ARA

18 Şubat 2023 Cumartesi

Elimination Chamber 2023 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE ELIMINATION CHAMBER 2023 – 18 Şubat 2023 Cumartesi
                Montreal, Quebec, Canada – Bell Centre

Road to Wrestlemania sürecinde son durak olan Elimination Chamber’la birlikteyiz. Bu yıl belki de son kez gerçekleşecek olan bu PPV’de (Triple H’in özel maç türüne sahip PPV’leri azaltıp bu maç türlerini PPV’lere yedirme düşüncesi var) iki tane Elimination Chamber maçı görmekteyiz. Ancak hikayelerin gidişatı gereği bunlardan her ikisi de ne erkeklerin ne de kadınların ana kemerlerinin korunduğu maçlar. Bu durum biraz buruk gelse de Elimination Chamber maçlarından bir tanesinde US kemerinin sahibini ve diğerinde de Raw Kadınlar Şampiyonu Bianca’nın rakibini öğreniyor olacağız. Ayrıca Brock Lesnar ve Bobby Lashley bir kez daha karşı karşıya gelecekler.

Öte yandan erkekler ana kemeri çember içerisinde korunmayacak olsa da yine de kemere dair bir maçın olduğunu görmekteyiz. Gecenin main eventinde Roman Reigns, kemerini Sami Zayn’e karşı koruyacak. Hem genel olarak bir önceki PPV olan Royal Rumble’ı hem de bir sonraki PPV olan Wrestlemania’yı da konuşarak şovumuzu değerlendirmeye geçelim.

 


Elimination Chamber Match for the WWE United States Championship
Austin Theory(c) vs Seth “Freakin” Rollins vs Johnny Gargano vs Bronson Reed vs Damien Priest vs Montez Ford

Tarihin ilk Elimination Chamber U.S kemeri maçına tanıklık ediyor olacağız. Erkekler ana kemerinin Roman’da olması ve farklı bir hikaye içerisinde yer alması sebebiyle çember maçı için yerini U.S kemeri aldı. Bu noktada isimler üzerinden değerlendirmeler yapmaya başlayalım.

Austin Theory: 2022 yılı içerisinde hem zirveyi hem de dibi gören Theory, yılı kemerle kapatarak ortalama bir noktaya gelmiş gibi gözüküyor. Hatırlarsanız yaz aylarında almış olduğu Money in the Bank çantasıyla zaten bir süredir pushlanması beklenen ve hikayede de bizzat patron Vince McMahon tarafından desteklenen Theory, yılın ikinci yarısından itibaren oldukça düşüşe geçti. Öncelikle Mr.MITB olduğu için bir nevi yakın geleceğin şampiyonu olmasına rağmen girdiği birçok feudu kaybetti. Zaten yılın başlarında MITB öncesinde U.S kemerinin sahibiydi ancak Lashley’e kaybettiği kemeri MITB sahibi olduğu gece geri almayı başaramamıştı. Ardından girdiği feudları ve maçları kaybetmeye başladı, Vince McMahon yönetimsel olarak arka planda yer aldı ve tüm bunların etkisiyle tarihin en kötü cash in’ini yaparak U.S kemerini Lashley’den alan Seth Rollins’in karşısına çıktı. Ancak başarısız bir cash in yaparak iyice dibi gördü. Ardından Kasım ayında yapılan Survivor Series’te kendisiyle birlikte rövanş hakkı bulunan Lashley’le beraber Seth’in U.S kemeri için Triple Threat maça çıktı. Tüm bu süreçte yaşadıklarının da etkisiyle gimmick’ini değiştirdi ve daha ciddi bir karaktere bürünmeye başladı. Survivor Series’teyse biraz şans eseri de olsa Triple Threat maçından galip ayrılarak ikinci kez U.S kemerinin sahibi oldu. Şöyle ki Seth kendisini Suplex pozisyonuna getirdiği anda Lashley’den spear yiyince Theory de birden Seth’in yanlışlıkla üstüne çıkarak onu pinledi.

Kemeri yeniden kazanan Theory 5 Aralık Raw’da Mustafa Ali karşısında kemerini Ziggler’ın kendisine saldırmasıyla DQ’yla korumayı başardı. 2 Ocak Raw’da kemerini bu kez rövanş hakkını kullanan Rollins’e karşı korumayı başardı. Rollins’in sakatlanmasının da bunda bir etken olduğunu söylemek gerekir. 23 Ocak Raw’da da bu kez de Lesnar’ın Lashley’e saldırmasıyla No DQ olan maçta yine kemerini korumayı başardı. Yani Kasım’dan bu yana U.S kemerinin sahibi olsa da Theory’nin henüz temiz bir kemer koruması gerçekleştirdiğini pek göremedik. Zaten ana kemer için bile güçlü bir şampiyon izlenimi vermezken mid level seviye bir kemer için de yine “fırsatçı” heel karakteriyle devam etmekte. Tabi ki kariyerinin henüz çok başında olan ve de başarısız bir cash in’e sahip bir imajla dolaşan bir isme göre oldukça normal bir senaryo işlendiğini de söylemek gerekiyor.

Esas soru, kemer korumadaki şansını burada da devam ettirebilir mi? Biraz altta da bahsedeceğim üzere kemerin zaten Theory’den çıkması halinde Rollins’ten başka birisine gitmesini beklemiyorum. Bu yüzden iki isim arasında kaldığımı belirtmem gerekiyor. Zaten paralelde feudları da devam etmek olduğunu da söylemek gerekiyor. 13 Şubat Raw’da Theory’nin Seth’e üstün geldiğini de gördük. O yüzden biraz da işin Rollins tarafını detaylandırarak iki taraf arasında bir tercih yapmaya çalışalım.

Seth “Freakin” Rollins: Chad Gable’ı yenerek bu maçta yer almaya hak kazanan Seth, Survivor Series’te kaybettiği kemerini geri almak istiyor. Sonbahar döneminden bu yana U.S kemeri için Theory ve Lashley ekseninde feuduna devam etmekte. 10 Ekim Raw’da kemeri Lashley’den alan Seth, 7 Kasım’da Theory’nin cash in’ine Lashley’in de olaylara karışmasıyla direnmeyi başarmıştı. Ancak 26 Kasım Survivor Series’te yapılan Triple Threat maçında Theory’i Suplex pozisyonuna getirirken Lashley’den spear yemiş ve üzerine düşen Theory tarafından pinlenerek kemerinden olmuştu. Ardından kemerini geri almak için Theory’le maça çıkmış fakat kazanmayı başaramamıştı. Bu süre zarfında net bir feuda dahil olmayan Seth, Royal Rumble maçına katılmış ancak Logan Paul tarafından elenmişti. Logan da Crown Jewel sonrasında sakatlandığı açıklanmıştı ancak Royal Rumble da geri dönüş yaparak aksiyona geri döndü ve muhtemelen de WM’de yer alacaktır. Roman’la da feuda girdikten sonra muhtemelen ciddi bir WM senaryosu içerisinde bulunacaktır. İnsan halen haklı olarak kendisini normal bir güreşçi gibi benimsemese de ring içerisindeki performansı muazzam seviyelerde. Seth’le de harika bir maça çıkabileceklerini düşünüyorum. Seth vs Logan harika da bir WM maçı olabilir. Ancak bu kemerli mi olur yoksa kemersiz mi? Ek olarak Theory’ye bir cash in rezaleti yaşatmış ve imajını toparlamaya çalışırken tekrardan kemerini kaybetmesi sağlanır mı? Seth kemeri kazanırsa yeniden Theory’le feuda girmesi gerekmez mi? Ama onun dışında Theory için nasıl bir WM yolu olur derseniz Cena iddiaları da açık gibi şu an. Bu sebeple Theory’nin biraz daha güçlenip Cena’yla WM maçına hazırlanması gerektiğini ve bunun Rollins’in olası Logan Paul feudundan daha değerli olduğunu düşünüyorum.

Johnny Gargano: Baron Corbin’i yenerek bu maça katılmaya hak kazanan Gargano, 2021 yılında ayrıldığı WWE’ye yaz aylarının sonlarında geri dönmüştü. Geri dönüşünün ardından The Way’den takım arkadaşı Theory’yle kısa süreli bir feuda girmişti. Hatta 10 Ekim tarihli Raw’da Theory’i yenerek feudun galibi olmuştu ki buradan da Mr.MITB olan Theory’nin düşüşünü gözlemlemekteyiz. Ancak sonrasında bir feuda dahil olmayan Gargano, bu maç içerisinde de Theory’yle olan geçmişi sebebiyle dahil olan bir isim olduğunu düşünüyorum. Zira bu sayede ring içerisindeki aksiyonlar da daha ilgi çekici olacaktır. Onun dışında maçı kazanmasını ve bir WM feudu içerisine girmesini beklemiyorum.

