ARA

3 Eylül 2022 Cumartesi

Clash at the Castle 2022 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri

 

WWE SUMMERSLAM 2022 – 3 Eylül 2022
Cardiff, Galler - Millennium Stadium

 

Londra’da Wembley’de yapılan 1992 Summerslam ve Newcastle’da yapılan 2003 Insurrextion’dan sonraki ilk Büyük Britanya PPV’i ile karşınızdayız. Millennium Stadyumu’nda yapılacak bu PPV Büyük Britanya’da’daki 1992’den bu yana yapılacak ilk stadyum şovu olma özelliği taşıyor. O coğrafyanın seyircilerinin genel olarak Amerikan seyircilerine göre çok farklı tepkiler verebileceklerini tahmin edebiliyoruz. Bu anlamda bizleri çok güzel ve eğlenceli bir şovun beklediğini düşünmekteyim. Aklıma ilk 2014’te Londra’da yapılan Raw geliyor. O şovda İngiliz Wade Barret muhteşem bir cheer almıştı. Hem de rakibinin face’lerin üstadı Rey Mysterio olmasına rağmen.

Match Card’a baktığımız zaman Summerslam’den kemerle çıkıp Lesnar’ı çiftliğine geri gönderen Roman’ın bu sefer rakibinin ev sahibi taraftarların favorisi olan Drew McIntyre. Yani bir Büyük Britanya PPV’i olup da orada İskoç Drew’ın olmaması zaten imkansız bir şey olurdu.


 



Six-woman Tag Team Match
Bianca Blair & Alexa Bliss & Asuka vs Bayley & Dakota Kai & Iyo Sky

Geçtiğimiz ay Summerslam’de kemerini Becky’e karşı korumayı başaran Bianca, Becky ile olan feudundan galibiyetle ayrılmayı başarmıştı. Maç sonunda Becky ile el sıkışmış arka alana doğru yol alacakken birden Bayley’in return yaptığını görmüştük. Neredeyse 1 senenin ardından ring içi aksiyona geri dönen Bayley, geri dönüş yaparken yanında Dakota Kai ve Iyo Sky’ı da getirmişti. Bu üçlü Bianca’yı sıkıştıracakken Becky ringe geri dönmüş ve Bianca’nın yanına durarak olası bir saldırıyı engellemişti.

Bianca ile Bayley arasında geçtiğimiz sene oldukça hararetli bir feud vardı. Wresltemania Backlash ve Hell in a Cell 2021 PPV’lerinde Bianca kemerini Bayley’e karşı korumayı başarmıştı. Money in the Bank 2021’de de maç yapacakları açıklanmış fakat Bayley sakatlanınca maç iptal olmuştu. Temmuz 2021’den bu yana Bayley, ringlerde boy göstermeye yeni yeni başladı. Yanında NXT’den bildiğimiz Dakota Kai ve Iyo Sky da bulunuyor. Triple H’in yaratıcı ekibin başına geçmesiyle beraber zaten NXT’de devam eden veya daha öncesinde bulunmuş kişilerin ana kadro içerisinde değerlendirilmeleri de oldukça muhtemel sonuçlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Bianca’nın tarafındaysa Asuka ve Alexa Bliss’i görmekteyiz. Asuka ve Alexa bir yandan bu feud içerisinde Bianca’nın yanında yer alırlarken bir yandan da boşa çıkan kadınlar tag team kemeri için de turnuvanın içerisinde yer almaya devam etmekteler. Zaten Bianca, Alexa ve Asuka üçlüsü teraziye kondukları zaman Bayley ve ekibi karşısında inanılmaz baskın geliyorlar. Hem Tag Team kemerleri için de böylesine bir yarış içerisindelerken hem de ekiplerinde bir şampiyon varken, Bianca & Alexa ve Asuka üçlüsünün maçı kaybedeceğini düşünmüyorum.

