ARA

2 Kasım 2024 Cumartesi

Crown Jewel 2024 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri

 


WWE CROWN JEWEL – 2 KASIM 2024 CUMARTESİ
Riyadh, Saudi Arabia – Mohammed Abdo Arena

WWE’nin Suudi Arabistan PPV’lerine vermiş olduğu önem hepimizin bildiği bir şey aslında. 2018 yılından bu yana Suudi Arabistan ile gerçekleştirilen 10 yıllık partnerlik kapmasında yılda birkaç kez şov düzenleyen WWE, artık Kasım aylarının klasikleşmiş haline gelen Crown Jewel’ı ile de bu yıl da yine yenilikler peşinde arayışlara devam ediyor. Yıllar içerisinde birçok büyük isim Suudi Arabistan şovlarına gelirken örneğin 40 kişilik bir Royal Rumble maçı dahi izlemişliğimiz olmuştu. Geçtiğimiz yaz aylarında da King and Queen of the Ring’i bu topraklarda izlerken bir inovasyon olarak bu kez de belki de bir sonraki yıllara aktarılabilecek bir unsur üzerinde duruluyor.

Geçtiğimiz PPV olan Bad Blood’da bizzat Triple H tarafından duyurusu yapıldığı üzere bu yıl Crown Jewel’da Crown Jewel Şampiyonluğu adı altında Champion vs Champion maçları izleyeceğiz. Erkeklerde ve Kadınlarda her iki brand’in ana kemer şampiyonlarının birbirleriyle olan maçları sonucunda tarihin ilk Crown Jewel şampiyonluklarına tanıklık edeceğiz. Triple H’in bizlere gösterdiği üzere üzerinde 50 karatlık elmas bulunan bu iki kemer için Raw’ın ana kemer şampiyonlarıyla Smackdown’un ana kemer şampiyonları karşı karşıya gelecekler. Burada Grand Slam bir şampiyonluğun dışında bir mevzu var gibi gözüküyor. Keza her iki taraf da kemerlerini ortaya koymayacaklar, sadece bir sonraki yılın Kasım ayına kadar bu görkemli kemere sahip olma hakkı elde edecekler. Daha önceleri de aslında birçok kez Champion vs Champion maçına tanıklık ettiğimiz olmuştu. Özellikle de Smackdown vs Raw kapsamında 2009 ve 2010’da Bragging Rights şovlarında bunu izleme şansı elde etmiştik. 2010’ların ortalarındaysa Survivor Series Smackdown vs Raw kapsamında gerçekleşirken tam bir brand kavgası şeklinde story’ler gerçekleşmişti. Yani ana kemerler dışında orta düzey kemer şampiyonları da birbirlerine karşı maça çıkmışlar, ek olarak da Team Smackdown vs Team Raw adı altında Tag Team maçları da izlemiştik. Velhasıl bu kez herhangi bir brand kavgası olmazken tam bir prestij mücadelesi izleyeceğiz gibi duruyor. Bu durum genel itibariyle her iki brandin ana kemerleri için bir nefes alma fırsatı verirken, Wrestlemania’ya giderken de esas hikayeler için de zaman kazandırma görevi üstleniyor.

Bu kapsamda Smackdown’ın Erkekler ana kemer şampiyonu Cody Rhodes, Raw’ın Erkekler ana kemer şampiyonu Gunther ile maç yapacakken kadınlarda ise Smackdown’dan şampiyon Nia Jax, Raw’dan şampiyon Liv Morgan ile karşı karşıya gelecekler. Şovun temel konsepti bu olsa da gerçekten bunlardan bağımsız çok dolu da bir Match Card ile de karşı karşıyayız. Seth Rollins, ring içi aksiyonuna geri dönerken kendisini 6 Tsunami ile sakatlayan Bronson Reed’e karşı intikam için maça çıkıyor. Randy Orton, Kevin Owens’ın ona sırtını dönmesiyle (belki de tam tersi olmuştur) onu eline geçirme fırsatı yakalarken, LA Knight ise United States kemerini Triple Threat maçında Andrade ve Carmelo Heyes’e karşı korumaya çalışacak. Women’s Tag Team kemerinin dominant şampiyonları Bianca Belair ve Jade Cargill ikilisiyse kemerlerini bir Fatal Four Way maçında korumak zorunda kalacaklar. Gecenin en önemli maçlarından birini ise Bloodline gerçekleştirecek. Jimmy ve Jey’in de geri dönmesiyle Original Bloodline, Yeni Bloodline’a karşı Tag Team maçında karşı karşıya gelecekler. Şimdiden oldukça heyecan verici bir Match Card’a sahip olduğumuzu söylemem gerekiyor.

 


Fatal Four Way Tag Team Match for the WWE Women’s Tag Team Championship
Jade Cargill & Bianca Belair(c) vs Damage CTRL (Kairi Sane & Iyo Sky) vs Meta-Four (Lash Legend & Jakara Jackson) vs Chelsea Green & Piper Niven

Clash at the Castle: Scotland’da The Unholy Union’a karşı kaybettikleri takım kemerlerini Bash in Berlin’de geri almayı başaran Bianca Belair ve Jade Cargill ikilisi, bu kez oldukça sağlam bir maç içerisinde Tag Team kemerlerini korumak zorundalar. Bir tarafta geçtiğimiz yıl içerisinde bu yılın Wrestlemania’sına kadar oldukça etkili bir performans gösteren Damage CTRL varken diğer tarafta Smackdown’da ciddi etkiler göstermiş olan Chelsea Green ve Piper Niven ikilisi mevcut. Öte yandan NXT’den gelen ve son haftalarda hem Raw’da hem de Samckdown’da ciddi etkiler yaratan Legend ve Jackson ikilisi de maçın içerisindeler.

Öncelikle Damage CTRL’dan biraz bahsetmek gerekirse yılın başında Smackdown’ın kadınlar division’ı için en üst seviyedeki hikayesi içerisinde olan stable, Iyo’nun kemeri kaybedişinin ardından Tag Team kemerlerini de Backlash:France’da Bianca ve Cargill ikilisine kaybetmişlerdi. Daha sonraları Raw’a geçerlerken özellikle Pure Fusion Collective’in ve onlarla girdikleri feudların etkisiyle bir face turn gerçekleştirmişlerdi. Geçirdikleri face turn’de özellikle Iyo’nun seyirciler tarafından oldukça sevildiğinin de önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Keza Iyo, gerçekten de çok yetenekli bir isim ve onu izlemek de oldukça keyifli. Seyircilerin de desteğiyle Sane ile Tag Team mücadelelerine devam ederlerken, 2 Eylül Raw’da Unholy Union ile bir #1 Contender’s maçına çıktılar. Maç içerisinde Sane, ring dışındaki Dawn'a uçmak isterken Dawn'ın kenardaki Bianca'yı çekmesi üzerine ona doğru uçtu. Uçarken de spiker masasına vurdu kendisini. Bu botch yetmezmiş gibi bu sefer de Cargill hakem onlara bakarken Sane'e yumruk attı ama hakem onları görmesine rağmen maçı DQ olarak sonlandırmayarak bir botch'u daha bizlere izletti. Ringdeyse Unholy Union tek kalan Iyo karşısında üstün gelerek maçı kazandı. 9 Eylül Raw’daysa Cargill ve Bianca; kemerlerini Unholy Union’a karşı koruyarak bu feudu sonlandırmışlardı. Ancak bir önceki hafta, Bianca ve Cargill ikilisi sebebiyle Tag Team kemerleri için bir şans elde edemeyen Damage CTRL için 16 Eylül’de bir fırsat penceresi ortaya çıkmıştı. O gece Sane ile maç yapması planlanan Bianca, Sane’in bir önceki haftaki uçuşunun etkisiyle sakatlanmasıyla boşta kalmıştı. Iyo ise bu duruma sinirlenip ona arka alanda korkak deyince iki isim maç yapmaya karar vermişlerdi. 16 Eylül Raw’da Bianca Belair ile maça çıkan Iyo, ani bir Small Package ile maçı alarak Bianca’ya ve Cargill’e de bir mesaj göndermişti. 23 Eylül Raw’daysa Iyo ve Sane ikilisi, Unholy Union’ı bu kez yenmeyi başarmışlardı.

Eylül ayı içerisinde Damage CTRL, Tag Team kemerleri için bir sonraki aday olma konusunda favori noktada bulunurken işin Smackdown tarafındaysa Niven ve Chelsea ikilisiyse ekranlara farklı feudlar ile gelmektelerdi. Nia Jax ve Tiffany Stratton arasında yaşananlara istinaden iki isim birçok kez dedikodu yaparken yakalanırlarken paraleldeyse özellikle Chelsea, Michin ile feuda girmişti. Bu feud sonucunda 4 Ekim Smackdown’da tarihin ilk Kadınlar Dumpster Maçı’na çıkarlarken maç devam ettiği esnada Chelsea’nin yardımına Niven geldi ve Michin'e saldırdı. Ama konteynıra doğru Senton çekecekken Michin sıyrıldı ve hareketi boşa gitti. Michin toparlanıp konteynıra üzerinde masa varken Chelsea'ye Powerbomb çekti. Kapağı da kapatıp maçı almayı başardı. Chelsea de zaten komik ve korkak bir gimmick içerisindeyken şimdi de komikliğini korkaklığının yanı sıra bu maçın da etkisiyle “kokusuyla” da süslemeyi başardı. Keza Ekim ayının başında Bad Blood’da gecenin sunuculuğunu üstlenen Bianca ve Cargill, locadaki isimlerle konuşurlarken Chelsea geldiği esnada çok ciddi bir kokunun yayıldığını söylemişlerdi. Bunun üzerine de Chelsea sinirlenerek arka alana gitmiş, Niven ise orada kalmıştı.

11 Ekim Smackdown’da ise Meta-Four; yani Lash Legend & Jakara Jackson ikilisi ana kadro NXT’den debut’unu gerçekleştirmişlerdi. İlk maçlarına Women’s Tag Team şampiyonluğu için Bianca Belair ve Jade Cargill ikilisine karşı çıkarlarken Chelsea ve Piper Niven da maçı kenardan izlediler. Maç devam ederken Chelsea, Jackson'dan bir tekme yedi. Ancak ringdeyse Cargill ve Belair ikilisi kemerlerini korudular. 14 Ekim Raw’daysa Bianca Belair & Jade Cargill vs Damage CTRL Women's Tag Team Championship maçı seyrettik. Maçı seyircilerin arasından izleyen Lash Legend ve Jakara Jackson ikilisi, aksiyon dışarı taşınca Belair ve Cargill ile tartışmaya başladılar. Iyo ikilinin üstüne atladıktan sonra bu kez kendisi Legend ve Jackson ile tartışmaya başladı. Hakemin görmediği anda ikili Iyo'ya saldırırlarken Bianca bir KOD ile kemerlerin korunmasını sağladı. 18 Ekim Smackdown’da Lash Legend vs Piper Niven maçını seyrettik. Chelsea Green maça karışmak istedi ama Jackson ona engel oldu. Maçı da Legend kazandı. 21 Ekim Raw’da Iyo Sky & Kairi Sane vs Liv Morgan & Raquel maçı gerçekleşti. Maçı seyircilerin arasından tıpkı geçtiğimiz haftadaki gibi Legend ve Jackson da izlerken aksiyon dışarı taşınca Iyo, Jackson'a saldırdı. Hemen ardından da Legend'dan bir yumruk yedi ve maç DQ ile sonlandı. Sane de Legend'a uçtu. İki ekip ringde birbirlerine girerlerken Jackson ve Legend üstün çıktılar. Olaylardan sonra Raquel ve Liv, Legend ve Jackson'la yüzleşirlerken Rhea Ripley geldi ve Liv ve Raquel ile uğraşmaya başladı. En sonunda 25 Ekim Smackdown’da Raw’dan Adam Pearce, Smackdown’dan Nick Aldis ve NXT’den Ava yani her üç brandin GM’leri; bir buluşma gerçekleştirerek Women’s Tag Team içerisindeki bu karışıklığı bir çözüme kavuşturulması için bu maç özelinde anlaşmaya vardılar. 1 Kasım Smackdown’da Iyo Sky vs Bianca Belair vs Piper Niven vs Lash Legend maçını izledik. Maçı yapanların dışında takım arkadaşları da kenarda birbirlerine girdiler. Legend, Cargill'e ring kenarında vururken en sonunda Cargill ringe girdi ve Legend ile bire bir kaldı. Ama Sane ve Jackson, Cargill'in ayaklarından çekip onu dışarıya çektiler. Cargill ikisini de indirdi. Ringde de Belair, Legend'a KOD çekerken Iyo da ona Moonsault çekti. Sonra da Legend üstünden tuşa gidip maçı kazandı.

