Kasım ayının başını Crown Jewel ile açmışken hiç hız kaybetmeden ondan
tam 3 hafta sonra bir büyük PPV ile karşı karşıyayız. WWE’nin klasik haline
gelmiş 4 PPV’inden biri olan Survivor Series ile de yılı kapatıyoruz. Survivor
Series, WWE’nin konsept PPV’lerinden bir tanesi aslında. İlk kez 1987 yılında
yapılan bu PPV, içerisinde sahip olduğu özel maç çeşidiyle dönem dönem efsanevi
anlar yaşatmıştı. 5’e 5 klasik eleminasyonu içeren tag team maç konsepti
genellikle iki tane feud içerisinde olan güreşçinin kendi takımlarını
kurmasıyla gerçekleşirken zaman içerisinde yeteri kadar ilgi çekmemeye
başlamıştı. Döneminin Royal Rumble ile beraber az sayıdaki konsept PPV’leri
arasında yer almasının ardından farklılık getiren fazlasıyla PPV’in ortaya
çıkması, bu klasiği yaşatmak için feud ve ilgi çekici maçların ortaya çıkmaması
gibi sebepler bunun temel sebeplerindendi. Daha sonrasında 2010’lu yılların
ortalarında gerçekleştirilen ikinci brand ayrımıyla beraber Smackdown vs Raw
olayına dönülmesi hatta NXT’nin de olayları dahil olması, işleri biraz daha
ilgi çekici getirirken en sonunda da geçtiğimiz sene War Games konseptine başlanmasıyla
PPV’e bambaşka bir soluk getirildi. Buna göre 5’e 5 takım maçları eleme
usulünden kurtarılırken War Games kafesi içerisine uyarlandı. War Games, WCW
daha çok özleşen bir kafes maçı türü. WCW’de 2000 yılında en son
gerçekleştikten sonra 2017 yılında NXT’ye kadar göremediğimiz War Games,
geçtiğimiz sene itibariyle WWE’nin ana kadrosunda da görülmeye başlandı.
Geçtiğimiz Survivor Series’de 2 maç izledikten sonra bu PPV’de de 2 tane
War Games maçı izleyeceğiz. Temelinde 5’erli iki takmın olduğu War Games’te,
iki takımdan da birer kişi maça başlarken belirli bir zaman geçtikten sonra
takımlardan kişiler de tek tek kafesin içine girmeye başlıyorlar. Hangi
takımdan önce gireceğiyse daha önceki şovlarda gerçekleşen öncelik maçlarıyla
belli oluyor. Maç 5’e 5 hale gelene kadar tuş veya submission geçersiz olurken
5’e 5 olduktan sonra ilk pes ettiren veya tuş eden takım maçı kazanıyor. Kafes
zaten Hell in a Cell kafesine benzediği için de herhangi bir çıkışla maçı
kazanmak mümkün olmuyor.
Öncelikle herhangi bir ana kemerin ortada olduğu bir maç olmazken War
Games konseptinde kadınlar ve erkeklerde birer tane maçın olduğunu görüyoruzBu
sene maçlar ilk olarak 4’e 4 olacak şekilde açıklandı. Daha sonrasında erkekler
Wargames maçına heel takıma Drew McIntyre ve face takıma return yapacak olan
Randy Orton’ın da eklenmesiyle Survivor Series’e uygun olan 5’e 5 hale
getirildi. Erkekler tarafında Judgment Day ekseninde uzun bir süredir devam
eden feudlar birleşirlerken tam bir heel vs face maçı izleyeceğiz. Judgemet
Day’in karşısında Jey, Sami, Seth, Cody ve uzun zamandır hasret kaldığımız
Randy Orton birleşmiş durumdalar. Kadınlarda da benzer durumun Damage CTRL
çerçevesinde olduğunu gözlemliyoruz. Sane’in Crown Jewel’da return yapmasıyla ve
Asuka’nın onlara katılmasıyla iyice güçlenen Damage CTRL; karşısında Becky,
Charlotte, Shotzi ve Bianca’yı buluyor. Becky ne alaka diyebilirsiniz ancak
brand bağımsız bir PPV olarak bizlere sunulmasını, kapak fotoğrafındaki logodan
da anlayabilirsiniz. Keza Cody de bu dönemde Smackdown’da gözükmüştü. Ben yine
Smackdown’ın yeni GM’inin olmasıyla beraber GM vs GM savaşını Jey vs Jimmy
olaylarından doğabileceğini düşünmüştüm ancak bu olayın üzerinde nedense çok
durulmadı. Tüm bunların dışında heel turn yapan Santos Escobar, Dragon Lee ile
maça çıkarken Ripley ise kemerini Zoey Stark’a karşı koruyacak. Rekortmen
şampiyon Gunther’in karşısında ise The Miz bulunuyor.
Singles Match for the WWE Intercontinental Championship
Gunther(c) vs The Miz
4 Eylül Raw’da Chad Gable’ı yenerek Honky Tonk Man’in Intercontinental
kemerini elinde tutma rekorunu geçen Gunther, WWE tarihine resmen geçerek
kırılması çok bir rekora imza atmaya devam ediyor. WWE ana kadrosuna yükselip
IC kemerini almasından bu yana son derece ciddi rakipleri temiz bir şekilde
mağlup eden Gunther, tek kelimeyle muazzam bir title reign geçiriyor.
Karakterine ve ring içi personasına uygun bir şekilde davranıyor ve övgüyü de
inanılmaz hak ediyor. Imperium gibi bir stable içerisinde yer almasına rağmen
hiçbir kemer korumasını onların yardımıyla gerçekleştirmemesi de bu title
reign’i unutulmaz yapan detaylardan bir tanesi. 35 yıllık rekoru geçmesi ve
hatta bu rekoru kırılması daha da güç hale getirmesi de yine takip edilebilecek
unsurlardan bir tanesi. Savaşan bir şampiyon olarak Chad Gable feudundan sonra 16
Ekim Raw’da Bronson Reed’i de yenerek yenilmez bir şekilde kemerini korumaya
devam etti.
İşin Miz tarafındaysa, WWE’in klasik heel’lerinden birisi olmasıyla
beraber artık veteran bir isim olarak da görülen Miz, son dönemde fazlasıyla
eğlence unsuru olarak karşımızda yer almıştı. Girdiği maçları çoğunlukla
kaybetmesi ve bunu komik duruma düşecek şekilde yapması, güreş dışı isimlerden
dayak yemesi derken artık iyice jobber veya yükselişe geçen isimleri yükseltmek
adına bir çıkış tüneli gibi gözükmeye başlamıştı. Örneğin son dönemde girdiği
LA Knight feudu tam olarak böyle bir olaydı. Eylül ayındaki Payback’te Knight’a maçı
kaybederken sonrasında devam eden feudda bir kez daha yenilmişti. Ama son
dönemde üzerine yapışmış heel kimliğinden çıktığına ve face olduğuna dair de
gelişmeler görmeye başladık. WWE’deki en zirve dönemini heel bir karakter
olarak geçirip (WM main eventi, Cena feudları, United States ve tag team
kemerlerini birden eline geçirdiği 2010-2012 dönemden bahsediyorum) doğal bir
heel rolüyle tanımlanan (tıpkı Cena ve Rey’in top babyface isimler olması gibi)
bir isim olarak bu top döneminden önceki dönemlerinde (Miz & Morrison v.s)
ve hatta sonraki dönemlerinde de hep heel olmuştu. Toplam kariyerinin herhalde
bir %80-85’ini heel geçiren Miz, istediğinde face karakterini de underdog’u da
oynayabilecek mükemmel bir figür. Bu değişimi de tam olarak ilk kez 30 Ekim
Raw’da gördük.
30 Ekim Raw’da Gunther, Miz TV'nin konuğu olurken ilk başta gelmeyeceğini
Vinci ve Kaiser aracılığıyla iletmişti. Ancak sonrasında ringe geldi ve ikili
konuştuklarında Miz; “istersem gayet de ciddi olabilirim” demiş ve kariyerinde
yaşadığı Randy Orton'la ve Cena'yla olan feudlarını ve şampiyonluklarını anlatmıştı.
Kemer için de aday olduğunu söyledi. Gunther ise oldukça alaycı yaklaştı bu
duruma. Sonrasında da yanlarında duran Vinci ve Kaiser'e Almanca bir şeyler
söyledi. Kaiser, Cadılar Bayramı temalı M şeklinde kesili balkabağını alıp yere
fırlattı. Bunun üzerine Miz, Kaiser ve Vinci'yi dışarı yollarken Gunther bir
Chop ile onu yere serdi. Sonrasında da benim seviyemde değilsin dedi. Miz
karşılık vermek istedi ancak üçlü onu yere indirdi.
