ARA

26 Nisan 2018 Perşembe

Greatest Royal Rumble 2018 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE Greatest Royal Rumble 2018 – 27 Nisan 2018
Royal Rumble WWE’nin 30 seneyi aşkın olarak gerçekleşen en özel ve en heyecan verici maç türlerinden bir tanesidir. Hepimizin bildiği gibi her sene Ocak ayında aynı isimden bir PPV altında gerçekleşen Royal Rumble mücadelesini kazanan isim seçeceği bir üst düzeyde bir şampiyonluk için, WM’de maça çıkma hakkı elde ediyor. Bu sene tarihte bir ilk olarak Ocak ayında kadınlar da Royal Rumble maçı gerçekleştirmiş ve dolayısıyla iki tane Royal Rumble maçı izlemiştik. Bu sene bir ilke daha tanıklık ederek Suudi Arabistan’da gerçekleşecek olan özel bir PPV için de bir Royal Rumble maçı seyredeceğiz.  PPV’nin adından da anlaşılacağı üzere tarihin en büyük ve en katılımcı Royal Rumble maçına tanık olacağız. Daha önce en fazla 40 kişi ile gerçekleşen Royal Rumble maçı, bu PPV’de 50 kişi ile gerçekleşecek. Kazanan ismin ise ne şekilde ödüllendirileceği oldukça merak konusu olan bir durum.
50 kişilik Royal Rumble maçı başlı başına kulağa muazzam gelse de şovun içerisinde daha birçok muazzam maç bulunuyor. WWE’nin son yıllarda hazırlamış olduğu en güzel ve en yoğun match card’ın burada olduğu aşikar. John Cena ve Triple H seneler sonra bu PPV içerisinde karşı karşıya gelecekler. Ayrıca hepimizin emekliliğe ayrıldığını düşündüğü ancak WM’de Cena ile maça çıkarak geri dönen Undertaker ise, Rusev ile bir casket maçına çıkacak. IC kemeri ise bir fatal four way merdiven maçında korunacak. WWE kemeri için Styles ve Nakamura bir kez daha maça çıkarken Universal kemeri için ise Roman ve Lesnar da steel cage maçı içerisinde bir rövanş maçına çıkacaklar. Ayrıca kadınlar kemerleri hariç tüm kemerlerin de ortada olduğunu söylememiz gerekli. Kadınların mevcut ülkenin koşullarını düşündüğümüzde yer almaması normal bir durum. Ancak bu normalliğin sorgulanması gereken bir zavallılık ve insan haklarına aykırılık hali olduğu gerçeğine de vurgu yapmak gereklidir.
Dolu dolu bir maç kartından ve de tarihin en büyük Royal Rumble maçının varlığından da anlaşılacağı üzere WWE ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin tamamen “duygusal” olduğu oldukça açık bir biçimde karşımıza çıkıyor. Ayrıca PPV klasik Pazar günü yerine Cuma günü gerçekleşecek.
WM’den sonra Superstar Shake up ile birlikte gerçekleşecek ilk PPV olan Greatest Royal Rumble’ı yorumlamaya başlayalım. Yazı içerisinde shake up(draft) ve bir sonraki PPV olan Backlash ve bir önceki WM’de yaşananlara da maçlar özelinde değinmeye çalışacağız.



Singles Match for the WWE United States Championship
Jeff Hardy(c) vs Jinder Mahal
WM öncesi hatırlarsanız US kemerinin sahibi Randy Orton’dı. WM’de kemerini Rusev, Bobby Rhoode ve Jinder Mahal’in yer aldığı bir fatal four way maçında Mahal’e kaybeden Orton, hemen bir sonraki Smackdown’da bu sefer Rusev ve Rhoode’ın yer aldığı üçlü maçı kazanarak kemer için #1 contender olmuştu. Mayıs ayında her iki brand’in ortak düzenleyeceği Backlash PPV’yi için US kemeri adına Mahal’e karşı kemer maçına çıkmayı hak kazanmıştı. Bir sonraki hafta gerçekleşen shake up ile birlikte kemerle beraber Raw’ın yolunu tutan taze şampiyon Jinder Mahal ise Raw’da herkese meydan okuyunca GM Kurt Angle, ortada kemerin de olduğu bir maçta Jeff Hardy’i Mahal’in karşısına çıkartmıştı. Sakatlığından ötürü uzun bir süredir ekranlarda yer almayan Jeff, maçı kazanarak U.S kemerinin yeni sahibi olmuştu. Ertesi gün Smackdown’da ise shake up konsepti dahilinde kemeri ile beraber Smackdown’a geçmişti.
Kemerini kaybeden Jinder rövanş hakkını bu PPV için kullanmak istediğini açıklayınca da ortaya bu maç çıktı. Burada kemerin Jeff Hardy’de kalacağı oldukça açık. Zira Mahal artık Raw için güreşeceği için orta düzeyde iki tane kemerin tek bir brandde yer alma olasılığı oldukça az görünüyor. Nitekim Intercontinental kemerinin sahibi olan Seth Rollins Smackdown’a draft edilmeyince IC kemeri de Raw içerisinde kalmıştı. O nedenle Smackdown’ın da bir orta düzey kemer ihtiyacını düşünürsek bu maçın Jeff Hardy tarafından kazanılacağı oldukça net bir biçimde karşımıza çıkıyor. Bundan sonra ise Smackdown’da Randy Orton ile feuda gireceği de oldukça bariz.
Tahmin: Jeff Hardy




Tag Team Match for the WWE Smackdown Tag Team Championship
The Bludgeon Brothers (Harper & Rowan)(c) vs The Usos (Jimmy Uso & Jey Uso)
Bundan birkaç hafta önce WM’ye şampiyon olarak gelen  Uso’lar; kemerlerini New Day ve Bludgoen Brothers’a karşı üçlü bir maçta korumaya çalışmış ancak kemerlerini Harper ve Rowan ikilisine kaybetmişlerdi. Hemen sonraki Smackdown’da New Day’i yenip tekrardan kemer için #1 contender olmaya hak kazanmışlardı. Biraz üstte US kemeri için de konuşurken Orton’ın da benzer bir şekilde #1 contender olduğuna değinmiştik. Tabi çoğu zaman kemeri kaybedenin direk olarak rövanş hakkı olurken bu tarz istisnalarda olduğu gibi bazen de bunu hak etmesi gerekiyor. Açıkçası bu konu için direk bir kural olmadığı gibi, genelde WWE senaristleri tarafından keyfiyetle belirlendiği görülüyor.
Shake up konsepti içerisinde Smackdown içerisinde kalarak brand değiştirmeyen her iki takımdan ben taze şampiyon olan Harper ve Rowan ikilisini önde görüyorum. Aslında son Smackdown’da ve de ondan önceki Smackdown’da Jimmy’nin gerçek hayattaki eşi olan Naomi’nin senaryoya dahil olabileceğini gördük. Bir ihtimal onun yine dahil olmasıyla Uso’lar da kemere uzanabilirler.
Tahmin: The Bludgeon Brothers (Harper & Rowan)




Singles Match
John Cena vs Triple H
Sene kesinlikle ve kesinlikle 2006, 2007, 2008, 2009 veya 2010 değil. Bundan önceki dönemlere damga bu ismin toplamda 30 tane ana kemer şampiyonluğu bulunuyor. Gerçekten WWE ve güreş tarihi açısından kendilerinden özenle bahsedilecek bu iki büyük isim 2010 yılından sonra ilk kez karşı karşıya geliyorlar. En son 2010 yılında Raw’da karşılaşan bu iki büyük ismin maçına Sheamus karışmış ve maç no contest olarak sona ermişti. 2010 yılından önce de karşı karşıya gelen iki isim arasında en çok hatırlanan maçlardan biri 2006 yılında gerçekleşen WM 22’deki main eventti. Dönemin WWE şampiyonu Cena gecenin main eventinde Triple H’i submission ile yenerek kemerini korumayı başarmıştı. Bir diğer akılda kalan maç ise 2008 yılındaki Night of Champions’ın main eventinde gerçekleşen maçtı. Bu sefer şova WWE şampiyonu unvanı ile gelen isim Triple H’di. Nitekim gecenin sonunda Cena’yı yenerek kemerini de korumayı başarmıştı.
Görüldüğü gibi bu maçın altında koskoca bir tarih yatsa da maç açıklanmasına rağmen iki isim feud içerisine girmediler. Dolayısıyla maçlarını yapacaklar ve işleri bundan sonra bitecek. Zaten Triple H’in artık WM’den WM’ye güreştiğini ve de Cena’nın eskisi kadar aktif olmayıp part timer olarak takıldığını düşünürsek oldukça normal bir olgu olarak kabul edebiliriz. Ama yine de her iki ismin bu ayın başında gerçekleşen WM’de farklı feudlar içerisinde yer aldıklarını gözden kaçırmamak gerekli. Nitekim Triple H, geçtiğimiz senenin Kasım ayından beri Kurt Angle ile bir feud içerisindeyken, Ronda Rousey’nin WWE’ye imza atması ve de bu senaryoya dahil olmasıyla beraber eşi Stephanie ile takım olup WM’de Kurt ve Ronda’nın karşısına çıkmışlardı. Gecenin beklentisi en düşük ancak en güzel maçı olarak nitelendirebileceğimiz bu maçı Ronda ve Kurt Angle ikilisi kazanmıştı. Bundan sonra Triple H’i ekranlarda görmezken, Stephanie ise ertesi gün Raw’a gelerek Ronda’dan özür dilemişti. Ancak Ronda kolundan sakat olan Stephanie’nin biraz daha koluna çalışarak onun bir süre ekranlardan uzak kalacak olmasına neden olmuştu.
Cena ise uzun yıllardır beklenen WM Dream Match’ini bu seneki WM’de gerçekleştirmeyi başarmıştı. Birçok kemer kazanma denemesinin ardından başarısız olan Cena diğer WM feudlarına da dahil olamayarak açıkta kalmıştı. Bunun üzerine defalarca Undertaker’a meydan okumuş ve onunla maça çıkmak istediğini söylemişti. WM’ye kadar hiçbir şovda ekranlarda gözükmeyen ve geçen sene Roman’a yenilerek emekli olduğu düşünülen Taker, nihayet WM’de geri dönerek Cena’nın işini 3 dakikada bitirmişti. Artık 50 küsür yaşında olan Taker ile 41 yaşındaki Cena’nın maçı daha ne kadar aktif yapılabilirdi bilmiyorum ama bu konuda WWE’nin oldukça geç kalmış olduğunu düşünüyorum. En azından Taker ile Cena’yı WM’ye kadar yüz yüze getirmeyip büyük bir hype yaratmadan tarihe bu maçı da geçirmiş oldular.
Altında ciddi bir feud olmadığı için bir nevi prestij maçına çıkacak olan ikiliden ben Cena’yı önde görüyorum. Çünkü Triple H, Cena’ya nazaran daha az güreşiyor ve gerçekten bu galibiyete ihtiyacı olan bir tavır da sergilemiyor. 3 senedir WM’de kaybetse de bu maçı kazanması onun kariyeri açısından önemli olmayacaktır. Ancak Cena’nın son zamanlarda düşüşte olduğunu ve de hala güreşebilecek zamanının olduğunu düşünürsek bence bu maçı Cena’nın kazanması daha doğru olacaktır.
Tahmin: John Cena