Tahmin: Bianca Blair & Alexa Bliss & Asuka

 

 


Singles Match
Riddle vs Seth “Freakin” Rollins

Summerslam’de yapılması planlanan bu mükemmel maçı nihayet Clash at the Castle’da izleme şansı bulacağız. Hatırlarsanız Summerslam öncesinde feuda giren bu ikili, Riddle’ın keyfabe olarak sakatlanması sebebiyle maçı gerçekleştirememişlerdi. Summerslam öncesi son Raw’da Seth, Riddle’da çelik merdivenlerin üzertinde stump çekince Riddle sakatlanmış ve Summerslam’deki maça çıkamamıştı. Summerslam’de Seth Rollins ringe gelmiş ve Riddle’a bir kez daha meydan okumuştu. Riddle ise sakat sakat gelip Rollins’in karşısına çıkıp maçı gerçekleştirmek istemiş ancak rakibini gafil avlayan Seth, güvenlik güçleri gelmeden Riddle’a bir kez daha stump çekmişti.

Nihayetinde Riddle’ın sakatlığı geçince bu maç Clash at the Castle için planlanmış oldu. Bir önceki yazıda hem Seth için hem Riddle için ayrı ayrı görüşlerimden bahsetmiştim. Seth; muazzam bir karakter, mükemmel bir güreşçi. Her şeyiyle bence mevcut roster içerisinde yer alan en değerli 3-4 isimden biri. Ancak mevcut Gimmick’inin kendisine oldukça zarar verdiğini düşünmekteyim. Umarım 2019 ve öncesi dönemine en yakın bir süre içerisinde dönüş yaptırırlar. Riddle ise Randy’nin sakatlığı sonrasında muazzam bir rüzgar yakaladı. Harika bir face rolü kesiyor ve bunu ring içi yeteneğiyle tüm enerjisini bizlere yansıtıyor. Onun da WWE geleceğini Randy veya RKBro sonrasındaki gimmick’i belli edecek ama en azından şu an için Randy’nin mirasını bizlere harika yansıtıyor. Tüm bunlar bizlere gerçekten müthiş bir maç izleyeceğimizi gösteriyor.

Tahmin olarak ben Summerslam döneminde Seth’in gerçekten bir galibiyete ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için oyumu Seth’e vermiştim. Ben halen Seth’in bir galibiyete hatta bir feud zaferine ihtiyacı olduğunu düşünmekteyim. Feudun gidişatı bu maçın olası galibinin Riddle olabileceğini gösteriyor ama Riddle’ın özellikle Seth gibi bir ismi yenmesinden sonra gidebileceği yeri bizlere gösterememelerinden ötürü ben yine oyumu Seth’e vereceğim. Zira Seth bundan önce üst üste üç PPV Cody’e kaybetti. Bu sebeple iyice düşmemesi için bu maçı kazanması gerekiyor. Belki de bu maç sonrasında artık bir nevi main eventer statüsünde devam eden US kemeri için harekete geçerse de hiç şaşırmayacağım. Ama en azından bence bu feud bir maçı daha hak ediyor. Umarım bir sonraki PPV’de bir de NO DQ benzeri bir maç izletirler bizlere. Extreme Rules da geliyorken hazır böyle bir extreme bir maçı hak eden bir feud. Zaten bel altı konuşmalar, sakatlamalar ve umarsızca kapışmalar varken bu boşa gitmemeli bence.

Tahmin: Seth “Freakin” Rollins

 



Singles Match for the WWE Smackdown Women’s Championship
Liv Morgan(c) vs Shayna Baszler

Kemerini Summerslam’de sürpriz bir şekilde korumayı başaran Liv Morgan’ın karşısına bu sefer Shayna Baszler çıkıyor. Hatırlarsanız Money in the Bank gecesi hem çantayı almış hem de aynı gece şampiyon Ronda Rousey’e cash in yaparak kemeri ondan almayı başarmıştı. Summerslam’de gerçekleşen rövanş maçındaysa Ronda rakibini squash’lamış, pes pozisyona getirmiş hatta pes de ettirmiş ancak pozisyonu gereği iki sırtı da yere değip Morgan tarafından istemsizce tuş pozisyonuna getirince hakem de Morgan’ın pes ettiğini görmemiş ve tuşu sayarak maçı bitirmişti. Ronda bunun üzerine maç sonunda hakeme saldırmıştı. Daha sonra Smackdown’larda tam bir heel gibi davranmış, ceza almış ve en sonunda tutuklanmıştı.