Miz’in seyirciyle olan olumlu reaksiyonu ve face turn’ünü perçinleyen
olaylardan biri de Crown Jewel da yaşandı. Crown Jewel’da Miz TV için ringe
gelen Miz, Arabistan'ın ünlü bir aktörünü konuğu olarak çağırdı. Tam röportaj
başlayacakken Grayson Waller gelip programı kendi şovu olan Grayson Waller
Efect’e çevirmeye çalıştı. Miz buna engel olurken Arap aktör de Waller'a Miz TV
icin geldiğini söyleyince Waller onu ringten kovdu. Arap aktör karşı çıkınca
Waller'dan tekme yedi. Miz ise Big Boot çekip aktörün Waller'a vurmasını
sağladı ve Skull Crashing Finale çekti. Aktöre de Peoples Elbow çektirdi. Tüm
bu olanlar yaşanırken doğal olarak Miz de seyirciyle iyi bir bağlantı kurdu. 6
Kasım Raw’da Miz, Pearce’dan Survivor Series için kendisini #1 contender
yapmasını isterken Pearce ise bir fatal four way maçı ayarladı. #1 contender
maçı yapılırken maç içerisinde Ricochet, Ivar, Bronson Reed ve Miz vardı. Miz
kazandı ve #1 contender oldu. Seyircilerden müthiş destek aldı ve artık resmen
Ocak 2020’den bu yana ilk kez face oldu. Maç içinde Ivar Ricochet'i, Miz de
rollupla Reed'i tuş pozisyonuna soktu. Ricochet omzunu kaldırdı ama Reed
kaldıramadı. Ancak Ivar kendisinin de kazandığını düşünerek maçtan sonra Miz'e
saldırdı. İki isim 13 Kasım Raw’da karşı karşıya gelirlerken Miz, maçı kenarda
izleyen Reed’in de etkisiyle ayaklarını ipe koyarak maçı kazandı. Aslında maçı
heel bir şekilde kazanmasına rağmen seyircilerden yine çok iyi bir destek aldı.
20 Kasım Raw’da iki isim karşı karşıya promolaştılar. Gunther, 20 senedir bir
şeyin değişmediğini, Miz'in hala bu spora yakışmadığını söyledi. Seyirciler USA
tezahuratı yapınca Gunther de onları kışkırtmaya başladı. Sonra da Miz'e sataşmaya
başladı. Miz en son dayanamadı ve karşılık verdi. Gunther bir Big Boot ile
üstünlüğü alırken, Miz ani bir low blow ile Gunther'i sendeletti. Skull
Crushing Finale çekerek onu yere serdi. Böylece Miz, yine heel bir hareket
yapmasına rağmen seyircilerden çok güzel cheer aldı.
Her şey bir yana Miz’i şahsen çok sevdiğimi söylemem gerekiyor. WWE’deki
en iyi dönemlerinde dahi ring içi yeteneği tartışılan ancak mikrofon ve
şovmenlik özellikleri tartışmaya kapalı olan Miz, içerisinde yer aldığı
feudları müthiş bir şekilde taşıyan, yeri geldiğinde dediği gibi ciddi de
olabilen harika bir karakter. Ben WWE’in böyle bir isme sahip olmasını şans
olarak görüyorum. Zira en iyi dönemini yaşadıktan sonra yine alt seviyelere
düşen Miz, 2016-2017 gibi tam da şirketin en ihtiyacı olduğu dönemde ciddi
feudların içerisine girmiş ve yine Intercontinental kemerini taşımayı bilmişti.
Benzer bir şekilde 2021’de cash in yapıp kısa süreli bir ana kemer deneyimi de
yaşadığında da bunu göstermişti. Ben yaşının da etkisiyle son bir kez bir title
reign yapmasını veya benzer bir şekilde feudlarda ve PPV’lerde yer alarak
şovların izlenebilirliğini arttırmasını çok istiyorum. O yüzden de face bir
şekilde heel Gunther’in karşısına çıkmasını da çok olumlu buluyorum.
Tüm bunlar bir yana Gunther’in bu title reign’ini bir süre daha devam
ettirmesi gerektiğini düşünmekteyim. Miz, gerçekten de kemer kaybı için müthiş
bir isim olabilirdi ama Gunther öyle bir seviyede ki bir nevi bir alt seviye
kemerin Roman’ı olmuş durumda. O yüzden burada bir kemer değişimi beklemiyorum.
Velhasıl burada kemer değişimi noktasında uzun bir vadeyi de işaret etmek
istemiyorum çünkü Imperium’un olası dağılışı Gunther’in kemer kaybına sebep
olabilir. Bunun da sinyalleri son dönemlerde verilmeye başlandı. Keza Kaiser’in
Vinci’yi kıskandığını ve onun yardımıyla kazandığı bir maçtan sonra ona
kızdığını gördük. Son dönemde de bu ikili DIY ile feud içerisindeyken, 13 Kasım
Raw’da Kaiser’in, Vinci’nin yardımıyla Champa’yı yendiği maçtan sonra Gunther,
Vinci’yi tebrik etmiş ve Kaiser’i dışlamıştı. Kaiser de buna doğal olarak
sinirlenmişti. Buradaki bir çatlak, Kaiser’in etkisiyle Gunther’in kemeri
kaybetmesine sebep olabilir. Bunun için de biraz daha zamanın gerektiğini
söyleyebilirim.
Tahmin: Gunther
Singles Match for the WWE Women’s World Championship
Rhea Ripley(c) vs Zoey Stark
Judgment Day’in gerçek lideri, Royal Rumble rekortmeni ve 8 aydır Raw
Kadınlar kemerinin elinde tutanı Rhea Ripley, bizlere bir güreşçinin dönemi
olarak adlandırabileceğimiz her şeyi yaşadığını söyleyebiliriz. Gerçekten de
2023 yılının kadın güreşine baktığımız zaman işte bu dönem “Rhea Ripley’in
Dönemi” diyebileceğimizi düşünüyorum. Bunu da sonuna kadar hak ediyor gerçekten
de. Kemeri ilk aldığında ciddi bir feud içerisinde yer almamasını biraz
eleştirsem de özellikle Crown Jewel’da Raquel, Nia Jax, Shayna ve hatta şu anda
rakibi olan Zoey Stark’ın da olduğu Fatal-5 way maçını kazanmasıyla da
dominasyonunu iyice güçlendirdi. Zaten şirketin ana odak senaryolarından biri
olan Judgement Day’in içerisinde yer alması biraz bu kemeri de yan
hikayelerinde korumaya devam ettiriyor gibi bir izlenim yaratıyor. Halbuki bu
kemer, Rhea’nın gücüne güç katıyor. Zaten bu sebeple de Ripley’in kemer için
tüm rakiplerini geçiş rakipleri olarak görüyoruz. Çünkü şu anda yenilmesi ve
ulaşılması zor bir konumda. Bunun da esas sebebi erkeklerin ortamında bir kadın
olarak gruba liderlik etmesi ve tüm olaylardaki en kilit karakter olması.
Survivor Series için 6 Kasım Raw’da #1 contender Battle Royal yapıldı.
Maç öncesinde Becky arka alanda röportaj verirken Nia onu böldü. Becky'e sebep
olduğu yüz sakatlığıyla övünürken Becky de o olaydan sonra WM'de main evente
çıktığını Nia'nin ise kovulduğunu söyledi. Becky maça girerken Xia Li arkadan
saldırdı. Pearce ve görevliler Becky'i arka alana götürdüler. Son üçe Raquel,
Shayna ve Zoey kaldılar. Stark ve Shayna, Raquel'i beraber elediler. En son
apronda Zoey, üç superkick ve bir DDT ile Shayna'yı eledi ve böyece Ripley’in
rakibi oldu. Burada işin Becky kısmına değinmeden geçmeyeceğim. Zira ben
Ripley, kemeri aldığından bu yana oldukça uzun bir süredir kemer mücadelesinden
yoksun olan Becky ile feudunun başlayacağını düşünüyordum. Bu feud başlayacak
ancak çok büyük bir ihtimalle Wrestlemania döneminde başlayacak. Çünkü Becky bu
dönemde Trish’le, NXT kemeriyle, Xia Li, War Games ile oyalanırken oldukça
momentum toplamış durumda. Ripley de benzer bir şekilde müthiş bir dominasyon
yaratırken rakipsiz gözükmekte. Böylesine güçlü iki ismin feudunun Wrestlemania
dönemi dışında harcanmak istenmediğini anlayabiliyorum. O yüzden biraz daha
beklememiz gerekecek.
13 Kasım Raw’a geldiğimizde Ripley, Pearce'in kendisini War Games ve aynı
geceki Raw’da gerçekleşecek Tag Team kemer rövanş maçı için ring kenarından men
etmesinin ardından çılgına dönmüştü. Zaten hali hazırda Pearce’ın ona karşı
olduğunu düşünen Ripley, Crown Jewel için de onu 5’li bir kemer maçına
sokmasından rahatsızdı. Bunun üzerine Zoey Stark geldi. Zoey konuşurken Ripley
onu böldü ve Zoey'in ona kendisini hatırlattığını söyledi. Gelecekte şampiyon
olacağını ancak bunun kendisinin olmadığı bir brand'de olacağını söyledi. Rhea
inanılmaz bir karaktere büründüğünü bizlere hatırlatan gerçekten çok iyi bir
promo keserek Pearce'a da söylenmeye devam etti. Zoey ise Survivor Series'te
kemeri alacağını söylerken Ripley ona saldırmak istedi ancak Zoey'in ipleri
çekmesiyle aşağıya düştü.
Zoey Stark, gerçekten de birkaç sene sonrasında şampiyon olabileceğini
düşündüğüm bir isim. Burada da güzel bir mücadele göstereceğini ve
seyircilerden olumlu tepkiler alabileceğini düşünüyorum. WWE’deki ana kadro
macerasına Trish’in yancısı olarak başlayıp sonrasında onun gölgesinden çıkarak
devam eden Stark, burada Ripley’i epey zorlasa da kemeri alabileceğine ihtimal
vermiyorum. Ripley bir aksilik olmazsa
Beck’ye kadar takılmadan gidecektir.
