WWE WRESTLEMANIA 33 - 2017 – 2 NİSAN 2017
Şovların şovu,
bu endüstrinin en nadide parçası Wrestlemania bu yıl 33.kez gerçekleşecek. Çok
uzun zamanlı altyapılara sahip hikayelerin
varlığı altında yine çok büyük maçlar izleyebileceğiz. Raw ana kemerinde
şampiyon Goldberg, en büyük rakibi Brock Lesnar karşısında kemerini koruyacak.
Smackdown ana kemerinde ise şampiyon Bray Wyatt, kemerini Royal Rumble galibi
Randy Orton karşısında koruyacak.
Undertaker’ın bu seneki rakibi ise Roman Reigns. Onun
dışında halef vs selef maçında Seth Rollins ile Triple H karşı karşıya
gelecekler.
Bütün bunların dışında birbirinden güzel maçlar ve heyecanlı
maçlar da match cardımızın içinde bulunmakta. Çok da uzatmadan -ki 13 maç
olduğunu düşünürsek baya uzun bir yazı olacak- şovumuzu yorumlamaya başlayalım.
Pre-show Match
Singles Match for the WWE Cruiserweight Championship
Neville (c) vs Austin Aries
Hala bu maçın nasıl pre show maçı olduğuna şaşırmaktayım. En
sonunda tam da Cruiserweight için heyecan verici ve gerçekten sonucu merakla
beklenen bir maç ortaya çıkarken bunun pre show maçı bence inanılmaz bir
rezalet.
Her neyse hatırlarsanız Neville, Royal Rumble’da Rich
Swann’ı yenip kemeri kazanmıştı. Sonrasında ise Fastlane’de Jack Gallagher’a
karşı kemerini korumuştu. Bir sonraki Raw’da ise uzun bir süredir sakatlığı
nedeniyle Cruiserweight maçlarında ve 205 Live’de karşımıza yorumcu olarak
çıkan Austin Aries onunla röportaj yapmak için ringe gelmişti. Austin
sorularıyla aslında iyileştiğini ve kemer için hazır olduğuna dair imalarda
bulunuyordu. Nitekim seyircilerinde müthiş desteği ile Neville’a meydan
okumuştu.
Daha sonra Austin Aries güreşe geri dönerek maçlar kazanmaya
ve kemer için aday olmaya başladı. 205 Live’da da yapılan eleme usulü maçta
rakiplerini yenerek #1 contender olmayı başardı. Böylece WM eksenli hafif
siklet kemeri için hikaye bir anda heyecan verici hale geldi. Sonuçta
Neville’ın yeteneklerini biliyoruz. Onun Cruiserweight kategorisine katılması
ve de heel turn yapması kariyeri için de önemli bir hamleydi. Bir de Austin
Aries gibi WWE öncesi TNA’de de iyi bir kariyere sahip olan bir isim ile karşılaşacak
olması muazzam bir olay. Bu maç gerçekten şimdiye kadar ki en iyi Cruiserweight
maçı olmaya aday bir maç.
Bana pre show’u izletecek bu maç için tahmin yapmakta
zorlanıyorum. Ama pre show maçı olması nedeniyle Neville bir adım daha önde
bence. Eğer ana şovda olsa dolu seyircilerle birlikte Austin Aries için bir
Wrestlemania moment yaratılabilirdi. Ama sonuç olarak tahminim Neville yönünde
olacak.
Tahmin: Neville
Pre-show Match
2017 Andre the Giant Memorial Battle Royal
WWE, 2014’den beri Andre the Giant Battle Royal maçını bir
Wrestlemania klasiği yapmaya çalıştığını görüyoruz. Andre, WWE ve güreş tarihi
açısından gerçekten unutulmaması gerekilen bir isim. O nedenle WM’de Battle
Royal’in onun adına yapılması gerçekten hoş bir durum.
Eski kazananlara bir göz atarsak 2014’de Cesaro, 2015’de Big
Show ve de geçtiğimiz sene Baron Corbin kazanmıştı. Bu ödül aslında bir nevi
push alacak güreşçiyi de belirleyecek bir etmen olabilir. Ayrıca bir başka
işlevi de WM’de kişisel senaryoları ve maçları bulunmayan isimleri WM arenasına
çıkartmak.
Bu sene ise geçtiğimiz senenin aksine bu maçı pre show
içerisinde izleyebileceğiz. Katılanlar arasında aslında Fastlane’e kadar
oldukça önemli ve güçlü bir isim olarak gözüken ancak Fastlane’de Roman’a
kaybetmesiyle bir anda gözümden düşen Strowman dikkat çekici duruyor. Big Show
ve Mark Henry gibi isimler de bu maça keyif katabilir. Ayrıca geçtiğimiz
günlerde WWE ile anlaşan, WWE’nin Çin projesi olarak görünen Tian Bing’de
burada debut gerçekleştirecek.
Dolph Ziggler ve Sami Zayn gibi isimlerin de burada olması
gerçekten akıl alır gibi değil. Keşke kendilerini daha düzgün bir senaryo
içerisinde görebilseydik. Bu arada katılanların tam listesini WWE.com üzerinden
bulabilirsiniz.
Tahmin yapmak oldukça zor. Henüz ismi açıklanmayan ancak maç
içerisinde yer alacak güreşçiler de elbet olacaktır. Belki eskilerden birkaç
ismi de görebiliriz. Belki WM’de maçı bulunmayan Samoa Joe’da maçta yer
alabilir.
Yine de bir tahmin vermek gerekirse Braun Strowman diyorum.
Her ne olursa olsun keyifli bir maç olacaktır.
Tahmin: Braun
Strowman
Six-pack Challange
for the WWE Smackdown Women’s Championship
Alexa Bliss(c) vs Becky Lynch vs Natalya vs Mickie James vs Carmella
w/James Ellsworth vs Naomi
Kadınlar kategorisi için, her iki brand adına da
çok taraflı maçların olduğunu görüyoruz. Belki de en doğrusu buydu. Çünkü
kadınlar kategorisi için her iki brand’de de heyecan yaratacak bire bir maçlar
yaratmak oldukça zordu. Ayrıca, birçok kadın güreşçinin de WM’de yer alması
açısından olumlu bir karar oldu. Bu maçın bir benzerini de ilk Smackdown özel
PPV’si olan Eylül 2016’da, Backlash’de izlemiştik. O maçtan bu yana sadece
Mickie ile Nikki Bella’nın yer değiştirdiğini görüyoruz. Malum Nikki’nin başka
bir feudu bulunuyor.
Hatırlarsanız Şubat ayında, Elimination Chamber’da;
Naomi, Alexa’yı yenerek kemerin yeni sahibi olmuştu. Ama sonrasında ise
sakatlığı nedeniyle kemeri bırakmak zorunda kalmıştı. Bunun üzerine ertesi
hafta Smackdown’da boşta olan kemer için yapılan maçta kemeri, Bliss Becky’i
yenerek geri almayı başarmıştı. Bir sonraki hafta ise Natalya kendisinden kemer
maçı istemişti.
