ARA

30 Nisan 2017 Pazar

Payback 2017 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE Payback 2017 – 30 Nisan 2017

Geçtiğimiz ay 33.kez gerçekleşen WM’nin ardından birçok yeni şampiyon, return ve debut seyretmiştik. Bunun da verdiği keyif ile WM’den sonraki Smackdown ve Raw çok harika geçmişti. Lakin hemen bir sonraki hafta Superstar Shake-Up denen draft benzeri bir olayın yaşanması ile WWE’de şuanda hikayeler anlamında bazı karışıklıklar görüyoruz.  Bu olayın getirdiklerini ve etkilerini de yazıda maçlarla birlikte değerlendireceğim.

İşte böyle bir ortamda girdiğimiz Payback’de bu karışıklıktan nasibini alanlardan. Lesnar’ın WM’de Goldberg’i temiz yenip yeni Raw ana kemeri olan Universal’ın şampiyonu olunca bu şovda herhangi bir ana kemer koruması görmeyeceğiz. Onun yerine Smackdown ana kemeri olan WWE kemerinin yeni sahibi Orton, kemerin ortada olmadığı bir maçta Bray Wyatt ile daha önce hiç izlemediğimiz bir maç türü olan House of Horrors maçında karşı karşıya gelecek. WM’de Undertaker’ın kariyerini bitiren Roman ise Strowman ile bir kez daha karşılaşırken, WM’de kazandığı United States kemeri ile birlikte Smackdown’a geçen Owens ise rövanş maçında kemerini Jericho’ya karşı koruyacak.





Kickoff Match
Tag Team Match
Enzo Amore & Big Cass vs Luke Gallows & Karl Anderson

Bu ayki şovumuzun kickoff ayağında WM’ye kemer ile giren ancak Hardy Boyz’un returni ile kemerlerini kaybeden Gallows ve Anderson ikilisi, artık kaçıncı kez gerçekleşeceğini sayamadığım bir şekilde Enzo ve Cass ikilisi ile karşılaşıyorlar. Aslında bu iki takım arasında öyle özel bir hikaye yok sadece çekişme yaşayan iki takımın boşta kalmaması adına hazırlanmış bir maç şeklinde düşünebiliriz.

Gallows ve Anderson ikilisi için ise bence aslında çok önemli bir hikayede yer alma şansları bulunuyor. WWE’nin kadrosunda bir dönem New Japan Pro-Wrestling güreşmiş ve hatta orada oldukça popüler bir grup olan Bullet Club’ın liderliğini yapmış iki tane daha kaliteli güreşçi bulunuyor: Finn Balor ve AJ Styles. İşte bu iki büyük ismin, yine eski bir Bullet Club üyeleri olan Gallows ve Anderson ile birleşmeleri harika bir senaryo yaratabilir. Bu arada Cody Rhodes’da Japonya’da Bullet Club’ın en yeni üyelerinden biri olduğunu da belirtelim. Grubun şimdiki lideri ise en yakın zamanda WWE’de bir debut gerçekleştirmesini umduğum Kenny Omega.

Sonuca geçersek bence Enzo ve Cass bu maçı kazanacak.  Her iki takımın da Raw’da kaldığını söylemek lazım. Raw’dan Smackdown’a geçen takımlar ise The New Day ile yeni adlarıyla The Colons.(Primo & Epico) Smackdown’dan Raw’a geçen takım ise Rhyno ile Heath Slater ikilisi oldu.

Bu arada Kickoff’da Raw’ın yeni ismi The Miz, talk show programında WM’den hemen sonra return gerçekleştirse de henüz bir hikayeye dahil olmayan Finn Balor konuk olacak.

Tahmin: Enzo Amore & Big Cass




Singles Match for the WWE Cruiserweight Championship
Neville(c) vs Austin Aries

 Cruiserweight kemeri bu PPV’de bizlere WM’nin rövanşını sunuyor. Hatırlarsanız Neville, WM’nin kickoff şovunda Austin Aries’i güzel bir maçta yenip kemerini korumuştu. Sonrasında ise Aries, bir fatal four way maçı kazanarak bir kez daha kemer için #1 contender olmayı başardı ve Payback için Neville’ın rakibi oldu.

Hiç şüphesiz bu çekişme bir nebze olsun işin Cruiserweight kısmına bir heyecan kattı. Ama tabi ki de yetmez, birkaç tane daha roster’dan vücut olarak bu kategoriye uyan isimlerin de bu klasmana dahil olması gerekli. Tabi bunun yanında eski isimleri de görsek fena olmaz. Örneğin Tajiri şuan rosterda gözüküyor.

Tahminime geçersek ben bir kez daha Neville’ın koruyacağını düşünüyorum. Ama tahmini zor bir maç. Nitekim Austin Aries’de önemli bir isim, iyi de bir TNA geçmişi var. Sonucu ne olursa olsun bizleri harika bir maçın beklediğini söylemem gerekiyor.

Tahmin: Neville





Singles Match
Seth Rollins vs Samoa Joe

Aslında bu maç WM’den hemen bir önceki PPV olan Şubat ayına özel Fastlane için planlanmıştı hatırlarsanız. Lakin Joe debut gerçekleştirdiği gün istemeden Seth’i sakatlayınca planlar sekteye uğramıştı. Sonrasında ise Seth’in durumu çok ciddi olmayınca, ikinci kez bir WM kaçırmamış ve de bir nevi kendisinin akıl hocası diyebileceğimiz Triple H’i, WM’de yenmeyi başarmıştı.

Joe’yu ise WM’de görememiştik ne yazık ki. Ama bundan sonra kendisini önemli hikayelerde görebileceğimizi düşünüyorum. Artık şöyle bir baktığımızda NXT’den isimlerin de gelmesiyle kadro iyice genişledi. Tye Dillinger, Nakamura gibi isimleri de artık Smackdown’da izleyebileceğiz.

Ben Seth’in, WM’de Triple H’i yendikten sonra burada da Samoa Joe’yu yenebileceğini düşünüyorum. Bu maçında tahmini zor aslında bakarsanız. Çünkü Joe’da güçlü bir karakter olarak gözükmekte ve rakiplerini rahatça pes edebiliyor. Bir de bu feudun bir süre daha süreceğini düşünmekteyim. DQ veya count out ihtimalleri de bence oldukça yüksek.

Tahmin: DQ veya double count out






Singles Match for the WWE Raw Women’s Championship
Bayley(c) vs Alexa Bliss

Evet, gerçekten yanlış okumuyorsunuz. Sonunda, nihayet Charlotte ve Sasha haricinde iki farklı kadını bir kemer mücadelesi içerisinde görmekteyiz. Genel olarak bu Superstar Shake-up denilen olaydan pek memnun kalmasam da bence en güzel etkisi kadınlar kategorisinde yaşandı. Artık Charlotte ve Sasha’nın yollardı ayrıldı. Charlotte Smackdown’a geçerken, Sasha ise Raw’da kaldı. Smackdown’da Charlotte haricinde Tamina da return gerçekleştirirken, buna karşılık Alexa ile Mickie James de Raw’a transfer oldular.

2 hafta önce Alexa; Sasha, Mickie ve Nia Jax’i bir fatal four way maçta yenerek #1 contender olmayı başarmıştı. Bayley ise, WM’de kemerini yine dörtlü bir maçta Charlotte, Sasha ve Jax’e karşı korumayı başarmıştı.

Doğrusu Bayley çok büyük bir feuddan galibiyetle ayrıldıktan sonra kemerini kendi memleketine taşıyor olması nedeniyle bence  bu maçta kemerini korumalı. Ama WWE bazı istisnalar hariç güreşçileri kendi memleketlerinde üzmeyi seviyor. Bu ihtimal ne kadar var olsa da bence Bayley kemerini burada koruyacaktır.

Tahmin: Bayley





Tag Team Match for the WWE Raw Tag Team Championship
The Hardy Boyz(Jeff & Matt Hardy) vs Cesaro & Sheamus

Biz güreş severler gerçekten bu anı çok bekledik. Benim güreş ile tanışmam elbette Bilgehan Demir önderliğinde FOX TV ile birlikte gerçekleşmemişti ama Jeff’i sevmek için zaten buna ihtiyaç duymuyorsunuz. Ama yine de o zamanları hatırlıyorum da, insanlar da gerçekten de inanılmaz bir şekilde bir Jeff Hardy fanatikliği vardı. Ülkemizde şuan bile herhangi bir güreş kültüründen bahsedemezken o zamanlar bu işi gerçek bir dövüş zanneden insanlarımız, gerçekten Jeff’in Punk’a kaybettiği için WWE’den ayrıldığına inanmışlardı. Bu nedenle de Punk’a inanılmaz bir öfke duyuyorlardı. Tabi şimdi ise Punk’ın geri dönüşünün Jeff’ten çok daha büyük bir etki yaratacağı apayrı bir konu.

Şunu unutmamak gerekiyor ki, WWE her ne kadar yanlış işler yapsa da, kimi zaman bizleri hayal kırıklığına uğratsa da gönlümüzü almayı çok iyi biliyor. Wrestlemania’da kemer için açıklanan üç takım da ringe girdikten sonra New Day’in müziği çalınca maça onların katılacağını sanmıştım. Ama Hardy Boyz’un müziğini duymak ve de Jef – Matt ikilisini 8-9 sene sonra yeniden WWE ekranlarında görmek inanılmaz bir duyguydu. Gerçekten tüm şov boyunca aklıma o anı getirip salak salak gülümsedim. Zannedersem bu konuda yalnız değilim zira ülkemizdeki popülaritesinden bağımsız olarak konuşursak, The Hardy Boyz takım alanında bir idoldür. Zaten uzmanı oldukları bir maç türü olan merdiven maçında geri dönmeleri de buna parmak basan öğelerden bir tanesi.