Tahmin: Rhea Ripley
Singles Match
Dragon Lee vs Santos Escobar
LWO’un çöküşü ve beklenen Santos Escobar heel turn’ü nihayet gerçekleşti.
Aslında bundan birkaç ay önce Santos’un United States kemeri için #1 contender
olması ancak yapılacak kemer maçı öncesinde şampiyon Theory tarafından
saldırıya uğrayarak maça çıkamamasıyla beraber olayların nasıl sonuçlanacağını
zaten anlamıştık. Sakatlığı sebebiyle maça çıkamayan Santos yerine LWO’un diğer
ismi Rey Mysterio maça çıkmış ve kemeri de kazanmayı başarmıştı. Rey sonrasında
kemerini Payback’te Theory’e karşı yeniden korurken tüm LWO ile beraber kutlama
yapmıştı. İlerleyen dönemlerde Santos, oldukça saygılı bir şekilde “idolü”
olarak bahsettiği Rey’den kemer maçı isterken, Rey de doğal olarak bunu kabul
etmişti. İkili 29 Eylül Smackdown’da karşı karşıya gelirlerken Rey, oldukça
sinir bozucu bir şekilde bir rollup ile kemerini korumayı başarmıştı. Santos
bunun üzerine sinirlenirken, sinirini çok fazla gösterme imkanı bulamadan
Street Profits’in saldırısına uğramışlardı. O dönemde Street Profits ve Bobby
Lashley bir ittifak kurarlarken ilk kurbanları olarak da LWO’yu seçmişlerdi.
Dolayısıyla Santos’un ihaneti de bir nevi ertelenmiş olmuştu.
Bu feud devam ederken Fastlane’de bir üçe üç takım maçı planlanmıştı.
Street Profits, LWO’un diğer üyeleri Del Toro ve Wilde’ı sakatlayınca Santos ve
Rey, bir kişi daha bulmak zorunda kalmışlardı. Bunun üzerine Rey birkaç telefon
konuşması yapacağını söylemiş ancak Fastlane’de planlanan maç ikiye üç
başlamıştı. Maç devam ederken Carlito’nun müziği duyulmuş ve return yaparak Rey
ve Escobar’a katılmıştı. Carlito’nun da gelişiyle LWO maçı kazanmıştı. Fastlane
sonrası dönemde Carlito ve LWO, Street Profits ve Bobby ile feuda devam ederken
Rey ise US kemerini isteyen Logan Paul ile feuda girmişti. Crown Jewel’da
yapılan maçta Logan, daha öncesinde birkaç kez kullandığı muştasını yine
kullanmak istemiş ancak Rey’in tekmesi sonrasında elinden düşürmüştü.
Yardımcısı muştayı tekrardan Logan’a vermek isterken Santos Escobar gelip buna
engel olmuş ve muştayı eline almıştı. Ardından aldığı muştayı ring kenarına
bırakarak Logan’ın yardımcısını kovalamaya başlamıştı. Bu esnada Rey Logan’ı
619 pozisyonuna sokup işi bitirecekken havada muştayla yumruğu atan Logan, maçı
kazanarak United States kemerinin yeni sahibi olmuştu.
10 Kasım Smackdown’da nihayet beklediğimiz ihanet gerçekleşti. LWO
ringteyken Rey promo kesti ve Crown Jewel'da kemeri kaybettiğinden bahsederken
Logan'ın kemerini çaldığını söyledi. Rövanş maçı için de her şeyi yapacağını
söylerken Carlito geldi. Rey'in elinden mikrofonu alıp konuşmaya başladı.
Carlito, Logan'ı suçlamasını değil muştayı ringe bırakan kişiyi yani Santos'u
suçlaması gerektiğini söyledi. Santos buna sinirlenirken Rey ortalığı sakinleştirmeye
çalıştı. Bunun üzerine Santos ringi terk etti. Sonrasında da Carlito ve Bobby
Lashley arasındaki maç başladı. LWO'un diğer üyeleri Del Toro ve Wilde, Street Profits'le beraber ring
kenarındaydılar. İki grup arasında çıkan kavgada Street Profits üstün çıkarken
Santos geldi ancak o da çok bir şey yapamadı. Bobby de içeride maçı spear ile
aldı. Maçtan sonra Rey geldi ve Santos'la ring içerisinde tartışmaya başladı.
Santos, Rey'in Carlito'ya bakmasını engellemeye çalışırken Rey onu iterek
hepimiz LWO'yuz dedi. Buna sinirlenen Santos sonunda beklenen hamleyi yaparak heel
turn geçirdi ve Rey'e arkadan saldırdı. Rey ona karşılık verip tokat atarak
kendisine getirmeyi çalıştı. Rey, attığı tokat için apronda ondan özür dilese
de Santos sinirlenip ring kenarına itti ve saldırmaya devam etti. Bunu ona
Rey'in yaptırdığını söylerken Zelina ağlayarak gelip Santos'u oradan
uzaklaştırdı. Sonrasında Santos, arka alanda bavuluyla birlikte sinirli bir
şekilde arenayı terketti. Zelina, Carlito ve diğer LWO üyeleri Rey'e yardım
ederek arka alana götürdüler.
17 Kasım Smackdown’da Santos ringte promo keserken, herkesin kendisinden
özür dilemesini beklediğini, o ise esasen daha fazla zarar vermediği için özür
dilediğini söyledi. Rey'e de umarım ameliyatın güzel geçmez, umarım enfeksiyon
kaparsın diyerek iyice ileri gitti. Arkada Santos'u izleyen Zelina
dayanamayarak ringe geldi. Santos’a sağlam bir tokat geçirdi ve ardından
ağlayarak ringi terk etti. LWO'un diğer üyeleri Wilde ve Del Toro da ringe
gelip Santos'a karşı çıkarlarken Santos da onları kovdu. Sonra da ikiliye
arkadan saldırmaya başladı. En sonunda Carlito geldi ve ringe gelerek Santos'un
kaçmasını sağladı.
24 Kasım’a kadar Carlito vs Santos maçı özelinde bir feud işlenirken 24
Kasım Smackdown’da işler değişti. Carlito ringteyken Santos geldi ve İspanyolca
konuşmaya başladı. Ara ara İngilizce konuştu. Carlito'nun LWO ile olan bağını
sorguladı ve dövmen nerede diyerek eline yaptırdığı LWO dövmesini gösterdi.
Santos; Rey şimdi de senin ailen mi oldu derken Carlito da Rey'in her zaman
onun ailesi olduğunu söyledi. Santos iyice sinirlenerek LWO'un ve Rey'in her
zaman kendi ailesi olduğunu söyledi. Carlito olmasaydı da ailesinin hala var
olabileceğini söyledi. Rey'in başına gelenlerden de Carlito'yu sorumlu tuttu.
Carlito dayanamayarak saldırmaya başladı. Görevliler iki ismi ayırırken Santos,
boşluk bulup seyircilerin arasından gelerek Carlito'ya arkadan saldırdı. Bunun
sonucunda da Carlito kolundan sakatlandı. Görevliler Carlito'yu arka alana
götürürlerken Santos arka alanda koluna saldırmaya devam etti. En sonunda
Dragon Lee Carlito'ya yardıma geldi. GM Nick Aldis açıklama yaparak Carlito'nun
Survivor Series için güreşemeyeceğini söyledi. Maçı ertelediğini duyururken
Dragon Lee geldi ve maçı ertelememesini, Santos'la maç yapmak istediğini
söyledi. Aldis de bunu kabul etti ve Dragon Lee'yi maça aldı.
Biraz Dragon Lee’den bahsetmek gerekirse de, herhalde Rey’in bir 15-20 sene
önceki hali desek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Rey’e benzer fazlasıyla Lucha
Libre güreşçisi, dönem içerisinde WWE’ye gelip onun veliahtı yapılmaya
çalışıldı. Örneğin Sin Cara herhalde akla gelen ilk isimdir diye düşünüyorum. Velhasıl
tüm bu isimler bu konuda yetersiz veya başarısız olurken tam da Rey’in ekranlardan
uzak kaldığı bir dönemde başka bir Lucha Libre ismin push alması da yine benzer
bir amaca yönelik bir hareket olduğunu bizlere gösteriyor. Keza Dragon Lee, bu
dönemde Smackdown’da fazlasıyla maça çıkmış ve maçlarını da güzel
performanslarla kazanmayı bilmişti. Bir push döneminde olduğu da açık. O kadar
açık ki WWE’ye yeni return yapan Carlito yerine bu maçta kendisi tercih
ediliyor. Tabii Carlito için de hayal kırıklığı olabilecek bir durum olduğu da
aşikar.
Rey’in ameliyat olmasıyla beraber bir süreliğine ringlerden uzak kalacağı
açıklandı. Dolayısıyla Rey’den bağımsız ilerleyecek bu senaryoda ben maçı push
dönemi içerisinde Dragon Lee’nin kazanmasını ve hem Rey’in hem de Carlito’nun
intikamını almasını bekliyorum. Daha sonrasında buradan alacağı bir galibiyetin
de etkisiyle Rey’in bir diğer alması gereken intikam olan Logan Paul ile de
yine Rey ekseninde bir feuda girebileceğini düşünüyorum. Bence oldukça tutarlı
bir hareket olur. Son olarak da Santos’un heel olarak çok güzel bir rol
çizdiğini düşünüyorum. Bu rol kabiliyetiyle de kendisini heel olarak izlemek
bence keyif veriyor.