7 Mart tarihli Smackdown’da ise, Alexa’nın
kendisini en iyi gören promosunun üzerine GM Daniel Bryan, WM için
güreşebilecek tüm kadınların kemer şansı olacağını açıklamıştı. Bu sırada bir
nevi Bliss’in yardımcısı olarak WWE’ye geri dönen Mickie’de kemer potasına
girmişti Keza aynı şekilde kemeri Bliss’in oyunları ile bir türlü kazanamayan
Becky ve de Ellsworth ile bir yükseliş arayan Carmella’da öyle.
Son Smackdown programında ise Naomi sakatlıktan
kurtulduğunu ve bu maçta yer alacağını açıkladı. Nitekim benim favorim de
kendisi. Çünkü gerçekten sakatlık yüzünden kemerini bırakıp bırakmadığını
bilmiyorum ama doğru düzgün ve de hak ettiği bir şekilde title reign yapamadığı
kanısındayım. Ayrıca şuan kendisi için nefis bir WM moment yaratmaya müsait bir
durum söz konusu. Şovun yapılacağı yer Orlando,Florida. Yani Naomi’nin
memleketi. Böyle bir yerde WWE, kemerin gerçek sahibi konumuyla kendi
memleketinde kemeri Naomi’ye verebilir. Zira Naomi’de promolarında hep WM’nin
kendi şehrinde olacağına dair konuşmuştu.
Her ne kadar WWE, güreşçilerin memleketinde
kendilerini üzmeyi sevse de bence bu sefer güzel bir WM moment fırsatını
kaçırmayacaklardır. O nedenle tahminim Naomi yönünde.
Tahmin: Naomi
Singles Match for
the WWE Intercontinental Championship
Dean Ambrose(c) vs Baron Corbin
Son 2 senenin WM’sinde Intercontinental kemeri için
özel bir hikaye yaratılmamış, Money in the Bank maçlarının ikamesi yerine
ladder(merdiven) maçı olarak bizlere sunulmuştu. Ancak bu sene ladder maçının
ötesinde ilgi çekebilecek güzel bir maç ayarlandığını görüyoruz.
Hatırlarsanız Dean kemeri yılın ilk Smackdown
şovunda kazanmıştı. Daha sonrasında ise adam akıllı bir kemer koruması yapmadı.
Royal Rumble’da, Royal Rumble maçının içerisindeydi Keza Elimination Chamber’de
de ana kemer için yapılan Elimination Chamber maçının içerisindeydi ki zaten bu
feudun doğuş noktasının olduğu yerdi. Şöyle ki maç içerisinde Corbin, fanusu açılan
Miz’e doğru odaklanırken, Ambrose arkasından sinsice kendisini roll up ile tuş
ederek maçtan elemişti. Buna çok sinirlenen Corbin ise elenmesine rağmen Dean’i
sağlam bir şekilde dövmüştü. Zaten bu işten en karlı çıkan isim olan Miz, dayak
yemiş halde olan Dean’i tuşlayarak onu elemişti.
Ardından benzer bir olay, WM’de ana kemer sahibi
olan Bray Wyatt’ın rakibini belirlemek için yapılan Battle Royal’de de olmuştu.
Dean yine Corbin’i elemiş sonrasında Corbin elenmesine rağmen ona saldırmış ve
onun da dolaylı yoldan da olsa elenmesine neden olmuştu.
Sonraki haftalarda ikili birbirlerine meydan
okumaya devam ettiler. İşler kimi zaman da sertleşti. Örneğin Corbin, Dean’i spot
ışıklarının olduğu yere fırlattı. Başka bir haftada da forklift tarzı bir
arabanın altına sıkıştırdı. Haliyle bu maçın hepimiz normal bir maçtan fazlası
olması gerektiğini düşündük. Bir Steel Cage maçı, No DQ maçı, Tables maçı vb
şeyler olabilirdi. Lakin WWE bu maçı singles maç olarak bizlere sunmayı tercih
etti. Ne diyelim bence önemli bir fırsatı kaçırdılar.
2017 senesi başlarken çıkış yapmasını beklediğim
isimler yavaştan çıkışlarını yapmaya başladılar. Örneğin Bray Wyatt şuanda ana
kemer şampiyonu. Corbin de geçtiğimiz sene debut yaptığı ve Andre the Giant
Memorial Battle Royal’i kazandığı yerde bir kemer maçına çıkıyor. Bu çıkışının
devam edeceğini düşünüyorum. O nedenle tahminim Corbin’den yana olacak.
Tahmin: Baron Corbin
Non-sanctioned
Match
Seth Rollins vs Triple H
Kesinlikle WM’ye yakışan ve bu şovun en büyük maçı
diyebileceğimiz bir senaryoya sahip bir maç bizlere sunuluyor. Hikâyenin
altyapısı o kadar derin ki, birkaç sene önceye gitmek şart.
Bundan 3
sene önce, yani sene 2014. O dönem
otoritenin ve de eskilerin büyük takımı Evolution (Triple H, Batista, Randy
Orton) ile yeni kuşağı temsil eden, adaleti arayan The Shield (Roman Reigns,
Dean Ambrose, Seth Rollins) uzun yıllar unutulmayacak bir feuda imza
atıyorlardı. Nitekim, haziran ayının PPV’si olan Payback’de bu iki takım karşı
karşıya gelmişti. Maç kazanan taraf ise genç takım, yani The Shield olmuştu.
Ertesi gün Raw’da bu yenilgi üzerine Randy, Batista
ve Triple H tartışmaya başlamışlardı. Batista, kendisine verilen sözlerin
tutulmadığından sitem ederek, Triple H’e; yani WWE’ye, yani bize bir kez daha
veda ediyor, kendisini o günden sonra bir daha WWE ringlerinde göremiyorduk.
Büyük bir yara alan Triple H ise hırslı karakterini sürdürüyor ve gecenin
sonunda The Shield üçlüsüne bir kez daha meydan okuyarak “B Plan”ını devreye
sokuyordu. Tabi bunu söyleyince
hiçbirimiz bir şey anlamamıştık ama saniyeler sonra Seth, elindeki sandalye ile
Roman’ın sırtına vurunca büyük bir şaşkınlıkla bu heel turn’ü izlemiştik.
O günden sonra Seth Rollins taraf değiştirerek,
Triple H’in kanatları altında basamakları birer birer çıkmaya devam etti. Money
in the Bank çantasına sahip oldu ve 2015 yılında WM 31’de, Brock Lesnar ve
Roman maçı devam ettiği esnada cash in yapıp kemerin sahibi oldu. Keza aynı
yılın Kasım ayına kadar, yani sakatlanıp ringlerden 6 ay uzak kalana kadar
Triple H’in’in, Stephanie’nin, J&J Security’nin yardımları ile kemerini
korudu.
Seth ancak 2016’nın Mayıs ayında kendisinin
yokluğunda kemeri kazanmış olan Roman’a, AJ Styles’a karşı hemen kemeri
koruduktan sonra geri dönüşünü gerçekleştirebilmişti. Hemen bir sonraki ay
Money in the Bank PPV’inde kemerini Roman’dan geri alsa da, gece bitmeden aynı
şovda MITB çantasını ele geçiren Dean Ambrose’un cash in yapması sonucu
kemerini bir kez daha kaybetmişti. Bir sonraki ay olan Temmuz ayında
Battleground’da da bu üçlü kemer için karşı karşıya gelmiş ancak Dean kemerini
korumayı başarmıştı.
