Mayıs ayının ilk PPV’i olan Backlash’in ardından nispeten daha önemli
olarak değerlendirebileceğimiz bir PPV’le beraberiz. Suudi Arabistan PPV’i
olması sebebiyle dört büyük PPV kadar olmasa da yine de güzel şeylerin
sunulmasının zorunlu olduğu bir şov olarak değerlendirmek gerekiyor bu şovu. WWE’nin
ciddi para kazandığı bu coğrafya için aslında daha öncesinde bu PPV “King and
Queen of the Ring” olarak duyurulmuştu. Muhtemelen klasik bir King of the Ring
turnuvasına ek olarak Queen of the Ring turnuvasını izleyecekken WWE ani bir
kararla şovu Night of Champions konseptine çevirdi.
Night of Champions konsepti aslında adından da anlaşılabileceği üzere ana
kadrodaki tüm kemerlerin korunduğu bir PPV. Bildiğiniz üzere diğer PPV’lerde
tüm kemerlerin ortada olduğu bir Match Card görmemiz çok mümkün olmuyor. Bu PPV
sayesinde tüm kemerlerin korunması sağlanıyor diyebiliriz. 2007 yılında ilk kez
duyurulan bu PPV, 2015 yılına kadar bu isimle gerçekleştirilmişti. 2016 yılında
Clash of the Champions ismiyle yeniden 2020 yılına kadar gerçekleştirilmiş
ancak sonrasındaki yıllarda rafa kaldırılmıştı. Tıpkı Wreslemania Backlash
isminin eskiden olduğu gibi Backlash’e dönmesi gibi bu PPV ismi de özüne dönmüş
oldu. Genelde Eylül ayının PPV’si olarak anılsa da bu öze dönüşte Mayıs ayının
ikinci PPV’i olması seçilmiş.
Match Card’ı incelediğimiz zaman tabi ki de göze ilk çarpan şey, yeni ana
kemer olan World Heavyweight kemeri oluyor. Roman’ın 2022 yılında her iki
brand’in ana kemerini almasıyla beraber tek ana kemer dönemine geçildi. Ancak
bu dönem çok fazla sürmedi ve bu PPV itibariyle de ilk şampiyonu veya eski
Heavyweight kemerinin devamı olarak düşünürsek yeni şampiyonu öğreniyor
olacağız. Roman’dan konu açılmışken de Roman da ilk ana kemerini almasının
ardından 1000.title reign gününü bu PPV gününde dolduruyor olacak. 1000.gününde
kemerleri için bir maça çıkmıyor olması konsept ve gün bakımından hayal
kırıklığı yaratsa da bu sefer gözünü Tag Team kemerlerine dikmiş durumda. Solo
Sikoa’yla beraber takım olup Uso’ların kaybettiği Tag Team kemerlerini Owens ve
Zayn’dan almaya çalışacak.
Backlash öncesi gerçekleşen draft’ın etkisini de göreceğimiz bu PPV, yine
WWE içerisinde önemli olarak nitelendirebileceğimiz Money in the Bank öncesinde
gerçekleşiyor olacak. Haziran’ı PPV olmadan geçirsek de Backlash’ten hemen 3
hafta sonra bir PPV daha izlemek güzel olacaktır diye düşünüyorum.
Singles Match
Becky Lynch vs Trish Stratus
2019 SummerSlam’de emekli olan ancak güreş dünyasında kimsenin gerçekten
emekli olmaması sebebiyle bu yıl geri dönen Trish, Becky & Lita ve Damage
CTRL eksenindeki senaryoya dahil olmuştu. Becky ve Bayley ile başlayan feud,
sonrasında Lita’nın Becky’e yardım etmesiyle devam etmiş ardından da Trish’in
dahil olmasıyla sayılar eşitlenmişti. 27 Şubat 2023 tarihli Raw’da Lita ve
Becky ikilisi, Damage CTRL’un sahip olduğu Kadınlar Tag Team kemeri için maça
çıkmışlar ve Trish’in de yardımıyla kemerleri kazanmayı başarmışlardı. Buna
istinaden Becky & Lita ve Trish üçlüsü Wrestlemania 39’da Damage CTRL
üçlüsünü ortada kemerin olmadığı bir maçta yenerek feuda nokta koymuşlardı.
Wrestlemania’da oldukça iyi bir performans gösteren Trish, bir maçlığına veya
sadece WM dönemine özel olarak döndüğünü düşündürtse de WM sonrasında da
ekranlarda yer almaya devam etti.
10 Nisan Raw’da Lita arka alanda gizemli biri tarafından saldırıya
uğrayınca Trish, Lita’nın yerine Becky’yle takım olmuş ve kemer koruma
mücadelesine dahil olmuştu. Liv Morgon ve Raquel’e karşı mücadele eden ikili,
Trish’in pinlenmesiyle maçı ve kemerleri kaybetmişti. Maç sonrasında Trish bir
heel turn geçirerek Becky’e saldırmış ve böylece Becky’yle resmen feuda
başlamıştı. Ertesi hafta Trish, Lita’ya saldıran gizemli kişinin de kendisinin
olduğunu söylemiş, Becky’e saldırma sebebini ise Kadınlar division’ını önemli
hale getiren kişinin sanıldığı gibi Becky değil kendisinin olmasıydı. 8 Mayıs
Raw’da Becky geri dönmüş ve Trish’e saldırarak feudu devam ettirmişti. 22
Mayıs’ta ikili kontrat imzalamada karşı karşıya gelip maçı Night of Champions
için resmileştirmişlerdi.
Trish gibi bir efsaneyi 2023 yılında dahi televizyonlarda güreşirken
görmek bence oldukça güzel. Biraz üstte belirttiğim gibi Wrestemania’da
göstermiş olduğu performans oldukça iyiydi. Bence o performansın da etkisiyle
ekranlarda yer almaya devam etti. Belki bundan sonrasında erkekler de olduğu
gibi kadınlarda da bu tarz efsane isimlerin part timer olarak
güreşebileceklerini görebileceğiz. Zira Lita bu şekilde ara ara ortaya
çıkarken, Trish oldukça uzun bir süredir bir aksiyon içerisinde değildi. Belki
bundan sonrasında o da feudlara girmeye devam edebilir.
Tahmine geçersek, 1 seneye yakın bir süredir kemer mücadelelerinden uzak
kalan Becky’nin artık yavaştan tekrardan o potaya girmesi gerektiğini
düşünüyorum. Kemerini Wrestlemania 38’de Bianca’ya kaybettikten sonra
SummerSlam 2022’ye kadar kemer mücadelesi içerisinde yer alması sebebiyle bir
süreliğine bu alanda dinlendirildiğini düşünüyorum. Bianca da title reign’ine
devam ederken ve Becky bir face turn geçirmişken zaten tekrardan kemer
mücadelesine dahil olması çok mantıklı değildi. Ancak draft sonrasında
Bianca’nın Raw Kemeriyle birlikte Smackdown’a geçmesi de onun için bir şans
doğuracak gibi gözüküyor. Hazır Ripley de Smackdown kemeriyle birlikte Raw’a
draft edilmişken ve WM sonrasında bir süredir geçiş rakipleriyle uğraşırken
Becky’nin de bu tarafa yönelik olarak bir momentum toplaması oldukça olası. Bu
yolda Trish’le maç yapması da gerçekten ayrı bir şans. Her ne olursa olsun
Trish bence halen main eventer olabilecek seviyede birisi. Ek olarak gerçekten
de bir “efsane”. Becky’i yükseltmek adına bu maçı da kaybedeceğini düşünüyorum.