Tournament Final for the Vacant WWE Raw Tag Team Championship
Cesaro & Sheamus vs Bray Wyatt & Matt Hardy
WM’ye şampiyon olarak gelen ancak kemerlerini kaybedenler kervanının bir diğer üyesi de Cesaro ve Sheamus ikilisi. WM için rakiplerinin belirleneceği tag team Battle Royal’e davetsiz bir şekilde katılan Strowman’ın kazanması ile Cesaro ve Sheamus başlarını büyük bir bela almışlardı. Kural gereği Strowman’ın takım kemerleri maçına çıkabilmesi için bir partnerinin olması gerekliydi. Bunun üzerine Strowman partnerinin kim olacağının Wrestlemania’da açıklayacağını söylemişti. Maç vaktinde ise herkes birilerinin return yapacağını beklerken Strowman seyircilerden birinin kendisinin takım arkadaşı olacağını söyleyerek etrafı gezmeyi başlamıştı. Nitekim arka taraflardan Nicholas adında 10 yaşında bir çocuğu takım arkadaşı olarak seçmiş ve maç ciddi ciddi başlamıştı. Takım arkadaşına bir kerelik tag verse de doğal olarak onu maç içine sokmayan Strowman, tek başına maçı takımı adına kazanarak kemerleri ele geçirmişti. Yeri gelmişken söylemek gerekir ki elbette ki bu olay senaryo gereği yaşanan bir olaydı. Tıpkı yıllar önce İtalya’da Santino Marella’nın herhangi bir seyirciymiş gibi dönemin Intercontinental kemeri şampiyonu Umaga’nın karşısına çıkıp kemeri alması gibi ve bu da bir senaryoydu. Zaten 10 yaşındaki Nicholas da WWE bünyesinde çalışan hakem John Cone’un oğluydu.
Bir sonraki gün Raw’da Nicholas’ın okulu dolayısıyla aktif olarak güreşemeyeceğini açıklayan Strowman kemerleri Kurt Angle’a teslim ederek boşa çıkartmıştı. Bunun üzerine Cesaro ve Sheamus kemerleri yeniden talep ederken GM Kurt Angle ise kemer için bir turnuva gerçekleşeceğini ve finalin Greatest Royal Rumble’da yapılacağını söylemişti. Kemerin bir önceki şampiyonu oldukları için ve doğal olarak rövanş hakları bulunduğu için Cesaro ve Sheamus ikilisi direk olarak turnuvanın finalisti olarak belirlenmişlerdi. Bir sonraki hafta gerçekleşen shake up ile de Smackdown’ın yolunu tutmuşlardı.
İşin Wyatt ve Hardy tarafına baktığımızda ise ikilinin uzun bir süredir bir feud içerisinde yer aldıklarını görmekteydik. Birçok kez karşıya karşıya gelmişler ve birçok kez da maç yapmışlardı. En son 19 Mart tarihli Raw’da bir Ultimate Deletion maçında karşılaşan ikiliden “Woken” Matt Hardy maçı kazanarak feuda nokta koymuştu. Ardından WM’nin pre şov maçında Andre the Giant anısına gerçekleşen Battle Royal maçına giren Matt Hardy, maça dahil olmayan isimlerden Bray Wyatt’ın sürpriz bir yardımıyla maçı kazanmayı başarmıştı. Aslında daha önceden de ben bu ikilinin takım olarak güreşebileceklerini düşündüğümü bahsetmiştim. Zira tüm bu olaylar bu ikili bu yöne doğru itmiş oldu. Aslında bence gayet iyi bir şey oldu. Çünkü Bray Wyatt bu kalabalık main eventer halinde gittikçe geriye doğru düşmüştü. Matt ise Jeff’in sakatlığında oldukça etkisiz kalmıştı. Onun “Woken”a dönüşümü ve Bray Wyatt’ın mistik karakteri birleşince iki isim gerçekten iyi bir takım oldular. Final yolunda ise önce Titus Worldwide’i ardından da Revival’ı yenerek finale geldiler. Jeff’in bir “Brother Nero” dönüşümü yaşamadan kemer ile Smackdown’a geçmesi ile birlikte (ki Bray Wyatt ile Jeff arka alanda sarılırken Wyatt kendisine Brother Nero olarak seslenmişti.) artık bu ikilinin direk takım olarak senaryolarda yer alacağı kesinleşmiş oldu.
Cesaro ve Sheamus’ın Smackdown’a geçmesi ile birlikte Raw takım kemerlerini Raw’dan olan isimlerin kazanması oldukça bariz gözüküyor. Zaten push’lanmaya başlanan Wyatt ve Matt ikilisi buradan kemerle ayrılacaklardır.
Tahmin: Bray Wyatt & Matt Hardy





Ladder Match for the WWE Intercontinental Championship
Seth Rollins(c) vs The Miz vs Finn Balor vs Samoa Joe
WM’deki maçı hatırlarsak, WM’ye şampiyon olarak gelen The Miz kemerini Balor ve Rollins’e karşı bir triple threat maçında korumak zorunda kalmıştı. Ancak kemeri tuş olarak Seth Rollins’e kaybetmişti. Hemen bir sonraki Raw’da ise rövanş hakkını her iki brandin ortak düzenleyeceği Mayıs ayındaki Backlash’de kullanacağını açıklamıştı. Bu maç ise aslında kemer değişiminden ve feudlardan bağımsız bir şekilde WM’den önce açıklanmıştı. Yani WM’deki triple threat maçın üzerine Samoa Joe’nun da eklenmesiyle birden fatal four way merdiven maçı halini almıştı. Zaten WM’den sonraki Raw’da uzun bir süredir sakatlığından ötürü ekranlarda olmayan Joe return gerçekleştirmiş ve Roman Reigns’e Backlash için meydan okumuştu. Balor ise taze şampiyon Rollins’in karşısına çıkmak isteyen ilk kiş olarak ona meydan okumuştu.
Ancak sonrasında shake up olayı ile birlikte işlere biraz açıklık getirilmeye başlandı. Örneğin Samoa Joe ve Miz Smackdown’a geçtiler. Rollins ile Balor ise Raw’da kalmaya devam ettiler. Dolayısıyla eğer Jinder vs Jeff maçında Jinder’ın kazanması gibi bir sürpriz olmazsa ve kemer Raw’a geçmezse, çok yüksek bir ihtimalle bu maçın da galibi Raw’daki isimlerden biri olacak. Zaten son zamanlarda Balor ve Rollins feuda bire bir feuda girmek için sinyaller veriyorlar. Keza ben de WM’de Balor’ın kemere ulaşacağını düşünmüştüm. Ancak kemer Rollins’e geçmişti. Eğer bu şovda bir kemer değişimi olacaksa bence bu maç içerisinde olma ihtimali çok yüksek. Ama ben yine de Rollins’in kemeri koruması yönünde tahmin gerçekleştireceğim. Ama her şekilde çok güzel bir maç izleyeceğimiz aşikar.
Tahmin: Seth Rollins                                                                                  




Casket Match
The Undertaker vs Rusev
Geçtiğimiz sene bu zamanlar Undertaker, WM 33’ün main eventinde Roman Reigns’e ağır bir şekilde kaybedip, WM kariyerinin ikinci mağlubiyetini aldığında hepimiz onun emekli olduğunu düşünmüştük. Ancak Taker emekli olduğuna dair resmi bir duyuru yapmamıştı. Gerçi Taker gibi bir gizemli ve mistik bir karakterin böyle bir açıklama yapmasına da gerek yoktu. Dolayısıyla artık 50 küsür yaşlarına gelen Undertaker’ın emekli olduğunu düşünmek oldukça normaldi. Zira WM 33’den sonra kendisini en son Raw’ın 25.yıl kutlamalarında görmüştük.
Ardından WM yolunda kendisine bir türlü rakip bulamayan ve de çıktığı bütün kemer maçlarını kaybederek kemere ulaşamayan Cena ise WM’ye 4 hafta kala Undertaker’a meydan okudu. 4 haftanın her bir Raw’ında seyircilerle birlikte Taker’ı çağırdı. İlk başta bunun ciddi bir durum olmadığını düşünmüştük. Ancak Cena bunu ısrarla devam edince düşündük ki Taker son bir kez, Cena vs Taker hayal maçını gerçekleştirmek için ringlere çıkacaktı. Ancak WM 34’ün maç kartına bu maç hiçbir şekilde yansımamıştı. Dolayısıyla usanmadan Taker’ı çağıran Cena’da ümidi kesip WM’ye bir seyirci olarak gideceğini açıklamıştı.
WM’de maçları izleyen Cena arka alandan bir hakemin kendisinin kulağına “O burada!” demesiyle yerinden fırladı ve arka alanın yolunu tuttu. Aradan birkaç maç geçtikten sonra ringe gelen Cena, Taker’a bir kez daha meydan okudu. Işıklar karardı ve hepimiz Taker’ın geldiğini düşündük. Ancak elinde gitarıyla karşımıza çıkan kişi Elias’tan başkası değildi. Buna sinirlenen Cena Elias’ın işini çabucak bitirmiş ve arka alanın yolunu tutmuştu. Ancak sonrasında gong sesiyle birlikte yeniden ışıklar kararmış ve bu kez Taker gerçekten kendini göstermişti. Bir anda neye uğradığını şaşıran Cena’yı ise 3 dakikada yenmeyi başarmıştı.
Böylece WWE geç kalmış bir dream match’i gerçekleştirmiş oluyordu. Hem de Taker’ın malum yaşı ve onunla orantılı olarak düşen performansını da göz önünde bulundurarak; maçı önceden açıklamadan ve her iki ismi öncesinde yüz yüze getirmeden, bir hype oluşturmadan bu maçı gerçekleştirmiş oldular. Şunu da söylemek gerekli ki Taker son zamanlardaki en iyi haliyle karşımıza çıktı. Ayrıca ne kadar performansı düşerse düşsün o Undertaker. Gerçekten ismi yeter.
Bu maçın yapılacak olması ise oldukça sürpriz bir durum. Zira WM’de maça çıkan Taker’ın bir “one more match” olarak maça çıktığını düşünüyordum. Ayrıca eğer return gerçekleştirmişse bunun yeniden WM’den WM’ye olacak şekilde olduğunu düşünüyordum. Ancak bu şova özel bir şekilde uzun bir süredir görmediğimiz ve genellikle Taker ile özdeşleşen bir Casket maçında Rusev ile karşı karşıya gelecek. Bu maç ilk olarak açıklandıktan birkaç gün sonra normalde Royal Rumble maçına katılacak olan Chris Jericho, Rusev’in yerini almıştı. Ancak sonrasında Jericho yeniden Royal Rumble maçına dönerken Rusev de bu maça dönmüştü. Burada kısa süreli gerçekleşen değişimin Rusev’in ufak bir sakatlığı ile alakalı olduğu düşünülüyor. Aslında kendisi benim WM’de United States kemerini almasını beklediğim bir isimdi ancak bunu başaramadı.
Maçın tahmini ve kazananı ise oldukça açık gözüküyor. Undertaker’ın kazanamaması çok büyük bir sürpriz olacaktır.
Tahmin: The Undertaker




Singles Match for the WWE Cruiserweight Championship
Cedric Alexander(c) vs Kalisto
Ocak ayında Enzo Amore’nin WWE’den ayrılmasıyla boşta kalan hafif sıklet kemeri nihayet WM 34’ün pre show’unda yeni sahibini bulmuştu. Boşta olan kemer için Cedric Alexander ve Mustafa Ali maça çıkmış ve maçı kazanan Cedric kemerin yeni sahibi olmuştu. WM’den hemen iki gün sonra 205 Live’da Cedric kemer kutlaması yaparken arka taraftan Buddy Murphy kendisine saldırmış ve kemer için ilk aday olarak bu şov için Buddy Murphy belirlenmişti. Ancak Murhpy’nin kilosunun henüz 205 Live’da güreşmek için yeterli olmamasından ötürü maç iptal edilmiş ve Murphy istenen kiloya ulaşana kadar da 205 Live’da yer almayacağı açıklanmıştı.
Son 205 Live’da ise GM Drake Maverick tarafından Cedric’in rakibinin belirlenmesi için bir gauntlet maçının yapılacağı duyurulmuştu. Gauntlet maçını kazanan Kalisto yeni #1 contender olmaya hak kazanmıştı.
Kemeri henüz yeni kazanan Cedric’in kaybedeceğini düşünmüyorum.
Tahmin: Cedric Alexander




Singles Match for the WWE Championship
AJ Styles(c) vs Shinsuke Nakamura
Her iki isim de bundan birkaç hafta önce WM’nin en çok hyple’nan maçında karşı karşıya gelmişlerdi. Gerçekten isim olarak, yetenek olarak ve de tüm bunlarla birlikte maçın tahmin edilebilirliğinin zor olması sebebiyle bu maç bizlere çok fazla şey vaat ediyordu. Ama ne yazık ki maç beklenenin oldukça altında kaldı. Sonucunda Styles kemerini korudu ama bu maç akıllarda beklendiği kadar iyi bir şekilde yer edinemedi.
Tüm bunlarla birlikte maçın asıl bombası ise maçtan sonra patladı. Zira Royal Rumble’ı kazandıktan sonra bu rüya maçı gerçekleştirmek için Styles’ı seçen ve şu zamana kadar hep iyi adam olarak karşımıza çıkan Nakamura, mağlubiyeti yediremeyerek bir heel turn geçirdi. Maç bittikten sonra ikili birbirlerine sarıldı ve kemeri alan Nakamura, Styles’a takdim etti. Ancak sonrasında acımasızca bir low blow çekerek kötü tarafa geçti. Bu PPV’ye gelene kadar geçen üç haftada da sürekli bir yolunu bulup Styles’a bir low blow çekmeyi başardı. Styles’ın özel hayatı hakkında çok bilgim yok ama umuyorum ki yeteri kadar çocuğa sahiptir.
WM’nin rövanşı olacak olan bu maçtaki tek temennim WM’den daha güzel bir maç izleyebilmemiz. Tahminim ise Styles yönünde olacak. Bu arada her iki ismin de Smackdown’da kaldığını vurgulamakta fayda var.
Tahmin: AJ Styles