Bronson Reed: 2021’deki WWE’nin küçülme döneminde yollarını ayırdığı isimlerden biri olan Reed, Aralık ayında WWE’ye dönüş yaparak Miz’in Dexter Lumis’le olan Ladder maçına karışmıştı. Maç içerisinde Miz’e yardım ederek Lumis’i yenmesini sağlamıştı. Dolph Ziggler’ı yenerek bu maça katılmaya hak kazanan Reed’in maçı kazanma ihtimali en düşük isimlerden biri olduğunu düşünüyorum. Hatta keşke Ziggler, kendisi yerine bu maç içerisinde yer alsaydı diyorum.

Damien Priest: Angelo Dawkins’i yenerek bu maça dahil olan Priest, Judgment Day senaryosu içerisinde de yer almaya devam ediyor. Priest, geçtiğimiz yıl içerisinde U.S şampiyonluğunu taşıyan isimlerden biriydi anca aşağı yukarı son 1 yıldır bireysel bir ilerlemeden çok Judgment Day çerçevesinde Edge’le bir senaryo içerisinde yer almaya da devam ediyor. Extreme Rules’ta bu feudun bittiğini de düşünmüştük ancak Royal Rumble’da Edge’in geri dönüşü sonrasında yine bu feud harlanmaya devam etmişti. Rumble’da Edge, Priest ve Balor’ı eleyerek bir nevi hep peşlerinden gideceğinin de belirtisini vermişti. Zaten karşılıklı elenmelerden sonra ring dışında da yaşanan mevzulardan feudun WM’ye taşınacağını da anlamıştık. Bu noktada Priest de Balor ve Dominik’le beraber Edge’e karşı feuda devam edecektir. Bu feudu biraz aşağıda daha detaylı yorumlayacağım için şimdilik kısa kesiyorum ancak anladığınız gibi Priest’in maçı kazanma olasılığı çok düşük gözüküyor.

Montez Ford: 2022 yılının yükselen isimlerinden ve de 2023 yılında iyi bir push almasını beklediğim isimlerden bir tanesi Montez Ford. 2016 yılından bu yana Dawkins’le beraber Street Profits takımı altında tag team mücadelesine devam etse de single bir kariyer için kendisini hazırladıklarını da görmekteyiz. Zira Dawkins Priest’e yenilerek bu maça çıkmaya hak kazanamazken Ford ise Elias’ı yenerek bu maça dahil olmayı başarabilmişti. Bunun dışında yer alınan tag team senaryolarında da kendisine daha çok yer verilmeye çalışıldığını görmüştük. Hakikaten de kendisinin müthiş bir atletizmi var. Ring içerisinde maçı izlemeyi değerli hale getirebilecek bir yeteneği mevcut. Bunun kesinlikle mid level’da kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Belki bu dönem için erken ama 2023’te özellikle yaz sonları gibi push alacağını ve bireysel kariyerine başlayacağını düşünüyorum.

Tüm bu ihtimallere baktığımız zaman maçta Theory ya da Seth dışında bir ismin kemeri almasına oldukça şaşıracağımı söyleyebilirim. WM Hollywood’da yapılacakken ve de The Rock fırsatı kaçmışken, Cena’nın bir şekilde maça çıkabileceğini düşünüyorum. Bu da bir halef selef maçı olabilecek düzeye indirgenebilecek bir maç olabilir. Bunun dışında Seth’in de Logan Paul’la oluşabilecek olası feudu üzerinden yorumlarda bulunduğum için onun da kemeri geri alma ihtimalini Theory’nin koruma ihtimalinden daha düşük görüyorum. Bu sebeple tahminim Theory’den yana.

Tahmin: Austin Theory

 

 


Mixed Tag Team Match
Edge & Beth Phoenix vs The Judgment Day (Finn Balor & Rhea Ripley)

WWE isteyince hakikaten çok sağlam senaryolar yazabiliyor. Biraz aşağıda değineceğimiz Bloodline senaryosu da, yaklaşık 1 senedir devam eden bu feud da birçok farklı eksene kayarak ve farklı boyutlar edinerek sıkmadan kendisini izletmeyi başarabilen feudlar. Bu feud özelinde de artık WM’ye kadar uzanmasını da kesin bir gözle bakmaktayım. Doğrusu ben Extreme Rules’ta olanlardan sonra bu feudu heel ekibin kazandığını düşünmüştüm ama bence kötü geçen Rumble maçının en ilgi çekici olayı bu feud içerisinde yaşandı.

Extreme Rules’ta olanları hatırlarsak, Ekim ayındaki PPV’de Edge ve Balor, bir nevi bu feudu bitirebilecek simgede olan “I Quit” maçında karşı karşıya gelmişlerdi. Sayı avantajını kullanan Judgment Day, Edge ve kendisine desteğe gelen Pheonix’i defetmeyi başarmışlardı. Gün sonunda Edge’i tutmuşlar ve gözlerinin önünde eşi Phoenix’in kafasına sandalyeyle vurma(con-chair-to) konusunda tehdit etmişlerdi. Buna dayanamayacak olan Edge, “I Quit” diyerek maçı kaybetmişti. Ancak bu sayede eşini kurtardığını düşünen Edge, Beth’in kafasına sandalye darbesi geldiğini görünce yanıldığını anlamıştı.

Tüm bu olayların ardından Edge’i ve Beth’i Royal Rumble’a kadar görememiştik. Judgment Day’se bu süre zarfında önce The O.C’yle sonra da Uso’larla ufak feudlara dahil olmuşlardı. Survivor Series’te AJ, Balor’ı yenmiş ancak Crown Jewel’da Judgment Day, O.C’yi yenmeyi başarmışlardı. Uso’larla girdikleri kemer feudunu da kaybetmişlerdi. Royal Rumble’daysa Rey Mysterio’nun müziğinin çaldığını ancak arka alanda bir şeyler olduğu için ringe gelemediğine şahit olmuştuk. Tam olarak ne olduğu bizlere gösterilmese de Rey’den hemen sonraki numaranın sahibi olan oğlu Dominik, ringe gelirken elinde Rey’in maskesini de tutuyordu. Bu sayede Dominik’in veya tüm Judgment Day’in Rey’e saldırdığını anlamıştık. Tum Judgment Day ekipleri Rumble mücadelesi içerisindeyken Ekim ayından bu yana ortalıkta gözükmeyen Edge, return gerçekleştirerek direkt Judgment Day üyelerine saldırmış ve hatta Balor ve Priest’i elemeye başarmıştı. Edge tarafından elenen Priest ve Balor arka alana dönmeyerek ringin dışındayken Dominik’le mücadele eden Edge’e saldırıp onun elenmesini sağlamışlardı. Bu olaydan sonra iyice deliye dönen Edge ikilinin peşinden giderek onlara saldırmaya başlamıştı. Bu esnada tüm bu Judgment Day senaryosu içerisinde kadınlığını kullanan “Mommy” Ripley, bir kez daha ekibine avantaj sağlamak için entrance’ta gözükmüştü. Ancak o esnada return gerçekleştiren bir diğer isim olan Beth kendisine spear çekerek onu savurmayı başarmıştı. Ardından araya güvenlikler girmiş ve iki grubu birbirlerine ayırmayı başarmışlardı. Gecenin diğer Royal Rumble maçı olan Kadınlar maçındaysa Ripley, ilk sıradan girerek Royal Rumble maçını kazanmayı başarmıştı.

Royal Rumble ertesi Raw’da erkekler Rumble maçını kazanan Cody Rhodes’un promo’sunu bölen Balor, Priest ve Dominik; arkadan yine Edge tarafından saldırıya uğramışlardı. Cody’nin de destek vermesiyle sayılar biraz eşitlense de yine araya görevlilerin girmesiyle segment bitmişti. Bu anların ardından Cody ve Balor arasında maç planlanmış ancak maçın etrafında bir kez daha büyük bir öfkeyle bu kez seyircilerin arasından gelerek Domik ve Priest’e tabiri caizse dalmıştı. Olaylara bir kez daha Ripley de karışınca arka alandan Beth gelmiş ve kendisine bir kez daha Spear çekmişti. Edge de Balor’un dikkatini dağıtarak Cody’nin maçı kazanmasını sağlamıştı. Aynı gece yine Raw’da Ripley Royal Rumble maçının ardından kemer için Charlotte’ı seçtiğini açıklamıştı.