Öte yandan 5 Ağustos Smackdown’da Shayna, Gauntlet maçını kazanarak kemer için #1 contender olmaya hak kazanmıştı. Açıkçası ben Liv Morgan’ın biraz underdog kaldığından Summerslam yazısında da bahsetmiştim. Güçlü bir şampiyon izleniminden ziyade sürpriz bir isim olarak göze çarpıyor ki Ronda’ya karşı olan maçlarında da bunu bize göstermişti. Tabi her ne olursa olsun, her nasıl olursa olsun biraz Jericho’nun zamanında aynı gecede hem The Rock’ı hem de Stone Cold’u yenmesi gibi Morgan da üst üste iki kere Ronda’yı pinlemeyi başardı. Bunun üzerine nasıl bir tittle reign devamı olur bilemiyorum açıkçası. Maça Ronda’nın da karışması bence olası bir ihtimal. Bir şekilde bu iş triple threat’e gidebilir diye de düşünüyorum. Ayrıca bu Ronda’nın son heel benzeri hallerinin de çok tutulduğunu belirtmem gerekiyor.

Ben Morgan’ın kemerini koruyacağını düşünüyorum. Muhtemel olarak Ronda’nın karışmasıyla DQ ile bitebileceğini düşünüyorum.

Tahmin: Liv Morgan



Tag Team Match
Edge & Rey Mysterio w/Dominik Mysterio vs The Judgment Day (Finn Balor & Damion Priest) w/Rhea Ripley

WM döneminden bu yana şekillenmeye devam eden bu feud tüm hızıyla devam etmekte. Hatırlarsanız en son geçtiğimiz PPV Summerslam’de, Rey ve Dominik ikilisi Judgment Day ile maç yapmıştı. NO DQ olan bu maçta Edge, kendi kurduğu stable’dan kovulduktan sonra return yapmış ve maçı Mysterio’lara kazandırmıştı. Summerslam sonrasında Edge Dominik’e yanlışlıkla spear çekmişti. Bu olaydan sonra bir süre Judgment Day Edge olmadan Msyterio’ları ve Mysterio’lar olmadan da Edge’i squash’layabilmişti. Bu süre zarfında Rhea Ripley de kadınlığını kullanarak erkeklere saldırmış ve bir karşılık almadığı için de Judgment Day’e avantajlar getirmişti. En sonunda Edge’in eşi Beth Phoenix dönmüş ve eşi Edge’i korumuştu. Bu olaydan sonra bir Mixed Tag Team Match görürüz diye düşünmüştüm ama sonrasında Edge Mysterio’lar birlikte hareket etmeye başladılar. Bunun sonucunda son Raw’da Rhea Ripley yine zayıf halka olan Dominik’in üzerine oynadı ve elindeki sopayı alarak onu sakinleştirmişti. Ancak o sopayla tam Dominik’e saldıracakken Edge ve Rey ringe dönerek bu olaya engel olmuşlardı.