Steel Cage Match for the WWE Universal Championship
Brock Lesnar(c) w/Paul Heyman vs Roman Reigns
İşin Raw tarafında da yine birkaç hafta önce gerçekleşen WM’nin bir rövanşı ile karşı karşıyayız. Bu seneki WM’nin main eventi olan bu karşılaşma seyirciler tarafından çok fazla beğenilmemişti. Roman Reigns’in zaten sevilmeyen bir karakter olduğunu düşünürsek işin Lesnar tarafı da gittikçe bir antipati kazanıyor diyebiliriz. Zira part timer bir isim olarak bir seneyi aşkın bir süredir ana kemeri elinde tutmakta. Bu nedenle ben bu durumun yarattığı hoşnutsuzluk ve de kendisini o dönemki mevcut roster’da yenebilecek tek isim olarak Roman’ın kalması nedeniyle bir kemer değişimi bekliyordum. Ancak oldukça kanlı bir maç olmasına rağmen yine de çok beğenilmeyen bu karşılaşmayı Lesnar kazanarak WM’den kemerler ayrılmayı başarmıştı.
Şimdi ise yine bu iki isim karşı karşıya geliyorlar. Bu kez WM’den farklı olarak, yapacakları karşılaşma bir steel cage içerisinde gerçekleşecek. Arabistan’da olması nedeniyle ben çok fazla seyirci tepkisiyle karşılaşılmasını beklemiyorum. Bir şekilde bir ana kemer maçının olması gerekliydi. En makulü de bu iki ismi yeniden karşılaştırmaktı. Zaten Roman’ın Backlash’de Samoa Joe ile karşılaşacağından bahsetmiştik. O nedenle Roman zaten WM’de kaybettikten sonra bu feud zaten sona ermişti. Bir kemer değişimi bu nedenle beklemiyorum.
Lesnar’dan kemeri kim alabilir sorusu ise tam bir muamma konusu gerçekten. Şu zamana kadar Joe, Strowman, Kane ve Roman’a karşı kemerini korumayı başardı. Ayrıca Summerslam’de bir fatal four way maçından da galip ayrıldı. Mevcut roster’da bence kemeri kaybetmesine vesile olabilecek iki olay var. İlki geçtiğimiz günlerde WWE’ye geri dönüşünü gerçekleştiren Bobby Lashley. Zira kendisi de oldukça domine edebilecek karaktere sahip bir isim. O nedenle Lesnar’ı yenmesi çok doğal bir durum olabilir. Bir diğer ihtimal ise bir Money in the Bank cash in’i. Zira Money in the Bank PPV’yi geçen sene Smackdown için gerçekleşirken bu sene muhtemelen Raw için yapılacaktır. O nedenle Lesnar’ın bir cash in sonucu kemerini kaybetmesi de oldukça olası görünüyor.
Son olarak tahminim Brock Lesnar.
Tahmin: Brock Lesnar





Greatest Royal Rumble Match
50-man Royal Rumble Match
Seneler 2011’i gösterdiğinde Royal Rumble tarihindeki en fazla katılımcıya sahip Royal Rumble maçını izleme fırsatı bulmuştuk. Buna göre her zaman 30 kişi ile gerçekleşen Royal Rumble tarihte ilk kez 40 kişi ile gerçekleşmiş ve tarihin en büyük Royal Rumble maçını kazanan isim Alberto Del Rio olmuştu. Şimdi ise bu PPV’nin ismiyle de alakalı olarak tarihin gerçekten “en büyük” Royal Rumble’ını izleyeceğiz. Zira 40 kişi ile olan rekor sayı bu PPV ile 50 kişiye çıkıyor. Kazananın ise ne şekilde mükafatlandırılacağı ise meçhul. Bildiğiniz gibi artık gelenekselleşen Ocak ayı Royal Rumble maçını kazanan isim WM’de bir ana kemer maçına çıkma hakkı elde ediyordu. Bunun ise ödülü olacak mı ya da olacaksa ne olacak soruları ise yanıtsızlığını koruyor.
Gerçekten tarihin en büyük Royal Rumble’ı derken aslından sadece katılan sayısına da bakmamak gerekiyor. Zira gerçekten katılımcılar da oldukça büyük isimler. Zaten 50 kişi bir şekilde mevcut roster’dan da kurulabilir ama buna ek kişilerin olması da Royal Rumble’ı Royal Rumble yapan unsurlardan. O nedenle maç içerisinde birçok return görme olasılığımız mevcut ki zaten birkaç tanesi WWE tarafından da açıklanmış durumda. Örneğin Rey Mysterio Ocak ayındaki Royal Rumble’da gerçekleştirdiği sürpriz return’ün ardından bu maça da katılacağı açıklandı. Aslında kendisiyle WWE arasında RR’den sonra bir görüşme gerçekleşmiş ancak Rey, part time bir sözleşme isterken WWE full time konusunda diretince anlaşmanın yapılamadığını bir yerde okumuştum. Keşke bu geri dönüş temelli gerçekleşse. Buna benzer bir şekilde geçtiğimiz sene Battleground’da bir geceliğine Jinder Mahal’e yardım etmek için return yapan The Great Khali de bu maça katılacak isimlerden biri. Uzun bir süredir WWE ekranlarında görünmeyen ancak Japonya’da Kenny Omega ile maç yapan Jericho da bu maç içerisinde yer alacak. Ancak temelli mi olacak bu konu belirsiz. Geçtiğimiz günlerde Hall of Fame olan ve emekliliğini açıklayan Mark Henry de bu gecelik maça çıkacak olan isimler arasında yer alıyor.
Ayrıca Raw GM’i Kurt Angle ile Smackdown commissioner’i Shane McMahon da maçta yer alacak isimlerden. Daniel Bryan, Braun Strowman, Randy Orton, Kevin Owens ve Sami Zayn gibi isimlerin de yanı sıra yine roster içerisinde birçok kişi bu maç için açıklanmış durumda.  Şu ana kadar sadece 24 ismin açıklandığı görülüyor. Maç içerisinde de eminim ki birçok sürpriz isim göreceğiz.
Maçın sonunda bir ödülün olup olmamasının belirsizliği ve de tarihte muhtemelen ilk ve son kez yaşanacak feudsuz bir Royal Rumble içerisinde tahmin yapmak oldukça güç. İlla bir isim seçmek gerekirse Braun Strowman diyeceğim.
Tahmin: Braun Strowman

--

Tam anlamıyla duygusal nedenlerden dolayı gerçekleşecek olan Greatest Royal Rumble PPV içerisinde birçok büyük maçı barındırıyor. Her ne şekilde olursa olsun bir tane daha Royal Rumble maçına herhalde kimse hayır demez.
Herkese iyi seyirler dilerim…


8 Nisan 2018 Pazar

Wrestlemania 34 - 2018 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE Wrestlemania 34 – 8 Nisan 2018
WWE’nin bayrak PPV’yi olan ve de bu endüstrinin yarattığı en büyük olay olan, bu yıl 34.kez gerçekleşecek olan Wrestlemania bu yıl da dopdolu bir içerik ile heyecanımızı arttırıyor. İlk başta yaratılan hikayeler ve de maçlar beni çok sarmasa da zaman geçtikçe bence çok güzel olan bir match card ile karşı karşıyayız. Bununla birlikte bu match card’ın bu PPV’in isminin hakkını verdiğini düşünmekteyim.
Öncelikle Ronda Rousey gibi büyük bir markanın Triple H ve Kurt Angle ile aynı maçta ringde bulunup ilk ring için debut’ını gerçekleştirecek olmasından başlayalım. Bununla birlikte kadın güreşinden konu açılmışken Charlotte ve Asuka arasındaki maç oldukça enterasan gözüküyor.  Ama bence şimdiden bu yılın en büyük bombası Daniel Bryan’ın güreşe geri dönmüş olmasıydı. Nitekim Daniel Bryan yaklaşık 3 sene sonra ringlere geri dönüyor ve Shane ile takım olup Owens ve Zayn’e karşı maça çıkıyor. Ana kemerlerde ise bir dream match ve bir de rövanş maçı yer alıyor. Royal Rumble’ı kazanan Nakamura, AJ Styles ile gerçekten hayalleri süsleyen bir maçta WWE kemeri için karşı karşıya gelecek. İşin Raw kısmında ise 3 sene öncenin rövanşı var; Roman Reigns, bir kez daha Lesnar’dan kemeri almak için üst üste 4. Wrestlemania main eventine çıkacak.
Aslında heyecanla beklenen bir diğer maç da John Cena ile Undertaker arasında gerçekleşmesi muhtemel maçtı. Yıllardır hayali kurulan bu maçın bu sefer gerçekleşeceğine dair birçok sinyal almıştık ancak Undertaker, WM’den önceki son Raw ve Smackdown programlarında da Cena’nın maç çağrısına cevapsız kalarak bizleri hayal kırıklığına uğratmıştı. Kim bilir belki WM gecesi bir sürpriz ile karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü hikaye gereği kendisine bir türlü WM yolu çizemeyen; RR’yi kaybeden, EC’yi kazanamayan ve Fastlane’de Styles’dan kemeri alamayan Cena’nın WM yolunda tek bir amacı kalmıştı: O da Undertaker ile maç yapmaktı. Ancak hepimiz biliyoruz ki geçen yılkı WM’de Undertaker, Roman Reigns’e yenilerek kariyerini sonlandırmıştı. 53 yaşına gelen Taker’a bir maç daha çağrısı yapan Cena dört hafta üst üste Taker’ı çağırdı ancak Taker hiçbir belirtide bulunmadı. Bütün bunların bir hiç uğruna yapıldığını düşünmek istemiyorum ama son Raw veya hiç olmadı Smackdown’da bir şeyler görme konusunda çok ümitliydik. Maçı bulunmayan Cena, WM’ye seyirci olarak gideceğini açıkladığından belki bir promo keser ve belki de Taker’ı kendisiyle maç yapmak için karşısında görür. Ben bu yazıyı yazarken henüz NXT ve Hall of Fame gerçekleşmemiş durumda. Eğer olmaz ama orada bir gelişme yaşanırsa ve de maç WWE tarafından doğrulanırsa mutlaka maç yorumları içerisine ekleyeceğim.
Şimdi resmi match card üzerinden maçlarımızı tek tek yorumlamaya geçelim.