Ertesi hafta Raw’da WM turu kapsamında ekranlarda olmayan Ripley hariç yine Edge’le karşılıklı promolaşan Judgment Day, Edge’in Elimination Chamber için önerdiği maçı Ripley adına kabul etmişlerdi. Yine sayı fazlalığı sebebiyle üstünlük sağlayacaklarken bu sefer de Street Profits’in gelmesiyle geri püskürtülmüşlerdi. Neticesinde ekipten Priest, U.S maçı için çembere girecekken Balor ve Ripley’se bu maçta yer alıyor olacaklar. Dominik de muhtemelen kenardan kendilerine destek olacak.

Buradan hareketle biraz bu feudun gidişatındaki olası yaşanabileceklerden de söz etmek gerekir bence. Ben olayların feudun devam edebileceği ve de WM’de esas son kez yüzleşmenin yaşanacağı minvalde şekilleneceğini düşünüyorum. Örneğin yukarıda Ripley’in Royal Rumble’ı kazanmasından bahsetmiştim. Hazır yeri gelmişken söylemek gerekir ki benim de Royal Rumble favorim olan Ripley, dibine kadar hakkının verildiği muazzam bir performansla ilk sıradan girerek Rumble’ı kazanmayı başardı. Bu sayede yeni bir kadınlar main event bir ismin ortaya çıktığını da hepimiz şahit olmaya başladık. Ben şahsen kendisinin bu maçı kazanmasına inanılmaz sevindim. Judgment Day’in kendisine çok iyi bir gimmick kattığını ancak güreş anlamında hikayelerden ötürü olması gerektiğinden az kullanıldığını söylemiştim. Bunun için de buradan kazandığı gimmickle çok güçlü bir şekilde WM’ye gitme ve güreş yeteneklerini kullanma şansı olacak. Bunun için de farkındaysanız üstte Ripley’in bir WM’de çıkacağı maç senaryosu bir de bu senaryo eşliğinde işlendiğinden bahsettim. Yani aynı gece Spear yerken gidip Rumble’a ilk sıradan girip maçı alabiliyor. Bu çok WWE’nin tercih ettiği bir durum olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden bence bu maç Ripley’ın Judgment Day’den kopup hem grubun olası grubunun dağılışının ilk adımını atacağını hem de dedike bir şekilde Charlotte’la olan feuduna kanalize olacağını düşünüyorum. Öte yandan eskiler bilmeyebilir belki ama Beth; zamanının en dominant kadın güreşçilerinden biriydi. Bu sebeple Ripley’in yükselmesi adına kendisini bu maçta feda edebilir diye de düşünüyorum. Yani eğer Judgment Day bir şekilde bu maçı kazanacaksa o da Ripley’in pinlemesi sayesinde olur diye düşünüyorum. 

İşin bir diğer boyutundaysa bu feuda ara ara dahil olan ancak en son oğlunun ihanetini kaldıramayarak güreşi bırakmak isteyen ama Triple H’in iknasıyla brand değiştiren(keyfabe) Rey Mysterio var. Edge’le olan geçmiş dostluğunun da etkisiyle başta oğluyla birlikte Edge’e destek olan Rey, sonrasında Dominik’in heel turn’üyle bireysel olarak yoluna devam etmişti. Zaten Extreme Rules’taki maçta Edge’in yardımına koşan Rey, Dominik’in kendisine saldırmasıyla etkisiz kalmıştı. Smackdown dönemindeyse önce Intercontinental kemeri için feuda giren Rey, Gunther karşısında mağlup tarafta yer almıştı. Sonrasında Karion Kross’la kısa bir feuda giren Rey, zamanında birçok devi devirdiği gibi Kross’u da hızlı bir roll-up’la yenmeyi başarmıştı. Royal Rumble’daysa Dominik’in kendisine muhtemel saldırısı sebebiyle maça dahil olamamıştı. 10 Şubat Smackdown’da IC kemeri için yapılan fatal four way #1 contender maçına katılsa da Madcap Moss tarafından tuş olmuştu. Burada da gözükerek bu feuda yeniden dahil olabileceğini ya da olması gerektiğini düşünüyorum. Kendisinin olası dahil oluşu, Priest’in Elimination Chamber maçına neden dahil olduğunu da açıklar nitelikte olur. Priest daha önce maça çıktığı için büyük ihtimalle bu maç içerisinde tekrar gözükmeme ihtimalini arttırıyor. Dominik’in kenardaki tek Judgment Day destekçisi olması sebebiyle de bunu dengeleyecek ismin de Rey’den başkasının olmayacağı kesin gibi. Yani hem Extreme Rules hem de Royal Rumble’ın intikamını almak için bu maçta geri dönüş yaparak Edge ve Beth’in kazanmasını sağlayabilir. Hem de dahil olması da Dominik eksenindeki senaryonun devamlılığı için de önemli olabilir.

Ripley’in stable’dan olası ayrılığı, Beth’in de olası full time devam etmediği senaryolarda Edge ve Rey ikilisi halen WM için Judgment Day’e karşı bir kişi eksikler. Bu eksiği de tamamlayabilmek adına yine Edge’in bir geçmişi olduğu bir ismin gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Christian AEW’da olması net bu ismin Christian olması gerektiğini söylerdim ama onun imkansız olması sebebiyle benim aklıma Randy Orton’dan başkası gelmiyor. Rated R-KO döneminde takım kemerlerini Edge’le birlikte taşıyan Randy, sakatlığı sebebiyle oldukça uzun bir süredir ringlerden uzak kalmaya devam ediyor. Royal Rumble’da da dönüş yapamayan Randy’nin WM’ye yetişmesi için benim umutlarım devam ediyor. O sebeple belki burada değil ama WM’ye yakın Raw’lardan birinde hazır Riddle da cezalıyken Randy’nin bu şekilde dönüşünün çok iyi olabileceğini düşünüyorum. Üç old school ismi geçici bir süreliğine aynı takımda görmekse bizleri oldukça duygulandıracaktır.

Kısaca toparlamak gerekirse ben Rey’in olası dahil oluşunun etkisiyle Edge ve Beth ikilisinin maçı kazanbileceğini düşünüyordum. Fakat Ripley’in WM’de Charlotte galibiyetini hazırlayabilmek adına Beth’i pinletebileceklerini de aklımın bir köşesinde bulunduruyorum. Ama böyle olursa Edge, üst üste ikinci kez Judgment Day’e yenilmiş olacak ve feudun devamlılığı biraz zora girecek. Belki de Edge böylesine bir mağlubiyetten sonra Ripley’in Charlotte feuduna odaklanmasının karşılığında kadınları bir tarafa bırakıp topladığı ekibiyle Judgment Day’in karşısına çıkabilecek. Başta küçük bir ihtimal gibi düşünsem de 13 Şubat Raw’da Ripley’in Beth’i indirmesi de sanki bu ihtimali benim gözümde daha da fazla arttırdı. O yüzden Judgment Day diyeceğim.

Tahmin: The Judgment Day (Finn Balor & Rhea Ripley)

 




Elimination Chamber Match for a WWE Raw Women's Championship Match at WrestleMania 39
Asuka vs Liv Morgan vs Nikki Cross vs Raquel Rodriguez vs Natalya vs Carmella

Royal Rumble 2023 kazananı Rhea Ripley’in Smackdown kemeri için tercih yapmasıyla birlikte, Ripley vs Charlotte’ın Wrestlemania 39 için kesinleştiğini söyleyebiliriz. İşin Smackdown tarafında hikayesi çok eskiye dayanan güzel bir senaryo geliştiğini, durumun Raw kısmındaysa Bianca’nın oldukça dominant ve hak eden bir şekilde title reign’ini sürdürdüğünü görmekteyiz. Kemeri kazandığından bu yana Becky ve Bayley gibi iki güçlü isme karşı girdiği feudlar sonucunda kemerle çıkan Bianca, en son Royal Rumble’daysa Alexa Bliss’i kötü bir maçta kolay bir şekilde yenerek title reign’ini sürdürmeyi başarmıştı. Böylesine üst düzey isimleri yenerek yoluna devam eden bir ismi çember maçında kemerini korumasını zorunlu tutmaktansa rakibinin bu şekilde belirlenmesinin oldukça doğru olduğunu düşünüyorum. Hem bu sayede buradan çıkan ismin de yine güçlenmiş bir şekilde Bianca’nın karşısına çıkması oldukça güzel düşünülmüş bir olay. Zaten 13 Şubat Raw’da iyice sükse yaparak Bayley ve Becky feuduna dahil olmuş ve ayarlanan Triple Threat maçında Bayley’i pinleyerek her ikisinden birinin Elimination Chamber’e girmesini engellemişti. O sebeple tıpkı diğer maçta olduğu gibi bu maç için de tek tek maç içerisinde olan kişileri yorumlamaya geçelim.

