Road to Wrestlemania sürecinde son durak olan Elimination Chamber’la
birlikteyiz. Bu yıl belki de son kez gerçekleşecek olan bu PPV’de (Triple H’in
özel maç türüne sahip PPV’leri azaltıp bu maç türlerini PPV’lere yedirme
düşüncesi var) iki tane Elimination Chamber maçı görmekteyiz. Ancak hikayelerin
gidişatı gereği bunlardan her ikisi de ne erkeklerin ne de kadınların ana kemerlerinin
korunduğu maçlar. Bu durum biraz buruk gelse de Elimination Chamber maçlarından
bir tanesinde US kemerinin sahibini ve diğerinde de Raw Kadınlar Şampiyonu
Bianca’nın rakibini öğreniyor olacağız. Ayrıca Brock Lesnar ve Bobby Lashley
bir kez daha karşı karşıya gelecekler.
Öte yandan erkekler ana kemeri çember içerisinde korunmayacak olsa da
yine de kemere dair bir maçın olduğunu görmekteyiz. Gecenin main eventinde
Roman Reigns, kemerini Sami Zayn’e karşı koruyacak. Hem genel olarak bir önceki
PPV olan Royal Rumble’ı hem de bir sonraki PPV olan Wrestlemania’yı da
konuşarak şovumuzu değerlendirmeye geçelim.
Elimination Chamber Match
for the WWE United States Championship
Austin Theory(c) vs Seth “Freakin” Rollins vs Johnny
Gargano vs Bronson Reed vs Damien Priest vs Montez Ford
Tarihin ilk Elimination Chamber
U.S kemeri maçına tanıklık ediyor olacağız. Erkekler ana kemerinin Roman’da
olması ve farklı bir hikaye içerisinde yer alması sebebiyle çember maçı için
yerini U.S kemeri aldı. Bu noktada isimler üzerinden değerlendirmeler yapmaya
başlayalım.
Austin Theory: 2022 yılı içerisinde hem zirveyi hem de dibi gören Theory, yılı kemerle
kapatarak ortalama bir noktaya gelmiş gibi gözüküyor. Hatırlarsanız yaz
aylarında almış olduğu Money in the Bank çantasıyla zaten bir süredir
pushlanması beklenen ve hikayede de bizzat patron Vince McMahon tarafından
desteklenen Theory, yılın ikinci yarısından itibaren oldukça düşüşe geçti.
Öncelikle Mr.MITB olduğu için bir nevi yakın geleceğin şampiyonu olmasına
rağmen girdiği birçok feudu kaybetti. Zaten yılın başlarında MITB öncesinde U.S
kemerinin sahibiydi ancak Lashley’e kaybettiği kemeri MITB sahibi olduğu gece
geri almayı başaramamıştı. Ardından girdiği feudları ve maçları kaybetmeye
başladı, Vince McMahon yönetimsel olarak arka planda yer aldı ve tüm bunların
etkisiyle tarihin en kötü cash in’ini yaparak U.S kemerini Lashley’den alan Seth
Rollins’in karşısına çıktı. Ancak başarısız bir cash in yaparak iyice dibi
gördü. Ardından Kasım ayında yapılan Survivor Series’te kendisiyle birlikte
rövanş hakkı bulunan Lashley’le beraber Seth’in U.S kemeri için Triple Threat
maça çıktı. Tüm bu süreçte yaşadıklarının da etkisiyle gimmick’ini değiştirdi
ve daha ciddi bir karaktere bürünmeye başladı. Survivor Series’teyse biraz şans
eseri de olsa Triple Threat maçından galip ayrılarak ikinci kez U.S kemerinin
sahibi oldu. Şöyle ki Seth kendisini Suplex pozisyonuna getirdiği anda
Lashley’den spear yiyince Theory de birden Seth’in yanlışlıkla üstüne çıkarak
onu pinledi.
Kemeri yeniden kazanan Theory 5
Aralık Raw’da Mustafa Ali karşısında kemerini Ziggler’ın kendisine
saldırmasıyla DQ’yla korumayı başardı. 2 Ocak Raw’da kemerini bu kez rövanş
hakkını kullanan Rollins’e karşı korumayı başardı. Rollins’in sakatlanmasının
da bunda bir etken olduğunu söylemek gerekir. 23 Ocak Raw’da da bu kez de
Lesnar’ın Lashley’e saldırmasıyla No DQ olan maçta yine kemerini korumayı
başardı. Yani Kasım’dan bu yana U.S kemerinin sahibi olsa da Theory’nin henüz
temiz bir kemer koruması gerçekleştirdiğini pek göremedik. Zaten ana kemer için
bile güçlü bir şampiyon izlenimi vermezken mid level seviye bir kemer için de
yine “fırsatçı” heel karakteriyle devam etmekte. Tabi ki kariyerinin henüz çok
başında olan ve de başarısız bir cash in’e sahip bir imajla dolaşan bir isme
göre oldukça normal bir senaryo işlendiğini de söylemek gerekiyor.
Esas soru, kemer korumadaki
şansını burada da devam ettirebilir mi? Biraz altta da bahsedeceğim üzere
kemerin zaten Theory’den çıkması halinde Rollins’ten başka birisine gitmesini
beklemiyorum. Bu yüzden iki isim arasında kaldığımı belirtmem gerekiyor. Zaten
paralelde feudları da devam etmek olduğunu da söylemek gerekiyor. 13 Şubat
Raw’da Theory’nin Seth’e üstün geldiğini de gördük. O yüzden biraz da işin
Rollins tarafını detaylandırarak iki taraf arasında bir tercih yapmaya
çalışalım.
Seth “Freakin” Rollins: Chad Gable’ı yenerek bu maçta yer almaya hak kazanan Seth, Survivor
Series’te kaybettiği kemerini geri almak istiyor. Sonbahar döneminden bu yana
U.S kemeri için Theory ve Lashley ekseninde feuduna devam etmekte. 10 Ekim
Raw’da kemeri Lashley’den alan Seth, 7 Kasım’da Theory’nin cash in’ine
Lashley’in de olaylara karışmasıyla direnmeyi başarmıştı. Ancak 26 Kasım
Survivor Series’te yapılan Triple Threat maçında Theory’i Suplex pozisyonuna
getirirken Lashley’den spear yemiş ve üzerine düşen Theory tarafından pinlenerek
kemerinden olmuştu. Ardından kemerini geri almak için Theory’le maça çıkmış
fakat kazanmayı başaramamıştı. Bu süre zarfında net bir feuda dahil olmayan
Seth, Royal Rumble maçına katılmış ancak Logan Paul tarafından elenmişti. Logan
da Crown Jewel sonrasında sakatlandığı açıklanmıştı ancak Royal Rumble da geri
dönüş yaparak aksiyona geri döndü ve muhtemelen de WM’de yer alacaktır. Roman’la
da feuda girdikten sonra muhtemelen ciddi bir WM senaryosu içerisinde
bulunacaktır. İnsan halen haklı olarak kendisini normal bir güreşçi gibi
benimsemese de ring içerisindeki performansı muazzam seviyelerde. Seth’le de
harika bir maça çıkabileceklerini düşünüyorum. Seth vs Logan harika da bir WM
maçı olabilir. Ancak bu kemerli mi olur yoksa kemersiz mi? Ek olarak Theory’ye
bir cash in rezaleti yaşatmış ve imajını toparlamaya çalışırken tekrardan
kemerini kaybetmesi sağlanır mı? Seth kemeri kazanırsa yeniden Theory’le feuda
girmesi gerekmez mi? Ama onun dışında Theory için nasıl bir WM yolu olur derseniz
Cena iddiaları da açık gibi şu an. Bu sebeple Theory’nin biraz daha güçlenip
Cena’yla WM maçına hazırlanması gerektiğini ve bunun Rollins’in olası Logan
Paul feudundan daha değerli olduğunu düşünüyorum.
Johnny Gargano: Baron Corbin’i yenerek bu maça katılmaya hak kazanan Gargano, 2021
yılında ayrıldığı WWE’ye yaz aylarının sonlarında geri dönmüştü. Geri dönüşünün
ardından The Way’den takım arkadaşı Theory’yle kısa süreli bir feuda girmişti. Hatta
10 Ekim tarihli Raw’da Theory’i yenerek feudun galibi olmuştu ki buradan da
Mr.MITB olan Theory’nin düşüşünü gözlemlemekteyiz. Ancak sonrasında bir feuda
dahil olmayan Gargano, bu maç içerisinde de Theory’yle olan geçmişi sebebiyle
dahil olan bir isim olduğunu düşünüyorum. Zira bu sayede ring içerisindeki
aksiyonlar da daha ilgi çekici olacaktır. Onun dışında maçı kazanmasını ve bir
WM feudu içerisine girmesini beklemiyorum.