Jeff, WWE’den 2009’da, Matt ise 2010 yılında ayrılmıştı. İkili ayrıldıktan bir süre sonra kendilerini TNA’da bulmuşlardı. Özellikle geçtiğimiz yıl olan 2016 yılı, Matt ile Jeff’in yeniden doğuş yılları olmuştu. Şöyle ki; Matt, biraz daha mistik bir karaktere bürünerek, farklı bir aksan ile konuşmaya başladı. Bu da yavaş yavaş Broken yani kırılmış-kırık gimmick’inin doğmasına neden oldu. Kardeşi Jeff’e ise Jeff’in bir diğer ismi olan Nero ile hitap etmeye başladı. Onun ismini aralarındaki feuddan galip ayrılarak sildi ve artık ona Brother Nero demeye başladı. Bu da “Delete” tezahüratlarının doğmasına neden oldu. Aslında heel olarak planlanan bu karakter o kadar çok popüler oldu ki Matt bir face turn de gerçekleştirdi. İki kardeş tekrardan takım şampiyonluklarını da ele geçirdiler.

Şimdi bu iki kardeş WWE bünyesinde de o gimmick’in etkisi altında karşılandılar. Hatta dikkat ettiyseniz Matt’ın kafasının tam ortası platin sarısına boyanmış durumda. Ancak resmi olarak Broken Hardyz gimmick’ini kullanamıyorlar çünkü TNA ile bu konuda bazı yasal problemler mevcut. İleriki günlerde bu konuda daha fazla bilgi elde edebileceğimizi düşünüyorum.

onuç olarak Hardy Boyz, WM’de return gerçekleştirip ve de merdiven maçını kazanıp yeni Raw takım şampiyonu oldular. Hemen bir sonraki gün ise kemerlerini Gallows & Anderson ikilisine karşı da korudular. Bir sonraki haftada ise Cesaro ve Sheamus ikilisi Enzo ve Cass’i yenerek kemer için #1 contender oldular.

Bizleri gerçekten harika bir maç bekliyor. Bunun yanında sonuç olarak çok kestirilmesi zor bir maç değil. Yeni return gerçekleştiren Hardy Boyz maçı kazanacaktır. Belki maçtan sonra Cesaro ve Sheamus ikilisinin ayrıldıklarını görebiliriz çünkü belli bir seviyeye gelmiş bu iki ismin beraber takılmalarından ziyade tek başlarına WWE’ye daha ayrı bir canlılık getirebilirler.

Tahmin: The Hardy Boyz(Matt & Jeff Hardy)






Singles Match for the WWE United States Championship
If Jericho wins the title, he will be transferred to Smackdown
Kevin Owens(c) vs Chris Jericho

Yazının girişinde bu şovun bir RAW PPV’si olduğunu sizlere belirtmiştim. Ancak Superstar Shake-up olayı ile işlerin biraz karıştığından da bahsetmiştim. İşte bu maç, benim söylemiş olduğum şeye tam olarak uymakta.

Wrestlemania’ya United States şampiyonu olarak giren Y2J, eski kankası Kevin Owens’e (Bu arada hikayenin detaylarını bir önceki yazıda bulabilirsiniz.) yenilerek kemerini kaybetti. Hemen WM’den sonraki ilk Raw programında bu maçın rövanşının Payback’de olacağı açıklandı. Bir sonraki hafta ise gerçekleşen bu draft benzeri olayda, Owens kemeri ile birlikte Smackdown’a geçerken Jericho ise Raw’da kaldı. Smackdown’un orta seviye kemeri olan Intercontinental kemerinin sahibi Dean Ambrose’da Raw’a geçti. Böylece brandlerin birleşmesi hariç senelerdir Raw ile özdeşleşen US kemeri ve Smackdown ile özdeşleşen IC kemeri yer değiştirmiş oldu. Zaten Jericho’da eğer maçı ve onunla birlikte kemeri kazanırsa, Raw’dan Smackdown’a transfer olacak.

Teorik olarak baktığımızda Dean Ambrose, Raw’ın orta kemer şampiyonu olarak gözüküyor. Ancak ne yazık ki kendisi kemerini bu PPV’de korumayacak. Onun yerine artık Smackdown’ın orta seviye kemeri olan US kemeri bu şovda korunacak. İşin bir diğer ilginç yanı ise şuanda kemer için tek adayın Chris Jericho’nun olmayışı. Yani Smackdown’da da bu kemer için bir #1contender adayı mevcut. O isim de AJ Styles. Yılın başında iki farklı brandde iki farklı ana kemeri taşıyarak, main eventlere çıkan bu iki isim belki de bundan sonra bir orta kemer için maça çıkacaklar. İşin bir diğer tuhaf yanı ise ana kemerler kısmında yaşanıyor. Ona ise biraz daha aşağıda değiniriz.

Mantıklı düşünürsek kemeri yeni kazanan isimler bazı istisnalar hariç rövanş maçlarını kaybetmezler. Bir de zaten bu feudun galibinin artık Owens olacağı aşikar. Yani ufukta bir AJ Styles – Kevin Owens feudu gözüküyor. Jericho için ise son okuduğum haberlere göre kendi müzik grubu olan Fozzy ile bir turneye çıkacağı, dolayısıyla güreşe biraz ara vereceği konuşuluyor. Umarım böyle bir şey olmaz, kemer olmasa bile kendisini WWE’de görmeyi hep isterim.

Tahmin: Kevin Owens






Singles Match
Roman Reigns vs Braun Strowman

Hatırlarsanız bu iki isim Şubat ayında Fastlane’de karşılaşmış ve maçı Roman Reigns kazanarak, Undertaker ile olan fuedunda bir tık daha yükselmişti. Nitekim, hepimizi hüzne boğan bir şekilde WM’de Undertaker’ı yenen ikinci isim olarak, kendisinin kariyerine son vermişti. Yani inanın WM’de nasıl Hardy’lerin geri dönüşü beni mesut etse de bir o kadar da Undertaker’ın şapkasını, ceketini ringin ortasına bırakarak deyim yerindeyse “Artık benden bu kadar” demesi beni inanılmaz üzdü. Kelimelerle anlatılmayacak kadar büyük bir efsane… Son zamanlarda her ne kadar güreş performansı düşse de, canlandırmış olduğu gimmick ve yaratmış olduğu karizma, isminin varlığı bile maçlara heyecan katıyordu. Keşke bir yolu olsaydı da Taker hiç yaşlanmasaydı…

Undertaker eninde sonunda bırakacaktı. Zira kendisi 50 yaşını aşmış durumdaydı. Ama şöyle bir baktığımızda, Ric Flair gibi bir efsanenin kariyerini Shawn Micheals gibi bir ismin bitirdiğini görüyoruz. Shawn’ın kariyerini ise Undertaker’ın bitirdiğini görebiliyoruz. Peki, bu efsaneler kuşağında Roman Reigns, Undertaker’ın kariyerini bitirmeyi hak ediyor muydu? Bence kocaman bir hayır. Hemen bir sonraki Raw’da da seyirciler de benim gibi düşündüklerini göstererek, Roman’ı hiç olmadığı kadar yuhaladılar.

Bir sonraki hafta ise birçok insanın yüreğini su serpen isim Braun Strowman olmuştu. Fastlane’de Roman’a kaybettikten sonra gözümde pek bir ciddiliği kalmayan Strowman, WM’de de Battle Royal maçında erken elenip bir kez daha beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama 2 hafta önceki Raw programında Roman feci bir şekilde döverek yine ciddi alınması gereken bir isim olduğunu bizlere göstermişti. Hatta ne kadar fake olduğunu bilmesem de, bize gösterdikleri kadarını konuşursak bir ambulansı bile devirmesi kendisini ne kadar ciddiye almamız gerektiğinin bir göstergesi. Artık şu belli ki Strowman gibi bir dev, bizlere yeni Kane veya yeni Big Show olarak sunulacak ve de uzun dönemli olarak önemli yerlere gelecek.

Foley’nin GM’lik döneminde sahici bir kapışma isteyen ve de bunu alana kadar büyük bir tehdit oluşturan Strowman, benzerini bu dönemde de Kurt Angle’a yapmakta. Bu doğrultuda arka alanda bazı isimlere zarar veren Strowman’a dur demek için karşısına Big Show çıktı. İkili, WWE’de birkaç kez daha görmüş olduğumuz bir olayın dejavusunu bizlere yaşattılar. Bir superplex ile ringi kırmayı başardılar. Bu planlanan olay daha önce gerçekleşmiş olsa da yine de iki dev ismin ringin üstünden aşağıya düşmesi ve de bu şekilde ringin kırılması müthiş ilgi çekici bir olay.

Roman Reigns bu kısa WWE kariyerinde her ne kadar tartışmalı da olsa inanılmaz bir ivmeyle büyümeyi başardı. Son 3 senenin WM main eventinde kendisini gördük. 3 kez ana kemeri ele geçirdi, bunun yanında United States kemerini de elde etti. Çok önemli feudlardan galip ayrıldı ve Undertaker’ın kariyerini bitirdi. Artık Roman bambaşka bir seviyede. Lesnar’ın kemeri için ise bir numaralı aday konumunda bence. Ama hemen WM’den sonraki Raw’da Strowman kemer için Lesnar’a meydan okuduğunu da unutmayalım. Bir de Seth Rollins var tabi ama o da geçen sene çok fazla ana kemer mücadelesi içerisindeydi. Balor ise aslında görünür de bir kemer maçı hakkı olmasına rağmen hikayesiz bir biçimde kendini Raw’larda gösteriyor.

WM’de Undertaker’ın kariyerini bitiren Roman, her ne kadar Strowman kendisini hikaye anlamında hastanelik etse de bu maçı da bence kazanacaktır.

Tahmin: Braun Strowman




House of Horrors Match
Randy Orton vs Bray Wyatt

Geçtiğimiz senenin Eylül ayından beri devam eden feudumuz artık burada kesin olarak sona eriyor. Çünkü WM’ye Smackdown ana kemeri olan WWE şampiyonluğu ile gelen Bray Wyatt, benim tahminimin aksine Orton’a kemerini kaybederek bir kez daha çok laf az iş kıvamında olan görevini sürdürmeye devam etti. Undertaker gibi bir ismin vedasından sonra bu mistik öğelerin devam karakteri olan Bray Wyatt’ın gerçekten ne zaman hakiki bir push alacağını merak etmekteyim. Her feudunda inanılmaz promolar kesip, muazzam videolar ile akıl oyunları yapan bir ismin ring içinde bu kadar kaybetmesi kendisine biçilen karaktere ciddi anlamda zarar veriyor.

