisinden önceleri Seth ile feuda giren Judgment Day ile birlik
olmuş ve Survivor Series War Games mücadelesi için onların yanında yer alma
kararı almıştı. Bu süreçte heel turn geçirdikten sonra oldukça düşman edinen
Drew, 2020-2021 Pandemi döneminde kimse arenalarda yokken şirketi taşıyan
isimlerden biri olmuş ancak bunu doya doya yaşama şansı elde edememişti. Bunun
agresifliğiyle iyice aksileşen Drew, 2022 yılında Galler’deki Clash at the
Castle’daki kemeri alamaması için de Solo Sikoa’nın debut yapmasını ve
Bloodline’ı suçlamıştı. O yüzden her ne kadar Bloodline’dan kopsa da Jey Uso’dan
nefret ediyordu. Sami ve Cody ile de feuda girmeyi de ihmal etmiyordu. O yüzden
Judgment Day saflarına geçici bir süreliğine katılmaktan hiç gocunmamıştı. Face
taraf ise War Games maçı için ekiplerine 1.5 yıl sonra geri dönen Randy Orton’ı
almış ve onun da etkisiyle Survivor Series’ten galibiyetle çıkmışlardı. Bu
olayın ardından Drew, sinirli hareketlerine devam etmiş ve Seth’in peşini
bırakmamıştı. En sonunda Seth ona 1 Ocak Raw için bir şans daha vermiş ancak
Drew bir kez daha kemeri alma konusunda başarısız olmuştu. Tam o dönemler Royal
Rumble yaklaşırken Punk ise biraz yukarıda bahsettiğim gibi ring içi aksiyondan
daha çok buradaki aksiyonu için merak uyandırıcı promo’lar kesme sürecindeydi.
İşte tam bu noktalarda ayrı ayrı hem Seth ile hem de Drew ile promolaşma süreçleri
olmuştu. Özellikle 8 Aralık Smackdown’da esas plan olarak gözüken Seth Rollins
vs CM Punk Wrestlemania Main Event maçına yönelik ilk taşı atmıştı. Punk o gece
kestiği promo’da herkesin onu görmesinden mutlu olduğunu sadece tek bir kişinin
mutsuz olduğunu söyledi, o da kendi evinin bile adamı olamayan biriymiş. Yani
Seth ve Becky'nin evli olduğunu ve Becky'nin lakabının The Man olduğunu
düşünürsek cidden fena bir taş atmıştı.
11 Aralık Raw’daysa Seth ve
Punk’ın yüzleşmelerine şahit olduk. WWE’ye döndükten sonra Raw, Smackdown ve
NXT seçeneklerini değerlendiren Punk, o gece kararını açıklayacaktı. Raw GM’i
Pearce ringde Punk'ı takdim etti. Punk sözü alarak tüm hafta düşündüğünü
söyledi. Yine seyircilere topu atarak bu arenada debut yaptığını söyledi.
Sonrasında onu OVW'ye yolladıklarını bunu kabullendiğini ve buraya döndüğünde
de kabullenmeyi sevdiğini söyledi. 10 sene önce kemerini de burada bırakmak
durumunda kalmıştı. Ama geleceğe odaklandığını da belirtti. Sonra da WWE'den
ayrıldığı için özür diledi. Smackdown'a giderek Aldis'ten iyi bir teklif
aldığını, Shawn Micheals ile konuşup NXT'den de iyi bir teklif aldığını
söyledi. Ancak Pearce'ın ikisinin de üstünde bir teklifle geldiğini söyledi.
Böylece Raw'ı seçtiğini duyurdu. Pearce'dan kontratı alıp imzaladı. Ardından
Seth Rollins geldi. İkili uzun uzun birbirlerine baktılar. Seth mikrofonu aldı
ve Punk'a Monday Night Rollins'e hoş geldin dedi. Senden tek bir şey rica
ediyorum; buraya benim evim deme dedi. 10 senedir herkes hakkında iftira atıp
buraya evim diyemezsin burası benim evim dedi. Seth, burasının kendi evi ve
ailesi olduğunu, onun gibilerden korumak için de her şeyi yapacağını söyledi.
Senden nefret ediyorum dedi. Ama WWE'de olmak istiyorsan seni Raw'da istiyorum
çünkü bunun Punk'un son şansı olduğunu biliyorum dedi. Ama belki
değişmişsindir, tankında son bir gaz kalmıştır ve belki benimle maç yapıp nasıl
bir sahtekar olduğunu gösterebilirim dedi. Seyirciler bi Seth'e tezahurat
yaparlarken bir Punk'a yaptılar. Punk, işleri her zaman zor yoldan yapmayı
tercih edeceğini söyledi ve Royal Rumble'a katılacağını duyurdu. Arka alandaysa
Drew ve Punk’ın birbirleriyle bakıştıklarını gördük. Aynı gece Pearce, 1
Ocak’ta Drew vs Seth kemer maçını duyurdu.
1 Ocak’ta Drew, Seth’ten kemeri
bir kez daha alamazken bu kez 8 Ocak Raw’da Drew-Punk promolaşmasını izledik.
Drew, Punk'ın gerçek yüzünü bildiğini ve onun yüzünden başına çok şey geldiğini
söyledi. Drew, Punk'ın şampiyon olduğu zamanlar bir lidere ihtiyacı olduğunu
çünkü o zamanlar acemi olduğunu ancak Punk'ın ona yardımcı olmadığını çünkü onu
bir tehdit olarak algıladığını söyledi. Randy'e de gittiğini onun sorunları
olduğunu ancak Punk'ın bir narsist olduğunu söyledi. Sonra kovulunca da adam
olduğunu ve esas şimdi bu kez kendisinin Punk'ın lideri olduğunu söyledi. Punk
ise başaracaklarının önündeki tek engelin kendisi olduğunu ve kimsenin Royal
Rumble'ı kazanmasına engel olamayacağını söyledi. Drew'u da kendisinin
eleyeceğini söyleyerek ayrıldı. 22 Ocak Raw’daysa Punk en son Cody ile bir
promo sekansına girerken tam da bu ortamda Royal Rumble’a doğru adımımızı
attık. O dönemler Seth de bir sakatlık geçirip ring içi aksiyonlarından
uzaklaşırken hem Royal Rumble’ı hem de Elimination Chamber’ı kemer korumasız
geçirdi.
Ocak 2024’e yani Royal Rumble’a
geldiğimizde Cody 15.sıradan maça katılırken CM Punk, 27.sıradan maça katılarak
tam 10 yıla yakın bir süredir ilk kez WWE ekranlarında bir ring içi aksiyonda
boy gösterdi. 29’dan da Drew McIntyre gelirken 30’dan da Sami Zayn geldi. Drew,
Sami’yi elerken son dörde Punk, Cody, Drew ve Gunther kaldılar. Punk, herkese
Cleymore çekip kendisine laf atan Drew'u eledi. Cody de Gunther’i elerken son
ikiye Cody ve Punk kaldılar. En sonda Cody, “ben buraya Dusty’in oğluna
elenmeye gelmedim” diyerek Cody’i elemek istedi ancak Cody onu da eleyerek back
to back Royal Rumble kazananı olarak Wrestlemania yolunu garantiledi. Punk ise
o gece malum sakatlandı ve ringlerden onu 6 ay kadar uzak tutacak sakatlığıyla
yüzleşti.
29 Ocak Raw’da Punk,
sakatlanmış koluyla ringe geldi. Punk, Cumartesi günü çok yaklaştığını ama
kimseye kızgın olmadığını söyledi. Cody'i de tebrik etti. Punk, yaklaşmanın bu
işte bir işe yaramadığını ve kendini şansız hissettiğini söyledi. Triceps'inden
sakatlandığını söyledi. Elimination Chamber'a girip yine WM main eventi
yapabileceğini ancak kimsenin kendisi için üzülmemesini istedi. Çünkü bunların
olmayacağını söyledi. Ayrıca kendisi için üzülmemeleri gerektiğini, çok yakın
bir arkadaşının kansere yakalandığını ve kemoterapisi boyunca onun yanında
olacağını, gerçek savaşın bu olduğunu söyledi. Punk, dünyanın en iyisiyim
sözünü her zaman kazandığım için söylemiyorum beni UFC'de hiç izlediniz mi
dedi. Ben hiçbir şeyden korkmam dedi. 10 yıl önce hiç ayrılmak istemediği yere
döndüğünü ama o zamanlar onu yapması gerektiğini söyledi. Wrestlemania'nın her
zaman kovaladığı bir şey olduğunu ama bunun bir hiç olduğunu çünkü kanserle
savaşanların dünyanın en iyisi olduklarını söyledi. Ben ise sizi eğlendirmek
için buradayım dedi. Punk bunu da aşacağını söyledi. Bu sene olmadığını ama her
zaman gelecek sene olduğunu söyledi. Punk WM'de olmayacağını açıklayıp
ağlamaklı olurken Drew onu kesti ve ringe geldi. Drew, sen döndüğünden beri
sana çok kötü şeyler söyledim dedi. Ancak şu an söylediğin her şeyi onaylıyorum
dedi. Kendisinin son zamanlarda değiştiğini ve Punk'ın sakatlanmasını
göstererek bunun yaşanması için dualar ettim dedi. Rumble'a girdiğimde seni
hedeflemiştim ama sen beni eledin dedi. O gece uyuyamadım ama ertesi gün sakatlandığın
haberini alınca bebek gibi uyudum dedi. Şimdi de Wrestlemania Main eventi için
bir yol bulacağını ve Punk'ın hayalini yeniden yaşayacağını söyledi. Punk
kalbinin triceps'inden daha çok acıdığını ama geri döneceğini ve döndüğünde de
Wrestlemania main eventine çıkacağını söyledi. Ama önce senin için geleceğim
dedi Drew’a. Punk tek eliyle Drew'a saldırırken Drew bir Glasgow Kiss ile onu
yere serdi. Sonra da sakat koluna defalarca kez saldırdı. Punk'ı kurtarmaya
Sami geldi ve Drew'ı ring dışına püskürttü. Böylece hikaye açısından Drew’un bu
hareketi Punk ile olan nefrete dayalı çatışmalarındaki ilk kurşun olarak
gözüktü. Royal Rumble öncesi iki isim birbirlerine meydan okumuşlar, Royal
Rumble’da karşı karşıya gelmişler ve Punk, Drew’u elemişti. Şimdiye kadarki her
şey oldukça olağan gözükürken o maçta sakatlanan Punk’a Drew’un saldırması
elbette ki bazı sonuçları da doğuracaktı.
Şubat ayında Elimination
Chamber’a giden yolda Wrestlemania Kickoff’ta Cody, Rock’ın tüm baskılarına
rağmen Roman’ı seçmişti. Böylece Seth’in tarafı boşta kalırken Elimination
Chamber için rakibini belirlemek adına bir Elimination Chamber maçı düzenleneceği
açıklanmıştı. 9 Şubat Smackdown’da AJ Styles’ı yenerek maça girmeye hak kazanan
Drew, aynı zamanda maç içerisinde Logan Paul’un Randy’i hedeflemesiyle
çemberden galip ayrılmış ve bu sayede bir kez daha Seth Rollins’ten kemeri
alabilmek adına bir şans yakalamıştı. O dönemde Wrestlemania Kickoff’ta
yaşananların ardından Cody’nin arkasında duran Seth, Bloodline’ı yıkabilmek
adına Cody’e yardım edeceğini duyurmuş ve böylece iki feudu birden yürütmeye
koyulmuştu. Böylece Wrestlemania için kendisi adına zorlu bir yol başlamıştı.
Wrestlemania’ya giden yolda 26
Şubat Raw’da Drew; başardık, hepinize çok teşekkür ediyorum dedi. Maçta
sakatlandığını ve doktorların ona WM'de güreşemeyeceklerini söylediklerini
söyledi. Doktorlara dönüp beni CM Punk mı sandınız hiçbir şey WM'ye gitmeme engel
olamaz dedim dedi. Sonra da Punk'ın pipebomb'ın da oturduğu gibi bağdaş kurarak
oturdu ve sakın mikrofonumu kesmeyin dedi. Punk'a söylenmeye devam etti, EC'de
ve WM'de olmaman seni öldürüyor biliyorum dedi. Kendin için özel bir şey yap,
içki içmediğini biliyorum ama ikimiz kutluyormuşuz gibi içmeye çalışabilirsin
dedi. Sonra da Seth'i çağırdı. Seth geldi başardın, seninle gurur duyuyorum
yine benimle maç yapacaksın dedi. Bu kez 2020'deki gibi boş bir yerde değil
dolu seyirciler önünde bir şansın var dedi. Ama şu an önünde duran bir engel
var; visionary, revulationary, Seth Freakin Rollins var. Drew hak verdi ama bu
işi zorlaştırma Rock, Roman ve Cody ile olan işlere karışıyorsun orada dur
artık dedi. Seni %100 istiyorum dinlen biraz dedi. Niye Smackdown'a gidip orada
savaşıyorsun, onların işi o, ben olsam hiç umrumda olmazdı dedi. Benim
şampiyonluğumdaki tek sorumluluğum Raw ve kemerim olacak dedi. Bloodline
olaylarını biliyorsun sonuç değişmeyecek bizim maçımıza odaklan dedi. Seth hak
verdi, sırtım ve dizim tam iyileşmedi ve Bloodline bunu daha da kötü yapabilir
dedi. Bu da senin işini kolaylaştırır o yüzden haklı olabilirsin dedi. Ama ya
yanılıyorsan diye sordu. Bazı riskler almaya değer dedi. Kariyerim boyunca
bencil oldum ama ne zaman en üste çıksam içeride boşluk hissettim dedi. Kızım
olana kadar her şeyin benim çevremde ilerlemediğini anlayamadım dedi. Bazı
şeyler bizim üzerimizdedir, dünya şampiyonluğu öyledir, Bloodline'ı indirmek
öyledir dedi. WM öncesi Bloodline işini halletmezsek ne olur biliyor musun
dedi. Kimin şampiyon olduğu önemli değil Bloodline güç istiyor ve gün sonunda
bu kemer için de gelecekler dedi. Ya benim dizim, sırtım %100'se ya Bloodline'ı
bu endüstrinin iyiliği için yok edersek? dedi. Bunu yaparsak Wrestlemania'da
sen ve ben ve World Heavyweight kemeri olur dedi. Sana Crown Jewel öncesi de
demiştim, iyi olan kazansın, bazı riskler almaya değer dedi ve ringi terk etti.
