Fenerbahçe'nin Mevcut Teknik Direktör Adaylarının Bir İncelemesi – Kim
Olmalı?
Yıldız savaşını ezeli rakibine kaybeden Fenerbahçe, İsmail
Kartal’ın başarısız deneyiminin ardından yeni bir teknik direktör arayışının
içine girdi. Sezon başında bir önceki sezonda takımı şampiyon yapan Ersun
Yanal’ı göndermesiyle eleştiri oklarının hedefi haline gelen Aziz Yıldırım,
sezon içerisinde de mevcut teknik direktör İsmail Kartal’ın işine karışmasıyla
iyice eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Bir de üzerine hem lig hem kupa
Galatasaray’a gidince, Aziz Yıldırım’ın koltuğu da bu eleştirilerden nasibini
aldı. Ama başkan, önce sportif direktörlüğe İtalyan Giuliano Terraneo’yu
getirdi. Sonra da seçimde Hulusi Belgü’ye karşı üstünlük sağlayarak koltuğunu
korudu. Şimdi ise yaşlanan kadroyu revize edecek, takımı kısa sürede başarıya
taşıyacak bir teknik direktör arayışının içinde.
Sportif Direktör koltuğunun Terraneo’ya gitmesi ve
Fenerbahçe’nin bu göreve bir isim bulmasının sebeplerine yönelmek gerekir. Aziz
Yıldırım belki de artık futbol takımının işine karışmayacağını göstermek
istemiş olabilir. En azından teorik olarak. Terraneo, uzun zamandır bir kulüpte
çalışır gözükmüyor. Ama yine de tecrübeli bir isim. Gelecek teknik direktör de
mutlaka onun bilgisi dahilinde olacaktır.Herhalde onunla uyum sağlayamayan bir
isimle anlaşılmayacaktır.
Şimdi mevcut adayları tek tek değerlendirmek istiyorum. Kim olmaz, neden olmaz, kim olur, neden olur gibi soruları mantık çerçevesinde cevaplayarak tabi ki…
Patrick Vieira
Kendisiyle ilgili detaylı bir yazıyı şurada yazmıştım:
Ama genel olarak özetlemek gerekirse, çok genç bir isim;
henüz 38 yaşında. Belki futbolcu olarak gelse, taraftarı tatmin ederdi ama
teknik direktör olarak tecrübesinin neredeyse hiç olmaması büyük bir risk
olacağından tercih edilmeyeceğini düşünüyorum.
Fabio Capello
İsim olarak gerçekten çok büyük bir isim Capello. Kazandığı
başarılar ve çalıştırdığı takımlar ortada. Artık 68 yaşında ve Rusya Milli
Takımı’nda gerçekten çok iyi para kazanıyor ve sözleşmesi de devam ediyor.
Gelme ihtimali çok çok düşük gibi.
Roberto Di Matteo
2011-2012 sezonunda Andres Villas Boas’ın kovulmasıyla
Chelsea’de ‘caretaker’ olma
pozisyonundan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna uzanan Matteo, geçtiğimiz
günlerde Schalke’den ayrıldı. 44 yaşındaki teknik adam, biten sezonda
Schalke’de, özellikle Real Madrid ile oynanan Şampiyonlar Ligi 2.tur maçında
önemli bir iz bıraktı. İspanya’da güçlü rakibine, takımı 4 gol atmayı başarsa
da çeyrek final biletini bulamadılar. Yine de mücadeleleri önemli bir alkış
almıştı.
Ligi ise Schalke 6.sırada bitirdi. 40 gol yiyen takımı,
ligin ilk iki sırasında bulunan Bayern ve Wolfsburg’dan sonra en az gol yiyen
3.takım oldu. Ama madalyonun diğer tarafını çevirirsek, atılan 42 golün, küme
düşen Freiburg’un 36 gol attığını da düşünürsek oldukça az olduğunu söylememiz
gerekir. Schalke bu sezon az gol atan ve az gol yiyen bir takım görüntüsü
verdi. Bunun altında da İtalyan hocanın imzası vardı. Yeri geldiğinde bazı
maçlara 4 merkezi orta saha oyuncusuyla çıkardı takımını.
Sonuç olarak hem İtalyan olması hem de boşta olması
nedeniyle, mevcut adaylar arasında bir adım önde olan bir isim.
Unai Emery
Son iki sezonun Avrupa Ligi şampiyonu olan Sevilla’nın
teknik direktörü Emery’nin, mantıken düşünürsek gelmesi çok zor gibi. Çünkü
kendini artık iyice kanıtlamış durumda ve bundan sonra kariyerinde bir geri
adım atacağını düşünmüyorum. Zaten bugün resmen 2017 yılına kadar takımıyla
sözleşme uzatmış durumda.