Randy ise WM’de kemeri kazanarak 13.kez şampiyon oldu ve bir kez daha vitrine çıktı. İşin ilginç kısmı, şuanda Smackdown’da kemer için düzgün bir aday olmaması. Bray Wyatt, Superstar Shake-up olayı ile Smackdown’a geçti. Bu şekilde Jericho’ya tanınan hak kendisine tanınmadı ve rövanş maçı olmaksızın House of Horrors maçı altında, ilk defa izleyeceğimiz bir maç türü ortaya çıktı. Yine mistik öğeler barındıracağına şüphe yok. Ama maçın kemersiz olması ve de iki tane ana kemerin bulunduğu ortamda bir PPV’de bu iki kemerin de korunmayacak olması gerçekten çok garip. Lesnar’ın Raw şampiyonu olmasıyla birlikte zaten işin Raw kısmında bu duruma bir süreliğine alışmamız gerekirken, Smackdown kısmındaysa bir sonraki Smackdown PPV’sine kadar zaman olması doğru düzgün feudlar izlememize engel oluyor.

Örneğin şuanda Randy de tıpkı Owens gibi iki feudu yürüten isimlerden. Bir taraftan Bray Wyatt ile yüzleşirken, öte yandan inanılmaz sürpriz bir şekilde jobber’lık kategorisinden ana kemer maçı yapma kategorisine anında zıplayan Jinder Mahal ile feuda girmek üzere. Yanlış duymadınız veya izlemediniz, AJ Styles United States kemeri için mücadele ederken, Jinder Mahal WWE kemeri için mücadele ediyor. Bu durumun iyi yanları da kötü yanları da mevcut tabi. Bundan sonraki Smackdown PPV’si olan Mayıs 21’de Backlash yazısı içinde bu durumu bol bol tartışırız.

Bu maç özelinde ise Bray Wyatt’ın artık bu maçı kazanmasını ümit ediyorum. Main eventer skalası oldukça geniş olan Raw’da, Lesnar’ın ve Roman’ın çıtayı yükselttiği bir ortamda Seth, Balor ve Strowman ile beraber o ikiliyi takip edeceğini umut ediyorum. Hem maçı kazansa bile kemeri kazanamayacak olması ve de Randy’nin, Wyatt’ın uzmanlık alanı olarak gözüken bu maçı kaybetmesi Randy’e çok da zarar vermez. 

Tahmin: Bray Wyatt

--

Gerek Superstar Shake-up olayı ile güreşçilerin yerlerinin değişmesi, bu değişim ile hem kemer hem de kişisel feudların karışması, birkaç ismin iki feudu birden idare etmesi, bir kemer için birden fazla #1 contender olması, ana kemerlerin ana senaryolar içerisinde yer almaması, iki brandin hikayelerinin birbirlerine geçmesi, yeni bir feud sunmaması gibi nedenlerle Payback bence bize çok bir şey vaat etmiyor. Ama yine de ilgi çekici olan ve de tahmini zor olan bazı maçları da içerisinde kapsıyor.

Bundan 3 hafta sonra ise Smackdown’ın PPV’sini yorumlayacağız. Haziran ayı ile beraber de yine iki brand’e ait farklı PPV’ler izlemeye devam edeceğiz. Bu şov biraz WM sonrasında yeni heyecanlar yaratmak için var olan bir köprü niyetine kullanılacak gibi gözüküyor.

Her şeye rağmen iyi bir şov izleyeceğimizi umut ediyorum, herkese iyi seyirler dilerim…

2 Nisan 2017 Pazar

Wrestlemania 33 - 2017 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE WRESTLEMANIA 33 - 2017 – 2 NİSAN 2017

Şovların şovu, bu endüstrinin en nadide parçası Wrestlemania bu yıl 33.kez gerçekleşecek. Çok uzun zamanlı altyapılara sahip hikayelerin varlığı altında yine çok büyük maçlar izleyebileceğiz. Raw ana kemerinde şampiyon Goldberg, en büyük rakibi Brock Lesnar karşısında kemerini koruyacak. Smackdown ana kemerinde ise şampiyon Bray Wyatt, kemerini Royal Rumble galibi Randy Orton karşısında koruyacak.
Undertaker’ın bu seneki rakibi ise Roman Reigns. Onun dışında halef vs selef maçında Seth Rollins ile Triple H karşı karşıya gelecekler.

Bütün bunların dışında birbirinden güzel maçlar ve heyecanlı maçlar da match cardımızın içinde bulunmakta. Çok da uzatmadan -ki 13 maç olduğunu düşünürsek baya uzun bir yazı olacak- şovumuzu yorumlamaya başlayalım.




Pre-show Match
Singles Match for the WWE Cruiserweight Championship
Neville (c) vs Austin Aries

Hala bu maçın nasıl pre show maçı olduğuna şaşırmaktayım. En sonunda tam da Cruiserweight için heyecan verici ve gerçekten sonucu merakla beklenen bir maç ortaya çıkarken bunun pre show maçı bence inanılmaz bir rezalet.

Her neyse hatırlarsanız Neville, Royal Rumble’da Rich Swann’ı yenip kemeri kazanmıştı. Sonrasında ise Fastlane’de Jack Gallagher’a karşı kemerini korumuştu. Bir sonraki Raw’da ise uzun bir süredir sakatlığı nedeniyle Cruiserweight maçlarında ve 205 Live’de karşımıza yorumcu olarak çıkan Austin Aries onunla röportaj yapmak için ringe gelmişti. Austin sorularıyla aslında iyileştiğini ve kemer için hazır olduğuna dair imalarda bulunuyordu. Nitekim seyircilerinde müthiş desteği ile Neville’a meydan okumuştu.

Daha sonra Austin Aries güreşe geri dönerek maçlar kazanmaya ve kemer için aday olmaya başladı. 205 Live’da da yapılan eleme usulü maçta rakiplerini yenerek #1 contender olmayı başardı. Böylece WM eksenli hafif siklet kemeri için hikaye bir anda heyecan verici hale geldi. Sonuçta Neville’ın yeteneklerini biliyoruz. Onun Cruiserweight kategorisine katılması ve de heel turn yapması kariyeri için de önemli bir hamleydi. Bir de Austin Aries gibi WWE öncesi TNA’de de iyi bir kariyere sahip olan bir isim ile karşılaşacak olması muazzam bir olay. Bu maç gerçekten şimdiye kadar ki en iyi Cruiserweight maçı olmaya aday bir maç.

Bana pre show’u izletecek bu maç için tahmin yapmakta zorlanıyorum. Ama pre show maçı olması nedeniyle Neville bir adım daha önde bence. Eğer ana şovda olsa dolu seyircilerle birlikte Austin Aries için bir Wrestlemania moment yaratılabilirdi. Ama sonuç olarak tahminim Neville yönünde olacak.

Tahmin: Neville






Pre-show Match
2017 Andre the Giant Memorial Battle Royal

WWE, 2014’den beri Andre the Giant Battle Royal maçını bir Wrestlemania klasiği yapmaya çalıştığını görüyoruz. Andre, WWE ve güreş tarihi açısından gerçekten unutulmaması gerekilen bir isim. O nedenle WM’de Battle Royal’in onun adına yapılması gerçekten hoş bir durum.

Eski kazananlara bir göz atarsak 2014’de Cesaro, 2015’de Big Show ve de geçtiğimiz sene Baron Corbin kazanmıştı. Bu ödül aslında bir nevi push alacak güreşçiyi de belirleyecek bir etmen olabilir. Ayrıca bir başka işlevi de WM’de kişisel senaryoları ve maçları bulunmayan isimleri WM arenasına çıkartmak.

Bu sene ise geçtiğimiz senenin aksine bu maçı pre show içerisinde izleyebileceğiz. Katılanlar arasında aslında Fastlane’e kadar oldukça önemli ve güçlü bir isim olarak gözüken ancak Fastlane’de Roman’a kaybetmesiyle bir anda gözümden düşen Strowman dikkat çekici duruyor. Big Show ve Mark Henry gibi isimler de bu maça keyif katabilir. Ayrıca geçtiğimiz günlerde WWE ile anlaşan, WWE’nin Çin projesi olarak görünen Tian Bing’de burada debut gerçekleştirecek.

Dolph Ziggler ve Sami Zayn gibi isimlerin de burada olması gerçekten akıl alır gibi değil. Keşke kendilerini daha düzgün bir senaryo içerisinde görebilseydik. Bu arada katılanların tam listesini WWE.com üzerinden bulabilirsiniz.

Tahmin yapmak oldukça zor. Henüz ismi açıklanmayan ancak maç içerisinde yer alacak güreşçiler de elbet olacaktır. Belki eskilerden birkaç ismi de görebiliriz. Belki WM’de maçı bulunmayan Samoa Joe’da maçta yer alabilir.

Yine de bir tahmin vermek gerekirse Braun Strowman diyorum. Her ne olursa olsun keyifli bir maç olacaktır.