Edge ve Rey’i aynı takımda tekrardan izleyecek olmak harika bir şey ya. Bundan 20 sene önce yine takım olup Kurt Angle ve Chris Benoit’ı yenerek takım kemerlerinin sahibi olmuşlardı. Tabi title reign’leri çok uzun sürmemiş ve kısa bir süre sonra kemerlerini Guerrero’lara kaybetmişlerdi. Yine de o dönemden kalma ikilinin çok yakın bir arkadaşlıkları olduğunu bilmekteyiz. Zaten zaman zaman geçmişten günümüze yine hikayelerde ara ara kısa süreliğine takım olduklarını da biliyoruz. Ama bu maçla alakalı olan en önemli unsurlardan bir tanesi Dominik diye düşünüyorum. Hatırlarsanız yaz ayları boyunca Judgment Day, Dominik’in üzerine oynayarak Rey’e ihanet etmesi yönünde sürekli ikna çabalarında yer almışlardı. Bu konu yapılan maçlar neticesinde bir süre rafa kalkmış gibi gözükse de en son Raw’da yaşanan olaylar yine bir acaba mı dedirtti. Ben Dominik’in babasına ihanet ettiği bir senaryonun oldukça ilgi çekici olacağını düşünüyorum. Zaten böyle bir olay burada yaşanırsa bu feud da uzamaya devam eder ki güzel de olabilir. Ama eğer feudu bitirmek istiyorlarsa Beth Phoenix’in Ripley’i elimine ettiği bir durumda Rey ve Edge’in kazanmaması için hiçbir sebep kalmaz. Öte yandan Balor’ın da yine ev sahibi kontenjanında oldukça destek göreceğini de tahmin etmek zor değil. Bu sebeple feudu bitirmek mi yoksa Judgment Day lehine bir şey yaparak uzatmak mı daha doğru bir tercih olur, bilemiyorum açıkçası. Judgment Day stable’ının devamı için de bu maç oldukça kritik bir unsur. Buradaki feudun bitmesi her iki taraf açısından da karlı bir durum olmaz muhtemelen. Feud bitse ve Edge & Mysterio’lar kazansa sonra ne yapacaklar ki? Edge ana kemere mi oynayacak? Ya da yeni face turn yapmışken tekrardan heel olup Lashley’in mi karşısına çıkacak? Mysterio’lar zaten kemere oynayabilecek bir senaryo içerisinde değiller.

Tüm bu açılardan ben Judgment Day’in kazanabileceğini düşünüyorum. Dominik belki direkt bir ihanet içerisinde yer almaz ama istemeden de olsa babasının ve Edge’in kaybetmesine sebebiyet verebilir. Yani direkt şok edici bir şey yapmadan bu olayın altyapısı da iyice hazırlanmış olur.

Tahmin: The Judgment Day (Finn Balor & Damion Priest)

 



Singles Match for the WWE Intercontinental Championship
Gunther(c) w/Ludwig Kaiser vs Sheamus w/Butch & Ridge Holland

Hiç üşenmedim tek tek baktım; IC kemeri WM 37’den sonra ilk kez bir PPV içerisinde kendine yer buluyor. Neredeyse 1.5 yıl sonra Intercontinental kemerinin bir PPV içerisinde korunduğuna şahit olacağız. Bu hakikaten üzerinde durulması gereken, önemli konulardan biri bence. Şovun Büyük Britanya’da olması sebebiyle bir şekilde Sheamus’un yer alacağını zaten tahmin ediyorduk. Dolayısıyla böyle özel bir durum olmasaydı herhalde yine boş geçilecekti düşüncesi de aklımıza geliyor. Ana kemerin 2 yılı aşkın bir süredir tek bir isim üzerinde yoğunlaşması ve bu sebeple birçok isme sıra gelmemesini de düşündüğümüzde bu kadar tarihi olan bir kemerin bu kadar arka plana atılması akıl sır erdirilebilir bir şey değil kesinlikle. Özellikle Roman’ın son birkaç aydır iki kemeri almasıyla birlikte her iki kemer senaryosunu da birleştirmesi, hikaye zenginliğini de ister istemez matematiksel olarak düşürmekte. Böyle bir ortamda IC kemerinin değersizleştirilip neredeyse yokmuşçasına davranılması çok mantıksız bir olay. Umarım bu maç, sadece Sheamus’un şovda yer alma zorunluluğundan kaynaklı olarak Match card içerisine eklenen bir istisna olarak değil de IC kemerinin artık PPV’lerde korunduğu önemli bir mid carder kemeri olarak gündeme eklemlenmesine vesile olur.

Biraz Gunther’den bahsetmek gerekirse, Walter ismiyle NXT’de United Kingdom şampiyonluğunu tam 870 gün koruyarak muazzam bir title reign’e imza atmıştı. En sonunda bu yılın ilkbahar aylarında ana kadro debut’unu yapmış ve 10 Haziran Smackdown’da Ricochet’i yenerek IC kemerini kazanmıştı. Daha sonrasında çok yoğun bir feuda girememiş sadece Ağustos ayında Nakamura ile bir feuda girmişti. 12 Ağustos’ta Nakamura’yı yenerek de kemerini korumayı başarmıştı.