Asuka: Geçtiğimiz PPV olan Royal Rumble’da diğer kadın güreşçilerden bir adım öne çıkan isimlerden bahsettiğimde Asuka için bir WM senaryosuna girmesini beklemiyorum demiştim. Gerekçe olarak da Asuka’nın eski gücünde ve görüldüğü değerde olmadığından bahsetmiştim. Royal Rumble’daysa bu anlamda biraz fikirlerim değişti diyebilirim. Çünkü Royal Rumble maçına giriş yaptığında yeni bir görünüşle ve bir nevi yeni bir gimmick’le geldiğini gördük. Bu gimmick’in, Asuka’nın 2022 başlarından itibaren devam eden düşüş grafiğini toparlayabileceğini düşünüyorum. Elbette ki güreşçilerin her daim zirvede olması beklenemez. Ama bu noktada gimmick gerçekten çok önemli bir yerde duruyor. Cody Rhodes, 2016’da WWE’den ayrıldığında Stardust gimmick’iyle bir jobber’dı. Sonra WWE’den ayrıldı, AEW’da kariyerini toparladı ve American Nightmare gimmick’iyle main eventer seviyesine çıktı. Veya Roman Reigns, Big Dog gimmick’inden Tribal Chief’e geçişiyle kariyerini bambaşka bir noktaya getirdi. Bray Wyatt, Husky Harris döneminde bir hiçken Bray Wyatt ile inanılmaz yerlere geldi. Seth Rollins, Kingslayer gimmick’iyle her zaman sahip olduğu muzzam yeteneğini kemerlerle süslerken Freakin gimmick’iyle oralara çok yakıştıramıyorum. Yani gimmick bir güreşçiyi vezir de eder rezil de eder. Asuka’nın durumu için de Royal Rumble’daki gelişiyl eski gimmick’ini, yani Kana karakterini hatırlatacak bir şekilde karşımıza çıktığını gördük. Bilmeyenler varsa Kana, Asuka’nın WWE’ye gelmeden önce Japonya’dayken güreştiği ring ismi ve gimmick’i. Joker benzeri bir makyajla ve kısalttığı saçlarıyla ringe gelen Asuka, Royal Rumble’da bu gimmick’iyle son 3’e kalmayı başarmış ancak maçı kazanan Ripley tarafından elenmişti. Royal Rumble maçında son 4’e kalan ismin otomatikman alındığı maç içerisinde bu şekilde yer almayı hak eden Asuka, bence bu gimmick’iyle tekrardan bir ivme yakalayacak gibi. O sebeple bu maç için ön plana çıkaracağım isim kesinlikle kendisi olacak. Öte yandan bu maç içerisinde Asuka dışında bence Bianca’yla WM’de maça çıkabilecek güce, yeteneğe ve gimmick’e sahip birisinin olduğunu düşünmüyorum. 13 Şubat Raw’da tüm bu kadınlar arasında yapılan tag team maçında da kendi ekip arkadaşlarına bile saldırarak maçı takımına kazandırması da ne kadar dengesiz ve tahmin edilemez bir karaktere büründüğünü de gösteriyor. Bu farklılık meyvesini verecektir bence.

Liv Morgan: 2022 yılında önemli çıkış yakalayanlar isimlerden bir tanesi Liv Morgan’dı. MITB çantasını aldıktan sonra aynı gece Ronda Rousey’e cash in yapıp kemeri ondan almasını bilmişti. Sonrasında yine biraz şansa da olsa farklı bir maçta kemeri kendisine karşı korumayı başarmıştı. Underdog çerçevesindeki gimmick’i çok uzun soluklu olmadı ve doğal olarak kemerini Rousey’e en sonunda kaybetti. Ring içi performansını ve rol yapma yeteneğini yetersiz bulduğumu söylemem gerekli. WWE belli ki kendisi için main eventer potasına yakın bir yerlerde tutma gibi bir planı var ancak bunun için hala hazır olduğunu düşünmüyorum. Kemerini tuttuğu sürede oldukça sıkıcı bir title reign’e imza atmış ve kemeri de çok dominant bir şekilde yenilerek kaybetmişti. Bunun üzerinde Underdog karakterini bırakıp biraz daha ciddi bir karaktere bürünmüş durumda. Bu değişiklik ve de Royal Rumble’a ikinci sıradan girip son ikiye kalmayı başarması ilerisi için bu noktalarda olacağının bir işareti. Bu maçta da yine son ikiye kalmasını bekliyorum ancak kazanmasının doğru bir tercih olacağını düşünmüyorum.

Nikki Cross: Ekim ayındaki geri dönüşünün ardından Nikki A.S.H ismini geri bırakıp Bayley ve Bianca feuduna dahil olan Cross, her iki tarafa da mesaj vererek birden kemer potasına girme düşüncesinde mi acaba diye bir sordurtsa da bizlere sonrasında çok net bir etken olmadığını görmüştük. Sadece Alexa ve Asuka’nın Kadınlar Tag Team’ini kaybetmesine vesile olmuştu. Öte yandan Survivor Series’teki War Games maçında da yine heel takımın yanında yer almıştı. Kasım ayının sonunda 7/24 kemerini Dana Brooke’tan alsa da sonrasında kemeri bırakmıştı ki zaten kemer de tarihe gömülmüştü. Royal Rumble’daysa son 5’e kalsa da yine elenen isimlerden birisi olmuştu. Bu maçta da yine çılgın hareketleriyle görselliği arttıracak olsa da kazanmasına pek ihtimal vermiyorum.

Raquel Rodriguez: Rumble’da son 5’e kalan isimlerden biri olan Raquel, bu sayede bu maça katılma şansı elde etmişti. Cüssesi sebebiyle dominant isimlerden biri olarak gözükse de Raquel’in henüz net bir push aldığını main roster içerisinde göremedik. Birçok kez kemer mücadeleleri içerisinde kıyıdan köşeden dolansa da net bir etki yaratamadı. Bu maç içerisinde de bir faktör olmaya çalışacaktır ancak kazanan isim tarafından eleneceğini düşünmekteyim.

Natalya: Yılların emektar güreşçisi Natalya; Shayna Baszler, Shotzi ve Zelina Vega’nın da olduğu fatal four way maçını kazanarak çembere girmeyi hak etmişti. 2022 yılında kayda değer tek olayı Money in the Bank’ta Ronda’nın karşısına kemer maçına çıkmak olan Natalya, bu maçta da kazanma ihtimali olmayan isimlerden. Biraz da maçın memleketinde olmasının verdiği getiriyle biraz da bu maçta olduğunu düşünüyorum. Ayrıca daha öncesinde kensinin burnunu kuran Shayna Baszler’la ve Ronda Rousey’le de Shotzi’yle beraber feud içerisinde olmaya devam ediyorlar.

Carmella: Candice LeRea, Mia Yim ve Piper Niven’ın olduğu fatal four way maçını kazanarak bu maça katılmayı hak kazanan Carmella, Natalya’yla beraber kazanma ihtimali en düşük isimlerden biri. Ağustos ayındaki sakatlığından bu yana da Ocak 2023’e kadar kendisini ekranlarda görememiştik. Maç içerisindeki kolay lokmalardan biri olacaktır.