Tahmin: Braun Strowman





Six-pack Challange for the WWE Smackdown Women’s Championship
Alexa Bliss(c) vs Becky Lynch vs Natalya vs Mickie James vs Carmella w/James Ellsworth vs Naomi

Kadınlar kategorisi için, her iki brand adına da çok taraflı maçların olduğunu görüyoruz. Belki de en doğrusu buydu. Çünkü kadınlar kategorisi için her iki brand’de de heyecan yaratacak bire bir maçlar yaratmak oldukça zordu. Ayrıca, birçok kadın güreşçinin de WM’de yer alması açısından olumlu bir karar oldu. Bu maçın bir benzerini de ilk Smackdown özel PPV’si olan Eylül 2016’da, Backlash’de izlemiştik. O maçtan bu yana sadece Mickie ile Nikki Bella’nın yer değiştirdiğini görüyoruz. Malum Nikki’nin başka bir feudu bulunuyor.
Hatırlarsanız Şubat ayında, Elimination Chamber’da; Naomi, Alexa’yı yenerek kemerin yeni sahibi olmuştu. Ama sonrasında ise sakatlığı nedeniyle kemeri bırakmak zorunda kalmıştı. Bunun üzerine ertesi hafta Smackdown’da boşta olan kemer için yapılan maçta kemeri, Bliss Becky’i yenerek geri almayı başarmıştı. Bir sonraki hafta ise Natalya kendisinden kemer maçı istemişti.
7 Mart tarihli Smackdown’da ise, Alexa’nın kendisini en iyi gören promosunun üzerine GM Daniel Bryan, WM için güreşebilecek tüm kadınların kemer şansı olacağını açıklamıştı. Bu sırada bir nevi Bliss’in yardımcısı olarak WWE’ye geri dönen Mickie’de kemer potasına girmişti Keza aynı şekilde kemeri Bliss’in oyunları ile bir türlü kazanamayan Becky ve de Ellsworth ile bir yükseliş arayan Carmella’da öyle.
Son Smackdown programında ise Naomi sakatlıktan kurtulduğunu ve bu maçta yer alacağını açıkladı. Nitekim benim favorim de kendisi. Çünkü gerçekten sakatlık yüzünden kemerini bırakıp bırakmadığını bilmiyorum ama doğru düzgün ve de hak ettiği bir şekilde title reign yapamadığı kanısındayım. Ayrıca şuan kendisi için nefis bir WM moment yaratmaya müsait bir durum söz konusu. Şovun yapılacağı yer Orlando,Florida. Yani Naomi’nin memleketi. Böyle bir yerde WWE, kemerin gerçek sahibi konumuyla kendi memleketinde kemeri Naomi’ye verebilir. Zira Naomi’de promolarında hep WM’nin kendi şehrinde olacağına dair konuşmuştu.
Her ne kadar WWE, güreşçilerin memleketinde kendilerini üzmeyi sevse de bence bu sefer güzel bir WM moment fırsatını kaçırmayacaklardır. O nedenle tahminim Naomi yönünde.
Tahmin: Naomi






Singles Match for the WWE Intercontinental Championship
Dean Ambrose(c) vs Baron Corbin

Son 2 senenin WM’sinde Intercontinental kemeri için özel bir hikaye yaratılmamış, Money in the Bank maçlarının ikamesi yerine ladder(merdiven) maçı olarak bizlere sunulmuştu. Ancak bu sene ladder maçının ötesinde ilgi çekebilecek güzel bir maç ayarlandığını görüyoruz.
Hatırlarsanız Dean kemeri yılın ilk Smackdown şovunda kazanmıştı. Daha sonrasında ise adam akıllı bir kemer koruması yapmadı. Royal Rumble’da, Royal Rumble maçının içerisindeydi Keza Elimination Chamber’de de ana kemer için yapılan Elimination Chamber maçının içerisindeydi ki zaten bu feudun doğuş noktasının olduğu yerdi.  Şöyle ki maç içerisinde Corbin, fanusu açılan Miz’e doğru odaklanırken, Ambrose arkasından sinsice kendisini roll up ile tuş ederek maçtan elemişti. Buna çok sinirlenen Corbin ise elenmesine rağmen Dean’i sağlam bir şekilde dövmüştü. Zaten bu işten en karlı çıkan isim olan Miz, dayak yemiş halde olan Dean’i tuşlayarak onu elemişti.
Ardından benzer bir olay, WM’de ana kemer sahibi olan Bray Wyatt’ın rakibini belirlemek için yapılan Battle Royal’de de olmuştu. Dean yine Corbin’i elemiş sonrasında Corbin elenmesine rağmen ona saldırmış ve onun da dolaylı yoldan da olsa elenmesine neden olmuştu.
Sonraki haftalarda ikili birbirlerine meydan okumaya devam ettiler. İşler kimi zaman da sertleşti. Örneğin Corbin, Dean’i spot ışıklarının olduğu yere fırlattı. Başka bir haftada da forklift tarzı bir arabanın altına sıkıştırdı. Haliyle bu maçın hepimiz normal bir maçtan fazlası olması gerektiğini düşündük. Bir Steel Cage maçı, No DQ maçı, Tables maçı vb şeyler olabilirdi. Lakin WWE bu maçı singles maç olarak bizlere sunmayı tercih etti. Ne diyelim bence önemli bir fırsatı kaçırdılar.
2017 senesi başlarken çıkış yapmasını beklediğim isimler yavaştan çıkışlarını yapmaya başladılar. Örneğin Bray Wyatt şuanda ana kemer şampiyonu. Corbin de geçtiğimiz sene debut yaptığı ve Andre the Giant Memorial Battle Royal’i kazandığı yerde bir kemer maçına çıkıyor. Bu çıkışının devam edeceğini düşünüyorum. O nedenle tahminim Corbin’den yana olacak.
Tahmin: Baron Corbin





Non-sanctioned Match
Seth Rollins vs Triple H

Kesinlikle WM’ye yakışan ve bu şovun en büyük maçı diyebileceğimiz bir senaryoya sahip bir maç bizlere sunuluyor. Hikâyenin altyapısı o kadar derin ki, birkaç sene önceye gitmek şart.
 Bundan 3 sene önce, yani sene 2014.  O dönem otoritenin ve de eskilerin büyük takımı Evolution (Triple H, Batista, Randy Orton) ile yeni kuşağı temsil eden, adaleti arayan The Shield (Roman Reigns, Dean Ambrose, Seth Rollins) uzun yıllar unutulmayacak bir feuda imza atıyorlardı. Nitekim, haziran ayının PPV’si olan Payback’de bu iki takım karşı karşıya gelmişti. Maç kazanan taraf ise genç takım, yani The Shield olmuştu.
Ertesi gün Raw’da bu yenilgi üzerine Randy, Batista ve Triple H tartışmaya başlamışlardı. Batista, kendisine verilen sözlerin tutulmadığından sitem ederek, Triple H’e; yani WWE’ye, yani bize bir kez daha veda ediyor, kendisini o günden sonra bir daha WWE ringlerinde göremiyorduk. Büyük bir yara alan Triple H ise hırslı karakterini sürdürüyor ve gecenin sonunda The Shield üçlüsüne bir kez daha meydan okuyarak “B Plan”ını devreye sokuyordu.  Tabi bunu söyleyince hiçbirimiz bir şey anlamamıştık ama saniyeler sonra Seth, elindeki sandalye ile Roman’ın sırtına vurunca büyük bir şaşkınlıkla bu heel turn’ü izlemiştik.
O günden sonra Seth Rollins taraf değiştirerek, Triple H’in kanatları altında basamakları birer birer çıkmaya devam etti. Money in the Bank çantasına sahip oldu ve 2015 yılında WM 31’de, Brock Lesnar ve Roman maçı devam ettiği esnada cash in yapıp kemerin sahibi oldu. Keza aynı yılın Kasım ayına kadar, yani sakatlanıp ringlerden 6 ay uzak kalana kadar Triple H’in’in, Stephanie’nin, J&J Security’nin yardımları ile kemerini korudu.
Seth ancak 2016’nın Mayıs ayında kendisinin yokluğunda kemeri kazanmış olan Roman’a, AJ Styles’a karşı hemen kemeri koruduktan sonra geri dönüşünü gerçekleştirebilmişti. Hemen bir sonraki ay Money in the Bank PPV’inde kemerini Roman’dan geri alsa da, gece bitmeden aynı şovda MITB çantasını ele geçiren Dean Ambrose’un cash in yapması sonucu kemerini bir kez daha kaybetmişti. Bir sonraki ay olan Temmuz ayında Battleground’da da bu üçlü kemer için karşı karşıya gelmiş ancak Dean kemerini korumayı başarmıştı.
Şans Seth için bir kez daha gülmüştü ve hala Stephanie tarafından korunmaktaydı. Triple H’i ise WM 32’de kemerini Roman’a kaybettiğinden bu yana ortalıkta gözükmüyordu. Draft’ın gerçekleşmesi ile Seth ilk sıradan Raw’a draft edilmişti. Üstelik bununla birlikte, Dean’in üçlü maçı kazanmasının ardından ana kemersiz kalan Raw’da yeni tanıtılan ana kemer olan Universal kemeri için bir numaralı aday olmuştu. Rakibi Finn Balor ise önemli maçlardan çıkıp bu hakkı elde etmişti. Ağustos ayında Summerslam’de keza Balor, Seth’i de yenerek ilk Universal kemeri şampiyonu olmuştu.
Ancak aynı maçta sakatlanan Balor ertesi gün Raw’da kemeri GM Foley’e vermiş ve de kemer boşta ilan edilmişti. Bir sonraki hafta ise Seth Rollins, Kevin Owens, Roman Reigns ve Big Cass kazananın kemere ulaşacağı dörtlü, eleme usulü bir maça çıktılar. Maç ilk başlarda oldukça olağan geçmekteydi. Zira, Owens ilk olarak Big Cass’i elemeyi başarmıştı. Böylece maç içerisinde kemer adayı olan üç kişi kalmıştı. Ancak ne olduysa tam da bundan sonra olmaya başlamıştı. Ringin dışında Roman, Seth’e spear çekmiş ve onu ringin içine atarak tuş etmeye çalışıyordu. Ancak Triple H birden seyirciler arasından çıkıp Roman’a pedigree çekiyor ve Seth’i de kendine getirerek Roman’ın elenmesine sebep oluyordu. Buraya kadar da her şey normaldi çünkü Triple H ile Roman arasında bitmemiş bir husus vardı ve de Seth Rollins hala gücün bir numaralı adamıydı. Ya da hepimiz öyle sanmıştık…
Triple H, Roman’ın elenmesinin ardından Owens’e doğru yönelirken birden vazgeçmiş ve Seth’e pedigree çekerek maçı ve kemeri kazanamamasını sağlamıştı. Yani bir nevi hikaye anlamında, belki de Triple H, C planı olarak Seth’in yerine Owens’ı adamı olarak belirlemişti. Bu hiç şüphesiz 2016 yılının en şok edici anlarından bir tanesiydi. Bu olaydan sonra ise Seth, bir zamanlar arkadaşlarına ihanet etmenin acısını çok farklı şekillerde yaşayacaktı.
Tabi Seth bu olaydan sonra face turn gerçekleştirdi ve artık kötü adamı oynamamaya başladı. Kemeri, Owens’den almak için uğraşmaya başladı. Çünkü bu ortalıkta pek gözükmeyen Triple H’e karşılık verilecek en güzel cevaptı. Ancak o sıralar Owens’in en yakın arkadaşı olarak takılan Jericho yüzünden bir türlü kemeri kazanamadı. Önce Eylül ayında Clash of Champions’da, sonrasında Ekim ayında Hell in a Cell’de ve de birkaç Raw şovunda Jericho yüzünden kemer sahibi olamadı. Yılın sonlarına doğru Roadblock’da Jericho’dan intikamını aldı ve de yüzünü Triple H’e çevirdi.
23 Ocak tarihli Raw’da ise artık gücün eski adamı, yeni düşmanı olan Seth, Royal Rumble maçına çıkma hakkının ortada olduğu bir maçta, Triple H’in müziğinin çalması ile dikkati dağılmış ve Royal Rumble’daki yerini Sami Zayn’e kaybetmişti. Bunun üstüne Seth, NXT’nin PPV’sine gidip Triple H’e meydan okumuş ancak orada görevliler kendisini uzaklaştırmıştı. Nihayet, 30 Ocak’ta Raw’da gözüken Triple H kesmiş olduğu harika promonun ardından Seth’e meydan okumuştu. Seth ise tam ringe gelip onunla karşı karşıya gelecekken, Samoa Joe’ya toslamıştı. Joe’da debutını Triple H’in bir adamı olarak, NXT’den gelerek yapmıştı. Seth’i gafil avlayan Joe, yanlışlıkla biraz oynayarak Seth’in bir kez daha sakatlanmasına da sebep olmuştu. Seth bunun üstüne henüz daha maça çıkmadı ancak Triple H’e sakat sakat meydan okudu. Zannedersem en başta sakatlığı gerçekti ama sonrasında iyileşebildi, çünkü eğer iyileşmeseydi Triple H’in onun bacağına bu kadar çalışmasına izin vermelerini bırakın, kendisini ringde bile görmezdik.
En sonunda ikili geçtiğimiz Raw’da bu büyük altyapıya sahip maç için bir Non-sanctioned maç için anlaşmaya vardılar. Non-sanctioned maç aslında diskalifiyesi olmayan bir maç anlamına gelen No DQ maçının bir başka ismi, yani fazlası yok. Dolayısıyla her şeye açık bir maç. Seth’in hikaye olarak sakatlık dezavantajı var. Triple H, kendisine her şey ile zarar verebilir sonuçta. Ayrıca Joe faktörünü de unutmamak gerekli.
Ama ben her şeye rağmen bu feudun galibinin Seth olması gerektiğini düşünüyorum. Triple H’e bir WM galibiyeti bir şey kazandırmaz. Seth için ise biraz daha arka plana geçmesine neden olabilir çünkü 2016 yılı kendisi için yenilgilerle dolu felaket bir yıl olmuştu. Ama beni kuşkulandıran yukarıda söylediğim etmenler ve de Triple H’in geçtiğimiz sene Wrestlemania’sında da kaybetmiş olması.
Gerçekten harika bir maç bizleri bekliyor. Kazananı tahmin etmek zor ama ben Seth Rollins tarafındayım.
Tahmin: Seth Rollins