Bu çoklu maçın gerçekleşme sebebi aslında Bianca ve Cargill ikilisini book’lamanın çok zor olması diye düşünüyorum. İki isim bireysel olarak gerçekten de oldukça etki sahibi ve güçlülerken, beraber iyice durdurulamaz bir Tag Team’e dönüşmüş durumdalar. Bir önceki kemer kayıplarını İskoçya’da Clash at the Castle’da çoklu bir maçta yapmışlardı. Çoklu maçlar dışında kendilerine denk bir takım bulabilmek gerçekten çok zor bir durum. En azından bu tarz maçlarda tuş olmasalar dahi kemeri kaybedebilecekleri bir senaryo ortaya çıkabiliyor. Çıkması dahi o ihtimali bizlere düşündürtüyor. Zaten işin sonucunda bence bu birliktelik Wrestlemania döneminde bu iki büyük ismin kapışmasına sahne olacak gibi duruyor. Keza karşılarına Charlotte & Becky gelmediği müddetçe Wrestlemania için iddialı bir şekilde ilerlemelerinin tek yolu birbirleriyle olan feudları gibi. Burada kemeri kaybedip kısa bir süre peşinden koştuktan sonra yeni yıla doğru veya yeni yılın başında birbirleriyle feuda başlamaları iyi bir Wrestlemania senaryosunu oluşturur gibi. Kemeri kaybedebilecekleri takımlara da baktığımızda en düşük ihtimal Chelsea ve Niven ikilisi gibi duruyor. Chelsea, her ne kadar fan favoruite bir isim olsa da Suudi Arabistan dışında bir yerde underdog bir senaryo çizip Tag Team veya kısa süreli bir Women’s kemeri yolunda bir süreç yürütebilir gibi. Ama onun dışında pek o ve Niven üzerinde burada duramayacağım.  Zaten bu maçın diğer unsurlarından olan Legend, Niven’ı birebirde yenmeyi başarmıştı. Buradan Meta-Four’a geçersek açıkçası main roster içerisinde yeteri kadar yer almasalar da önümüzdeki süreçlerde Tag Team içerisindeki güçlü ekiplerden birisi olarak anılacaklar gibi. Ancak benim favorilerim ise Iyo Sky ve Kaire Sane olacaklar. Çünkü Iyo gibi eski bir şampiyonun bence hikayelerde önemli bir yerde durması ve hatta Bianca’yı veya Cargill’i dahi tuş etse şaşırılmaması gerekiyor. Bu sebeple heel olarak alamadığı seyirci desteğini face olarak kemerle beraber almayı hak ettiğini de düşünüyorum. Bianca ve Cargill ikilisinin birlikteliği Damage CTRL’a karşı başlarken Damage CTRL ile de bitebilir. Tabii isimler aynı olsa da farklı ikililere karşı olacak bir durum bu. O yüzden emin olmasam da Damage CTRL’ü biraz daha öne çıkarır gibiyim ancak Meta-Four olursa da hiç şaşırmayacağımı söylemeliyim. Özellikle Legend’ın single kariyerinde de önemli bir Powerhouse olabileceğini düşünüyorum. Sadece tek bir ihtimalle buradan Bianca ve Cargill kemer ile çıkarlarsa Bayley ve Naomi ikilisiyle bir feuda girebilirler.

Tahmin: Damage CTRL (Kairi Sane & Iyo Sky)


Singles Match
Seth “Freakin” Rollins vs Bronson Reed

Bu yılın başından bu yana Drew McIntyre ve CM Punk feudunun dişlilerinden biri olan Seth Rollins, SummerSlam’deki bu iki ismin maçında hakem olmasından bu yana o feudun esas aktörlerinden kendini sıyırmış gibi gözüküyor. Sıyırmış demeyelim de aslında da biraz da zorunda bırakılmış demek daha doğru olacaktır. Keza Money in the Bank’te, CM Punk Seth Rollins’in kemeri almasına bir nevi engel olduktan sonra ikilinin arası gerilmiş, SummerSlam’deyse Special Referee Match içerisinde birçok git gelli an yaşanmıştı. Seth Rollins’in maç içerisinde Punk’ın meşhur bilekliğini takması ve ardına yaşananlar, Punk’a maçı kaybettirirken Seth ise maç içerisinde bir GTS yemişti. Bunun üzerine de Punk vs Drew feudu devam ederken, Seth’in de Punk’a doğru bir hamle yapması olası gözükmüştü. Ancak işler, Bronson Reed’in devreye girmesiyle bir yol ayrımına işaret etmişti.

SummerSlam sonrası 5 Ağustos Raw’da CM Punk ringe promo kesmek için geldi. Punk oldukça mutlu görünürken neden böyle olduğunu anlatacağını söyledi. UFC'de kemer kazanan Belal Muhammed'e selam yolladı ilk olarak. Sonra da kendi konusuna geldi, cumartesi günü SummerSlam'de büyük bir yenilgi aldığını söyledi. Yapacağımı söylediğim şeyleri yapamadım dedi. İşte bu yüzden mutluyum dedi ve sonra şov Baltimore'da olduğu için de 10 yıldır burada yoktum diyerek seyircileri coşturdu. 10 bin küsür insan ismimi haykırınca bu da egomu okşuyor tabi dedi. Sonra da güçlü bir CM Punk tezahüratı geldi. Kaybetmek beni mutlu etmiyor ama bu beni mutlu ediyor dedi. Ne zaman yere düşsem ayağa kalkabildiğim için beni seviyorsunuz dedi. Bu şirkette bazı kişiler benden nefret ediyorlar çünkü ben yerde kalmıyorum dedi. Summerslam benim için garanti bir şey değildi çünkü Ocak ayında sakatlandım, tam geri döndüğümde her şey benden alındı dedi. Bana 9 ay güreşemeyeceğim söylendi ama şu an neden mutluyum biliyor musunuz, çünkü ben 5 ayda geri döndüm dedi. Sonra da konuyu Drew'a getirdi. O beni duydu, sakatlığım için dua ettiğini söyledi dedi. İsmimi tishirt'e bastırıp hayatımı mahvedeceğini söyledi dedi. Kendisini daha iyi hissetmek adına benim için yalanlar söyledi dedi. Şu an neden mi mutluyum, Drew'a kaybettiğim için değil, çünkü ben geri döndüm dedi. SummerSlam bir başlangıçtı ki insanların Road to Wrestlemania'sının Ocak ayında başladığını biliyorum dedi. Benimkiyse Cumartesi günü başladı dedi. Daha önce de en dipten başlamıştım ve en yukarıya çıkmıştım dedi. CM Punk bunları yapmasa, yerde kalmaya devam etse seyirciler için ne olurdu ki diye sordu. Yaz benim beklediğim gibi başlamadı ama hala yaz aylarındayız dedi. Bu güzel mekanın insanları CM Punk'ın daha az konuşmasını ve daha çok kavga etmesini hak ediyorlar dedi. Raund 2; Drew McIntyre'ı istiyorum, çünkü beni yere gömeceğini söylemişti ama ben hala ayaklarımın üzerindeyim dedi. Hala ciğerlerimde hava var, hala damarımdan kanlar akmaya devam ediyor derken sözünü bitiremeden Seth Rollins'in müziği çaldı. Sonra da sözü aldı ve iyi günündesin bugün dedi. Ben de öyleyim dedi. Çünkü 10 yıldan sonra seni geçmişe gönderme sırası bana geçti dedi. Seth ringe doğru gelmeye çalışırken Punk önünü kesti. O esnada da Seth, beni ringe almak istiyor musun yoksa oraya gelip kıçını mı tekmeleyim dedi. Punk da Seth'in kıyafetiyle alay ederek bugün kovboy gibi giyinen ben değilim ama bugün yabanmersinin ben olacağım hadi gel dedi. İkili tam birbirlerine gireceklerken bu kez seyircilerin arasından Drew gözüktü. Drew bu negatiflikte ne böyle dedi. Bu gece kutlama gecesi dedi. Herkes SummerSlam'deki en büyük maçı konuşurken Drew McIntyre'ın CM Punk yendiğini ve Seth Rollins'in üçe kadar saydığını konuşuyor dedi. Sonra da Punk'a senin hakkında güzel şeyler söyleyeceğim ve en sevdiğin konu olan CM Punk hakkında konuşacağım dedi. Beni şoka uğrattın, tüm dünyayı Cumartesi günü şoka uğrattın dedi. Hala kayda değer olduğunu kanıtladın dedi. Ama dünyanın en iyisi değilsin artık dedi. Ben en iyisiyim dedi. Punk ve Seth birbirlerine bakarlarken Drew da birbirlerinize bakmaya devam mı edeceksiniz, yukarıya bakın dedi kendisini işaret ederek. Dikkatinizi nasıl çekeceğimi biliyorum, bak bende ne var Punk dedi ve bilekliği gösterdi. Punk dayanamadı ve seyircilerin arasına girerek Drew'u kovalamaya başladı. Seth ringde tek kaldı. Arkasını döndüğünde Branson Reed, Seth'e saldırdı. Seth Superkick ve Big Boot ile karşılık verdi ama Death Valley Driver yedi. Sonrasında da iki tane Senton geldi. İki tane de Tsunami çekti. Çok geçmeden görevliler geldi. Reed de ring dışına çıktı ama dayanamayarak bir tane daha Tsunami çekti. Hemen ardından tam üç tane daha çekti. Seyircilerden de çok iyi reaksiyon aldı. Görevliler Reed'i bir türlü durduramazlarken bu 6 Tsunami sonrasında Seth'in ağzından kanlar gelmeye başladı. Reed yedinci Tsunami için turnbackle'a çıktı ama görevliler Seth'i ring dışına taşıyarak onu kurtardılar. Reed arka alanda yaptıklarını neden yaptığını anlatırken yapmam gerekeni yaptım dedi. WWE'nin altın çocuklarından birini parçaladım, bir sürü Tsunami çektim dedi. Tüm bunları buraya oyun oynamak için gelmediğimi göstermek için yaptım dedi. Kendisinin bu işin en üst seviyesinde olduğunu söyledi.

Bu olaydan sonra Seth, bir süre ekranlardan uzak kalırken Punk ve Drew da kendi aralarındaki meselelere odaklanmışlardı. Reed ise bu kez gözüne Miz ve R-Truth’u kestirmişti. 12 Ağustos Raw’da R-Truth’a da 5 tane Tsunami çekerken bu feud sonucunda kendisine eş değer cüssede bir rakip bulmayı başarmıştı; Braun Strowman. Strowman, 19 Ağustos’ta Reed’in Miz ile maçına karışarak Reed’e dur demişken ikili arasında efsanevi anları içeren çok sert bir feud başlamıştı. İki isim defalarca kez arka alanda kaosa sebep olurlarken birbirlerine karşı da güç gösterilerinde bulunmuşlardı. Sınırlarını zorlarlarken birçok güvenlik görevlisini de yere yapıştırmışlardı. İki isim en sonunda 30 Eylül Raw’da bu kontrol dışına çıkmış feudu sonlandırabilmek adına “Last Monster Standing Match” yapmaya karar verdiler. İki isim beklendiği gibi her şeyi yerle bir ettiler. Seyirci bariyerlerini bile kırdılar. Maçın hakemi bariyeri düzeltmek için görevlilerle beraber çalışırken, Reed'in üst üste çektiği iki Tsunami sonrasında saymayı yapmadı. Reed buna sinirlenirken görevlilere saldırmaya başladı. En son hakemi de yere fırlatınca Pearce sinirle geldi. Reed onun da yakasına yapışınca onlarca görevli Reed'i ayırmaya geldi. Strowman ise turnbackle çıkıp dışarıdaki herkesin üzerine uçtu. Ancak ikili, 10'dan önce kalkınca maç devam etti. Strowman yine turnbackle'a çıkmaya çalıştı ama Reed yüzüne sandalye fırlattı. Sonra da Superplex çekti ve ring çöktü. Hakem 10'a doğru saymaya başlarken Seth return yaptı ve kalkmaya çalışan Reed'e çelik merdivenlerin oradan Stump çekti. Strowman da son anda kalkınca maçı kazanan Strowman oldu.