Şöyle bir toparlama yaptığımızda doğrusu Asuka dışında gerçekten bir ismi ön plana çıkarmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki Royal Rumble’da 30.sıradan girerek return yapan Nia Jax, bir şekilde senaryolara dahil olabilirdi ama sanıyorum ki tek günlük bir return yaptığı için kendisini bu maçta ve Rumble sonrasındaki şovlarda göremedik. Öte yandan Bianca zaten Becky, Bayley ve Alexa gibi isimleri de yenince zaten elde de pek bir main eventer kalmamış gibi gözüküyor. Ronda zaten Smackdown’da kemeri yeni kaybetmişken ve de Ripley yönünü Charlotte’a çevirmişken WM için Asuka dışında mantıklı bir seçenek kalmıyor. Öte yandan Bianca ve Asuka’nın yaz aylarında Damage CTRL karşısında birlikte yan yana durduklarını da düşünürsek arka planında yine bir dostluğun yattığı ama işin ucunda kemer olunca durumun sertleştiği bir feud görebilme olasılığımız çok yüksek. Zaten işin ring içi bir yana ismen de kemer maçı için WM’ye yakışacak bir maçı bizlere yaşatabileceklerinden eminim.

Tahmin: Asuka

 

 


Singles Match
Bobby Lashley vs Brock Lesnar

Clash of the Titans’ın üçüncü serisinde bu sefer Elimination Chamber’deyız. Feudun ilk çıkış noktasını Crown Jewl yazısında bahsetmiştim ama burada da çok kısa bir özet geçebilirim. Lashley, henüz ana kemerler ayrıyken; Roman Universal kemeri için Smackdown’da reign’ini sürdürürken, işin Raw tarafında WWE kemerini 1 Mart 2021’de Miz’den almayı başarmıştı. Kemerini 13 Eylül 2021’e kadar korumayı başaran Lashley, o tarihte cash in yiyerek kemerini Big E’ye kaybetmişti. 1 Ocak 2022 için Day 1 PPV’inde WWE kemeri için planlanan fatal four way maçında Big E’nin kemerini Kevin Owens, Seth Rollins ve Bobby Lashley’e karşı koruması bekleniyordu. Aynı gece Universal kemeri için planlanan Roman Reigns vs Brock Lesnar maçı, Roman’ın Covid-19 protokollerine takılması sebebiyle iptal olmuş ve Lesnar WWE kemer için yapılması planlanan fatal four way maçına eklenerek maçın katılımcı sayısını 5’e çıkarmıştı. Aynı Lesnar, gecenin main eventinde kemeri Big E’den alarak WWE kemerinin yeni sahibi olmayı başarmıştı.

Royal Rumble 2022’de ikilinin tarihteki ilk maçına tanıklık etmiştik. Paralelde Roman’la Universal kemeri için zaten Summerslam 2021’deki return’ünden beri feudda olan Lesnar, Paul Heyman’la da barışmış ve onu Roman’ın yanından tekrardan kendisine çekerek Lashley’le olan maçı öncesinde köşesinde getirtmişti. Maç karşılıklı üstünlüklerle geçerken Lesnar rakibine F5 yapmış ancak Lashley’nin o esnada ayağı hakeme çarpınca hakem de yere yıkılmıştı. Lesnar’ın tuşu bu sebeple sayılmazken Roman maça dahil olmuş ve Lesnar’a spear çekmişti. O esnada Heyman elinde tuttuğu WWE kemerini Roman’a vermiş ve Roman da o kemerle Lesnar’ın kafasına vurmuştu. Heyman tarafından ihanete uğrayan Lesnar, Lashley tarafından hakemin de kendine gelmesiyle beraber tuş edilmiş ve kemerini de kaybetmişti. Böylece kötü ama olaylı geçen bir maçın sonucunda kağıt üstünde Lashley, Lesnar’a üstün gelmeyi başarmıştı. Ancak 1 ay sonra gerçekleşen Elimination Chamber’da Lashley aksiyona bile giremeden Seth’in Theory’e çektiği Buckle Bomb’ın kendi içinde durduğu fanusa doğru yapılması sebebiyle kemerini kaybetmişti. Maçı kazanan Lesnar bir kez daha WWE kemerini kazanmış ve WM 38’de Roman ile title vs title maçına çıkmıştı. Sonrasındaki hikayeyi zaten biliyorsunuz. Roman maçı kazanarak 1 seneye çok yakın bir süredir WWE kemerini de elinde tutmaya devam etmekte.

Bu olaydan sonra Lashley bir süre ortalarda gözükmezken, kemerini hiç aksiyona girmeden kaybetmemişçesine WM dönemini sakatlığını atlatarak geçirmişti. O da MVP tarafından ihanete uğramış, Omos’la maça çıkmış ve kendisini yenmeyi başarmıştı. Ardından US kemeri için feuda girmiş ve Temmuz 2022’de Theory’i yenerek US kemerini kazanmayı başarmıştı. 10 Ekim Raw’a kadar kemerini korumayı başaran Lashley, WWE içerisinde yendiği isimlerden bahsedip Lesnar’ı da anınca Lesnar sürpriz bir return yaparak Lashley’e saldırmıştı. Hem daha önce kaybettiği WWE kemerinin hem de kendisine laf atılmasının etkisiyle Lashley’le olan feudun fitili takan Lesnar, Summerslam 2022’de Roman’a bir kez daha kaybettikten sonra ilk defa ekranlarda gözükmüştü. Bunun üstüne Kasım ayının ilk PPV’i olan Crown Jewel’da Lesnar vs Lashley Part II ayarlanmıştı.

Oldukça sönük geçen bir maç izlemiştik aslında. Nitekim ben de ismen bu kadar büyük olan ve güç bakımından da birbirlerine çok yakın bu iki ismin bir Arap şovunda harcanabileceğini düşünmüyordum. Zaten maç da tam beklediğim gibi geçti aslında. Kısa sürdü ama feudun devam edebileceği şekilde bitti. Buna göre maçı Lesnar’a göre daha üstün getiren Lashley, Lesnar’a Hurt Lock bağladığı esnada Lesnar son bir hamleyle turnbackle’dan zıplayıp geri sıçrayarak Lashley’i pin pozisyonuna getirdi. Lashley hareketi kesmeyip Lesnar’ı pes ettirmeye çalışırken tuş olduğunu anlamadı ve maçı kaybetti. Maç bittikten sonra sinirine hakim olamayan Lashley, Lesnar’a Hurt Lock çekmeye devam etti. Böylelikle her iki isim de birbirlerine karşı pek de tatmin olamayacakları galibiyetler aldılar.

Tüm bu olayların ardından Lashley US kemeri için olan mücadelesine devam ederken, bu feudun etkisiyle bir heel turn yapabileceğinin işaretlerini verdi. Ben bunun etkisiyle Lashley’in Aralık-Ocak gibi Roman’la feuda girmesini ve Roman’ın bir main eventer’ı daha geçebileceğini düşünüyordum. Belki burada Lesnar’ın etkisiyle dahi kemeri kazanamama durumu ortaya çıkabilirdi diye de düşünüyordum. Hatta bu sebeple bu ikili arasındaki maçın WM’ye saklanabileceğini düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Lashley US kemeri odaklı ilerlediği ve bu mücadelesinde face olan tarafta yer aldığı için cheer almaya devam etti. Survivor Series 2022’de yine çok şanssız bir şekilde kemeri kazanamadıktan sonra en nihayetinde kemerin sahibi Theory’e karşı 30 Ocak 2023 Raw’da maça çıkma şansı yakaladı. Ancak Lesnar o gece return yaparak bir kez daha Lashley’in US kemeri yoluna taş koydu ve maçı kaybetmesini sağladı. Son dönemde hem Lesnar’la olan maçını hem de Survivor Series’teki kemer maçını talihsizce kaybeden Lashley, son bir kez daha Lesnar yüzünden kemeri kazanamayınca iyice çılgına döndü. Olaylar Lesnar lehine ilerlerken Royal Rumble 2023’teyse tıpkı benim beklediğim gibi feudun devamlılığı için Lashley, Lesnar’ı eledi ve bu noktada psikolojik üstünlüğü bir kez daha ele geçirdi. 6 Şubat Raw’daysa Lesnar elinde Elimination Chamber kontratıyla gelirken Lashley’e bunu imzalaması noktasında meydan okudu. Lashley’se kontratı inceledikten sonra dönüş yapacağını söyledi. Bunun üstüne Lesnar kendisine iki tane F5 çekti. 13 Şubat tarihli Raw’daysa bu iki isim arasında resmi bir maç kontratı imzalandı ve böylece The All Mighty ve The Beast arasındaki üçüncü randevunun yapılacağı da kesinleşmiş oldu.