Pre-show Match
Tournament Final For the Vacant WWE Cruiserweight Championship
Cedric Alexander vs Mustafa Ali
Öncelikle bahsetmemiz gereken şey neden Cruiserweight kemerinin yaklaşık 4 aydır boşta olduğu. Nitekim Royal Rumble öncesi son hafifsıklet şampiyonu olan Enzo Amore’nin kemerini Rich Swann’a karşı koruyacağı açıklanmıştı. Ancak Swann’ın WWE’den kovulmasıyla birden bir #1 contender eksikliği yaşanmış ve ardından yeniden maçlar yapılmış, sonucunda da Cedric Alexander Royal Rumble için #1 contender olma hakkı elde etmişti. Ancak Royal Rumble’a günler kalan Enzo Amore’nin de WWE’den kovulmasıyla kemer birden boşa çıkmış ve böylece zaten başladığı günden beri yeteri desteği istisnalar hariç (Neville vs Austin Aries feudu hariç) bulamayan cruiserweight için itibar düşürücü gelişmeler yaşanmıştı. Bu gelişmeler sonrasında Smackdown GM’i Daniel Bryan Royal Rumble sonrasında 205 Live programında Cruiserweight’ler için yeni bir GM’in atanacağını ve boşta olan kemer için nihai kararı onun vereceğini açıklamıştı. 30 Ocak tarihli 205 Live’da TNA’da Rockstar Spud ismiyle bildiğimiz Drake Maverick WWE debut’ını gerçekleştirerek yeni 205 Live GM’i olarak atanmıştı. Kemer ile ilgili durumla da ilgilenen Maverick, kemer için bir turnuva başlatacağını ve turnuvanın finalinin Wrestlemania 34’de yapılarak kemerin yeni sahibinin belirleneceğini açıklamıştı.
Bunun üzerine 16 tane cruiserweight’ten oluşan turnuva gerçekleşmeye başladı. Cedric Alexander finale; Gran Metalik, TJP ve Roderick Strong’u yenerek geldi. Mustafa Ali ise sırasıyla Gentleman Jack Gallagher, Buddy Murphy ve Drew Gulak isimlerini yenerek finale kadar geldi. Turnuvada birçok yeni isim görsek de Neville’ı görmemek aslında benim için önemli bir hayal kırıklığı oldu.
Pre şovda gerçekleşecek final öncesi çıkabilecek en iyi maçlardan birinin çıkacağını söyleyebiliriz. Her iki isim de gerçekten stilini çok beğendiğim isimler. Özellikle Mustafa Ali’ye bu konuda çok daha fazla güveniyorum ama Alexander’ın ona nazaran biraz daha fazla karizma avantajı bulunuyor. Ben kemerin Cedric Alexander’a gideceğini düşünüyorum. Ama her halükarda güzel bir maç izleyeceğiz.
Tahmin: Cedric Alexander





Pre Show Match
Wrestlemania Women’s Battle Royal
Battle Royal olayı aslında Wrestlemania içerisinde oldukça klasikleşen bir durum. Maçları olmayan isimlerin WM gibi bir atmosferden yoksun kalmamaları ve de bizler için ilgi çekici bir maç türü olan Battle Royal’in yapılması oldukça güzel bir durum. Son zamanlarda erkekler tarafında Battle Royal işinin Andre the Giant’a atfedilerek yapıldığını görürken kadınlar için ise bu sene ilk kez WM’de gerçekleşecek olan Battle Royal’in yine bir WWE Hall of Famer’ı olan The Fabulous Moolah adı altında gerçekleşmesi planlanıyordu. WWE belli ki işin kadınlar tarafında da bu olayı bir gelenek haline getirmek istiyordu. Zira son zamanlarda kadın güreşi için gerçekleşen birçok ilke tanık olmuştuk.  Önceki WM’lerde genellikle özel bir feud içerisinde olmayan kadın isimleri bir tag team maçında görüyorduk ki Battle Royal fikrinin çok daha iyi olacağı aşikar bir durum. Kadınların da eklenmesiyle böylece WM pre şovunda iki tane Battle Royal maçı görmüş olacağız.
Bu arada üstte biraz bahsettiğim üzere bu Battle Royal’in The Fabulous Moolah’a atfedilerek yapılacağı açıklanmıştı. Ancak sonrasında merhum Moolah’ın adının çeşitli istismar olaylarına karıştığının gündeme gelmesiyle ve de buna paralel olarak tepkilerin çığ gibi gelmesiyle WWE geri adım atarak herhangi bir tartışmaya izin vermeden yapılacak Battle Royal’in ismini değiştirdi. Önümüzdeki yıl belki başka bir efsane kadın güreşçiye atfedilerek yapılacak olan bu Battle Royal bu sene herhangi özel isimle anılmadan ödüllendirilecek.
Şimdiye kadar açıklanan katılımcılara baktığımız zaman en çok dikkat çeken isimler hiç şüphesiz Sasha Banks ve Bayley. Özellikle Sasha, birçok kez WWE’nin kadın güreşine dair ilklerinde ön plana çıkan bir isim olarak ve de birçok kez kemere ulaşmış bir isim olarak bu sene bir kemer feudun  da yer almamasıyla dikkat çekiyor. Son olarak tarihin ilk kadınlar Elimination Chamber’ına katılmış ancak kemeri almayı başaramamıştı. Bu esnada arkadaşı Bayley ile arası bozulmuş ve de ikili feuda dair sinyaller vermişti. Belki daha önce ikili birçok kez karşılaşmamış olsalardı ya da akıllarda sadece NXT kemeri için yapılan Iron Woman maçı kalsaydı, WM’ye özel kemersiz bir kadınlar maçı yapmaya değer bir feud ortaya çıkabilirdi. Ancak büyük ihtimalle bu feud WM sonrasına sarkmış durumda. Ama yazı içerisinde birçok kez değineceğim üzere büyük ihtimalle WM’den sonra bir Shake-up veya draf benzeri bir şey olacaktır. O nedenle birçok ismin yeri değişebilir.
İşin Smackdown kısmında ise en çok dikkat çeken kişiler Becky Lynch ve Naomi. Ayrıca son zamanlarda uzun bir süredir çantasını elinde bulunduran Carmella’nın da cash in yapma denemelerine tanık oluyorduk ki bu şovda da benzer bir olayla karşılaşabiliriz. Çünkü kendisinin şu an bir feudu yok ve de bu maça katılmış durumda. Öte yandan Riot Squad’ın da tam kadro Battle Royal içerisinde yer alacağını görmekteyiz. Sakatlığı bulunan Paige hariç The Absolution’ı da maç içerisinde izleyebileceğiz.  Dana Brooke, Natalya, Lana ve Mickie James de maç içerisinde yer alacak olan isimler arasında.
Maç için şimdiye kadar 14 isim açıklanmış durumda ve bunların hepsi de Raw ve Smakcdown’a ait isimler. Büyük ihtimalle NXT’den ve de Mae Young turnuvasından isimleri de göreceğiz. Her ne kadar Royal Rumble’da birçok efsane eski güreşçileri görsek de belki WM için birkaç tanesini daha görebiliriz. Dolayısıyla ilerleyen günlerde açıklanan isimler konusunda güncellemeler gelmesi oldukça muhtemel duruyor.
Tahmini zor olan bu karşılaşmada tahminimi Mickie James yönünde yapacağım. Pek bir mantık doğrultusunda yapmıyorum çünkü gerçekten kimin kazanacağı belli olmuyor. İleride pushlanacak bir isim olarak birini düşünsek bu durum kimi zaman gerçekleşmiyor da. Zira geçen senenin erkeklerde kazananı olan Mojo Rawley için 2017 oldukça kötü geçmişti. Belki kariyerinin son demlerinde olan James için bir WM moment olabilecek bir şey yaratılabilir diye düşünüyorum. Onun dışında Sasha ve Bayley ikilisinin ciddi bir dövüşünü göreceğimizden emin olabiliriz.
Tahmin: Mickie James




Pre Show Match
Andre the Giant Memorial Battle Royal
Üstte de bahsettiğimiz gibi artık Andre the Giant’a atfedilen Battle Royal erkekler maçı bir WM geleneği haline geldi. Bu sene de yine spesifik bir WM senaryosu içerisinde bulunmayan isimlerin WM atmosferini tatmaları adına ve belki de olası push’larını yaratma adına pre şov içerisinde Battle Royal’i izleyeceğiz.
Şimdiye kadar maça katılacak 19 isim açıklandı. Ancak günler ilerledikçe açıklanan isimlerin sayısında bir artış olması oldukça muhtemel. Bununla beraber yine NXT’den birçok isim görmeyi de bekliyorum. Ayrıca eskilerden birkaç isim de görmemiz oldukça muhtemel gözüküyor.
Katılımcılar arasında en çok dikkat çeken isimlerden bir tanesi Dolph Ziggler. Dolph için ne yazık ki 2017 yılı da iyi geçmedi. Aslında son PPV’de bir United States kemeri kazanıp uzun bir aradan sonra ilk kez bir PPV galibiyeti alırken, senaryo gereği kemerini bırakmak durumunda kaldı. Dönüşünden sonra belki yine U.S kemeri içerisindeki senaryoya dahil olabilirdi ama Jinder Mahal’i dahi o maç için daha uygun bir isim olarak düşünüldüğünü görüyoruz. Bir diğer önemli isim de 2017’nin Mr. Money in the Bank’i ve de 2016 yılının Andre the Giant Memorial Battle Royal galibi Baron Corbin. O da bu sene özel bir feudu es geçen isimlerden biri oldu. Geçen sene tam da bu zamanlar WWE’ye Jeff ile birlikte geri dönen Matt Hardy de bu maçın içerisinde yer alacak isimlerden biri. Bray Wyatt ile uzun süren bir feud yaşamışlardı hatırlarsanız. En son 19 Mart tarihli Raw’da, Elimination Chamber’den sonra The Ultimate Deletion maçında da Wyatt’ı yenerek hikayeyi sonlandırmıştı. Jeff’in çok yakın bir zaman içerisinde ringlere geri döneceği konuşulurken, yeni bir Broken Hardy ve Brother Nero senaryosunu WWE içerisinde görmemiz muhtemel gözüküyor. Bu arada Bray Wyatt da bu maç içerisinde yer alabilir. Zira kendisi geçen sene WM’ye ana kemer şampiyonu olarak gelirken bu sene ise yine kısa süreli bir kıvılcımın ardından yeniden söndüğünü gördük.
Son zamanlarda Strowman ile girdiği feud ile akıllarda yer edinen Kane de bu maça katılan isimlerden biri. Ben belki Strowman’ın çıkacağı kemer maçında onun takım arkadaşı olabileceğini düşünmüştüm ama onun yerine bu maçta yer alacağı açıklandı. Bu arada kendisi benim maç için ikinci favorim durumunda.
Bu isimlerle birlikte birçok tag team’in de bu maçta yer alacağını görüyoruz.
Üstte de söylediğim gibi benim tahminim Bray Wyatt.
Tahmin: Bray Wyatt





Triple Threat Tag Team Match for the WWE Smackdown Tag Team Championship
The Usos (Jimmy Uso & Jey Uso)(c) vs The New Day (Big E &/ Kofi Kingston &/ Xavier Woods) vs The Bludgoen Brothers (Harper & Rowan)
2017 yılının bence en güzel feudu New Day ile Uso’lar arasında yaşanan feuddu. Ayrıca bence yılın maçı SummerSlam 2017’nin pre şovunda New Day ile Usos arasında geçen maçtı. Bu mükemmel feuddan en son Hell in a Cell galibiyetiyle üstün çıkan Uso’lar, sonrasında bir süre Gable ve Benajmin ile çekişip oradan da üstün ayrıldılar. Nihayetinde tam Smackdown tag teami kısırlaşmaya doğru giderken, eskinin Wyatt Family üyeleri Harper ve Rowan bir süre aralarında çekiştikten sonra ikisi de ekranlarda yer almadı. Ardından bir seri video sonrasında debut gerçekleştiren ikili ilerleyen birkaç haftada birçok jobber’ı kolayca ezere aslında tag team içerisinde ne kadar korkulması gereken bir takım olduklarının mesajını bizlere veriyordu.
Bu sırada Royal Rumble’da kemerini Gable ve Benjamin’e karşı koruyup feudu bitiren Uso’lar için yeni #1 contender tanıdık bir takım olmuştu: The New Day. Fastlane’de karşılaşan iki takım yine bizlere daha önce yaşattıkları efsane maçlardan kesit sunmaya başlamışken, yaklaşmakta olan tehlike Rowan ve Harper, daha önce birçok kez mesajını verdikleri gibi maça karışıp iki takımı da yerle bir etmişlerdi. Maç no contest olarak sonuçlanınca artık bu üç takım arasında bir triple threat maçın yapılması kaçınılmaz olmuştu.
Bence Smackdown takım kemerleri için yapılabilecek en güzel senaryo buydu. Nitekim Smackdown takımları arasında bu üç takımın seviyesinde olan bir tek Gable ve Benjamin ikilisini sayabiliriz ama yine de bu üç takım da bize mükemmel bir maç çıkartma potansiyeline sahipler. Ben Uso’ların buradan da kemerle ayrılacaklarını düşünüyorum. WM’den sonra ise olası bir draftta yeni rakipleri karşılarına çıkacaktır. Ya da eğer New Day’i tuş ederlerse, Harper ve Rowan ikilisi ile salt olarak feuda girebilirler. New Day’in kemeri almasına ise pek ihtimal vermiyorum.
Tahmin: The Usos (Jimmy Uso & Jey Uso)