SummerSlam’de mağlubiyet alan Punk, önce Bash in Berlin’deki Strap maçı, sonra da Bad Blood’daki Hell in a Cell maçlarından Drew’a karşı galibiyet alarak çıkınca yaklaşık 1 yıldır süren bu feudu kazanmayı bilmişti. Seth Rollins ise odağını Reed’e çevirirken, Bad Blood sonrasında Punk’ın feudu biter bitmez ringe doğru yönelmiş, girişin orada Punk’a omuz atarak yoluna devam etmişti. Ringe giriş yaptığındaysa Reed’e yönelmişti. Seth, ben bir vizyonerim, devrimciyim, ben Seth "Freakin" Rollins'im ve geri döndüm dedi. Reed'i mahvetmek için geri döndüm dedi. Ama size şunu söyleyeyim, Reed bu akşam burada yok dedi. Burada değilsin ama Bronson, biliyorum ki bir yerlerde beni izliyorsun dedi. Beni baya dikkatli dinlemeni istiyorum dedi ve kameraya yaklaştı. 2 ay önce beni tuzağa düşürdün, kariyerimi bitirmeye çalıştın.. peki ne için diye sordu. Kendini duyurmak mı istedin dedi. Tebrikler, 6 Tsunami sonrasında senin lanet adını duydum dedi. Ünlü olmak mı istiyorsun koca adam dedi. Seth Rollins vs Bronson Reed, bire bir maç, yeri ve zamanı sen belirle dedi. Ancak bu kez seni bekliyor olacağım dedi. Seth promoyu bitirirken Jey ringe geldi. Seth ise uzatmadan arka alana gitti. Bir sonraki hafta yani 14 Ekim’de onu Pearce ile konuşurken gördük. Seth, Reed ile maç isteğini yinelerken Pearce ise bu sene çıktığı 6 maçtan da Seth’in pek de sağlıklı ayrılmadığını söyledi. Seth ise sakatlıkların olabileceğini söyledi ve ısrarını sürdürdü. Seth bu tarz yollardan geçip yukarı çıktığını ama Reed gibilerin ona dik dik baktığını söyledi. Canavarları kestim, kralları devirdim, şimdi sıra canavarlarda, buna ihtiyacım var dedi.

21 Ekim Raw’da şovun henüz başında Reed arenaya giriş yaparken Seth arkadan kendisine saldırdı. Görevliler araya girince sinirle ringe doğru yöneldi ve girer girmez de mikrofonu aldı. Reed'e seslenerek, ünlü olmak mı istiyorsun koca oğlan, buraya gel ve kavga edelim dedi. Pearce girişe gelip Seth'i uyarırken arkasından görevlileri dağıtan Reed geldi. Pearce'ı ve görevlileri dinlemeyen Reed, ringe doğru yöneldi ama Seth'ten Suicide Dive geldi. Ardından iki isim birbirlerine girerlerken görevliler yine araya girdiler ama iki isim de onlardan kurtularak birbirlerine girişmeye devam ettiler. Reed üstün çıkıp Death Valley Drive çekerken Tsunami için turnbackle'a çıktı ama Seth kendini dışarı attı. Reed de aprondan, Seth'e Shoulder Block ile uçtu. Ardından spiker masasına Seth'i yatırırken ring zilcilerinin oradan Seth'e uçmak istedi ama Seth sıyrılınca boşa atladı. Seth geri saldırmak istese de görevliler araya girdiler. İki isim arka alanda da birbirlerine girmeye devam ettiler. Pearce da yanlarında olunca yine görevliler araya girdi ve Pearce sinirden çılgına dönerek Crown Jewel için iki isim arasında bir maç ayarlamış oldu. 28 Ekim Raw’da Seth ringde promo kesti. Canavar avına çıktım dedi. Bu konudan eminim, Reed bir canavar dedi. Ama ben de öyleyim dedi. Daha sonra ekranlara Reed geldi ve arka alandan Seth'e seslendi. Adam Pearce'a geçen hafta olanların tekrardan yaşanmayacağına yönelik söz verdim o sebeple de arenaya gelip kaosa sebep olmayacağım dedi. Eğer bir canavarı avlamak istiyorsan, otoparktayım bekliyorum dedi. Seth de koşa koşa arka alana gitti. Pearce onu durdurmaya çalıştı ama yetmedi. İki isim otoparkta birbirlerine girdiler. Görevliler engel olamazlarken Reed boşluk bulup Seth'i bir arabaya fırlattı. Ama Seth toparlanıp kamyonun kapağıyla Reed'in suratına vurmaya başladı. Reed arabanın kaputuna dayanırken Seth oradan fırsat bulup Stump çekti. Görevliler araya girerken Seth kameralara döndü ve sanırım dünya benim ne olduğumu unutmuş dedi. Bu ufak bir hatırlatmaydı dedi. Ama Reed toparlanıp ona doğru gelirken Seth bir de Big Boot çekti. Bir de Superkick geldi. Ama ne yaparsa yapsın Reed yıkılmadı ve eline aldığı çöp kovasını Seth'e fırlattı. Kamyonun içinde kapışma devam ederken Reed, Seth'i kaldırdı ve kamyonun içinden dışarıya, masaya doğru bir Death Valley Driver çekti.

Reed’in yazın sonlarından itibaren Strowman ile girdiği feud gerçekten muazzamdı. Strowman’ın nasıl havyvanımsı bir güce sahip olduğunu hatırladığımız bir feud olurken Reed’in de pek aşağı kalır olmadığını görmüştük. Bence ikili bir PPV maçını hak ediyorlardı ama en sonunda Seth’in dönüşüyle Strowman gerçekten de efsane bir mücadeleyi kazanmış oldu. Şimdi Seth, Punk da dinlenme sürecindeyken bir süre Reed ile feudda olacak gibi duruyor. SummerSlam’de olanlar, hemen bir sonraki Raw’da Reed işe müdahil olana kadar yaşananlar, Seth’in Punk ara verirken ona mesaj vermesi gibi şeyler zaten o feudun işleneceğini gösteriyor. Bu feudun sonrasında ben Punk’ın kemer mücadelesi için geri döneceğini ancak Seth’in ona bu yolda engel çıkaracağını ve böylelikle geçtiğimiz sene yapılamayan Seth Rollins vs CM Punk feudunun bu seneki Wrestlemania’da gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bunun için de Seth’in kazanıp momentum edinmesi gerekiyor. O yüzden de tahminimi Seth’ten yana yapacağım. Sadece ufak bir ihtimal olarak Strowman; Seth ona maçı kazandırıp işine karıştığı için heel turn yapıp Seth’e maçı kaybettirirse bu feudu, Strowman vs Seth’e çevirirse başka şeyler konuşabiliriz. Bu ihtimal aklımda olsa da onun üzerinden gitmeyeceğim.

Tahmin: Seth “Freakin” Rollins


Singles Match
Randy Orton vs Kevin Owens

Wrestlemania döneminde ortak düşman Logan Paul’a karşı başlayan; düşmanımın düşmanı benim dostumdur mentalitesiyle yola çıkan bu dostluk, bugün itibariyle yerini birçok açıdan ”haklı” sebeplerden ötürü bir kızgınlığa, bir yol ayrımına bırakmış durumda. Wrestlemania döneminde hem Randy hem de Owens, Logan Paul’un sahip olduğu United States kemeri için mücadele ederlerken Logan’ın sinir bozucu, hilekar heel hareketleri karşısında birbirlerini yakın görmeye başlamışlardı. Çoğu zaman Logan’a karşı ortak hareket ederlerken hatta Wrestlemania’daki maçın girişine bir arabayla gelen Owens, yolda Randy’i de almış ve beraber ringe gelmişlerdi. Bu birliktelik maç içerisinde de kendisini bir süre gösterirken nihayetinde maç Triple Threat olduğu için doğal akışına dönmüştü. En sonunda da Logan maçı kazanarak kemerini korumayı başarmıştı. Böylece her iki isim de Logan’a karşı mağlup olmuşlardı.

Wrestlemania’daki United States serüvenlerinin ardından ikili bir kez daha ortak bir düşman karşısında birlik olmak durumunda kalmışlardı. Wrestlemania’nın main eventinde Roman Reigns’in 3.5 yıllık kemer hanedanlığı son bulunca Solo Sikoa’nın Bloodline’ın başına geçmesi ve beraberinde yaşananlar, bu iki ismi yeniden birbirlerine yakınlaştırmıştı. Solo’nun Bloodline’dan Jimmy’i acımasızca kovup yerine Tama Tonga’yı getirmesiyle beraber ilk kurbanları da Kevin Owens olmuştu. Owens’e ciddi saldırılar düzenlerlerken Owens’ın yardımınaysa Randy Orton gelmişti. Bloodline ile geçmişte birçok sorun yaşamış olan Owens ve Randy ikilisi bir kez daha karşılarında Bloodline’ı görmüşlerdi. Owens, Roman Reigns ile hem title reign’inin ilk dönemlerinde hem de 2023 başında karşı çıkmış ancak kemeri ondan alamamıştı. Yine de Wrestlemania 39’da Sami Zayn ile beraber Uso’ların Tag Team reignlerini bitirmişlerdi. Randy Orton ise Uso’ların Tag Team dominantlığı süresince Smackdown tarafında Riddle ile Tag Team reign’i götürmüş ancak kemerlerin birleşme maçında, yani 2022’nin Mayıs ayında Bloodline tarafından sakatlanmıştı. O maçtan sonra da 1.5 yıl ringlere ara vermek durumunda kalmıştı. Dönüşünde de Royal Rumble 2024’te LA Knight ve AJ Styles’ın da olduğu Fatal Four Way maçında kemeri Roman’dan alamamıştı. Tüm bunları ardından yeni Bloodline, Owens’ı kurban seçince de Randy onun yanında olmak istemişti. Böylece 2024 Mayıs ayında yani Lyon’da yapılan Backlash’te Randy ve Kevin Owens ikilisi takım olarak Solo ve Tonga’nın karşısına çıktılar. Maçın sonlarında Tama Tonga’nın üvey kardeşi Tonga Loa’nın debut yapıp Bloodline’a katılmasıyla Solo ve Tonga ikilisi maçı kazanmayı bilmişlerdi.

Backlash sonrasında bir süre Owens sakatlık yaşayıp ringlerden uzak kalırken Randy ise bir yandan King of the Ring turnuvasına katılıp bir yandan da Bloodline ile feuduna devam etmişti. 24 Mayıs Smackdown’daki King of the Ring yarı finalinde Randy Orton ve Tama Tonga karşı karşıya gelirlerken Kevin Owens maçta return yapmış ve maçı Randy’nin kazanmasına yardımcı olmuştu. Ancak Randy, King and Queen of the Ring’deki finalde Gunther’e karşı mağlup olmuş, o maçta da kısa bir sakatlık geçirerek bu kez o ringlerden bir süreliğine uzak kalmıştı. Owens ise kaldığı yerden devam ederek bu yeni Bloodline ile mücadelesini tam gaz sürdürmüştü. Ancak Bloodline birçok kez üçe bir yakalayarak Owens’a karşı üstün gelmişlerdi. En sonunda 14 Haziran Smackdown’da Randy geri dönüp Kevin Owens’ı Bloodline’ın elinden kurtarırken artık R.K.O olarak anılan ikili birbirlerine sarılmayı da ihmal etmemişlerdi.