Bu andan itibaren Drew, Seth’i her seferinde Bloodline ile mücadele etmesinden
yakınırken ona kemere ait gerekli itibarı göstermediği yönünde eleştirilerde
bulunmuştu. Wrestlemania’ya giden neredeyse her şovda bunu vurgulayan Drew,
haklı olarak Seth’in dikkatinin fazlasıyla dağıldığını söylemiş, biraz daha
ileriye giderek o feuda da müdahil olmasını ilgi açlığına bağlamıştı.
İki ismin Wrestlemania’da
yapacakları kemer maçı öncesinde yaşanan bir kritik olay da CM Punk’ın maça
özel yorumcu koltuğuna oturma kararı almasıydı. 25 Mart Raw’da Punk, şov
Chicago'da olunca döndü ve seyircileri coşturdu. Herkesin Wrestlemania'da Punk'ın
olup olmayacağını sorduğunu kısaca cevabın evet olduğunu söyledi. Dirseğim
çalışmıyor ama ağzım çalışıyor dedi. Keşke şov Chicago'da olsaydı o zaman
sunucu olabilirdim dedi. Belki hakem de olabilirim dedi. Birçok insan hakkımda
işte konuşuyor bu şekilde dedi. Pat McAfee'ye sözü getirdi. Onun yaptığı şovdan
bahsetti, Roman'ı konuk almasından söz etti. Roman'ın o şovda söylediği
sözlerden bahsetti ve yakında görüşeceğiz dedi. Rollins'e sözü getirdi. Seth'e
birbirimizle anlaşamıyoruz ama sana da hak veriyorum tıpkı Roman gibi dedi.
Benim hakkımda konuşmayan birisi var ki o da The Rock dedi. 10 yıl önce
Tanrı'ya ulaşmaya çalıştı ama kolları kısa kaldı dedi. Bir de Drew McIntyre var
dedi. Ona dair bir şey söylemedim çünkü ben işleri yüz yüze hallederim dedi ve
tam o esnada Drew geldi. Drew'un müziği çalarken Punk bu salak müziği durdurun
kimse dinlemek istemiyor dedi. Hazır değilim ama maç yapabilirim buraya gel
dedi. Drew bunu çok isterdim ama en son beraber ringdeyken olanları
hatırlamıyor musun dedi. Bunun için dua ediyordum ve gerçekleştirdim dedi. Punk
ısrar etti ama Drew bunun için daha çok dua edemezdim, sakat bir Punk karşımda
duruyor dedi. Drew ise şampiyonluk maçına çıkacak dedi. Sonra da tshirtünün
arkasındaki checklisti gösterdi. Sonra başka bir tshirt çıkardı içinden. Orada
da mezarlık başında kendisi duruyordu. Senin hakkında en ironik şey ne biliyor
musun dedi ve spiker masasının üstüne çıktı. Senin Straight Edge olayın dedi.
İçmezsin, uyuşturucu kullanmazsın ama tüm zamanını rehabilitasyonda harcarsın
dedi. Tıpkı Seth'ten nefret ettiğim gibi senden nefret ettiğimi
düşünüyorsundur, senden bir kez nefret ettim ve onu da çözdüm ama şu an nefret
etmiyorum sen beni tamamlıyorsun dedi. Antreman yaparken, son tekrara
çıkamadığımda seni düşünüyorum ve ağırlığı kaldırıyorum dedi. Elimination
Chamber'a giren ilk adamdım, 30 dakika içeride kaldım seni düşündüm ve işi
bitirdim dedi. Punk yine ringe çağırdı. Drew, çok isterdim ama muhtemelen bir
aletle Wrestlemania maçımdan önce beni sakatlarsın dedi. Drew, WM'de olmak
istediğini anlıyorum ben de seni en önde görmek istiyorum ki beni iyi izle
dedi. Çünkü Drew, her zaman bir chosen one'dı dedi. Punk ise seni kim seçti
diye sordu. Adı ne dedi. Drew da Punk lütfen seyircilere oynamaya devam et,
zaten birkaç ay daha burada olmayacaksın dedi. Madem Wrestlemania'da olmak
istiyorsun o zaman o maç için özel spiker konuğu ol ve kemeri alışımı izle
dedi. Burada söz hakkı doğan isim Seth Rollins'ti ve zaten Drew bunu söyler
söylemez Seth geldi. Seth ringe girdi ve Punk'la yüz yüze geldi. Seyirciler
önce Seth'in theme müziğini söylerlerken sonra da Punk'a destekte bulundular.
Seth, Chicago Welcome to Monday Night Rollins dedi. Şimdi herkese bu şovun kime
ait olduğunu, kime ait olacağını gösterelim dedi. Lafını bitirmeden seyirciler
CM Punk diye bağırmaya başladılar. Punk da şov senin olabilir ama şehir benim
dedi. Seth biliyorum ki deplasmandayım ama siz ikiniz birbirinizle kapışmayı
bitirdiyseniz ciddi işlere dönelim dedi. Siz iki salağın biraz düşünme yetisi
olsaydı World Heayweight kemeri için karar verici mekanizmada olmadığınızı
anlardınız dedi. Chicago'da bir anket yapalım o zaman dedi. Wrestlemania 40'da
Seth vs Drew maçında Punk spiker masasında olsun mu diye sordu. Seyirciler de
olumlu tepkiler verdiler. Seyircilere hakem olmasına yönelik tezahüratlar
yaptılar ama Punk objektif olamam dedi.
Seth, senin hakkında hiçbir şey düşünmüyorum, aklıma bile gelmiyorsun dedi. Sen
benim için bir faktör bile değilsin, spiker masasında olmak istiyorsan, hakem
olmak istiyorsan umurumda bile değil dedi. Senin Wrestlemania moment'ı için
bana ihtiyacın var dedi. Spiker masası fikrini sevdim ama dedi bu sayede bu
kemere en yakın olabileceğin pozisyonda olacaksın dedi. Ne yapmak istersen onu
yap bilmeni istediğim tek şey var ki yoluma çıkma dedi. Punk ise o zaman karar
verildi, Cole ve McAfee'nin yanında durup yorumculuk yapacağım dedi. İki isme
de ağır şeyler söyleyip ringden ayrıldı. Punk'ın müziği çalınca Drew hayır o
son sözü söyleyemez müziğini kesin dedi. Bir şeyi netleştirmek istiyorum, Drew
McIntyre'ın obsesif olduğu tek şey kemerdir dedi. Punk'a dönerek sen ise bana
takıntılısın, beni her yerde takip ediyorsun çünkü senin hayalini yaşıyorum
dedi. Tam o esnada da Seth'ten Superkick yedi. Stump da çekip Drew'u yere
serdi. Kemerini aldı ve Punk'a baka baka arka alanın yolunu tuttu.
Wrestlemania’ya geldiğimizde
işler tam da Drew’un beklediği ve istediği gibi gitti. İlk gecenin main
eventinde Seth ve Cody ikilisi, Rock ve Roman’a direnemezlerken ikinci gecenin
henüz ilk maçında Seth, kemerini Drew’a karşı korumak zorunda kaldı. Maç
içerisinde Drew, Seth'in sakat dizine ve sakat sırtına defalarca kez saldırdı.
Bir ara Drew, Punk'a bakarak onun uyku işaretini yapıp GTS'e yöneldi ama
hareketi tamamlayamadı. Seth spiker masasında Drew'a Stump çekip ringe yollasa
da Drew kalktı. Ardından Cleymore çekti ama Seth yine kalkmayı başardı. Hemen
ardından bir Cleymore daha çekip yeni şampiyon oldu. Çok güzel bir maçtı
gerçekten. Maçtan sonra Drew spiker masasına çıktı, Punk'a laf atmaya ve ona
baka baka sevinmeye başladı. Punk dayanamayarak ona saldırdı. Sakat omzuna
takılı aleti çıkarıp Drew'a vurdu. Hemen ardından Damian koşarak geldi ve Money
in the Bank çantasıyla Drew'un yüzüne vurup cash in yapacağını söyledi. Ringe
Drew'u sokar sokmaz South of Heaven çekerek cash ini tamamladı ve yeni şampiyon
oldu. Girişe doğru gidip Judgment Day ile kucaklaşırken Punk da spiker
masasında Drew'a baka baka Priest'i alkışladı. Böylece Drew, 4 yıldır dolu
seyirciler önünde Wrestlemania moment’ını yaşamak için can atarken, Punk ile
uğraşmasından ötürü sadece 5 dakikalığına şampiyon kalabildi. Üstüne üstlük bu
hamle, Punk’ın Drew’a yaptığı hamlelerin sadece başlangıcıydı. Çünkü Raw After
Mania olan 8 Nisan Raw’da Drew sinirle ringe geldi. Wrestlemania’da olanlar tam
bir b/s’ti dedi. 5 Dakika 46 saniye moment’ının sürdüğünü söyledi. Bunu komik
mi buluyorsunuz, 5 dakika sizin yataktaki performansınızdan uzundur çenenizi
kapatın dedi. Seth’e, sana saygı duyuyorum, savaşçıların anlayabileceği bir an
yaşadık ve bunun için teşekkür ediyorum dedi. Çakma Undertaker Priest her şeyin
içine etti dedi. Money in the Bank çantasının ucuzluk olduğunu, Priest’in
peşinden gideceğini ve onun bir geçiş şampiyonu olduğunu söyledi. Priest
kazanabilir ama onu Punk tetikledi dedi. Kemeri kazanacağımı söyledim, ailemle
bir an yaşadım ve o aptal suratına kemeri yaklaştırdım ama korunmasız
yakalandım dedi. Anlık gözümü senden ayırdığımda yapacaklarını yaptın dedi.
Drew, Punk’a sövme konuşmasını bitiremeden Jey’in müziği çaldı. Peşi sıra
Ricochet ve Bronson Reed de geldi ve kemer için #1 contender maçı başladı. Drew
ve Seth’in rövanş hakları varken Drew’u neden böyle bir maçın içerisine soktuklarını
da anlayamadım doğrusu. Maç içerisinde Drew, Jey üzerinden Cleymore ile işi
bitirecekken Punk, Drew’un ayağından tutu. Jey; Super Kick, Spear ve Frog
Splash ile #1 Contender olmayı başardı. Böylelikle tek kollu Punk önce Drew’un
Wrestlemania’da cash-in yemesini sağladı hem de tam bir gün sonra onun yeniden
#1 contender olmasına engel oldu. Bu esnadaysa Seth Rollins ise Money in the
Bank dönemine kadar ekranlara ara verdi. Backlash öncesi son Raw olan 29 Nisan
Raw’da Punk ekranlara geldi. Punk, ringde promo keserken Drew da uzak bir
yerden onu izledi. Punk, Kansas'ı çok sevdiğini ve Drew gibi zamanınızı boşa
harcamak istemiyorum dedi. O yüzden senin şampiyon olduğu süre olan tam 5
dakika 46 saniye kadar konuşacağım, Pat sen de süreyi tut dedi. Pipebomb'ı gibi
ringin ortasına oturdu. Dikkatini çekebildim mi diye sorduğum yer tam olarak
burasıydı ve bunu da başardım dedi. Kurtulamadığım bir kız arkadaşımsın gibi
dedi Drew'a. Benim sakatlanmam için dua ediyordun ve sonunda da sakatlandım
dedi. Ben de sana bunları yaptım dedi. Twitter'da takılıp tweet atmak senin iyi
olduğun şeylerden biri, bu yüzden de ben senden önce draft edildim dedi. Ben
deli değilim, intikam için gelmedim bana sen bir amaç verdin dedi. Senden önce
draft edilmenin sebebi basit bir güreş ekonomisi dedi. Çünkü ben en iyisiyim,
mikrofonda ve hatta spiker koltuğunda bile en iyisiyim, kimse bana yaklaşamaz
bile dedi. Loser'lar bir şeyler olmasını umar, winner'lar ise onu yapar dedi.
Toparlandığımda sana söz veriyorum ki hayatını yaşayan bir cehenneme
çevireceğim dedi. Punk’ın bahsettiği şey aslında Drew’un sürekli olarak Punk’a
sosyal medyadan göndermeler yapmasıydı. Burada da bunu işlemeleri gerçekten çok
güzel bir detay oldu.
Backlash sonrasında King and
Queen of the Ring yolunda Drew da ufak bir sakatlık geçirdiği için King of the
Ring turnuvasına katılamayarak orayı da boş geçti. Sakatlık gerekçesi olarak
Punk gösterilirken 6 Mayıs Raw’da Drew arka alanda Pearce'a turnuva için
sinirlenmiş Pearce da sakat olman benim sorunum değil demişti. Drew da
sinirlenip arabasına binip uzaklaşırken, tam o esnada da Punk arabasıyla geldi.
6 Mayıs Raw’da Punk, buraya Drew ile
kavga etmeye geldim ama görünüşe göre buradan ayrılmışa benziyor dedi. 5 Dakika
46 saniyede, yani Drew'un şampiyon olduğu süre boyunca ondan daha çok iş
yapabilirim demiştim değil mi dedi. Acaba bugün biraz daha mı uzun sürse dedi.
Drew gelene kadar beklesem ne olur ki dedi. Biliyorsunuz şu an eşine mesaj
atmıyor, Twitter'da takılıyor yakınlarda bir yerdedir zaten dedi.