Mixed Tag Team Match
John Cena & Nikki Bella vs The Miz & Maryse

Mixed maç türünü aslında drafte kadar uzun bir süre görmüyorduk. Ancak draft gerçekleştikten sonra WWE’de var olan yeniliklerden biri de mixed maç türünü biraz daha fazla görmemiz oldu. Keza gördüğünüz gibi John Cena yanında kız arkadaşı Nikki Bella ile, Miz ve eşi Maryse’e WM’de meydan okuyor.
Feudun doğuş noktasına bakarsak, Dean ile Corbin arasındaki husumeti anlatırken Miz’in Elimination Chamber maçındaki şansına da değinmiştik. Ancak şansı, o zaman şampiyon olan Cena’nın kendisini elemesi ile sona ermişti.  Daha sonrasında ise Smackdown’da yapılan Battle Royal’de, Cena bir kez daha Miz’i eleyince, Miz ringe dönmüş ve Cena’nın elenmesine sebebiyet vermişti. Aynı gece, Nikki’de Natalya ile olan feudunu bitirmek için bir Falls Count Anywhere maçında karşılaşıyordu. Maç arka alana sarkmış, Nikki arka alanda makyaj yapan Maryse’in üstüne düşmüştü. Nitekim işler bir kez daha ring yoluna dönerken, Nikki Natalya’yı pes etmek üzereyken Maryse arka alandan sopa ile gelip Nikki’ye saldırmıştı. Bunu fırsat bilen Natalya’da maçı kazanmayı başarmıştı. Daha sonraki Smackdown programında Miz TV’ye konuk olarak katılan Cena, Maryse’den tokat yemiş ve bunun karşısında da Nikki gelerek durumu eşitlemişti.
Sonrasında ise adeta Cena ve Miz’in muhteşem promo yeteneklerini sergiledikleri, birbirlerinden güzel atışmalar izlemiştik. Özellikle Miz ve Maryse’in Total Bellas (Nikki ve Brie Bella’nın eşleri, Cena ve Bryan ile ev halini anlatan WWE şovu) parodisi efsaneydi. Tabi Cena’nın da Miz’in suratına karşı söyledikleri ve Talking Smack’de meydan okuması oldukça iyiydi. Ayrıca Nikki ve Maryse’in de birbirlerine söyledikleri laflar oldukça sertti.
Bu çekişmeye iki açıdan bakmak gerek bence. Önce Miz tarafına bakarsak, kendisi için 2016 yılı gerçekten muazzamdı. Maryse’in yeniden WWE kadrosuna katılmasıyla adeta kendisi de yeniden doğdu, bir nevi kendini hatırlattı. Güzel bir IC kemeri reign’i geçirmese de, gerek maçların güzelliği gerekse üstte de bahsettiğim gibi mikrofon yeteneği ile göz doldurdu. Kendisini ring içinde yetersiz bulurum ancak işin karizma, şov ve konuşma kısmında işin en iyilerinden. Dolayısıyla, Miz’in önemsiz bir karakter olmadığını ve WM’de bir maça çıkacak olmasını sevinçle karşıladım. Ayrıca Maryse’i de 6 sene sonra ring içinde aksiyonda görmek güzel olacak.
İşin Cena boyutunda ise biraz hayal kırıklığı yaşıyorum desem yeridir. Çünkü Royal Rumble’da AJ Styles’ı yenerek 16.kez ana kemer sahibi olarak Ric Flair’in rekoruna ortak olmuştu. Sonrasında Elimination Chamber’da kemeri kaybetse de daha önemli bir feudda yer alabilirdi. Bu biraz kendisi için alt klasman bir feud oldu. Yani 2011’in Wrestlemania’sında bu iki isim main event maçında karşılaşmışlardı ama onun üzerinden bu zamana aynı etki etkiyi yaratacak olayların sayısı ise bir hayli azalmış durumda.
Sonuç olarak bir sürpriz beklemiyorum. Cena ve Nikki kazanacaktır.
Tahmin: John Cena & Nikki Bella





Triple Threat Ladder Match for the WWE Raw Tag Team Championship
Luke Gallows & Karl Anderson(c) vs Enzo Amore & Big Cass vs Cesaro & Sheamus

Tıpkı kadınlar kategorisinde olduğu gibi takımlar kategorisinde de iki brand dahil spesifik bir feud oluşturulmadığını görmekteyiz. Özellikle işin Smackdown tarafı tam bir fiyasko. Çünkü Smackdown takım kemerleri bu şovda korunmayacak ve de Smackdown takımları ancak kendilerini şovun başında Battle Royal içerisinde gösterecekler. Raw için ise zaten önemli olan takımlar belki de yapılabilecek en güzel maçta ve de bunun için yapılabilecek en güzel maç türü olan ladder(merdiven) maçında karşılaşacaklar. Herhangi bir tag olayının olmadığını söyleyelim, üç takımdan tüm güreşçiler ringin içinde olacak ve yukarıda asılı olan kemerleri merdiven ile almaya çalışacaklar. Bir nevi modern zamanların Hardy Boyz vs Dudley Boyz vs Edge & Christian maçlarını anımsatacak tarzda bir maç bizlere sunulacak. Tabi ki de extreme’lik bazında aynı havayı vermeleri imkansız ama şekil bazında, kağıt üstünde benzerlik ilişkisi mevcut.
2016’nın son PPV’yi olan Roadblock: End of the Line’da, Cesaro ve Sheamus ikilisi yakaşık 1.5 senedir takım kemerlerini elinde tutan New Day’i yenerek yeni şampiyon olmayı başarmışlardı. Sonrasında ise yeni yılda kemerlerini Gallows ve Anderson ikilisine kaybetmişlerdi ancak Sheamus’ın yanlışlıkla hakeme vurması ile yerde yatan hakem, ringe sonradan gelen hakemin tuşunu saymayarak maçı DQ ile bitirmişti. Sonrasında ise Royal Rumble’ın pre showunda Gallows ve Anderson ikilisi Sheamus ve Cesaro’dan takım kemerlerini almayı başarmışlardı.
Daha sonra Cesaro ve Sheamus ikilisi rövanş haklarını kullanmışlardı ama ringin kenarında bulunan Enzo ve Cass nedeniyle kemeri kazanamamışlardı. Sonraki hafta bu iki takım karşılaşmış Enzo ve Cass maçı kazanarak Fastlane’de kemer maçına çıkma hakkı elde etmişlerdi ama Gallows ve Anderson kemerleri korumayı başarmışlardı.
En sonunda GM Foley(ki kendisi 2 hafta önce Raw’da görevinden kovuldu), Enzo & Cass ve Cesaro ve Sheamus arasında takım kemerleri için #1 contender maçı ayarladı. Ancak Gallows ve Anderson maça karışarak maçın double count out bitmelerini sağladılar. Bunun üzerine de ise karşılarında aynı anda iki tane rakip buldular. Birbirleriyle olan kapışmalarında da merdivenin ön planda olması maçı merdiven maçı olmasına iten sebepler arasındaydı.
Tahmine geçersek, bence burada uzun bir süredir takım olarak gözüken ancak daha takım kemerlerine kavuşamayan Enzo ve Cass’in kazanacağını düşünmekteyim. Seyircilerin de zaten çok sevdiği bir takım olmalarının da etkisiyle, güzel bir an olacaktır diye düşünüyorum. Gerçi sonuç ne olursa olsun bizleri çok keyifli bir maç bekliyor.
Bu arada The New Day nerede diye merak edenler olursa onlar da WM’de  şovun sunucusu olarak görev alacaklar. Yani kendilerini şovda görebileceğiz.
Tahmin: Enzo Amore & Big Cass