Feud esnasında iki isim de birbirlerine dönem dönem üstünlükler kurabilseler de tam da beklendiği gibi terazinin dengesi çok şaşmadı. Son tahlilde Lashley, üstünlüğü alıp tüm sinir yükünü Lesnar’a yollarken son Raw’daki kontrat sekansında apronda durmayı tercih etti. Lesnar klasik olarak tüm korumaları yıkıp Lashley’e ulaşmaya çalışırken, Lashley bir boşluk bulup kendisine Spear çekti. Burada daha heel rolü yine Lashley’in oynadığını görmekteyiz ancak net bir heel turn olmadığı için de klasik bir iyi adam vs kötü adam maçı izlemeyeceğimizi söyleyebilirim. Zaten dediğim gibi güç unsuru bakımından birbirlerine çok yakın oldukları için böylesine bir denge politikasının izlenmesi de güzel bence. Ama burada birkaç şeyden de bahsetmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Tahmine geçmeden önce, ikilinin bu kadar hyple’lanmamızı sağlayacakları çok fazla şeye sahip olmalarına rağmen ring içerisinde buna karşılık gelecek maçlar çıkaramadıklarını görmekteyiz. Yani bolca finisher ve signature move’un olduğu ortalama 10 dakika süren maçlar vaat ediyorlar gibiler şu anda. Bu elbette ki bir izleyici olarak bu feuda şüpheyle bakmamızı sağlayabiliyor. Öte yandan ben 2022 yılının başlarına kadar atıfta bulunulan bu feudun bir ilk iki maçındaki denge bozulmaması durumunun ardından WM’ye yaraşır bir No DQ maçıyla bitmesi gerektiğini düşünüyordum. Hatta bu esnada Lashley’in Roman’a bir geçiş main eventer rakibi olmasını ve Lesnar’ın bunu bozarak Lashley’i kendisine çekmesi gerektiğini düşünüyordum. Bir de zaten Lesnar o kadar çok üst üste Roman’a karşı feudlardan mağlup çıktı ki ben açıkçası tekrardan temiz bir şekilde maçı kaybedebileceğini düşünmüyorum. Evet Lashley de son dönemde çok feud kaybetti ama Lashley, Lesnar’a göre bu tarz olayları senaryo açısından daha kolay idare edebileceğiniz bir isim. Yine de burada gerçekleşecek temiz bir galibiyetin bu feudu sonlandırabileceğini ve WM’ye kalan çok kısa bir sürede bu ikili için nasıl bir yol izlenebileceğini de düşünüyordum ki son Smackdown’da Wyatt bu konuya açıklık getirecekmişçesine bir promo kesti. Smackdown’da Bray Wyatt’ın bu maçın galibi kim olursa olsun karşısında ben olacağım demesinden sonra, buradan birinin galip çıkması gerektiğini anladım. Ben Wyatt’ın Howdy’yle feuda gireceğini düşünürken Royal Rumble’da yendiği LA Knight maçı sonrasında, Howdy’nin Knight’ın üstüne atlamasıyla bir “barış” gerçekleştiğini görmekteyiz. Muhtemelen Alexa’nın da dahil olacağı bu stable benzeri bir yapı içerisinde maçı kazanan kişi çok farklı bir feudun içerisinde bulunacak gibi duruyor. Ben maçı eğer biri temiz bir şekilde kazanıp feudu bitirecekse Lesnar tarafında kazanılacağını düşünüyorum. Lesnar’ın temiz bir şekilde kazandığı bir senaryoda feud’lara dahil olması açısından çok daha ideal bir isim. Çünkü herhangi bir brand’e bağlı değil ve part time olarak güreşiyor.

Buradan mağlup çıkan kişininse olası WM yolunun IC kemeri şampiyonu olan Gunther’e gidebileceğini düşünüyorum. Özellikle Smackdown’da Gunther’in biraz underrated bir şekilde gözden ırak iyi bir title reign yaptığını ve hala namağlup olduğunu belirtmemiz gerekiyor. WWE her nedense IC kemerine US kemeri kadar yeterli özeni göstermiyor. Kağıt üzerinde her ikisi de midcard güreşçilere hitap eden kemerlerken US kemeri senaryolarının daha ön planda olduğunu ve PPV’lerde yer aldığını görüyoruz. Burada belki de Roman’ın her iki kemere sahip olmasına rağmen esasında bir Smackdown güreşçisi olmasının etkisi de vardır diye düşünüyorum. Spot ışıkları zaten olması gereken kişinin üzerindeyken, bir alt kemerin onun önüne geçmemesi yönünde olayların işlendiğini görüyoruz. Zaten bir IC kemeri en son bir PPV’de Eylül ayındaki Clash at the Castle’da korunmuştu. Onun öncesinde WM 37’de, yani 2021 ikbaharında korunmuştu. Tüm bunlar olurken bir de işin Gunther boyutunu da atlamamız gerekir diye düşünüyorum. WWE belli ki Gunther’e gerçekten çok önem veriyor. NXT’de gerçekleştirdiği 870 günlük title reign’in (WWE’nin 80’li yıllardan sonraki en uzun kemer elde etme rekoruydu, Roman kendisini daha yeni geçti) ardından IC tarafında da Temmuz’dan beri bir title reign yapmaya devam ediyor. Bu süreçte Richochet, Nakamura, Sheamus, Rey Mysterio ve Strowman gibi gerçekten çok önemli isimler karşısında kemerini korumayı başardı. 17 Şubat Smackdown’da da en son Madcap Moss’u yenerek kemerini korudu. Daha geçen ay Royal Rumble’da da müthiş bir performans sergileyerek Cody Rhodes’la beraber son ikiye kaldı ama maçı kazanmayı başaramadı. Yani Gunther çok güçlü geliyor. Böylesine güçlü gösterdiğiniz bir isme de WM’de güçlü bir rakip vermeniz gerekiyor. Dolayısıyla Lashley vs Lesnar maçını temiz bir şekilde Lesnar kazanıp Wyatt’la feuda girecekse, kaybeden kişi olan Lashley’in de bu alana kayması olası gözüküyor. Zira Lashley bir Raw güreşçisi de olsa kendisini şu anda Raw’da bir WM rakibi göremiyorum. Aynı zamanda Gunther’e bir rakip bulamıyorum çünkü adam zaten herkesi yendi. Belki Wyatt bu maçın galibini WM için işaret etmese IC kemeri için bir adım atabilirdi ama olmadı. O sebeple bu maçların sonucunda WM’de Lesnar vs Wyatt ve Gunther vs Lashley görebiliriz gibi geliyor. Wyatt’ın son dakika yaptığı bu sürpriz çıkış benim Lesnar vs Lashley maçının WM’de gerçekleşme ihtimalini suya düşürdü.

Tahmin: Brock Lesnar

 

 


Singles Match for the Undisputed WWE Universal Championship
Roman Reigns (c) w/Paul Heyman vs Sami Zayn

Bloodline hikayesi bu PPV’de yine bambaşka bir boyutla karşımıza çıkıyor. Sami bu hikayeye dahil olduğu ilk günden bu yana beklediğimiz “bir yerde patlayacak” durumu, nihayet geçtiğimiz Royal Rumble’da kendisini gösterdi. Dolayısıyla bu vesileyle hem bu olayı hem de Erkekler Royal Rumble maçını birlikte yorumlamak gerekir. Çünkü Royal Rumble maçının galibi, başka bir şansı olmadığı için her iki kemeri birden elinde tutan isimle maç yapıyor olacak. O isim şimdilik kemeri 2.5 yıldır elinde tutan Roman Reigns’ten başkası değil. Ama tabi ki bu maçın galibinin direkt Wrestlemania main eventinde Royal Rumble galibi Cody Rhodes’la kemer koruma maçına çıkacağını söylemek gerekiyor.