Bronson Reed: 2021’deki WWE’nin küçülme döneminde yollarını ayırdığı isimlerden biri
olan Reed, Aralık ayında WWE’ye dönüş yaparak Miz’in Dexter Lumis’le olan
Ladder maçına karışmıştı. Maç içerisinde Miz’e yardım ederek Lumis’i yenmesini
sağlamıştı. Dolph Ziggler’ı yenerek bu maça katılmaya hak kazanan Reed’in maçı
kazanma ihtimali en düşük isimlerden biri olduğunu düşünüyorum. Hatta keşke
Ziggler, kendisi yerine bu maç içerisinde yer alsaydı diyorum.
Damien Priest: Angelo Dawkins’i yenerek bu maça dahil olan Priest, Judgment Day
senaryosu içerisinde de yer almaya devam ediyor. Priest, geçtiğimiz yıl
içerisinde U.S şampiyonluğunu taşıyan isimlerden biriydi anca aşağı yukarı son 1
yıldır bireysel bir ilerlemeden çok Judgment Day çerçevesinde Edge’le bir
senaryo içerisinde yer almaya da devam ediyor. Extreme Rules’ta bu feudun bittiğini
de düşünmüştük ancak Royal Rumble’da Edge’in geri dönüşü sonrasında yine bu
feud harlanmaya devam etmişti. Rumble’da Edge, Priest ve Balor’ı eleyerek bir
nevi hep peşlerinden gideceğinin de belirtisini vermişti. Zaten karşılıklı
elenmelerden sonra ring dışında da yaşanan mevzulardan feudun WM’ye
taşınacağını da anlamıştık. Bu noktada Priest de Balor ve Dominik’le beraber
Edge’e karşı feuda devam edecektir. Bu feudu biraz aşağıda daha detaylı
yorumlayacağım için şimdilik kısa kesiyorum ancak anladığınız gibi Priest’in
maçı kazanma olasılığı çok düşük gözüküyor.
Montez Ford: 2022 yılının yükselen isimlerinden ve de 2023 yılında iyi bir push
almasını beklediğim isimlerden bir tanesi Montez Ford. 2016 yılından bu yana
Dawkins’le beraber Street Profits takımı altında tag team mücadelesine devam
etse de single bir kariyer için kendisini hazırladıklarını da görmekteyiz. Zira
Dawkins Priest’e yenilerek bu maça çıkmaya hak kazanamazken Ford ise Elias’ı
yenerek bu maça dahil olmayı başarabilmişti. Bunun dışında yer alınan tag team
senaryolarında da kendisine daha çok yer verilmeye çalışıldığını görmüştük.
Hakikaten de kendisinin müthiş bir atletizmi var. Ring içerisinde maçı izlemeyi
değerli hale getirebilecek bir yeteneği mevcut. Bunun kesinlikle mid level’da
kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Belki bu dönem için erken ama 2023’te
özellikle yaz sonları gibi push alacağını ve bireysel kariyerine başlayacağını
düşünüyorum.
Tüm bu ihtimallere baktığımız
zaman maçta Theory ya da Seth dışında bir ismin kemeri almasına oldukça
şaşıracağımı söyleyebilirim. WM Hollywood’da yapılacakken ve de The Rock
fırsatı kaçmışken, Cena’nın bir şekilde maça çıkabileceğini düşünüyorum. Bu da
bir halef selef maçı olabilecek düzeye indirgenebilecek bir maç olabilir. Bunun
dışında Seth’in de Logan Paul’la oluşabilecek olası feudu üzerinden yorumlarda
bulunduğum için onun da kemeri geri alma ihtimalini Theory’nin koruma
ihtimalinden daha düşük görüyorum. Bu sebeple tahminim Theory’den yana.
Tahmin: Austin Theory
Mixed Tag Team Match
Edge & Beth Phoenix vs The Judgment Day (Finn
Balor & Rhea Ripley)
WWE isteyince hakikaten çok
sağlam senaryolar yazabiliyor. Biraz aşağıda değineceğimiz Bloodline senaryosu
da, yaklaşık 1 senedir devam eden bu feud da birçok farklı eksene kayarak ve
farklı boyutlar edinerek sıkmadan kendisini izletmeyi başarabilen feudlar. Bu
feud özelinde de artık WM’ye kadar uzanmasını da kesin bir gözle bakmaktayım.
Doğrusu ben Extreme Rules’ta olanlardan sonra bu feudu heel ekibin kazandığını
düşünmüştüm ama bence kötü geçen Rumble maçının en ilgi çekici olayı bu feud
içerisinde yaşandı.
Extreme Rules’ta olanları
hatırlarsak, Ekim ayındaki PPV’de Edge ve Balor, bir nevi bu feudu
bitirebilecek simgede olan “I Quit” maçında karşı karşıya gelmişlerdi. Sayı
avantajını kullanan Judgment Day, Edge ve kendisine desteğe gelen Pheonix’i defetmeyi
başarmışlardı. Gün sonunda Edge’i tutmuşlar ve gözlerinin önünde eşi Phoenix’in
kafasına sandalyeyle vurma(con-chair-to) konusunda tehdit etmişlerdi. Buna
dayanamayacak olan Edge, “I Quit” diyerek maçı kaybetmişti. Ancak bu sayede
eşini kurtardığını düşünen Edge, Beth’in kafasına sandalye darbesi geldiğini
görünce yanıldığını anlamıştı.
Tüm bu olayların ardından
Edge’i ve Beth’i Royal Rumble’a kadar görememiştik. Judgment Day’se bu süre
zarfında önce The O.C’yle sonra da Uso’larla ufak feudlara dahil olmuşlardı.
Survivor Series’te AJ, Balor’ı yenmiş ancak Crown Jewel’da Judgment Day, O.C’yi
yenmeyi başarmışlardı. Uso’larla girdikleri kemer feudunu da kaybetmişlerdi. Royal
Rumble’daysa Rey Mysterio’nun müziğinin çaldığını ancak arka alanda bir şeyler
olduğu için ringe gelemediğine şahit olmuştuk. Tam olarak ne olduğu bizlere
gösterilmese de Rey’den hemen sonraki numaranın sahibi olan oğlu Dominik, ringe
gelirken elinde Rey’in maskesini de tutuyordu. Bu sayede Dominik’in veya tüm
Judgment Day’in Rey’e saldırdığını anlamıştık. Tum Judgment Day ekipleri Rumble
mücadelesi içerisindeyken Ekim ayından bu yana ortalıkta gözükmeyen Edge,
return gerçekleştirerek direkt Judgment Day üyelerine saldırmış ve hatta Balor
ve Priest’i elemeye başarmıştı. Edge tarafından elenen Priest ve Balor arka
alana dönmeyerek ringin dışındayken Dominik’le mücadele eden Edge’e saldırıp
onun elenmesini sağlamışlardı. Bu olaydan sonra iyice deliye dönen Edge
ikilinin peşinden giderek onlara saldırmaya başlamıştı. Bu esnada tüm bu
Judgment Day senaryosu içerisinde kadınlığını kullanan “Mommy” Ripley, bir kez
daha ekibine avantaj sağlamak için entrance’ta gözükmüştü. Ancak o esnada
return gerçekleştiren bir diğer isim olan Beth kendisine spear çekerek onu
savurmayı başarmıştı. Ardından araya güvenlikler girmiş ve iki grubu
birbirlerine ayırmayı başarmışlardı. Gecenin diğer Royal Rumble maçı olan
Kadınlar maçındaysa Ripley, ilk sıradan girerek Royal Rumble maçını kazanmayı
başarmıştı.
Royal Rumble ertesi Raw’da
erkekler Rumble maçını kazanan Cody Rhodes’un promo’sunu bölen Balor, Priest ve
Dominik; arkadan yine Edge tarafından saldırıya uğramışlardı. Cody’nin de
destek vermesiyle sayılar biraz eşitlense de yine araya görevlilerin girmesiyle
segment bitmişti. Bu anların ardından Cody ve Balor arasında maç planlanmış
ancak maçın etrafında bir kez daha büyük bir öfkeyle bu kez seyircilerin
arasından gelerek Domik ve Priest’e tabiri caizse dalmıştı. Olaylara bir kez
daha Ripley de karışınca arka alandan Beth gelmiş ve kendisine bir kez daha
Spear çekmişti. Edge de Balor’un dikkatini dağıtarak Cody’nin maçı kazanmasını
sağlamıştı. Aynı gece yine Raw’da Ripley Royal Rumble maçının ardından kemer
için Charlotte’ı seçtiğini açıklamıştı.