Şans Seth için bir kez daha gülmüştü ve hala
Stephanie tarafından korunmaktaydı. Triple H’i ise WM 32’de kemerini Roman’a
kaybettiğinden bu yana ortalıkta gözükmüyordu. Draft’ın gerçekleşmesi ile Seth
ilk sıradan Raw’a draft edilmişti. Üstelik bununla birlikte, Dean’in üçlü maçı
kazanmasının ardından ana kemersiz kalan Raw’da yeni tanıtılan ana kemer olan
Universal kemeri için bir numaralı aday olmuştu. Rakibi Finn Balor ise önemli
maçlardan çıkıp bu hakkı elde etmişti. Ağustos ayında Summerslam’de keza Balor,
Seth’i de yenerek ilk Universal kemeri şampiyonu olmuştu.
Ancak aynı maçta sakatlanan Balor ertesi gün Raw’da
kemeri GM Foley’e vermiş ve de kemer boşta ilan edilmişti. Bir sonraki hafta
ise Seth Rollins, Kevin Owens, Roman Reigns ve Big Cass kazananın kemere
ulaşacağı dörtlü, eleme usulü bir maça çıktılar. Maç ilk başlarda oldukça
olağan geçmekteydi. Zira, Owens ilk olarak Big Cass’i elemeyi başarmıştı.
Böylece maç içerisinde kemer adayı olan üç kişi kalmıştı. Ancak ne olduysa tam
da bundan sonra olmaya başlamıştı. Ringin dışında Roman, Seth’e spear çekmiş ve
onu ringin içine atarak tuş etmeye çalışıyordu. Ancak Triple H birden
seyirciler arasından çıkıp Roman’a pedigree çekiyor ve Seth’i de kendine
getirerek Roman’ın elenmesine sebep oluyordu. Buraya kadar da her şey normaldi
çünkü Triple H ile Roman arasında bitmemiş bir husus vardı ve de Seth Rollins
hala gücün bir numaralı adamıydı. Ya da hepimiz öyle sanmıştık…
Triple H, Roman’ın elenmesinin ardından Owens’e
doğru yönelirken birden vazgeçmiş ve Seth’e pedigree çekerek maçı ve kemeri
kazanamamasını sağlamıştı. Yani bir nevi hikaye anlamında, belki de Triple H, C
planı olarak Seth’in yerine Owens’ı adamı olarak belirlemişti. Bu hiç şüphesiz 2016
yılının en şok edici anlarından bir tanesiydi. Bu olaydan sonra ise Seth, bir
zamanlar arkadaşlarına ihanet etmenin acısını çok farklı şekillerde
yaşayacaktı.
Tabi Seth bu olaydan sonra face turn gerçekleştirdi
ve artık kötü adamı oynamamaya başladı. Kemeri, Owens’den almak için uğraşmaya
başladı. Çünkü bu ortalıkta pek gözükmeyen Triple H’e karşılık verilecek en
güzel cevaptı. Ancak o sıralar Owens’in en yakın arkadaşı olarak takılan
Jericho yüzünden bir türlü kemeri kazanamadı. Önce Eylül ayında Clash of
Champions’da, sonrasında Ekim ayında Hell in a Cell’de ve de birkaç Raw şovunda
Jericho yüzünden kemer sahibi olamadı. Yılın sonlarına doğru Roadblock’da
Jericho’dan intikamını aldı ve de yüzünü Triple H’e çevirdi.
23 Ocak tarihli Raw’da ise artık gücün eski adamı,
yeni düşmanı olan Seth, Royal Rumble maçına çıkma hakkının ortada olduğu bir
maçta, Triple H’in müziğinin çalması ile dikkati dağılmış ve Royal Rumble’daki
yerini Sami Zayn’e kaybetmişti. Bunun üstüne Seth, NXT’nin PPV’sine gidip
Triple H’e meydan okumuş ancak orada görevliler kendisini uzaklaştırmıştı. Nihayet,
30 Ocak’ta Raw’da gözüken Triple H kesmiş olduğu harika promonun ardından
Seth’e meydan okumuştu. Seth ise tam ringe gelip onunla karşı karşıya gelecekken,
Samoa Joe’ya toslamıştı. Joe’da debutını Triple H’in bir adamı olarak, NXT’den
gelerek yapmıştı. Seth’i gafil avlayan Joe, yanlışlıkla biraz oynayarak Seth’in
bir kez daha sakatlanmasına da sebep olmuştu. Seth bunun üstüne henüz daha maça
çıkmadı ancak Triple H’e sakat sakat meydan okudu. Zannedersem en başta
sakatlığı gerçekti ama sonrasında iyileşebildi, çünkü eğer iyileşmeseydi Triple
H’in onun bacağına bu kadar çalışmasına izin vermelerini bırakın, kendisini
ringde bile görmezdik.
En sonunda ikili geçtiğimiz Raw’da bu büyük
altyapıya sahip maç için bir Non-sanctioned maç için anlaşmaya vardılar.
Non-sanctioned maç aslında diskalifiyesi olmayan bir maç anlamına gelen No DQ
maçının bir başka ismi, yani fazlası yok. Dolayısıyla her şeye açık bir maç. Seth’in
hikaye olarak sakatlık dezavantajı var. Triple H, kendisine her şey ile zarar
verebilir sonuçta. Ayrıca Joe faktörünü de unutmamak gerekli.
Ama ben her şeye rağmen bu feudun galibinin Seth
olması gerektiğini düşünüyorum. Triple H’e bir WM galibiyeti bir şey
kazandırmaz. Seth için ise biraz daha arka plana geçmesine neden olabilir çünkü
2016 yılı kendisi için yenilgilerle dolu felaket bir yıl olmuştu. Ama beni
kuşkulandıran yukarıda söylediğim etmenler ve de Triple H’in geçtiğimiz sene
Wrestlemania’sında da kaybetmiş olması.
Gerçekten harika bir maç bizleri bekliyor. Kazananı
tahmin etmek zor ama ben Seth Rollins tarafındayım.
Tahmin: Seth Rollins
Mixed Tag Team
Match
John Cena & Nikki Bella vs The Miz & Maryse
Mixed maç türünü aslında drafte kadar uzun bir süre
görmüyorduk. Ancak draft gerçekleştikten sonra WWE’de var olan yeniliklerden
biri de mixed maç türünü biraz daha fazla görmemiz oldu. Keza gördüğünüz gibi
John Cena yanında kız arkadaşı Nikki Bella ile, Miz ve eşi Maryse’e WM’de
meydan okuyor.
Feudun doğuş noktasına bakarsak, Dean ile Corbin
arasındaki husumeti anlatırken Miz’in Elimination Chamber maçındaki şansına da
değinmiştik. Ancak şansı, o zaman şampiyon olan Cena’nın kendisini elemesi ile
sona ermişti. Daha sonrasında ise
Smackdown’da yapılan Battle Royal’de, Cena bir kez daha Miz’i eleyince, Miz
ringe dönmüş ve Cena’nın elenmesine sebebiyet vermişti. Aynı gece, Nikki’de
Natalya ile olan feudunu bitirmek için bir Falls Count Anywhere maçında
karşılaşıyordu. Maç arka alana sarkmış, Nikki arka alanda makyaj yapan
Maryse’in üstüne düşmüştü. Nitekim işler bir kez daha ring yoluna dönerken,
Nikki Natalya’yı pes etmek üzereyken Maryse arka alandan sopa ile gelip
Nikki’ye saldırmıştı. Bunu fırsat bilen Natalya’da maçı kazanmayı başarmıştı.