Sheamus ise uzun bir süredir Butch ve Ridge Holland ekseninde senaryolara dahil olmaya devam ediyor. En son, Summerslam öncesinde Drew McIntyre ile feuda girmiş ve Summarslam öncesinde ana kemer #1 contender’lık maçına çıkmış ancak Drew’a kaybetmişti. Bunun ardından yukarıda da dediğim gibi şovun yapılacağı coğrafyadan çıkma bir isim olması sebebiyle bu şov içerisinde bir şekilde yer alması gereken bir isimdi. Bu sebeple 19 Ağustos Smackdown’da Fatal Five-way maçını kazanarak IC kemeri için #1 contender olmayı hak kazandı. Buna istinaden Sheamus’un kısa bir süreliğine bir face turn yapabileceğini düşünüyorum. Gunther net bir heel ve bu çerçevede bu feudun bir heel vs face hale gelmesi gerekiyor. Sheamus bu açıdan UK’de zaten bir face muamelesi görecekken bir süreliğine face takılması da güzel olacaktır diye düşünüyorum.

Maçla ilgili olarak tahmine geçersem, hakikaten çok güzel bir maç olacağını düşünüyorum. Sheamus’un 13 yıllık WWE kariyerinde bir şey hariç her şey var; o da IC kemeri. Keşke Gunther biraz daha uzun bir tittle reign yapsaydı da Sheamus ile o zaman karşılaşsaydı diye düşünüyorum. Sanki erkenden Gunther gibi bir isme kemer kaybı yaşatılmaz gibi düşünüyorum. Ama öte yandan şov Büyük Britanya’da ve Sheamus’un yanında Holland ve Butch var. Ludwig’e karşı sayı üstünlükleri de mevcut. Hakikaten çok zor bir tahmin olacak ancak Gunther kazanır gibi sanki. Tabi Sheamus Eski theme müziği (Written in my Face) ile ringe gelse ve maçı kazansa herhalde acayip mutlu olurum diye düşünüyorum. Ayrıca Britanya seyircisini de coşturur bence.

Sonuç ne olursa olsun klasiklere geçebilecek uzunlukta çok güzel bir maç olabileceğini düşünmekteyim. İkili arasında biraz da uzun bir feud görsek bence harika olur.

Tahmin: Gunther

 



Singles Match for the Undisputed WWE Universal Championship
Roman Reigns(c) w/Paul Heyman vs Drew McIntyre

Summerslam’de kemerlerini Last Man Standing maçında Brock Lesnar’a karşı korumayı başaran Roman, bu sayede toplamda 700 günü devirmeyi başardı. Açıkçası ben bile Lesnar’ı herhalde üst üste üçüncü kez yenemez diye düşünüyordum ama tabi Uso’ların da etkisiyle bir şekilde maçtan çıkmayı başarmıştı. Yeri gelmişken söylemem lazım ki gerçekten harika bir maç izlemiştik. Sanıyorum ki izlediğimiz en iyi Roman vs Lesnar maçıydı. Lesnar, yenilmesi çok zor birisi olarak gösterildi, neredeyse maçı da taşıdı ama en sonunda kaybetti. Roman’ın çıkmış olduğu seviyeyi de gösterebilmek adına çok iyi bir maçtı. Doğal olarak birçok WWE izleyicisi Uso’ların bu kadar her şeye karışmasının Roman’ı güçsüz gösterdiğini de düşünmekte. Nitekim Smackdown’da Uso’ların olmadığı bir ortamda Drew’ın Roman’ı anlık da olsa indirdiğini görmüştük. O yüzden bu maçtan bağımsız Roman’ın büyük bir maçı Uso’lar olmadan kazandırılması önemli bir unsur olarak karşımızda diye düşünmekteyim.