Money in the Bank ve SummerSlam dönemlerini de Becky vs Ripley kemer
mücadelesiyle geçiririz diye düşünüyorum.
Tahmin: Becky Lynch
Singles Match for the WWE Smackdown Women’s Championship
Rhea Ripley(c) vs Natalya
Wrestlemania’da mükemmel bir maçta Charlotte’tan kemeri alan Ripley,
kemer korumasının ikinci ayına girerken bu sefer Natalya ile karşı karşıya
geliyor. Kemeri kazandıktan sonra ilk olarak stable vs stable olayında Judgment
Day’le beraber L.W.O feuduna dahil olan Ripley, L.W.O’nun kadın üyesi olan
Zelina Vega’yla feuda girmişti. Porto Riko’da gerçekleşen Backlash’ta rakibini
yenen Ripley, ilk kemer korumasında böylece başarıyla ayrılmıştı.
Smackdown Kadınlar kemeriyle birlikte Raw’da mücadeleye devam eden
Ripley, yine Judgment Day ve özellikle Dominik ekseninde ekranlara gelmeye
devam ediyor. Öte yandan 8 Mayıs Raw’da ortada kemerin olmadığı bir maçta Dana
Brooke’u yenen Ripley, maçtan sonra da Brooke’a saldırmaya devam etmişti. Bunun
üzerine Natalya ringe doğru gelerek Brooke’a yardım etmişti. Ertesi hafta
Natalya, Ripley’in bu yaptığını saygısızca bulduğunu söylerken Ripley de
Natalya’nın tekrardan kendini önemli hissetmek istediğini, ancak bir kez daha
kendi işine karışırsa onun kariyerini bitirebileceğini belirtmişti. 22 Mayıs
Raw’da da bu maç Night of Champions için resmileşmişti.
Üzerinde uzun uzun konuşmanın çok anlamlı olmadığını düşündüğüm bir maç.
Zaten Backlash sonrasında yer alan 3 haftalık bir sürede kısa bir feud olacağı
izlenimi de bizlere verilmişti. Ripley gibi Royal Rumble’da tarih yazarak maçı
kazanan ve ardından Wrestlemania’da Charlotte gibi bir isimden kemeri olan bir
güreşçinin kemeri böylesine maçlarda kaybetmeyeceğini biliyoruz. Tıpkı bir
önceki PPV olan Backlash’te olduğu gibi yine bir geçiş rakibi durumuyla karşı
karşıyayız. Natalya’nın son dönemdeki roster’daki işlevi zaten biraz daha bu
yönde şekilleniyor. Veteran bir isim olarak yükselişteki olan isimlere bir nevi
yardımcı oluyor da diyebiliriz. Burada da arada gerçekten ciddi bir seviye
farkı mevcut. O sebeple Ripley rahat bir şekilde kemerini koruyacaktır. Ancak
bundan sonrasında özellikle yoğun geçen WM döneminin ardından doğal olarak uzun
süreli ve çekişmeli bir feuda sokulmayan Ripley için, biraz yukarıda
bahsettiğim gibi Becky’yle olası bir feudunun başlayacağını öngörüyorum. Bu
sebeple bu PPV sonrasında Trish’i yenmiş bir Becky, önümüzdeki Money in the
Bank veya en olmadı SummerSlam döneminde Ripley’in karşısına çıkacaktır. Zaten
Ripley de bu süre zarfı içerisinde daha önemli feudlara hazırlanıyor gibi
gözüküyor. O yüzden bu maç bence son geçiş maçı olacaktır.
Tahmin: Rhea Ripley
Singles Match
Cody Rhodes vs Brock Lesnar
Raw after Wrestlamania’da heel
turn geçiren Brock Lesnar, ilk kurban olarak kendisine Cody Rhodes’u seçmişti. Cody’i
squashladıktan sonra ikili Backlash’in main eventinde karşı karşıya
gelmişlerdi. Maç henüz başlamadan Cody, Lesnar’a saldırmış ve maça üstün
girmişti. Dakikalar geçtikçe Lesnar üstünlüğü almış ve maçı kazandıracağını
bizlere hissettirmişti. Maçın sonlarına doğru Lesnar, Cody’e Kimura Lock’ı
bağlamış ancak Cody onu ani bir pin pozisyonuna getirerek sürpriz bir galibiyet
almayı başarmıştı.
Cody’nin bu sürpriz
galibiyetini beklemediğimi söylemem gerekiyor. Ben önünde sonunda Cody’nin bu
feudu kazanacağını düşünsem de ilk maçtan bir galibiyet beklemiyordum. Velhasıl
maç öyle bitti ki hepimiz Cody’nin bu maçın sonucunda bir kefaret ödeyeceğini
biliyorduk. Öyle de oldu. Backlash ertesi 8 Mayıs tarihli Raw’da Cody, yeni ana
kemer olarak duyurulan World Heavyweight kemeri için turnuvaya katılmıştı. Turnuvanın
ilk maçında işin Raw tarafında Seth finale çıkarken, ikinci maçında Cody, Balor
ve Miz’in olduğu bir Triple Threat maçı planlanmıştı. Cody Miz’e üç kere üst
üste Cross Rhodes çekerek maçı kazanma noktasına gelirken Lesnar maça karışmış
ve Cody’e saldırarak onu etkisiz hale getirmişti. Böylelikle fırsatı bulan
Balor maçı kazanarak Raw finaline çıkma hakkı elde etmişti. Maçtan sonra hızını
alamayan Lesnar, Cody’den rövanş talep etmiş ve Cody de bunu kabul etmişti.
22 Mayıs Raw’da Lesnar’ın arka
alanda Cody’i sakatladığını görmüştük. İlerleyen dakikalarda Lesnar ringe
gelmiş, Cody’nin bir süre güreşemeyeceğini açıklamış ve bu sebeple Night of
Champions için bir open challange yaptığını duyurmuştu. Tüm saldırılara rağmen
pes etmeyen Cody, ringe gelerek Brock’a meydan okumuş ancak hali hazırda zaten
kolundan sakatladığı Cody’nin koluna saldırmaya devam etmiş, Kimura Lock
bağlamış ve neredeyse kolunu kırmıştı. Bu olayların ardından Triple H, arka
alanda Cody’i maça çıkmaması yönünde ikna etmeye çalışmış ancak Cody
vazgeçmeyeceğini söyleyerek maça çıkmak istediğini belirtmişti.