14 Haziran’daki Smackdown’ın ardından İskoçya’da yapılan Clash at the Castle’a geçtiğimizdeyse gecenin ilk maçında Cody Rhodes, kemerini AJ Styles’a karşı bir I Quit maçında korumayı başarmıştı. Bloodline ile hem geçmiş hem de yakın dönemde birçok mevzu yaşayan ve en sonunda Roman Reigns’i ve orijinal Bloodline’ı hem de Rock’lı Bloodline’ı devirerek hanedanlığı, story’i bitiren Cody bu kez de maç sonrasında karşısında yeni Bloodline’ı bulmuştu. Maçtan sonra girişin orada kutlama yapan Cody’i Solo Sikoa karşılarken hemen arkasından da Tonga Loa ve Tama Tonga da gelmişti. Üçlü Cody’e saldırdıkları anda Randy ve Owens orada biterken Cody’i Bloodline’dan kurtarmışlardı. Ancak Bloodline’ın yeni Tribal Chief’i Solo Sikoa mücadelesinde oldukça kararlıydı. Cody’nin kemerini, yani Roman’ın eski kemerini Bloodline’a geri getirmek istiyordu. Bunun için de Cody’e bir mesaj vermeliydi. Clash at the Castle sonrasında Money in the Bank’e giderken 21 Haziran Smackdown’da Solo Sikoa vs Cody Rhodes maçı izledik. Tama Tonga ve Loa’nın Cody’e saldırmasıyla maç DQ ile sonlanırken Randy ve Owens Cody’e yine yardıma gelmişlerdi. Solo tam face isimler karşısında tek kalmışken birden gülmeye başlayınca başka bir planı olduğunu anlamıştık. Yeni Bloodline’ın yeni üyesi Jacob Fatu oldukça etkileyici bir şekilde debut gerçekleştirmişti. Fatu neredeyse tek başına Cody, Randy ve Owens’ı indirmeyi başarmıştı. 28 Haziran Smackdown’da da Solo, resmen yeni Tribal Chief ilan edilirken Heyman bu duruma karşı çıktığı için gruptan feci bir şekilde atılmıştı. İşte böyle bir ortamda Money in the Bank’e giderken Money in the Bank’in main eventinde Kevin Owens & Randy Orton & Cody Rhodes vs Bloodline maçı izlemiştik. Loa’nın da maça karışmasıyla Solo Sikoa, Tama Tonga ve Jacob Fatu’dan oluşan Bloodline üçlüsü, maçı kazanmayı başarmıştı. Cody’i tuş eden isim ise Solo Sikoa olmuştu.

Bu maçın ardından Solo doğal olarak WWE kemeri için ön plana çıkarken SummerSlam’de Cody ve Solo arasındaki kemer maç da resmileşmişti. SummerSlam’e doğru giderken birçok kez Randy, Cody ve Owens’a karşı şovları ezici bir üstünlükle kapatmayı bilmişlerdi. Hatta 2 Ağustos Smackdown’da DIY’ı yenerek Tag Team kemerlerini de Bloodline’a geri getirmişlerdi. SummerSlam’deki main event, Bloodline Rules altında gerçekleşirken Tama Tonga ve Loa’nın maça karışmasıyla beraber Cody’nin yardımına Randy ve Owens gelmiş ve Loa ve Tonga’yı ringden uzaklaştırmışlardı. Ancak Jacob Fatu’nun gelmesiyle Solo yine üstünlüğü ele alırken en sonunda Roman Reigns’in Wrestlemania 40’da Cody Rhodes’a kemerini kaybettiği maçtan sonraki geri dönüşüyle bütün arena resmen yıkılmıştı. Roman’ın Solo’ya saldırmasıyla beraber asisti alan Cody ise kemerini Solo’ya karşı Roman sayesinde korumayı başarmıştı.

SummerSlam sonrasında Bash in Berlin’e giderken Roman’ın dönüşüyle beraber Bloodline kendi arasındaki mücadelesine devam etmiş, Cody ise oradan bir süreliğine sıyrılmıştı. Randy’nin King and Queen of the Ring’deki finalde Gunther’e kaybettiği maçta omzunu kaldırdığı anlaşılınca Raw’a gidip kemer maçı hakkı elde etmesiyle WWE kemeri için de yeni bir #1 Contender arayışı söz konusuydu. Cody, bu hakkı bu zamana kadar hep yanında olan Kevin Owens’a vermek istese de Kevin başta bunu hak etmediğini söylemiş, sürekli kaybettiğini ve sıralamada en arkalarda olduğunu söylemişti. Ancak hem Cody’nin ısrarları hem de Aldis’in Roman Reigns’e rövanş maçı verme ihtimali Owens’ı kararından döndürmüştü. Özellikle Roman’ın olası rövanş maçı hakkı elde etme ihtimali Owens’ı delirtmişti. Çünkü Owens’a göre Bloodline mevzularının en başında Roman Reigns vardı ve Owens geçmişi unutmamıştı. Böyle bir ortamda Bash in Berlin’e gidilirken Owens süreç içerisinde Cody’nin bir sakatlığı olduğunu da öğrenmişti. Ek olarak da kariyeri boyunca birçok yakın arkadaşını satmasıyla ünlü olan Owens için zorlu bir süreç başlamıştı. Burada yine bel altı oynayarak yakın arkadaşı olarak nitelendirdiği Cody’nin zayıf tarafından bulup yıllar sonra WWE’de bir kemer kazanımı gerçekleştirebilirdi. Ancak Owens bunu yapmamıştı. Bash in Berlin’deki kemer maçında Cody’nin sakat dizine vurma şansı elde eden Owens bunu yapmadı. Velhasıl Cody en sonunda maçı kazanıp kemerini korurken maçın sonunda Cody, Owens’ı kaldırmak istese de Owens kendisi kalkmıştı. Sinirli ve hayal kırıklığına uğramış gibi gözüken Owens, en sonunda Cody’e sarılıp Cody’nin elini hava kaldırmıştı. Cody de onun elini kaldırmak istedi ama Owens bunu reddederek yine onun elini kaldırmıştı. Bu arada aynı şovda Randy de başarısız olmuş ve Gunther’den World Heavyweight kemerini almayı başaramamıştı.

Bash in Berlin sonrasında Bad Blood’a giderken 13 Eylül Smackdown’da Cody, Steel Cage maçında kemerini Solo Sikoa’ya karşı korumuştu. Maçtan sonra Cody, Bloodline’ın saldırısına uğrarken yardımına Roman Reigns gelmişti. En sonunda da bu iki büyük isim; Roman ve Cody, yeni Bloodline’a karşı takım olma konusunda hem fikir olmuşlardı. Bu süreçte Randy ve Owens, takım olarak mücadele etmeye devam etmişlerdi. Örneğin 20 Eylül Smackdown’da Owens, o dönem Bloodline ile Tag Team kemer mücadelesi veren Street Profits’i yanına alarak Bloodline ile gecenin başındaki ağız dalaşının ardından maça çıkmıştı. Maç Loa’nın etkisiyle DQ olarak sonlanırken Cody yardıma gelmişti. Cody ringi temizlerken Owens elinde sandalyeyle Cody’nin arkasından bir an vuracakmış gibi dursa da Cody’nin arkasını dönmesiyle sandalyeyi kenara fırlattı. Ardndan da Cody’nin el uzatışına istemsizce karşılık vermişti. 27 Eylül Smackdown’daysa Solo, Cody’nin yanına duran Owens ve Randy’i küçümseyerek Roman’la takım olmak istemenin tek sebebi bu iki ismi ne zaman yanına alsan bize karşı kaybediyor olman demişti. Owens da bu durum karşısında oldukça sinirlenmişti. Cody’e Randy ile takım olup Bloodline ile mücadele edeceklerini söylemişti. Zaten Cody’e hem kemeri ondan alamamasından ötürü hem de Roman ile iş birliği yapmasından ötürü kızgın olan Owens, yavaş yavaş tavır almaya da başlamıştı. Randy ise biraz daha ılıman yaklaşarak Cody’e anlayış göstermişti. Aynı şovun main eventinde Randy ve Owens ikilisi Fatu ve Solo’ya karşı maça çıkarlarken doğal olarak maça Tonga ve Loa da fazlasıyla karışmışlardı. Cody yardıma gelirken Fatu yüzünden Owens’ın gittiği tuşu hakeme çarparak bozmuştu. Owens buna sinirlenirken bir de üstüne maçta tuş olan isim olmuştu. Cody, maçtan sonra Owens’ı teselli etmiş ancak Owens onu itmişti. Randy yine sağduyulu yaklaşırken iki ismin arasına girmişti. Owens onu itip yine Cody’e diklenirken en sonunda Randy’nin de etkisiyle sakinleşmiş ve Cody’e sarılmıştı.

Kevin Owens’ın bir heel turn’ü beklenirken şimdiye kadar yaşananların altında birçok haklı sebebi bulunmaktaydı. Zaten hali hazırda bireysel olarak yıllardır bir kemer kazanamayan, önemli bir anda galibiyetle çıkamayan bir Kevin Owens vardı. Yani o zaten her şeyden önce kendisine öfkesi olan, özgüveni kırılmış bir isimdi. İkinci olarak da Cody’e karşı kemer mücadelesinde her zaman yaptığını yapmayıp maçı ve kemeri kazanma şansını kaybetmişti. Üçüncüsü de ona göre WWE’ye ciddi anlamda çöken, son birkaç senede kazanmak için her türlü pisliği yapan Bloodline’ın esas ismi Roman Reigns ile bu zamana bu mücadelede hep yanında olduğu Cody’i yan yana görmek onun açısından oldukça irrite edici bir şeydi. Tüm bunların üzerine bir de belki ondan da yakın gördüğü Randy’nin hep sakin olup Cody’i anlama yoluna gitmesi de Kevin Owens’a başka bir çare bırakmıyordu. Nitekim Bad Blood’da Cody ve Roman ikilisi, Solo ve Fatu’yu yenerlerken şovun bitişinde, off the record olarak Owens’ın heel turn yaptığı haberini gördük. 11 Ekim Smackdown’da Jakara Jackson ve Lash Legend, Women's Tag Team kemer maçı için ringe doğru gelirlerken seyircilerin oradan ortaya çıkan Kevin Owens, ringe girdi. Böldüğüm için kusura bakmayın ama bana spesifik olarak bugün buraya gelmemem söylendi ama bu saçmalığın olmasına izin veremezdim dedi. İnsanlar neden Cody Rhodes'a sırtımı çevirdiğimi soruyorlar ama Cody Rhodes sırtını bana çevirdi dedi. O esnada mikrofonunun sesi kesilirken görevliler de ringe geldiler.  Bunun üzerine Owens, spiker masasına gidip Corey Graves'in kulaklığını taktı. Söylediklerini tekrarladı, buradaki suçlu ben miyim dedi. Çok geçmeden Cody ringe doğru yönelmeye başladı. Aldis ve görevliler araya girdiler. En son Randy de geldi ve iki ismi sakinleştirmeye çalıştı. Owens'ı tutmaya giderken Randy, Owens'tan bir dirsek yedi. Bunun üzerine sinirlenen Randy, bir yumrukla Owens'ı yere indirdi. Owens şaşkınlıkla ringin aşağısına indi ve seyircilerin arasından uzaklaştı. Meğer Bad Blood'dan sonra ekranlara gelmese de seyircilerin telefon kayıtlarıyla Kevin Owens'ın, Cody Rhodes'a saldırı görüntülerini izleyebildik. Bad Blood sonrası Cody, otobüse binecekken Owens yanına geldi. İkilinin tartıştığı görüldü. Owens en son dayanamayıp Cody'e saldırdı. Görevlilerin araya girmesiyle Owens oradan arabasına binip uzaklaştı. Owens'ın heel turn'ünü off screen bir şekilde izlemiş olduk. Bu arada arka alanda DIY ve Street Profits tartışırlarken Aldis de onları sakinleştirmeye çalıştı. Ancak o esnada Aldis biraz ileride Owens'ın Randy'e saldırdığını gördü ve güvenlikleri çağırdı. Güvenlikler güçlükle Owens'ı Randy'den ayırdılar. Aldis de Randy için sağlık görevlilerini çağırdı.

18 Ekim Smackdown’da Owens'ı arabasında bir videoda gördük. WWE'de 10 senedir varım, hatta 10 yılı da geçti dedi. Bu 10 yılda artı eksi birçok şey yaşadım ama şuandakinden hiçbir şey beni kötü hissettiremedi dedi. WWE görevlilerinin bana evimde kalmalarını söylemelerinden ötürü ait olduğum yer olan Smackdown'a gelme demelerinden ötürü şu anda yokum dedi. Cody Rhodes'a Bad Blood'da yaptıklarımdan ötürü bana bunu söylemeleri hiç adil değil ve utanç verici dedi. Yani WWE yıldızlarının birbirlerine yaptıklarına bakın; ringde, otoparkta, soyunma odasında vs hep bir tuzağa düşürme, saldırma görürsünüz dedi. Ama bana uzak kalmam söylendi çünkü onların küçük altın çocuğunu yere serdim dimi dedi. Bu bana bu şirketin bana biçtiği değer ve saygınlığı sorgulamamı sağlıyor ki bununla yaşayabilir, bunu geride bırakabilirim dedi. Ama aşamayacağım şey ise Randy Orton'ın bana yaptıkları dedi. Randy, bana bu şekilde ihanet etmene inanamıyorum dedi. Benim hakkımda insanlara ne istersen ona söyletebilirsin, arkadaşlarına arkasını döner diyebilirsin hiç önemli değil dedi. Ben sana bunu yapmazdım çünkü sahip olduğumuz şeyin farklı olduğunu düşündüm, Cody Rhodes'u bana tercih etmene inanamıyorum dedi. Herkese karşı dürüst olmalıyım ki, şu an yaşanan her şey, WWE'nin bana saygısızlığı ve Randy Orton'ın güvenimi kırması... döner miyim ya da ne zaman dönerim bilemiyorum dedi.