Drew ise prime dönemini pandeminin en cafcaflı zamanında yaşayan bir isimdi. 2020’nin başında henüz pandemi başlamadan, Royal Rumble’ı Roman Reigns’i eleyerek kazanmıştı. Nisan ayında bomboş arenada şampiyon Brock Lesnar’ı yenerek WWE şampiyonluğunu kazanmıştı. Aynı gece Big Show’u da yenerek kazandığı kemerini korumuştu. Yani düşünün aynı gecede kemerini hem Lesnar gibi büyük bir isimden kazanıyor hem de diğer büyük bir isim olan Big Show’a karşı koruyordu. Mayıs 2020’de Money in the Bank’te de bu sefer Seth Rollins’e karşı kemerini koruyordu. Kemer korumasını Backlash’te Bobby Lashley’e ve Extreme Rules’ta Dolph Ziggler’e karşı devam ettiriyordu. Tüm bunlar yetmemiş gibi bir de Summerslam’de Randy Orton’a karşı kemerini korumayı başarıyordu. Gerçekten tüm bu süre zarfı içerisinde muhteşem bir tittle reign geçiriyordu. En sonunda Ekim ayında Hell in a Cell’de 202 gün tuttuğu kemerini Randy Orton’a karşı kaybediyordu ve 2020 yılında ilk kez tuşa uğruyordu. Velhasıl 16 Kasım 2020 Raw’da Randy Orton’ı yenerek kemerini geri alıyordu. Survivor Series 2020’de Champion vs Champion maçında Jey Uso’nun da müdahalesiyle Roman’a pes ediyordu. Yılın sonunda TLC’de kemerini thriple theat maçında AJ Styles ve Miz’e karşı korumayı başarıyordu. Royal Rumble 2021’de bu sefer Goldberg’i yeniyordu. Şubat 2021’de Elimination Chamber’dan dahi kemerle çıksa da Miz’in cash in’ine direnemiyor ve kemerini bir kez daha kaybediyordu. Sonrasında kemeri Lashley kazanınca Drew da 2021 yılı içerisinde birçok kez kemeri alabilmek için uğraşmış ancak başarısız olmuştu.

Genel olarak baktığımızda Drew gerçekten pandeminin en şiddetli, en bilinmez, en korkutucu ve en yasaklarının olduğu döneminde şirkette en üst seviyeye çıkmış bir isimdi. 2020 yılının tamamından 2021 yılının başlarına kadar müthiş bir kemer koruması gerçekleştirdi. Arada sadece Randy’e kemerini kaybetse de sonrasında geri alma döneminde de harika işler çıkardı. Tüm bunları arenada seyirciler olmadan, doya doya yaşayamadan gerçekleştirdi. 2021 yılında yavaş yavaş seyirciler arenalara dönerken, pandemi ve yasakları hafiflerken ise Drew her yükselişin bir düşüşü olan o düşüş dönemi içerisine girmişti. Ana kemer mücadelelerini ve US kemeri maçlarını kaybediyordu. Survivor Series’te Survivor olma şansını Seth’e karşı kaybediyordu.

Ancak nihayet 2022 başı itibariyle tekrardan çıkışa geçebileceğinin sinyallerini vermişti bizlere. WM döneminde Corbin ile feuda girmiş ve bir WM galibiyeti alarak feudun kazananı olmuştu. Ayrıca End of Days’ten de kurtulan ilk isim olmayı başarmıştı. Bundan sonra Roman kemer feuduna gireceğini hissetmiştik ki hatta RKBro ile takım olup Uso’lar ve Roman’a karşı WM Backlash’te maça da çıkmıştı. Maçı kaybetmelerinin ardından feud başlamadan sonlanmış, Money in the Bank döneminde Sheamus ile feuda girmeye başlamıştı. MITB maçını kazanamasa da 29 Temmuz 2022 Smackdown’da Sheamus’u yenerek Clash at the Castle için #1 contender olmayı başarmıştı. Böylece Drew için bir kez daha üst seviyeye çıkma şansı gelmişti.