Fatal 4-way Elimination Match for the WWE Raw Women’s Championship
Bayley(c) vs Charlotte Flair vs Sasha Banks vs Nia Jax

Bir başka çok güreşçili kemer maçımızda ise bizleri hiç ama hiç şaşırtmayan bir feud girdabı ve silsilesi ile karşı karşıyayız. Bahsedilen “kadınlar devrimi” olayının Raw için olması gerektiğini ama bu devrimin kadın güreşinin stilinin değil, kadınların veya hikayelerin değişmesi gerektiğini yaklaşık 6-7 aydır yazmaktayım. Ancak sonuç hep aynı çizgide ilerleyen ama farklı isimlerin katıldığı bir hale gelmiş durumda. Zira Sasha ve Charlotte ikilisi aşağı yukarı 1-1.5 senedir kemer mücadelesinin içerisinde yer almaya devam etmekteler.
Bu doğrultuda 2016 yılında Ağustos ve Aralık ayının tamamı Charlotte ve Sasha arasında git gel olan kemer mücadelesine ayrılmıştı. Bu sırada ondan bir ay önce de Bayley, WWE ana kadro debutını gerçekleştirmişti. Keza Eylül ayında Clash of Champions’da bu üçlü ortada kemerin olduğu maçta da karşılaşmıştı. En sonunda Aralık ayına geldiğimizde Charlotte, Sasha ile olan feudunu onu yenerek ve kemerini geri alarak bitirmişti.
Royal Rumble 2017’ye geldiğimizde de pre showda Nia Jax, Sasha’yı yenmeyi başarmıştı. Kemer maçında ise Charlotte kemerini Bayley’e karşı korumayı başarmıştı.  Ancak 13 Şubat’ta gerçekleşen Raw’da Bayley, Sasha’nın da yardımıyla Charlotte’dan kemeri almayı başarmıştı. Ertesi hafta Raw’da Stephanie değişik bir istekle sanki her zaman kemer değişimi temiz bir şekilde oluyormuşçasına Bayley’den kemeri geri iade etmesini istemişti ama Bayley bunu reddetmişti. Fastlane’de ise bu iki isim karşılaşmış, Bayley kemeri koruyarak Charlotte’ın PPV serisini bitirmişti. Ayrıca aynı gece Sasha’da Nia Jax’i yenmeyi başarmıştı. En sonunda önce Sasha, Bayley ve Charlotte arasında açıklanan triple threat maçı, Nia’nın Bayley’i DQ’nun olmadığı bir maçta yenerek maça dahil olmuştu. Bu arada maçın eleme usulü olduğunu söyleyelim.
Tahmine geçersek ben artık kemerin Sasha veya Charlotte ikilisine gideceğini düşünmüyorum veya düşünmek istemiyorum diyeyim. Çünkü artık kabak tadı vermeye başladı. Yeni bir isim lazım. Bu isim de iri cüssesiyle dominant olan Nia olabilir. O nedenle tahminim Nia yönünde ancak pek de emin olmadığımı söylemem lazım, çünkü ortam pek onun kazanmasına da müsait durmuyor.
Tahmin: Nia Jax





Singles Match for the WWE United States Championship
Chris Jericho(c) vs Kevin Owens

Triple H ile Seth Rollins arasındaki çekişmeden sonra kalan maçlar arasında en güzel altyapıya sahip maç bu maç diyebiliriz. İki eski kanka (çok eski değiller gerçi ama) şimdinin yeni düşmanları olarak birbirlerine meydan okuyacaklar. Üstelik, United States kemeri de ortada.
Hikayenin en başına gidersek, 2016’nın yaz aylarında iki ismin birbirleriyle yakınlaştıklarını görebiliriz. Keza, Jericho; Enzo ve Cass ile feuda girme aşamasındayken bir takım arkadaşına ihtiyacı olmuş ve bu doğrultuda karşımıza Kevin Owens çıkmıştı. Hatta bu ikili, Summerslam 2016’da, Enzo ve Cass’i yenmeyi başarmışlardı.
Sonrasında ise bu iki isim birbirleriyle takılmaya devam ettiler. Owens, ana kemeri üstte bahsettiğim şekilde ele geçirdi. Bunu Rollins’e karşı ve de sonrasında Roman’a karşı korurken yanında hep Jericho vardı. Yani Jericho hep bir şekilde bir yolunu bulup Owens’e yardım etmeyi başarmıştı. Araları sadece Kasım 2016’da Survivor Series’de bozulur gibi olmuştu. 5’e 5 Team Smackdown ve Team Raw arasında gerçekleşen maçta Owens, Jericho’nun meşhur “listesiyle” Roman’ın sırtına vurmuş ve onun listesini mahvetmişti. Ama sonrasında bunun üstünde çok durmayarak Roman’a karşı birlik olmayı başarmışlardı.
Burada bir parantez açmak gerekli bence ki Jericho’nun ne kadar büyük bir isim olduğundan bahsedelim. Kendisi şuan 47 yaşında ama hala ring içi performans olarak çoğu güreşçinin önünde. Ayrıca kendini yenileyebilen ve de hiçbir egoya sahip olmayan bir isim. Öyle ki yeri gelip, genç güreşçilerin önünü açmaya çalışırken yeri gelip bizlere çok önemli feudlar sunabiliyor. Ayrıca, sürekli kendisini hatırlayacağımız miraslar bırakıyor: Jericho’nun listesi, atkıları, Jericho’nun hediyesi, IT vb… Bu saydığım şeylerin hepsi 2016’nın başında ringlere döndüğünden beri ortaya çıkan şeyler. Hangi güreşçi 46-47 yaşından sonra kendisini hatırlayacağımız bambaşka şeyler önümüze sunabilir ki? Keşke hiç yaşlanmasan Jericho, hep güreşin içinde kalsan.
Evet her neyse Jericho ile Owens ilişkisi tam gaz yeni yılda da sürmeye devam etti. Bu sırada da Jericho ve Owens ikilisi Roman’ı yenerek US kemerini de ondan almayı başardılar. Royal Rumble 2017’de de Owens, Jericho ringin üstünde bir köpekbalığı kafesinin içinde bağlı olmasına rağmen yinen onun yardımı ve de Strowman’ın yardımıyla kemerini korumayı başarmıştı.
Her şey, Fastlane’e kadar iyi giderken RR’den sonra kemer için aday olmadığını gören Goldberg ringe gelerek, Owens’dan bir kemer maçı istedi. Kendisi yerine bu teklifi Jericho kabul etti ve Fastlane için bu maç ayarlanmış oldu.

Hemen bir sonraki hafta ise Jericho, Owens ile olan arkadaşlıklarını pekiştirmek için bir arkadaşlık festivali düzenleyeceğini açıkladı. Festivalin içeriği oldukça absürt hediyelerden oluşuyordu. Hatta WCW zamanlarında ringde esip gürleyen Goldberg’in, WWE parodisi olan Gillberg bile seneler sonra WWE’ye gelmişti. Tüm bunların üzerine Jericho, Fastlane için Owens’a kemer koruma garantisi veriyordu. Owens ise en yakın arkadaşına hem Goldberg mevzusu yüzünden hem de bu festival olayı yüzünden oldukça kızgındı.

Nitekim Owens, Jericho’nun bütün bu uğraşları sonucunda o da Jericho’ya bir hediye aldığını söyledi ve hediye paketini açması için Jericho’ya verdi. Jericho hediyeyi açtı ve elinde bir liste buldu. En başta bunun kendisi için yeni bir liste olduğunu düşündü. Ancak içini okuduğunda kendi isminin yazılı olduğunu gördü ve de kapağında yazan şeyin aslında bütün olayı açıkladığını anladı: Kevin Owens’ın Listesi.

Hepimizin aylardır beklediği ihanet gerçekleşmişti ama bunu gerçekleştiren ihanetleriyle ünlü Jericho değil, Owens’di. Bundan sonrası için WM’de bu maçın olacağı kesinleşmişti ama Owens’da Universal, Jericho’da da US kemeri varken maçın hangi kemer için yapılacağa veya kemersiz mi yapılacağı soruları aklımıza gelmişti. Bu soru işaretleri ise geçtiğimiz ay Fastlane’de giderildi. Zira Goldberg ile olan maçında bir türlü ringe girmek istemeyen Owens, Jericho’nun müziğinin duyulması ve kendisinin onu hastanelik etmesinden sonra ilk defa gözükmesiyle dikkati dağılmıştı. Bunu fırsat bilen Goldberg’de saniyeler içinde maçı ve kemeri kazanmayı başarmıştı. Bu kararı biraz aşağıda Goldberg vs Lesnar maçında değerlendireceğim için şimdilik yorumlama konusunda es geçmek istiyorum.