Telefonlarınızı çıkarın ve ona tweet atın, ona burada olduğumu söyleyin dedi.
Eğer korkak değilse arabasını döndürür ve buraya geri döner dedi. Böylece hak
ettiği dayağı da yemiş olur dedi. Kameraya yaklaştı ve benden mi yoksa
kendinden mi nefret ediyorsun diye sordu. Punk beklemeye devam etti.
Yaptıklarını affetmeyecek bir bilince sahibim dedi. Drew, sen bunun için dua
ettin ve ben de seni dirseğinden sakatladım dedi. Eğer şu an gelmezse bir
dahaki sefere yüzünü kıracağım dedi. Ardından da kalbini kıracağım dedi.
Yaptığın tüm bu dualar bir yana, Tanrı'dan korkan bir adam mısın bilmiyorum ama
şu an buraya gelmediğine göre bir kişiden korkuyorsun demek CM Punk.. dedi.
Kendrick Lamar'dan da sözler kullanan Punk çok güzel bir promo kesti. 13 Mayıs
Raw’a geldiğimizdeyse Drew, kemerin peşini bırakmayarak Backlash’te kemerini
Jey Uso’ya karşı koruyan cash-in yediği Priest ile yüzleşti. Priest ona yaptığı
hataları yüzüne vururken yine de iyileştiğinde kemer maçı hakkı vereceğinin de
sözünü verdi. Suudi Arabistan’daki King and Queen of the Ring’de de Triple H,
Drew’un iyileştiğini ve Clash at the Castle’da Damian Priest’in kemerini Drew
McIntyre’a karşı koruyacağını duyurdu.
Böylelikle İskoçya’daki Clash
at the Castle’da yani kendi evinde Drew, bir kez daha kemere ulaşabilmek için
bir şans yakalamış oldu. Clash at the Castle’da müthiş bir seyirci desteğiyle
karşılaşan Drew, kemeri de almaya çok yaklaştı. Ancak maçın sonlarında doğru
hakem yerde kaldı. O esnada Drew, Cleymore çekip tuş pozisyonuna getirdi. Tabii
sayan kimse olmayınca Drew’un tuşu da geçersiz oldu. En son hakem formalı biri
geldi, 2'ye kadar saydı sonra durdu. Kameralar çevirdiğinde Punk'ın geldiğini
gördük. Drew karşılık vermeye çalıştı ama Punk bir Low Blow çekti ve ringi terk
etti. Priest de bir South of Heaven çekti. Gerçek hakemin dönüp tuşu saymasıyla
kemerini korudu. Genelde gittiği her yerde her ne yaparsa yapsın çok iyi bir
seyirci desteği alan Punk, İskoçya’da bir nefret unsuru haline geldi, kendisine
çekilen orta parmak hareketleriyle keyiflenerek arka alanın yolunu tuttu.
Böylece Drew’un önce Wrestlemania’da cash-in yemesini sağladı, sonra Backlash
için #1 contender olmasını engelledi, şimdi de kendi evinde şampiyonluğu
alacakken engel olup maçı kaybetmesini sağladı.
Clash at the Castle sonrasında
Money in the Bank’e giden yolda ilk şov olan 17 Haziran Raw’da Drew ringe doğru
gelirken Cumartesi günü Clash at the Castle'da maçtan sonra yaşananlar ekrana
geldi. Drew, maçın hakeminin yakasını tutarak küfürettiği görüldü. Hatta daha
da ileri giderek Corey Graves'e de benzer hareketleri yapmış. En sonunda Wade
Barret kendisini sakinleştirirken küfür ede ede arka alana doğru gitmiş. En
sonunda ringe gelen Drew, kısa konuştu. CM Punk dedi ama devamını getiremedi.
Seyircilerden de Punk'a destek geldi. Bunu daha fazla yapamayacağım dedi. Bu
şirkete sokayım, bırakıyorum dedi ve gitti. Arka alana doğru giderken Pearce
onu karşıladı. Onu sakinleştirmeye çalıştı ama Drew dinlemedi. Yine aynı şovda
Wrestlemania’dan beri ekranlarda görünmeyen Seth Rollins geri döndü ve Damian
Priest ile Money in the Bank’ta kemer maçına çıkma konusunda el sıkıştı. 21
Haziran Smackdown’daysa şov Chicago’da gerçekleşince CM Punk’ı da görmüştük.
Waller arka alanda DIY ile tartışırken birden garajın kapısı açıldı. Kapı
açıldığında Punk'ı kan içinde yerde gördük. Punk'ın başında da geçen Raw'da
WWE'yi bıraktığını açıklayan Drew vardı. Chicago'daki şovu es geçmeyen Drew,
Punk'ı omzuna alıp arka alandakilerin şoka giren bakışlarını üstüne çekere
sinirle taşımaya başladı. Arenaya doğru gelen Drew, girişin hemen orada Punk'ı
yere fırlattı. Punk bilinçsizce kanlar içerisinde yerde yatmaya devam etti.
Punk'ın yere dokunma hareketini yapıp onunla dalga geçerken Chicago seyircisi
yüksek bir Punk tezahüratı yapmaya başladı. En sonunda Punk'ın bilekliğini alıp
kendi cebine koydu. Aldis ve görevliler olay yerine gelirlerken Aldis Drew'ı
itince Drew da aynı sertlikle ona karşılık verdi. Drew yavaşça arka alanın
yolunu tutarken Punk için de sedye getirildi. Böylece Drew, Punk’ın ona kendi
evinde yaptıklarının acısını Punk’ın evinde çıkardı.
24 Haziran Raw’da Drew, hasta
karısına dünya kemerini alacağına söz verdiğini söylerken başına bunların
geldiğini ama seyircilerin hala Punk'ın ismini bağırdıklarını söyledi. Onun
adını aldığınız sürece benim için ölüsünüz dedi. O yüzden şimdi evinde olan
Punk ile konuşacağım dedi. Kameraya doğru bakmaya başladı. Umarım rahat
değilsindir, umarım acı içindesindir, sana yaptıklarımdan ötürü birisi seni
beslemek durumunda kalmıştır dedi. Ayrıca bunu da aldım senden dedi ve
bilekliği çıkardı. Bu 50 Cent falan eder, çok maddi bir değeri yok bir hayranın
senin için bunu yapmıştı dedi. Ama seni biliyorum Punk, bu senin için paha
biçilemez bir şey dedi. Burada eşinin ve aptal köpeğinin isimleri yazıyor dedi.
Ama şu an benim yüzümden acı içerisinde yalnızsın dedi. Bu daha da ileriye
gidecek çünkü Money in the Bank maçına gireceğim ve sen de bunu yalnız ve acı
içinde izliyor olacaksın dedi. Sen acı içerisinde kıvranırken bense kazanacağım
dedi. Yalnız olmanın ne anlama geldiğini bilirim dedi. Ama artık yalnız değilim
değil mi dedi ve bilekliği taktı. Köpeğinin gözü, eşinin gözü, ailenin gözü,
Money in the Bank'te benimle olacak dedi. O kontratı alacağım, tam da o gece
cash in yapacağım, sen de ailen benim arkamdayken acı içerisinde kıvranıp
şampiyonluğu kazanışımı izleyeceksin dedi. Aynı gece Priest ve Seth de Money in
the Bank maçları için şartları belirlerlerken buna göre eğer Seth maçı
kazanırsa Priest, Judgment Day’den ayrılmak zorunda kalacak ancak eğer Priest
kazanırsa da Seth, Priest şampiyon olduğu müddetçe kemer için maç
istemeyecekti. Bir sonraki hafta 1 Temmuz Raw’da Drew; Sheamus ve Ilja
Dragunov’un olduğu Triple Threat maçını kazanarak Erkekler Money in the Bank
maçına katılma hakkını elde etti.
Money in the Bank’e
geldiğimizdeyse gecenin ilk maçı olan Erkekler Money in the Bank maçında Gable
çantayı alacakken Jey merdiveni itti, Gable da çanta kancasına tutundu.
Dayanamayıp yere düştü ve Jey'den spear yedi. Jey tam çantayı alacakken Drew
yüzüne bir merdiven fırlattı. Yukarıya tırmanıp yeni Mr.MITB oldu. Drew böylece
söylediklerinden ilkini gerçekleştirirken geriye bir tek o gece cash-in yapmak
kalmıştı. Gecenin ilerleyen anlarında World Heavyweight kemer maçı için Damian
Priest vs Seth Rollins maçı başladı. Maç içinde Seth girişe bakıp Judgement
Day'i çağırdı ama gelen olmadı. Priest de ara ara gözünü girişe dikti. Keza
Drew da cash in yapabileceğini söylediği için iki taraf da
dikkatli gözüktüler. Maçın sonlarında Seth, Priest'e bir Falcon Arrow çekip
tuşa gitti ama hakem ikinci kez saydıktan sonra üçüncüyü saymadı ama Priest de
kalkmadı. O esnada kimse ne olduğunu anlamadı. Seyirciler de tuş oldu zannederken
Seth de itiraz etti. O an ya botch oldu ya da o an gelmesi gereken Drew
gelemedi. Ama o karmaşadan sonra Drew elinde çantayla geldi. Cash in yaptığını
söyledi ve maç Triple Threat'e döndü. O an Drew, Seth'e odaklandı ama Seth
Superkick ile cevap verdi. Drew yine de üstünlüğü aldı. Priest'in de karnına
Cleymore çekti. Bir kez daha Cleymore
pozisyonu aldı ama Punk kendisine saldırdı. Punk onu ring dışına çekti ve
defalarca sandalyeyle vurdu. Sonra kabloyla boğup yumrukladı. Drew güç bela
ring kenarına çıktığında da Punk, World Heavyweight kemeriyle ona vurdu. Ringe
döndüğümüzde zar zor ayaklanan Priest bir South of Heaven ile kemerini korudu.
Maçtan sonra Seth, Punk'ın üzerine yürüdü ama Corey Graves araya girdi. Böylece
Punk, ilk olarak Wrestlemania’da Drew’un 5 dakikalık reign’ini bitirip cash-in
yemesini sağlarken sonra Backlash için #1 Contender olmasına engel olmuş, sonra
da İskoçya’da kemeri almasına mani olmuştu. Şimdi de Mr.Money in the Bank olan
Drew’un tarihe başarısız cash-in yapan isimler arasında geçmesini sağlamıştı.
Çanta alındıktan sonra yapılan en hızlı cash-in’lerden biri yaşanırken Drew’un
aynı gece cash-in yapacağını söyleyip kendini tehdide açık hale getirmesi, bir
de maçı anlamsızca Triple Threat’e çevirmesi bence senaryo açısından aşırı
saçma bir karardı. Bu feud uğruna çantanın harcanmasından hiç rahatsız değilim
ama mantıksızca Triple Threat’e çevrilip kemerin Priest’te kalması biraz beni
hayal kırıklığına uğrattı. Tüm bunların sonucunda da Seth Rollins de etkilendi.
Punk yüzünden kemeri alamayan Seth üstüne üstlük Priest şampiyonken de kemer
için bir daha şans isteyemez hale geldi. Biraz Seth’i de bu feudun içerisine
sokmak ve bence geçen sene planlanan CM Punk vs Seth Rollins feuduna bu feudu
evirmek için yapılan bir hamle olduğunu düşünüyorum.
Money in the Bank sonrası ilk
Raw olan 8 Temmuz Raw’da Punk ringe geldi. Ottawa, Montoria Kanada'da uzun
zamandır olmadığını söyledi. Sözlerine John Cena'nın emeklilik duyurusuyla
başladı ve ona her şey için teşekkür etti. İlk olarak sözlerime bir zamanlar
çok ağır şeyler söylediğim kişiyle başlamak istiyorum diyerek sözü ona getirdi.
Gitmeden umarım bir kez daha karşılaşırız dedi. John Cena burada değil ama
başka kim değil, Drew McIntyre değil dedi. Milyon dolarlık vücut, on sentlik
beyin Drew, bu akşam kendini cezalı hale getirdi dedi. Sonra da bizlere Money
in the Bank Post Show'unda olanları gösterdi. Drew post show'u basarken Punk'a
sesleniyordu. Hakemler onu oradan almaya gelirken onları itiyordu. Pearce
kendisini sakinleştirmek isterken de ona dirsek atmıştı. Senin ve ailenin
nerede yaşadığını biliyorum diyerek de Punk'ı tehdit etmişti. Pearce da Drew'a
diklenirken Barret bir kez daha araya girip Drew'u sakinleştirmeye çalışıyordu.
Punk, Drew'a aylardır ders vermeye çalıştığını, ve bu dersin de çok basit
olduğunu söyledi; davranışlarının bir sonucu vardır dedi. Sen Punk'a kavga
getirirsen o da sana getirdiğinde şok olmamalısın dedi. Davranışlarının bir
sonucu olarak Wrestlemania'da sadece 5 Dakika 46 saniye kadar şampiyon
kaldığında şok olmamalısın dedi. Bir sonraki gece Phidelphia'da yine batırdın
Drew, #1 Contender maçını kaybettin çünkü davranışlarının sonucu vardır ve o
sonuca bakıyorsun; CM Punk senin tüm aptal davranışlarının bir sonucudur dedi.
Bunun için Glasgow-İskoçya'ya uçmak gerekirse onu da yaparım ve yaptım, evinde
seni bitirdim dedi. Money in the Bank'te bir kez daha bunu gördük dedi. Bütün
dünyaya Money in the Bank'ı kazanacağını ve aynı gece cash in yapacağına dair
söz verdin, o gece şampiyon olacaktın ama ben de kendime bir söz vermiştim
dedi. Davranışlarının sonuçları ben buradayken asla şampiyon olamayacağını vaat
eder dedi. Vaatler gerçekleşti dedi. Ama bu yaptıklarım sadece buzdağının
görünen kısmı dedi. Buraya size Drew McIntyre'ı elime geçirmek için geldiğimi
söyledim ama o cezalı oldukça bunu yapamam dedi. Benim de davranışlarımın
sonucu oldu. Money in the Bank'te yaptıklarım için 25 Bin Dolar kadar
cezalandırıldım dedi. Yine olsa yine yaparım. Drew ise iki katı kadar
cezalandırıldı çünkü o İskoç Klavye Savaşçısı ve tweet atmadan duramıyor dedi.