Aslında tam Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan bir teknik adamdı
43 yaşındaki İspanyol Emery. Genç ve hırslı olması, Sevilla ve Valencia’da zor
şartlar altında iyi işler başarması, kendi yıldızlarını yaratması bakımından
Fenerbahçe’yi ileri taşıyabilecek bir isim olabilirdi. Ama şimdi gelmesi çok
ama çok zor.
Jorge Jesus
Benfica’da efsane haline gelen 60 yaşındaki karizmatik
teknik adam, dün şok bir kararla Sporting Lizbon ile sözleşme imzaladı. 2013
Avrupa Ligi yarı finalinden bu yana sürekli Fenerbahçe ile ismi geçiyordu. Gelseydi,
gerçekten fark yaratabilecek bir isim olabilirdi.
Mircea Lucescu
Adeta bir Shakhtar Donetsk efsanesi yaratan Lucescu,
Türkiye’den ayrıldığından bu yana 10 senedir üç büyük takımımız için ismi
geçiyor. Ama o 10 senedir Ukrayna’da, taktiksel ve yönetimsel başarısıyla, çok
önemli şeylere imza atmış durumda.
Fenerbahçe için gene çok uygun bir isim tabi ki. Luce 70
yaşında da olsa kimse ona hayır demez. Ama Donetsk’in inatçı başkanı onu
bırakmamakta kararlı. Ben yine de onun gelmesini zor görüyorum. Olur da
gelirse, Fenerbahçe önemli bir iş başarmış olur.
Sinisa Mihajlovic
Futbolculuk yıllarında frikik ustası olmasıyla hatırladığımız Sinisa şu anda boşta bir isim. Sezon sonunda Sampdoria’daki
görevinden ayrılan Mihajlovic’in ismi Milan için de geçiyor.
Hem futbolculuk yıllarında hem de teknik direktörlük
yıllarında senelerce İtalya’da çalışmış bir isim. Ama teknik direktörlük olarak
tam anlamıyla kendini ispatlayamadı. 46 yaşındaki isim mevcut koşullar altında
düşünülebilecek biri.
Luciano Spalletti
En son Zenit’te görev yapan İtalyan teknik adam 56 yaşında.
2005-2009 yılları arasında Roma’da çalıştı, oynattığı futbol ve sistemle adını
duyurdu. 2006 yılında Seria A’da yılın teknik direktörü seçildi ve takımını Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalde oynattı. Bir de üzerine 06/07 ve 07/08 sezonları olmak üzere iki
kez İtalya Kupası’nı ekledi.
Takımına başarıyla uygulattığı 4-6-0 sistemine biraz bakmak
gerekli. Sistem, orta sahayı ve
savunmayı sağlama almak amacıyla ve rakip takımı gafil avlama düşüncesiyle
santrafordan vazgeçen bir sistem. Zira top rakibe geçtiği anda karşısında bir
anda rakip önce 6 daha sonra da 4 tane oyuncu görmekte. Santrafor yerine rakip
takımın defans çizgisi ve orta sahası arasına bir ‘false 9’ yani sahte forvet oyuncusu konur. Yani bir nevi orta saha
özellikleri olan bir forvet oyuncusundan yararlanılır.
Efektif kullanıldığında
ise saha içerisinde 4-3-3’e ve 4-2-3-1’e eğrilebilen bir sistemdir.
Spalletti bu sahte forvet işini Totti ile yapardı. Totti,
bir orta saha oyuncusunun sahip olması gereken bazı özelliklere sahip bir isim.
Takımına iyi servisler yapabilen, gerektiğinde agresifleşen, güçlü vücudu ile
rakibi bozan bir isim. Bunun yanına bitiriciliği de ekleyince tam 4-6-0’lık bir
isim olarak karşımıza çıktı.
**
2009’da Roma’dan ayrıldıktan sonra Rus ekibi Zenit ile
anlaşan Spaletti, 2010 ve 2012 yıllarında Rus Premier Ligi’ni kazanmayı
başarmıştır. 2014’te takımdan ayrıldı ve şuan boşta. Her ne kadar ülkesine
dönmeyi düşlese de çalıştırdığı takımlarla kendini kanıtlayan bir isim olan
Spalletti, dinlenmiş olması nedeniyle ve bir İtalyan olması nedenliyle
Fenerbahçe için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim
4-6-0 sizi korkutmasın. Zira her takımda böyle oynatmaz, o an sadece ihtiyaç
için oynatmıştır. Amacım ne kadar iyi bir taktisyen olduğunu göstermekti, hepsi
bu J.
Arthur Zico
İsmi duyulunca her Fenerbahçeli’nin içinin cız ettiği bir
isim Zico. Takım tarihinin Avrupa’da en başarılı zamanlarını yaşatmış bir
teknik adam. Ayrıca 100.yıl şampiyonluğunun mimarlarından. Ama 2007-2008
sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynatmasına rağmen, ligi
Galatasaray’a kaptırınca sözleşme uzatılmak için çok uğraşılmamış bir isimdi.
Aziz Yıldırım ile arasının bozuk olduğu haberleri çıkıyor.