Bunun sonucunda Jericho face turn geçirdi ve Owens’ten intikam almak istediğini söyledi. Owens’de eğer kemeri ortaya koyacaksa kendisine uyacağını söyledi. Bunun üzerine maç ayarlandı. Bu esnada tıpkı Owens gibi Triple H’e yakın olan Joe’da zaman zaman Owens’ın yardımına gelen isim oldu. Bu maça da belki etkisi olabilir. Veya ileride Owens ile Joe ikilisini daha çok ortak çalışırken görebiliriz.
Tahmine geçersek, ben Owens’in kemeri kazanacağını düşünüyorum. Jericho neredeyse 1.5 senedir aralıksız hiçbir hikaye atlamadan ringlerde bulunuyor. Şu sıralar bir ara verileceği konuşuluyor ama ne derece doğru tabi orası bilinmez.

Tahmin: Kevin Owens






Singles Match
Shane McMahon vs AJ Styles

Shane O’Mac, geçtiğimiz senenin WM’si ve Survivor Series’i sonrasında geri dönüşünden sonra üçüncü kez ringde bir maç içerisinde yer alıyor. Biraz Styles’a rakip kalmadığı için sanki onun ortaya atıldığını düşünsem de, Shane’in çılgınlık derecesini düşünürsek ve de Styles’ın muazzam güreş yeteneklerini düşünürsek güzel bir maç olacağına şüphe kalmıyor.

Royal Rumble’da John Cena’ya ondan birkaç ay önce SummerSlam’de Styles’a yenilmesine rağmen ve de sonrasında Ekim ayında No Mercy’de kemeri kazanamamasına rağmen bir anda #1 contender hakkı verilmesi ve sonrasında kemeri kazanması Styles’a yapılan haksızlıkların başlangıcıydı.  Hemen 2 hafta sonra Elimination Chamber maçıyla rövanş hakkı güme giden Styles, kemeri orada da kazanamamıştı. Sonrasında Shane ve GM Daniel Bryan’a, kemer için bire bir rövanş hakkı olduğunu söylese de onun yerine Bray Wyatt, Cena ve Styles arasında triple threat maçı ayarlanmıştı. Styles burada da ana kemeri ele geçirmeyi başaramamıştı ancak gecenin sonunda Royal Rumble galibi Randy’nin şampiyon Bray Wyatt ile yüzleşmeyi reddetmesi üzerine kadrodaki herkese bir şans daha doğmuştu.

Bunun için yapılan Battle Royal’de yine şampiyon Bray Wyatt’ın rakibi belirlenememişti. Çünkü Styles ve Luke Harper aynı anda ringden düşünce, hemen bir sonraki haftada Harper ile Styles arasında bir maç ayarlandı. Styles başta maçı kazandı ancak hakem Harper’ın ayağının ringin iplerinin altında olduğunu görmemesi üzerine Shane mikrofon ile ringe gelerek maçı yeniden başlattı. Styles rakibini bir kez daha yenmeyi başardı ve WM için ana kemer maçına çıkma hakkı elde etti. Lakin devamında Randy’nin kararını değiştirmesi üzerine bu sefer Randy ve Styles arasında bir #1 contender maçı ayarlandı. Bu maçı da Randy kazanınca Styles bir kez daha haksızlığa uğradığını hissetti ve arka alanda Shane ile tartışma yaşadı.

Ertesi hafta Styles, Shane’i otoparkta kıstırarak kafasını arabanın camına geçirdi. Bunun üzerine Shane ise Styles’a, artık WM için bir rakibi olduğunu söyledi: o rakip de kendisiydi.

Bana sanki biraz aceleyle ayarlanmış bir maç gibi gelen bu maçta altında böyle aman aman bir hikaye bulunmuyor. Yani biraz zorlama bir iş çıkartmışlar gibi. Ayrıca Styles’ın kemer ile giriş yaptığı senede daha farklı bir hikaye içerisinde yer almasını beklerdim doğrusu. Bu arada yeri gelmişken söyleyelim, internette okuduğum kadarıyla Styles’ın WM rakibi için önce Shawn Michaels’a teklif gönderilmiş ancak kendisi 2010 yılında Taker tarafından emekli edildiğini ve de güreşecek kadar genç hissetmediğini söyleyerek bunu reddetmiş. Her ne kadar Shawn genç olmasa da kendisi son bir maç için hem de Styles ile yapılacak bir maç için ringde görmek isterdim.

Tahminime geçersek ben Styles alacaktır diye düşünüyorum.

Tahmin: AJ Styles






Singles Match
The Undertaker vs Roman Reigns

WWE ısrarla bizlere John Cena vs Undertaker maçını vermemekte diretmekte. Gördüğünüz gibi bu sene de pas geçildi. Taker’ın daha ne kadar güreşeceği muammayken hala seyircileri heyecanlandırabilecek bir maç olan bu maçın bu sene yapılmasına uygun bir ortam varken yapmamanın mantığını anlayamıyorum. WWE Cena yerine bizlere Taker’ın karşısına yeni Cena’yı sunmakta…

Biraz geriye gidersek Royal Rumble için WWE müthiş bir gaz vermişti hatırlarsanız. Goldberg, Lesnar, Taker, Bray Wyatt, Randy Orton, Strowman, Ambrose, Jericho ve daha nice return yapma ihtimali olan ve de debut yapma ihtimali olan isim Royal Rumble maçının içinde yer alacaktı. Ancak maç bekleneni veremedi, bir türlü o verilemeye çalışılan heyecana ulaşamadık. Goldberg, Lesnar’ı yine saniyeler içinde elerken, Taker’da Goldberg’i elemişti. 30.sıradan ise küfür sınırlarını zorlayacak bir biçimde Roman’ın, bu maçın öncesinde kemer maçına çıkmasına rağmen bu maça dahil olmasını ise tanımlamak oldukça zor. Bir de üstüne Roman, Taker’ı eleyerek olası bir WM maçının fitilini o zaman yakıyordu.

RR ile WM arasındaki boşluğu Strowman ile girdiği feud ile dolduran Roman, Fastlane’de kendisini yenmeyi başarmıştı.  Sonrasında ise Taker ile birbirlerine meydan okudular ve sonunda bu maç ayarlanmış oldu. Ring içinin ne kadar başarılı olacağına dair kuşkularım mevcut ama şuan da hepimizin aklında ya Undertaker bir kez daha WM’de yenilirse gibi sorular dolanmakta. Sonucunda karşısındaki isim Roman, yani söz konusu Roman olunca WWE kendisini yüceltmede sınırları baya bir zorluyor. Benim tahminim Taker’dan yana olsa da, Roman’ın bu özelliği de bir acaba mı dedirtiyor. Ama olur da maçı Roman kazanırsa, bence bu ciddi anlamda çoğu kişiyi WWE’den soğutabilecek bir hamle olacaktır. Bu riske girmemeleri dileğiyle…

Tahmin: The Undertaker







Singles Match for the WWE Universal Championship
Goldberg(c) vs Brock Lesnar w/Paul Heyman

WWE’de şuan kadroda bulunan isimleri bir hiyerarşik klasmana ayırırsak, herhalde Lesnar, Goldberg, Undertaker ve Triple H bu klasmanın en tepelerinde bulunan isimler olurlar. Şimdi bu isimlerden ikisinin karşı karşıya gelmesi kesinlikle ilgi çekici bir olay. Ama tabi eğer suyu çıkmadıysa gerçekten öyle…

Asla yaşlı isimlerin güreşmesini küçümseyen bir insan olmadım. Aksine eskilerden kim gelirse gelsin oldukça sevinirim. Mesela şuan Kurt Angle HOF’e girmek yerine direk ringlere dönüş yapsa aşırı mutlu olurum. Batista keza öyle veya az üstte bahsettiğim üzere Shawn Michaels. Ama sanki Goldberg vs Lesnar maçının tadının biraz kaçtığını hissediyorum. İki isim Survivor Series’de karşılaşmadan önce ben meydan okumalarının WM için olacağını düşünmüştüm. Hele Survivor Series’deki Goldberg’in 1 dakikada Lesnar gibi bir adamın işini bitirmesi müthiş bir şok anıydı. Ama bunu tadında bırakmak yerine bundan 13 sene öncesinin rövanşını bir kez daha karşımıza sunuyorlar, hem de bu sefer kemerli bir şekilde. Yani kazanan kim olursa olsun part timer bir isim kemer sahibi olacak. Bu da taş çatlasa ana kemer şampiyonun Raw’da, ayda 1 bilemedin 2 kez gözükmesine sebep olacak. Belki de bazen PPV’lere bile çıkmayıp kemer koruyacaklar. Bu durum beni rahatsız ediyor ve heyecanımı kaçırıyor. Örneğin bu maç kemersiz ve de gerçekten uzun bir aradan sonra Goldberg’in ilk maçı olsaydı inanılmaz heyecanlandırdım. Veya o 1 dakikalık şok anını Survivor Series yerine buraya saklasalar da gerçekleştiği an daha bir tarihi olurdu.

Biraz maça dair hatırlatmalar yaparsak, bu ikilinin ilk karşı karşıya geldiği anda sene 2004’tü ve de şovlardan WM 20’ydi. Goldberg maçı bu sefer normal sayabileceğimiz bir sürede yani 14 dakikada kazanmıştı. Maçın özel hakeminin de Stone Cold Steve Austin olduğunu yeri gelmişken de söyleyelim. Neyse, sonrasında iki isim bu maçtan sonra WWE’den ayrılmışlardı.

Tam 13 sene sonra Goldberg, Lesnar’ın meydan okumalarına dayanamayarak (Survivor Series 2016 yazısında baya detaylı yazmıştım.) geri dönmüştü. Ben ilk döndüğünde tek maçlık, Lesnar’ın bu işin en iyisi olmadığını kanıtlamak için döndüğünü düşünmüştüm. Maçı da kazanmasını bekliyordum lakin 1 dakikada Lesnar gibi büyük bir ismin, UFC’de dahi kemer kazanan bir ismi böylesine bir senaryo içerisine sokmalarına hiç ihtimal vermiyordum.