25 Ekim Smackdown’daysa Randy ringde konuşurken ringe Triple H geldi, Randy de gelir gelmez herkes biliyor ki Kevin Owens'ı benden koruyorsun dedi. Bunu herkes biliyor, Kevin bile biliyor dedi. Triple H ise kimseyi kimseden korumuyorum dedi. Yapmaya çalıştığım şey benim işim dedi. Randy ise ona karşı yumuşak davranabilirsin, anlıyorum, önceden sevilebilir biriydi, ben de onu seviyordum ama sen onu koruyorsun bunu kabul et dedi. Triple H ise reddetti. Bu maç olmayacak dedi, o olmayacak dedikçe Randy de onu koruyorsun diye ısrar etti. Randy ısrar edince Triple H; seni koruyorum dedi. İlk kez buna şahit oldum ve nedenini bilmiyorum ki gardını yere indirmişti dedi. Sana ve Cody'e güvendi dedi. Cody Rhodes'da görmek istediği insanı görmek mi istedi, sende olmasını istemediği zavallı alçağı görmek istemedi mi bilmiyorum dedi. Ama neyse ne sizi sevdi ve güvendi dedi. Onun aklında siz, ona ilk kez sırtınızı çevirdiniz dedi. Bunu saygısızlık olarak algılama, 1.5 yıllık sakatlığının ardından yeni dönmüş sayılırsın dedi. Sana bir daha güreşip güreşemeyeceğin belirsiz olduğu söylendi ama bak buradasın dedi. Bir daha aynı şeyleri yaşamanı istemiyorum dedi ama Randy onu kesti. Triple H ise devam etti. Randy ise benim yerimde olsaydın, kenara çekilip hayatın akmasını beklemezdin dedi. Benim yerimde olsaydın her zaman yaptığın şeyleri yapardın, her zaman yaptığımız şeyleri dedi. Bu da bildiğimiz tek bir şekilde işlerimizi halletmemiz; o da bu ring dedi. Triple H, Tanrı aşkına umarım istediğin şeyin farkındasındır dedi. Crown Jewel'da Kevin Owens'ı mı istiyorsun, senin olsun dedi ve maçı resmileştirdi. Son olarak sana kendini korumanı öneriyorum dedi. 1 Kasım Smackdown’daysa Orton ve Cody ikilisi, Imperium’a karşı maça çıkıp maçı kazanırlarken maç sonunda Owens elinde sandalyeyle Orton’a saldırdı.

Owens heel turn gerçekleştirirken ve bunu uzun dönemli bir hikayede yaparken daha da uzun bir dönemli bir hikaye anlatıcılığı mevcut. Randy – Owens – Cody üçgeninde Randy hep Cody’e karşı güven mesajları verirken her zaman da onun yanında olmaya devam etti. Bu uğurda, Owens’a göre Owens’ı bile sattı. Hala da Cody’nin yanında duruyor. Bloodline ve Imperium’a karşı da Cody’nin hep yanınaydı. Zaten Randy ve Cody ikilisinin geçmişi ortadayken buradan bir hikaye çıkmaması imkansız gibi görünüyor. Randy, tüm bu Bloodline işleri bittiğinde bile arkandayım mesajı verirken Cody’e aynı zamanda şu mesajı da veriyordu; “Viper’a asla güvenme”. Dolayısıyla bu iş bir yerden sonra oraya gidecek gibi duruyor. Hatta bence Cody’nin reign’ini bitirmesi gereken kişi de Randy Orton olmalı. Owens ise son dönemdeki aksiyonlarında haklı taraftayken nasıl bir heel olacağı da merak konusu. Geçmişteki halleri gibi artık kazanmak için o da her şeyi yapmaya başlarsa belki de Triple H’i de haklı çıkarır gibi duruyor. O yüzden maçın sonunu kestirmek biraz zor. Belki de maçı kaybetse dahi Randy’e sert bir saldırı yapabilir gibi. Ama şunu da belirtmem lazım ki iki isim de uzun bir süredir birebir maçlarda veya kemer mücadelelerinde pek umduklarını bulamıyorlar. O yüzden bu maçı kazanan isim önemli bir galibiyet alacak. Randy Orton vs Cody Rhodes düşündüğümden ötürü Randy ihtimali daha baskın geliyor ancak Owens’ın de tahmin edilemez bir tarafı mevcut bu maç için. O yüzden DQ’lu bir son, DQ’lu bir Randy Orton galibiyeti gelebilir gibi geliyor. Bu yüzden de emin olmadan Randy Orton diyeceğim. Böyle bir DQ’lu sonla beraber de No DQ’lu bir maç türüyle de bir maç yapmaları bence çok güzel olur. Keza bir şeyler olmalı ki, Triple H’in Randy’e yaptığı uyarının bir karşılığı olmalı. Bunun dışında ben buradan mağlubiyetle ayrılırsa bile Kevin Owens’ın artık bireysel bir kemer alması gerektiğini düşünüyorum. Mid Level seviyede belki Wrestlemania için LA Knight’ın rakibi bile olabilir bence. Ek olarak da kendisini heel olarak izlemeyi de özlemedim değil.

Tahmin: Randy Orton


Triple Threat Match for the WWE United States Championship
LA Knight(c) vs Andrade vs Carmelo Heyes

Andrade ve Heyes şu ana kadar bir Play-off turu gibi tam 7 maç yaptılar ama değil bırakın 7’yi, 77 tane bile yapsalar herhalde sıkılmadan izleriz gibi duruyor. Her ikisi de oldukça ring içi kabiliyet bakımından harika isimlerken beraber müthiş de bir uyum yakaladılar. Bu durum çok kolay kolay oluşabilecek bir durum değil gerçekten. Bazen ismen büyük isimlerin maçları olsa da ring içerisinde umduğumuzu bulamazken bazen de bu tarz isimlerin birbirleriyle uyumları yakalanınca her maçlarını pür dikkat izliyor oluyorsunuz. Bu yüzden ben bu feudun bir PPV’ye taşınmasından, feuda LA Knight’ın dahil olmasından ve de maçın Triple Threat olmasından oldukça mutluyum.

Aslında bu feudun çıkış noktası biraz üstte bahsettiğim gibi yaz aylarında başlayan Andrade vs Carmelo Heyes feudu. Tabii öncesinde LA Knight’ın daha United States şampiyonu olmadan Carmelo Heyes ile takışmasını saymazsak, yani o kadar geriye gitmezse işlerin esas kızıştığı nokta Andrade vs Heyes’tendi. Yani 19 Temmuz Smackdown’da Andrade ve Carmelo arasında yapılan ilk maçtı. Harikulade geçen maçın sonucunda Andrade maçı kazanırken, maç sonrasında da Heyes’in iyi olduğunu ama hala daha genç olduğunu söylemişti. 2 Ağustos’ta iki isim arasında bir kez daha maç yapılırken Andrade yine maçı kazanmış ve durumu 2-0 yapmıştı. Hemen ardısı SummerSlam’de de LA Knight, United States kemerini Logan Paul’dan almayı başarmıştı.

9 Ağustos Smacdown’a geldiğimizdeyse Heyes ve Andrade arasındaki yaşananlar sadece doğal gelişen bir maç serisinin dışında bir feuda da evirilmeye başlamıştı. Yeni şampiyon Knight ringde promo keserken, Knight Logan'dan bahsederek onun memleketinde onu yenmem umurumda bile değil dedi. Umursadığım tek şey orada durup tüm dünyaya beni istediğiniz şekilde çağırın ama er ya da geç bana şampiyon diyeceksiniz dememdi dedi. Uzun sürmeden de başardım dedi. Yeni United States şampiyonu neden, çünkü ben öyle istedim dedi. Bunun anlamı da bu şey beni hedef adam haline getirir, bunun bir diğer anlamı da bu oyun hala aynı, SummerSlam'de olduğu gibi gelirim ve yener geçerim dedi. Sonra bir başkasına geçerim, aynısını yaparım dedi. Çünkü ben United States şampiyonu olmadan duramam dedi. Klasik Yeah hareketini yapmadan Santos'un müziği çaldı. Legado Del Fantasma tam kadro ringe gelirken Santos, spotlight'ı yakalaman muhteşem ama bir anlık zamanda tüm bu başardıkların benim reign'imi başlatmaktan başka bir şeye yaramaz dedi. Bu hayatın bir gerçeğidir dedi. United States şampiyonu olmayı gerçekten hak eden benim dedi. Sonra da with everybody saying Escobar si... dedi. Knight da hak etme kelimesine takıldı ve sana neyi hak ettiğini söyleyeyim dedi. Eğer biraz daha hızlı gidersen hasta olmayı hak edersin dedi. Ama şunu hepimiz biliyoruz ki bir şans istiyorsan bunu hak etmelisin dedi. Birazdan rakibin gelecek ama ya o ya sen ya da aptal grubun kim olursa olsun bunu benden alamazlar dedi. İyi olmadığınız için değil ben izin vermediğim için dedi ve klasik Yeah hareketini çekip ayrıldı. O gidince de Andrade vs Santos Escobar #1 Contender's Match başladı. Andrade maçı bitirmeye yaklaşırken ring kenarına Elektra Lopez çıktı. Hakem onunla ilgilenirken Carmelo Heyes maça karıştı ve Santos'u çekerek Andrade'nin boşa atlamasını sağladı. Santos da sendeleyen Andrade üzerinden bir roll up ile maçı aldı. Rollup esnasında Andrade'nin taytını da çekti. Arka alanda Heyes, eğer ben kazanamıyorsam sen de kazanamazsın Andrade dedi.

Bu yaşananların ardından 16 Ağustos Smackdown’da iki isim arasındaki üçüncü maç gerçekleşti. Heyes bu kez ani bir tuşla maçı aldı. Maçtan sonra da Trash Talk yaptı. Andrade onu takmayıp arka alana gitmek isterken Heyes devam edince tokatla ona karşılık verdi. İkili birbirlerine girmeye başladılar. Görevliler iki ismi güçlükle ayırdılar, hatta bir ara Andrade onlardan sıyrıldı ama çok geçmeden iki taraf da birbirlerinden ayrıldılar. Arka alan röportajında Heyes, tüm dünyanın kendisine inanmadığını ama bu atışı kaçırmadığını söyledi. 23 Ağustos Smackdown’da Andrade berber dükkanında Heyes’e seslenirken Heyes ise neden delirdin ki bana kaybettiğin için mi dedi. Gerçek şu ki son maçın kadar iyisindir ve son maçta benim kadar iyi değildin ve asla da olamayacaksın dedi. Beni iki kere yenmiş olman kariyerindeki en önemli şeylerdendi dedi. Andrade orayı basarken araya kişiler girdi. Andrade maçtan sonra yaptıkların bana saygısızlıktı dedi. Carmelo da o zaman ne olacak dedi, Andrade de haftaya görüşürüz dedi. Aynı şovda LA Knight ise kemerini Santos Escobar’a karşı korudu. Bir sonraki hafta yani 30 Ağustos Smackdown’daysa Knight bu kez de kemerini Kaiser’e karşı korurken Heyes ise Andrade’yi ikinci kez yenerek durumu eşitledi.