İlk maçta belirttiğim
düşünceler benim nezdimde geçerliliğini koruyor. Bu süre zarfında Lesnar’ın
neredeyse yılın başından bu yana full time’a yakın bir şekilde gözüktüğünü
görüyoruz. Night of Champions bu yılın şimdilik beşinci PPV’i olurken her
PPV’de yer almayı bildi. Bu durum daha ne kadar geçerliliğini korur bilemiyorum
ama özellikle heel haliyle yaptığı ezici hareketleri izlemek bence çoğu kişiye
keyif veriyordur diye düşünüyorum. Bu feudun devamlılığı için Lesnar bence maçı
kazanmalı. Zaten kolundan sakatlanan Cody’i yener diye düşünüyorum. Ancak bence
SummerSlam’de son bir maça çıkacaklar ve o maçı kazanan Cody olacak gibi
geliyor.
Tahmin: Brock Lesnar
Singles Match for the WWE
Intercontinental Championship
Gunther(c) vs Mustafa Ali
10 Haziran 2022’den bu yana
Intercontinental kemerinin sahibi olan Gunther, heel bir karakter olmasına
rağmen büyük bir çoğunlukla hileye ve pis işlere bulaşmadan kemerini muazzam
bir şekilde korumaya devam ediyor. Son dönemde arka planda yer alamaya başlayan
IC kemerine yeni bir soluk getiren Gunther, en son kemerini Wrestlemania 39’da gerçekleşen
bir Triple Threat maçında Sheamus ve Drew McIntyre’a karşı korumayı başarmıştı.
Bence Wrestlemania tarihinin gelmiş geçmiş en güzel 10 maçı arasına dahi
girebilecek düzeyde harika geçen maçın sonunda Gunther, kemerle çıkmayı
başarmıştı. Oldukça fiziksel, oldukça tempolu geçen maçın ardından da gerçekten
seyircilerden de güzel bir tepki gelmişti. Smackdown’da yenmedik güreşçi
bırakmayınca da draft gecesi kemeri ve tüm Imperium’la beraber Gunther, Raw’a
geçiş yapmıştı. Böylelikle Intercontinental kemeri de Raw’a ait bir kemer
olmuştu.
15 Mayıs Raw’da Gunther’ın
Raw’a gelişiyle birlikte kemerin yeni #1 contender’ını belirleyebilmek için bir
Battle Royal planlanmıştı. Maçı kazanan Mustafa Ali, Gunther’in rakibi olmaya
hak kazanmıştı. Her ne kadar Mustafa Ali’nin Müslüman kimliğiyle ön plana
çıkarılarak Arap seyircisine yönelik bir hamle olarak yorumlansa da ring içi
olarak çok yetenekli bir isim olduğunu söylememiz gerekiyor. Çok ciddi feudlar
içerisinde yer almasa da sık sık haftalık şovlar içerisinde boy göstermeye
devam ediyor. Büyük bir feuddan çıktıktan sonra Gunther’in title reign’ini
uzatmak adına da oldukça uygun bir isim olarak gözüküyor.
Maçın tahmini aslında oldukça
açık ve net bir şekilde belli; Gunther. Gerçekleştirdiği bu inanılmaz title
reign’le birlikte IC kemerini elinde en uzun süre tutan isim olma iddiasını da
sürdürmesi gerekiyor. Ki öyle bir gidişatı var ki sanırım rekoru elinde tutarak
WWE tarihine geçecek. Zaten son 34 yılın en uzun IC kemerini elinde tutan ismi
olarak ve Royal Rumble’da 70 küsür dakika ringde kalarak şimdiden WWE tarihinde
önemli yerlerde bulunmaya başladı. Bundan sonrasında da özellikle Summerslam
yolunda çok daha güçlü bir rakiple karşılaşabileceğini düşünüyorum. O zamana
kadar Mustafa Ali kendisi için iyi bir geçiş rakibi olacaktır bence. Bundan
sonrasında da Riddle’la bi feuda girebileceğini düşünüyorum. Riddle hem isim
olarak güçlü bir mid carder hem de 22 Mayıs Raw’da bunun sinyallerini verdi.
Imperium; Owens ve Sami’yle yüzleşirken zaten bir süredir face isimlerin
yanında olan Riddle yine Owens ve Sami’nin yardımına gelmiş ve bu sayede
sayıları eşitlemişti. Gecenin sonunda yapılan üçerli tag team maçını da face
isimler kazanmıştı. Bu olanlar Riddle ve Gunther arasında bir feudu
ateşleyebilir gibi duruyor.
Tahmin: Gunther
Singles Match for the WWE
Raw Women’s Championship
Bianca Belair(c) vs Asuka
1 seneyi aşkın bir süredir
kemerini güçlü bir şekilde korumaya devam eden Bianca, Wrestlemania 39’da
Asuka’yı yenerek kemerini korumaya devam etmişti. Hemen ardından draft
gecesinde Raw kemeriyle Smackdown’a geçmiş ve Backlash’te de Iyo Sky’ı yenerek
yoluna devam etmişti. Porto Riko’da gerçekleşen Backlash’te Iyo Sky, müthiş bir
destek almış ve bunun da etkisiyle gerçekten harika bir maç çıkarmıştı. Hatta
ben Backlash yazısında acaba bir Sheamus benzeri underdog bir hikaye görebilir
miyiz diye de düşündüğümü söylemiştim. Maç da beklediğim gibi geçmiş ve Iyo Sky
gerçekten de kemeri alabileceğini bizlere hissettirebilmişti. Ancak tabi ki
maçın sonunda favori olan taraf Bianca toparlanmış ve kemerini korumayı
başarmıştı.
Raw’da yenmedik kimse
bırakmayan Bianca, Smackdown’a geçişinde de bir nevi geçiş rakibi olarak görülebilecek
bir ismi yenmeyi başarmıştı. Draft gecesinde kendisiyle beraber geçtiğimiz
WM’deki rakibi Asuka da Smackdown’a draft olmuştu. Bianca’nın memleketinde
gerçekleşen 12 Mayıs Smackdown’da Asuka, Smackdown debut’ını gerçekleştirmişti.
Modern dönemin en uzun süreli Kadınlar şampiyonu olarak Bianca, kendi
memleketinde kutlamalar yapacakken Asuka’nın müziği çalmış ve onu tebrik etmeye
ringe gelmişti. Tabi ki de yalandan gerçekleşen bir el sıkışmanın ardından Asuka,
mist’i Bianca’ya doğru püskürterek ona mesaj vermişti. 18 Mayıs’ta bu ikilinin
Night of Champions’ta karşılaşacağı açıklanırken, 19 Mayıs Smackdown’da bir kez
daha Asuka mist’i Bianca’ya doğru püskürtmüştü.
Bianca için yeniden title
reign’ini sürdüreceği türden bir maç olacağını düşünüyorum. Wrestlemania
döneminde Asuka’nın gimmick değişkenliğinin etkisiyle biraz bu maça dair bir
hype vardı ama tekrardan nedeni olmadan bir PPV’de bir kemer maçına çıkmaları
aynı etkiyi yaratmıyor. Zira Bianca maçı temiz bir şekilde kazanmış ve feudu
bitirmişti. Muhtemelen Summerslam dönemine kadar Bianca’nın bu tarz feudlarla
title reign’ini devam ettirdiğine şahit olacağız. Summerslam’deyse bir
Charlotte Flair feudu güzel olabilir diye düşünüyorum.