Ertesi hafta Raw’da WM turu
kapsamında ekranlarda olmayan Ripley hariç yine Edge’le karşılıklı promolaşan
Judgment Day, Edge’in Elimination Chamber için önerdiği maçı Ripley adına kabul
etmişlerdi. Yine sayı fazlalığı sebebiyle üstünlük sağlayacaklarken bu sefer de
Street Profits’in gelmesiyle geri püskürtülmüşlerdi. Neticesinde ekipten
Priest, U.S maçı için çembere girecekken Balor ve Ripley’se bu maçta yer alıyor
olacaklar. Dominik de muhtemelen kenardan kendilerine destek olacak.
Buradan hareketle biraz bu
feudun gidişatındaki olası yaşanabileceklerden de söz etmek gerekir bence. Ben olayların feudun devam edebileceği ve de WM’de
esas son kez yüzleşmenin yaşanacağı minvalde şekilleneceğini düşünüyorum.
Örneğin yukarıda Ripley’in Royal Rumble’ı kazanmasından bahsetmiştim. Hazır
yeri gelmişken söylemek gerekir ki benim de Royal Rumble favorim olan Ripley,
dibine kadar hakkının verildiği muazzam bir performansla ilk sıradan girerek
Rumble’ı kazanmayı başardı. Bu sayede yeni bir kadınlar main event bir ismin
ortaya çıktığını da hepimiz şahit olmaya başladık. Ben şahsen kendisinin bu
maçı kazanmasına inanılmaz sevindim. Judgment Day’in kendisine çok iyi bir
gimmick kattığını ancak güreş anlamında hikayelerden ötürü olması gerektiğinden
az kullanıldığını söylemiştim. Bunun için de buradan kazandığı gimmickle çok
güçlü bir şekilde WM’ye gitme ve güreş yeteneklerini kullanma şansı olacak. Bunun
için de farkındaysanız üstte Ripley’in bir WM’de çıkacağı maç senaryosu bir de
bu senaryo eşliğinde işlendiğinden bahsettim. Yani aynı gece Spear yerken gidip
Rumble’a ilk sıradan girip maçı alabiliyor. Bu çok WWE’nin tercih ettiği bir
durum olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden bence bu maç Ripley’ın Judgment Day’den
kopup hem grubun olası grubunun dağılışının ilk adımını atacağını hem de dedike
bir şekilde Charlotte’la olan feuduna kanalize olacağını düşünüyorum. Öte
yandan eskiler bilmeyebilir belki ama Beth; zamanının en dominant kadın
güreşçilerinden biriydi. Bu sebeple Ripley’in yükselmesi adına kendisini bu
maçta feda edebilir diye de düşünüyorum. Yani eğer Judgment Day bir şekilde bu
maçı kazanacaksa o da Ripley’in pinlemesi sayesinde olur diye düşünüyorum.
İşin bir diğer boyutundaysa bu
feuda ara ara dahil olan ancak en son oğlunun ihanetini kaldıramayarak güreşi
bırakmak isteyen ama Triple H’in iknasıyla brand değiştiren(keyfabe) Rey
Mysterio var. Edge’le olan geçmiş dostluğunun da etkisiyle başta oğluyla
birlikte Edge’e destek olan Rey, sonrasında Dominik’in heel turn’üyle bireysel
olarak yoluna devam etmişti. Zaten Extreme Rules’taki maçta Edge’in yardımına
koşan Rey, Dominik’in kendisine saldırmasıyla etkisiz kalmıştı. Smackdown
dönemindeyse önce Intercontinental kemeri için feuda giren Rey, Gunther
karşısında mağlup tarafta yer almıştı. Sonrasında Karion Kross’la kısa bir
feuda giren Rey, zamanında birçok devi devirdiği gibi Kross’u da hızlı bir
roll-up’la yenmeyi başarmıştı. Royal Rumble’daysa Dominik’in kendisine muhtemel
saldırısı sebebiyle maça dahil olamamıştı. 10 Şubat Smackdown’da IC kemeri için
yapılan fatal four way #1 contender maçına katılsa da Madcap Moss tarafından
tuş olmuştu. Burada da gözükerek bu feuda yeniden dahil olabileceğini ya da
olması gerektiğini düşünüyorum. Kendisinin olası dahil oluşu, Priest’in Elimination
Chamber maçına neden dahil olduğunu da açıklar nitelikte olur. Priest daha önce
maça çıktığı için büyük ihtimalle bu maç içerisinde tekrar gözükmeme ihtimalini
arttırıyor. Dominik’in kenardaki tek Judgment Day destekçisi olması sebebiyle
de bunu dengeleyecek ismin de Rey’den başkasının olmayacağı kesin gibi. Yani
hem Extreme Rules hem de Royal Rumble’ın intikamını almak için bu maçta geri
dönüş yaparak Edge ve Beth’in kazanmasını sağlayabilir. Hem de dahil olması da
Dominik eksenindeki senaryonun devamlılığı için de önemli olabilir.
Ripley’in stable’dan olası
ayrılığı, Beth’in de olası full time devam etmediği senaryolarda Edge ve Rey
ikilisi halen WM için Judgment Day’e karşı bir kişi eksikler. Bu eksiği de
tamamlayabilmek adına yine Edge’in bir geçmişi olduğu bir ismin gelmesi
gerektiğini düşünüyorum. Christian AEW’da olması net bu ismin Christian olması
gerektiğini söylerdim ama onun imkansız olması sebebiyle benim aklıma Randy
Orton’dan başkası gelmiyor. Rated R-KO döneminde takım kemerlerini Edge’le
birlikte taşıyan Randy, sakatlığı sebebiyle oldukça uzun bir süredir ringlerden
uzak kalmaya devam ediyor. Royal Rumble’da da dönüş yapamayan Randy’nin WM’ye
yetişmesi için benim umutlarım devam ediyor. O sebeple belki burada değil ama
WM’ye yakın Raw’lardan birinde hazır Riddle da cezalıyken Randy’nin bu şekilde
dönüşünün çok iyi olabileceğini düşünüyorum. Üç old school ismi geçici bir
süreliğine aynı takımda görmekse bizleri oldukça duygulandıracaktır.
Kısaca toparlamak gerekirse ben
Rey’in olası dahil oluşunun etkisiyle Edge ve Beth ikilisinin maçı kazanbileceğini
düşünüyordum. Fakat Ripley’in WM’de Charlotte galibiyetini hazırlayabilmek adına
Beth’i pinletebileceklerini de aklımın bir köşesinde bulunduruyorum. Ama böyle
olursa Edge, üst üste ikinci kez Judgment Day’e yenilmiş olacak ve feudun
devamlılığı biraz zora girecek. Belki de Edge böylesine bir mağlubiyetten sonra
Ripley’in Charlotte feuduna odaklanmasının karşılığında kadınları bir tarafa
bırakıp topladığı ekibiyle Judgment Day’in karşısına çıkabilecek. Başta küçük
bir ihtimal gibi düşünsem de 13 Şubat Raw’da Ripley’in Beth’i indirmesi de
sanki bu ihtimali benim gözümde daha da fazla arttırdı. O yüzden Judgment Day
diyeceğim.
Tahmin: The Judgment Day
(Finn Balor & Rhea Ripley)
Elimination Chamber Match
for a WWE Raw Women's Championship Match at WrestleMania 39
Asuka vs Liv Morgan vs Nikki Cross vs Raquel Rodriguez
vs Natalya vs Carmella
Royal Rumble 2023 kazananı Rhea
Ripley’in Smackdown kemeri için tercih yapmasıyla birlikte, Ripley vs
Charlotte’ın Wrestlemania 39 için kesinleştiğini söyleyebiliriz. İşin Smackdown
tarafında hikayesi çok eskiye dayanan güzel bir senaryo geliştiğini, durumun
Raw kısmındaysa Bianca’nın oldukça dominant ve hak eden bir şekilde title
reign’ini sürdürdüğünü görmekteyiz. Kemeri kazandığından bu yana Becky ve
Bayley gibi iki güçlü isme karşı girdiği feudlar sonucunda kemerle çıkan
Bianca, en son Royal Rumble’daysa Alexa Bliss’i kötü bir maçta kolay bir
şekilde yenerek title reign’ini sürdürmeyi başarmıştı. Böylesine üst düzey
isimleri yenerek yoluna devam eden bir ismi çember maçında kemerini korumasını
zorunlu tutmaktansa rakibinin bu şekilde belirlenmesinin oldukça doğru olduğunu
düşünüyorum. Hem bu sayede buradan çıkan ismin de yine güçlenmiş bir şekilde
Bianca’nın karşısına çıkması oldukça güzel düşünülmüş bir olay. Zaten 13 Şubat
Raw’da iyice sükse yaparak Bayley ve Becky feuduna dahil olmuş ve ayarlanan
Triple Threat maçında Bayley’i pinleyerek her ikisinden birinin Elimination
Chamber’e girmesini engellemişti. O sebeple tıpkı diğer maçta olduğu gibi bu
maç için de tek tek maç içerisinde olan kişileri yorumlamaya geçelim.