Daha sonraki Smackdown programında Miz TV’ye konuk olarak katılan Cena,
Maryse’den tokat yemiş ve bunun karşısında da Nikki gelerek durumu eşitlemişti.
Sonrasında ise adeta Cena ve Miz’in muhteşem promo
yeteneklerini sergiledikleri, birbirlerinden güzel atışmalar izlemiştik.
Özellikle Miz ve Maryse’in Total Bellas (Nikki ve Brie Bella’nın eşleri, Cena
ve Bryan ile ev halini anlatan WWE şovu) parodisi efsaneydi. Tabi Cena’nın da
Miz’in suratına karşı söyledikleri ve Talking Smack’de meydan okuması oldukça
iyiydi. Ayrıca Nikki ve Maryse’in de birbirlerine söyledikleri laflar oldukça
sertti.
Bu çekişmeye iki açıdan bakmak gerek bence. Önce
Miz tarafına bakarsak, kendisi için 2016 yılı gerçekten muazzamdı. Maryse’in
yeniden WWE kadrosuna katılmasıyla adeta kendisi de yeniden doğdu, bir nevi
kendini hatırlattı. Güzel bir IC kemeri reign’i geçirmese de, gerek maçların
güzelliği gerekse üstte de bahsettiğim gibi mikrofon yeteneği ile göz doldurdu.
Kendisini ring içinde yetersiz bulurum ancak işin karizma, şov ve konuşma
kısmında işin en iyilerinden. Dolayısıyla, Miz’in önemsiz bir karakter olmadığını
ve WM’de bir maça çıkacak olmasını sevinçle karşıladım. Ayrıca Maryse’i de 6
sene sonra ring içinde aksiyonda görmek güzel olacak.
İşin Cena boyutunda ise biraz hayal kırıklığı
yaşıyorum desem yeridir. Çünkü Royal Rumble’da AJ Styles’ı yenerek 16.kez ana
kemer sahibi olarak Ric Flair’in rekoruna ortak olmuştu. Sonrasında Elimination
Chamber’da kemeri kaybetse de daha önemli bir feudda yer alabilirdi. Bu biraz
kendisi için alt klasman bir feud oldu. Yani 2011’in Wrestlemania’sında bu iki
isim main event maçında karşılaşmışlardı ama onun üzerinden bu zamana aynı etki
etkiyi yaratacak olayların sayısı ise bir hayli azalmış durumda.
Sonuç olarak bir sürpriz beklemiyorum. Cena ve
Nikki kazanacaktır.
Tahmin: John Cena
& Nikki Bella
Triple Threat
Ladder Match for the WWE Raw Tag Team Championship
Luke Gallows & Karl Anderson(c) vs Enzo Amore & Big Cass vs Cesaro
& Sheamus
Tıpkı kadınlar kategorisinde olduğu gibi takımlar
kategorisinde de iki brand dahil spesifik bir feud oluşturulmadığını
görmekteyiz. Özellikle işin Smackdown tarafı tam bir fiyasko. Çünkü Smackdown
takım kemerleri bu şovda korunmayacak ve de Smackdown takımları ancak
kendilerini şovun başında Battle Royal içerisinde gösterecekler. Raw için ise
zaten önemli olan takımlar belki de yapılabilecek en güzel maçta ve de bunun
için yapılabilecek en güzel maç türü olan ladder(merdiven) maçında
karşılaşacaklar. Herhangi bir tag olayının olmadığını söyleyelim, üç takımdan
tüm güreşçiler ringin içinde olacak ve yukarıda asılı olan kemerleri merdiven
ile almaya çalışacaklar. Bir nevi modern zamanların Hardy Boyz vs Dudley Boyz
vs Edge & Christian maçlarını anımsatacak tarzda bir maç bizlere sunulacak.
Tabi ki de extreme’lik bazında aynı havayı vermeleri imkansız ama şekil
bazında, kağıt üstünde benzerlik ilişkisi mevcut.
2016’nın son PPV’yi olan Roadblock: End of the
Line’da, Cesaro ve Sheamus ikilisi yakaşık 1.5 senedir takım kemerlerini elinde
tutan New Day’i yenerek yeni şampiyon olmayı başarmışlardı. Sonrasında ise yeni
yılda kemerlerini Gallows ve Anderson ikilisine kaybetmişlerdi ancak Sheamus’ın
yanlışlıkla hakeme vurması ile yerde yatan hakem, ringe sonradan gelen hakemin
tuşunu saymayarak maçı DQ ile bitirmişti. Sonrasında ise Royal Rumble’ın pre
showunda Gallows ve Anderson ikilisi Sheamus ve Cesaro’dan takım kemerlerini
almayı başarmışlardı.
Daha sonra Cesaro ve Sheamus ikilisi rövanş
haklarını kullanmışlardı ama ringin kenarında bulunan Enzo ve Cass nedeniyle
kemeri kazanamamışlardı. Sonraki hafta bu iki takım karşılaşmış Enzo ve Cass
maçı kazanarak Fastlane’de kemer maçına çıkma hakkı elde etmişlerdi ama Gallows
ve Anderson kemerleri korumayı başarmışlardı.
En sonunda GM Foley(ki kendisi 2 hafta önce Raw’da
görevinden kovuldu), Enzo & Cass ve Cesaro ve Sheamus arasında takım
kemerleri için #1 contender maçı ayarladı. Ancak Gallows ve Anderson maça
karışarak maçın double count out bitmelerini sağladılar. Bunun üzerine de ise
karşılarında aynı anda iki tane rakip buldular. Birbirleriyle olan
kapışmalarında da merdivenin ön planda olması maçı merdiven maçı olmasına iten
sebepler arasındaydı.
Tahmine geçersek, bence burada uzun bir süredir
takım olarak gözüken ancak daha takım kemerlerine kavuşamayan Enzo ve Cass’in
kazanacağını düşünmekteyim. Seyircilerin de zaten çok sevdiği bir takım
olmalarının da etkisiyle, güzel bir an olacaktır diye düşünüyorum. Gerçi sonuç
ne olursa olsun bizleri çok keyifli bir maç bekliyor.
Bu arada The New Day nerede diye merak edenler
olursa onlar da WM’de şovun sunucusu
olarak görev alacaklar. Yani kendilerini şovda görebileceğiz.
Tahmin: Enzo Amore
& Big Cass
Fatal 4-way
Elimination Match for the WWE Raw Women’s Championship
Bayley(c) vs Charlotte Flair vs Sasha Banks vs Nia Jax
Bir başka çok güreşçili kemer maçımızda ise bizleri
hiç ama hiç şaşırtmayan bir feud girdabı ve silsilesi ile karşı karşıyayız. Bahsedilen
“kadınlar devrimi” olayının Raw için olması gerektiğini ama bu devrimin kadın
güreşinin stilinin değil, kadınların veya hikayelerin değişmesi gerektiğini
yaklaşık 6-7 aydır yazmaktayım. Ancak sonuç hep aynı çizgide ilerleyen ama
farklı isimlerin katıldığı bir hale gelmiş durumda. Zira Sasha ve Charlotte
ikilisi aşağı yukarı 1-1.5 senedir kemer mücadelesinin içerisinde yer almaya
devam etmekteler.