Tahmin: Bianca Belair
Tag Team Match for the
Undisputed WWE Tag Team Championship
Kevin Owens & Sami Zayn(c) vs The Bloodline (Roman
Reigns & Solo Sikoa) w/Paul Heyman
Universal kemerini 2.5 senedir,
WWE kemerini de 1 yılı aşkın bir süredir elinde tutan Roman Reigns, WWE’de yer
alan iki ana kemerin de tek bir isim altında toplanmasını sağlamıştı. Devrin
adamı olarak Aralık 2019’dan bu yana pin edilmeyen ve modern dönemin en
etkileyici title reignini yapan Roman, Universal kemerinin 1000.gününde bir
kemer koruması gerçekleştirmeyecek. World Heavyweight kemerinin yeniden
duyurulmasıyla beraber sayıca üçüncü, fiilen ikinci ana kemerin senaryolara
dahil olmasıyla birlikte Roman’ın title reign’inin uzatılmasının da
altyapısının sağlandığını düşünüyorum. Örneğin şu anda Night of Champions
konsepti olarak tüm kemerlerin ortada olması gerekirken şirketin iki ana
brand’inden birinin ana kemer şampiyonu bu PPV’i de es geçiyor. Yanlış
anlaşılmasın ben de zaten Roman’ın sürekli ekranlarda görünüp sürekli kemer
maçına çıkması taraftarı değilim. Roman zaten son 1 senedir olduğu gibi az ama
öz ana kemer maçlarına çıkacak. Kazanacağı kesin olan ve bu reign’i
bitiremeyeceğine inandığımız biriyle maç yapacağına işin heyecanını yükselten
biriyle maç yapması çok daha mantıklı. Böylece hem yüzü eskimiyor hem de bu
uzun title reign’i çok fazla göze çarpmıyor. Bir de şimdi World Heavyweight
kemerinin de duyurulmasıyla birlikte Roman ana kemer maçına çıkmasa bile
PPV’lerde bir ana kemer maçı izliyor olacağız. Bu sayede Roman da title reign
rekorunu geliştirmeye devam edecek. Öbür türlü tek ana kemer olduğu için bu
tarz maçlara çıkması PPV’lerde daha fazla göze batacaktı. 1 sene boyunca
şirketin tek ana kemer şampiyonu olarak iki ana kemerle birden ringe gelen
Roman ve iki tag team’i ellerinde tutan Uso’larla birlikte 6 kemerle gelen
Bloodline için bu düşüş evrelerinde yeni ana kemerin ortaya çıkması da
zamanlama açısından bence çok doğru bir hamle.
Bloodline’ın kuruluş dönemleri,
yükselişleri ve en zirveye çıkış aşamalarını yavaş yavaş bu 2.5 sene içerisinde
izlemiştik. Tüm bu evreler sindirile sindirile bizlere izletilmiş ve her bir
evresinden ayrı bir keyif almıştık. Aradan geçen 2.5 senenin ardından Bloodline
senaryosu artık gerileme dönemi içerisine girmiş durumda. Bu dağılma gerileme
dönemi içerisinde içsel bir ayrımdan söz etmek mümkün. Jey’in Sami’yle olan
yakınlığı ve beraberinde gelen kemer kaybıyla birlikte Roman, kendi çıkarlarını
koruma adına biraz daha Solo Sikoa’ya yönelmiş durumda. Backlash döneminde de
Roman’ın birçok kez Solo’yu kayırdığını ve ona özel önem verdiğine şahit
olmuştuk. Uso’ları yaptıkları hatalar sebebiyle silen, kemerleri kaybeden ve
bir de üstüne geri alamayan kuzenlerine oldukça sitemkardı. Uso’lar mesaj
atıyorlardı ama Roman onlara hiçbir şekilde geri dönmüyordu. Tüm bu olanlara
istinaden Solo da abileri Jey ve Jimmy’den ziyade Roman’ın infazcısı rolüne
bürünmüş durumda.
Bloodline’ın artık resmen iki
numaralı ismi olan Solo, bir nevi ufak çaplı da bir push sürecine girmiş
durumda. Girdiği maçlarda çoğunluklu favori olmasıyla beraber artık maç
kazandıran takım oyuncusu veya takım maçları içerisinde tuşlanmayacak isim
olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumun en net örneğini aslında Backlash’te
görmüştük. Backlash dönemine kadar iyice gerilen ilişkiler Backlash içerisinde
de gün yüzüne çıktı. Roman hariç Bloodline üyeleri Owens & Sami ve
Riddle’dan oluşan üçlü takıma karşı maça çıkarlarken açıkçası ben ayrı
brandlere giden face ekibin maçı kazanarak artık 1.5 yıla doğru gittiğimiz bu
feudu sonlandıracaklarını düşünüyordum. Maç içerisinde Solo’nun yine iyi
performansına şahit olmuştuk. Maç içerisinde özellikle Jey’le arasının oldukça
gerildiğini gördük. Birbirlerine çok sert tag vermişler ve bunun sonunda Solo’nun
neredeyse dayanamayıp abisine Samoan Spike’ı çekmesine ramak kalmıştı. Jimmy
araya girerek bu olayı engellemiş ve maçın sonunda da Solo takımına maçı
kazandırmayı başarmıştı.
Backlash sonrasında 12 Mayıs Smackdown’da
Roman geri dönmüş ve Bloodline’ın tam kadro ringin içerisinde yer aldıklarına
tanıklık etmiştik. Paul Heyman sözü açarak takım kemerlerinin Bloodline’a
dönmesi gerektiğinden bahsetti. Bunun için Night of Champions’ta takım
kemerleri için bir maç daha ayarladığını söylemişti. Ancak Owens ve Sami’nin
rakipleri bu sefer Jey ve Jimmy Uso değil; Solo Sikoa ve Roman Reigns olacaktı.
Bloodline içerisindeki ikircikli ayrımın gün yüzüne resmen çıktığı bu segmentte
Uso’lar resmen diskalifiye edilmişlerdi. Uso’lara karşı pasif agresif takılan
Roman’ın ilk defa fiiliyatta da bir şey yaptığına tanıklık etmiştik. Roman’a
göre Uso’lar güvenilmezlerdi ve kemerleri geri almak için de yetersizlerdi. Dolayısıyla
bu olayın da etkisiyle grup içerisinde Jey ve Jimmy’e yapılan mobbing de artık
iyice arşa çıkmış duruma gelmişti. 1.5 yıl boyunca takım kemerlerini ellerinde
tutan ve hatta Smackdown takım kemerlerini dahi alan Jey ve Jimmy, tek bir
hatalarından dolayı silinme durumuyla resmen karşı karşıya kalmışlardı. Segment
içerisinde Roman’ın iyice sertleştiğini ve Jimmy’yle bir sürtüşme yaşadığını da
gördük. Roman Jimmy’den zorla özür dilemesini isteyip onu kışkırtırken Jimmy
buna karşı çıkıp bir şey söylememiş araya giren Jey bir kez daha kardeşinin
yanında durarak Jimmy’nin bir hamle yapmasını engellemiş ve özür dilediklerini
söylemişti.