Asuka: Geçtiğimiz PPV olan Royal Rumble’da diğer kadın güreşçilerden bir adım
öne çıkan isimlerden bahsettiğimde Asuka için bir WM senaryosuna girmesini
beklemiyorum demiştim. Gerekçe olarak da Asuka’nın eski gücünde ve görüldüğü
değerde olmadığından bahsetmiştim. Royal Rumble’daysa bu anlamda biraz
fikirlerim değişti diyebilirim. Çünkü Royal Rumble maçına giriş yaptığında yeni
bir görünüşle ve bir nevi yeni bir gimmick’le geldiğini gördük. Bu gimmick’in,
Asuka’nın 2022 başlarından itibaren devam eden düşüş grafiğini
toparlayabileceğini düşünüyorum. Elbette ki güreşçilerin her daim zirvede
olması beklenemez. Ama bu noktada gimmick gerçekten çok önemli bir yerde
duruyor. Cody Rhodes, 2016’da WWE’den ayrıldığında Stardust gimmick’iyle bir
jobber’dı. Sonra WWE’den ayrıldı, AEW’da kariyerini toparladı ve American Nightmare
gimmick’iyle main eventer seviyesine çıktı. Veya Roman Reigns, Big Dog
gimmick’inden Tribal Chief’e geçişiyle kariyerini bambaşka bir noktaya getirdi.
Bray Wyatt, Husky Harris döneminde bir hiçken Bray Wyatt ile inanılmaz yerlere
geldi. Seth Rollins, Kingslayer gimmick’iyle her zaman sahip olduğu muzzam
yeteneğini kemerlerle süslerken Freakin gimmick’iyle oralara çok
yakıştıramıyorum. Yani gimmick bir güreşçiyi vezir de eder rezil de eder. Asuka’nın
durumu için de Royal Rumble’daki gelişiyl eski gimmick’ini, yani Kana
karakterini hatırlatacak bir şekilde karşımıza çıktığını gördük. Bilmeyenler
varsa Kana, Asuka’nın WWE’ye gelmeden önce Japonya’dayken güreştiği ring ismi
ve gimmick’i. Joker benzeri bir makyajla ve kısalttığı saçlarıyla ringe gelen
Asuka, Royal Rumble’da bu gimmick’iyle son 3’e kalmayı başarmış ancak maçı
kazanan Ripley tarafından elenmişti. Royal Rumble maçında son 4’e kalan ismin
otomatikman alındığı maç içerisinde bu şekilde yer almayı hak eden Asuka, bence
bu gimmick’iyle tekrardan bir ivme yakalayacak gibi. O sebeple bu maç için ön
plana çıkaracağım isim kesinlikle kendisi olacak. Öte yandan bu maç içerisinde
Asuka dışında bence Bianca’yla WM’de maça çıkabilecek güce, yeteneğe ve
gimmick’e sahip birisinin olduğunu düşünmüyorum. 13 Şubat Raw’da tüm bu
kadınlar arasında yapılan tag team maçında da kendi ekip arkadaşlarına bile
saldırarak maçı takımına kazandırması da ne kadar dengesiz ve tahmin edilemez
bir karaktere büründüğünü de gösteriyor. Bu farklılık meyvesini verecektir
bence.
Liv Morgan: 2022 yılında önemli çıkış yakalayanlar isimlerden bir tanesi Liv
Morgan’dı. MITB çantasını aldıktan sonra aynı gece Ronda Rousey’e cash in yapıp
kemeri ondan almasını bilmişti. Sonrasında yine biraz şansa da olsa farklı bir
maçta kemeri kendisine karşı korumayı başarmıştı. Underdog çerçevesindeki
gimmick’i çok uzun soluklu olmadı ve doğal olarak kemerini Rousey’e en sonunda
kaybetti. Ring içi performansını ve rol yapma yeteneğini yetersiz bulduğumu
söylemem gerekli. WWE belli ki kendisi için main eventer potasına yakın bir
yerlerde tutma gibi bir planı var ancak bunun için hala hazır olduğunu
düşünmüyorum. Kemerini tuttuğu sürede oldukça sıkıcı bir title reign’e imza
atmış ve kemeri de çok dominant bir şekilde yenilerek kaybetmişti. Bunun
üzerinde Underdog karakterini bırakıp biraz daha ciddi bir karaktere bürünmüş
durumda. Bu değişiklik ve de Royal Rumble’a ikinci sıradan girip son ikiye
kalmayı başarması ilerisi için bu noktalarda olacağının bir işareti. Bu maçta
da yine son ikiye kalmasını bekliyorum ancak kazanmasının doğru bir tercih
olacağını düşünmüyorum.
Nikki Cross: Ekim ayındaki geri dönüşünün ardından Nikki A.S.H ismini geri bırakıp Bayley
ve Bianca feuduna dahil olan Cross, her iki tarafa da mesaj vererek birden
kemer potasına girme düşüncesinde mi acaba diye bir sordurtsa da bizlere
sonrasında çok net bir etken olmadığını görmüştük. Sadece Alexa ve Asuka’nın
Kadınlar Tag Team’ini kaybetmesine vesile olmuştu. Öte yandan Survivor
Series’teki War Games maçında da yine heel takımın yanında yer almıştı. Kasım
ayının sonunda 7/24 kemerini Dana Brooke’tan alsa da sonrasında kemeri
bırakmıştı ki zaten kemer de tarihe gömülmüştü. Royal Rumble’daysa son 5’e
kalsa da yine elenen isimlerden birisi olmuştu. Bu maçta da yine çılgın
hareketleriyle görselliği arttıracak olsa da kazanmasına pek ihtimal
vermiyorum.
Raquel Rodriguez: Rumble’da son 5’e kalan isimlerden biri olan Raquel, bu sayede bu maça
katılma şansı elde etmişti. Cüssesi sebebiyle dominant isimlerden biri olarak
gözükse de Raquel’in henüz net bir push aldığını main roster içerisinde
göremedik. Birçok kez kemer mücadeleleri içerisinde kıyıdan köşeden dolansa da
net bir etki yaratamadı. Bu maç içerisinde de bir faktör olmaya çalışacaktır
ancak kazanan isim tarafından eleneceğini düşünmekteyim.
Natalya: Yılların emektar güreşçisi Natalya; Shayna Baszler, Shotzi ve Zelina
Vega’nın da olduğu fatal four way maçını kazanarak çembere girmeyi hak etmişti.
2022 yılında kayda değer tek olayı Money in the Bank’ta Ronda’nın karşısına
kemer maçına çıkmak olan Natalya, bu maçta da kazanma ihtimali olmayan
isimlerden. Biraz da maçın memleketinde olmasının verdiği getiriyle biraz da bu
maçta olduğunu düşünüyorum. Ayrıca daha öncesinde kensinin burnunu kuran Shayna
Baszler’la ve Ronda Rousey’le de Shotzi’yle beraber feud içerisinde olmaya
devam ediyorlar.
Carmella: Candice LeRea, Mia Yim ve Piper Niven’ın olduğu fatal four way maçını
kazanarak bu maça katılmayı hak kazanan Carmella, Natalya’yla beraber kazanma
ihtimali en düşük isimlerden biri. Ağustos ayındaki sakatlığından bu yana da
Ocak 2023’e kadar kendisini ekranlarda görememiştik. Maç içerisindeki kolay
lokmalardan biri olacaktır.