6 Eylül Smackdown’da Heyes, Knight'ın kemeri için göz dikerken Andrade geldi. Carmelo'ya sakin ol dedi. Beni yendiğini biliyorum dedi. Beni iki kez yendin ama unutma ben de seni iki kez yenmiştim dedi. Heyes de kimse onu hatırlamıyor bile dedi. Andrade de ben ve hepimiz hatırlıyoruz dedi. Sonra da United States kemeri için bir şansın olduğunu mu düşünüyorsun diye sordu. Sonra da ben hak ediyorum dedi. Knight araya girdi. Ben çok meşgul bir adamım ikinizle uğraşacak vaktim yok dedi. Kim kimi iki kez yenmiş konuşacaksanız konuşun veya ikinizden hangisi benim bir sonraki kurbanım olacak onu belirleyin, benim için farketmez dedi. Andrade onu durdurdu. O kemer önceden benimdi dedi, Knight da önceden kelimesi anahtar kelime işte dedi. Andrade sonra İspanyolca konuşunca Knight da söylediğin tek bir kelimeyi bile anlamadım ama ses tonuna dikkat etsen iyi olur dedi. Andrade iyice diklenince Heyes de ona karşı çıktı. Andrade Heyes'i itince Heyes Knight'a çarptı, o esnada Knight sendelerken Andrade bir Big Boot ile Heyes'i yere serdi. Arkasını döndüğünde de Knight'tan BFT yedi. Heyes, Andrade'nin yanına gidip Trash Talk yapınca Knight döndü ve bir BFT de ona çekti. 13 Eylül Smackdown’a geldiğimizde Andrade ve Heyes beşinci kez maç yaparlarken maç aynı zamanda United States kemeri için #1 Contender’s maçıydı. Maçı kazanan Andrade de #1 Contender olmayı başarmıştı. 20 Eylül Smackdown’da maç gerçekleşirken Knight, kemerini korudu. Maçtan sonra iki isim tokalaştılar. Heyes de arka alandaki röportajında ben olsaydım kemeri alırdım dedi ve Andrade'yi duygusal olmakla suçladı. Knight ise arka alanda Andrade'nin çok zorlu olduğunu söyledi. Carmelo Heyes'e de mesaj yolladı, her seferinde şanslarını mahvediyorsun dedi. 27 Eylül Smackdown’da Heyes ve Andrade’de altıncı kez karşı karşıya geldiler. Maç yine muazzam devam ederken Knight geldi ve Carmelo'ya saldırmak istedi. O esnada üstün olan Andrade onu engellemek istedi ama Knight ringe girmeye yeltendi. O esnada fırsatı bulan Heyes, Andrade'yi itip Knight'ı dışarı attı ve Andrade'ye roll-up yapıp maçı ani bir şekilde kazandı. Böylece ikili arasındaki skor da 3-3 oldu. Maçtan sonra Knight yine Carmelo'nun peşine gitti ama Carmelo kaçmayı başardı. Andrade de bunun üzerine Knight'a sinirlenirken Knight da kendini anlatıp el uzattı. Andrade ise sıkmadan ringden ayrıldı. İkili arka alanda tartışmaya devam ettiler. İş fiziksele dönecekken Aldis ve görevliler onları ayırdılar. Melo ise röportajında galibiyet, galibiyettir dedi ve kemer için mesaj verdi.

4 Ekim Smackdown’daysa Haziran ayındaki Clash at the Castle'da Cody ile yaptığı I Quit maçından sonra AJ Styles, face olarak ringlere dönüşünü gerçekleştirdi. Heyes ile ringde bulunan Styles, ikimiz de güreş kıyafetlerimizleyiz, neden tam şu anda kavga etmiyoruz ki diye sordu. Heyes kabul etmedi. Ringden çıkmaya yeltenirken Knight'ın müziği çaldı. Knight, AJ'e seslendi ve arkadaşmışız gibi davranmayalım, ikimiz beraber çok şey yaşadık dedi. Evine bile saldırı gerçekleştirdim, bunların hepsini atlattık dedi. Seni en son gördüğümde herkese emekli olacağını söyleyerek yanlış bir yönlendirme yapıyordun dedi. Sana söylenecek çok şey var ama bir de Carmelo'ya bakıyorum dedi. Bunu hak ettiğini, o kişinin kendisi olduğunu düşünüyor dedi. Evet sen, bu gece yere yığılacak o kişisin dedi. Esas soru şu ki burada iki tane seçenek var dedi. Birinci seçenek oraya gelirim sana 4-5 tane yumruk atarım, geriye döner, iki kadeh bir şeyler içip güzel bir akşam geçiririm dedi. İkinci seçenek ise, AJ biliyorsun sen mücadeleye hazır olduğunu söyledin ama Melo olmadığını söyledi dedi. Onu hazır hale getirebilirim dedi. Eğer AJ'i yenmeyi başarırsan Aldis ile konuşup hak ettiğini düşündüğün US kemeri için bir maç ayarlayabilirim dedi. Sonra da bir hakem çağırdı ve maç başladı. Maç içerisinde Styles, dizinden sakatlanınca Heyes maçın galibi ilan edildi. Anons esnasında Knight ringe geldi ve müthiş bir BFT ile Heyes'i yere serdi. 11 Ekim Smackdown’da LA Knight vs Carmelo Heyes United States Championship maçını seyrettik. Andrade de kenarda maçı izledi. Knight kemerini korudu. Maçın sonlarında Carmelo, turnbackle'a çıkarken bir ara Andrade ayağa kalktı ve Carmelo'nun dikkati dağıldı. Sonra da Knight maçı aldı.

25 Ekim Smackdown’a geldiğimizdeyse Heyes vs Andrade serisinin artık muhtemel son maçı olan 7.maçı izledik. Bu kez ise Special Referee Match gerçekleşirken maçın hakemi LA Knight’tan başkası değildi. Maç içerisinde Andrade, Heyes'i tuş pozisyonuna aldı ancak Heyes tuşu atarken Andrade, Knight'ın üzerine düştü. O esnada Heyes, Andrade'ye roll-up yaparken Knight sendeleyince tuşu saymadı. Heyes de bunun üzerine sinirlendi. O esnada Andrade, bir tekmeyle uçmak isterken Heyes sıyrıldı, hareket Knight'a gelmeden Knight da son anda çekildi. Heyes, Superkick ile Andrade'yi yere sermek isterken ise hareket Knight'a geldi. Ama Heyes yine toparlanıp tuşa giderken Knight yine sayamadı ve hatta Heyes'i ayaklarından çekip aşağıya indirdi. Onu spiker masasına gönderip ringe girdi. Bu kez Andrade ile tartışırken, Andrade ona hamle yapmak istedi ama Knight bir BFT çekti. Heyes ringe girerken bir tane de ona çekti. Sonra gongu çaldı. Eline mikrofonu aldı ve Game 7'nın canı cehenneme, bunun size ne olduğunu söyleyeyim, iki tane loser ringdeyken, tek bir Game 7 kazananı var, hala United States şampiyonu olan LA Knight dedi ve gitti.

Bu feud içerisinde bir sıralama yaptığımızda Knight’ın iki isme karşı hep üstün çıktığını gördük. Andrade de genellikle Heyes’e karşı üstün çıkarken Heyes ise kazandığı maçlarda genellikle fırsatları değerlendiren taraf oldu. Çoğunlukla da rollup veya sakatlıklar sayesinde kazandı. Ben burada bir kemer değişimi ön görmüyorum doğrusu. Knight’ın kemerini koruyarak Wrestlemania’ya kadar gideceğini düşünüyorum. Keza bunu da fazlasıyla hak ediyor.

Tahmin: LA Knight


Six-Man Tag Team Match
Roman Reigns & The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso) vs The Bloodline (Solo Sikoa & Tama Tonga & Jacob Fatu) w/Tonga Loa

OG Bloodline vs New Bloodline… Bu maçın kısa ve net özeti aslında tam olarak bu şekilde. Bloodline’ın 4.yılı bitip 5.yılına artık girilirken bu hikaye hala daha WWE’nin merkezinde, ana senaryosunu oluşturmaya ve merak içerisinde uyandırmaya devam ediyor. Güreş tarihinin en etkili senaryosu olan nWo senaryosunun bile bir süre sonra cılkı çıkarken Bloodline senaryosu hala daha canlılığını koruyor. Zaman zaman bizleri sıksa da bir şekilde de toparlamayı başarıyor. Özellikle Bad Blood’un finalinde yine birçok soru işareti aklımızda canlanırken işler nasıl bu raddeye gelmiş, kısa bir özetini alalım.

2020 yılında Roman Reigns, heel turn geçirerek kemeri alırken ve meşhur 3.5 yıllık reign’ine başlarken karşısına ilk olarak kuzeni Jey Uso çıkmıştı. Jey’in Main Event Jey Uso olduğu dönemlerde Jey, Roman’a karşı direnememiş ve sonrasında da Jimmy ile beraber onun boyunduruğu altına girmişlerdi. Böylece Orijinal – OG Bloodline bu şekilde kurulurken heel bir stable olarak da doğal olarak kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapmaya başlamışlardı. Roman Reigns, Tribal Chief’ti yani ailenin reisiydi. Çünkü Samoan Wrestling Dynasty; yani Anoi Ailesi’ne ve kandaşlarına baktığımızda en tepede Roman Reigns vardı. O yüzden Roman bir nevi kutsaldı ve kemerini koruması için her şey yapılmalıydı. Bu süreçte de Uso’lar ve Roman fazlasıyla düşman edinirlerken her seferinde sayı avantajlarıyla birçok ismin üstesinden gelmeyi başarmışlardı. Süreçler ilerlerken Uso’lar’ın da Tag Team kemerlerini almalarını ardından bu stable ciddi bir dominasyon yürütmeye başlamıştı. Wrestlemania 38’de Roman Reigns, Brock Lesnar’ı yenerek Raw’ın da ana kemerini taşımaya başlayınca iyice güç gösterisi yapmaya başlamıştı. Uso’lar da Smackdown’ın Tag Team kemerlerini almalarının ardından aktif olarak 4 farklı kemer Bloodline’a geçmişti. 2022’nin sonbaharında Galler’de yapılan Clash at the Castle’da Roman, kemerini Drew McIntyre’a karşı korurken bu kez yardımına Jimmy ve Jey’in küçük kardeşi, Bloodline’ın yeni üyesi Solo Sikoa gelmişti. Ekip iyice güçlenirken üstüne üstlük aileden olmamasına rağmen Sami Zayn’in de ekibe katılmak için her şeyi yapmasıyla bambaşka bir boyuta ulaşmışlardı. En çok her tepe noktanın bir inişi muhakkak olacağı gibi Bloodline’da da çatırdamalar başlamıştı. Bloodline; yaptıkları işlerde iyice ileri gittikçe ve özellikle Sami’nin en yakın dostu Kevin Owens’a acı çektirince Sami dayanamayıp Roman’a saldırmıştı. Bunun üzerine Sami gruptan atılırken, onun gruba girmesine başlarda en çok karşı çıkan isim olan Jey Uso ise bu durum karşısında kafa karışıklığı yaşamıştı. Ancak ikiz kardeşi Jimmy’i yalnız bırakmak istemediği için geri dönmüştü. 2023 yılının başında bu olaylar yaşanırken Wrestlemania 39’daysa ilk gecede Jey ve Jimmy, 1.5 senedir ellerinde tuttukları Tag Team kemerlerini Sami ve Kevin Owens’a kaybetmişlerdi. İkinci geceyse Roman kemerini Cody Rhodes’a karşı Jey, Jimmy ve özellikle de Solo Sikoa’ya karşı korumayı başarmıştı.

Wrestlemania 39 sonrasında iyice güç zehirlenmesi içerisine giren Roman, kendi ekibinin Tag Team kemerlerini kaybetmesini sindirememişti. Üstüne üstlük Jey ve Jimmy, ellerine geçen her fırsatta kemerleri bir türlü geri alamazlarken Roman’ın da onlara olan tavırları fazlasıyla değişmiş ve Solo’yu veliahtı olarak belirlemişti. Solo, ekipte çokça ön plana çıkarken bu mobbing’e dayanamayan Jimmy, Roman’a saldırarak Solo ve Roman’ın Tag Team kemerlerini almalarına engel olmuştu. Jey bu olanlar karşısında ne yapacağını bilemezken yine kardeşinin tarafında durmuş ve Roman’a karşı o da isyan bayrağını açmıştı. Money in the Bank’teyse Uso’lar ve Roman & Solo; yani Bloodline Civil War yaşanırken Roman’ı tuşlayan Jey, 2019 Aralık ayından bu yana Roman’ı tuş eden ilk isim olmuş ve maçı da takımına kazandırmıştı. Bunun sonucunda SummerSlam’de Jey, kemer için Roman’a karşı meydan okurken kardeşi Jimmy’nin ihanetine uğramış ve onun yüzünden kemeri alamamıştı. Tüm bu olanlara lanet eden Jey, WWE’den ayrılacağını açıklarken Cody’nin ısrarları üzerine brand değiştirerek Raw’a geçmiş ve Singles kariyerine başlamıştı. Bloodline ise yoluna Roman, Jimmy, Solo Sikoa ve Wiseman Paul Heyman ile devam etmişti.