19 Mayıs Smackdown’da Uso’lar
ve Roman hattının artık daha da gerildiğine şahit olmuştuk. Şovun başlangıcında
Roman; Sami’yle yüzleşirken Sami, takım kemerlerini alabilmek için Roman ve
Sikoa’nın yeteri kadar iyi olmadıklarını hatta Uso’lardan bile iyi
olmadıklarını söylemişti. Roman tam cevap verecekken Jey ve Jimmy arkadan
gelerek Sami ve Owens’a saldırmış ve bu sayede Roman’ın tekrardan gözüne
girmeye çalışmışlardı. Ancak Roman bu olaya çok kızmış ve Jimmy’nin eliyle
yaptığı “çak” işaretine karşılık vermemişti. Sinirli bir şekilde arkasını dönüp
ringden ayrılacakken fark etmeden Sikoa’ya çarpmış ve sonrasında ondan özür
dilemişti. Arka alanda Jey ve Jimmy’e karşı yaptığı hareketleri tüm Bloodline’a
açıklayan Roman, Jey ve Jimmy’e Bloodline’ın ne olduğunu hatırlatmaya
çalışmıştı. Roman; söylemek istediğim şeyler vardı ama sizin yüzünüzden
söyleyemedim diye çıkıştı. Burada karar vericinin kendisi olduğunu belirtmiş ve
en sonunda da Jey ve Jimmy’e odadan çıkmaları yönünde emir vermişti. Gecenin
ilerleyen dakikalarında L.W.O ile maça çıkacak olan Jey ve Jimmy ile Heyman’ı
arka alanda konuşurlarken görmüştük. Jimmy; maç için Roman’ın ring kenarında
olup olmayacağını Heyman’a sorarken Heyman da bunun yaşanmayacağını ve
L.W.O’nun zaten onlar için bir problem olmayacaklarını söylemişti. Gecenin
sonunda yapılan maçta Owens ve Sami maça karışmış ve dikkat dağıtarak Uso’ların
maçı kaybetmelerini sağlamışlardı. Tüm bunlar yaşanırken arka alanda Roman ve
Sikoa’nın üzgün oldukları görülmüş, Sikoa tam ringe doğru hamle yapacakken de
Roman tarafından durdurulmuştu. Yani resmen, Roman ve Sikoa’nın ring kenarında
olmamaları Owens ve Sami’nin maça karışmasını ve Uso’ların da maçı
kaybetmelerine neden olmuştu.
26 Mayıs Smackdown’da önce arka
alanda tüm Bloodline’ı bir arada görmüştük. Roman; Heyman aracılığıyla Jey ve Jimmy’nin
Night of Champions’da olmayacaklarını yeniden deklare etmiş ancak önümüzdeki
haftaki Smackdown’da yapılacak olan 1000.gün kutlamasında yer almalarını
istediklerini söylemişti. Konuşmadan sonra Jimmy ayağa kalkıp odadan
ayrılacakken Roman ona oturmasını söylemiş ancak Jimmy onu dinlememişti. Bunun
üstüne Roman da ayağa kalkarak onu kışkırtmaya başlamıştı. Onu çocukken de
ezdiğini, şimdi de ezmeye devam ettiğini ve hiçbir şeyin değişmediğini
söylemişti. Jey bir kez daha araya girerek kardeşini oradan almış ve odadan
dışarıya çıkarmıştı. Gecenin ilerleyen vakitlerinde K.O Show’da; Uso’larla,
Owens ve Sami’yi ringde promolaşırken görmüştük. Owens, halen bunca
yaşanılandan sonra bile Sami’nin Uso’ların daha fazlasını hak ettiğini
düşündüğünü söylemişti. Owens’a göre Sami en başından beri haklıydı. Ona göre
de Roman’ın tüm bu hareketleri göz önünde bulundurulduğunda Jey ve Jimmy daha
fazlasını hak ediyorlardı. Owens daha da ileri giderek Roman istediği kadar kendisine
Head of the Table desin, siz Heart of the Table’sınız dedi. Ekledi; “Siz
olmadan Bloodline nasıl olur?” diye de sordu. Owens, Uso’lar ve Roman
arasındaki gerilimi kazırken Jimmy de dayanamayıp Tribel Chief benim demişti. Bunun
üzerine Roman’ın müziği çalmış ve tek başına ringe gelmişti. Ringe gelen Roman,
Jey ve Jimmy’nin elindeki mikrofonları yere fırlatırken buraya artık konuşmaya
gelmediğinin mesajını vermişti. Sami mikrofonu eline alarak acı gerçekleri
Roman’ın yüzüne söylemiş ve Bloodline’ın artık çöktüğünü, bunun da sorumlusunun
Roman olduğunu söylemişti. Roman Sami’nin elindeki mikrofonu da fırlatırken
Owens dayanamamış ve Roman’a Stunner çekmişti. Bunun üzerine Uso’larla Owens ve
Sami birbirlerine girmişlerdi. Solo ringe gelerek Owens ve Sami’yi
temizlemişti. Ardından Roman, Sikoa’nın yardımıyla Sami’ye bir Spear çekmişti. Bu
esnada Jey ve Jimmy daha 1.5 ay öncesine kadar tam 1.5 yıldır tuttukları takım
kemerlerini ellerine almışlardı. Jey, hiç tereddüt etmeden kemerlerin ikisini Solo’ya
uzatırken, Jimmy’se Roman’a verme konusunda oldukça tereddütlü kalmıştı. Bunun
üstüne Jey bir kez daha araya girerek Jimmy’i sakinleştirmeye çalışmış ve
kemerleri ondan almak için hamle yapmıştı. Jimmy önce vermek istememiş ancak
sonrasında uzatmayarak kemerleri kardeşine vermişti. Jey de Jimmy’den aldığı
kemerleri Roman’a uzatmıştı. Roman en sondaki artık narsistliğin dibine vurarak
diğer kemerleri de Solo’dan almış ve dört kemeri birden havaya kaldırmıştı. Bu
esnada Heyman da iki ana kemerler yanına gelmiş ve bu şova katılmıştı. Jey ve
Solo da ellerini havaya kaldırarak Bloodline’ı gösterirlerken, Jimmy ise bu
şova katılmayarak ringin köşesinde kalmayı tercih etmişti.
Bloodline’ın gerileme/dağılma
evrelerindeki süreçleri açısından değerlendirdiğimizde gerçekten bu maçın
oldukça uygun bir maç olduğunu görmekteyiz. Artık Bloodline tıpkı döneminin en
güçlü stable’ı olan nWo gibi ikiye bölünmüş durumda. Buradan muhtemelen
Uso’ların artık mutlak bir aidiyetten ziyade bir face turn’üyle Roman ve
Sikoa’ya karşı çıktıklarını göreceğiz. Bunun zamanını tam kestirmek zor ama çok
da uzun bir süre gerekmediğini de söylemek gerekiyor. Böylelikle Roman kemerini
bir süre daha yanında sadece Heyman ve Solo varken korumaya devam edecek gibi
gözüküyor. Özellikle World Heavyweight kemerinin de gelmesiyle ikinci bir ana
kemer senaryosunun da işlenme olasılığı Roman’ın daha az göz önünde, stable
olarak daha az dominant bir şekilde title reign’ini sürdüreceği ortaya çıkıyor.