Tahmin: Dragon Lee
Women’s WarGames Match
Bianca Belair & Charlotte Flair & Shotzi &
Becky Lynch vs Damage CTRL (Bayley & Asuka & Iyo Sky & Kairi Sane)
Kadınların WarGames maçında daha çok Smackdown odaklı bir bir feud
izlemekteyiz. Kadınların Bloodline’ı ya da son dönemin daha popüler stable’ı
Judgment Day’i olan Damage CTRL, WWE ana kadrosuna yükseldiğinden bu yana yer
aldıkları brand’lerin önemli senaryolarında yer alıyor. Özellikle kemer
ekseninde önce Bayley’le başlayan sonra da Iyo ile devam eden bir süreç
izlemekteyiz. Böylesine uzun soluklu ve böylesine hırslı devam eden bir stable
için de çok fazla düşman elde etmek kadar kolay bir şey yoktur diye
düşünüyorum. İşte o isimler de gün sonunda birleşip bu sayı avantajını
kullanarak kendilerine üstünlük sağlayan kişilere karşı gelmeye başlıyorlar.
Damage CTRL’ün ilk ortaya çıkışında SummerSlam 2022’ye gitmemiz
gerekiyor. SummerSlam 2022’de Bianca, uzun soluklu bir feud sonucunda kemerini
eski şampiyon Becky’e karşı son kez korumuştu. Bunun sonucunda uzun bir süredir
sakatlığı sebebiyle ringlerden uzak kalan Bayley; yanına Iyo Sky ve Dakota
Kai’yi de alarak ringlere geri dönmüştü. Döndüğü gece Bianca’ya meydan okurken
karşısında aynı zamanda Becky’i de bulmuştu. Döndükten sonra kemerin sahibi
olan Bianca ile uzun bir feuda girmiş ancak kemeri bir türlü ondan alamamıştı.
Bu uzun süreçte ikili defalarca kez karşı karşıya gelmişler ve bu karşı karşıya
gelişlerde de Kai ve Sky; Bayley’e fazlasıyla yardım etmişlerdi. Ancak Bianca
her seferinde onlardan kurtulmayı başarmıştı. Bu süreçte Damage CTRL; Becky ile
de feuda girmiş ancak gün sonunda kadınlar tag team kemerlerini Becky ve Lita
ikilisine kaybetmişlerdi. Bianca ise kemerini Wrestlemania’ya taşırken WM
döneminde Asuka ile feuda girmiş ancak ondan da kurtulmayı başarmıştı. WM
sonrası Backlash’teyse kemerini Iyo Sky’a karşı korumuş ve bir kez daha Damage
CTRL’den kurtulmuştu. En azından şimdilik. Night of Champions’ta Asuka, bir kez
daha Bianca’ya rakip olurken bu kez mist’i kullanarak Bianca’nın 1 seneyi aşkın
bir süredir devam eden title reign’ini bitirmeyi başarmıştı.
Bianca’nın kemer kaybından sonra doğal olarak bir rövanş hakkı ortaya
çıkmış ve kemeri geri almak için hamle yapmıştı. O esnada olaylara Charlotte
müdahil olmuş ve Smackdown kemerini Rhea Ripley’e Wrestlemania’da kaybetmesinin
ardından rövanş hakkını kullanmadığını söylemişti. Ripley’in kemerle beraber
Raw’a geçmesinin ardından Charlotte da kemer için hak iddia etmeye başlamıştı.
Üç isim aralarında kemer için feuda girerlerken Damage CTRL üyelerinden Iyo
Sky, aralarında Bayley’in de olduğu Money in the Bank maçında çantanın yeni
sahibi olmayı başarmıştı. Kai’nin sakatlığı sebebiyle güreşemediği ortamda
Damage CTRL, yeniden kemerler için potaya girmişti. Bir yandan Bianca ve
Charlotte, kemeri alabilmek için Asuka ile feudlarına devam ederlerken her iki
isim de bire bir maçlarında çeşitli sebeplerden ötürü kemeri Asuka’dan
alamamışlardı. En sonunda SummerSlam 2023’te bir Triple Threat maçı
planlanmıştı. Bianca, maç içerisinde sakatlanmasına rağmen maçı kazanmayı
başarmış ve kemerin yeni sahibi olmuştu. Ancak maç biter bitmez Iyo Sky gelmiş,
Bayley’in de yardımıyla cash in yaparak geceyi şampiyon olarak noktalamıştı. Böylece
Damage CTRL, esas şampiyonluğu kazandırmak istediği kişi olan Bayley’den ziyade
Iyo Sky ekseninde amacına nihayet ulaşmıştı.
Böylesine bir olayın ardından Charlotte, Bianca ve Asuka doğal olarak
Iyo’nun kemeri ve Damage CTRL’ün peşine düşerlerken Bianca bu isimler arasında
elenen ilk isim oldu. Damage CTRL, Bianca’nın arka alanda zaten maçta
sakatlanmış olan dizine saldırarak bir süreliğine ringlerden uzak kalmasına
neden olmuştu. Asuka ve Charlotte kemeri geri almak için uğraşsalar da her
defasında Bayley yine Iyo’nun yardımına koşmuştu. Nitekim yapılan birebir
maçlarda Bayley ve Kai’nin yardımları sayesinde Iyo kemerini korumayı hep
başarmıştı. Ekim ayında gerçekleşen Triple Threat maçında Iyo, kemerini yine
Bayley’in desteğiyle korumayı başarmıştı. Kasım ayının ilk PPV’i olan Crown
Jewel’e giderken de Bianca geri dönüşünü yapmış ve eski şampiyon olarak kemerde
hak iddia etmişti. Böylelikle de Crown Jewel için Iyo ile maçı planlanmıştı.
Crown Jewel’da gerçekleşen maçta Bayley yine Iyo'ya yardım için geldi.
Bianca her ikisine karşı üstün gelirken Iyo yanlışlıkla Bayley'e vurdu. Buna
rağmen çok pişmanlık yaşamış gibi durmayan Iyo sonrasında Bianca tarafında
kendini bariyerlere itilmiş buldu. Bianca onu ringe sokacakken Bayley pes
etmedi ve Bianca'nın ayağını tuttu. Tam o esnada Bianca onu K.O.D pozisyonuna
almışken Kairi Sane return yaptı ve Bianca'ya saldırdı. O ara hakem sakatlanan
Iyo'ya odaklanırken sonrasında count out için saymaya başladı. Bianca tam 9'da
içeri girdi ama Iyo bir Moonsault ile kemerini korumayı başardı. Maçtan sonra
Iyo ve Kane, Bianca'ya saldırırlarken Bayley ikiliyi korkuyla seyretti. Bayley,
uzun bir süredir Iyo’nun kemeri korumasına yardım ederken aslında bir yandan da
kendisine yatırım yapıyor gibiydi. Yani gün sonunda Iyo’nun kemeri için Bayley
karşısına çıkan isimlerden bir tanesi olacak gibiydi. Tüm bunları yaparken de
bir yandan da Damage CTRL’ün liderliğini bırakmamaya da çalışıyordu. Iyo’nun
Sane hamlesi hem Bayley ile Sane’in geçmişi hem de her iki ismin de Japon
olması sebebiyle Bayley’i fazlasıyla tedirgin etti.
10 Kasım Smackdown’da Damage CTRL ve Sane ring içerisindelerken arka
Bayley Sane'i WWE'de son gördüğümüz an buydu diyerek bir flashback gösterdi. 27
Temmuz 2020 Raw'da Bayley arka alanda acımasızca Sane'e saldırmıştı. Bunu
gösterdikten sonra da Iyo'ya Crown Jewel’da yaşadığı endişenin sebebini
göstermiş oldu. Ekibin sakatlığı sebebiyle güreşemeyen ismi Kai mikrofonu aldı
ve Damage CTRL'ü güçlü hale getirmek için Sane'i getirdiklerini söyledi. Sane
ise Bayley'e dönerek ona lider olarak saygı duyduğunu ve yaptıkları için onu
affettiğini söyledi. Dörtlü birbirlerine sarılırlarken Bayley oldukça endişeli
gözükmeye devam etti. Bu esnada Damage CTRL tarafından hep ezilen isimler olan Asuka,
Bianca ve Charlotte girişe gelirlerken Asuka Japonca bir şeyler söyledi. Sonra
klasik cathcphrase'i "Kimse Asuka için hazır değil" dedi. Bunun
üzerine üçe üç tag team maçı yapılırken Asuka maç içerisinde Bianca'dan tag almadı
ve onun üzerine mist püskürttü. Zaten dengesiz bir heel karakteri oynayan
Asuka, tam da karakterine uygun bir şekilde davranarak heel’i oynamaya devam
etti. Bu hareketinin ardından Sane, Iyo ve Bayley ile birbirlerine sarıldılar.