Bu arada şunu hatırlatmakta fayda var ki Roman ile Drew’ın kemer için TV’de yayımlanacak ilk maçları bu maç olacaksa da bu ikili daha önce Live Event’lerde 20’ye yakın kemer için maça çıktılar. Tüm bu maçların hepsini Roman kazandı. Olası bir kemer kaybında Roman’ın ben uzun bir süre ringlerden uzak kalacağını düşünüyorum. Zaten bir ara vermesi de tüm “iş” için en hayırlısı olacağı da malum olan bir durum. Ancak önümüzde bir Suudi Arabistan PPV’i olan Crown Jewell var. Aynı zamanda yavaştan da WM dönemine doğru da devam etmekteyiz. Sanki Roman için WM’den sonra ara verme çok uygun bir senaryo gibi gözüküyor. Ben gerçekten Drew’un Roman sonrasındaki şampiyon olmasını çok isterim. Kendisi benim en sevdiğim isimlerden bir tanesi. Bu şansı da hak ettiğini düşünüyorum. Ev sahibi olduğu ortamda aslında bu 700 küsür günlük title reign’ini bitirmesi muazzam bir olay olurdu. Ama sanki doğru bir zaman bu zaman değil gibi. Drew gerçekten bu süre zarfı içerisinde doğru kişi olacağını bizlere aktardı, kestiği promo’larda insanların part timer benzeri şampiyonlar görmelerinden sıkıldıklarından bahsetti. Tüm bunlara rağmen ben de Roman’ı acknowledge’lıyorum sanırım. Uso’lar, Sami Zayn v.s derken gerçekten Roman çok avantajlı durumda. Gerçi Sami Zayn ile ilgili farklı şeyler olacak sanki ama onun için biraz daha sürecin ilerlemesi gerekiyor gibi. Bir de Karion Kross var ki return yaptığından beri ana kemer ekseninde Roman ve Drew’a kafayı takmış duruma. Ek olarak Roman, Live event’lerde o kadar yendiği bir ismi TV’de de yener diye düşünüyorum. Ama Ekim ayında yine bir rövanş ile de karşılaşmamız bence yüksek bir ihtimal.

Peki bir Theory cash in’i görür müyüz? Açıkçası onu da pek sanmıyorum. Summerslam’de Theory bir cash in’e yeltendi ama olmadı. Roman title reign’ine devam ederken bu süre zarfında da Theory’nin girdiği feudlarla yükseleceğini düşünmekteyim. Yani geçen ay hatırlarsanız kendisini squash’lamayan kalmamıştı. O yüzden bir süre Theory feudlar kazanarak üst seviyeye doğru yaklaşırsa zayıf şampiyon imajından da kurtulabilir diye düşünüyorum. Tabi plan başka bir şeyse ona bir şey diyemem.

Tahminden sonra son olarak bir şeye daha değinmek istiyorum. Özellikle Türk WWE izleyenlerinde Roman Reigns’in şampiyonluk reign’ine çok ciddi tepkiler verildiğini görüyorum. Uso’ların müdahaleleri, diğer şampiyonluk adaylarının göz ardı edilmesi gibi haklı olabilecek sebeplerinin olduğunu da biliyorum. Ancak her ne olursa olsun şu anda bir tarihe tanıklık edildiği de atlanmaması gereken unsurlardan biri bence. Yani bu yaşadığımız son 20 yıl içerisinde birisi gelip kemeri 2 seneyi aşkın bir süredir elinde tutacak deseler bir tarafımızla gülerdik herhalde. Düşünün Roman’a en yakın süre kemeri elinde tutan isim bundan Brock Lesnar ki 500’ü zor görebilmiş. Daha öncesinde de Punk var ki o da 400 küsür gün tutabilmiş elinde. Bu tarz uzun kemer tutmaları tarihte çok nadir olabilecek şeylerden bir tanesi. 60’lı 70’li yıllarda 1000 günlük hatta 2000 günlük kemer korumalarına şahit olunabilmiş. Daha da ötesi yok yani. En son 80’lerde Hogan 1474 gün tutmuş. Bunlardan sonra zaten 700 küsür günle Roman geliyor. O yüzden bence biraz da tadını çıkarmakta fayda var diye düşünüyorum.

Tahmin: Roman Reigns

--

Sonbaharın ilk PPV’inde Galler’de müthiş bir seyirciyle güzel bir şov izleyeceğimizi umut ediyorum. Seth vs Riddle, Gunther vs Sheamus ve main event hakikaten izlenmeye değer olaylar.

Herkese iyi seyirler dilerim.