Adam Pearce lütfen, Drew'un cezasını kaldırır mısın dedi. Buradaki insanlar CM
Punk'ın Drew'u eline geçirmesini bekliyorlar dedi. Nerede olursa olsun,
otoparkta, ringde ya da bir maç içerisinde her yerde onu yenerim ve Drew
McIntyre'ı istiyorum, buraya da Adam Pearce'ı cezayı kaldırması için bekliyorum
dedi. Ancak gelen kişi Seth Rollins oldu. Seth ringe gelene kadar Punk spiker
masasına oturup yorumculara katıldı. Seth geldikten sonra Punk spiker masasında
bağdaş kurar halde durmaya devam edince Seth, şimdi mi kenarda durmak
istiyorsun diye sordu. Hadi ama Bay.Benmerkezci, spot ışıklarını sevdiğini
biliyorum dedi. Ringe gir hadi yoksa seni dövmemden mi korkuyorsun dedi. Punk
da bunun üzerine ringe doğru yeltendi ve mikrofonu alıp yavaş yavaş gelmeye
başladı. Buradaki kişiler en son seninle ringde yüz yüze geldiğimizi
hatırlarlar mı bilmem ama sen hatırlarsın çünkü senin için unutulmaz bir
heyecandı dedi. Ama seni o zamanlar da bana karşı saygısızca konuşmaman
gerektiği konusunda seni uyarmıştım dedi. O yüzden Seth, söylediklerine dikkat
et dedi. Seth de; ben mi? dünyanın en iyisine karşı saygısızlık etmek mi? Asla
cürret etmem dedi. Buraya davranışların sonucu olur diyorsun ama şunu anlamama
izin ver, bu neden sen hariç herkeste geçerli oluyor dedi. Hakemler Cumartesi
günü bir hata yaptılar (muhtemelen Priest'in Falcon Arrow botch'unu söylüyor),
bu her sporda olur dedi. Drew da cash in yaptı ve buna yapmaya hakkı vardı, o
yüzden bu iki olayı da anlayabiliyorum dedi. Ama anlayamadığım tek şey, senin
neden yapmanı istemediğim şeyi yapmanda karar vermendi dedi. Neden burnunu
benim işlerime sokuyorsun dedi. Punk da ben senin işine burnumu sokmadım şunu
bir açıklayayım dedi. Ben kendi işimi idare ediyordum dedi. Bir koca olarak,
Rue'ye baba olarak bunu anlamanı düşünürdüm dedi. Seth hareketlerine dikkat et
benzeri bir hareket yapınca saygısızlık etmiyorum, orada bir adam var ve o adam
karımın ve köpeğimin isminin üzerinde olduğu bileklikle geziyor dedi. Seninle
bir tartışmam yok, oraya gelmem kişisel bir olaydı dedi. Eğer oraya gelmem seni
işlerini mahvettiyse, şampiyon olmanı, boş hayallerini.. evet boş hayallerin
ama senden özür dilemeye çalışıyorum dedi. Sonra da zorlanarak üzgünüm, özür
dilerim dedi. Senin adına bir şeyleri mahvetmek istemezdim, öfkeyle kör olmuş
durumdayım dedi. Ama sen olduğun için o kadar da üzgün olamam değil mi diye de
geri dönüş yaptı. Seth de her zaman bir bahanen var değil mi dedi. Hayatın
boyunca gerçekten içten hiç özür dilememiş olabilirsin çünkü hiçbir şey senin
suçun değildir, sen en sinsisin sen propagandacının kralısın, sen hayatımda
gördüğüm en salak akıllı adamsın dedi. Her şeyi çözdün ama tek bir şey
çözemedin, dünyanın CM Punk'ın etrafında dönmediğini bir türlü çözemedin dedi.
Başka her yerde bencil bir pislik olabilir, köprüleri yakabilirsin, ben
oralarda değilim çünkü ben senden üstteyim ama sen Cumartesi günü orada
olmasaydın ben burada şampiyon olarak dururdum dedi. Ve artık o kemerden uzağım
dedi. Bu boş bir hayal değil, belki senin için öyledir ama benim için değil
dedi. Bu işte World Heavyweight şampiyonu olmak en önemli iştir ve sen bunu
benden aldın dedi. O yüzden de şimdi sıra bende dedi. Drew'u çok fena benzetmek
istiyorsun ama ikincil zararı düşünmüyorsun öyle mi, bu benim tarafımda öyle
bir şey değil dedi. Şu an sana saldırabilirim ama hassas vücudunun %100 hazır
olmadığını biliyorum ama sana şunun sözünü vereyim, güreşebildiğin an, ben seni
dövmeden Drew McIntyre'ın ismini bile anamayacaksın dedi. Davranışlar sonuç
doğurur dedi ve gitti.
15 Temmuz Raw’da Drew ve GM
Pearce ringdelerken Drew'un daha önce sorun yaşadığı hakemler de ringdeydi.
Drew hakemlere siz beni kazıklarken neden sizden özür dileyecekmişim ki dedi.
Sonra da Pearce'a çıkıştı ve bütün bunlar senin yönetiminde oldu dedi. Punk,
Wrestlemania, İskoçya, Money in the Bank.. hepsinde senin yönetiminde Punk bana
kazık attı dedi. O orada otururken onu tuttun mu, işime karışmasına engel oldun
mu, onu gözlemlemesi için hakemler ayarladın mı hayır dedi. Sen o dirseği hak
ediyorsun dedi. Asıl sen dizine çökmeli ve benden özür dilemelisin dedi. Burada
bana yapılanlardan sonra hala Punk'ın ismini sayıklayanlar da diz çöküp benden
özür dilemeli dedi. Seth Rollins geçen hafta sınırı aşıp Punk'ı benden önce
eline geçireceğini düşündü ve ben Punk'tan dünyada özür kabul etmem dedi. Drew
onun kellesini istiyorum bunu yap derken bu işten de sıkıldım artık dedi.
Pearce Drew diye seslenirken Drew da ne var dedi. Yaptıklarını kabullenmezsen
ben kabul edeceğim dedi. Hala cezalısın dedi. Drew bunun üzerine delirirken
Pearce'a kitlendi. Hakemler araya girmek istedi ama onları sertçe itip yere
düşürdü. Pearce'a zarar verecekken Seth geldi. Seth bir Superkick çekerken
Stump'la devam etmek istedi ama Drew ringi terketti. Görevliler Drew'u arenanın
dışarısına çıkarmak için gelirken Drew onları itip kendi gitti. Giderken de bir
seyircinin elinde tuttuğu "Burn it Down" pankartını yere düşürdü.
22 Temmuz Raw’da Punk geldi ve
promo kesti. Öncelikle seyircileri selamladı ve onları coşturdu. Punk,
doktoruyla konuştuğunu ve artık tamamen iyileştiğini duyurdu. Bunun anlamı
artık dövüşebilirim, Drew McIntyre ringe gel ve hak ettiğin dayağı al dedi. Punk
eline bandajlarını takmaya başlarken Drew geldi. Drew, bu anı ne kadar
beklediğimi sana anlatamam dedi. Bunca zamandır bana kazık attın, o ringe
gelmeme ve seni paramparça etmeme kimse engel olamaz dedi. Tabi ben istemezsem
o ayrı dedi ve vazgeçti. Punk ise ben istiyorum ama dedi ve Drew'a saldırmaya
gitti ama o esnada bir sürü güvenlik ve hakem gelerek ona engel oldular. Drew
sakin ol, CM Punk vs Drew McIntyre Green Bay'i aşar dedi. Drew sakin olmayı
öğrenmelisin bak ben nasıl da sakinim, duygularımı kontrol edemediğimde aileme
dönerim ve onlar beni sakinleştirir dedi, cebinden de Punk'ın bilekliğini
çıkardı. Pearce geldi ve sakin ol dedi Punk'a. Sonra da SummerSlam'i işaret
etti. Eğer ikinizden birden birinize bir fiske bile vurursa maç iptal olur diye
de ekledi. İlk kim vurursa cezalandırılır, kaos bir yerde durmalı dedi. Gunther
veya Priest için de geçerli bu durum dedi. Bir de bir hakem problemim var dedi
ve Seth Rollins'in müziği çaldı. Seth, Pearce ile el sıkıştı. Oldukça mutlu
gözüken Seth ringe girdi. O esnada Drew ve Punk ne olduğunu anlamadılar. Seth
mikrofonu eline aldı, Drew Punk'tan nefret ediyor, Punk, Drew'dan nefret ediyor
ve siz iki salak yarattığınız kaoslarla aranıza girmek isteyen herkesi korkuttu
dedi. Ama ben problemli bir adam değilim ben bir çözümcüyüm dedi. Kaos
durumlarında başarılı olan birini tanıyorum ve ayrıca bir adam tanıyorum ki siz
ikinizi çıktığınız yere geri göndermekten başka bir şeyden keyif almayacak.. O
bir vizyoner, o bir devrimci.. ve SummerSlam'de sizin özel hakeminiz.. O Seth
"Freakin" Rollins dedi. İki isim ringe girmeye yeltenirken Seth ise
bundan keyif aldı.
29 Temmuz Raw’da üç ismin
birbirleriyle yüzleştiklerine şahit olduk. Ringe kendine has özel hakem
kıyafetiyle Seth Rollins ringe geldi. Seth herkese Monday Night Rollins'e hoş
geldiniz diyerek sözlerine başladı. Seyircilerden de çok güzel tepkiler aldı. SummerSlam
sadece 5 gün uzaklıkta ve Drew McIntyre vs Punk maçına da yine 5 gün kaldı
dedi. Bu maça yönelik bazı kuralları konuşmaya geldim dedi. Bu iki moronu
bekletmeden buraya alalım o zaman dedi ve ilk Punk'ın müziği çaldı. O ringe
geldikten sonra Drew McIntyre geldi. İki isim de gelince Seth, burada
fazlasıyla bir gerginlik olduğunu biliyorum, buraya kuralları konuşmaya geldik
ama önce birkaç şeyi aradan çıkaralım dedi.
Bu söyleyeceklerim doğrudan Adam Pearce'dan geldi; ikinizden herhangi
biri bir diğerine bir parmak darbesinde bile bulunamaz, aksi takdirde
SummerSlam'deki maç iptallenir dedi. Aynı şekilde beni de hedeflerseniz
SummerSlam'deki maç iptallenir dedi. Bu sözler üzerine Punk ringi terk edip
aşağıya indi. Drew da Punk özür dilerim, ben kendimi kontrol edebiliyorum,
Cumartesine kadar bekleyebilirim dedi. Bu kadar korkak olma ve ringe gel dedi.
Punk da senden korkmuyorum ki Drew ve bana yapmayı planladığın şeyler hakkında
da endişelenmiyorum Seth, ben asıl kendi yapacaklarımdan dolayı endişeliyim
dedi. O yüzden bu durumdan kendimi kurtarıyorum ve sakince burada duracağım
dedi. Seth de her şeyin başında olmayı çok seviyorsun değil mi dedi Punk'a, ama
bu sefer senin istediğin gibi olmayacak, SummerSlam için de geçerli bu dedi.
Seth bu maç için hakem olmak zorunda değildim ama gönüllü oldum çünkü siz iki
geri zekalı arka alandaki tüm hakemleri korkuttunuz dedi. Ama üzerimdekini
çıkarıp Pearce'a verir ve her şeyi iptal de edebilirim dedi. Ama siz ikinizin
kavgasını görmek istiyorum dedi. Drew McIntyre ve buradaki insanlar bu kavgayı
istiyorlar, eğer sen de istiyorsan Punk, benim ringime geri dönmeni öneririm
dedi. Drew tam söze atlayacakken Punk araya girdi işte bot suratlı ofis boy
dedi. Sonra ringe girdi ve Seth'e otoriterini kullanmak istiyorsun anlıyorum,
tadını çıkar dedi. Drew söze girdi ve Seth'e Punk'ı dinleme, Punk içni hiç
endişelenme ve beni dinle dedi. Sen ve ben, birbirimizi hiç sevmedik ama ikimiz
arasındaki ilişki profesyonelce bir rekabet dedi. İkimiz de en iyisi olmak
istiyoruz, bazen sen şerefsizsin bazen ben dedi, o esnada elini Seth'in omzuna
koydu ama Seth omuz silkti. Drew devam etti ve ikimiz de WWE'nin geleceği için
en iyisini istiyoruz o WWE'nin geleceği için en iyisi değil dedi Punk'ı işaret
ederek. Sen de aynısını söyledin o kanserli bir kurumsal adam, NXT'de
insanların kulaklarına zehir akıtıyor dedi. İkimizin o kadar emeğinden sonra
bir de bunları yapıyor dedi. Unutma, Cumartesi günü her şeyi mahvedecek, o
gerçek bir düşman dedi. Seth de Drew'a sen bir gerizekalısın ve hayatın boyunca
çok fazla yanlış şey söyledin ama tek bir şey konusunda doğrusun dedi. CM
Punk'tan en az senin kadar nefret eden birisi varsa o da benimdir dedi. Ama
kayıtsız kaldığın bir şey var ki en az CM Punk kadar senden nefret eden birisi
varsa o da benimdir dedi ve Drew'un yanından ortaya doğru adım attı. Siz iki
gerizekalı çenenizi biraz kapatırsanız SummerSlam'deki şiddet sanateserinin
kurallarını açıklayacağım dedi. Sonra da aslında sadece tek bir kural var dedi.