Jey Raw’da oldukça iyi bir tekil kariyer yaparken seyircilerin de favori isimlerinden birisi olmuştu. Gerçekten de “yeet” akımıyla seyircileri fazlasıyla etkisi altına Jey, önemli hikayelerde de yer almıştı. Ancak bağını bir türlü Bloodline’dan koparamazken Jimmy onu sürekli rahatsız etmiş ve daha fazla ilerlemesine hep engel olmuştu. Roman ise kemerini korumaya devam ederken Solo ön plana çıkmaya devam etmişti. 2024’e geldiğimizde ailenin en ünlü üyesi, dünyanın da herhalde en çok tanınan 20 adamından biri olan The Rock, en sonunda Bloodline senaryosuna müdahil olmuştu. Rock, “Head of the Table” mesajı verirken, Roman da onunla Wrestlemania’da maç yapmayı kabul etmişti. Ancak ikilinin hesap etmedikleri bir şey vardı ki bir önceki sene Roman’ı Wrestlemania’da yenmeye çok yaklaşan Cody Rhodes, yine Royal Rumble’ı kazanmıştı. Cody, Rock’ın da etkisiyle başta Roman’ı seçmeyi düşünmezken seyircilerin de isteğiyle kararını değiştirmiş ve Roman’ın kemeri için maç yapmayı seçmişti. Rock ve Roman bu duruma sinirlenirlerken Vegas’taki basın toplantısında ipler gerilmiş, Cody’nin karşı tarafın ailesine söylediği sözler (!) sebebiyle Rock sinirlenerek Cody’e tokat atmıştı. Sonrasında da Bloodline’a katıldığını açıklamış, Roman’ı Acknowledge etmiş ve kemerin Bloodline’da ve Roman’da kalması için elinden gelen her şeyi yapacağını söylemişti. Ki dediğini de yaptı, gerçekten de Cody’i yenmek için her şeyi yaptı. WWE’deki tüm gücünü kullandı, kendi gücünü ve tecrübesini kullandı. Cody bu savaşa Seth ile beraber girerken ilk gece Roman ve Rock ikilisi; Cody ve Seth’i yenmeyi başardılar. Maçta Rock; Cody’i tuş ederken ikinci geceki main event Bloodline Rules altında gerçekleşmişti. Oldukça epik bir finalin sonundaysa Cody, 3.5 yıllık reign’i bitirmeyi başarmıştı. Aynı gece de Jey, Jimmy’i yenmişti.

Wrestlemania sonrası Rock ekranlarda sadece Raw after Mania’da gözüküp, Cody’e daha sonrasında geri dönebileceğinin sinyallerini verirken Roman ise hiç ekranlarda gözükmemişti. Bu otorite boşluğunu kullanan Solo; zaten son dönemde Roman’ın iyice toparlayıcı ismi olmuşken fırsatı kullanarak Bloodline’da Chief’liği almıştı veya aldığını iddia etmişti. Önce abisi Jimmy’i elemine ederken ekibine Tama Tonga’yı katmıştı. İlk kurban olarak Kevin Owens ve sonrasında da Randy Orton’ı seçerken ekibine kattığı bir başka isim olan Loa’nın da etkisiyle onlara karşı üstün gelmişti. Bu esnada Heyman, tüm bu olanlar karşısında Roman’ı özlerken Solo ise ona hep Roman’ın artık gelemeyeceğini söylemişti. Solo’nun bu durdurulamazlığı en sonunda Cody’e de denk gelmişti. Cody’i hedef seçerken yanına Jacob Fatu’yu da almıştı. Fatu, bir zamanlar onun Roman’ın yanında olduğu gibi Fatu da Solo’nun sağ eli, infazcısı olmuştu. Oldukça acımasız bir atlet olan Fatu, korkutucu yüz ifadeleriyle ve yıkılmaz kimliğiyle Bloodline’a güç katmıştı. Roman’ı özleyen ve onu hala Tribal Chief olarak gören Heyman’ı da elemine eden Solo, SummerSlam 2024’te de kemeri Bloodline’a geri getirmede oldukça karar gözükmüştü. Zaten Tag Team kemerleri Bloodline’a geri dönmüşken Solo da esas kemeri ekibe katmak istemişti. SummerSlam’deki main event yine Bloodline Rules altında yapılırken ve tabii ki Bloodline sayı avantajını kullanırken, Owens ve Orton’ın yetmediği ortamda Wrestlemania 40’daki kemer kaybından bu yana ortalıkta gözükmeyen Roman Reigns geri dönmüştü. Kemerini, ekibini kısaca her şeyini çok kısa bir sürede kaybeden, eskinin kötü adamı, anti kahramanı Roman müthiş bir seyirci desteğiyle return yapmıştı. OTC yani Original Tribal Chief veya kendi deyimiyle Only Tribal Chief T-Shirt’üyle ringe gelen Roman; bir tercih yapmak zorundaydı. Bir tarafta WWE tarihine geçmiş bir rekabette olduğu ve bu rekabette yenik duruma düştüğü Cody Rhodes ile ondan kabilesini alan Solo Sikoa vardı. Roman hiç düşünmeden Solo Sikoa’ya saldırarak face bir şekilde döndüğünü bizlere göstermiş ve Cody’nin kemeri korumasını sağlamıştı.

SummerSlam sonrasında Bloodline ile mücadelesine başlayan Roman, sayıca eksik kalırken Solo ise ısrarlı bir şekilde Tribal Chief olduğunu iddia etmekteydi. Ula Fala’yı boynunda taşırken Roman ise tek başına dirense de bir yere kadar ileri gidebiliyordu. Birkaç ay öncenin azılı düşmanları Cody ve Roman, bu kez güçlerini birleştirerek bu hiç sevilmeyen yeni Bloodline’ı durdurmaya karar vermişlerdi. Cody; bir zamanlar birçok kişinin kariyerini sekteye uğratan, hayallerine kavuşmasına engel olan Roman ile dost kaybetmeyi göze alarak bir ittifak kurmuştu ki Kevin Owens ona direkt sırtını dönmüştü. Bad Blood’un main eventinde Roman ve Cody ikilisi takım olarak Solo ve Fatu ikilisine meydan okumuşlardı. Maçtan önce hem Cody hem de Roman orkestralar eşliğinde girişlerini yaptılar. Solo, Ula Fala'yı maçtan önce Roman'a baka baka çıkardı. Maçın sonlarına doğru Cody aşağıda Fatu ile uğraştı. Kafasını sandalyeye vurup Cross Rhodes çekti. Sonra da bir Superkick ile spiker masasına yatırdi. Turnbackle'a çıkıp üstüne atladı. Ringdeyse Roman ve Solo birebir kaldılar. Roman Spear'a hazırlanırken Tonga ve Loa gelip Roman'ın dikkatini dağıttılar. Solo da bir Spear çekip tuşa gitti ama Roman tuşu attı. Yeni Bloodline üstünlüğü alırken ring kenarına Hoodie giymiş, yüzünü saklayan biri geldi. Önce Loa'ya sonra Tonga'ya Superkick çekti. Hoodie'sini çıkaran ismin Jimmy olduğunu gördük. Seyirciler Jimmy'nin return'üyle çılgına dönerken Roman, spear ile maçı takımına kazandırdı. Maçtan sonra Jimmy ve Roman birbirlerine sarıldılar. Roman ve Cody de uzaktan birbirlerine baktılar. Roman ve Jimmy ringi terk ederken Solo, Loa ve Tonga, ringde tek kalan Cody'e saldırdılar. Roman kararsızlık yaşarken Jimmy'nin iknalarıyla ringe gelip Cody'i kurtardılar. Roman daha sonra yerde kalan kemeri eline aldı ve Cody'e verdi. Cody de kemerini kaldırdı. Şov bitecek sanıyorduk ki müziğiyle The Rock geri döndü. Bloodline ring seyirciler arasına kaçarken, Cody, Roman ve Jimmy ringde durdular. Rock ise girişin orada hepsine mesajını verdi. Gerçekten Bad Blood müthiş bir son bizlere izletti. Bu arada Bad Blood’dan biraz önce de Jey’in sürpriz bir şekilde Bron Breakker’ı yenerek Singles olarak ilk şampiyonluğunu aldığını yeri gelmişken hatırlatmak gerek.

11 Ekim Smackdown’da Bad Blood'da return yapan Jimmy, şovun başında ringe geldi. Jimmy seyircilerden iyi bir reaksiyon alırken hepinizi özledim dedi. 6 aydır şunu söylemeyi bekliyordum; Smackdown'a hoş geldiniz dedi. 6 aydır uzaktaydım dedi. Küçük kardeşim Solo yüzünden uzak kaldım dedi. Evde otururken şunu düşünüyordum, bu çocuğun bunu yüz yüze yapabilecek cesareti yoktu dedi. Bu aptal bana arkadan saldırdı dedi. Kendi ekibim, kendi Bloodline'ım, kendi kardeşlerim tarafından yapıldı bu dedi. Bu geceki maç; büyük kardeşe karşı küçük kardeş ve ben bu gece tüm hayatım boyunca yaptığım şeyi yapacağım; Solo'nun kıçını tekmeleyeceğim dedi. Dediği anda da Roman'ın müziği çaldı ve Roman ringe geldi. Roman da gerçekten muazzam bir reaksiyon aldı. Gelir gelmez de elini uzattı ve Jimmy de mikrofonu ona bıraktı. Roman sözü alırken; OTC'niz genellikle buralarda sistematik hareket etmeyi sever ama bu gece işleri biraz değiştiriyoruz dedi.  Acknowledge me diyecek gibi olsa da "bana katılın" dedi ve onu "acknowledge edin" dedi Jimmy'yi göstererek. Seyircileri iyice coşturdu ve bir kez daha yaptırdı. Seyirciler Uso Uso diye bağırırken Jimmy elini uzattı, mikrofonu ister gibi durdu ama Roman da ona çak yaptı. Sonra Roman sözlerine devam etti ve devam ediyoruz dedi. Jimmy'e döndü ve anlıyorum, nereden geldiğini biliyorum dedi. Ama şunu da anlamalısın ki ben, büyük kardeşin değilim, bu intikamı anlamıyorum dedi. Şunu da bilmelisin ki ben "bilge bir adam-wise man" de değilim, henüz değilim, yaratıcı, manilüpülatif planlarla gelmem dedi. Ben bir Tribal Chief'im dedi. Bunun anlamı da benim olanı almamdır dedi. 4 yıldır, tam olarak bunu yapıyorduk, ne bizimse onu alıyorduk dedi. Boş boş takılmıyordum, şartları değerlendiriyordum dedi. Her şey bizimdi; para, güç ve saygı dedi. Herkes bizden korkardı dedi. Belimizde kemerlerimiz vardı dedi. Jimmy mesela yeni bir ev almaktan bahsediyordu ben de ona hepsini al fark etmez diyordum dedi. Şu an olduğumuz yeri ise sevmiyorum dedi. Pozisyonumu, kontrolüm dışındaki şeyleri sevmiyorum dedi. Bu çok basit, size gelmiş geçmiş en iyisiyim demiştim ve bunda ciddiydim dedi. Biz buraya adım attığımızda şunu bilmenizi isterim, GOAT'lar burada dedi. Biz bu ringe geldiğimizde, parmağımızı yukarı kaldırdığımızda şunu bilmenizi istiyorum, biz biriz dedi. Jimmy sözü aldı, evet ama öyle değiliz dedi. Burada, kabilesi olmayan bir şefle duruyorum dedi Jimmy. Boynunda Ula Fala'yı göremiyorum dedi. Bad Blood'da, bana ihtiyacın olduğu için geri döndüm dedi. Sen istemedin, ama yardıma ihtiyacın vardı dedi. Yardıma ihtiyacımız var dedi. Seyircilerden de "Yeet" tezahüratları geldi. Bize yardım edebilecek sadece ve sadece tek bir kişiyi tanıyorum dedi. Seyircilerden "Yeet" sesleri gelmeye devam etti. Roman ise "No Yeet" dedi. Jimmy tekrar sözü aldı, sen benim sonsuza kadar Tribal Chief'im olacaksın tamam mı dedi. Ama ben, bu ailede seni hala acknowledge eden tek kişiyim dedi ve ringi terk etti. Roman ise düşünceli bir şekilde ringde kaldı. Gecenin sonunda Jimmy ve Solo karşı karşıya geldiler. Loa, Tonga ve Fatu da kenarda maçı izlediler. İzlemekle kalmayıp her fırsatta da Jimmy'e zarar verdiler. En sonunda da Solo'ya maçı kazandırdılar. Maçtan sonra da Jimmy'e saldırmaya devam ederlerken Roman yardıma geldi. Girişin orada kendisini karşılayan Fatu'ya bir Superman Punch çekti. Ringe girdiği anda Tonga'yı dışarıya yollayıp Loa'ya da Superman Punch çekti. Tonga ringe girerken ona da bir tane Superman Punch çekti. Sonra da Solo ile birebir kaldılar. İkili birbirlerine girseler de Fatu arkadan Roman'a saldırdı. Sonra da bir Hip Attack yaptı. Jimmy ringe döndü ama o da Fatu'dan Superkick yedi. Fatu müthiş bir Moonsault ile Jimmy'i ezerken Tonga ve Loa da ringe gelip Roman'a saldırdılar. Roman'ı tutup Solo'nun ona Spike çekmesini sağladılar.