Charlotte dörtlüye saldırsa da yeterli olmadı ve hakem de maçı bitirdi. Shotzi yardıma
gelse de yeterli olmadı. En son Bianca da geri dönse de Damage CTRL geceyi
üstün kapattı. Bayley iki Japon’un Damage CTRL içerisinde etkin olmasından
korkarken Asuka ile beraber artık üç Japon’u görmeye başladık. Asuka’nın bu
hareketinin üstte de bahsettiğim gibi karakteriyle de uyuşsa da bir de Kabuki
Warriors gerçeğini atlamamız gerekiyor. Kabuki Warriors; Asuka ve Sane’in 2019
yılında oluşturmuş oldukları tag team’in ismi. İkili 2019-2020 yıllarında tag
team olarak mücadele edip kemer de kazanırken o dönem Asuka Money in the Bank’i
ve hatta Raw Women’s kemerini dahi kazanmıştı. 2020 yazında iki isim, Sasha
Banks ve Bayley ile feuda girerlerken tam da dönemde Bayley’in Sane’e
saldırmasıyla Sane WWE’den ayrılmıştı. Tabi ki de Sane’in Japonya’ya geri
dönmek istemesi bunda etken olsa da keyfabe olarak Bayley, Kabuki Warriors’un
dağılmasına sebebiyet vermişti. Hatta sırf bununla da kalmamış, Sane’e
saldırdığı 27 Temmuz 2020 Raw’da, aynı zamanda Asuka’nın Sasha Banks’a kemeri
kaybetmesine dahi sebebiyet vermişti. İki isim DQ’nun ve count out’un da kemer
değişikliğine sebep olduğu bir ortamda maça çıkarlarken Bayley’in acımasızca
Sane’e saldırmasının ardından Asuka, kemer maçını boş verip arkadaşını
kurtarmaya gitmiş ve bu sebeple count out olup kemerini kaybetmişti.
17 Kasım Smackdown’a geldiğimizdeyse Damage CTRL ringteyken Bayley,
elinde mikrofonla grup adına konuşmaya başladı. Bayley'in söyledikleri
karşısında grubun üç Japon ismi aralarında Japonca konuşup gülerlerken, Kai
çevirisini yapmış ve Iyo'nun aralarından birinin Damage CTRL üyesi olmadığını söylemişti.
Bayley bunun üzerine ürkerken, Kai düzeltip Asuka'yı henüz gruba almadıklarını
söyledi. Bayley elindeki tişörtü takdim ederek Asuka'yı gruba resmen davet etti
ve Asuka da kabul etti. Kai devam ederek üçlünün Charlotte, Bianca, Shotzi ve bulacakları
dördüncü kişiye karşı bir War Games maçı istediklerini söylerken Bayley de
onlara katıldığını söyledi. Face üçlü ringe gelerek Damage CTRL'e
saldırırlarken sayı dezavantajı sebebiyle kendilerini ring dışında buldular.
Gecenin ilerleyen dakikalarında bir kez daha face üçlü ringe gelerek promo
kesmeye başladılar. Charlotte, meydan okumayı kabul ettiklerini açıkladı.
Dördüncü kişilerini açıklamak isterken Damage CTRL beşlisi geldi. Bayley,
Charlotte ile dalga geçerken yine sayı üstünlüğüyle hamle yapmaya başladılar.
Ancak bu kez seyirciler arasından Becky geldi ve face ekibe katılarak durumu
eşitledi. İki ekibin birbirlerine girmeleriyle şov sona erdi. 20 Kasım Raw’daysa
Becky, Xia Li’yi yenerken maçtan sonra Damage CTRL üyeleri seyircilerin
arasından gelmeye başladılar. Ancak ringe gelirlerken Charlotte, Shotzi ve
Bianca onlara saldırdı. Becky de onlara katıldı. Pearce hemen görevlileri ringe
gönderdi ve iki takımı ayırttı.
24 Kasım Smackdown’da Bayley, face ekiple promolaşırken, Charlotte ve
Becky'nin takım olmasına şaşırdığını söyledi. İki ismin arasına girerek
geçmişteki feudlarına ve yaşanan olaylara değindi. Ardından da Becky'nin üstüne
oynayarak onun en son seçim olarak seçilmesinin nedenini sorgulamasını
istediğini söyledi. Charlotte araya girerek takım arkadaşların nerede diye
sordu. Becky ise buraya kavga için geldiğini ve Bayley’e takım arkadaşını
seçmesini söyledi. Bayley de bunu kabul etti. Gecenin main eventinde Becky
& Charlotte vs Asuka & Bayley maçı yapıldı. Maç içinde Becky; Bayley'e
Man Handle Slam çekip tuşa giderken o esnada da Charlotte Asuka'ya spear çekti.
Spear'ı yiyen Asuka Becky'nin üstüne düştü ve tuş bozuldu. Becky, Charlotte'a
söylenmeye başlarken o esnada Bayley, Becky'i Charlotte'ın üzerine itip roll up
ile maçı takımına kazandırdı. Maçtan sonra Becky sinirlenirken Bianca ve Shotzi
araya girerek ortamı sakinleştirmeye çalıştılar.
Becky hamlesinin face ekibi güçlendirebilmek ve Becky’nin Ripley ile
feuda girmeden önce farklı alanlarda feudlarda yer almasını sağlamak amacıyla
gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Bir de Damage CTRL ile geçmişi olan birisi
olarak bu feudda yer alması oldukça mantıklı gözüküyor. Charlotte ve Bianca da
bu süre zarfında fazlasıyla Damage CTRL ile feuda girmişlerdi. Shotzi ise 30
Haziran Smackdown’da Damage CTRL’un saldırısına uğrayarak saçlarını
kaybetmişti. Sonrasında da Charlotte ile takım olup Damage CTRL ile
mücadelesinde ona yardım etmişti. Gün sonunda Damage CTRL için ya da en azından
Bayley’li Damage CTRL için yolun sonuna doğru geldiğimiz çok aşikar. Bu feud
sonunda Bayley yalnız kalarak bir face turn bile geçirebilir. Öte yandan işin
Sane, Asuka ve Iyo tarafındaysa hakikaten müthiş bir birliktelik olacağını
düşünüyorum. Oradaki üçlüyü ayrı bir stable’da izlemek çok ilgi çekici olacak.
O stable’ın kuruluşunu da izlemek benzer bir şekilde çok keyifli olacak.
Tahmine geçersek face takıma baktığımız zaman Bianca, Charlotte ve Becky
gibi oldukça güçlü isimleri görmekteyiz. Shotzi dışında üç isim de bireysel
olarak çok güçlüler. Heel tarafta da Bayley’den bir kopuş beklendiği için
buradan bir sinyal alabiliriz gibi geliyor bana. Belki de üç Japon isim,
Bayley’i tek bırakarak kaybetmesine sebebiyet dahi verebilirler. Bu üçlünün
dengesiz hareketleri cidden her şeye gebe gibi duruyor. Bu durum yaşanmasa dahi
face takımın bu süre zarfında birleşerek bir şey kazanmaları gerekiyor bence.
Bu sebeple tahminimi onlardan yana yapacağım. Maçı heel tarafın kazanma
senaryosuysa muhtemelen Shotzi tarafından olabilir diye düşünüyorum. Bir de
tabii Becky ve Charlotte arasında bir uyuşmazlık da çıkabilir. Bu uyuşmazlıktan
bir feudun çıkabileceğini düşünmediğim için face tarafı önde görüyorum. Bu
arada her iki takım özelinde bir avantaj maçı yapılmazken hangi takımın
avantaja sahip olacağının Ruffles sponsorluğundaki taraftar oylamasıyla belirleneceği
açıklandı.
Tahmin: Bianca Belair & Charlotte Flair & Shotzi & Becky
Lynch
Men’s WarGames Match
Cody
Rhodes & Seth “Freakin” Rollins & Jey Uso & Sami Zayn & Randy
Orton vs The Judgment Day (Damian Priest & Finn Balor & “Dirty” Dominik
Mysterio & JD McDonagh) & Drew McIntyre
Şovun main eventinde uzun bir süredir devam eden bir hesaplaşmayla karşı
karşıyayız desek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Her iki takımdaki kişilerin
hepsinin olayların içerisinde olduğu, farklı açılardan da olsa birbirleriyle
feudlara girdikleri ve bunun sonucunda artık bir tarafın üstünlüğüyle sona
ermesi gereken bir mücadele olarak tanımlayabiliriz bu maçı. Bir tarafta
Bloodline senaryosundan fazlasıyla rol çalarak birçok farklı alanda kendini
gösteren, feudlara giren, sayı avantajını kullanan ve bu sayede Bloodline’ın
geri planda kalarak Roman’ın title reign’inin göze batmasını engelleyen
Judgment Day ile diğer tarafta Judgment Day’in sayı avantajı karşısında
genellikle mağdur duruma düşen face isimler. Cidden senaryo ve ring içi
açısından da çok güzel şeyler vaat ettiğini düşündüğüm bir maç olacağa
benziyor.
Wrestlemania ile beraber Balor’ın Edge ile, Ripley’in Royal Rumble’ı
kazanıp Charlotte ile, Dominik’in de Rey ile girdikleri feudların ardından
Ripley dışında aslında grubun yıla kötü başladığını söylememiz gerekiyor. Grubun
lideri haline gelen Ripley, Judgment Day’in birçok olayına ve feuduna müdahil
olurken bir yandan da kendi division’ında bir dominasyon başlatmak üzereydi. WM
sonrasında Backlash’te Priest’in ön planda olduğu bir senaryo ile devam
edilirken, Priest Backlash’te Bad Bunny’e kaybetmişti. Yaz aylarına girerken,
stable artık girmiş olduğu feudları kaybeden, Bloodline varken şovları sayı
avantajıyla birlikte üstün götürmesi manasız bir stable haline gelmişti. Ancak
yaz aylarında Bloodline’ın içsel olaylara odaklanması; Kevin Owens ve Sami Zayn
ikilisinin Tag Team kemerlerini Jey ve Jimmy’den almasıyla birleşince ortada
bir boşluk da ortaya çıkmıştı. Temmuz ayında Money in the Bank’e geldiğimizde
Dominik; Cody Rhodes ile ile feuda girip onunla maça çıkarken maçı da
kaybetmişti. O dönemde Brock Lesnar ile feud içerisinde olan Cody; aradan
Dominik’i de çıkarmıştı. Kemerleri Owens ve Sami’den bir türlü geri alamayan
Jey ve Jimmy ikilisiyse Roman ve Solo’yu yenerek olayı bambaşka bir boyuta
çekmişlerdi. Gecenin asıl önemli olayı olan Erkekler Money in the Bank
maçındaysa Judgment Day’den Priest, Money in the Bank maçını kazanarak çantanın
yeni sahibi olmuştu. WM sonrasında duyurulan bir diğer ana kemer World
Heavyweight kemeri içinse Seth Rollins’in karşısına ilk olarak Finn Balor
çıkmış ancak Priest’in yanlışlıkla dikkatini dağıtmasıyla beraber Seth kemerini
korumuştu.