Siz ikiniz, ben ne diyorsam dinleyeceksiniz dedi. Kararları ben veririm, patron
benim, kanun benim dedi. Canım istediğinde üçe kadar sayarım, ben pes ettim
dediğimde pes edersiniz dedi. Countout olacaksa da belki de olmayacaktır dedi.
20'ye kadar da sayabilirim, milyona kadar da dedi. DQ'lar mı, o da hakemin
takdiridir dedi. Kıssadan hisse, eğer ikinizden biri sınırı aşarsa, benim
söylediklerimden ötürü problem çıkarırsa, benim ringimde bana bir şeyler
söylerse ben itip kattıracağınız bir hakem değilim hatırlatırım bunu size dedi.
Punk söze girdi ve Seth'e umarım hakemliğin kıyafetinden daha iyi olur dedi.
Sonra da sana inanmıyorum, sen bir yalancısın dedi. Cumartesi günü beni
kazıklamayı planlıyorsan bu konuda elimden bir şey gelmez dedi. Sadece yapmanı
istemediğim tek bir şey var, bana yardım etme dedi. Buna hiç ihtiyacım olmadı,
hiç istemedim dedi. O arada Drew söze girdi ve Punk, burada yanlış insan
hakkında endişeleniyorsun dedi. Defalarca kez kazık attığın bu adamdan
korkmalısın dedi kendisini göstererek. Sonra da senden nefret ediyorum, sana
dayanamıyorum dedi. Senin aptal adını duymadan Supermarket'e bile gidemiyorum,
Charles Manson'ın herkesin beynini zehirlediği gibi zehirlemişsin herkesi dedi.
Sonra da seyircilerden CM Punk tezahüratları geldi. Royal Rumble'da tricepsini
sakatladım, kariyerinden 7 ay aldım dedi. Ama bunu yapmayı denememiştim bile,
sense beni Wrestlemania'da kazıkladın, ailemin önünde İskoçya'da kazıkladın,
Cumartesi günü ne olacağını düşünüyorsun ki dedi. Ben senin düşmanın değilim,
esas düşman o gong sesi, çünkü o çaldığında sana şiddetli bir şekilde
saldıracağım dedi. İki gözünü de morartacağım, çeneni kıracağım dedi. Bu bir
güreş maçı değil dedi. Sonra Seth'e döndü ve ondan nefret ettiğini söylüyorsun
ama içinde bir yerlerde merhamet duygusu var, o maçı durdurabilirsin ama onun
kalbi durmadan ben durmayacağım dedi. Bunun en iyi yanı ne biliyor musun, orası
Cleveland, orası bir stadyum ve bedavaya da yapabileceğim bir şey için çok para
kazanmış olacağım dedi. Punk bir süre söylenenleri sindirdikten sonra sözü
aldı. 10 yıllık yokluğumda bile benim ismimi tezahürat ettiler dedi. Bunun
üstüne seyircilerden yine aynı tezahüratlar geldi. Onlar benim ismimi
söylüyorlar, onun da şarkısını söylüyorlar sen ise SummerSlam'in üçüncü
çarkısın dedi. Bu nasıl hissettiriyor Drew diye sordu. PDS'in (Punk Derangement
Sendrom-Punk Geçinimsizlik Sendromu) tek bir iyi yanı vardır ki, ikiniz de
benim yörüngemdesiniz dedi. Punk'ın soluduğu havayı soluma şansınız olur dedi.
Umarım bu 6 ay senin için eğlenceli geçmiştir, çünkü CM Punk'ı sakatlamak
kariyerindeki en güzel şeydi ve kariyerindeki en kötü şey de CM Punk'ı
sakatlamaktı dedi. Ne kadar uzun, iri, kaba olursan ol sen bir aptalsın dedi.
Kendini sürekli salak yerine koyacak şeyler yapıyorsun dedi. Wrestlemania'da
kemere karşılık aptal durumuna düştün dedi. Evet ben senin düşmanınım ama en
azılı düşmanın değilim o sensin dedi. Cumartesi günü de aynı şeyi yapacaksın
çünkü dünyanın en iyisiyle aynı ringe adım atacaksın dedi. Ben senin kadar
uzun, iri veya hızlı değilim ama benim yüreğim var dedi. Benim ismimi söyleyen
insanlarım var dedi. Senin neyin var diye sordu. Drew da Punk'ın bilekliğini
gösterdi. Punk ona mikrofonu bırakıp saldırmak istedi ama son anda durdu. İki
isim dip dibe birbirlerine meydan okudular.
Aylardır devam eden bu feudun
sonucunda oldukça hyple’andığımız bir maç söz konusu. Ring içi olarak da
oldukça sert geçmesi muhtemel bu maçta Seth Rollins’in alacağı tavır kesinlikle
belirleyici olacaktır. Feud ilk başladığında Drew, Punk’a bel altı saldırılar
yaparken feud ilerledikçe Punk defalarca kez Drew’u baş aşağı edecek birçok şey
yaptı. Cash in yedirtti, cash-in’ini bozdu, onu kendi evinde resmen rezil etti.
Tüm bunları düşününce ve Seth ile Punk’ın yüzleşmesinde Seth’in dediği gibi
“Davranışlar sonuç doğurur” cümlesi oldukça önem taşıyor. Punk’ın 10 yıl aradan
sonraki ilk bire bir PPV maçında kaybedeceğini düşünmezdim ancak hem bu feudda
Drew’un bir şeyler alabilmesi hem de Seth vs Punk feudunun başlaması için ve
belki de Wrestlemania’ya taşınması için sanki Drew’un bu maçı Seth’in etkisiyle
kazanması gerekiyor gibi geliyor bana. Tekrardan bir Seth vs Drew feuduna
ihtiyacımız yok ama Seth vs Punk feuduna ihtiyacımız olabilir. Maçı temiz bir
şekilde Punk’ın kazanması da bence Seth’in hakemliğini oldukça gereksiz
göstereceği için Seth kesinlikle burada bir şeyler yapmalı. Gerçekten ne olursa
olsun pür dikkat izlememiz gereken oldukça heyecanlı ve güzel bir maç bizleri
bekliyor. Punk’ın fiziksel durumunu da oldukça merak ediyorum. Çok emin
olmamakla beraber Seth’in etkisiyle Drew’un maçı kazanacağını düşünüyorum. Bu
maç tam da main event olabilecek bir maç bu arada. Eğer Roman Reigns, gecenin
sonunda dönecekse Cody vs Solo maçı main event olabilir ama o durum yaşanmazsa
bu maç kesinlikle main event olmalı bence.
Tahmin: Drew McIntyre
Singles Match for the WWE
United States Championship
Logan Paul(c) vs LA Knight
İster inanın ister inanmayın,
Logan Paul Nisan ayının başında gerçekleşen Wrestlemania 40’da kemerini Randy
Orton ve Kevin Owens’a karşı koruduğu Triple Threat maçından bu yana ilk kez
United States kemerini ortaya koyduğu bir maça çıkıyor. Part timer bir isim
olarak Logan’ın bu yaptığı anlaşılabilir bir şey tabii ki ama bir seyirci
olarak bir yerden sonra bu tarz şeyler gerçekten sıkabiliyor. Özellikle kemer
Roman’dayken bir ara Smackdown’da hem ana kemer şampiyonunun hem de mid carder
şampiyonunun olmadığı şovlar izlemiştik. Doğrusu ana kemerde böyle bir durum
varken Logan’ın kemeri almasını, alsa bile normalden daha fazla ekranlarda ve
PPV’lerde olmasını bekliyordum. Eğer böyle bir şey olmayacaksa da hiç değilse
Wrestlemania’da kemerini kaybetmesini bekliyordum. Velhasıl orta vadeli ancak
nitelik olarak düşük bir reign gerçekleştirmeye devam ediyor diyebiliriz.
Wrestlemania sonrasında sadece King and Queen of the Ring dönemi feudlara
girmiş, orada da Cody’nin ana kemeri için bir meydan okuma gerçekleştirmişti.
Ancak Cody kendisini yenerek şampiyonluğunu sürdürmüştü.
LA Knight ise Wrestlemania
döneminde AJ Styles feudundan galip çıktıktan sonra draft ile Smackdown’da
kalmış, kısa süreli feudlara girmişti. Ana kemer face bir isimde olunca da bir
süreliğine ana kemer mücadelelerinden de uzak kalmıştı. Durum böyle olunca da
kariyerindeki ilk şampiyonluğu alabilmek için mid carder bir kemeri hedeflemesi
kadar da doğal bir şey yoktu. Logan’ın şovlarda olmamasına takılan Knight, 7
Haziran Smackdown’da Aldis'le konurken gördük. Knight ısrarla Logan'ın nerede
olduğunu sorarken Aldis de burada değil dedi. Knight da bu gece Smackdown'da
olamayacak kadar ne onu meşgul etmiş olabilir derken Aldis de telefonundan
Logan'ın ne yaptığını gösterdi. Logan'ın tetris oynadığını gören Knight gelsin
de burada benimle tetris oynasın dedi. O esnada Carmelo Heyes geldi ve yine tek
yaptığın şey konuşmak dedi. Knight da Aldis'den Carmelo'yla maç yapmak
istediğini söyledi, Aldis de bunu onayladı. İki isim maç yaparlarken Knight
maçı ani bir tuşla kazanmayı bildi. Maçtan sonra Knight Logan'a seslenirken
istediğin oyunu oyna, ama ben de seninle oynayacağım, sen Smackdown'a gelmezsen
Smackdown'ı senin ayağına getiririm dedi. İlerleyen anlarda Logan evinden
bağlandı. Logan bu mesaj için vaktimi boşa harcadığıma inanamıyorum derken
ancak daha önce hiç kemer kazanamamış olan bir mega star'ın beni aradığını
duydum dedi. Knight'a neden o gözlüklerini çıkarıp etrafına bakmıyorsun, ben
orada yokum çünkü seni yenmekten ziyade gerçek bir challenge'a ihtiyacım var
dedi. Yarın Dünya Tetris Şampiyonası'nda olacağım ve bir kemerle daha döneceğim
dedi. Salak olduğunu biliyorum o yüzden basite indirgeyeyim dedi. Ben Logan
Paul'um, dünyanın en iyileriyle gerçek şampiyonlarla mücadele ederim dedi.
Dikkatimi çekecek hiçbir şey yapmadın dedi. Sonra da Logan Paul, Yeah diyerek
konuşmasını bitirdi. 14 Haziran Smackdown’da
Logan'ın geçen hafta Tetris Şampiyonası'nda çekilen görüntüleri
ekranlara geldi. Logan, 14 yaşındaki birine kaybettiğini söyledi. Bunun bir
deneyim olduğunu, bundan sonrasında yaptığı en iyi iş olan WWE'deki isimleri
yenmeye devam edeceğini söyledi. Ardından da Logan'ın Smackdown’dan bir önceki
günkü eve dönüş görüntüleri ekrana gelirken Logan evine gelir gelmez
yardımcısının Los Angeles'tan bir arkadaşının geldiğini ona haber ettiğini
gördük. Logan buna şaşırırken yardımcısı onun şu an havuzda olduğunu söyledi.
Logan buna şaşırırken havuzda da LA Knight'ın yüzdüğünü gördük. Knight, Logan'a
hoş geldin derken Knight'a bir telefon geldi ve bir dakika dedi. O esnada Logan
da nasıl bu kadar güvenliği geçip buraya gelebilir diye sinirlendi. Knight da
telefon sonrasında kusura bakmayın ama dönmem lazım, keşke daha erken gelseydin
dedi Logan'a. Önümüzdeki hafta görüşürüz, kemerini de getir dedi ve Logan'ın evinden
ayrıldı.
21 Haziran Smackdown’da Knight
ringde Logan'ı beklerken Logan gelmeyince şaka yapıyor olmalısın değil mi dedi.
Sonrasında da yaşananları anlattı. 2 hafta önce United States kemeri için maç
istediğimi söyledim o ise reddetti dedi. Geçen hafta evine gittim, o esnada
telefonum çaldı ve onun bu hafta burada olacağı söylendi ama yine yok dedi.
Önümüzdeki hafta için ise kaçışın yok, sen ben ve Santos Escobar Money in the
Bank için maça çıkacağız ama ben bunu istemiyorum, seninle bire bir maç
istiyorum dedi. Ama şunu yapabilirim, önümüzdeki hafta seni tuş edip Money in
the Bank'i kazanabilirim dedi. O esnada da Santos'un müziği çaldı. Santos
Knight'a, buraya gelip boş konuşuyorsun, zavallı Chicago'lu bir fan boy gibi
onu takip ediyorsun dedi. Önümüzdeki hafta sadece ikonun, idolun Logan Paul ile
değil, Santos Escobar ile de uğraşman gerek dedi. Knight da seni ne zaman
yenmem gerekse yendim dedi. Santos dayanamadı ve Knight'a saldırdı ama BFT'yi
yedi. Sonra da Logan'a seslenmeye başladı ancak o esnada Logan arkasından gelip
ona saldırdı. Omzunu ring postuna doğru çarptırdı. Sonra da bir yumrukla onu
yere serdi. 28 Haziran Smackdown’da üç isim Money in the Bank maçına katılmak
için Triple Threat maçında karşı karşıya geldiler. Şov Madison Square Garden’da
gerçekleşirken maç devam ettiği esnada Logan, Pacers basketbol oyuncusu Tyrese
Haliburton'dan muştasını getirmesini istedi. Haliburton muştayı Logan’ın
yardımcısı Jeff'ten alırken Knicks oyuncusu Jalen Brunson seyircilerin
arasından atladı. Bu sene playoff’larda karşılaşaniİki isim tartışmaya
başlarlarken hakemler olayların büyümesini engellediler. Ringdeyse Knight, Santos'a
BFT çekerken Logan hemen bir rollup ile Knight'ı tuşlamak istedi ama Knight
aniden tersine çevirerek ani bir tuşla maçı kazandı. Maçtan sonra muştayı
yumruğuna takan Haliburton ringe girdi. Knight'ın yardımına eline sandalye alan
Jalen Brunson koştu. Logan ve Haliburton olaylar büyümeden ringi terk ettiler.