Singles Match for the WWE Raw Women’s Championship
Alexa Bliss(c) vs Nia Jax
Raw’ın kadınlar kemer mücadelesinde kemerini 2017’nin yaz aylarından  bu yana koruyan Alexa Bliss ile “en yakın arkadaşı” Nia Jax karşı karşıya geliyor. Alexa kemeri yazın sonlarına doğru Sasha’dan aldıktan sonra birçok zorlu mücadelen başarıyla çıktı. Aslında uzun süreli bir şampiyon olsa da pek fazla kemer feudlarına girmeden bu süreyi uzatan Bliss için pek de nitelikli bir tittle reign yaptığını söylememiz doğru olmaz. Lakin bununla birlikte yine de hatırı sayılır derece bir uzunlukta kemerini korumayı başardı. En son Şubat ayında Elimination Chamber maçından da galip ayrılmıştı.
Nia ise Elimination Chamber’da Asuka ile karşılaşmıştı. Hem onun serisini bitirmek hem de Asuka’nın WM’deki kemer maçına dahil olup maçı triple threat’e çevirme şansı yakalamıştı. Ancak maçı kazanamayarak tüm bu amaçlarına ulaşamamıştı. Raw içerisinde yer alan Royal Rumble galibi Asuka’nın kemer maçı için Smackdown Kadınlar şampiyonu Charlotte’ı seçmesiyle Raw’da kemer için yeni bir hikayeye ihtiyaç duyulmuştu. Asuka kararını açıklarken Bliss ve yeni kankası Mickie James ringe gelip Asuka’ya karşı Nia Jax’i çağırınca Nia gelmemiş ve James, Asuka’nın karşısına çıkmıştı. Doğal olarak da maçı kaybetmişti.
İki hafta sonra Bliss ve Mickie James’in arka alanda Nia hakkında hakaretlerle dolu dedikodu yaptıklarına şahit olmuştuk. Yayında olduklarını bilmeyen ikili Nia hakkında birçok kötü söz söylemişlerdi. O sırada maçı için ringde yer alan Nia ise çılgına dönüp arka alana gitmişti. Bir sonraki haftada GM Kurt Angle ikili arasında WM’de bir kemer maçı olacağını açıklamıştı.
Tahmine geçerse ben artık Nia Jax’in kemer zamanının geldiğini düşünüyorum. Oldukça uzun bir tittle reign gerçekleştiren Bliss için ise bence güzel bir yerde iyi bir rakibe kaybedilmiş bir kemer olacaktır.
Tahmin: Nia Jax





Fatal four-way Match for the WWE United States Championship
Randy Orton(c) vs Bobby Roode vs Jinder Mahal vs Rusev
Geçtiğimiz ay Fastlane’de kemeri Roode’dan kazanan Randy Orton, bu seneki WM’ye bir alt kemer şampiyonu olarak geliyor. Geçtiğimiz sene Royal Rumble’ı kazanıp ana kemer mücadelesine giren Randy, bu sene bir alt kademede karşımıza çıkıyor. Maçı kaybettikten sonra doğal olarak bir rövanş hakkı olan Roode ise otomatik olarak kemerin #1 contenderı olarak karşımıza çıkıyor.
Jinder Mahal’n US kemeri ile olan ilgisi ise aslında Ziggler’in kemeri bırakıp gitmesinin ardından yapılan turnuva ile ortaya çıkmıştı. Yapılan turnuvanın finalinde Mahal ve Roode ikilisi karşılaşmış ve Roode, Mahal’i yenerek kemerin yeni sahibi olmuştu. Ardından Roode, Randy Orton ile kemer feuduna girerken Mahal de bir nevi feudun içerisine girmeye çalışmıştı. Hatta Fastlane’deki maçtan sonra iki isme birden saldırmaya çalışmış ancak Roode bir Glorious DDT ile onu savurmayı başarmıştı. Bir sonraki Smackdown programında ise Jinder Mahal, Roode’u yenerek artık kemer için yeni bir aday olarak ortaya çıkmıştı.
Rusev konusuna gelirsek aslında son birkaç aydır seyircilerden Rusev için yoğun bir desteğin var olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle çıkartmış olduğu “Rusev Day“ seyirciler arasında inanılmaz popüler olmuş durumda. Bu da ister istemez onu WM’nin bir parçası haline getiren bir durum olarak karşımıza çıktı. 27 Mart’ta Jinder Mahal ile takım olup Randy Orton ve Roode ikilisine karşı, Orton’ı tuş ederek maçı takımına kazandıran Rusev, ardından bu maça eklenme yolunda bir talebi olmuştu. Nitekim bu haklı talep karşısında Rusev’in de maça eklenmesiyle maç birden fatal four way hale geldi.
Ben Rusev’in bu maçı kazanarak bir WM moment’ı yaratacağını düşünüyorum. Maçı ve kemeri kazanıp, ardından yüksek bir Rusev Day tezahüratlarıyla galibiyetini kutlayacağını düşünüyorum.  Bununla birlikte Jinder ve Roode ikilisine hiç şans vermezken, Randy’nin koruması ise beni çok şaşırtmayacaktır.
Tahmin: Rusev




Mixed Tag Team Match
Kurt Angle & Ronda Rousey vs Triple H & Stephanie McMahon
Survivor Series’in; Raw ve Smackdown 2016 yılında yeniden ayrıldıktan sonra kazandığı yeni kimliği hepimiz biliyoruz. Artık Survivor Series PPV’yi, iki brandin savaşının somut hale geldiği yer alarak karşımıza çıkıyor. Keza geçen sene de buna paralel bir biçimde Raw ve Smackdown brandleri çetin bir kavgaya tutuşmuşlardı. Açıklanan maçlara göre iki taraf da kemer şampiyonlarını birbirleri ile maç yaptıracak ve buna ilaveten 5’erli, klasikleşmiş Survivor Series eleme usulü takım maçı yapacaklardı. Raw GM’i olan Kurt Angle ise bu takımları oluşturma konusunda bir numaralı yetkili isimdi. Zira takımını Samoa Joe, Braun Strowman ve Finn Balor’dan oluştururken, sonrasında yaşanan kuşatma olayı ile birlikte Raw commissioner’ı Stephanie McMahon’ın direktifiyle kendisini de takımın içine almıştı. Takıma son olarak ise hikaye gereği oğlu olan Jason Jordan’ı dahil etmişti. Bu karar tepkilere neden olmuştu. Sonrasında Bray Wyatt’ın maç içerisinde Jordan’ı sakatlamasıyla, Jordan’ın yeri açıkta kalmış ama yine de Jordan maçta oynamak için babasına yalvarır hale gelmişti. Bunun üzerine Raw commissioner’ı Stephanie’nin kocası Triple H beklenmedik bir şekilde ringe gelip takımın beşinci üyesinin kendisi olduğunu açıklamış ve Jordan’a pedigree çekere ringden ayrılmıştı.
Survivor Series’de ise Smackdown’dan Shane; Strowman, Kurt Angle ve Triple H’e karşı üçe bir kalmıştı. Triple H bu olaydan sonra adeta gövde gösterisi yapmış, önce kendi takım arkadaşı Angle’a pedigree çekerek Shane’in onu tuş etmesini sağlayarak Angle’ın maçtan elenmesine sebep olmuştu. Ardından bitik halde olan Shane’e pedigree çekerek maçı takımına kazandırmıştı. Sonrasında Strowman, Triple H’in yanaşmasını yemeyip onu yere indirmişti ama nihayetinde Triple H, olası bir WM senaryosunun ışığını yakmıştı.
2018 yılını ise WWE’nin klasikleşmiş bir diğer PPV’yi olan Royal Rumble PPV’yi ile açmıştık ve tarihte ilk kez kadınlar Royal Rumble maçına şahit olmuştuk. Maçı kenardan spikerler ile birlikte izleyen Stephanie ve kemerleri ile orada duran Charlotte ile Alexa Bliss heyecan ile maçı izliyorlardı. Maçı Asuka kazandıktan sonra kemer şampiyonları ve Asuka ring içerisinde Wrestlemania’yı işaret ederek bir nevi poz ve mesaj veriyorlardı. Gecenin son maçı olan bu maçtan sonra ise asıl bomba patlıyordu. UFC arenasında ve de judo alanında oldukça popüler bir isim olan Ronda Rousey UFC kariyerini sonlandırıp WWE içerisinde debut’ını gerçekleştiriyordu. Hiçbir şey söylemeyen Rousey herkese bir bakış attıktan sonra ringden ayrılıyordu.
Şubat ayına geldiğimizde ise Elimination Chamber PPV’inde Ronda’nın resmi olarak WWE ile sözleşme imzalanacağı duyuruldu. Sözleşme törenine Raw commissioner’ı Stephanie ve eşi Triple H ile RAW GM’i Kurt Angle da katıldı. Sözleşme töreni esnasında Ronda’nın sözleşmesinin detayları hakkında da bilgi verildi. Buna göre Ronda diğer isimlerden farklı bir muamele görmeyecekti. Ancak tek bir şart olarak debut maçına WM’de çıkmak istiyordu. Triple H de bunu kabul ederek bunun bir kemer maçı olmayacağını ama yine de bir maça çıkacağını söylemişti. Bu esnada Kurt Angle bir süre sessiz kaldı ve ardından bu sessizliğinin nedenini soran Ronda’ya WM 31’de yani bundan 3 sene önce yaşanan olayla ilgili bilinmeyen şeyleri anlattı. Kısa bir hatırlatma yaparsak 2015 yılındaki WM’de Triple H ve Stephanie ring içerisinde yine heel rolleri gereği bir promo keserken The Rock ringe gelmiş ve ardından o zamanlar UFC yıldızı olan Ronda da ringe gelmişti. İşler kızışınca Rock, Triple H’e; Ronda da Stephanie’ye saldırmıştı. Angle da bunu Ronda’ya hatırlatarak Triple H ve Stephanie ikilisinin intikam alma isteğinde olabileceğine dair Ronda’yı uyardı ve ona dair söyledikleri hakaretleri gün yüzüne çıkarttı. Triple H ise apar topar Angle’ın hasta olduğunu söyleyip arka alana doğru onu götürürken sonrasında ringe gelip Ronda’yı sakinleştirmeye çalışırken Ronda ise Triple H’i masaya doğru suplex çekerek masanın Triple H’in altında kırılmasına sebep olmuştu.
Hemen bir sonraki Raw’da ise Ronda, Stephanie’den özür talep etti ve istediğini elde etti. Ancak Triple H tam ringden ayrılırken Angle’a bir yumruk attı ve o şekilde arka alanın yolunu tuttu. Bir sonraki hafta ise Stephanie, Ronda’ya WM için istediği rakibi seçme hakkı verdi ve Ronda da rakibi olarak Stephanie’yi seçmek istediğini söyledi. Kurt Angle da olaya dahil olarak bunun bir mixed tag team maçı olabileceğini söyledi ve Raw GM’i olarak böyle bir maçın yapılacağını ilan etti. WM’den önceki son yüzleşmede ise Stephanie bulduğu ilk fırsatta Ronda’yı masanın üzerine fırlatarak masanın kırılmasına sebep oldu.
Üzerinde güzel bir senaryo olmasına rağmen bence oldukça fazla kafa karışıklığının olduğu bir maç. Öncelikle Ronda’dan başlarsak kendisinin MMA yeteneğine laf söylemenin bir anlamı yok. Ancak profesyonel güreş bambaşka bir olgu. İyi bir dövüş yeteneğinin yanında rol yapmayı da gerektiren bir endüstri. Ancak benim Ronda’ya dair kafamda fazlasıyla soru işaretleri var. Kendisi gerçekten çok büyük bir yıldız olarak WWE’ye geldi ama ring içerisinde olduğu her vakit bu işe  yabancı olduğunu bizlere hissettirdi. Özellikle promo kesme anlamında inanılmaz sıkıntılarının olduğu açık. Güreş kısmında da oldukça ağır hareket ettiğini gördük. Keza henüz bir maça çıkmadı ama Raw’lardan birinde Dana Brooke ile karşı karşıya gelip onu yere sermesi tam anlamıyla faciaydı. Ancak elbette ki Ronda’yı bu konuda anlayışla karşılamak lazım. Zira bambaşka bir arenada artık kendini göstermeye çalışıyor. Umarız ki zamanla daha iyi olacaktır. Çünkü WWE’nin ve bizlerin kendisinden beklentileri çok yüksek. Ben ilerleyen zamanlarda Ronda’nın kadın güreşinin Brock Lesnar’ı olabileceğini düşünüyorum.  Eğer güzel izler bırakmak istiyorsa Rowdy Roddy Piper hayranlığından daha fazlasını yapması gerekecek. Öte yandan Stephanie’nin de ring içi yeteneği malum. Bütün bunları düşününce maç beklediğimizden daha sorunlu şekilde geçebilir gibi geliyor bana.
Triple ve Kurt Angle’ın Survivor Series’den sonra WM’de karşılaşacaklarına kesin bir gözle bakıyorduk ancak Ronda’nın ve Steph’in bu maça katılması biraz sürpriz oldu. Ben Ronda’nın ilk maçında WM’de kaybedeceğini çok düşünmüyorum. Bence bu maçta eğer otoritenin bir hile yapma gibi bir niyetleri yoksa bence Ronda ve Angle ikilisi bu maçı kazanacaklardır.
Tahmin: Kurt Angle & Ronda Rousey