Bu da madalyonun diğer tarafını da düşünmemizi gerektiriyor. Neticesinde bu PPV
şampiyonlara ve onların kemerlerine özel bir PPV ancak yeni ana kemeri
saymazsak şirketin 2.5 senelik ana şampiyonu olan Roman Reigns, bu PPV’de
kemerini ortaya koymayarak maç yapmadan reign’ine devam etmiş olacak. Tabi bu
noktada yeni ana kemer sonrasında Roman’ın kemerlerinin her ikisini birleştirip
birleştirmeme noktasında bir karar alınması da gerekecek. Hem bunun için hem de
Roman’a Smackdown’da bulunan az sayıdaki rakipler için bir vakit kazanımı söz
konusu olacak. Dolayısıyla bu maç her iki türlü de değerlendirilebilecek
türden, artıları ve eksileri olan bir maç.
Maçın görünmeyen artılarından
bir tanesi de bence oldukça enteresan bir maç olması. Yani ana kemer şampiyonu
Roman ve yanında oldukça güçlü gözüken yaveriyle bu sefer de toplamda dört
kemeri içeren bir Tag Team mücadelesi içerisine giriyor. Roman ve Solo’nun maçı
kazandığı senaryoda Sami ve Owens’ın tüm Wrestlemania senaryoları boşa gidecek
ve Roman da toplamda 4 kemere sahip olarak yoluna devam edecek. Normal bir
ortamda Roman ve Solo Sikoa gibi iki ismin her halükarda Sami ve Owens’a üstün
gelebileceklerini biliyoruz. Ancak şu anda çok da normal bir ortamda değiliz.
Dolayısıyla ben kemerin tekrardan Bloodline’a dönmesine ve Roman’ın 4 kemer
sahibi olması durumlarına çok ihtimal vermiyorum. Roman’ın tuşlanmadığı ve Solo’nun
da güçlenmeye devam ettiği düşünüldüğünde maçın tartışmalı bir şekilde bitmesi
sanki çok daha mantıklı gibi gözüküyor. Burada da devreye işi normal boyuttan
anormal boyuta çekebilecek potansiyeli olan isimler olan Jey ve Jimmy girecek
gibi. Zaten benzer şeyleri 22 Mayıs Raw’da Kevin Owens da söylemişti. Gerçi Paul
Heyman aynı şovda Uso’ların evde televizyonda oturup bu maçı izleyeceklerini
söylese de geçtiğimiz Arabistan şovunda olduğu gibi benzer bir durum yaşanacak
gibi duruyor. Geçtiğimiz Crown Jewel’da da Uso’ların evde kalması gerektiği
konuşulmuştu hikaye gereği ama Uso’lar maça dahil olmuşlardı. Burada da bu
gündeme geldiyse Roman’ın her kemer koruma maçında yardıma gelen Jey ve Jimmy,
bu sefer elbette ki yine maça müdahil olacaklardır.. Roman’ın ve Solo’nun ve ek
olarak Heyman’ın tavırları sebebiyle dışlanmış ve silinmiş isimler olmalarından
kaynaklı da kemerlerin isteyerek ya da istemeyerek Owens ve Sami’de kalmalarını
sağlayabilirler. Bu birçok şekilde olabilir. Mesela Solo’ya yanlışlıkla bir
finisher ve signature move çekilmesi bunu sağlayabilir. Ya da hakemin gördüğü
bir esnada Roman’a ya da Solo’ya vurularak DQ’yla bitmesi sağlanabilir. Veya
istemeden Solo oyalanarak maçın count out ile bitmelerini sağlayabilirler.
Bunların dışında no contest şekilde bitmesine vesile olabilirler. Tüm bu
durumlarda kemerler Sami ve Owens’ta kalıyr olacak. Bu yüzden ben her halükarda
Uso’lar sebebiyle Roman ve Sikoa açısından kazanılamayacak bir kemer sonucunun
ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bu sebeple maçı Sami ve Kevin Owens
kazanamasalar bile şampiyon avantajından kemeri koruyacaklardır. İsim olarak
bir tahmin vermem gerektiği için yine onları seçeceğim ancak Roman ve Solo’nun
maçı kazandığı ve kemerleri buna rağmen alamadıkları senaryoları da atlamamak
gerek. Aslında Jey ve Jimmy’den çok belki sadece Jimmy’den bahsetmek
gerekebilir bu şov özelinde. Zira Roman’ın 2.5 sene önceki ilk kemer
korumasında karşısına Jey çıkmış ve bu sefer Jimmy biraz daha dengeleyici bir
rol üstlenmişti. Aradan geçen 2.5 yılda Jey, bir kez daha Roman’a karşı gelici
hareketler yapmış ve özellikle Sami konusunda yine isyankar tarafını ortaya
çıkaracak gibi olmuştu. Bu süreçte Jimmy hep pasif kalmış ve yine kardeşini
sakinleştirmekle uğraşmıştı. Son birkaç haftadır ise bunun tam tersini görmekteyiz.
Bu sefer iş Jimmy’nin ekseninde yürümekte. Bu sefer Jimmy daha çok olanlardan
rahatsız kişi olarak göze çarpmakta ve Roman’a karşı çıkmakta. Bir yerden sonra
bence Jey de kendisine katılacak ve artık Uso’lar beklediğimiz face turn’ü
gerçekleştirecekler. Solo da ileriki süreçlerde bence abilerinin yanına katılacak.
Bunun olması için de Money in the Bank’i Solo’nun alması gerektiğini
düşünüyorum. Bence Solo’nun Money in the Bank’i alması, bu kadar pushlandığı
bir ortamı taçlandırır diye düşünüyorum. Ek olarak senaryoya inanılmaz uyan bir
şey olacaktır bence. Şöyle ki Roman, Solo’yu Money in the Bank maçı içerisine
göndererek hem kendisi için tehlikeden arınmaya çalışacak hem de diğer ana
kemerin de Bloodline’a gelmesi için onu teşvik edecek. Belki bir süre Solo
diğer ana kemeri kazanmaya çalışacak ancak bir türlü resmi bir cash in
yapamayacak. Roman gün sonunda Solo’yu gazlamaya devam ederken de bu sefer
kendisi cash in yiyecek. Gün sonunda Solo bu cash in itibariyle kemeri alsa da
almasa da bence mükemmel bir senaryo ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum. Bu
sebeple Money in the Bank favorim şimdiden Solo Sikoa olacak. Onun o çantayı
alması bu senaryoya apayrı bir heyecan getirecek ve ek olarak Bloodline’ın
gerileme döneminden çöküş dönemine geçişinde de anahtar olacak.
Ek bilgi olarak da Sami’nin ilk
Suudi Arabistan şovu olacağını da söylememiz gerekiyor. Suriye kökenli bir isim
olan Sami, Suudi Arabistan ve Suriye’nin ikili ilişkileri Suriye İç Savaşıi
sebebiyle durdurmasıyla WWE’nin gerçekleştirdiği Suudi Arabistan şovlarına katılmadığını
görmekteydik. En yakın dostu Owens da Sami’ye destek vermek adına 2018’deki
Greatest Royal Rumble şovundan bu yana Suudi Arabistan şovlarında yer
almadığını bilmekteyiz. İki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yeniden
başlamasıyla da bu iki isim şovda yer alıyor olacaklar. Bu açıdan bakıldığında da
ilginç bir maç olacağa benziyor.