Knight da Brunson'ın elini kaldırıp seyirciye takdim etti. Böylece Knight,
Logan’ı tuşlayarak ona ciddi bir mesaj göndermiş oldu. Ancak Money in the
Bank’te çantayı almayı başaran kişi Drew McIntyre oldu.
12 Temmuz Smackdown’da Knight
ringde promo keserken Money in the Bank yolunda United States şampiyonunu
pinlediğinden bahsetti. Sonra da yerdeki kontratı aldı ve bunu Nick Aldis'in
ofisinden aldığını ve içinde kendisine yönelik bir şeyler olduğunu söyledi.
Bunun SummerSlam'deki United States şampiyonluk maçı için olduğunu söyledi.
Knight kalemi alıp imzaladı. Nick Aldis'in ve LA Knight'ın imzasını görüyorum,
bir tek Edgelord Logan Paul'unkini göremiyorum dedi. Sonra da Logan'ı imza için
ringe çağırdı. Ama heyecanlanmayın, bunu yapamam çünkü sürpriz; Logan Paul
burada değil dedi. Sonrasında da ne olursa olsun bu imzayı senden alacağım
dedi. SummerSlam'de de o kemeri alacağım ve buna karşın yapabileceğin hiçbir
şey yok dedi. Yeterince iyi olmadığın için değil, bunu sana izin
vermeyeceğimden ötürü dedi. Sonra da klasik "Yeah"ını çekip ringi
terk etti. 19 Temmuz’daysa bu maçın resmileştiğini gördük. Logan, Knight ve GM
Aldis ringdeler. Logan, çok iyisin, sürekli kelimeler üreten bodybuilder halini
seviyorum dedi. Seninle ilgili olan sorunum, sen benim olan şeyleri istiyorsun
ama sen ben değilsin dedi. Benim gibi düşünmüyorsun, benim gibi hareket
etmiyorsun, şampiyon olmak istiyorsun ama sen o değilsin dedi. Eğer ringde
kendini göstermeye yönelik şeyler yapmak bir kişi tanımlıyorsa, son 20 yılda
hiçbir önemli anın yok dedi. Sen bir spreyli vücuda sahip, catchphrase'ler
üreten, Rock'mışsın gibi davranan bir GYM Bro'sun dedi. Knight da bunu ilk defa
duyuyorum dedi. United States şampiyonluğundan konuşuyorsak, sahtekarlıklardan
da bahsetmek gerek dedi. İşte burada United States şampiyonu gibi davranan bir
sahteker var dedi Logan'ı işaret ederek. Şimdi de kontrat imzalamıyorsun,
kardeşine bak, kardeşin Mike Tyson ile ringde çıkacak kadar cesaretli ama sen
benimle ringe çıkacak kadar cesaretli değilsin dedi. Logan da imzalayıp sana
bir şans vereceğim dedi ve Aldis'in elindeki kontratı imzaladı. SummerSlam'de
seni yendikten sonra hiçbir şeyin olmayacak, senden her şeyi alacağım demiştim
ama bana verebilecek değerde bir şeyin yok dedi. İki isim birbirlerine girmek
üzereyken Aldis aralarına girdi. Logan ringden çıktı ama ani bir hamleyle girip
Knight'a saldırdı. Knight karşılık verip BFT çekmek istedi ama Logan tekrardan
kaçmayı başardı.
26 Temmuz Smackdown’da LA
Knight arka alanda yürürken mesaj verdi. Knight, SummerSlam'e giderken bir
pitstop verdiklerini ve Santos Escobar'ın Knight tarafından kaç kez baş aşağı
ettiğini hatırlamadığını söyledi. Bu gece ben profesör olacağım, Santos'a bir
tarih dersi vereceğiz ve sonra da SummerSlam'e gideceğiz dedi. Ve Logan Paul
sana matematiği, istatistiği, İngilizce'yi öğretmeyeceğim Megastar olarak
çağırılan bir adam tarafından nasıl dövüleceğini anlatacağım dedi. Hangi
sınıfta olursan ol müfredat aynıdır.. LA Knight.. yeah dedi. Tüm bunları
söyleyip ringe geldi ve Santos Escobar ile olan maçı başladı. Maçta Elektra
Lopez defalarca kez Knight'ın dikkatini dağıtmaya çalıştı. En sonunda hakemin
dikkatini dağıtırken Logan Paul aprona çıkıp Knight'ı yumruklamak istedi ama
Knight bir Clothesline ile onu dışarıya gönderdi. Sonra da bir BFT ile maçı
aldı. Maçtan sonra Logan, Knight'a saldırdı. Knight karşılık verdi ama Santos
da Logan'a destek verince 2'ye 1 bir şey yapamadı. Logan da Knight'a Frog
Splash çekti. 2 Ağustos Smackdown’da Logan Paul ringde şampiyonluğunu
onurlandırmak için bir banner hazırlattığını söyledi. Cleveland'lı olan
Logan'ın Bannerı bizlere gösterilirken üzerine spreyle "YEAH"
yazıldığı görüldü. Sonra da Knight geldi. Logan’a, yarın akşam hayatının en
berbat gecesi olacağı için sana bir hediye getirdim dedi. Sana yeni bir banner
getiriyorum bekle dedi ve içeriye gitti. Arka alanda Pretty Deadly'i buldu ve
onlara banner'ı sordu. İkili o yok ama müzikal sunabiliriz dedi. Knight onları
dinlemedi. Sonra da işte bir şey buldum dedi ve Logan'ın Prime logolu arabasını
buldu. Logan arka alana koşa koşa giderek onu durdurmaya çalıştı. Ama Knight arabayı
kaçırdı.
Tahmine geçersek artık hem
Logan Paul’un kemeri bırakma hem de Knight’ın kariyerinde bir şeyler kazanma
zamanı geldiğini düşünüyorum. Son 1.5 yıldaki yükselişinde ana kemer potasına
dahi çıksa da oralar için belki daha tam pişmediği belliyken bir mid carder
kemerin kendisine yakışacağı çok bariz duruyor. 40’lı yaşlarında hiç
beklenmedik bir etki yaratan Knight, seyirciyle bütünleşerek Logan gibi
sevilmeyen bir part timer karakterden United States kemerini alması arenada da
çok güzel bir ambiyans oluşturacaktır. O yüzden burada bir kemer değişikliği
beklemekteyim.
Tahmin: LA Knight
Singles Match for the WWE
Intercontinental Championship
Sami Zayn(c) vs Bron Breakker
Raw’a draft olduktan sonra King
of the Ring turnuvasına alınmamasına karşın sinirlerine hakim olamayan Bron,
günler geçtikçe Ilja Dragunov ve Ricochet’i kendine hedef haline getirmiş ve
ikiliye birkaç kez saldırmıştı. En sonunda Ricochet’in WWE’den ayrıldığı
dönemde onu hastanelik eden Bron, Gable ile girmiş olduğu feudu sona erdiren
Sami Zayn’i hedef olarak seçmişti. İki isim Money in the Bank döneminde feuda
girerlerken maçı kazanan Sami Zayn, kemerini korumayı başarmıştı. Ben işin
açıkçası orada bir kemer değişimi beklerken Bron Breakker’ın fazlasıyla güçlü
gösterilmesinden kaynaklı da bir etkilenme yaşamıştım. Velhasıl Sami’nin
“underdog” gimmick’i bir kez daha “winner”a evrilirken yine kaybetmesi
düşünülen bir maçı kazanarak bizleri şaşırtmıştı. Ben artık Sami’nin “underdog”
olduğuna cidden inanamıyorum. Underdog kelime anlamı olarak yapılması
beklenmeyen şeyleri yapan kişilere ya da takımlara kullanılsa da sürekli kritik
maçlardan galibiyetle ayrılan bir underdog olmaz bence. Şovun Kanada’da olması büyük
ihtimalle bu kararda etken olurken belki de SummerSlam’de bir değişiklik
planladıkları için ve de Bron’un bu devasa gücünü kısıtlamak için de böyle bir
karar alınmış olabilir. Keza maçı da Bron üstün götürse de en sonunda Sami
galibiyetle ayrıldı.
8 Temmuz Raw’da iki ismi ringde
gördük. Sami rövanş mı istiyorsun diye sordu. Buraya bir şey söylemeye mi
geldin yoksa tüm gün böyle bakacak mısın dedi. Sonra da mikrofonu sertçe onun
göğsüne bıraktı. Buraya beni yenen adamın gözlerinin içine bakmaya geldim,
doğrusu bunun sen olmasını beklemiyordum dedi Bron. Ama ben akıllı biriyim,
Intercontinental kemeri için rövanş maçı yapmam için hiçbir neden yok dedi. Ama
sonra da dönüp ani bir Spear ile Sami'yi yere serdi. Sonra da saldırmaya devam
etti. Görevliler ayırmaya geldiler ama Bron devam etti. En son Pearce da
gelince oradan ayrılmaya yeltendi. Ama sonra geri dönüp yine ringi dolanarak
artık signature hareketi haline gelen o Spear’ı bir kez daha çekti. Arka alana
doğru giderken Dragunov geldi ve Bron ile tartıştı ama görevliler araya
girdiler. İki isim ilerleyen anlarda karşı karşıya geldiler. Maç içerisinde
dayanamayan Bron, Dragunov'a spiker koltuğunu fırlattı ve DQ oldu. Bron
saldırmaya devam ederken Sami sakat sakat, Dragunov'u kurtarmaya geldi. Bir Clothesline
çekerek Bron'u dışarı gönderdi ama Bron pes etmedi ve ring postuna doğru
Sami'yi fırlattı. Sonra da spiker masasına yolladı. O esnada Dragunov, Bron'a
saldırmaya başladı. Ama Bron onu da spiker masasına yolladı. 15 Temmuz Raw’da
Sami’nin kemerini Ilja Dragunov’a karşı koruduğu bir maç izledik. Maç devam
ederken Bron Breakker geldi. Bron iki isim de dışarıdayken klasikleşmiş Spear
hareketini çekmek istedi ama Sami'nin çekilmesiyle hareket Dragunov'a geldi.
Maç da böylece DQ ile sonlandı. Sonra da Sami'ye kitlenirken Sami karşılık
verdi ama ringe girildiğinde Bron bir Spear da Sami'ye çekerek geceyi kapattı. 22 Temmuz Raw’daysa bu kez Bron Breakker vs
Ilja Dragunov #1 Contender's Match izledik. Maç içerisinde Dragunov ring
kenarından dışarıda duran Bron'a atlamak istedi ama Bron onu Spear'la havada
durdurdu. Maçın hakemi de bu hareketten sonra Dragunov'un maça devam
edemeyeceğini hüküm getirdi ve galip olarak Bron Breakker'ı ilan etti. Gecenin
sonundaysa Balor & JD vs Sami Zayn & Jey Uso maçı izledik. Carlito ve
Dominik de maça karıştılar. Ama her şeye rağmen Jey ve Sami maçı kazandılar.
Maçtan sonra Bron, Sami'ye Spear çekip ringi terketti. 29 Temmuz Raw’da Dominik
vs Sami Zayn maçı izledik. Maç devam ederken Carlito ve JD geldiler. Dominik
dikkati dağılan Sami'yi rollup'a aldı ama Sami kurtuldu. İki isim bu kez
karşılıklı olarak ring kenarına çıkarlarken Sami onları indirdi ama Dominik onu
619 pozisyonuna getirdi. Ama Sami Clothesline ile cevap verdi. Ardından Blue
Thunder Bomb çekip tuşa gitti ama Carlito ve JD ona saldırarak maçın DQ ile
sonlanmasına neden oldular. Sami'nin yardımına Jey geldi. Jey, Carlito'yu ring
dışına yollarken JD'ye de Spear çekti. En son Dominik'i de dışarı gönderdi ve
hepsinin üzerine uçtu. En son Breakker, Sami'ye saldırmaya gelirken yine çok
hızlı bir Spear çekmek istedi ama Sami bir Big Boot ile karşılık verdi. Köşeye
doğru Exploder çekti. Helluva Kick'e yöneldi ama Breakker son anda kaçmayı
başardı. Sami arkasını döndüğünde Breakker yine ringe gelip saldırmak istedi
ama Sami yine bir Big Boot ile onu dışarıya yolladı.
Yani geçen PPV’den sonra bu
işin içerisinde Ilja Dragunov da varken nasıl bu maç Triple Threat olarak
bizlere sunulmaz gerçekten aklım almıyor. Dragunov, muazzam yetenekli bir isim.
Zaten bu maç geçen PPV yapılmışken yine bir kemer değişikliği düşünülüyorsa bu
sefer farklı bir şey sunularak bu gerçekleşse ne olurdu ki? Hem maça ring içi
olarak bir farklı bir aksiyon gelir hem de hikaye olarak daha uygun bir şey
olurdu bence. Dragunov bu kadar iyi bir performans göstermişken ve de Sami
olayları öncesinde dahi Bron ile mevzular yaşayıp beraber iyi maçlar
çıkarmışlarken onu bu maçın dışarısında tutulma kararını facia olarak
nitelendiriyorum. Bu şartlarda tahmine geçersek de artık bu sefer kemerin Bron
Breakker’a geçeceğini düşünüyorum. Ilja Dragunov eğer bu maça karışıp bir
şeyler yapmazsa bu olay gerçekleşecektir. Bir de şunu söylemeliyim ki Bron,
ring içi olarak ne kadar yetenekli de olsa (hem çok güçlü hem de hızlı)
mikrofon olarak çok kötü. Tam bir Paul Heyman Guy tiplemesi var ancak bu tabi
şu an hikaye gereği çok mümkün olabilecek bir şey değiş gibi. O yüzden yanına
bir menejer çok yakışır bence. MVP’nin WWE’den Lashley ile beraber ayrılacağı
konuşuluyor ancak eğer ayrılmazsa bence çok yerinde bir karar olur diye
düşünüyorum. Keza öbür türlü Bron’un durup durup Spear çektiği birbirlerini
tekrarlayan feudlar izlemeye devam ederiz gibi duruyor. Gerçi Bron’un bu eksik
yönü sebebiyle acaba burada onu kaybettirip ilerisi için bir pişirme taktiği de
güdüyorlar diye de bir düşünmüyor değilim. Geçen PPV’de de yanılmışken bu sefer
emin olmayarak Bron diyeceğim. Bu arada ben Jey Uso’nun bireysel bir kemer
alması gerektiğini de düşündüğüm için kemerin heel bir isme geçmesi gerektiğini
de düşünüyorum. Jey olmasa bile bu kemeri hiç alamamış olan Sheamus’un da bu
eksikliğini giderebilmesi için kemer yine heel bir isme gitmeli. O yüzden de sanki
değişim daha iyi olacak.