Singles Match for the WWE Smakcown Women’s Championship
Charlotte Flair(c) vs Asuka
Yazı içerisinde birçok kez değindiğimiz üzere tarihin ilk kadınlar Royal Rumble maçı bu sene gerçekleşti ve maçın kazananı da Asuka oldu. Asuka, NXT’den bu yana 2.5 senedir namağlup olarak karşımıza çıkıyor. Ben Royal Rumble’ı kazanmasını şahsen çok tahmin edilebilir olduğu için pek beklemiyordum ama maçı kazandıktan sonra tercihinin Alexa’ya nazaran daha güçlü bir şampiyon olan Smackdown şampiyonu Charlotte karşısında yapması ile WM için güzel bir plan oluşturulduğunu söyleyebilirim.
Geçtiğimiz senenin sonbaharından bu yana kemeri elinde tutan Charlotte ise son olarak Fastlane’de kemerini Ruby Riott’a karşı korumayı başarmıştı. Maçtan sonra Asuka’nın müziği çalmış ve Asuka WM’de seçeceği kemerin Smackdown kemeri olacağını resmen açıklamıştı. İki isim de farklı brandler de oldukları için aralarında pek bir hikaye altyapısı bulunmuyor. Ama gerçekten isim olarak büyük bir maç yaratılmış durumda.
Nitekim Charlotte, Asuka’nın namağlup serisini bitirebilecek bir isim. Zira kadın güreşine dair birçok ilke imza atmış ve de birçok kez kemer kazanmış birisi ve bütün bu özellikleriyle de güçlü bir karakter imajı çiziyor. Tüm bunları göz önüne aldığımızda Carmella’nın bir Money in the Bank çantası tuttuğu gerçeğini ise unutuyoruz. Artık yaz aylarına doğru yaklaşıkça Carmella’nın çantayı kullanma hakkı süresi de daralıyor. Dolayısıyla çok yakın bir zaman içerisinde bir cash in görebiliriz. Hatta buradan maçı kazanan Asuka’nın dahi serisi bakarsınız Carmella tarafından dahi bitirilebilir. Ya da 3 sene önce Seth Rollins’in yaptığı gibi maç içerisinde bir cash in yaparak maçı triple threat hale getirtip de kemeri elde edebilir. Aslında son zamanlarda cash in yapabileceğine dair sinyaller veriyor ama bunun hangi şartlarda olabileceğini kestirmek elbette çok zor.
Eğer Carmella’nın maç içerisinde bir cash ini olmazsa bence maçı Asuka kazanacak ve böylece namağlup ünvanını sürdürüp kemeri de elde edecek. Serisinin Ronda gibi bir isim tarafından sonlandırılması bence daha makul olacaktır.
Tahmin: Asuka





Triple Threat Match for the WWE Intercontinental Championship
The Miz(c) vs Finn Balor vs Seth Rollins
Rollins ve Balor tıpkı Randy Orton gibi bu seneki WM’ye bir alt düzey kemerden dahil olan main eventerlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Miz ise 2016 yılının WM’sinden bu yana bir şekilde 2 senedir Intercontinental kemerinin hikayelerinde yer almayı başardı. En son 22 Ocak’ta Roman Reigns’i yenerek 8.kez IC kemerine ulaşan Miz; Royal Rumble’ı es geçerek Royal Rumble maçına katılmış ve de Elimination Chamber PPV’ini de es geçerek EC maçına katılmıştı. Gerçi Seth ve Balor da o maça katılmış ancak bu üç isim de maçı kazanamayarak Lesnar’ın rakibi olmayı başaramamışlardı.
Seth ile Balor arasındaki rekabet aslında Elimination Chamber öncesine de dayanıyordu. Hatırlarsanız 2016’nın Summerslam’in de bu iki isim tarihin il Universal kemeri şampiyonluğu için karşı karşıya gelmişlerdi. Maçı Balor kazanıp tarihin ilk Universal kemeri şampiyonu olmasına rağmen ertesi gün aynı maçta yaşadığı bir sakatlıktan ötürü kemerini bırakmak zorunda kalmıştı. Yani bir nevi Seth, istemeyerek Balor’ın kariyerinde birkaç ayın sakatlıkla geçmesine neden olmuştu. Sonrasında Balor geçen seneki WM’den sonra dönebilmişti.
Elimination Chamber öncesinde ise maça katılacak olan 5 isim belli olmuşken 6.isim için GM Kurt Angle, mevcut maça katılmak için girdikleri maçları kaybeden isimlere ikinci bir şans daha vermişti. Bu sıralarda tag team mücadelesi içerisinde olan Seth ise takım arkadaşları olan önce Dean Ambrose ve sonra Jason Jordan’ın sakatlıkları nedeniyle tag team mücadelesinden uzaklaşmıştı. Bunun üstüne yapılacak maç için Kurt Angle’dan bir şans istiyordu. Angle da Seth’in bu isteğini kabul edip Seth’in ikinci şans maçına katılmasına vesile olmuştu. Maç içerisinde Seth ve Balor, Bray Wyatt’ı aynı anda tuş edince Kurt Angle da bu seneki Elimination Chamber maçının tarihte ilk kez 7 kişiden oluşacağını açıklamıştı.
Elimination Chamber’dan bir sonraki gece ise Miz, WM için bir main event maçı talep ederken aynı gece Rollins ve Balor’a karşı ayrı ayrı maça çıkmış ve ikisine de maçı kaybetmişti. Bir sonraki hafta ise Seth ve Balor takım olarak Miz ve Miztourage’ı yenmeyi başarmışlardı. Maçtan sonra ise Angle, Miz’in WM’de kemerini Balor ve Rollins’e karşı koruyacağını açıklamıştı.
Ben bu maçın kazananın Balor olacağını düşünüyorum. Bence Miz’in 2 sene süren uzun kemer mücadelelerinin ardından yeni bir ismin buraya gelmesi şart. Ayrıca  WWE bence Balor’a 2016 Summerslam’inden sonra bir kemer borcu var. Zira sakatlıktan döndükten sonra bir rövanş maçına dahi çıkamamıştı. Seth ise bence tag team alanında fazlasıyla kemer mücadeleleriyle haşır neşir oldu. Tüm bu nedenlerle artık Balor’ın zamanının geldiğini hissediyorum.
Tahmin: Finn Balor