Öncelikle Rumble maçına değinirsek bence son dönemde gerçekleşen en sönük Rumble maçlarından biriydi. Maçta yer alacak 30 ismin zaten 27-28 tanesi açıklanmıştı. Bir Rumble klasiği olan sürpriz ünlü isimler, HOF isimler, kadın güreşçiler v.s gibi değişik olayların sadece Booker T’yle kısıtlı kaldığını gördük. Öte yandan şovda oluşabilecek en büyük seyirci desteğini alması beklenen ve ilkbahardan bu yana güreşme şansı bulamayan Cody Rhodes’un geri dönüşünün spoiler’ı bizzat WWE tarafından verilmişti. Cody ve Booker T dışında bir de Logan Paul’un dönüşünü görmüştük ki o da zaten çok önemli bir detay olarak gözüken bir şey değil. Zaten şovun açılışının bu maçla birlikte yapılmasının sönük bir Rumble olacağını anlamıştık. Yani ben mesela tüm bu Bloodline senaryosunun Hollywood’da yapılacak WM’de The Rock’a bağlanmasının muazzam olabileceğini düşünerek oyumu The Rock’a vermiştim. Fakat WWE, şov öncesinde reklamını defalarca kez yaptığı Cody Rhodes dönüşünün üzerine onu 30.sıradan maça sokarak Rumble’ı kazanmasını sağladı. Yani bangır bangır çok bariz bir şekilde Cody’e maçı kazandırdılar diyebilirim. Zaten hikayesel anlamda Rock’ı çıkardığımız Roman’ın artık kemer korumasında 2.tura geçtiğini görmekteydik. Farklı isimler olarak Bobby Lashley, Randy Orton ve Cody Rhodes’ten başka kimse kalmamıştı. Lashley’nin Lesnar feudu, Randy’nin hazır olmaması gibi etkenler sebebiyle zaten Cody’den başka kazanbilecek birisi de kalmamıştı. Belki de The Rock beklentisine sokmamak için insanları Rumble maçını çok tahmin edilebilir ve çok sönük yapmayı tercih ettiler diye düşünüyorum. Ek olarak gecenin bomba olayı zaten main eventteki Roman vs Owens maçında yaşandığını da düşünürsek odağı tüm bu çerçevede başka bir yere kaydırmak istemediklerini de anlayabiliyorum. Benim bu arada Cody’nin Rumble’ı kazanmasından bu yana hiçbir sakıncam yok. Sadece Bloodline senaryosunun The Rock’a bağlanmamasına gerçekten çok üzüldüm. Hikaye olarak inanılmaz bir altyapı vardı çünkü. Bir de Roman vs The Rock hakikaten Fantasy Match olarak adlandırabileceğimiz maçlardandı. Ek olarak bir de Cody’nin return’ünün spoilerının verilmesi de buna tuz biber olunca tüm bu anlayışıma rağmen daha iyisinin yapılabileceğini düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Hiç değilse Cody’nin return’ü saklı tutulsaydı ve bu sayede Cody’e maç kazandırılsaydı tepkim daha az olurdu diye düşünüyorum.

Bloodline senaryosu The Rock’a bağlanmayıp Wrestlemania’da Cody’e doğru geçerken, Royal Rumble’ın main eventinde Roman Reigns’in Kevin Owens’a karşı kemer korumasını izledik. Rumble öncesinde her ne kadar Survivor Series’te Bloodline’ı hiç olmadığı kadar güçlü hale getirse de kendisine yönelik şüpheleri silemeyen Sami için de bir nevi son test olacak bir maçtı. Maç içerisinde hiç şaşırtıcı olmayacak şekilde hakemin darbe aldığını ve tam da bu esnada Owens’ın Roman’ı tuş pozisyonuna getirdiğini gördük. Bu esnada Owens rakibini tuş etse de ortada sayacak hakem olmadığı için bu tescillenmedi. Ardından anlık toparlanan Roman, Owens’e low blow çekerek üstünlüğü eline aldı. Bu esnada Paul Heyman’la beraber Roman’ın köşesinde duran Sami Zayn, anlık olarak Roman’a sandalye verip vermeme konusunda bir tereddüt yaşadı. Bu esnada Owens tekrardan toparladı ama Roman Superman Punch ve Spear çeker rakibini püskürttü. Kendini hemen ring dışına atan Owens, bu esnada toparlanmaya çalışırken kendisine yerde kalmasını söyleyen Sami Zayn tarafından dikkatsizlikle karşı karşıya kaldı. Bu esnada Roman bir kez daha Spear çekti ve Owens’ın işini bitirdi. Ringin dışından içeriye sokmadan önce de çelik merdivenlere Owens’ın kafasını iki kez vurdu. Ring içinde Owens can havliyle Roman’a tokat atınca Roman da bir Spear daha çekerek Owens’ın fişini çekti ve kemerini bir kez daha korumayı başardı.

Maç sonunda Bloodline’ın diğer üyeleri (Jimmy, Jey ve Solo Sikoa) de ringe geldiler. Tam bu esnada Jey, Sami’nin son testi de geçtiğini düşünerek ona Kabile Çelenk’ini tatmin edince, Roman kendisini durdurarak yerde bitkin bir halde duran Owens’a saldırmaları yönünde emir verdi. Ek olarak Paul Heyman da cebinden kelepçeler çıkararak Owens’in ringin iplerine bağlanmasını sağladı. Tam anlamıyla savunmasız kalan Owens karşısından Uso’lar birçok kez Superkick çektiler. Tüm bu olanlar devam ederken Sami Zayn ise oldukça endişeli bir şekilde bir zamanlar en yakın arkadaşı olan Owens’ın yediği dayağı izlemekteydi. Roman işi farklı bir boyuta çıkarıp sandalyeyle Owens’a saldırmak isteyince de Sami oldukça insancıl bir şekilde davranarak Roman’a durması gerektiğini söyledi. Onu sakinleştirip “kazandın artık, bu kadarı fazla hadi gidelim” deyince de Roman, elinde tuttuğu sandalyeyi Sami’ye teslim ederek ona cevap verdi. Böylece Tribal Chief’in yeni emri belliydi Sami’ye; elleri kelepçelenmiş bitik bir halde duran eski yakın arkadaşın Owens’a sandalyeyle saldır! Burada tam olarak anladık ki Roman’ın bir önceki hafta bahsettiği son test tam olarak buydu. Eline sandalyeyi alan Sami’nin endişesi ve tereddüttü tavan yapınca Roman, Sami’yi iyice provoke ederek Sami’nin kariyerini Bloodline’ın toparladığını, Owens’ın ise her zaman onu aşağıya çektiğini ve kendilerinin bir aile olduğunu söyledi. Tüm bunların üzerine bir karar vermek zorunda kalan Sami, nihayet kendi benliğine dönerek Roman’ın sırtına sandalyeyi geçirdi. Bu senaryo öyle bir senaryo ki hakikaten neresinden baktığınıza bağlı olarak iki tarafı da haklı görebilirsiniz. Birincisi Sami, gerçekten aile dışından biri olmasının da etkisiyle kendisin kanıtlayabilmek için birçok kez kendini feda etti. Son bir teste bu açıdan gerek var mıydı, tartışılacak bir konu. Öte yandan aile dışından biri olduğu için sonuna kadar güvenilir olduğunu anlamak için de belki limitler zorlanmalıydı. Ancak bu kadar öteye gitmek de fazlasıyla acımasız değil miydi? Doğru acımasızdı ama peki ya Roman’ın Sami’ye söylediklerinde haklılık payı olduğu tarafları yok muydu? Vardı ki bu senaryo sayesinde Sami Zayn WM öncesindeki son PPV’de main eventte çıkarak kemere oynayacak. Tüm bunların çıktısı olarak Roman’ın Sami’yi sattığını ya da Sami’nin Roman’a ihanet ettiği çıkarımlarını yapabilirsiniz.

Sami’nin Roman’a vurduğu sandalye darbesinin ardından gerçekten son dönemde gördüğümüz en güzel seyirci reaksiyonlarından biriyle karşılaştık. Tabi doğal olarak bu olayın üzerine Jey hariç tüm Bloodline üyeleri Sami’ye saldırarak onu da Owens’tan hallince bir hale getirdiler. Sikoa ve Jimmy, Tribal Chief’lerine saldıran Sami’yi cezalandırırken onun en başından bu yana sadakatini sorgulayan Jey ise hiçbir müdahalede bulunmuyordu. Son dönemde Sami’nin onlar için yaptığı her şeyin farkına varan ve Sami’nin Roman’a olan ihanetinden kendi ailesini suçlayan Jey, ringi terk edip ağlayarak arka alanın yolunu tuttu. Bunun üzerine iyice çılgına dönen Roman, Sami’ye acı çektirmeye devam ederken ailesinin dağılmasından da Sami’nin sorumlu olduğunu da söylemeyi ihmal etmiyordu.