Seth’ten 2016’nın intikamını almak isteyen Balor için bu geceden sonra
Priest tam bir bilinmez haline gelmişti. Nitekim Balor bir yandan kemeri
Seth’ten almaya çalışırken, Priest ise bir nevi elindeki çantanın da etkisiyle
geleceğin şampiyonuydu. Bu sebeple iki isim arasında da ipler zaman zaman
gerilmekteydi. Kemer için bir kez daha Seth’in kapısını çalan Balor, SummerSlam
için de kendisinden maç istemişti. Seth bunu kabul etmiş ve ikili SummerSlam’de
bir kez daha karşı karşıya gelmişlerdi. Maç içerisinde Judgment Day, kemeri
Balor’a kazandırmak için uğraşsa da yine istemeden de olsa onun zararına
hareket eden Priest yüzünden Seth kemerini korumayı başarmıştı. Ripley kemer
korumalarına devam ederken Priest çantasıyla fırsat beklerken, Balor ise yine
Seth’ten intikamını alamamıştı. Esas main eventte ise Jey; Money in the Bank’te
pinlediği Roman’ın karşısına çıkmış, tam maçı ve kemeri alacakken kardeşinin
ihanetine uğrayarak maçı kaybetmişti. Hemen bir sonraki Smackdown’da da
Smackdown’dan ve WWE’den ayrıldığını söylemişti. Cody Rhodes ise Brock Lesnar
ile olan feudunu kazanırken, Owens ve Sami ikilisi de Tag Team kemerlerini
korumaya devam etmekteydiler. Drew McIntyre ise Wrestlemania’dan sonra bir süre
ortalıklardan gözükmemiş ancak SummerSlam için geri dönerek Gunther’in
Intercontinental kemeri için meydan okumuştu. SummerSlam’de yapılan maçta
Gunther kemerini korumayı başarmıştı. Dominik ise yaz aylarında NXT North
American kemerini Judgment Day’in yardımıyla kazanarak stable’a bir şampiyonluk
daha getirmişti.
Eylül ayında Payback dönemine geldiğimizde Priest ve Balor ikilisi,
anlaşmazlıklarını bir kenara bırakarak Tag Team kemerleri için Owens ve Sami’ye
meydan okudular. Bu süre zarfında aralarında gerginlik yaşansa da kemer
mücadelelerine kadar bunu bir kenarda bıraktılar. Aynı zamanda o dönemlerde
Balor’ın özel olarak mentorlük yaptığı isim JD McDonagh senaryoların içerisine
girdi. Burada Judgment Day’e yaranabilmek ve kendini kanıtlayabilmek için
aslında aksiyonların fazlasıyla içerisinde yer aldı. Balor hariç grubun diğer
isimleri -ki özellikle Priest- JD’yi çok fazla takmasa da JD, ileride daha da
fazla ısrarını arttıracağının sinyallerini verircesine Judgment Day’e dair her
yerde karşımıza çıkmaya başladı. Bunun sonucunda Payback’te gerçekleşen Street
Fight maçını Balor ve Priest ikilisi, JD ve Dominik’in sayesinde kazanarak yeni
Tag Team kemerleri şampiyonu oldular. Böylece aralarındaki pürüzleri de bir
kenara bıraktılar. Böylece Payback sonrasında Balor ve Priest ikilisi Tag Team,
Ripley Kadınlar, Priest de Sr. MITB, Dominik ise NXT North American şampiyonu
olarak karşımıza çıkmışlardı. Ripley aynı gece kemerini Raquel’e karşı
korumuştu. Seth ise Judgment Day ile olan uzun süreli feudunun ardından
Nakamura’ya karşı da kemerini korumayı başarmıştı. Gecenin esas bombasınıysa
Grayson Waller Effect’e katılan Cody Rhodes patlatmıştı. SummerSlam sonrasında
WWE’den ayrılmaya kadar varan bir tiksinme yaşayan Jey’i ikna eden Cody, onu
güreşe geri döndürmüş ve Raw’a takas ettirmişti. Böylece Jey face bir şekilde
Bloodline senaryosundan ayrılmış ve Raw’a geçişini gerçekleştirmişi.
Judgment Day önce dibi görüp sonrasında da şaha kalkarken, Jey ise
geçmişiyle mücadele etmeye başlamıştı. Geçmiş Bloodline döneminde şu anda
Judgment Day ne yapıyorsa onları yapan Jey, fazlasıyla düşman edinmişti. Bu
düşmanlardan bir tanesi de Kevin Owens ve Sami Zayn’di. Gerçi Sami ile her
zaman aralarında Bloodline döneminde git gelli, çok güzel bir ilişki yaşanırken
Kevin Owens ise hiçbir zaman Jey’i kabul etmemişti. Zira Bloodline döneminde
Sami, Bloodline’dan çıkarken Jey önce nefret ettiği ancak sonrasında çok
benimsediği Sami’nin yanında olup olmama konusunda fazlasıyla tereddüt yaşamış
ancak sonrasında kardeşi için Bloodline’a geri dönmüştü. Cody bir yandan face
isimlere Jey’i kabul ettirmeye çalışırken Judgment Day de daha da güçlenebilmek
adına Jey’i yanlarına çekmeye çalışmışlardı. Değiştiğini kabul ettirmeye
çalışan Jey, Judgment Day’in bu teklifini reddederek Cody ile beraber onlara
karşı mücadele etmeye başlamıştı. Bu esnada Sami ve Owens ikilisiyse Tag Team
kemerlerini geri alabilmek için uğraşsalar da Judgment Day’e karşı bir kez daha
dış faktörler nedeniyle başarısız olmuşlardı. Fastlane’de Jey ve Cody ikilisi
bu kez takım olarak Priest ve Balor’a karşı mücadele ederlerken, sürpriz bir
şekilde takım olan ikili sürpriz bir şekilde de kemerleri onlardan almayı
başarmışlardı. Maç içerisinde Dominik, Ripley ve JD kemerleri korumak için
fazlasıyla mücadele etmişler ancak bu mücadele ters teperek JD’nin yüzünden
kemerleri kaybetmişlerdi. Aynı gece Priest, cash in yapmak istediğini ekibe
söylerken Rhea engel olmuş ve sakin olmasını söylemişti. Dominik ise çok kısa
bir süreliğine kaybettiği North American kemerini geri alıp şampiyonluğunu
sürdürmüştü.
Crown Jewel’a giden yolda; Priest doğal olarak en başından beri
istemediği JD’ye oldukça kızgın bir şekilde yüklenmeye başlamıştı. JD’nin
sandalyeyle yanlışlıkla Priest’e vurması, Fastlane’de kemerlerin
kaybedilmesinde başlıca sebeplerdendi. Yeni Tag Team şampiyonları Cody ve Jey
ise kemerlerini Judgment Day öncesi şampiyonlar Kevin Owens ve Sami’ye karşı
korurlarken bunun sonucunda Owens Smackdown’a geçişini yaptı. Jey’in Raw’a
geçmesi sebebiyle bir ismin de Smackdown’a geçmesi gerekliliğinden ötürü böyle bir
durum oluşurken Sami de doğal olarak bunun için Jey’i suçlamıştı. Tüm bunlar
yaşanırken; Judgment Day, kemer için ilk bulduğu rövanş maçında kemerleri Jimmy
Uso’nun sayesinde geri almayı başarmışlardı. Jey; her ne kadar brand değiştirse
de kardeşinin pençesinden kurtulmayı başaramamıştı. Sonrasında intikamını
alabilmek için de Smackdown’da gözükmüştü. Öte yandan Drew McIntyre ise hali
hazırda bir süredir yakaladığı fırsatları sürekli tepen bir isim olarak bundan
yılan bir görüntü içerisine bürünmüştü. Draft’la beraber Raw’a geçmiş, IC
kemeri sonrasında boşluğa düşmüştü. 4 Eylül Raw’da Sami, Jey’e hoş geldin derken
Drew ise onu çok kötü karşılamıştı. 18 Eylül’de iki isim karşı karşıya
gelmişler ve Drew maçı kazanmıştı. Maç içerisinde Judgment Day, Jey’i
ekiplerine almaya çalışırken Jey reddetmiş ancak o esnada dikkati dağılarak
maçı kaybetmişti. Maçtan sonra Judgment Day, Jey’e saldırırken Drew oralı bile
olmamıştı. 9 Ekim Raw’da arka alanda Jey’le konuşmuş ve esas yüzünü eninde
sonunda göstereceksin demişti. O esnada Sami araya girip sakinleştirmişti.