Bu doğrultuda 2016 yılında Ağustos ve Aralık ayının
tamamı Charlotte ve Sasha arasında git gel olan kemer mücadelesine ayrılmıştı. Bu
sırada ondan bir ay önce de Bayley, WWE ana kadro debutını gerçekleştirmişti. Keza
Eylül ayında Clash of Champions’da bu üçlü ortada kemerin olduğu maçta da
karşılaşmıştı. En sonunda Aralık ayına geldiğimizde Charlotte, Sasha ile olan
feudunu onu yenerek ve kemerini geri alarak bitirmişti.
Royal Rumble 2017’ye geldiğimizde de pre showda Nia
Jax, Sasha’yı yenmeyi başarmıştı. Kemer maçında ise Charlotte kemerini Bayley’e
karşı korumayı başarmıştı. Ancak 13
Şubat’ta gerçekleşen Raw’da Bayley, Sasha’nın da yardımıyla Charlotte’dan
kemeri almayı başarmıştı. Ertesi hafta Raw’da Stephanie değişik bir istekle
sanki her zaman kemer değişimi temiz bir şekilde oluyormuşçasına Bayley’den
kemeri geri iade etmesini istemişti ama Bayley bunu reddetmişti. Fastlane’de
ise bu iki isim karşılaşmış, Bayley kemeri koruyarak Charlotte’ın PPV serisini
bitirmişti. Ayrıca aynı gece Sasha’da Nia Jax’i yenmeyi başarmıştı. En sonunda
önce Sasha, Bayley ve Charlotte arasında açıklanan triple threat maçı, Nia’nın Bayley’i
DQ’nun olmadığı bir maçta yenerek maça dahil olmuştu. Bu arada maçın eleme
usulü olduğunu söyleyelim.
Tahmine geçersek ben artık kemerin Sasha veya
Charlotte ikilisine gideceğini düşünmüyorum veya düşünmek istemiyorum diyeyim.
Çünkü artık kabak tadı vermeye başladı. Yeni bir isim lazım. Bu isim de iri cüssesiyle
dominant olan Nia olabilir. O nedenle tahminim Nia yönünde ancak pek de emin
olmadığımı söylemem lazım, çünkü ortam pek onun kazanmasına da müsait durmuyor.
Tahmin: Nia Jax
Singles Match for
the WWE United States Championship
Chris Jericho(c) vs Kevin Owens
Triple H ile Seth Rollins arasındaki çekişmeden
sonra kalan maçlar arasında en güzel altyapıya sahip maç bu maç diyebiliriz. İki
eski kanka (çok eski değiller gerçi ama) şimdinin yeni düşmanları olarak
birbirlerine meydan okuyacaklar. Üstelik, United States kemeri de ortada.
Hikayenin en başına gidersek, 2016’nın yaz
aylarında iki ismin birbirleriyle yakınlaştıklarını görebiliriz. Keza, Jericho;
Enzo ve Cass ile feuda girme aşamasındayken bir takım arkadaşına ihtiyacı olmuş
ve bu doğrultuda karşımıza Kevin Owens çıkmıştı. Hatta bu ikili, Summerslam
2016’da, Enzo ve Cass’i yenmeyi başarmışlardı.
Sonrasında ise bu iki isim birbirleriyle takılmaya
devam ettiler. Owens, ana kemeri üstte bahsettiğim şekilde ele geçirdi. Bunu
Rollins’e karşı ve de sonrasında Roman’a karşı korurken yanında hep Jericho
vardı. Yani Jericho hep bir şekilde bir yolunu bulup Owens’e yardım etmeyi
başarmıştı. Araları sadece Kasım 2016’da Survivor Series’de bozulur gibi
olmuştu. 5’e 5 Team Smackdown ve Team Raw arasında gerçekleşen maçta Owens,
Jericho’nun meşhur “listesiyle” Roman’ın sırtına vurmuş ve onun listesini
mahvetmişti. Ama sonrasında bunun üstünde çok durmayarak Roman’a karşı birlik
olmayı başarmışlardı.
Burada bir parantez açmak gerekli bence ki
Jericho’nun ne kadar büyük bir isim olduğundan bahsedelim. Kendisi şuan 47
yaşında ama hala ring içi performans olarak çoğu güreşçinin önünde. Ayrıca
kendini yenileyebilen ve de hiçbir egoya sahip olmayan bir isim. Öyle ki yeri
gelip, genç güreşçilerin önünü açmaya çalışırken yeri gelip bizlere çok önemli
feudlar sunabiliyor. Ayrıca, sürekli kendisini hatırlayacağımız miraslar
bırakıyor: Jericho’nun listesi, atkıları, Jericho’nun hediyesi, IT vb… Bu
saydığım şeylerin hepsi 2016’nın başında ringlere döndüğünden beri ortaya çıkan
şeyler. Hangi güreşçi 46-47 yaşından sonra kendisini hatırlayacağımız bambaşka
şeyler önümüze sunabilir ki? Keşke hiç yaşlanmasan Jericho, hep güreşin içinde
kalsan.
Evet her neyse Jericho ile Owens ilişkisi tam gaz yeni yılda
da sürmeye devam etti. Bu sırada da Jericho ve Owens ikilisi Roman’ı yenerek US
kemerini de ondan almayı başardılar. Royal Rumble 2017’de de Owens, Jericho
ringin üstünde bir köpekbalığı kafesinin içinde bağlı olmasına rağmen yinen
onun yardımı ve de Strowman’ın yardımıyla kemerini korumayı başarmıştı.
Her şey, Fastlane’e kadar iyi giderken RR’den sonra kemer
için aday olmadığını gören Goldberg ringe gelerek, Owens’dan bir kemer maçı
istedi. Kendisi yerine bu teklifi Jericho kabul etti ve Fastlane için bu maç
ayarlanmış oldu.
Hemen bir sonraki hafta ise Jericho,
Owens ile olan arkadaşlıklarını pekiştirmek için bir arkadaşlık festivali
düzenleyeceğini açıkladı. Festivalin içeriği oldukça absürt hediyelerden
oluşuyordu. Hatta WCW zamanlarında ringde esip gürleyen Goldberg’in, WWE
parodisi olan Gillberg bile seneler sonra WWE’ye gelmişti. Tüm bunların üzerine
Jericho, Fastlane için Owens’a kemer koruma garantisi veriyordu. Owens ise en
yakın arkadaşına hem Goldberg mevzusu yüzünden hem de bu festival olayı
yüzünden oldukça kızgındı.
Nitekim Owens, Jericho’nun bütün bu
uğraşları sonucunda o da Jericho’ya bir hediye aldığını söyledi ve hediye
paketini açması için Jericho’ya verdi. Jericho hediyeyi açtı ve elinde bir
liste buldu. En başta bunun kendisi için yeni bir liste olduğunu düşündü. Ancak
içini okuduğunda kendi isminin yazılı olduğunu gördü ve de kapağında yazan
şeyin aslında bütün olayı açıkladığını anladı: Kevin Owens’ın Listesi.