Tahmin: Bron Breakker
Bloodline Rules Match for
the Undisputed WWE Championship
Cody Rhodes(c) vs Solo Sikoa
Wrestlemania 40’da hikayeyi
bitiren ya da en azından bitirdiğini düşünen Cody Rhodes’un Bloodline ile
mücadelesi tam gaz devam ediyor. Bu kez karşısında yeni Bloodline’ı bulan Cody,
Roman’ın Wrestlemania sonrasında ortalıktan kaybolmasının ardından Bloodline
liderliğini üstlenen Solo Sikoa ile karşı karşıya geliyor. Eylül 2022’deki
Clash at the Castle’da debut yapan Solo, Jey ve Jimmy’nin aksine daha aykırı
daha insafsız daha itaatkar dururken ekibin de Roman’dan sonraki en güçlü ismi
konumundaydı. Hatta çoğu zaman Roman’dan bir rol çaldığı durumlar söz konusu
olabiliyor, Roman güçsüzleştiğinde gerçek bir ikinci adamın yapması gerektiği
gibi onu ayağa kaldırıyordu. Ancak Wrestlemania 40’da Cody; tüm Bloodline’a ve
hatta Rock’a rağmen Roman’i yenip onun 3.5 yıllık reign’ini bitirince Solo da
artık başa geçmesi gerektiğini anlamıştı. Hemen sonrasında öz ağabeyi Jimmy’i
gruptan atarken Haku’nun üvey oğlu Tama Tonga’yı ekibine aldı. İlk hedef olarak
Kevin Owens’ı belirlerken Owens’ın da yardımına Randy Orton geldi. Backlash’te
Tama Tonga’nın üvey kardeşi Tonga Loa’yı ekibe kattı ve onun desteğiyle
Bloodline bir kez daha yükselişe geçmeye başladı. Randy ve Owens ile feud devam
ederken Clash at the Castle 2024’te yeni Bloodline, kemerini AJ Styles’a karşı
koruyan Cody Rhodes’u hedef alarak ona saldırmış ancak Randy ve Owens’ın
gelmesiyle bu saldırı sonlanmamıştı. Bu feud Money in the Bank’e taşınırken Solo,
ekibe bu sefer de kuzeni Jacob Fatu’yu katmış ve Fatu da bir zamanlar Solo’nun
pozisyonunda konumlanmaya başlamıştı. Oldukça yetenekli bir isim olan Fatu,
Solo’ya en büyük sadakati göstermeye başlamıştı. Fazlasıyla güçlü, yıkılmaz bir
isim gibi görünen Fatu, Bloodline’a da müthiş bir güç getirmişti. Tüm bunlar
yaşanırken ekibin akıl hocası Paul Heyman, Solo’yu yeni Tribal Chief olarak
kabul etmemiş ve bunun üzerine tüm ekip onu elemine ederek onsuz yollarına
devam etmişti. Money in the Bank’e giderken de Solo hem Cody’e hem de “eski”
Tribal Chief Roman’a fazlasıyla göndermeler yapmıştı. En sonunda Money in the
Bank main event’inde iki takım arasında ortalama sayabileceğimiz bir maç
izlemiştik. Maçı kenarda izleyen Loa maça defalarca kez karışmıştı. En son
Cody, Fatu'ya uçmak isterken Loa'ya uçtu ve onu yere indirdi. Solo da
yanlışlıkla hakemi indirdi. Cody o an
Cross Rhodes çekti ama tuşa gitmedi. K.O'dan da Frog Splash Randy'den de
RKO geldi. Üçlü Solo'yu spiker masasına Powerbomb yapmak istedi ama Fatu
hepsine Superkick çekti. Sonra da K.O'yu ring postuna sıkıştırmak istedi ama
Owens kaçınca hakeme hamle yaptı. K.O'dan defalarca kez Superkick geldi. Tonga'ya da stunner çekti. Sonra da
Fatu'yu spiker masasına yatırdı ve üstüne uçtu. Ringe Tonga'yu soktu ama o
esnada Loa'dan 2 tane low blow geldi. İki tane gelmesinin sebebi de Loa’nın o
an enteresan bir botch yapmasıydı. Sonrasında Randy de ikisini birden RKO'ladi.
Solo geldi Randy'e spike çekti ama Cody de ona 2 tane Cross Rhodes çekti. Ama
Fatu üçüncüye engel olup Solo'yu kurtardı. Sonra da Cody'i kaldırıp Solo'ya
spike çektirdi. Hakemi de ringe attı. Solo Cody'i tuşlayarak maçı getirdi.
Dörtlü parmaklarını yukarıya kaldırdılar ve şov bu şekilde sona erdi. Böylece
Fatu, gelir gelmez etkisini göstererek Bloodline’ı yeniden en tepenin en büyük
adayı haline getirdi.
Biraz Money in the Bank main
eventini konuşarak devam edelim. Bir önceki yazıda ben main eventin sonucunu
daha farklı beklediğimi söylemiştim. Bu feudda face taraf fazlasıyla ezilirken
artık bir şey almaları gerektiğini düşündüğümü de belirtmiştim. Bunun da en
büyük etkeni de Roman’ın yaklaşan olası return’ü ve bu return’ün habercisi
olabilecek Jimmy Uso’nun return’üydü. Maç 3 vs 3 olacağı için Loa dışarıda
kalacaktı ve doğal olarak maça fazlasıyla karışacaktı. Bu karışmayı
önleyebilecek bir Jimmy Uso return’üyle de face ekibin galibiyetle
ayrılabileceğini düşünmüştüm. Ancak tüm bunlarla beraber maçta Solo vs Cody at
SummerSlam’e yol açabilecek bir şeyler de olmalı diye de düşünüyordum. Nitekim
Jimmy return yapmadı ve heel taraf Bloodline maçı kazandı. Her ne kadar Fatu
bunu sağlasa da Solo, Cody’i pinledi ve böylece SumerSlam’e doğru bir kapı
açıldı. Burada belli ki WWE Bloodline’ı bir kez daha yükseltmek istiyor. Bu
yükselişin temel sebebi de çok bariz bir Roman Reigns return’ü gibi duruyor.
Bloodline iyice güçlenecek; güçlenecek ki Solo da iyice Tribal Chief moduna
bürünsün. Ve sonucunda da Roman gelip işleri dengeleyecek ve bu sayede Roman
Reigns vs Bloodline feudu başlayacak. Böylece Bloodline ana kemer
mücadelesinden ve Cody’den uzaklaşmış olacak ki tekrar tekrar aynı şeyleri
izlemeyelim. Burada şunu da vurgulamam gerekiyor ki Cody’i yenilmez bir mutant
olarak göstermemeleri de açıkçası hoşuma gitmiyor değil. Keza Cody, Wrestlemania
39’da Roman’a kaybetti. Ardından Brock Lesnar’a da kaybetti. Bu yıl da Drew
McIntyre’a Solo’nun etkisiyle de olsa kaybetti. Wrestlemania 40’ın ilk gece
main event’inde Seth değil de kendisi Rock’a pinlendi. En sonunda da Money in
the Bank’te Solo’ya pinlendi. Bu da önümüzdeki olası feudlar için Cody’nin de
kaybedebilirliği üzerine güzel işaretler bence.
Money in the Bank sonrası
Smackdown’larda Bloodline’ın Cody’nin yanındaki kişileri tek tek elediklerini
gördük. 12 Temmuz Smackdown’da Solo'yu yine yeni Bloodline ile geçen haftadaki
gibi masanın başında otururken gördük. Solo, Bloodline'ın bir zamanlar tüm
kemerlere sahip olduğunu söyledi. Eğer Roman sağlam kalabilseydi, bu durum
devam ederdi dedi. Gerçek bir Tribal Chief, her zaman oyununda en iyisini
gösterir dedi. İşte ben de bu yüzden burada yepyeni, daha güçlü bir aile
yaratmak için buradayım dedi. Daha aç bir aile dedi. Daha agresif bir aile
dedi. Ve bu aile, ben Tribal Chief olduğum sürece on yıllarca hükümdarlığını
sürdürecek dedi. Gecenin sonunda herkes beni acknowladge edecek dedi. Jacob ona
Tribal Chief simgesini taktı ve hepsi birden parmaklarını yukarıya kaldırdılar.
Cody Rhodes arka alanda kemerini yanına koymuş otururken yanına Randy geldi.
Solo'nun söylediklerini duydum ve görüşüne göre ringde etrafını çevrili
Samoa'lılarla kendini bulabilirsin dedi. Beni orada yanında olmamı da istemediğini
de biliyorum ama istesen de istemesen de işler yolunda gitmediğinde ben orada
olacağım çünkü ben senin arkandayım dedi. Ben her zaman arkandaydım bunu
biliyorsun dedi. Kevin Owens da aynı şekilde düşünüyor ama o bu gece burada
olmayacak dedi. Buraya gelip savaşmayı çok istedi ama ben ailesinin yanında
kalması için ısrarcı oldum dedi. Bizim ona ihtiyacımız olduğundan daha çok
ailesinin ona ihtiyacı var dedi. Cody de bunu onayladı. Sonrasında da Randy her
şey eninde sonunda bir sona ulaşır dedi. Bloodline ile olan bu iş bittiğinde,
soyunma odasındaki birçok adam bu kemer için peşine düşecektir dedi. O zaman da
arkanda olacağım dedi, Cody de teşekkür etti. Ama WWE'nin yazılı olmayan
kurallarından biri şudur ki; Viper'a asla güvenme.
Şovun sonlarında Bloodline'ı
tam kadro ringde gördük. Solo Acknowladge Me diyerek sözlerine başladı. Beni
Acknowladge etmeyenlere olanları hatırlatmama gerek var mı derken seyircilerden
güçlü bir We Want Roman tezahüratları geldi. Solo sözlerine devam etti. Jimmy
Uso, benim öz kardeşim beni Acknowladge etmedi ve onu yok ettim dedi. Wiseman
Paul Heyman onu da yok ettim dedi. Ve Roman Reigns diyip sözü ona getirmek
istedi ama bu sefer de Roman tezahüratları yükseldi. Solo da ona tezahürat
yapmayın, onu hak etmiyorsunuz, şu an ben buradayım dedi. Roman geri dönmeye
karar verirse, o da beni Tribal Chief'i olarak Acknowladge edecek dedi. Ama bu
gece Cody'le ilgili. Beni Acknowladge etme sırası Cody'de dedi ve Cody de
sözünü bitirmesini beklemeden geldi. Cody söylediğin her şeyi duydum, ikimiz de
aynı şeyi istiyoruz dedi. Nick Aldis ile konuşmam gerekir ama sen bunu resmi
say; SummerSlam'de kemer maçımız olacak dedi. Ama eğer karar verme yetkisi
bende olsaydı, SummerSlam'i beklemezdim bile dedi. Burada yapmak isterdim dedi.
Bloodline da Cody'nin etrafını sardı. Cody 4'e 1 girişse de yetersiz kaldı.
Randy hemen yardıma koştu. Randy gelir gelmez ringi temizlese de arkasını
döndüğünde Jacob Fatu tarafından yere serildi. Tonga'lılar da saldırmaya
başlamışken Randy ringin aşağısında onlarla uğraşabilse de Fatu bir kez daha
üzerine uçtu. Ardından Fatu ve Solo ikilisi Cody'e saldırmaya başladılar. Tama
ve Loa ikilisi de Randy'e çelik merdivenle vurmaya başladılar. Fatu da ona bir
Superkick çekmeye başladı. İplere sıkışan ve başında Solo duran Cody,
bağırabilmekten başka engel olmak için hiçbir şey yapamadı. Üçlü devam ederek
spiker masasına Randy'i Powerbomb'ladılar. Solo da Cody'e Spike çekti. Fatu,
Tribal Chief simgesini Solo'ya takarken dörtlü parmaklarını yukarı kaldırdılar.
Yaşananlardan sonra görevliler ve Cody, Randy'i arka alana götürdüler.
Randy'nin zar zor yürüdüğü görüldü.
19 Temmuz Smackdown’da Şampiyon
Cody’i ringde gördk. Cody, Randy'den konuyu açtı. Randy'e arkadaşım dediğim
için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum dedi. Arkadaşım olmadan önce de benim
için bir mentördü dedi. Seçme zorunluluğu olmamasına rağmen beni seçmişti dedi.