Zaten bir sonraki Raw’da da Jey, Sami’yi Judgment Day’den kurtarmıştı. Fastlane
sonrasında Crown Jewel için Seth’ten bir kemer maçı kabul etmiş ve Seth bunu
kabul etmişti. Bu esnada Ripley ise kozlarını oynayarak hem Drew’la hem de
Seth’le konuşarak Judgment Day’in mesajını vermiş hem de her iki isme de
kapıların açık olduğu izlenimini vermişti. Seth bunu kesin bir dille
reddederken Drew ise istemediğini söylemiş ancak biraz da bu durumdan avantaj
elde ederek Sami Zayn’i yenmeyi başarmıştı. Tek kalan Sami ise tek başına da
olsa Judgment Day ile mücadele edeceğini söylemişti. Crown Jewel’a geldiğimizde
kickoff’ta Sami Zayn, JD McDonagh’ı yenmeyi başarmıştı. “Müzmin” bir kaybeden
profili çizen Drew; bir kez daha kaybetmiş ve kemeri Seth’ten alamamıştı. Prime
dönemini pandeminin en pick yaptığı dönemde seyircilerden yoksun yaşayan Drew,
sonrasında ana kemer ve orta düzey kemerler için kendisine gelen fırsatları
değerlendirmeyi başaramamıştı. Maçtan sonra Priest cash in yapmak için ringe
gelmiş ancak Sami Zayn buna engel olmuş ve çantayı alarak oradan uzaklaşmıştı. Priest
demişken aynı şovda Priest; Cody Rhodes’a kaybetmişti. Maç içerisinde Balor,
Priest’e yardıma gelirken JD de onunla beraber gelmişti. Ardından onlar da
yetmezmiş gibi Dominik de gelirken en sonunda Jey yardıma gelmiş ve herkesi
püskürtmeyi başarmıştı. Cody de bundan faydalanarak maçı almıştı. Ripley ise
aralarında Raquel, Nia, Shayna ve Zoey Stark’ın olduğu fatal-5 way maçını
kazanarak title reign’ini sürdürdü.
Crown Jewel ve Survivor Series arasındaki 3 haftadaysa ilk olarak 6 Kasım
Raw’da Seth ve Sami’yi ringde gördük. Seth, Sami'ye istediği zaman kemer maçı
verebileceğini söyledi. Sami de bir gün şampiyon olacağını söyledi. Seth biraz
daha ortalığı ateşlendirince Sami de dayanamayarak bu gece maç istediğini
söyledi ve elini uzattı. Seth de geri çevirmedi ve kabul etti. Böylece aynı
gece için bir kemer maçı planlanmış oldu. İşin Judgment Day tarafındaysa JD,
Dominik ve Ripley arka alanda konuşurlarken Priest sinirli bir şekilde odaya
girdi. Sami’nin Crown Jewel’da aldığı Money in the Bank çantasını Pearce'dan
geri almasından ve kemeri alma şansını elinden alan adamın kemer maçı hakkı
kazanmasından yakındı. JD de gereksizce araya girerken Priest'in tişörtünü
giydiği görüldü. Priest sonrasında Balor'a dönerek bu gece New Day'i
hallediyoruz dedi. Maç içinde Priest, yanlışlıkla Balor'a vurdu. Ancak ikili
yine de maçı kazanmayı bildiler. Aynı şovda çok kısa bir Drew McIntyre segmenti
de gördük. Drew arenaya doğru arabasıyla gelirken kendisiyle röportaj yapılmak
istendi ama Drew hiçbir şey demeden arabasına tekrar binip uzaklaştı. Gecenin
main eventinde Seth ve Sami kemer maçında karşı karşıya gelirlerken Seth, bir
rollup ile kemerini korumayı başardı. Maçtan sonra tüm Judgment Day üyeleri
Sami'ye saldırdılar. Seth yardıma geldi. Önce Jey sonra da Cody geldi. Pearce
ve görevliler ayırırken Pearce eline mikrofonu alıp bu işten bıktığını söyledi
ve Survivor Series'i işaret etti. Böylece War Games maçını 4’e 4 olacak şekilde
duyurdu. Duyurudan sonra iki takım birbirlerine girmeye devam ettiler.
13 Kasım Raw’da War Games'in iki karşıt tarafı ringte karşı karşıya
promolaşırlarken, geçen yılın Survivor Series'inde şov yapan Sami, maçın
içeriğini Judgment Day'e aktardı. Cody de ortada gözükmeyen Ripley'den
bahsederek "Mommy" olmadan ringe nasıl gelebildiniz diye sordu.
Priest sözü alarak onun lider olmadığını söyledi. Cody üsteleyince grubun
liderinin kendisi olduğunu söyledi. Seth herkesin çenesini kapatmasını
söylerken buraya kavga etmeye geldiğini söyledi ve Sami'nin de onayını alarak
Dominik ve JD'ye maç teklif etti. Priest de bunu onların adına kabul etti.
Böylece Rollins & Sami vs Dominik & JD maçı başladı. Seth tam işi
bitirecekken Balor ve Priest, bu sefer yanlarında Ripley de varken maça
karıştılar ve maçın DQ ile bitmesine sebep oldular. Cody ve Jey de beklendiği
gibi alana geldiler. Görevliler ortalığı temizlemeye çalışırlarken ring
içerisinde Jey, Priest'e bir Superkick çekti. Tam Spear da vuracakken JD kendini
siper etti ve hareketi kendisi yedi. Ortalık karışmışken yine Pearce sinirli
bir şekilde mikrofonu alarak bir duyuru daha yaptı. Ripley'ın War Games'ten ve
bu gece Raw'da yapılacak Tag Team kemer rövanş maçından menedildiğini söyledi.
Ayrıca Dominik ve JD de tıpkı Seth ve Sami gibi geceki main eventten menedilmişlerdi.
Arka alanda Judgment Day'i yaşananlar hakkında konuşurken gördük. Ripley
oldukça sarkastik bir şekilde Priest'e taş atarak Dominik'e doğru; “korkusuz
liderimizin ne düşündüğünü sorabilirsin” dedi. Priest ise olayın ateşiyle öyle
davrandığını belirtti. Ripley de War Games'te Priest'in liderlik edebileceğini
söyledi ve bunu ekibe de onaylattı. Ardından konu JD'ye geldi ve Priest'in
aksine tüm ekip JD'nin de ekibin resmi üyelerinden birisi olmasında direttiler.
En son Priest de bunu onayladı. JD'nin yanına kendisi giderek haberi verdi. Her
ne kadar ondan sinir olsa da yaptıklarına müteşekkir olduğunu söyledi ve
Judgment Day'e hoşgeldin dedi. Kendisine hediye edilen tişörtü de alan JD de bu
durumdan oldukça memnun kaldı. Gecenin sonunda Tag Team için kemer rövanş maçı
yapıldı. Maç devam ederken hakemin görmediği bir anda Drew geldi ve Jey'e
"Cleymore" çekerek resmen bir heel turn gerçekleştirdi. Ardından
Jey'i ringe atarak Balor'ın onu tuş etmesini ve kemerleri de korumasını
sağladı. Drew olaylardan sonra ring girişinde dururken yanına Ripley geldi ve ikili
el sıkıştılar. Burada Drew McIntyre’ın Judgment Day’in tarafında yer almasının
da iki tane oldukça mantıklı sebebi var. Zaten bir heel turn hazırlığında olan
Drew, kemer maçını kaybetmesinin etkisiyle kemerler kazanabilmek için güçlü
tarafı seçmiş olabilir. Ek olarak da karşı tarafta Jey Uso’nun ve Sami Zayn’in
olması da buradaki en güzel mantıklı sebep bence. Zira Eylül 2022’deki Clash at
the Castle’da Drew da Bloodline ile feuda girmiş ve o dönemde Jey, Jimmy ve
Sami’nin en güçlü oldukları dönemde bunu yapmıştı. Keza Clash at the Castle’da
Roman kemerini, Solo Sikoa’nın debut yapmasıyla beraber korumayı başarmıştı.
Dolayısıyla en dar açıdan bile hikayeye dahil olan kişilerin bir mantık
çerçevesinde eklendiklerini görebiliyoruz. Zaten Drew; Jey’in geçmişine atıfta
bulunarak Raw’a gelmesinden de rahatsız olan isimlerdendi.
17 Kasım Smackdown’daysa Cody büyük bir sürpriz yaparak Smackdown’da da
gözüktü. LA Knight’ın Jimmy’i yendiği maçın ardından Solo ve Jimmy’nin Knight’a
saldırması üzerine Cody yardıma geldi ve ikiliyi püskürttü. Burada Cody hem
daha öncesinde mücadele edip yenemediği Bloodline’a karşı hem de tag team
kemerlerini kaybettiren Jimmy’e karşı bir intikam düşüncesi içerisinde
olabilir. Ancak Cody’nin Judgment Day ve Bloodline’a karşı aynı anda feuda
girmesi de önümüzdeki dönemde dikkatle izleyeceğimiz konulardan birisi olacak.
20 Kasım Raw’daysa Drew ringte geçtiğimiz haftaya yönelik açıklamalar
yaptı. Judgment Day'e katılmayacağını söyledi. Ancak War Games'te onların
takımlarında olacağını söyledi. Çünkü Ripley ona kimsenin vermediği bir şey
vermiş; kafesin içinde bir Jey Uso. Judgment Day ve face ekip ringte karşıya
gelirlerken Pearce araya girdi ve Cumartesi günü bu işin olacağını söyledi.