Şöyle bir toparlama
yaptığımızda doğrusu Asuka dışında gerçekten bir ismi ön plana çıkarmanın zor
olduğunu düşünüyorum. Belki Royal Rumble’da 30.sıradan girerek return yapan Nia
Jax, bir şekilde senaryolara dahil olabilirdi ama sanıyorum ki tek günlük bir return
yaptığı için kendisini bu maçta ve Rumble sonrasındaki şovlarda göremedik. Öte
yandan Bianca zaten Becky, Bayley ve Alexa gibi isimleri de yenince zaten elde
de pek bir main eventer kalmamış gibi gözüküyor. Ronda zaten Smackdown’da
kemeri yeni kaybetmişken ve de Ripley yönünü Charlotte’a çevirmişken WM için
Asuka dışında mantıklı bir seçenek kalmıyor. Öte yandan Bianca ve Asuka’nın yaz
aylarında Damage CTRL karşısında birlikte yan yana durduklarını da düşünürsek
arka planında yine bir dostluğun yattığı ama işin ucunda kemer olunca durumun
sertleştiği bir feud görebilme olasılığımız çok yüksek. Zaten işin ring içi bir
yana ismen de kemer maçı için WM’ye yakışacak bir maçı bizlere
yaşatabileceklerinden eminim.
Tahmin: Asuka
Singles Match
Bobby Lashley vs Brock Lesnar
Clash of the Titans’ın üçüncü
serisinde bu sefer Elimination Chamber’deyız. Feudun ilk çıkış noktasını Crown
Jewl yazısında bahsetmiştim ama burada da çok kısa bir özet geçebilirim.
Lashley, henüz ana kemerler ayrıyken; Roman Universal kemeri için Smackdown’da
reign’ini sürdürürken, işin Raw tarafında WWE kemerini 1 Mart 2021’de Miz’den
almayı başarmıştı. Kemerini 13 Eylül 2021’e kadar korumayı başaran Lashley, o
tarihte cash in yiyerek kemerini Big E’ye kaybetmişti. 1 Ocak 2022 için Day 1
PPV’inde WWE kemeri için planlanan fatal four way maçında Big E’nin kemerini
Kevin Owens, Seth Rollins ve Bobby Lashley’e karşı koruması bekleniyordu. Aynı
gece Universal kemeri için planlanan Roman Reigns vs Brock Lesnar maçı,
Roman’ın Covid-19 protokollerine takılması sebebiyle iptal olmuş ve Lesnar WWE
kemer için yapılması planlanan fatal four way maçına eklenerek maçın katılımcı
sayısını 5’e çıkarmıştı. Aynı Lesnar, gecenin main eventinde kemeri Big E’den
alarak WWE kemerinin yeni sahibi olmayı başarmıştı.
Royal Rumble 2022’de ikilinin
tarihteki ilk maçına tanıklık etmiştik. Paralelde Roman’la Universal kemeri
için zaten Summerslam 2021’deki return’ünden beri feudda olan Lesnar, Paul
Heyman’la da barışmış ve onu Roman’ın yanından tekrardan kendisine çekerek
Lashley’le olan maçı öncesinde köşesinde getirtmişti. Maç karşılıklı
üstünlüklerle geçerken Lesnar rakibine F5 yapmış ancak Lashley’nin o esnada
ayağı hakeme çarpınca hakem de yere yıkılmıştı. Lesnar’ın tuşu bu sebeple
sayılmazken Roman maça dahil olmuş ve Lesnar’a spear çekmişti. O esnada Heyman
elinde tuttuğu WWE kemerini Roman’a vermiş ve Roman da o kemerle Lesnar’ın
kafasına vurmuştu. Heyman tarafından ihanete uğrayan Lesnar, Lashley tarafından
hakemin de kendine gelmesiyle beraber tuş edilmiş ve kemerini de kaybetmişti. Böylece
kötü ama olaylı geçen bir maçın sonucunda kağıt üstünde Lashley, Lesnar’a üstün
gelmeyi başarmıştı. Ancak 1 ay sonra gerçekleşen Elimination Chamber’da Lashley
aksiyona bile giremeden Seth’in Theory’e çektiği Buckle Bomb’ın kendi içinde
durduğu fanusa doğru yapılması sebebiyle kemerini kaybetmişti. Maçı kazanan
Lesnar bir kez daha WWE kemerini kazanmış ve WM 38’de Roman ile title vs title
maçına çıkmıştı. Sonrasındaki hikayeyi zaten biliyorsunuz. Roman maçı kazanarak
1 seneye çok yakın bir süredir WWE kemerini de elinde tutmaya devam etmekte.
Bu olaydan sonra Lashley bir
süre ortalarda gözükmezken, kemerini hiç aksiyona girmeden kaybetmemişçesine WM
dönemini sakatlığını atlatarak geçirmişti. O da MVP tarafından ihanete uğramış,
Omos’la maça çıkmış ve kendisini yenmeyi başarmıştı. Ardından US kemeri için
feuda girmiş ve Temmuz 2022’de Theory’i yenerek US kemerini kazanmayı
başarmıştı. 10 Ekim Raw’a kadar kemerini korumayı başaran Lashley, WWE
içerisinde yendiği isimlerden bahsedip Lesnar’ı da anınca Lesnar sürpriz bir
return yaparak Lashley’e saldırmıştı. Hem daha önce kaybettiği WWE kemerinin
hem de kendisine laf atılmasının etkisiyle Lashley’le olan feudun fitili takan
Lesnar, Summerslam 2022’de Roman’a bir kez daha kaybettikten sonra ilk defa
ekranlarda gözükmüştü. Bunun üstüne Kasım ayının ilk PPV’i olan Crown Jewel’da
Lesnar vs Lashley Part II ayarlanmıştı.
Oldukça sönük geçen bir maç
izlemiştik aslında. Nitekim ben de ismen bu kadar büyük olan ve güç bakımından
da birbirlerine çok yakın bu iki ismin bir Arap şovunda harcanabileceğini
düşünmüyordum. Zaten maç da tam beklediğim gibi geçti aslında. Kısa sürdü ama
feudun devam edebileceği şekilde bitti. Buna göre maçı Lesnar’a göre daha üstün
getiren Lashley, Lesnar’a Hurt Lock bağladığı esnada Lesnar son bir hamleyle
turnbackle’dan zıplayıp geri sıçrayarak Lashley’i pin pozisyonuna getirdi.
Lashley hareketi kesmeyip Lesnar’ı pes ettirmeye çalışırken tuş olduğunu
anlamadı ve maçı kaybetti. Maç bittikten sonra sinirine hakim olamayan Lashley,
Lesnar’a Hurt Lock çekmeye devam etti. Böylelikle her iki isim de birbirlerine
karşı pek de tatmin olamayacakları galibiyetler aldılar.
Tüm bu olayların ardından
Lashley US kemeri için olan mücadelesine devam ederken, bu feudun etkisiyle bir
heel turn yapabileceğinin işaretlerini verdi. Ben bunun etkisiyle Lashley’in
Aralık-Ocak gibi Roman’la feuda girmesini ve Roman’ın bir main eventer’ı daha
geçebileceğini düşünüyordum. Belki burada Lesnar’ın etkisiyle dahi kemeri
kazanamama durumu ortaya çıkabilirdi diye de düşünüyordum. Hatta bu sebeple bu
ikili arasındaki maçın WM’ye saklanabileceğini düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Lashley
US kemeri odaklı ilerlediği ve bu mücadelesinde face olan tarafta yer aldığı için
cheer almaya devam etti. Survivor Series 2022’de yine çok şanssız bir şekilde
kemeri kazanamadıktan sonra en nihayetinde kemerin sahibi Theory’e karşı 30
Ocak 2023 Raw’da maça çıkma şansı yakaladı. Ancak Lesnar o gece return yaparak
bir kez daha Lashley’in US kemeri yoluna taş koydu ve maçı kaybetmesini
sağladı. Son dönemde hem Lesnar’la olan maçını hem de Survivor Series’teki
kemer maçını talihsizce kaybeden Lashley, son bir kez daha Lesnar yüzünden
kemeri kazanamayınca iyice çılgına döndü. Olaylar Lesnar lehine ilerlerken
Royal Rumble 2023’teyse tıpkı benim beklediğim gibi feudun devamlılığı için
Lashley, Lesnar’ı eledi ve bu noktada psikolojik üstünlüğü bir kez daha ele
geçirdi. 6 Şubat Raw’daysa Lesnar elinde Elimination Chamber kontratıyla
gelirken Lashley’e bunu imzalaması noktasında meydan okudu. Lashley’se kontratı
inceledikten sonra dönüş yapacağını söyledi. Bunun üstüne Lesnar kendisine iki
tane F5 çekti. 13 Şubat tarihli Raw’daysa bu iki isim arasında resmi bir maç
kontratı imzalandı ve böylece The All Mighty ve The Beast arasındaki üçüncü
randevunun yapılacağı da kesinleşmiş oldu.