Başkaları onu görmezden gel dediklerinde o beni tutmuştu dedi. O olmasaydı
burada şampiyon olarak duramazdım dedi. Çok güzel bir ailesi olan, kariyer
bitirici bir sakatlıktan dönen, ameliyatlardan dönen bir adama karşı
Bloodline'ın yaptıkları karşısında yaşadığım suçluluğu bir düşünün dedi. Randy
ailemden biri, benim kardeşim dedi. Burada olsaydı yaşadığım utanç ve suçluluk
hakkında konuşmama izin vermezdi dedi. Sözünü bitiremeden A-Town Down Under
geldi. Theory, Bloodline hakkında konuşarak çok fazla zaman harcıyorsun ama
senin yüzünden geçen hafta Jacob Fatu bana saldırdı dedi. Yanağıma bak nasıl da
şiş derken Cody de bunun sorumlusunun yanında duran adam olduğunu düşünmüştüm
dedi. Waller da demek yaptıkların için sorumluluk kabul etmiyorsun ama geçen
hafta takım arkadaşıma yapılan saldırının sebebi sendin dedi. Mentorün,
kahramanın, arkadaşın Randy'nin zarar görme sebebi de sendin dedi. İki isim
ringe girince Cody dayanamadı ve ikisine birden saldırdı. İki isim Cody'i dövüp
dışarı atarlarken seyirciler arasında şovu izleyen boksör Terence Crawford,
Cody'e sandalye verdi. Cody sandalyeyle iki ismi ring dışına yolladı. Daha
sonra Cody arka alanda Aldis'i görürken Theory ve Waller'a karşı maç istediğini
ve takım arkadaşına ihtiyacı olmadığını söyledi. Bloodline'a mesaj vermek
istediğini söylerken Aldis ise bunu reddetti ve bir partner bulması gerektiğini
söyledi. Cody partner olarak Kevin Owens'ı buldu ve Tag Team maçı başladı.
Waller yine Theory'nin kendisi yerine hamle yemesine imkan verirken Rhodes ve
K.O ikilisi maçı kazandılar. Maçtan sonra Solo, Loa ve Tama ringe doğru
gelirlerken Cody direkt onların üzerine uçtu. Loa ve Owens ringde kalırlarken
Owens da Loa'nın gözlerine saldırdı. İki isim masayı Solo için hazırlamaya
başladılar. Ama Jacob Fatu geldi ve ikiliye saldırarak Solo'yu kurtardı. Fatu,
Owens'ı ringe sokup defalarca kez Hip Attack çekti. Tama ve Solo ikilisi Cody'i
tutarak onun bu olayları izlemelerini sağladılar. Fatu da bir Flying Headbutt
çekerken dikkatini Cody'e çevirdi. Sonra da üç isim Cody'i kaldırıp spiker
masasına Powerbomb çektiler. Owens direnirken Tama, sandalyeye onun kafasını
sıkıştırıp ring postuna doğru onu fırlattı. Fatu'nun Tribal Chief simgesini
alıp Solo'ya takmasıyla dört isim parmaklarını havaya kaldırdılar. Şov da böyle
sona erdi.
26 Temmuz Smackdown’daysa Cody,
Bloodline’a karşı tek başına mücadele edeceğinin sinyallerini verdi, bir video
ile mesaj yolladı. Cody, Japonya'da live event turunda olduğunu, herkese
söylediği gibi kemeri tüm dünyada taşıdığını söyledi. Cody Royal Rumble ile
beraber yaptıklarını anlattı ve Wrestlemania'da WWE'ye dönüş sebebini
gerçekleştirerek hayatının kavgasını verip Roman Reigns'i yendiğini söyledi.
Hikayeyi de bitirdim, arkadaşlarım, ailem ve taraftarlarımla beraberdim,
Bloodline'ı bitiren kahramandım dedi. Ya da en azından öyle düşündüm dedi.
Bloodline'ın bu yeni versiyonunda, kaybedecek bir şeyi olmayanlar, kim
karşılarına çıkarlarsa çıksınlar yok ediyorlar dedi. Bu kaos yüzünden de burada
yalnız başıma oturuyorum, arkadaşmlarım, ittifaklarım, partnerlerim; Randy
Orton ve Kevin Owens gözümün önünde yok edildiler dedi. SummerSlam'de karşımda
sahip olduğum tüm gurur ve enerjiyle birlikte mücadele etmem gereken bir adamla
maça çıkacağım dedi. Ve ayrıca şampiyonluğu da SummerSlam'e götüreceğim dedi.
Ayrıca sahip olduğum tüm tutkuyu da götürmeliyim çünkü arkamda olan onlarca
insana karşın Bloodline karşısında mahcup olamam, kemeri korumam gerek dedi.
Solo Sikoa oldukça tehlikeli bir adam dedi. Kendini yeni Tribal Chief olarak
tanımlıyor dedi. Bu mentaliteye sahip olduğunu da kanıtlamayı bildi dedi.
Eskiden Solo'nun hazır olmadığını düşünürdüm ama şu an o kadar da emin değilim
dedi. Onun gözlerine içine bakmam ve onun gerçekten ne tip bir adam olduğunu,
SummerSlam'deki main event'imizden önce anlamam gerekiyor dedi. Önümüzdeki
hafta benimle ringde buluşman için sana meydan okuyorum, yüz yüze, bire bir
olalım ki gözlerinin içine bakıp gerçekten hazır olup olmadığını anlayayım
çünkü biliyorum ki ben hazırım dedi.
2 Ağustos Smackdown’da bu maçın
Bloodline Rules adı altına yapılacağını öğrendik. Solo ve Cody ringde
yüzleştiler. Solo, Cody'e ben tehlikeli biriyim dedi. Yarın SummerSlam'de de ne
kadar tehlikeli olduğumu sana göstereceğim dedi. Sonra da madem bunu büyük bir
maç olarak görüyorsun o zaman bunu Bloodline Rules Match yapalım dedi. O esnada
seyircilerin arasından Jacob Fatu geldi. Diğer taraflardan da Tama Tonga ile
Tonga Loa da geldiler. Cody de bunu mu istiyorsun, zaten gözlerine baktığımda
da ne olduğunu görebiliyorum dedi. Cody Loa'ya senden korkmuyorum dedi. Tama'ya
da çoğu insanın bildiğinden daha çok geçmişimiz var ve senden de korkmuyorum
dedi. Fatu'y döndü, bunu söylemek çok aptalca ama senden de korkmuyorum dedi ve
ona küfür etti. Sonra Solo'ya döndü, verdiğim en akıllıca karar değil belki ama
verebildiğim tek karar bu; kabul ediyorum dedi. Cody, bütün aileni yenmeme
gerek yok, sadece Tribal Chief'i yensem yeterli dedi. Tribal Chief burada
olmadığından ötürü de çakma olanla bu işi halledeceğim dedi. Aynı gecenin main
eventinde Tonga ve Fatu ikilisi, DIY’ı yenerek WWE Tag Team kemerlerini
Bloodline’a geri getirdiler. İkili kemerleri Solo'ya bırakırlarken tüm parmaklarını
yukarıya kaldırarak poz verdiler.
Şu anda birçok kesim tarafından
ve de haberler tarafından Roman’ın dönüşünün ciddi bir şekilde hyple’landığı
görülüyor. Burada bu maç main event olacaksa Roman’ın dönüşünü beklemek
hepimizin hakkı diye düşünüyorum. Ama tabii Wrestlemania dönemine kadar Roman
yine ekranlardan uzak kalabilir. Yine de yeni Bloodline’ın yükselişinin bir
şekilde durdurulması gerek diye düşünüyorum. Yine bir yeni üye haberleri ortada
dolaşırken yeniden tekrar tekrar aynı şeyleri izlememek adına Cody’nin maçı
kazanması ve Bloodline’ın da olası Roman’ın dönüşüyle o tarafla uzun uzadıya
bir feuda girmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ben bu sebeple Cody’nin bir
şekilde buradan kemerle çıkacağını düşünüyorum. Bu maçın Bloodline Rules
olmasının olağan sonucu olarak bu maçın DQ içermeyeceğini düşünürsek Roman’ın
olası dönüşüyle Cody’nin kemerini koruması ve bir süre ikilinin Bloodline ile
mücadele etmesini öngörebiliriz sanki. Survivor Series’te olası yeni Bloodline
üyesiyle Bloodline kendisini beşlerken, bu tarafta da Roman, Cody, K.O, Randy
ve belki de Jimmy’i görebiliriz bence.
Bbir Randy vs Cody feudu
izlemeden Cody’nin bu reign’i bence bitmemeli. Ek olarak Solo kemeri alırsa ve
Roman sonrasında bir return yaparsa bir kez daha Roman’ı ana kemer
mücadelesinde yeniden görmek de hoş olmayacaktır. O yüzden zaten o tarafta
değerli bir altyapı varken bir de kemere gerek olmadığını düşünüyorum. Tüm bu
sebeplerle Cody kemerini korumalı. Son olarak Bloodline Rules maçının oldukça
anlamsız olduğunu Wrestlemania sonrası da söylemiştim. Cody’e dezavantajdan çok
avantaj getirirken Cody’nin yardımına maç DQ olmadığı için Jey, Seth, Cena ve
hatta Undertaker gelmişti. Keşke bu maç Cody’e gerçekten dezavantaj yaratacakları
bir ortam yaratabilseler. Zaten normal non DQ maçlardan bir farkı yok gibi
duruyor bu haliyle. Sadece farklı bir isim konarak reklam amaçlı kullanılıyor
bence. Yoksa Bloodline’ın herhangi bir kuralının işlediğini geçen Wrestlemania’daki
main event’te görme şansı bulamamıştık.
Tahmin: Cody Rhodes
--
Wrestlemania sonrası en
büyük şov olan SummerSlam’de genel itibariyle bazı memnuniyetsizliklerim olsa
da bazı maçlar özelinde fazlasıyla heyecanlıyım diyebilirim. Öncelikle bazı
şeylerin daha iyi olunabilecek noktalarına değinmek istiyorum. İlk değineceğim
şey şovun Cleveland’da olmasına rağmen Cleveland’lı olan Miz’in, daha öncesinde
burada Tag Team kemer maçı için rövanş maçına çıkabileceğinin sinyallerinin
verilmesine rağmen Match Card içerisinde yer almaması. Miz gibi bir karakterin
WWE içerisinde çok daha fazla kullanılmasını düşünürken face bir Miz’in kendi
seyircisi önünde maçının olmaması çok talihsizce. Öte yandan Intercontinental
kemer maçının Ilja Dragunov gibi yetenekli bir ismin dışında gerçekleşiyor
olması da ayrı bir konuşulması gerekilen bir konu. Zaten hikayenin
içerisindeyken bu maçı Triple Threat’e çevirmemek bence facia bir karar oldu.
Bunun dışında örneğin her iki ana kemer maçı da baktığınız zaman tam bir
SummerSlam kemer maçı diyebileceğiniz türden maçlar değiller. Priest vs Gunther
özellikle burada her iki ismin de ring içi yeteneklerine güvenebileceğimiz
türden bir maç çünkü bizlere bunun dışında bir şey gösterebilmiş değiller.
Priest’in tam bir face olmaması ve seyirciyle bağ kuramaması, Gunther’in saf
heel’liği derken ancak seyircileri ring içi aksiyonla çekebilecek durumdalar.
Diğer taraftaysa Bloodline vs Cody Rhodes olayı sürekli sürekli yaşanırken
artık burada işlerin uzun bir süreliğine ayrılmasını sağlayacak şeyleri
beklemekteyiz. Roman Reigns’in geri dönüş yapması demek, içsel bir Bloodline
savaşına işaret ederken o tarafı ciddi bir süreliğine Cody Rhodes’tan ve kemerden
uzak tutar gibi geliyor bana. Cody içinse Randy Orton ile yaşayabileceği bir
feud’un da adımlarının atılması artık bu iki tarafın böylece yol ayırımına
gitmelerini sağlayabilir. Hiç değilse bir Roman geri dönüşünü görmemiz bile bu
yol ayrımı için yeter bence. Randy de bir yerden sonra mutlaka kemere
oynayacaktır.
Randy’nin kemere oynama
düşüncemin temelinde de Money in the Bank’ta 2025 yılını emeklilik yılı olarak
duyuran John Cena’nın son bir kereliğine full time dönüşü yatıyor. Cena oldukça
fazla sayıda şovda gözükecekken 2025 yılının sonlarına kadar da güreşeceğini
duyurmuştu. Biliyorsunuz ki 16 kez ana kemere kavuşan Cena için WWE’de “GOAT”
tanımı yapılırken bunun altını doldurmasının yegane yolu da Ric Flair’le
ortaklaşa tuttukları 16 kerelik ana kemer şampiyonluğunu 17’ye çıkarmak
olacaktır. Flair’le rekoru ortak elinde tutanın arkasındaysa 14 kez
şampiyonlukla Randy Orton var. Randy’e 2024’ün geri kalanında ve 2025’te kısa
aralıklı iki kere reign yaptırırsanız onu da rekora ortak etmiş oluyorsunuz.
Gün sonunda John Cena vs Randy Orton gibi tarihe geçmiş bir feud geçmişine
sahip iki ismin son bir kez 17.kez şampiyonluk için mücadele etmelerine de ön
ayak olmuş olursunuz… Tabi bütün bunlar bir temenni. Keza Cena full time
döndükten sonra onunla son kez feuda girebilecek başka isimler de olacaktır
elbette.
Ancak Match Card içerisinde
iyi şeyler de yok değil. Uzun bir süredir beklediğimiz ve ciddi hype’landığımız
CM Punk vs Drew McIntyre maçı, Seth Rollins’in hakemliğinde bize çok acayip
şeyler izleteceği kesin. Öte yandan Liv Morgan – Rhea Ripley – Dominik aşk
üçgeni de yine burada enteresan olaylara gebe olabilecek gibi duruyor. United
States tarafında nihayet de bir kemer değişimi olası gözükürken, Smackdown
Kadınlar tarafında da Tiffany Stratton etkisini de atlamamak gerekiyor.
Son olarak Wyatt Sicks’e
değinmek istiyorum. Uzun bir süredir ciddi bir şekilde kurgulanan bir hikaye
ortada varken bir süre sonra ring içi aksiyonlar da görmek iyi olur diye
düşünüyorum. Gable ekseninde bir feud başlanmış gibi ama böylesine büyük bir prodüksiyon
ve altyapısı olan bir ekibin çok ciddi feudlarla PPV’lerde boy göstermeye
başlamalarını bekliyorum.
Herkese iyi seyirler dilerim…