Tahmin: Kevin Owens &
Sami Zayn
Tournament Final for the
World Heavyweight Championship
Seth “Freakin” Rollins vs AJ Styles
2002-2013 yıllarında brandler
arasında değişkenlik gösterse de bulunduğu zamandaki brandin ana kemeri olarak
kullanılan World Heavyweight kemeri WWE bünyesine bu maçla beraber geri
dönüyor. 2002 yılındaki ilk Brand ayrımı sonrasında WWE Undisputed şampiyonu
Brock Lesnar’ın Smackdown’a draft edilmesiyle beraber ana kemersiz kalan Raw
için yaratılmış ve Triple H ilk şampiyon olarak ilan edilmişti. Undisputed
isminin kalkmasıyla birlikte WWE kemeriyle ve World Heavyweight kemerleri, 2013
yılına kadar WWE bünyesinde iki ayrı brand’in ana kemerleri olarak faaliyet
göstermişlerdi. Aradaki bu zamanda ana kemerlere sahip brandler değişkenlik
gösterse de 2011 yılındaki brand birleşmesi sonrasında şampiyon olan isimler
hem Raw’da hem de Smackdown’da gözükmeye başlamışlardı. Brand birleşmesi
sonrasında iki ana kemerin anlamsızlığına TLC 2013’te son verilmişti. WWE
kemerinin şampiyonu Randy Orton, World Heavyweight kemerinin şampiyonu John
Cena’yı bir TLC maçında yenerek iki ana kemeri birleştirmiş ve tarihin ilk WWE
World Heavyweight şampiyonu olmayı başarmıştı. Aynı zamanda da World Heavyweight
kemerinin de tarihteki son şampiyonu olarak kalmıştı. Orton kemerlerini
Wrestlemania 30’a kadar korumuş ancak Daniel Bryan ve Batista’nın olduğu Triple
Threat maçta kemerleri Daniel Bryan’a kaybetmişti. Bryan kemerleri 2 ay
tuttuktan sonra sakatlığı sebebiyle bırakmak zorunda kalmıştı. Money in the
Bank 2014’te Cena, boştaki kemer için yapılan maçta kemerleri kazanmayı
başarmıştı. Summerslam 2014’teyse Brock Lesnar, Cena’yı yenerek kemerlerin
ikisini de ele geçirmişti. Şovdan sonraki Raw’da kemerlerin her ikisi de
birleştirilerek tek bir kemer haline getirilmiş ve isim olarak da WWE World
Heavyweight Championship ismiyle devam edilmişti.
Hakikaten muazzam bir tasarıma
sahip olan World Heavyweight kemeri böylece emekli edilirken, WWE World
Heavyweight kemeri şirketin en eski kemerlerinin devamı olarak tarihsel
yolculuğuna devam etmişti. 2016 yılındaki ikinci brand ayrımıyla beraber yeni
bir ana kemer ihtiyacı ortaya çıkmıştı. 2016 yazında yapılan draftla birlikte
WWE World Heavyweight şampiyonu olan Dean Ambrose, Smackdown’a draft edilmiş ve
Battleground 2016’da yapılan Triple Threat maçında Seth Rollins ve Roman
Reigns’i yenerek kemerini resmen Smackdown’a götürmüştü. Bu sürede kemerdeki
World Heavyweight ismi kaldırılmış ve kemer eskisi gibi WWE kemeri olarak
anılmaya başlamıştı. 25 Temmuz 2016 Raw’da, Raw’ın yeni ana kemeri olarak
Universal Championship duyurulmuş ve Summerslam’de Seth Rollins’i yenen Finn
Balor tarihin ilk Universal şampiyonu olmuştu. 2019’da ana kemerlerin brandleri
değişmiş, Universal kemeri Smackdown’ın, WWE kemeri de Raw’ın ana kemeri
olmuştu.
2022 yılına geldiğimizde de
herhangi bir brand birleşmesi olmaksızın bu iki ana kemerin tek bir isimde
toplandığını gördük. Hali hazırda Universal kemerini o zamanlar 1.5 yıldır
elinde tutan Roman Reigns ile WWE kemerinin sahibi Brock Lesnar, kazananın her
şeyi alacağı maçta Wrestlemania 38’de karşı karşıya gelmişlerdi. Maçı kazanan
Roman Reigns böylelikle şirketteki iki kemerin de tek sahibi olmayı başarmıştı.
Aradan geçen 13-14 ayın ardından Roman, toplamda 2.5 senedir Universal kemerini
elinde tutarken 1.5 seneye yakın bir süredir de WWE kemerini elinde tutmakta.
Bunun bir diğer anlamı da Smackdown güreşçisi olan Roman, Raw’ı tam 1.5 seneye
yakın bir süredir ana kemersiz hale getirmiş durumda. Ortada bir brand
birleşmesi durumu olmaması sebebiyle de her iki kemer birleştirilmedi ve bu
süre zarfında Roman, tıpkı 2011-2013 yılları arasında WWE kemerleriyle World
Heavyweight kemerlerini aynı anda taşıyan şampiyonlar gibi iki ana kemerle
birlikte ekranlarda göründü. WWE’nin bu dönemindeki ana yıldızı olan Roman’ın
dominant karakterini ve stable’ının bir göstergesi olarak bu iki ana kemeri
birden taşıması ve şirketin ana ve tek şampiyonu olması onun varlığını ve title
reign’lerini daha anlamlı hale getirdi. İşin diğer kısmındaysa birçok main
eventer boşta kaldı ve herhangi bir brand birleşmesi olmamasından da kaynaklı
olarak işler biraz anlamsız hale gelmeye başladı. Özellikle iki ana kemeri
aldıktan sonra karşılaşacağı isim sayısının da azalması sebebiyle az ama öz
gözükmeye çalışan, yüzü eskimesin diye uğraşılan ve bu sayede bir nevi part
timera dönüştürülen Roman’ın olmadığı şovlar, biraz buruk geçmeye başlamıştı.
İşin haftalık şovları bir yana PPV’lerde dahi gözükmeyebilen Roman’ın
yokluğunda şovlara main event olabilecek maçlar bulmakta zorlanıldı. İki ayrı
brand’i savunan ve böyle bir ortamda her kategorinin ayrı bir kemeri olması
gerektiğini düşünen ben ve benim gibi insanlar içinse güzel bir haber
duyurulmuştu.
Tam draft dönemine girilmişken
24 Nisan Raw’da Triple H, yeni bir ana kemeri daha duyurmuştu; World
Heavyweight Championship. Night of Champions’ta yeni ana kemerin ilk
şampiyonunu öğreneceğimiz açıklanırken, Roman Reigns nereye draft edilirse
edilsin kemerleriyle birlikte o brand’de yer alacak, diğer brand ise World
Heavyweight’in sahibi olacaktı. Draft gecesi Roman Smackdown’da kalırken, World
Heavyweight kemeri de Raw’a özel bir ana kemer oldu. Bu ana kemerin 2002-2013
yıllarında kullanılan World Heavyweight kemeriyle tarihsel bağının olup
olmadığıysa henüz bilinmiyor. Zira bu kemerin şekil olarak harika bir tasarıma
sahip olan ilk World Heavyweight’ten farklı bir tasarıma sahip olduğunu
görüyoruz. Bu sebeple yeni bir tarih mi yaratılacak yoksa var olan kemer
geçmişi devam mı ettirilecek, bunu zaman gösterecek gibi gözüküyor.