Feud esnasında iki isim de
birbirlerine dönem dönem üstünlükler kurabilseler de tam da beklendiği gibi
terazinin dengesi çok şaşmadı. Son tahlilde Lashley, üstünlüğü alıp tüm sinir
yükünü Lesnar’a yollarken son Raw’daki kontrat sekansında apronda durmayı
tercih etti. Lesnar klasik olarak tüm korumaları yıkıp Lashley’e ulaşmaya
çalışırken, Lashley bir boşluk bulup kendisine Spear çekti. Burada daha heel
rolü yine Lashley’in oynadığını görmekteyiz ancak net bir heel turn olmadığı
için de klasik bir iyi adam vs kötü adam maçı izlemeyeceğimizi söyleyebilirim.
Zaten dediğim gibi güç unsuru bakımından birbirlerine çok yakın oldukları için
böylesine bir denge politikasının izlenmesi de güzel bence. Ama burada birkaç
şeyden de bahsetmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Tahmine geçmeden önce,
ikilinin bu kadar hyple’lanmamızı sağlayacakları çok fazla şeye sahip
olmalarına rağmen ring içerisinde buna karşılık gelecek maçlar
çıkaramadıklarını görmekteyiz. Yani bolca finisher ve signature move’un olduğu
ortalama 10 dakika süren maçlar vaat ediyorlar gibiler şu anda. Bu elbette ki
bir izleyici olarak bu feuda şüpheyle bakmamızı sağlayabiliyor. Öte yandan ben
2022 yılının başlarına kadar atıfta bulunulan bu feudun bir ilk iki maçındaki
denge bozulmaması durumunun ardından WM’ye yaraşır bir No DQ maçıyla bitmesi
gerektiğini düşünüyordum. Hatta bu esnada Lashley’in Roman’a bir geçiş main
eventer rakibi olmasını ve Lesnar’ın bunu bozarak Lashley’i kendisine çekmesi
gerektiğini düşünüyordum. Bir de zaten Lesnar o kadar çok üst üste Roman’a
karşı feudlardan mağlup çıktı ki ben açıkçası tekrardan temiz bir şekilde maçı
kaybedebileceğini düşünmüyorum. Evet Lashley de son dönemde çok feud kaybetti
ama Lashley, Lesnar’a göre bu tarz olayları senaryo açısından daha kolay idare
edebileceğiniz bir isim. Yine de burada gerçekleşecek temiz bir galibiyetin bu
feudu sonlandırabileceğini ve WM’ye kalan çok kısa bir sürede bu ikili için
nasıl bir yol izlenebileceğini de düşünüyordum ki son Smackdown’da Wyatt bu
konuya açıklık getirecekmişçesine bir promo kesti. Smackdown’da Bray Wyatt’ın
bu maçın galibi kim olursa olsun karşısında ben olacağım demesinden sonra, buradan
birinin galip çıkması gerektiğini anladım. Ben Wyatt’ın Howdy’yle feuda
gireceğini düşünürken Royal Rumble’da yendiği LA Knight maçı sonrasında,
Howdy’nin Knight’ın üstüne atlamasıyla bir “barış” gerçekleştiğini görmekteyiz.
Muhtemelen Alexa’nın da dahil olacağı bu stable benzeri bir yapı içerisinde
maçı kazanan kişi çok farklı bir feudun içerisinde bulunacak gibi duruyor. Ben
maçı eğer biri temiz bir şekilde kazanıp feudu bitirecekse Lesnar tarafında
kazanılacağını düşünüyorum. Lesnar’ın temiz bir şekilde kazandığı bir senaryoda
feud’lara dahil olması açısından çok daha ideal bir isim. Çünkü herhangi bir
brand’e bağlı değil ve part time olarak güreşiyor.
Buradan mağlup çıkan kişininse
olası WM yolunun IC kemeri şampiyonu olan Gunther’e gidebileceğini düşünüyorum.
Özellikle Smackdown’da Gunther’in biraz underrated bir şekilde gözden ırak iyi
bir title reign yaptığını ve hala namağlup olduğunu belirtmemiz gerekiyor. WWE
her nedense IC kemerine US kemeri kadar yeterli özeni göstermiyor. Kağıt
üzerinde her ikisi de midcard güreşçilere hitap eden kemerlerken US kemeri
senaryolarının daha ön planda olduğunu ve PPV’lerde yer aldığını görüyoruz.
Burada belki de Roman’ın her iki kemere sahip olmasına rağmen esasında bir
Smackdown güreşçisi olmasının etkisi de vardır diye düşünüyorum. Spot ışıkları
zaten olması gereken kişinin üzerindeyken, bir alt kemerin onun önüne geçmemesi
yönünde olayların işlendiğini görüyoruz. Zaten bir IC kemeri en son bir PPV’de
Eylül ayındaki Clash at the Castle’da korunmuştu. Onun öncesinde WM 37’de, yani
2021 ikbaharında korunmuştu. Tüm bunlar olurken bir de işin Gunther boyutunu da
atlamamız gerekir diye düşünüyorum. WWE belli ki Gunther’e gerçekten çok önem
veriyor. NXT’de gerçekleştirdiği 870 günlük title reign’in (WWE’nin 80’li yıllardan
sonraki en uzun kemer elde etme rekoruydu, Roman kendisini daha yeni geçti)
ardından IC tarafında da Temmuz’dan beri bir title reign yapmaya devam ediyor.
Bu süreçte Richochet, Nakamura, Sheamus, Rey Mysterio ve Strowman gibi
gerçekten çok önemli isimler karşısında kemerini korumayı başardı. 17 Şubat
Smackdown’da da en son Madcap Moss’u yenerek kemerini korudu. Daha geçen ay
Royal Rumble’da da müthiş bir performans sergileyerek Cody Rhodes’la beraber
son ikiye kaldı ama maçı kazanmayı başaramadı. Yani Gunther çok güçlü geliyor.
Böylesine güçlü gösterdiğiniz bir isme de WM’de güçlü bir rakip vermeniz
gerekiyor. Dolayısıyla Lashley vs Lesnar maçını temiz bir şekilde Lesnar kazanıp
Wyatt’la feuda girecekse, kaybeden kişi olan Lashley’in de bu alana kayması
olası gözüküyor. Zira Lashley bir Raw güreşçisi de olsa kendisini şu anda
Raw’da bir WM rakibi göremiyorum. Aynı zamanda Gunther’e bir rakip bulamıyorum
çünkü adam zaten herkesi yendi. Belki Wyatt bu maçın galibini WM için işaret
etmese IC kemeri için bir adım atabilirdi ama olmadı. O sebeple bu maçların
sonucunda WM’de Lesnar vs Wyatt ve Gunther vs Lashley görebiliriz gibi geliyor.
Wyatt’ın son dakika yaptığı bu sürpriz çıkış benim Lesnar vs Lashley maçının
WM’de gerçekleşme ihtimalini suya düşürdü.
Tahmin: Brock Lesnar
Singles Match for the
Undisputed WWE Universal Championship
Roman Reigns (c) w/Paul Heyman vs Sami Zayn
Bloodline hikayesi bu PPV’de
yine bambaşka bir boyutla karşımıza çıkıyor. Sami bu hikayeye dahil olduğu ilk
günden bu yana beklediğimiz “bir yerde patlayacak” durumu, nihayet geçtiğimiz
Royal Rumble’da kendisini gösterdi. Dolayısıyla bu vesileyle hem bu olayı hem
de Erkekler Royal Rumble maçını birlikte yorumlamak gerekir. Çünkü Royal Rumble
maçının galibi, başka bir şansı olmadığı için her iki kemeri birden elinde
tutan isimle maç yapıyor olacak. O isim şimdilik kemeri 2.5 yıldır elinde tutan
Roman Reigns’ten başkası değil. Ama tabi ki bu maçın galibinin direkt
Wrestlemania main eventinde Royal Rumble galibi Cody Rhodes’la kemer koruma
maçına çıkacağını söylemek gerekiyor.