Hepimizin aylardır beklediği ihanet
gerçekleşmişti ama bunu gerçekleştiren ihanetleriyle ünlü Jericho değil,
Owens’di. Bundan sonrası için WM’de bu maçın olacağı kesinleşmişti ama Owens’da
Universal, Jericho’da da US kemeri varken maçın hangi kemer için yapılacağa
veya kemersiz mi yapılacağı soruları aklımıza gelmişti. Bu soru işaretleri ise
geçtiğimiz ay Fastlane’de giderildi. Zira Goldberg ile olan maçında bir türlü
ringe girmek istemeyen Owens, Jericho’nun müziğinin duyulması ve kendisinin onu
hastanelik etmesinden sonra ilk defa gözükmesiyle dikkati dağılmıştı. Bunu
fırsat bilen Goldberg’de saniyeler içinde maçı ve kemeri kazanmayı başarmıştı.
Bu kararı biraz aşağıda Goldberg vs Lesnar maçında değerlendireceğim için
şimdilik yorumlama konusunda es geçmek istiyorum.
Bunun sonucunda Jericho face turn
geçirdi ve Owens’ten intikam almak istediğini söyledi. Owens’de eğer kemeri
ortaya koyacaksa kendisine uyacağını söyledi. Bunun üzerine maç ayarlandı. Bu
esnada tıpkı Owens gibi Triple H’e yakın olan Joe’da zaman zaman Owens’ın
yardımına gelen isim oldu. Bu maça da belki etkisi olabilir. Veya ileride Owens
ile Joe ikilisini daha çok ortak çalışırken görebiliriz.
Tahmine geçersek, ben Owens’in kemeri
kazanacağını düşünüyorum. Jericho neredeyse 1.5 senedir aralıksız hiçbir hikaye
atlamadan ringlerde bulunuyor. Şu sıralar bir ara verileceği konuşuluyor ama ne
derece doğru tabi orası bilinmez.
Tahmin: Kevin Owens
Singles Match
Shane McMahon vs AJ Styles
Shane O’Mac, geçtiğimiz senenin WM’si ve Survivor Series’i
sonrasında geri dönüşünden sonra üçüncü kez ringde bir maç içerisinde yer
alıyor. Biraz Styles’a rakip kalmadığı için sanki onun ortaya atıldığını
düşünsem de, Shane’in çılgınlık derecesini düşünürsek ve de Styles’ın muazzam
güreş yeteneklerini düşünürsek güzel bir maç olacağına şüphe kalmıyor.
Royal Rumble’da John Cena’ya ondan birkaç ay önce SummerSlam’de
Styles’a yenilmesine rağmen ve de sonrasında Ekim ayında No Mercy’de kemeri
kazanamamasına rağmen bir anda #1 contender hakkı verilmesi ve sonrasında
kemeri kazanması Styles’a yapılan haksızlıkların başlangıcıydı. Hemen 2 hafta sonra Elimination Chamber
maçıyla rövanş hakkı güme giden Styles, kemeri orada da kazanamamıştı. Sonrasında
Shane ve GM Daniel Bryan’a, kemer için bire bir rövanş hakkı olduğunu söylese
de onun yerine Bray Wyatt, Cena ve Styles arasında triple threat maçı
ayarlanmıştı. Styles burada da ana kemeri ele geçirmeyi başaramamıştı ancak
gecenin sonunda Royal Rumble galibi Randy’nin şampiyon Bray Wyatt ile
yüzleşmeyi reddetmesi üzerine kadrodaki herkese bir şans daha doğmuştu.
Bunun için yapılan Battle Royal’de yine şampiyon Bray Wyatt’ın
rakibi belirlenememişti. Çünkü Styles ve Luke Harper aynı anda ringden düşünce,
hemen bir sonraki haftada Harper ile Styles arasında bir maç ayarlandı. Styles
başta maçı kazandı ancak hakem Harper’ın ayağının ringin iplerinin altında
olduğunu görmemesi üzerine Shane mikrofon ile ringe gelerek maçı yeniden
başlattı. Styles rakibini bir kez daha yenmeyi başardı ve WM için ana kemer
maçına çıkma hakkı elde etti. Lakin devamında Randy’nin kararını değiştirmesi
üzerine bu sefer Randy ve Styles arasında bir #1 contender maçı ayarlandı. Bu
maçı da Randy kazanınca Styles bir kez daha haksızlığa uğradığını hissetti ve
arka alanda Shane ile tartışma yaşadı.
Ertesi hafta Styles, Shane’i otoparkta kıstırarak kafasını
arabanın camına geçirdi. Bunun üzerine Shane ise Styles’a, artık WM için bir
rakibi olduğunu söyledi: o rakip de kendisiydi.
Bana sanki biraz aceleyle ayarlanmış bir maç gibi gelen bu
maçta altında böyle aman aman bir hikaye bulunmuyor. Yani biraz zorlama bir iş
çıkartmışlar gibi. Ayrıca Styles’ın kemer ile giriş yaptığı senede daha farklı
bir hikaye içerisinde yer almasını beklerdim doğrusu. Bu arada yeri gelmişken
söyleyelim, internette okuduğum kadarıyla Styles’ın WM rakibi için önce Shawn
Michaels’a teklif gönderilmiş ancak kendisi 2010 yılında Taker tarafından
emekli edildiğini ve de güreşecek kadar genç hissetmediğini söyleyerek bunu
reddetmiş. Her ne kadar Shawn genç olmasa da kendisi son bir maç için hem de
Styles ile yapılacak bir maç için ringde görmek isterdim.
Tahminime geçersek ben Styles alacaktır diye düşünüyorum.
Tahmin: AJ Styles
Singles Match
The Undertaker vs Roman Reigns
WWE ısrarla bizlere John Cena vs Undertaker maçını
vermemekte diretmekte. Gördüğünüz gibi bu sene de pas geçildi. Taker’ın daha ne
kadar güreşeceği muammayken hala seyircileri heyecanlandırabilecek bir maç olan
bu maçın bu sene yapılmasına uygun bir ortam varken yapmamanın mantığını
anlayamıyorum. WWE Cena yerine bizlere Taker’ın karşısına yeni Cena’yı
sunmakta…
Biraz geriye gidersek Royal Rumble için WWE müthiş bir gaz
vermişti hatırlarsanız. Goldberg, Lesnar, Taker, Bray Wyatt, Randy Orton,
Strowman, Ambrose, Jericho ve daha nice return yapma ihtimali olan ve de debut
yapma ihtimali olan isim Royal Rumble maçının içinde yer alacaktı. Ancak maç
bekleneni veremedi, bir türlü o verilemeye çalışılan heyecana ulaşamadık. Goldberg,
Lesnar’ı yine saniyeler içinde elerken, Taker’da Goldberg’i elemişti.
30.sıradan ise küfür sınırlarını zorlayacak bir biçimde Roman’ın, bu maçın
öncesinde kemer maçına çıkmasına rağmen bu maça dahil olmasını ise tanımlamak
oldukça zor. Bir de üstüne Roman, Taker’ı eleyerek olası bir WM maçının
fitilini o zaman yakıyordu.