Tag Team Match
If Owens and Zayn win, they will be rehired to Smackdown
Shane McMahon & Daniel Bryan vs Kevin Owens & Sami Zayn
Bu maç bence son zamanlarda en iyi en güzel WM senaryosuna sahip maçlardan bir tanesi. Gerçekten başından sonuna kadar inanılmaz bir şekilde işlenmiş bir senaryoya sahipti ve final de ancak böyle bir maçla yapılırdı. O yüzden her şeyden önce Daniel Bryan’a kocaman bir HOŞGELDİN demek gerekli. Sakatlanıp güreşe veda etmeden önceki en son maçı 15 Nisan 2015 tarihinde olan Bryan, tam 3 sene sonra ringlere geri dönüşünü gerçekleştiriyor. 2016’nın Şubat ayında artık doktorların kendisinin güreşmesine izin vermediği için gözyaşlarıyla bizlere veda eden Bryan, sonrasında yaz aylarında yeniden ekranlara dönmüştü. Ancak bu sefer ki rolü Smackdown GM’liğiydi. Bu işi bu kadar çok seven bir insanın tam da en verimli zamanlarında bir sakatlık için artık sevdiği işi yapamaması en zor hislerden birisi olsa gerek. Neyse ki 3 yıllık aranın ardından doktorların da onayıyla Daniel Bryan bu maç ile aktif güreş kariyerine kaldığı yerden devam edecek.
Hikayesini bu kadar çok övdüğümüz bu maçın hikayesini tam olarak bir hatırlatmak gerektiği düşüncesindeyim. Bunun için daha önce 2017’den aklımızda kalanlar başlığında yazdığım yazıdan birkaç alıntı yapmam gerekli. Patron Vince McMahon, ezelden beri kendisini senaryolar içerisine atmayı seven ve de bunu oldukça başarılı bir şekilde uygulayan bir figür. Steve Austin ile yaşadıkları efsane feud, Shane ile yaşadığı feud ve de en son güncel olarak Roman ile yaşadığı feud aklama gelen şeylerden sadece birkaç tanesi. Bunun 2017 versiyonunu ise Kevin Owens’e karşı yaşadık.
Kevin Owens yıl içerisinde AJ Styles ile uzun dönemli bir U.S kemeri feudu yaşamış ve de en sonunda feudu kaybetmişti. Zira bu süreçte Shane McMahon ile yaşadığı sürtüşmelerle birlikte kemeri kazanamamasının ve de kaybetmesinin temel sorumlusu olarak Shane’i göstermişti. Bunun üzerine 5 Eylül’de Smackdown’da Shane ile yüzleşmiş ve de Shane ve ailesi hakkında oldukça kötü sözler söylemişti. Shane ise daha fazla dayanamayıp Owens’e saldırmış ve bunun sonucunda Vince McMahon tarafından Smackdown’dan bir süreliğine uzaklaştırılmıştı.
Ertesi hafta Vince bu olayla bizzat ilgilenmek için Smackdown’a geldi. Owens’a, Shane’i “Seni yeterince cezalandırmadığı için uzaklaştırdım.”” dedi. Shane’e bunun için fırsat vereceğini ekleyerek Hell in a Cell PPV’ini işaret etti. Owens ise bunu kabul ederek, sonunda bir McMahon’ı acımasızca dövebileceğini söyledi. İkili bu maç üzerine el sıkışırken, Owens ;Vince McMahon’a kafa atarak onu yere serdi. Alnı kanayan Vince ne uğradığını anlamadan bir de Super Kick ile karşı karşıya kaldı. Hızını alamayan Owens, bir de Frog Splash çekerek 70 küsür yaşındaki, şirketin sahibini bir hayli dövdü. Uzun zamandır ekranlarda gözükmeyen heel Stephanie McMahon bile ekranlarda gözükerek babasının durumunu kontrol etti.
İkili aralarındaki anlaşmazlığı sonlandırmak için, Owens’ın Vince McMahon’ı dövmeden önce anlaştıkları üzere Hell in a Cell PPV’inde bir Hell in a Cell maçına çıkacaklardı. Bununla birlikte Shane ilerleyen zamanlarda maça bir kural daha ekleyerek, maçı tuşun ring dışında da sayılabileceği bir Falls Count Anywhere maçına çevirmişti.
Maç gerçekten oldukça extreme havada geçen bir maç şeklinde ilerliyordu ki bu durum oldukça normaldi. Zira hikaye anlamında birbirinden nefret eden ve de bel altı unsurları da aşan bir hikaye ile karşı karşıyaydık. Maçın sonlarına doğru Shane, Owens’ın işini bitirmişken, hırsına yenik düşerek tıpkı 2016’nın WM’sinde Undertaker’ı yenmek için kullandığı kafesin üzerinden dirsek vurma hareketini yeniden tekrarladı. Korkusuz Shane, elbette ki bu sefer sonucun farklı olmasını dilese de, yine boş spiker masasına atlamıştı. Çünkü Owens hareketsiz bir şekilde spiker masasının üzerinde yatarken, Sami Zayn gelerek Owens’a el uzatmış ve eski dostunu son anda kurtarmıştı. Bu oldukça ses getiren bir olaydı. Çünkü Sami ile Owens, 15 seneye dayanan dostluklarının ardından Owens’ın 2015’te Sami’ye ihaneti ile birbirlerine düşman olmuşlardı. Keza 2016 yılında aralarında muazzam maçlar gerçekleşmiş ve de ciddi manada güzel bir feud yaşatmışlardı. Ama kimse Sami’nin bu heel turn’ünü beklemiyordu.
Çünkü Sami’nin her tarafından buram buram face hareketler akan bir karakterdi. Ayrıca Owens ile kanlı bıçaklılardı. Ama eski dostunu kurtardıktan sonra Shane’e karşı Owens’ın tarafına geçti ve de hikayeye bambaşka bir boyut kazandırdı. Bu arada Sami sadece Owens’ı kurtarmakla kalmayıp onu, yerde yatan Shane’in üzerine de atarak tuşa gitmesini ve de doğal olarak maçı kazanmasını da sağladı.
Sami’nin heel turn’ü ile Owens’a karşı yaptığı maçı kaybeden Shane, brandler arası savaş dolayısıyla odağını daha çok Kurt Angle ve ekibine vermişti. Bu sırada Raw’a karşı 5’li takımını oluşturmaya çalışıyordu. Sami ve Owens ikilisi, Shane’den takım için yer isterken Shane herkesin takımda yer alması için bir şansı olacağını söyledi ve de bunun üzerine eleme maçları gerçekleştirildi. Randy Orton’a kaybeden Sami ve Nakamura’ya kaybeden Owens takımın içinde yer almayı hak kazanamadılar.
Survivor Series’de ise herkesin aklında Owens ile Sami’nin Smackdown’ı arkadan vuracağı düşüncesi vardı. Zira düşünce gerçeğe döndü ve de maç devam ederken Sami ve Owens ikilisi ortaya çıkarak Shane’a saldırmaya başladılar. Shane ise eline sandalyeyi alıp onları kovaladı. Ama tüm bunlar Shane ve ekibinin maçı kaybetmesinde bir etken oldu. Gerçi Raw’ın o kadrosuyla yenilmesi bir mucizeydi ama yine de bu olayın da hikaye açısından bir etkisinin olduğundan bahsetmemiz gerekli.
Sami ve Owens ikilisinin yaptıklarından sonra sabrı iyice taşan Shane, ikiliyi WWE’den kovmakta kararlıydı. Ancak burada daha çok iyi polisi oynayan Daniel Bryan, Shane ile fikir ayrılığına düşerek sürekli Owens ve de Zayn ikilisini korudu. Face bir karakter olan Daniel Bryan, bizlere bunu bir mantıkla hareket ettiğini göstermeye çalıştı. Ona göre Sami ve Owens oldukça yetenekli isimlerdi ve de kazanılmalıydı. Shane ise duyguları hareket ediyordu.
Bunun üzerine Shane McMahon; Owens ve Sami’ye karşı verdiği mücadelede Randy Orton ve Nakamura ikilisini bir kez daha kullanmaya karar verdi. Senenin son PPV’yi olan Clash of Champions için bir tag team maçı ayarladı ve de bu maçın hakemini de kendisi yaptı. Bir de Owens ve Sami ikilisinin maçı kaybettiği takdirde WWE’den kovulacağı bir şart ortaya koydu. Shane’in ne yaptığını anlamaya çalışan Daniel Bryan ise maça ikinci bir hakemi daha ekledi ve o hakem de kendisinden başkası değildi. Daha önce iki hakemli maçlar izlemiştik lakin tarihte ilk defa iki tane özel hakemli maçı 17 Aralık 2017’de izleme şansı bulduk.
Maç ise aslında beklendiği gibi oldukça karışık geçti. Shane ile Daniel Bryan doğal olarak aralarındaki senkronizasyonu bir türlü sağlayamadılar. En sonunda ringi hayali olarak iki böldüler ve kendi bölgelerinde olan tuşları saymaya başladılar. Maç bu şekilde ilerlerken, Randy Sami’ye bir RKO çekti ve tuş pozisyonuna soktu. Shane tuşu sayarken, ringin dışından içeri giren Owens can havli ile Daniel Bryan’ı Shane’in üzerine itip tuşu engellemeyi başardı. Ardından Sami, Randy Orton’ı roll up ile tuş pozisyonuna soktu ama Shane ikiye kadar sayıp üçü saymayınca Daniel Bryan’dan oldukça tepki aldı. Aralarında tartışma yaşanırken Sami bir kez daha Randy’i tuş pozisyonuna soktu ve bunu fırsat bilen Daniel Bryan oldukça hızlı bir üçe sayım yaptı ve Shane’in onu engellemesine ramak kala maçı Sami ve Owens ikilisine kazandırdı. Böylece Owens ve Sami Zayn ikilisi de WWE’den kovulmaktan kurtuldular.
Bu olayın ardından Shane ile Daniel Bryan arasındaki gerilim tırmanırken, yılın son Smackdown’ında Styles ile Owens ortada kemerin olmadığı bir maçta karşılaşmış ve maça Sami’nin karışmasıyla Owens galip gelmişti. Maç içerisinde Shane, Sami’yi alanın dışına yollamak isterken hakem o kargaşada Styles’ın, Owens karşısında bulduğu tuşu görmemiş ve sonrasında Shane ister istemez Owens’ın maçı kazanmasına vesile olmuştu. Yılın ilk Smackdown programında ise bu sefer Styles, Zayn’e karşı maça çıkmış ancak Zayn’de yine Shane ve ringin kenarındaki Owens’ın yarattığı karmaşadan faydalanarak Styles’ı yenmeyi başarmıştı. Maçtan sonra mikrofonu eline alan Styles, artık bu işten sıkıldığını ve bu isim ile bir handikap maçında karşılaşmak istediğini söyledi. Bunun üzerine GM Daniel Bryan da mevcut maçı ayarlayarak bunu bir kemer maçına çevirdi. Owens ve Sami Zayn’e düşman olan Shane ise bu karara oldukça sinirlendi ve haftalar geçtikçe Daniel Bryan ile olan anlaşmazlıklarının arttığına dair sinyaller verdi. Royal Rumble’da ise Styles kemerini Owens ve Zayn’e karşı korumayı başardı. Ardından Royal Rumble maçında 10.sıradan ringe girecek olan Tyie Dillinger’ı arka alanda döven ikili onun yerini almaya niyetlenmişlerdi. Ancak ikisinden birinin gitmesi gerekirken Zayn ilk hamleyi yapan taraf olmuştu. Ancak maç içerisinde Zayn elenerek maçı kazanma başarısı sergileyememişti.
Bir sonraki Smackdown PPV’yi olan Fastlane için ise Daniel Bryan, Shane’i kızdıracak kararlar vermeye devam ediyordu. Styles’ın Sami ve Owens ikilisine karşı kemerini korumasının ardından, Bryan her iki isme de şans vererek Fastlane’de Styles’ın rakibinin belirlenmesi için Owens ile Zayn arasında Smackdown’da bir maç ayarlamıştı. Maç double DQ ile sonlanınca Bryan, Fastlane’de bir triple threat maçın olacağını açıklamıştı. Sonra ise Shane McMahon devreye girerek bir sonraki hafta için Dolph Ziggler ile Corbin arasında bu maça katılmak için bir maç ayarlamış ama Owens ve Zayn ikilisi arka alanda Corbin’e saldırarak maçın iptal edilmesine vesile olmuşlardı. Bunun üzerine Shane, Corbin ile Owens ve de Ziggler ile Zayn arasında maç ayarladı. Maçlarını kazanan Ziggler ve Corbin ikilisi de böylece kemer maçına dahil olmaya hak kazanmışlardı. EC’den önce ise Owens ve Zayn birçok kez aralarının bozulacağına dair sinyaller vermişlerdi. Ancak maç içerisinde yaşanan olaylar ile Styles buradan da kemerini koruyarak çıkmayı başarması ikili arasında bir maçın bir nevi gerçekleşmeyeceğini bizlere göstermişti. Zira Shane, hem Owens’in hem de Zayn’in tuşlarını engelleyerek her ikisinin de kemere ulaşmasına engel olmuştu. Gerçi öncesinde maçı ringin kenarında izleyen Shane’e Owens yanlışlıkla tekme atmış ve Shane bunun ardından harekete geçmişti. Nitekim bir sonraki Smackdown’da Shane Owens ile Zayn’e WM’de istediklerini verdiğini söylemişti: Owens vs Zayn. Bu sözlerinin ardından Smackdown commissioner’lık görevinden de istifa ettiğini açıklamıştı. Ancak verilen maç kararından memnun olmayan Zayn ve Owens, Shane’e saldırarak onu hastanelik etmişlerdi.
Bir sonraki hafta ise GM Daniel Bryan gelerek Zayn ve Owens’ın durumları hakkında ve de kendi durumu hakkında konuştu. Daniel Bryan, artık sakatlığının onun güreşmesine engel olmadığını ve de güreşe geri döndüğünü açıklarken, Owens ve Zayn’i ise Shane’e saldırmalarından ötürü kovmuştu. Bunun ardından Shane’e yaptıkları gibi Bryan’a saldıran ikili biraz zorlansa da Bryan’ı da yerle bir etmeyi başarmışlardı. Sonraki hafta ise Daniel Bryan, WM’de gerçekleşecek maçı açıklamıştı. Shane ile takım olup Zayn ve Owens’e karşı maça çıkacaklarını açıklamıştı. Eğer Sami ve Zayn maçı kazanırsa yeniden Smackdown’a dönmeyi hak kazanacaklarını da eklemişti. Geçtiğimiz yazdan bu yana Shane ile Owens arasında başlayan ancak sonrasında Sami ve Bryan’ın da eklenmesiyle uzun bir senaryonun varlığına tanık olduk. Ama hiçbir şeyinden de sıkılmadık. Dolayısıyla son zamanlarda ortaya çıkan en mükemmel senaryonun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca Bryan’ın geri dönüşünün de bu olay ile yaşanması da ayrı bir güzel oldu.
Şimdi bundan sonra maçın sonucundan bağımsız olarak Shane ve Bryan’ın neler yapacakları merak konusu. Artık aktif güreş hayatına geri dönen Bryan, tıpkı Kurt Angle gibi yılda 1-2 maça çıkıp Smackdown’daki görevini mi sürdürecek yoksa görevi bırakıp Lesnar veya Cena gibi bir part timer mı olacak? Ya da tıpkı eskisi gibi diğer güreşçiler gibi full time’ın bir parçası olup her şova ve her PPV’ye dolayısıyla da hikayelerde yer alacak mı? Bu durum gerçekten merak konusu. Ancak Bryan GM’likten sıkıldığını söyleyerek olası bir istifanın sinyallerini vermişti. Dolayısıyla kendisinin güreş kariyeri ne yöne doğru gidecek oldukça merak konusu. Eğer GM’liği bırakırsa yerine gelecek ismin de kim olacağı yine merak konusu olan bir diğer konu olarak karşımıza çıkıyor. Yeri gelmişken bence eğer Bryan GM’liği bırakırsa yerine tam 19 sene sonra WWE’ye dönen taze Hall of Fame Jeff Jarret’ın geçeceğini düşünmekteyim.
Geçtiğimiz haftalarda görevini bırakan Shane’in ise WWE hikayelerinde yer alıp almayacağı da bir başka merak konusu olan durum. Tek dileğim umarım Shane’i hikayelerde ve de Smackdown’da görmeye devam ederiz.
WM’den sonra bir draftın olacağına kesin gözle bakıyoruz. Dolayısıyla Sami ve Owens’ın bu maçı kaybetmesi onlar için bir son olmayıp draft ile Raw’a gidebilecekleri oldukça normal bir durum olur. O yüzden yıllar sonra ilk maçına çıkacak olan Bryan’ın, Shane ile birlikte bu maçı kazanacaklarını düşünüyorum. Yıllar sonra Bryan’ı güreşirken izlemek harika olacak.
Tahmin: Shane McMahon & Daniel Bryan