30 Ocak tarihli Raw’da Cody’nin Royal Rumble sonrasında Roman’a yönelik bir promo kestiğini görürken Bloodline’a dair bir şey görememiştik. 3 Şubat tarihli Smackdown’daysa Jey hariç tüm Bloodline üyelerinin arka alanda olduğunu görmüştük. Roman, Sami’nin Bloodline için çok şey yaptığının farkında olduğunu ama onun aç gözlü bir insan olarak asıl amacının ne olduğunu bildiğini söylemişti. Öte yandan Jimmy’se Jey’e ulaşamadığını söylüyordu ki hakikaten Jey’i şovun içerisinde görme şansımız olmamıştı. Gecenin sonundaysa Roman yanında Heyman’la promo keserken Sami’nin arkadan gelerek Roman’a saldırdığını gördük. Hatta Roman tam toparlayıp ona sandalyeyle vuracakken Sami ona spear çekmişti. Sonrasında eline sandalyeyi alan Sami tam Roman’a saldırmaya devam edecekken de Roman kendisini ringin dışına atmıştı.

Ardından eline mikrofonu alan Sami, Roman’dan bugüne kadar hiçbir şey istemediğini söylemişti. Kemeri işaret eden Sami, Roman’dan bir maç istiyordu. Zaten Bloodline senaryosunu bambaşka bir tarafa çeken Sami iyice seyircinin desteğini de üstüne almıştı. Tabi Sami’nin anlık yükselişi kısa sürmüş; Jimmy ve Sikoa arkadan kendisine saldırınca yine kendisini savunmasız bulmuştu. Bu esnada ringe geri dönen Roman, Jey’in yokluğunun sorumlusu olarak bir kez daha Sami’yi işaret ederken onunla Elimination Chamber’da görüşeceğini söyledi. Bu arada bu sekansta görülebileceği üzere de Roman’ın işin rol yapma yönünü de müthiş geliştirdiğini söylemem gerekiyor.

6 Şubat Raw’daysa Heyman ve Cody’nin yüzleşmesini görmüştük. 10 Şubat Smackdown’daysa Sami, Heyman’ın tek başına kestiği promoyu bölerek Roman’ın şampiyonluk günlerinin sayılı olduğunu söyledi. Hakikaten müthiş bir promo kesen Sami yine iyi bir destek aldı. EC’nin Kanada’da olacağını düşünürsek benzer bir reaksiyonu burada da alacaktır. Aynı Smackdown’da Jey Uso’yu da 1.5 haftalık bir aranın ardından ekranlarda gördük. Sami Royal Rumble’da olanlar için Jey’e teşekkür ederken aynı zamanda Roman’ın tüm bu olanları unutmayacağını ve Jey’den de bunun acısını çıkartacağını ona hatırlattı. Ek olarak da Roman’ın günlerinin azaldığını bir kez daha söyledi. Son olarak oradan ayrılmadan önce Jey’le yumruklarını tokuşturdular. Büyük aşklar nefretle doğar mantığından hesapla Jey’in Sami’ye olan sempatisinin devam ettiğini bu şekilde görmüş olduk. Bununla birlikte Jimmy’nin aynı gece Strowman ve Richocet’e karşı olacak olan kemer korumasına karşın Jey’e telefon üzerinden ulaşamadığını gördük. Ringe de tek başına gelen Jimmy maç başlamadan önce kardeşi Jey’in son dakikada seyircilerin arasından geldiğini gördük. Richochet tam maç içerisinde Jimmy’i tuşlayacakken Jey tuşu bozdu ve sonrasında maçı takımına kazandırarak kemerlerin tam 572.gününde korunmasını sağladı. Maç sonundaysa arka alanda Jimmy kritik olan soruyu Jey’e sordu; bu işin içerisinde var mısın yok musun? Jey bu soruya bilmiyorum cevabını verip ayrıldı. Tüm bunlar olurken onları izleyen arkadan oldukça komik bir şekilde onları izleyen Heyman, Jey ayrıldıktan sonra Jimmy’nin yanına gidip Jey’in ona ne söylediğini sordu. Jimmy’se kardeşini koruyarak hiçbir şey demediğini söyledi. Bir sonraki sekanstaysa Paul Heyman’ın Roman’dan gelen bir emirle Jimmy’e gidip Jey’le beraber Elimination Chamber’ı televizyonda izlemeleri gerektiğini söyledi. Tabii burada Jimmy’nin Kanada’ya girişinin yasak olmasının da bir etkisi mevcut. Yani zaten Jimmy orada olamayacaktı ama bunu senaryo anlamında da mantığa oturttuklarını gördük. Burada Jey’in Kanada’ya girişinin serbest olduğu söyleniyor. Eğer Roman bir ihanete daha uğrarsa Jimmy’nin orada olmayıp Jey’in orada olmasının da etkisi olmuş olacak. Yani Jey, tüm bu 2.5 yıllık senaryo içerisinde Roman’ın iktidarına çıkıklık gösteren tek isim. Bu sayede Heyman’ın direkt Jimmy’e gidip bunu söylemesi ve Jey’in o anda orada olmaması da harika bir işaret. Ama tabii Jey’in durumunda bir kafa karışıklığı olduğu için onu da Kanada’da görememe ihtimalimiz mevcut. Her halükarda yine harika bir zemin oturtulmuş durumda. Jey’in giriş izni varsa maça dahil olup Roman’a sadakatini gösterebilir ya da Sami’nin yanında olup ona ihanet edebilir. Veya izni yoksa da Roman her halükarda Jimmy ve Jey’den bağımsız bir şekilde güreşmek zorunda kalacak.

Öte yandan muhtemelen tüm bu Sami ekseninde olan olayların Elimination Chamber’da bitmesi ön görülüyor diye anlıyorum. Şovun Montreal’de yapılması aslında Sami için müthiş bir underdog hikaye ortamını hazırlıyor ancak Roman elbette ki kemerini burada da koruyacaktır. Ama muhtemel bir Owens saldırısıyla da karşı karşıya kalabilir diye de düşünüyorum. Öte yandan Jey’in tavrı da burada bir etken olacak. Sami’nin Bloodline senaryosuna dahil olmasıyla birlikte içeriden bir bölünmenin olacağı belliydi. Burada orijinal Bloodline üyelerinden de bir nevi ilk fireyi Jey vermek üzere. Zaten Roman’ın bu 2.5 yıllık title reign’inde kendisine kafa tutan ilk ismin Jey olması ve main eventlerde Roman’ın karşısına çıkması da bu anlamda manidar. Şov içerisinde olup olmayacağının belirsizliği üzerine her iki anlamda da Roman’a artı sağlayacağı gibi eksi sağlama ihtimali de yüksek. Bu nedenle ilk defa Roman’ın ring dışında dezavantajda olduğu bir konumda yer aldığını görmekteyiz. Sikoa ring kenarında olsa da Owens’ın return yapıp Sami’yle birleşmesi ve Sikoa’yı def etme ihtimali de mevcut. Roman tüm bu şartlarda kemerini koruyup, tüm bunlar üst üste binip Cody Rhodes ekseninde geçici bir iş birliği kurulmazsa da bu senaryoların boşa gideceği açık gibi gözüküyor. Zaten 13 Şubat Raw’da Cody ve Sami’nin ring içerisinde promo kestiklerini gördük. Biraz Cody’nin Sami’yi gazlamasıyla geçtiğini gördük. O sebeple Roman vs Cody’nin main event tadında bir maç olacağı için Roman bir şekilde kemerini korumalı ama hala yanında tuttuğu ekibine (Jimmy ve Sikoa) karşılık Cody’nin de arkasının boş olmaması gerekiyor. Orada da Sami ve Owens var dersek burada esas X faktör Jey olacak gibi gözüküyor. Jey’in olası ihanetinin de WM’ye saklanabileceğini de düşünmüyor değilim.

Tahmin: Roman Reigns

--

Ülke olarak o kadar zor dönemlerden geçiyoruz ki hepimizin psikolojisi bozuk. Bizim başka şehirlerde normal yaşantımız sürerken dahi suçluluk hissettiğimiz bu günlerde inanın kafamı dağıtmanın tek aracı olarak bir yandan haberleri dinlerken bir yandan da yazı yazmayı buldum. Bizim yaşadığımız zorluklar dahi o insanların yaşadıklarının yanında hiçbir şey. Çok korkunç bir olay yaşadık. Benim de uzak-yakın akrabalarım Hatay’da oldukça etkilendiler. Dilerim bundan sonrası hepimiz için aydınlık olur.

Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa diliyorum. Bir an önce sorumlularının da cezasını çekmesini umuyorum.