Bu olaydan sonra Goldberg, bütün Lesnar hater’larının içlerinin yağlarının erimesini sağlamıştı. Sonrasında ise bir de kemer istediğini açıklamıştı. Bunun yolunun da Royal Rumble’dan geçtiğini belirtiyordu. Lesnar’da hemen bunun üstüne karizmayı kurtarmak adına Royal Rumble’a katılacağını açıkladı. Ancak Rumble’da da yine Goldberg ringe girer girmez kendisini bekleyen Lesnar’ı elemeyi başarmıştı.

Royal Rumble’dan sonra Lesnar, son bir kez daha Goldberg karşısında WM’de bir şans istedi. Goldberg bunu kabul etti ve sonrasında biraz üstte bahsettiğim gibi saniyeler içinde Owens’ı yenerek yeni Universal şampiyonu oldu. Bu karara kadar aslında Goldberg sevilen bir isimdi fakat şuan Goldberg’in yeni nesil taraftarların bazıları tarafından sevilmediğini görüyoruz. Aynı Batista’da yaşanan olay Goldberg’in de başına geldi. Zannedersem yeni nesil Goldberg’in WCW’da nasıl senaryolar içerisine girdiğini bilmediği için bu maç sonlarını yadırgıyorlar. Adamın bir kere temiz mağlubiyetini bulmak çok zor ya da imkansız. Aksine WCW gibi içerisinde devlerin bulunduğu bir organizasyonda, Hogan’ları, Flair’ları, Savage’ları, Nash’leri 10 dakika geçmeden yenen adam bırakın da Owens’ı bu kadar kolay yensin. Güreş her ne kadar senaryo ile alakalı olsa da bazı şeylerin mantığını anlamak çok da zor değil. Ben maçın nasıl bittiğinde değilim, tartışılması gereken şey bu maçın kemerli olmasının herhangi bir nedeni. Sanırım o da Lesnar’ın karizmayı kurtaracak obje olacak.

Yani ben bu sefer Lesnar ve Goldberg çekişmesinin Lesnar’dan yana biteceğini düşünüyorum. Goldberg daha ne kadar WWE’de durur bilmiyorum ama Lesnar’ın bunu da kaybetmesi iyice işinin bitmesi demek. Zaten Lesnar bile yenemiyorsa Goldberg’i kimsenin yenmesi imkansız olacağından Goldberg’in mantıken kendisi kemeri bırakana kadar uzun bir title reign yapması ihtimali doğar. Bu da hiç hoş bir şey olmaz. O nedenle Lesnar bence bu maçı kazanacak. Ama bu sefer temiz mi olur bilemiyorum.

Şayet ben ne kadar para alırsam alayım, Goldberg’in yerinde olsam temiz bir WM mağlubiyeti için onca sene yarattığım güçlü adam imajını yıkmak istemezdim. Ama tabi bu iş profesyonel bir ve ben de şuan ihtimaller dahilinde konuşuyor ve kendi fikirlerimi sunuyorum. Belki WWE buradan başka şeyler yaratır.

Sonuç olarak ben Lesnar bu sefer şeytanın bacağını kırar diyorum. Maçın süresi ile alakalı da merak etmiyor değilim…

Tahmin: Brock Lesnar






Singles Match for the WWE Championship
Bray Wyatt(c) vs Randy Orton

Öncelikle belirtmem gerekir ki hangi maçın main event maçı olacağına dair bir fikrim yok. Muhtemelen ya bu maç ya da Lesnar vs Goldberg maçını main eventte göreceğiz. Ama Royal Rumble’ın galibi için WM’de main eventte ana kemer maçına çıkılacak denmesi nedeniyle bu maçı sona aldım.

Seth Rollins vs Triple H ve Jericho vs Owens maçlarının ardından altyapısı sağlam bir başka maçımız da Bray Wyatt ve Randy Orton arasında. Çünkü bu iki ismin yollarının kesiştiği tarih 2016’nın Eylül ayı. Randy Orton, Summerslam’de Lesnar’dan ağır bir şekilde mağlubiyet alınca kestiği promoyu bölen isim Bray Wyatt olmuştu. Bu atışma bizi Eylül ayının PPV’si olan Backlash’e götürmüştü. Ama Backlash’de Bray Wyatt arka alanda Randy’e saldırınca, Randy maça çıkamamış onun yerine Bray Wyatt DQ’nun olmadığı bir maçta Randy’nin sonradan maça müdahale etmesiyle Kane’e yenilmişti.

Bir sonraki ay ise Ekim ayında No Mercy’de bu iki isim gecenin main eventinde karşı karşıya geldiler. Bu sefer de Luke Harper’ın uzun süren sakatlığının ardından Wyatt Family’e geri dönmesiyle Bray Wyatt, uzun bir aradan sonra önemli bir maçı kazanmayı başardı. Hemen ardından ise Randy saf değiştirip ilginç bir şekilde Kane ile ittifak kurmadan vazgeçip ona RKO çekti. Gecenin sonunda kendisiyle yapılan röportajda ise: “Eğer onları yenemiyorsan, onlara katıl.” Yani daha bir Türkçeyle, bükemediğin eli öpeceksin kıvamında Bray Wyatt ile ortak çalışmaya başladı. Bu ortaklık ilerleyen zamanlarda öyle ciddi bir hal aldı ki, hepimiz Randy’nin aslında Bray Wyatt’ın yaptığı gibi bir akıl oyunu uyguladığını bilsek de bu ikilinin ve de yanlarında Luke Harper’ın oluşu bizlere keyif veriyordu.

Kasım ayında Survivor Series 2016’da, Team Smackdown vs Team Raw maçında, Smackdown takımında sona Randy ve Bray Wyatt kalırken Raw’da ise Roman Reigns kalmıştı. İkili yine beraber çalışarak Roman’ı eleyip Smackdown’a galibiyeti getiren taraf olmuşlardı. Randy o maçta Bray Wyatt’ın spear yemesini önlemek için kendi vücudunu feda etmiş, bundan fırsat yakalayan Wyatt ise hemen Roman’a finisher çekip maçı kazanmıştı. Bu sırada Randy’de, Bray Wyatt gibi promolar kesmeye ve onun gibi hareketler yapmaya başlamıştı. Yani az da sakal uzattırsalardı kendisine tam bir Wyatt Family elemanı olacaktı.

Aralık ayında ise bu iki isim Wyatt Family adı altında, takım kemeri sahipleri olan Slater & Rhyno ikilisini yenerek takım kemerlerine dahi ulaşmışlardı.  Ancak yıl bitmeden, yılın son Smackdown programında Luke Harper ile Randy Orton arasındaki anlaşmazlık nedeniyle kemeri The American Alpha’ya kaybetmişlerdi. Aslında işler asıl bu andan itibaren bozulmaya başlamıştı.
Bu maçın rövanşında da kemeri yine aynı nedenle kazanamayan takım kendi aralarında tartışmaya başladılar. Bray Wyatt lider olarak iki ismin arasını yapmaya çalışsa da, Randy ile yükselişe geçen kariyerinin de etkisiyle tercihini Randy’den yana kullandı ve senelerdir deyim yerindeyse müridi olan Luke Harper’ı sattı. Harper ise sürekli bir intikam peşindi koştu.

2017’nin ilk PPV’i olan Royal Rumble’ı ise Randy Orton kazandı. O maçta da Randy birçok kez Bray Wyatt’ı korudu ama Bray, Roman tarafından elenmekten kurtulamadı. 3 hafta sonra Elimination Chamber’da da Bray Wyatt kemeri kazanınca WM için bu maç ayarlanmış oldu. Ama biraz üstte Shane vs Styles maçında anlattığım gibi EC’den sonraki ilk Smackdown’da kemerini Cena ve Styles’a karşı üçlü bir maçta koruyan Wyatt, maçın ardından Randy’den ona karşı güreşmeyeceğinin sözünü almıştı. Bunun üstüne yine yukarıda dediğim gibi, önce Styles ile Harper arasında bir #1 contender yaratma çabaları yapıldı.  Sonrasında Randy Orton, Bray Wyatt’ın evini yakarak(Sister Abigail) ona karşı resmen yüzünü döndüğünü açıkladı. Bunun ardından ertesi hafta Styles’ı yenerek kemer için hakkını kesinleştirmiş oldu.

Şimdi bu uzun hikayede aslında bu maçın yanına Harper’ın da eklenmesini beklerdim. Ancak Harper, geri dönüş gerçekleştirdikten sonra güçlü bir karakter olarak gösterilmedi. Dolayısıyla yeteri kadar push alamadığı için de bu maça çıkacak seviyeye gelemedi. Belki bu maça sonradan bir şekilde dahil olur bakarsınız ama her ne olursa olsun bu iki isim özelinde sağlam bir hikaye var.

Tahmine geçersek ben bu maçın Bray Wyatt’ın kazanması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa bütün kesmiş olduğu muhteşem promolar yine boşa çıkmış olacak ve yine yükselişe geçen kariyeri düşmüş olacak.  O yüzden, Bray Wyatt kazanır diyorum.


Tahmin: Bray Wyatt


--


Gerçekten uzun bir yazı ardından, bir WM dönemini daha geride bırakmış olduk. Hikayeler istisnalar hariç olması gerektiği gibi oldukça detaylı. Şöyle bir baktığınız zaman gerçekten güzel bir match cardı ve birbirinden ünlü yıldızları görüyorsunuz. Ayrıca birçok farklı maç türü de bizleri beklemekte. Bunun yanında üstte eleştirdiğim bazı sebeplerden dolayı ise tam olarak WM dönemi heyecanını ben kendim adına yakalayamadım ki bence bu genel düzeyde de aynı şekilde.

Sonuç olarak heyecanlı geçecek tam 13 tane maç bulunuyor. Umarım uzun yıllar hatırlayacağımız büyük bir Wrestlemania olur.

Herkese iyi seyirler…