Öncelikle Rumble maçına
değinirsek bence son dönemde gerçekleşen en sönük Rumble maçlarından biriydi. Maçta
yer alacak 30 ismin zaten 27-28 tanesi açıklanmıştı. Bir Rumble klasiği olan
sürpriz ünlü isimler, HOF isimler, kadın güreşçiler v.s gibi değişik olayların
sadece Booker T’yle kısıtlı kaldığını gördük. Öte yandan şovda oluşabilecek en
büyük seyirci desteğini alması beklenen ve ilkbahardan bu yana güreşme şansı
bulamayan Cody Rhodes’un geri dönüşünün spoiler’ı bizzat WWE tarafından
verilmişti. Cody ve Booker T dışında bir de Logan Paul’un dönüşünü görmüştük ki
o da zaten çok önemli bir detay olarak gözüken bir şey değil. Zaten şovun
açılışının bu maçla birlikte yapılmasının sönük bir Rumble olacağını
anlamıştık. Yani ben mesela tüm bu Bloodline senaryosunun Hollywood’da
yapılacak WM’de The Rock’a bağlanmasının muazzam olabileceğini düşünerek oyumu
The Rock’a vermiştim. Fakat WWE, şov öncesinde reklamını defalarca kez yaptığı
Cody Rhodes dönüşünün üzerine onu 30.sıradan maça sokarak Rumble’ı kazanmasını
sağladı. Yani bangır bangır çok bariz bir şekilde Cody’e maçı kazandırdılar
diyebilirim. Zaten hikayesel anlamda Rock’ı çıkardığımız Roman’ın artık kemer
korumasında 2.tura geçtiğini görmekteydik. Farklı isimler olarak Bobby Lashley,
Randy Orton ve Cody Rhodes’ten başka kimse kalmamıştı. Lashley’nin Lesnar
feudu, Randy’nin hazır olmaması gibi etkenler sebebiyle zaten Cody’den başka
kazanbilecek birisi de kalmamıştı. Belki de The Rock beklentisine sokmamak için
insanları Rumble maçını çok tahmin edilebilir ve çok sönük yapmayı tercih
ettiler diye düşünüyorum. Ek olarak gecenin bomba olayı zaten main eventteki
Roman vs Owens maçında yaşandığını da düşünürsek odağı tüm bu çerçevede başka
bir yere kaydırmak istemediklerini de anlayabiliyorum. Benim bu arada Cody’nin
Rumble’ı kazanmasından bu yana hiçbir sakıncam yok. Sadece Bloodline
senaryosunun The Rock’a bağlanmamasına gerçekten çok üzüldüm. Hikaye olarak
inanılmaz bir altyapı vardı çünkü. Bir de Roman vs The Rock hakikaten Fantasy
Match olarak adlandırabileceğimiz maçlardandı. Ek olarak bir de Cody’nin
return’ünün spoilerının verilmesi de buna tuz biber olunca tüm bu anlayışıma
rağmen daha iyisinin yapılabileceğini düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum.
Hiç değilse Cody’nin return’ü saklı tutulsaydı ve bu sayede Cody’e maç
kazandırılsaydı tepkim daha az olurdu diye düşünüyorum.
Bloodline senaryosu The Rock’a
bağlanmayıp Wrestlemania’da Cody’e doğru geçerken, Royal Rumble’ın main
eventinde Roman Reigns’in Kevin Owens’a karşı kemer korumasını izledik. Rumble
öncesinde her ne kadar Survivor Series’te Bloodline’ı hiç olmadığı kadar güçlü
hale getirse de kendisine yönelik şüpheleri silemeyen Sami için de bir nevi son
test olacak bir maçtı. Maç içerisinde hiç şaşırtıcı olmayacak şekilde hakemin
darbe aldığını ve tam da bu esnada Owens’ın Roman’ı tuş pozisyonuna getirdiğini
gördük. Bu esnada Owens rakibini tuş etse de ortada sayacak hakem olmadığı için
bu tescillenmedi. Ardından anlık toparlanan Roman, Owens’e low blow çekerek
üstünlüğü eline aldı. Bu esnada Paul Heyman’la beraber Roman’ın köşesinde duran
Sami Zayn, anlık olarak Roman’a sandalye verip vermeme konusunda bir tereddüt
yaşadı. Bu esnada Owens tekrardan toparladı ama Roman Superman Punch ve Spear
çeker rakibini püskürttü. Kendini hemen ring dışına atan Owens, bu esnada
toparlanmaya çalışırken kendisine yerde kalmasını söyleyen Sami Zayn tarafından
dikkatsizlikle karşı karşıya kaldı. Bu esnada Roman bir kez daha Spear çekti ve
Owens’ın işini bitirdi. Ringin dışından içeriye sokmadan önce de çelik merdivenlere
Owens’ın kafasını iki kez vurdu. Ring içinde Owens can havliyle Roman’a tokat
atınca Roman da bir Spear daha çekerek Owens’ın fişini çekti ve kemerini bir
kez daha korumayı başardı.
Maç sonunda Bloodline’ın diğer
üyeleri (Jimmy, Jey ve Solo Sikoa) de ringe geldiler. Tam bu esnada Jey,
Sami’nin son testi de geçtiğini düşünerek ona Kabile Çelenk’ini tatmin edince,
Roman kendisini durdurarak yerde bitkin bir halde duran Owens’a saldırmaları
yönünde emir verdi. Ek olarak Paul Heyman da cebinden kelepçeler çıkararak
Owens’in ringin iplerine bağlanmasını sağladı. Tam anlamıyla savunmasız kalan
Owens karşısından Uso’lar birçok kez Superkick çektiler. Tüm bu olanlar devam
ederken Sami Zayn ise oldukça endişeli bir şekilde bir zamanlar en yakın
arkadaşı olan Owens’ın yediği dayağı izlemekteydi. Roman işi farklı bir boyuta
çıkarıp sandalyeyle Owens’a saldırmak isteyince de Sami oldukça insancıl bir
şekilde davranarak Roman’a durması gerektiğini söyledi. Onu sakinleştirip
“kazandın artık, bu kadarı fazla hadi gidelim” deyince de Roman, elinde tuttuğu
sandalyeyi Sami’ye teslim ederek ona cevap verdi. Böylece Tribal Chief’in yeni
emri belliydi Sami’ye; elleri kelepçelenmiş bitik bir halde duran eski yakın
arkadaşın Owens’a sandalyeyle saldır! Burada tam olarak anladık ki Roman’ın bir
önceki hafta bahsettiği son test tam olarak buydu. Eline sandalyeyi alan
Sami’nin endişesi ve tereddüttü tavan yapınca Roman, Sami’yi iyice provoke
ederek Sami’nin kariyerini Bloodline’ın toparladığını, Owens’ın ise her zaman
onu aşağıya çektiğini ve kendilerinin bir aile olduğunu söyledi. Tüm bunların
üzerine bir karar vermek zorunda kalan Sami, nihayet kendi benliğine dönerek
Roman’ın sırtına sandalyeyi geçirdi. Bu senaryo öyle bir senaryo ki hakikaten
neresinden baktığınıza bağlı olarak iki tarafı da haklı görebilirsiniz. Birincisi
Sami, gerçekten aile dışından biri olmasının da etkisiyle kendisin
kanıtlayabilmek için birçok kez kendini feda etti. Son bir teste bu açıdan
gerek var mıydı, tartışılacak bir konu. Öte yandan aile dışından biri olduğu
için sonuna kadar güvenilir olduğunu anlamak için de belki limitler
zorlanmalıydı. Ancak bu kadar öteye gitmek de fazlasıyla acımasız değil miydi?
Doğru acımasızdı ama peki ya Roman’ın Sami’ye söylediklerinde haklılık payı
olduğu tarafları yok muydu? Vardı ki bu senaryo sayesinde Sami Zayn WM
öncesindeki son PPV’de main eventte çıkarak kemere oynayacak. Tüm bunların
çıktısı olarak Roman’ın Sami’yi sattığını ya da Sami’nin Roman’a ihanet ettiği
çıkarımlarını yapabilirsiniz.
Sami’nin Roman’a vurduğu
sandalye darbesinin ardından gerçekten son dönemde gördüğümüz en güzel seyirci
reaksiyonlarından biriyle karşılaştık. Tabi doğal olarak bu olayın üzerine Jey
hariç tüm Bloodline üyeleri Sami’ye saldırarak onu da Owens’tan hallince bir
hale getirdiler. Sikoa ve Jimmy, Tribal Chief’lerine saldıran Sami’yi
cezalandırırken onun en başından bu yana sadakatini sorgulayan Jey ise hiçbir
müdahalede bulunmuyordu. Son dönemde Sami’nin onlar için yaptığı her şeyin
farkına varan ve Sami’nin Roman’a olan ihanetinden kendi ailesini suçlayan Jey,
ringi terk edip ağlayarak arka alanın yolunu tuttu. Bunun üzerine iyice çılgına
dönen Roman, Sami’ye acı çektirmeye devam ederken ailesinin dağılmasından da
Sami’nin sorumlu olduğunu da söylemeyi ihmal etmiyordu.