Backlash’ten hemen sonra
yapılan Raw ve Smackdown şovlarındaysa turnuvanın finalistleri yani başka bir
değişle Night of Champions’ta kemer için mücadele edecek #1 contender isimleri
belli oldu. Yeri gelmişken söylemek gerekir ki bu kemerin Raw’a özel bir ana
kemer olduğunu biraz üstte belirtmiştik. Bu sebeple Smackdown güreşçilerinin bu
işe dahil olmasında biraz mantık hatası var gibi gözüküyor. Çıkan haberlere
göre NBA ve NHL’deki play off dönemine denk gelinmesi sebebiyle reytingleri
koruma ve ilgiyi arttırma adına böyle bir yola gidildiği anlaşılıyor. Bu
dipnotun ardından 8 Mayıs Raw’a geçersek Seth Rollins; Damian Priest ve
Nakamura’nın olduğu Triple Threat maçı kazanarak Raw finaline çıkmayı
başarmıştı. Finn Balor da Miz ve Cody’nin olduğu maçtan galip ayrılarak Seth’in
rakibi olmuştu. Bir nevi Summerslam 2016’nın rövanşında bu sefer Seth Rollins,
Balor’ı yenmeyi başarmış ve turnuvanın finaline kalmaya hak kazanmıştı. Zaten
bir önceki PPV yazısı olan Backlash’te de belirttiğim üzere Seth’in yeni kemer
nezdinde söz sahibi olacağı oldukça net bir durumdu. Hem Wrestlemania 39’daki
Logan Paul galibiyeti hem de Backlash’teki Omos galibiyeti bu durumu hazırlayan
etmenlerdendi.
12 Mayıs Smackdown’a
geldiğimizdeyse AJ Styles; Edge ve Rey Mysterio’nun olduğu Triple Threat maçı
kazanarak Smackdown finaline kalmıştı. Bobby Lashley de Sheamus ve Austin
Theory’i yenerek finale kalmayı başarmıştı. Final maçını kazanan AJ Styles,
Seth Rollins’in rakibi oldu. Draftla birlikte O.C (Gallows, Anderson ve Mia
Yim) çerçevesinde Smackdown’a draft olan Styles, bir süredir ekranlardan uzak
bir şekilde devam ediyordu. WM dönemini de boş geçen Styles’ı yenden ana kemer
mücadelesinde görmek açıkçası beni sevindiriyor. Mevcut roster’daki en yetenekli
isimlerden birisi olmasıyla birlikte bence her zaman önemli senaryolarda bir
şekilde yer alması gerekiyor.
Tahmin konusuna gelirsek,
Smackdown güreşçilerinin işin içine katılmasının bu maç özelinde oldukça tahmin
edilebilir bir durum ortaya çıkardığını düşünüyorum. İki ayrı ana kemerin
varlığının temel mantığı iki ayrı brand’i temsil etmesidir. Smackdown brand’ini
temsilen Roman Reigns ana kemer şampiyonuyken, burada yine Smackdown’dan bir
ismin kemeri kazanması bence çok mantıksız bir durum olur gibi gözüküyor. Yani
Styles’ın kemeri kazanıp geri Raw’a draft edilmesi de oldukça anlamsız bir
hareket olabilir bence. O sebeple Raw orijinli birinin kemeri kazanması sanki
en makul seçenek gibi gözüküyor. Ayrıca Styles’ı zaten Roman’ın azalan olası
rakiplerinden birisi olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Styles ve Lashley gibi
isimler Roman’ın yakın dönem rakiplerinden olarak düşünmek gerekiyor. Tüm bu
sebeplerden dolayı uzun bir süredir ana kemer hasreti çeken Seth’in bu maçı
kazanması bence en doğru opsiyon olacaktır. Ben bu gimmick’iyle kendisini üst
noktalarda çok göremezken, bu ana kemerin doğuşu ona da ilaç olacak gibi
gözüküyor. Bence Seth’e bu kadar uzun bir süreden sonra bir ana kemer çok
yakışacak.
Tahmin: Seth “Freakin”
Rollins
--
Yılın ikinci Suudi Arabistan PPV’inde
özellikle yeni ana kemer heyecanının ve draft sonrasındaki değişimlerin etkilerini
görmekteyiz. Gunther, Bianca, Ripley gibi isimler şovun temasına uygun olması
açısından kemerlerini koruyacaklarken bunun biraz da geçiş rakibi tarzında
maçlar olduğunu görmekteyiz.
İşin ana kemerler boyutuna baktığımız
zaman, artık bu PPV sonrasında 1 yılı aşkın bir aranın ardından nihayet iki ana
kemerli senaryolara geri dönmüş olacağız. Genel olarak Match Card bazı
açılardan bana zayıf gelse de en azından yeni bir ana kemer şampiyonu görmek ve
bu noktada onun üzerine olabilecekleri düşünmek bence oldukça güzel olacak. Öte
yandan Cody ve Brock feudu da devam ederken, diğer tarafta da Bloodline ve Sami
& Owens feudunun artık son turlarını görmekteyiz. Owens ve Sami’yi artık bu feudda birer aracı olarak
değerlendirmek gerekiyor. Bloodline artık bir iç dağılma sürecine girerken
artık kendilerini bu maç sonrasında daha farklı şekillerde PPV’lerde görmeye
başlarız gibi geliyor bana. O yüzden bu maç içerisinde olacaklar bence dikkatle
izlemeye değer. Tüm bunların dışında şovun ismi Night of Champions ve konsept
olarak da tüm şampiyonlukların olduğu bir gece olmasına rağmen Roman’ın bir
kemer korumasına girmemesi bence üzücü bir şey. Özellikle 1000.kemer gününe
özel bir kemer koruma yapılabilirdi. Bunun yanında United States kemerinin de (26
Mayıs Smackdown’da Theory vs Sheamus maçı yapılacağına bir gün sonraya
alınablirdi) ortada olmamasının açıklanacak bir tarafı yok. Kadınlar Tag Team
kemerleri de bu şov içerisinde yer almayacak. Kemer Liv Morgan’ın sakatlığı
sebebiyle boşa çıkarken 29 Mayıs Raw’da yeni sahibini görmektense bu şovda
görmeyi tercih ederdim. Dolayısıyla konsepte uymayan şeyler fazlasıyla mevcut.
Önümüzdeki Money in the Bank ve SummerSlam
varken sanki biraz Night of Champions’ın da Suudi Arabistan PPV’ine göre biraz
aşağıda bir heyecanda olduğunu görüyoruz. Gerçi Backlash de benzer bir sürecin
içerisindeyken maçların havası ve seyirci desteği bunu oldukça güzel
dengelemeyi başarmıştı. Benzer bir seyirci etkisi burada olmayacağı için en
azından maç içi olarak güzel şeyler görebileceğimizi umut ediyorum.