RR ile WM arasındaki boşluğu Strowman ile girdiği feud ile
dolduran Roman, Fastlane’de kendisini yenmeyi başarmıştı. Sonrasında ise Taker ile birbirlerine meydan
okudular ve sonunda bu maç ayarlanmış oldu. Ring içinin ne kadar başarılı
olacağına dair kuşkularım mevcut ama şuan da hepimizin aklında ya Undertaker
bir kez daha WM’de yenilirse gibi sorular dolanmakta. Sonucunda karşısındaki
isim Roman, yani söz konusu Roman olunca WWE kendisini yüceltmede sınırları
baya bir zorluyor. Benim tahminim Taker’dan yana olsa da, Roman’ın bu özelliği
de bir acaba mı dedirtiyor. Ama olur da maçı Roman kazanırsa, bence bu ciddi
anlamda çoğu kişiyi WWE’den soğutabilecek bir hamle olacaktır. Bu riske
girmemeleri dileğiyle…
Tahmin: The
Undertaker
Singles Match for
the WWE Universal Championship
Goldberg(c) vs Brock Lesnar w/Paul Heyman
WWE’de şuan kadroda bulunan isimleri bir hiyerarşik klasmana
ayırırsak, herhalde Lesnar, Goldberg, Undertaker ve Triple H bu klasmanın en
tepelerinde bulunan isimler olurlar. Şimdi bu isimlerden ikisinin karşı karşıya
gelmesi kesinlikle ilgi çekici bir olay. Ama tabi eğer suyu çıkmadıysa
gerçekten öyle…
Asla yaşlı isimlerin güreşmesini küçümseyen bir insan
olmadım. Aksine eskilerden kim gelirse gelsin oldukça sevinirim. Mesela şuan
Kurt Angle HOF’e girmek yerine direk ringlere dönüş yapsa aşırı mutlu olurum.
Batista keza öyle veya az üstte bahsettiğim üzere Shawn Michaels. Ama sanki
Goldberg vs Lesnar maçının tadının biraz kaçtığını hissediyorum. İki isim
Survivor Series’de karşılaşmadan önce ben meydan okumalarının WM için olacağını
düşünmüştüm. Hele Survivor Series’deki Goldberg’in 1 dakikada Lesnar gibi bir
adamın işini bitirmesi müthiş bir şok anıydı. Ama bunu tadında bırakmak yerine bundan
13 sene öncesinin rövanşını bir kez daha karşımıza sunuyorlar, hem de bu sefer
kemerli bir şekilde. Yani kazanan kim olursa olsun part timer bir isim kemer
sahibi olacak. Bu da taş çatlasa ana kemer şampiyonun Raw’da, ayda 1 bilemedin
2 kez gözükmesine sebep olacak. Belki de bazen PPV’lere bile çıkmayıp kemer
koruyacaklar. Bu durum beni rahatsız ediyor ve heyecanımı kaçırıyor. Örneğin bu
maç kemersiz ve de gerçekten uzun bir aradan sonra Goldberg’in ilk maçı olsaydı
inanılmaz heyecanlandırdım. Veya o 1 dakikalık şok anını Survivor Series yerine
buraya saklasalar da gerçekleştiği an daha bir tarihi olurdu.
Biraz maça dair hatırlatmalar yaparsak, bu ikilinin ilk
karşı karşıya geldiği anda sene 2004’tü ve de şovlardan WM 20’ydi. Goldberg
maçı bu sefer normal sayabileceğimiz bir sürede yani 14 dakikada kazanmıştı.
Maçın özel hakeminin de Stone Cold Steve Austin olduğunu yeri gelmişken de
söyleyelim. Neyse, sonrasında iki isim bu maçtan sonra WWE’den ayrılmışlardı.
Tam 13 sene sonra Goldberg, Lesnar’ın meydan okumalarına
dayanamayarak (Survivor Series 2016 yazısında baya detaylı yazmıştım.) geri
dönmüştü. Ben ilk döndüğünde tek maçlık, Lesnar’ın bu işin en iyisi olmadığını
kanıtlamak için döndüğünü düşünmüştüm. Maçı da kazanmasını bekliyordum lakin 1
dakikada Lesnar gibi büyük bir ismin, UFC’de dahi kemer kazanan bir ismi
böylesine bir senaryo içerisine sokmalarına hiç ihtimal vermiyordum.
Bu olaydan sonra Goldberg, bütün Lesnar hater’larının
içlerinin yağlarının erimesini sağlamıştı. Sonrasında ise bir de kemer
istediğini açıklamıştı. Bunun yolunun da Royal Rumble’dan geçtiğini
belirtiyordu. Lesnar’da hemen bunun üstüne karizmayı kurtarmak adına Royal Rumble’a
katılacağını açıkladı. Ancak Rumble’da da yine Goldberg ringe girer girmez
kendisini bekleyen Lesnar’ı elemeyi başarmıştı.
Royal Rumble’dan sonra Lesnar, son bir kez daha Goldberg
karşısında WM’de bir şans istedi. Goldberg bunu kabul etti ve sonrasında biraz
üstte bahsettiğim gibi saniyeler içinde Owens’ı yenerek yeni Universal
şampiyonu oldu. Bu karara kadar aslında Goldberg sevilen bir isimdi fakat şuan
Goldberg’in yeni nesil taraftarların bazıları tarafından sevilmediğini
görüyoruz. Aynı Batista’da yaşanan olay Goldberg’in de başına geldi. Zannedersem
yeni nesil Goldberg’in WCW’da nasıl senaryolar içerisine girdiğini bilmediği
için bu maç sonlarını yadırgıyorlar. Adamın bir kere temiz mağlubiyetini bulmak
çok zor ya da imkansız. Aksine WCW gibi içerisinde devlerin bulunduğu bir
organizasyonda, Hogan’ları, Flair’ları, Savage’ları, Nash’leri 10 dakika
geçmeden yenen adam bırakın da Owens’ı bu kadar kolay yensin. Güreş her ne
kadar senaryo ile alakalı olsa da bazı şeylerin mantığını anlamak çok da zor değil.
Ben maçın nasıl bittiğinde değilim, tartışılması gereken şey bu maçın kemerli
olmasının herhangi bir nedeni. Sanırım o da Lesnar’ın karizmayı kurtaracak obje
olacak.
Yani ben bu sefer Lesnar ve Goldberg çekişmesinin Lesnar’dan
yana biteceğini düşünüyorum. Goldberg daha ne kadar WWE’de durur bilmiyorum ama
Lesnar’ın bunu da kaybetmesi iyice işinin bitmesi demek. Zaten Lesnar bile
yenemiyorsa Goldberg’i kimsenin yenmesi imkansız olacağından Goldberg’in
mantıken kendisi kemeri bırakana kadar uzun bir title reign yapması ihtimali
doğar. Bu da hiç hoş bir şey olmaz. O nedenle Lesnar bence bu maçı kazanacak.
Ama bu sefer temiz mi olur bilemiyorum.
Şayet ben ne kadar para alırsam alayım, Goldberg’in yerinde
olsam temiz bir WM mağlubiyeti için onca sene yarattığım güçlü adam imajını
yıkmak istemezdim. Ama tabi bu iş profesyonel bir ve ben de şuan ihtimaller
dahilinde konuşuyor ve kendi fikirlerimi sunuyorum. Belki WWE buradan başka
şeyler yaratır.