30 Ocak tarihli Raw’da Cody’nin
Royal Rumble sonrasında Roman’a yönelik bir promo kestiğini görürken
Bloodline’a dair bir şey görememiştik. 3 Şubat tarihli Smackdown’daysa Jey
hariç tüm Bloodline üyelerinin arka alanda olduğunu görmüştük. Roman, Sami’nin
Bloodline için çok şey yaptığının farkında olduğunu ama onun aç gözlü bir insan
olarak asıl amacının ne olduğunu bildiğini söylemişti. Öte yandan Jimmy’se
Jey’e ulaşamadığını söylüyordu ki hakikaten Jey’i şovun içerisinde görme
şansımız olmamıştı. Gecenin sonundaysa Roman yanında Heyman’la promo keserken
Sami’nin arkadan gelerek Roman’a saldırdığını gördük. Hatta Roman tam
toparlayıp ona sandalyeyle vuracakken Sami ona spear çekmişti. Sonrasında eline
sandalyeyi alan Sami tam Roman’a saldırmaya devam edecekken de Roman kendisini
ringin dışına atmıştı.
Ardından eline mikrofonu alan
Sami, Roman’dan bugüne kadar hiçbir şey istemediğini söylemişti. Kemeri işaret
eden Sami, Roman’dan bir maç istiyordu. Zaten Bloodline senaryosunu bambaşka
bir tarafa çeken Sami iyice seyircinin desteğini de üstüne almıştı. Tabi
Sami’nin anlık yükselişi kısa sürmüş; Jimmy ve Sikoa arkadan kendisine
saldırınca yine kendisini savunmasız bulmuştu. Bu esnada ringe geri dönen
Roman, Jey’in yokluğunun sorumlusu olarak bir kez daha Sami’yi işaret ederken
onunla Elimination Chamber’da görüşeceğini söyledi. Bu arada bu sekansta
görülebileceği üzere de Roman’ın işin rol yapma yönünü de müthiş geliştirdiğini
söylemem gerekiyor.
6 Şubat Raw’daysa Heyman ve
Cody’nin yüzleşmesini görmüştük. 10 Şubat Smackdown’daysa Sami, Heyman’ın tek
başına kestiği promoyu bölerek Roman’ın şampiyonluk günlerinin sayılı olduğunu
söyledi. Hakikaten müthiş bir promo kesen Sami yine iyi bir destek aldı. EC’nin
Kanada’da olacağını düşünürsek benzer bir reaksiyonu burada da alacaktır. Aynı
Smackdown’da Jey Uso’yu da 1.5 haftalık bir aranın ardından ekranlarda gördük.
Sami Royal Rumble’da olanlar için Jey’e teşekkür ederken aynı zamanda Roman’ın
tüm bu olanları unutmayacağını ve Jey’den de bunun acısını çıkartacağını ona
hatırlattı. Ek olarak da Roman’ın günlerinin azaldığını bir kez daha söyledi. Son
olarak oradan ayrılmadan önce Jey’le yumruklarını tokuşturdular. Büyük aşklar
nefretle doğar mantığından hesapla Jey’in Sami’ye olan sempatisinin devam
ettiğini bu şekilde görmüş olduk. Bununla birlikte Jimmy’nin aynı gece Strowman
ve Richocet’e karşı olacak olan kemer korumasına karşın Jey’e telefon üzerinden
ulaşamadığını gördük. Ringe de tek başına gelen Jimmy maç başlamadan önce
kardeşi Jey’in son dakikada seyircilerin arasından geldiğini gördük. Richochet
tam maç içerisinde Jimmy’i tuşlayacakken Jey tuşu bozdu ve sonrasında maçı
takımına kazandırarak kemerlerin tam 572.gününde korunmasını sağladı. Maç
sonundaysa arka alanda Jimmy kritik olan soruyu Jey’e sordu; bu işin içerisinde
var mısın yok musun? Jey bu soruya bilmiyorum cevabını verip ayrıldı. Tüm
bunlar olurken onları izleyen arkadan oldukça komik bir şekilde onları izleyen
Heyman, Jey ayrıldıktan sonra Jimmy’nin yanına gidip Jey’in ona ne söylediğini
sordu. Jimmy’se kardeşini koruyarak hiçbir şey demediğini söyledi. Bir sonraki
sekanstaysa Paul Heyman’ın Roman’dan gelen bir emirle Jimmy’e gidip Jey’le
beraber Elimination Chamber’ı televizyonda izlemeleri gerektiğini söyledi. Tabii
burada Jimmy’nin Kanada’ya girişinin yasak olmasının da bir etkisi mevcut. Yani
zaten Jimmy orada olamayacaktı ama bunu senaryo anlamında da mantığa
oturttuklarını gördük. Burada Jey’in Kanada’ya girişinin serbest olduğu
söyleniyor. Eğer Roman bir ihanete daha uğrarsa Jimmy’nin orada olmayıp Jey’in
orada olmasının da etkisi olmuş olacak. Yani Jey, tüm bu 2.5 yıllık senaryo
içerisinde Roman’ın iktidarına çıkıklık gösteren tek isim. Bu sayede Heyman’ın
direkt Jimmy’e gidip bunu söylemesi ve Jey’in o anda orada olmaması da harika
bir işaret. Ama tabii Jey’in durumunda bir kafa karışıklığı olduğu için onu da
Kanada’da görememe ihtimalimiz mevcut. Her halükarda yine harika bir zemin
oturtulmuş durumda. Jey’in giriş izni varsa maça dahil olup Roman’a sadakatini
gösterebilir ya da Sami’nin yanında olup ona ihanet edebilir. Veya izni yoksa
da Roman her halükarda Jimmy ve Jey’den bağımsız bir şekilde güreşmek zorunda
kalacak.
Öte yandan muhtemelen tüm bu
Sami ekseninde olan olayların Elimination Chamber’da bitmesi ön görülüyor diye
anlıyorum. Şovun Montreal’de yapılması aslında Sami için müthiş bir underdog
hikaye ortamını hazırlıyor ancak Roman elbette ki kemerini burada da
koruyacaktır. Ama muhtemel bir Owens saldırısıyla da karşı karşıya kalabilir
diye de düşünüyorum. Öte yandan Jey’in tavrı da burada bir etken olacak.
Sami’nin Bloodline senaryosuna dahil olmasıyla birlikte içeriden bir bölünmenin
olacağı belliydi. Burada orijinal Bloodline üyelerinden de bir nevi ilk fireyi
Jey vermek üzere. Zaten Roman’ın bu 2.5 yıllık title reign’inde kendisine kafa
tutan ilk ismin Jey olması ve main eventlerde Roman’ın karşısına çıkması da bu
anlamda manidar. Şov içerisinde olup olmayacağının belirsizliği üzerine her iki
anlamda da Roman’a artı sağlayacağı gibi eksi sağlama ihtimali de yüksek. Bu
nedenle ilk defa Roman’ın ring dışında dezavantajda olduğu bir konumda yer
aldığını görmekteyiz. Sikoa ring kenarında olsa da Owens’ın return yapıp
Sami’yle birleşmesi ve Sikoa’yı def etme ihtimali de mevcut. Roman tüm bu
şartlarda kemerini koruyup, tüm bunlar üst üste binip Cody Rhodes ekseninde
geçici bir iş birliği kurulmazsa da bu senaryoların boşa gideceği açık gibi
gözüküyor. Zaten 13 Şubat Raw’da Cody ve Sami’nin ring içerisinde promo
kestiklerini gördük. Biraz Cody’nin Sami’yi gazlamasıyla geçtiğini gördük. O
sebeple Roman vs Cody’nin main event tadında bir maç olacağı için Roman bir
şekilde kemerini korumalı ama hala yanında tuttuğu ekibine (Jimmy ve Sikoa) karşılık
Cody’nin de arkasının boş olmaması gerekiyor. Orada da Sami ve Owens var dersek
burada esas X faktör Jey olacak gibi gözüküyor. Jey’in olası ihanetinin de
WM’ye saklanabileceğini de düşünmüyor değilim.
Tahmin: Roman Reigns
--
Ülke olarak o kadar zor dönemlerden
geçiyoruz ki hepimizin psikolojisi bozuk. Bizim başka şehirlerde normal
yaşantımız sürerken dahi suçluluk hissettiğimiz bu günlerde inanın kafamı
dağıtmanın tek aracı olarak bir yandan haberleri dinlerken bir yandan da yazı
yazmayı buldum. Bizim yaşadığımız zorluklar dahi o insanların yaşadıklarının
yanında hiçbir şey. Çok korkunç bir olay yaşadık. Benim de uzak-yakın
akrabalarım Hatay’da oldukça etkilendiler. Dilerim bundan sonrası hepimiz için
aydınlık olur.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa diliyorum. Bir an önce sorumlularının da cezasını çekmesini umuyorum.