Face ekibe dönerek Drew'un Judgment Day takımında yer almasıyla birlikte
ekiplerine 5.kişiyi gecenin sonuna kadar bulmaları gerektiğini söyledi.
Ardından da iki ekibin birer kişi seçmesini ve avantaj maçını planlamaları
gerektiğini söyledi. Bu arada yeri gelmişken Pearce'ın da bu senaryoda müthiş
işler yaptığını, sinirli bir GM olarak şovun her hafta kavgayla, maçların da
müdahaleyle bitmesinden bıktığını bizlere çok güzel gösterdi. Bunun üzerine Jey
ve Drew; War Games'te avantajı takımlarına getirmek için maça çıktılar. Drew
maçı Future Shock DDT ile alarak avantajı takımına getirdi. Maçtan sonra Ripley
geldi ve Jey'in işi bitir dedi. Drew da Jey'e saldırmaya devam etti. Jey
karşılık verip sandalyeyle saldırmak isterken tüm Judgement Day geldi. Bunun
üzerine Cody, Sami ve Seth ellerinde sandalyeyle geldiler ve ringi
temizlediler. Olaylar sakinleşince Cody mikrofonu eline aldı. Cody 5.üyeyi
bulduklarını söyledi. Randy Orton'a dair ne varsa sıralamaya başladı; Legacy,
Apex Predator, Voices.. Bu kelimelerle
cümleler kurarak mesajı verdi. Yani Randy'i direkt getirmektense neden böyle
bir şey yaptılar anlamadım. Şimdi Survivor Series'te bir return göreceğimizi
biliyoruz ve bütün heyecanımız kaçıyor. İşin bu saçmalığı bir yana Cody;
Randy'den bahsederken Jey'in yüzü fazlasıyla endişeli bir hal aldı. Çünkü Mayıs
2022'ye döndüğümüzde, o dönem Bloodline; Randy ve Riddle ile feud
içerisindeydiler. Hatta feudu kazanan Bloodline, iki brandin Tag Team
kemerlerini birleştirmişlerdi. Bunu yaparken de Randy Orton'ı sakatlamışlar ve
ringlerden 1.5 yıl boyunca uzak kalmasına sebep olmuşlardı.
Böylesine uzun bir süredir farklı boyutlarıyla devam eden ve böylesine
her hafta bir aksiyonun yaşandığı bir feuda da böyle bir maç yakışırdı diye
düşünüyorum. Her iki taraf da birbirlerine karşı mücadele ederlerken yer yer
kendi aralarında da feudlara girdiler. O yüzden hikayesi bol, oldukça doyurucu
bir maç izleyeceğiz. Tahmine geçersek ben face ekibi heel ekibe karşı önde
görüyorum. Cody gibi tam bir kötülüklerin karşısında duran kahraman bir figür
yaratılmaya çalışıldığı bir ortamda, Randy Orton da dönmüşken face ekibi daha
önde görüyorum. Sadece bir tek ihtimal Solo’nun veya Jimmy’nin maça karışma
ihtimalleri. Tabi maç War Games kafesinde olduğu için kısıtlı bir alanda
müdahil olabilirler ama yine de maç öncesinde veya tam ring girişindeki
kafesten çıkarken de bir saldırı yapabilirler. Bunun dışında senaryonun ana
odaklarından biri olan Jey’in takımına maçı kaybettirmesi de küçük bir ihtimal
olabilir. Tuş olan bir Jey, kendi ekibi içerisinde zamanında herkesle dolaylı
bir feud içerisinde olduğu için oldukça göze batabilir. Eğer bunlar olmazsa ben
face ekibin alacağını düşünüyorum. Tam tersi bir şekilde Jey, takımına maçı da
kazandırabilir. Hatırlarsanız geçtiğimiz seneki WarGames’te Sami, takım için
hep sorgulanan birisiyken sorumluluk alıp maçı takımına kazandırmıştı. Zaten ana
kemer şampiyonunu içeren, Cody gibi bir top face’e sahip, Randy gibi bir
yılların main eventer’ının olduğu face taraf takibi de çok ciddi olarak ağır
basıyor. Yine de feudun merkezindeki isim olan Jey’e yönelik olumlu-olumsuz bir
şeyler göreceğimizi düşünüyorum. Bu arada son olarak Judgment Day’in 24 Kasım
Smackdown’da takım kemerlerini Street Profits’e karşı Ripley’in yardımıyla
koruduklarını ekleyelim.
Tahmin: Cody Rhodes & Seth “Freakin” Rollins & Jey Uso &
Sami Zayn & Randy Orton
---
Tıpkı geçtiğimiz sene olduğu gibi yılı Kasım ayından Survivor Series ile kapatıyoruz. Aralık ayını boş geçerken Ocak ayındaki Royal Rumble’a yani bir diğer değişle Road to Wrestlemania’ya kadar PPV takvimine ara veriyoruz. Bu dönemde özellikle Wrestlemania’ya yönelik çok şeyler yaşanabilirken yine bu şov içerisinde de birkaç sinyal görebiliriz gibi geliyor bana. Match card’a baktığımızda zaten iki tane War Games maçının apaçık bir şekilde bizlere sunulması zaten güzel şeyler izleyebileceğimizi düşündürüyor. Onun dışındaki maçlar biraz alt kalsa da odak noktasının War Games olduğunu anlayabiliyorum. Keza her iki War Games maçında yer alan kişilerin hikaye açısından oldukça güzel kurgulandıklarını düşünüyorum. Bunun dışında Bloodline senaryosunun özellikle Roman’ın olmadığı dönemlerde park edildiğini ve Judgment Day’in daha fazla öne çıkarıldığını biliyoruz. Crown Jewel sonrasında da benzer şeyler yaşanırken en sonunda Cody’nin Smackdown’da gözükmesi ve bir yandan Judgment Day ile savaşırken bir yandan da Bloodline ile savaşıp tüm bu stable işlerini bitirmeye yönelik hamleler yapması da geleceğe dair önemli bir işaret olabilir. Keza bu şovda Bloodline’a yönelik bir maç veya aksiyon gözükmezken birden burada kendilerini gösterebilirler mi diye bir düşünmüyor da değilim. Bir diğer merak ettiğim konu da Jey’in geçmişi sebebiyle sürekli olarak yargılanması ve bunun neticesinde kendini kanıtlama çabası içerisinde olması. Ben WM yolunda Jey’in; Jimmy ile maç yapacağını düşünüyorum ancak iş oraya varana kadar Bloodline döneminde mücadele ettiği tüm isimlerle şimdi aynı safta yer alması; bir yandan da Roman’ın title reign’i devam ederken ve Bloodline Jey’siz de yoluna devam ederken hep sorgulanacak bir unsur olacak.
Öte yandan Survivor Series denince de akla daha çok debut’ların geldiğini de biliyoruz. The Rock, Kurt Angle, Undertaker, Sting gibi ikonik isimlerle beraber yine 2010’lara damga vuran Shield ve doğal olarak Roman Reigns, Dean Ambrose ve Seth Rollins de bu şov altında debutlarını gerçekleştirmişlerdi. Bu kez bir debut’tan ziyade bir return görebileceğimiz oldukça konuşulan detaylar arasında yer alıyor. Bu isimlerden biri uzun bir süredir sakatlığı sebebiyle televizyonlardan uzak kalan Randy Orton’dı. Randy’nin WWE performans merkezinde uzun bir süredir çalıştığı bilinirken, nihayet oldukça uzun bir aranın ardından ringlere dönüyor olacak. Tıpkı Cody’nin Royal Rumble 2023’te return yapacağının açıklanması gibi Randy’nin de ekibin 5.isim olacağının bir önceki Raw’da Cody tarafından ismi verilmeden duyurulması ve Randy’nin orada olmaması rezalet bir karardı bence.
Return ihtimali konuşulan isimlerden
bir diğeri de CM Punk. Bundan birkaç sene öncesinde WWE’de tekrardan görünmesi
ütopik gözüken CM Punk, WWE ve McMahon ailesi ile arası oldukça kötü olan bir
isim. Çok kötü yaşanan ayrılığın ardından iki taraf da birbirlerine yönelik çok
kötü konuşmalar ve aksiyonlar alırlarken, bir ara Punk’ın ismi tıpkı Benoit
gibi yasaklılar listesineydi. Ancak ben her zaman Bret Hart bile WWE’ye
dönmüşse Punk da her halükarda döner düşüncesi içerisindeydim. 2021 yılında AEW
çatısı altında güreşe dönerken geçtiğimiz aylarda da sözleşmesi feshedildi.
Haliyle de WWE dedikoduları ortaya çıkmaya başladı. Arada bir etkileşimin
olduğu açık. Buradan bir sonuç çıkar mı bilinmez ama bu şovun Survivor Series
gibi büyük bir şov olması ve her şeyin ötesinde Punk’ın memleketi olan
Chicago’da gerçekleşiyor olması hep akılları kurcalayan detaylardan. Tüm
bunların cevabını şovu izleyerek ve süreci takip ederek öğreneceğiz. Tüm
bunlardan bağımsız Chicago seyircisinin oldukça iyi tepkiler verdiklerini ve şovları
daha da güzelleştirdiklerini biliyoruz. Burada bunlara ek olarak da bolca CM
Punk tezahüratı duyabiliriz.