Sonuç olarak ben Lesnar bu sefer şeytanın bacağını kırar
diyorum. Maçın süresi ile alakalı da merak etmiyor değilim…
Tahmin: Brock Lesnar
Singles Match for
the WWE Championship
Bray Wyatt(c) vs Randy Orton
Öncelikle belirtmem gerekir ki hangi maçın main event maçı
olacağına dair bir fikrim yok. Muhtemelen ya bu maç ya da Lesnar vs Goldberg
maçını main eventte göreceğiz. Ama Royal Rumble’ın galibi için WM’de main
eventte ana kemer maçına çıkılacak denmesi nedeniyle bu maçı sona aldım.
Seth Rollins vs Triple H ve Jericho vs Owens maçlarının
ardından altyapısı sağlam bir başka maçımız da Bray Wyatt ve Randy Orton
arasında. Çünkü bu iki ismin yollarının kesiştiği tarih 2016’nın Eylül ayı. Randy
Orton, Summerslam’de Lesnar’dan ağır bir şekilde mağlubiyet alınca kestiği
promoyu bölen isim Bray Wyatt olmuştu. Bu atışma bizi Eylül ayının PPV’si olan
Backlash’e götürmüştü. Ama Backlash’de Bray Wyatt arka alanda Randy’e
saldırınca, Randy maça çıkamamış onun yerine Bray Wyatt DQ’nun olmadığı bir
maçta Randy’nin sonradan maça müdahale etmesiyle Kane’e yenilmişti.
Bir sonraki ay ise Ekim ayında No Mercy’de bu iki isim
gecenin main eventinde karşı karşıya geldiler. Bu sefer de Luke Harper’ın uzun
süren sakatlığının ardından Wyatt Family’e geri dönmesiyle Bray Wyatt, uzun bir
aradan sonra önemli bir maçı kazanmayı başardı. Hemen ardından ise Randy saf
değiştirip ilginç bir şekilde Kane ile ittifak kurmadan vazgeçip ona RKO çekti.
Gecenin sonunda kendisiyle yapılan röportajda ise: “Eğer onları yenemiyorsan,
onlara katıl.” Yani daha bir Türkçeyle, bükemediğin eli öpeceksin kıvamında Bray
Wyatt ile ortak çalışmaya başladı. Bu ortaklık ilerleyen zamanlarda öyle ciddi
bir hal aldı ki, hepimiz Randy’nin aslında Bray Wyatt’ın yaptığı gibi bir akıl
oyunu uyguladığını bilsek de bu ikilinin ve de yanlarında Luke Harper’ın oluşu
bizlere keyif veriyordu.
Kasım ayında Survivor Series 2016’da, Team Smackdown vs Team
Raw maçında, Smackdown takımında sona Randy ve Bray Wyatt kalırken Raw’da ise
Roman Reigns kalmıştı. İkili yine beraber çalışarak Roman’ı eleyip Smackdown’a
galibiyeti getiren taraf olmuşlardı. Randy o maçta Bray Wyatt’ın spear yemesini
önlemek için kendi vücudunu feda etmiş, bundan fırsat yakalayan Wyatt ise hemen
Roman’a finisher çekip maçı kazanmıştı. Bu sırada Randy’de, Bray Wyatt gibi
promolar kesmeye ve onun gibi hareketler yapmaya başlamıştı. Yani az da sakal
uzattırsalardı kendisine tam bir Wyatt Family elemanı olacaktı.
Aralık ayında ise bu iki isim Wyatt Family adı altında,
takım kemeri sahipleri olan Slater & Rhyno ikilisini yenerek takım
kemerlerine dahi ulaşmışlardı. Ancak yıl
bitmeden, yılın son Smackdown programında Luke Harper ile Randy Orton
arasındaki anlaşmazlık nedeniyle kemeri The American Alpha’ya kaybetmişlerdi.
Aslında işler asıl bu andan itibaren bozulmaya başlamıştı.
Bu maçın rövanşında da kemeri yine aynı nedenle kazanamayan
takım kendi aralarında tartışmaya başladılar. Bray Wyatt lider olarak iki ismin
arasını yapmaya çalışsa da, Randy ile yükselişe geçen kariyerinin de etkisiyle tercihini
Randy’den yana kullandı ve senelerdir deyim yerindeyse müridi olan Luke
Harper’ı sattı. Harper ise sürekli bir intikam peşindi koştu.
2017’nin ilk PPV’i olan Royal Rumble’ı ise Randy Orton
kazandı. O maçta da Randy birçok kez Bray Wyatt’ı korudu ama Bray, Roman
tarafından elenmekten kurtulamadı. 3 hafta sonra Elimination Chamber’da da Bray
Wyatt kemeri kazanınca WM için bu maç ayarlanmış oldu. Ama biraz üstte Shane vs
Styles maçında anlattığım gibi EC’den sonraki ilk Smackdown’da kemerini Cena ve
Styles’a karşı üçlü bir maçta koruyan Wyatt, maçın ardından Randy’den ona karşı
güreşmeyeceğinin sözünü almıştı. Bunun üstüne yine yukarıda dediğim gibi, önce
Styles ile Harper arasında bir #1 contender yaratma çabaları yapıldı. Sonrasında Randy Orton, Bray Wyatt’ın evini
yakarak(Sister Abigail) ona karşı resmen yüzünü döndüğünü açıkladı. Bunun
ardından ertesi hafta Styles’ı yenerek kemer için hakkını kesinleştirmiş oldu.
Şimdi bu uzun hikayede aslında bu maçın yanına Harper’ın da
eklenmesini beklerdim. Ancak Harper, geri dönüş gerçekleştirdikten sonra güçlü
bir karakter olarak gösterilmedi. Dolayısıyla yeteri kadar push alamadığı için
de bu maça çıkacak seviyeye gelemedi. Belki bu maça sonradan bir şekilde dahil
olur bakarsınız ama her ne olursa olsun bu iki isim özelinde sağlam bir hikaye
var.
Tahmine geçersek ben bu maçın Bray Wyatt’ın kazanması
gerektiğini düşünüyorum. Yoksa bütün kesmiş olduğu muhteşem promolar yine boşa
çıkmış olacak ve yine yükselişe geçen kariyeri düşmüş olacak. O yüzden, Bray Wyatt kazanır diyorum.
Tahmin: Bray Wyatt
--
Gerçekten uzun bir
yazı ardından, bir WM dönemini daha geride bırakmış olduk. Hikayeler istisnalar
hariç olması gerektiği gibi oldukça detaylı. Şöyle bir baktığınız zaman
gerçekten güzel bir match cardı ve birbirinden ünlü yıldızları görüyorsunuz.
Ayrıca birçok farklı maç türü de bizleri beklemekte. Bunun yanında üstte
eleştirdiğim bazı sebeplerden dolayı ise tam olarak WM dönemi heyecanını ben
kendim adına yakalayamadım ki bence bu genel düzeyde de aynı şekilde.
Sonuç olarak heyecanlı
geçecek tam 13 tane maç bulunuyor. Umarım uzun yıllar hatırlayacağımız büyük
bir Wrestlemania olur.
Herkese iyi seyirler…