Hatta o da geçenlerde işine karışıldığını söylemişti. 62 yaşındaki teknik
adamın zaten bu sıralar ismi FIFA başkanlığı gibi apayrı bir konumda geçiyor.
Gelmesi zor gibi.
Julen Lopetegui
İsmini bu sezon duymaya başladığımız Lopetegui, İspanya’da
geleceğin önemli teknik adamlarından biri olarak görülüyor. 48 yaşındaki teknik
adam İspanya’nın çeşitli yaş kategorilerinde önemli başarılara imza atmış bir
isim. Bu sezon Porto’da takımını şampiyon yapamasa da Şampiyonlar
Ligi’nde
çeyrek final yapma başarısı gösterdi.
Adı geçtiğimiz aylarda Real Madrid için geçiyordu. Ülkemizde eğer sabır gösterilirse başarılı olacağını düşündüğüm isimlerden. Ama Porto’nun onu kolay bırakacağını zannetmiyorum.
Carlo Ancelotti
Perez’in kovduğu teknik adamlar listesine geçtiğimiz
günlerde eklenen Carlo, isim olarak çok büyük bir isim. Milan’da, PSG’de,
Chelsea’de, Real Madrid’de çalıştı. Adı hep büyük takımlar ile anıldı. Yine
büyük bir takımın başına geçmek için bir süre dinleneceğini düşünüyorum.
Gelmesi her açıdan çok zor.
Jurgen Klopp
Dortmound’u küllerinden yaratan teknik adam olan Klopp sezon
sonunda takımından ayrıldı. Artık isim olarak büyük takımlar pozisyonuna gelmiş
bir isim. Böyle bir hocanın ülkemizde çalışmasını herkes ister ama gerçekçi
düşünmenin de zor olmayacağını düşünüyorum.
Cesare Prandelli
İsmi bu sene değil de geçtiğimiz sezonun başında geçse, sanırım
herkesi heyecanlandırabilirdi. Bu listeye kendisini almayacaktım ama
gazetelerde görünce dayanamadım :D.
Ülkede yarattığı imaj ve taraftarın tepkisi de düşünülünce, Aziz
Yıldırım’ın ona teklif bile yapmayacağı açık.
Aykut Kocaman
Taraflı ya da tarafsız herkesin saygısını kazanan bir isim Aykut
Kocaman. Fenerbahçe’de yaşadığı süreç içerisinde gösterdiği liderlik örneği ile
takdir kazansa da oynattığı futbol her zaman soru işaretleriyle dolu oldu. Onun
döneminde Galatasaray’a kaybedilen kupalar da cabasıydı. Ama yine de her şeye
rağmen 2012/2013 sezonunda takımına bir Avrupa Kupası kazandırmaya çok
yaklaşmıştı.
Zor zamanlarda sahneye çıkabilecek, kendi kurduğu kadroda yaşanılan özgüven eksikliğini giderebilecek bir isim. Ama Konyaspor'un onu bırakmaya niyeti yok. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha çok haberin çıkacağını düşünüyorum.
**
Yazının başında dediğim gibi Fenerbahçe’de kadroyu revize edebilecek
bir proje hocası gerekli. Taraftar da doğal olarak bu sezondan sonra iyice
başarı bekler hale geldi. Yukarıdaki değerlendirmemin sonucu olarak en mantıklı
adayın yabancı olarak Spalletti, Türk olarak da ismi tek geçen aday olan Aykut
Kocaman olduğunu düşünüyorum.
Liste çok uzun farkındayım ama bu isimlerin hepsi basında geçti. Daha
da geçenler var. Hatta olacaktır da. Bakarsınız bu isimlerin dışında birisi
olur. Çünkü şuan için en azından belli bir adaya yönelme söz konusu değil gibi
gözüküyor.
BİR GÜN SONRA GELEN DÜZENLEME:
Andre Villas Boas
BİR GÜN SONRA GELEN DÜZENLEME:
Andre Villas Boas
Hemen bir gün sonra yeni adaylar çıkmaya başladı... Boas'da bunlardan biri :D
Porto'da henüz 34 yaşındayken Avrupa Ligi'ni kazanmasıyla ve ligi nağmağlup almasıyla ünlenen, yeni Mourinho denilen Boas, başarısız İngiltere kariyerinin ardından Zenit'te adını tekrardan duyurdu. Takımını şampiyon yapan Boas, taktiksel anlamda gerçekten çok önemli bir adam. Rakibin taç atışlarını dahi analiz eden bir manyak adeta. Ama işin, motivatörlük kısmında en azından İngiltere'de sınıfta kaldı.
Fenerbahçe'ye gelirse burada da aynı sıkıntıyı yaşayacağı açık. Ülkemizde gaz diye tabir edilen bu olgu aslında çok önemli. Ama isim olarak önemli bir isim. Sabır gösterilirse önemli işlere imza atabilir.