Tag Team Match for the WWE Raw Tag Team Championship
Cesaro & Sheamus(c) vs Braun Strowman & ???
Uzun bir süredir takım kemerleri mücadelesinin içerisinde bulunan Cesaro ve Sheamus kemerleri Hardy Boyz’dan aldıkları hikayede heel turn geçirmişlerdi. Ardından uzun bir süre Seth ve Rollins temelli bir Shield feuduna giren ikili Dean ve Jordan’ın sakatlanmalarının ardından Seth’in de kemer mücadelesini bırakmasıyla bu feuddan galip ayrılmışlardı. Elimination Chamber PPV’inde ise Titus ve Apollo ikilisini yenerek tittle reignlerini sürdürmüşlerdi.
Strowman ise 2017 yılını uzun bir Roman Reigns feudu ile geçirdikten sonra Kane ile feuda girmişti. 2017 yılında ara ara Lesnar ile de kemer feuduna giren Strowman ona karşı kemeri almayı bir türlü başaramamıştı. Royal Rumble 2018’de de Kane’in de dahil olduğu maçta Lesnar’a karşı triple threat maçını, Lesnar’ın Kane’i tuş etmesiyle kaybetmişti. Sonrasında Lesnar’ın rakibi olabilmek için Elimination Chamber maçına Kane’i yenerek katılma hakkı elde etmiş ancak maçtaki herkesi elemesine rağmen sonda Roman’a elenip maçı kaybetmişti.
Böylece feudsuz kalan Strowman kısa bir süre Elias ile feuda girmişti. Cesaro ve Sheamus ikilisi ise 5 Mart tarihli Raw’da The Revival’ı yendikten sonra artık rakipsiz olduklarını ilan etmişlerdi. GM Kurt Angle ise bir sonraki hafta Raw’da bulunan takımların yer aldığı bir Battle Royal düzenleyerek Cesaro ve Sheamus’ın WM rakibinin belli olacağını açıklamıştı. Battle Royal’de ise tüm takımlar gelmişken herhangi bir rakibi olmayan Strowman da davetsiz bir şekilde maça katılarak herkesi eleyip maçın galibi olmuştu. Bir sonraki hafta ise Angle, Strowman’ın galibiyetini ancak bir takım arkadaşı bulursa kabul edeceğini açıklamıştı. Bir takım arkadaşına ihtiyacı olmadığını düşünen Strowman ise üst üste iki hafta Sheamus ve Cesaro’yu yenmişti. Ancak WM’ye kadar takım arkadaşının kim olacağına dair bir açıklama yapmamıştı.
Buna göre akla ilk gelen şey; muhtemelen burada bir return görecek olmamız. Bence sakatlıkları nedeniyle ekranlarda gözükmeyen isimlerden bir tanesi Strowman’ın takım arkadaşı olarak karşımıza çıkacak. O nedenle akla gelen ilk isim Samoa Joe. Yılın başlarına kadar ekranlarda olan Joe, sakatlığı nedeniyle Royal Rumble ve Elimination Chamber’ı kaçırmıştı. Oysa yılın başında Cena ile feuda girebileceğine dair sinyaller vermişti. WWE’nin Nisanın 27’sinde Suudi Arabistan’da olacağını açıkladığı Greatest Royal Rumble PPV’sinde gerçekleşecek olan fatal four way Intercontinental maçına eklenerek geri dönüşünün hazır olduğu ortaya çıkmıştı. Zira maç Miz, Rollins, Balor ve Joe arasında gerçekleşecek. Yeri gelmişken söylemek gerekir ki Greatest Royal Rumble PPV’si Suudi Arabistan’da gerçekleşecek olan özel bir PPV. Yine bolca kemer maçları göreceğiz ama bunun yanında tarihin en büyük Royal Rumble maçına da tanık olacağız. Daha önce 2011 yılında 40 kişilik bir Royal Rumble maçına tanık olmuşken bu sefer 50 kişilik bir Royal Rumble izleyeceğiz. Maçı kazanacak ismin ise klasik Royal Rumble gibi bir WM veya başka bir PPV’de kemer maçına çıkıp çıkmayacağı ise henüz belli değil. Ayrıca John Cena ile Triple H arasında da bir maç açıklandı. Bununla birlikte Cesaro ve Sheamus’ın da kemerini Jeff Hardy ve Matt Hardy ikilisine karşı koruyacağı resmen açıklandı. Jeff’i de uzun bir süredir sakatlığından ötürü ekranlarda görmezken WM’nin sonuçlarına dair bir nevi resmi spoiler olabileceği konusunda da kuşkularım yok değil. Zaten Royal Rumble’a katılacak isimlerden birinin Strowman olduğu da açıklandığı için Strowman ve gizli partnerinin maçı kazanabileceklerine dair inancım da azalıyor. Elbette ki match card sonradan değiştirilebilir ama yine de enteresan bir durum olduğunu söylemek gerekli.  Zaten o PPV için de bir yazı yazarım ama şimdiden söylemek gerekli ki bu PPV’nin amacının WWE’nin orta doğuya açılma hamlesinin olduğu aşikar. O yüzden buradan iyi para kazanacaklardır.
Joe haricinde aklıma uzun bir süredir sakat olan Dean Ambrose geliyor. Dean hatırlarsanız geçtiğimiz sonbaharda Samoa Joe nedeniyle sakatlanmıştı. Zaten o dönemki mevcut senaryoda Joe ile beraber hareket eden isimler Cesaro ve Sheamus’tu ve ortada yine bir takım kemerinin olduğu bir senaryo vardı. O nedenle Dean burada bir geri dönüş gerçekleştirebilir. Aynı zamanda yine bayadır ekranlarda olmayan Big Cass de ringlere geri dönüş yapabilir.
Sakatlığı olmamasına rağmen uzun bir süredir ekranlarda doğru düzgün bir senaryoda yer almayan Big Show ise benim diğer adaylarımdan bir tanesi. Bu sene emekli olabileceği konuşulurken, Strowman gibi dev bir ismin yanında son yılların en güçlü ve en cüsseli takımı olarak karşımıza çıkabilirler. Pek ihtimal vermesem de Jordan ve Jericho da belki gizli partner olarak dönebilirler. Maçı olmayan ve de hala Battle Royal için adı açıklanmayan Bray Wyatt da ihtimallerden biri. Zira hala Battle Royal için açıklanmayan Elias da olabilir. WWE dışından da elbette return yapabilecek isimler olabilir. Royal Rumble’da bir gecelik return yapan Rey, temelli return’ünü belki WM’de gerçekleştirebilir.
Her ne kadar Greatest Royal Rumble’da önceden açıklanan maçlar da olsa ve Strowman’ın takım arkadaşının belirsizliği durumu da olsa ben yine de Strowman’ın artık bir kemer kazanacağını düşünüyorum. Ama aksi bir sonuca da çok fazla şaşırmam.
Tahmin: Braun Strowman & ???





Singles Match for the WWE Championship
AJ Styles(c) vs Shinsuke Nakamura
7 Kasım tarihli Smackdown’da Jinder Mahal’i yenerek WWE şampiyonluğunu ikinci kez kazanan Styles o tarihten bu yana kemerini başarıyla koruyor. Önce Survivor Series’de Lesnar’a karşı Smackdown brandini temsilen maça çıkan Styles o maçı kaybetmişti. Ancak Aralık ayı PPV’i olan Clash of Champions’da rövanş maçında Mahal’i bir kez daha yenerek feudu bitirmişti. Ardından Royal Rumble’da Owens ve Zayn’e karşı çıktığı handikap maçından galip olarak ayrılmış ve sonrasında da Fastlane’de çıktığı 6’lı maçı da kazanarak kemerini WM’ye kadar getirmişti.
Nakamura ise geçtiğimiz yılın WM’sinin ardından NXT’den ana kadroya yükselmişti. Bir süre çeşitli feudların içerisine girdikten sonra asıl bombayı bu senenin Royal Rumble maçını kazanarak patlatmıştı. Aynı gece WM’de karşılaşmak istediği rakip olarak ise Styles’ı seçmişti. İkili Fastlane’den WM’ye kadar olan süreçte yaklaşan maçlarına dair birbirlerine çeşitli mesajlar vermişlerdi.
Smackdown ana kemer için ayarlanabilecek en iyi maç şüphesiz buydu. Dolayısıyla bir maçı güzel yapan bence iki unsuru da bu maç fazlasıyla karşılıyor. Bir maçın güzel ve heyecanlı olabilmesi için ring içi olarak fazla şeyler vaat etmesi gerekirken aynı zamanda sonucunun da fazla tahmin edilebilir olmaması gereklidir. Bence bu maç iki koşulu da fazlasıyla karşılarken bizleri gerçekten bir “dream match”ın beklediğini söyleyebiliriz. Ayrıca ikinin Japonya’da yaptıkları maç, bu maç için oldukça harika bir referans olmaktadır.
Styles’ın olası bir kemer korumasında gerçekten mevcut Smackdown rosterında ve hikayelerinde kendisine bir rakip yok. Ancak muhtemelen WM’den sonra bir draft izleyeceğimiz için yepyeni isimlerle yepyeni feudlara da girebilir. Ben Nakamura’nın ana kemeri kazanmasına henüz erken olacağı düşüncesiyle pek sıcak bakmıyorum. Bence bu sene içerisinde bir orta halli kemer için feuda girip onu kazanacaktır. O yüzden tahminimi Styles tarafında kullanacağım.
Tahmin: AJ Styles





Singles Match for the WWE Universal Championship
Brock Lesnar(c) w/Paul Heyman vs Roman Reigns
Filmi buradan 3 sene öncesine sararsak, WM 31’de; Lesnar ve Roman bir kez daha WWE’nin ana kemeri için WM main eventine çıkıyorlardı. Maç olağan şeklinde devam ederken o zamanlar Money in the Bank çantasını elinde bulunduran Seth Rollins, ani bir şekilde ringe gelip cash in yaparak maçın triple threat’e dönmesini sağlıyordu. Bir an Roman’ı boşta görüp tuşa giden Seth Rollins, geceyi bomba bir şekilde kapatıyor ve ikilinin bu maçının sonuçsuz kalmasına neden olurken ayrıca kemerin de yeni sahibi oluyordu.
2015 yılında gerçekleşen bu olayın üzerinden ise tam 3 sene geçti. Lesnar bu 3 senede girdiği tüm feudlardan neredeyse galip ayrıldı. Sadece 2016 yılında Goldberg’e rezil oldu ama geçen sene bu zamanlar onu yenip bir kez daha kemeri ele geçirirken karizmasını da kurtarmış oldu. Böylece yaklaşık bir sene olan bir tittle reignin de sahibi oldu. Bu süreç içerisinde Samoa Joe, Braun Strowman gibi isimlerle bire bir feuda girerken Summerslam 2017’de kemerini Roman, Joe ve Strowman’a karşı bir fatal four way maçında korumayı başardı. Hem de maçta Roman’ı tuşlayarak bunu gerçekleştirdi. Royal Rumble 2018’de ise bu sefer Strowman ve Kane’e karşı bir triple threat maçında kemerini korudu.
Roman Reigns ise bu 3 senede en çok büyüyen isim oldu. 2015 yılı bitmeden kemere ulaşan Roman, ardından birçok önemli feudun içerisinde yer alarak tam 3 kez ana kemeri elde etmeyi başardı. Ayrıca United States ve Intercontinental kemerlerini de kısa süreliğine kazandı. Bununla birlikte geçtiğimiz sene Undertaker’ı WM’de yenerek bunu Lesnar’dan sonra gerçekleştiren ikinci isim olmayı başardı ve Undertaker’ı da emekli etti. Son olarak da Elimination Chamber 2018’de Strowman’ı eleyerek Lesnar’ın WM’deki rakibi olmayı başardı.
Şunu kabul etmek gerekir ki Lesnar şu an WWE içerisindeki en güçlü isim. Dolayısıyla onu herkes yenemez ki yenme potansiyeli olan isimleri de bu tittle reign döneminde yenmeyi başardı. Arta kalan tek isim ise Roman Reigns oldu. O yüzden ben Lesnar’lı bir kemer maçının Roman Reigns haricinde bir rakip dışında WM’de gerçekleşmesine pek de iyi bakmıyordum.
Üst üste dördüncü kez WM main eventine çıkacak olan Roman Reigns bunun dördüncüsünden de galip olarak ayrılarak bence kemerin yeni sahibi olacaktır. Lesnar ise bir senelik tittle reign’inden sonra kemeri bıraksa iyi olacaktır çünkü bence Roman’ın birçok kez dediği gibi part timer bir isimdense full time bir ismin kemere sahip olması bence çok daha iyi olacaktır. O nedenle bu maçtaki tahminim Roman Reigns üzerine.
Tahmin: Roman Reigns

--
Hala Cena vs Taker maçının açıklanmadığını düşünürsek dolu dolu tam 13 maç bizleri bekliyor. Bence son yılların en güzel match cardına sahibiz. O nedenle harika bir WM izleyeceğimizi düşünüyorum. Umarım bu konuda haksız çıkmam.
Herkese iyi seyirler dilerim…