18 Ekim Smackdown’da Jey Uso'yu, Solo ve Yeni Bloodline ile yüzleşirken gördük. Jey, Solo'ya Ula Fala için hak edilen bir şey olduğunu, alınabilecek bir şey olmadığını söyledi. Sen de bunu iyi biliyorsun dedi. Roman'ın gücünü yok etmek istiyorsan, o zaman bunu yap dedi. Ama aileyi bölüp durma dedi. Solo ise vaktimi boşa harcamayı bitirdin mi diye sordu. Ben aileyi ayırmaya çalışmıyorum ben birleştirmeye çalışıyorum dedi. Bana küçük kardeşim demeyi de ben senin Tribal Chief'inim dedi. Bloodline'ım içerisinde sana ve Roman'a her zaman yerim var dedi. Yapmanız gereken tek şey beni acknowladge etmek dedi. Senin Jimmy'nin yolunu takip etmeni istemiyorum dedi. Sonra da var mısın yok musun diye sordu. Jey ise, eğer Bloodline'ı ve aileyi birleştirmeye çalıştırmakla ilgili doğruyu söylüyorsan o zaman onları neden aldın ki diye sordu. Tama, Tonga, Jacob... bunları neden aldın ki diye sordu. Ondan uzak durmamızın sebepleri vardı dedi. Bana öyle bakmaya devam ederse de onun kıçını tekmeleyeceğim dedi. Jacob, Jey'e hamle yapmak istedi ama Solo onu durdurdu. Sonra Jey yeniden söz aldı ve her şeyi unut, seni bir sonraki görüşümde daha farklı olacak dedi Solo'ya. Yeet deyip gitti. İlerleyen anlarda Jimmy ve Roman'ı arenaya girerlerken gördük. Onları Jey karşıladı, Jimmy neler oluyor deyip elini uzattı ama Jey karşılık vermedi. Jey de bir süre Roman'a bakıp gitmek istedi ama Roman onu tuttu. Roman, seninle gurur duyuyorum, hepimiz duyuyoruz dedi. Jey de No Yeet diye karşılık verdi. Sonra da gitti. O gidince Roman, Jimmy'e sana demiştim dedi. Başka bir sekansta Roman'ı tek başına odada düşünürken gördük. Jimmy birden yanında belirince irkildi. Jimmy de kusura bakma seni rahatlatmaya çalışıyordum dedi. Roman da sen Wise Man değilsin dedi. Değilim ama dinle seni rahatlatmaya çalışıyorum dedi Jimmy. Hala Kardeş Jey ile konuşman gerektiğine inanıyorum dedi. Roman da eğer Wise Man burada olsaydı o iş yapılmıştı bile dedi. Sonra da Jey'i gördük zaten, onunla konuşmayacağım dedi. Oldukça netti zaten dedi. Önemli değil, en azından denedin, şimdi benim yöntemimle ilerleme zamanı dedi. Bu gece bu işi çözeceğim dedi Roman. Jimmy de bunu nasıl yapacaksın ki diye sordu. Roman da Solo'yu Acnowladge edeceğim dedi.  Gecenin sonunda Roman'ı ringde gördük. Roman ringe tek gelirken, seyircilere belki de son kez... beni Acknowledge edin dedi. Zaten hemen Solo'nun müziği çaldı ve o da tek başına ringe geldi. Solo gelince yoğun bir şekilde OTC tezahüratları da onunla beraber geldi. İlk Roman sözü aldı, gecenin başında Jey'e ailemizin artık daha güçlü olduğunu söylediğini duydum dedi. Jey'e, , Bloodline'ımızın daha güçlü olduğunu söylediğini duydum dedi. Ben bunu görmüyorum, ben şu an daha iyi olduğumuz hiçbir şey görmüyorum dedi. Kırılmış ve ayrılmış olduğumuzdan başka bir şey görmüyorum dedi. Yaşadığımız bunca şeyden sonra, baharda yaşadığımız onca şeyden sonra, yazın kaybettiğimiz her şeyden sonra, bu şekilde ayrılmış olarak mı duracağız dedi. Solo, babama bunu düzeltebileceğimi söylemiştim dedi. Yapmak istediğim tek şey birbirimize geri dönmemizi sağlamak dedi. Kemerleri belimizde görmek istiyorum, cennetten ödemeler görmek istiyorum, ailemizin öncelikli olmasını istiyorum dedi. Bu işi düzeltebilmem için ne yapmam gerektiğini söyle bana dedi. Solo da yapman gereken şey mi, bu çok kolay aslında Roman dedi. Yapman gereken tek şey beni Acknowladge etmen dedi. Roman ise zorlandı ama seni Acknowladge ediyorum dedi. Bu seni daha iyi hissettirdi mi diye sordu. Solo ise yeteri kadar değil dedi. Beni Tribal Chief'in olarak Acknowladge etmene ihtiyacım var dedi. Yoksa karışmam diye de ekledi. Roman ise yoksa ne olur diye bağırdı. Solo ise güldü işte bak budur dedi, senin değişmediğini zaten biliyordum dedi. Her zaman bunu istedin değil mi dedi Ula Fala'yı gösterek. Sen değişmediğine göre ben de değişmeyeceğim dedi parmağını şıklattı. Girişin oradan Fatu, Tonga ve Loa geldiler. Loa ve Tonga'nın Jimmy'i yarı baygın sürüklediklerini gördük. Solo da o esnada Roman'a Spike çekmek istedi ama Roman eğildi ve karşılık verdi. Loa ve Tonga'yı da indirip, Fatu'ya Clothesline çekti. Solo'ya da Superman Punch çekip yere serdi. Sonra da yerdeki Ula Fala'ya odaklandı. Onu boynuna takarken Solo'dan bir Low Blow geldi. Sonra da Bloodline 4'e 1 Roman'a saldırmaya başladılar. Fatu'dan devasa bir DDT geldi. Solo'dan da Spike geldi. Solo dayanamadı bir tane daha yaptı. En son Jakob, Ula Fala'yı Solo'nun boynuna taktı ve Bloodline pozunu verip şovu kapattı.

21 Ekim Raw’a geldiğimizdeyse Jey, kemerini rövanş maçında Bron Breakker’a kaybetti. Maç devam ederken seyircilerin arasından Loa gözüktü, Jey'e destek verir gibi oldu ama Jey ona bir Superkick çekti. Hemen üstüne Tonga atladı ama Jey ondan da sıyrılıp ona da Superkick çekti. Solo diğer taraftan geldi ve ne yapıyorsun, buraya yardıma geldik dedi. Jey ise istemediğimi söyledim dedi. O esnada Breakker, Spear'a gelirken Jey son anda kurtuldu ve hareket Solo'ya geldi. Hakemin görmediği esnada bu kez Fatu geldi ve Jey'e Superkick çekti, sonra da sırtını ring postuna vurdu. Bron, bir Super Spear da ringde çekip kemeri Jey'den geri aldı. 25 Ekim Smackdown’daysa Jey, kemerini de kaybetmesinin etkisiyle kardeşini affetti. Öncelikle Bloodline’da olan Tag Team kemerleri için Motor City Machine Guns vs DIY #1 Contender's maçını izledik. WWE’ye bir önceki hafta debut yapan yılların Tag Team’i Motor City Machine Guns maçı kazandı. Maç bitikten sonra aynı gece Bloodline vs Motor City Machine Guns kemer maçı yapıldı. Solo maça karışmak istese de Hoodie'siyle ring kenarına gelen Jimmy, ona engel oldu. Jacob'a da bir Superkick çekti. Ancak ikiye bir direnemedi. Çok geçmeden Roman'ın müziği çalarken Roman, bir Superman Punch ile Fatu'yu yere indirdi. Ardından Jimmy de dönünce ikiye iki birbirlerine girdiler. Ringdeyse maç devam etti. Ancak çok geçmeden hakem de bir darbe yiyince maç iyice kontrolden çıktı. Loa ringe iki sandalye getirdi. Loa, birini ringe atarken ringin dışında kalmaya devam etti. Seyircilerin arasındaysa bir başka Hoodie giyinimli biri çıkageldi ve Loa'ya bir Superkick çekip onu spiker masasına fırlattı. Aynı kişi ringe girip Tonga'ya Superkick çekip sandalyeyle vurdu. Sonra da Spear çekip bizlere yüzünü gösterdi. Bu kişi tabi ki de Jey Uso'dan başkası değildi. Jey hakemi de uyandırırken Motor City Machine Guns ise Skull and Bones ile takım kemerlerini Bloodline'dan aldı. Maçtan sonra Jimmy de ringe gelirken iki kardeş birbirlerine sıkı sıkı sarıldılar. Roman da girişin oradan uzaktan onları seyretti.

28 Ekim Raw’da Jey ve Jimmy’i ringde gördük. Jimmy, seninle yüz yüze bakabilmek ve göz göze gelip teşekkür edebilmek için Raw'a geldim dedi. Geçen Cuma Smacdown'da yaptıkların için teşekkür etmeye geldim dedi. Çünkü Solo ve Bloodline'ı devirmemiz için birlikte hareket etmemiz lazım dedi. Çünkü onlar bizim gibi bir değiller dedi ama Jey hemen cevap verdi, biz de bir değiliz ki dedi. Seni en son gördüğüm zamanı hatırlıyor musun diye sordu. Birkaç ay önceydi ve Wrestlemania'da birbirimizle kavga ediyorduk dedi. O günden sonra çok şey oldu dedi. Bizi şimdi biliyorlar, bizi artık karıştırmazlar, sen Jimmy'sin ben Jey'im dedi. Beni yeet olarak bilmiyorlar, beni yeet olarak biliyorlar dedi. Ben kendi başıma Intercontinental şampiyonu oldum, sadece ben yaptım dedi. Ama hiçbir kemer senin ikiz kardeşin olmakla eş değer değil, ciddiyim dedi. Jimmy de ona el uzattı ama Jey onu durdurdu. Düzeltmemiz gereken şeyler hala var dedi. Ama sana şunu söyleyeyim bu işi yapsak bile biz kimsenin adamları olmayacağız dedi. Sen Jimmy ol ben Jey olayım birlikte ise Uso'lar olalım dedi. Jimmy ise OTC; Cuma günü Smackdown'da olacak dedi. Oraya gel ve bu işi çözelim dedi. Jey ise oldukça duygusallaştı. Sonra da orada olacağım dedi. İki isim yine sarılmaya yelteneceklerdi ama bu kez Loa ve Tonga geldi. Uso'lar onlara karşı üstün çıkarlarken ringin dışında duran Solo, Fatu'ya da gir emri verdi. Fatu içeri girer girmez her şeyi değiştirdi ve üstünlüğü Bloodline'a getirdi. Solo da içeri sandalye yolladı. Fatu sandalyeyi Jey'in kafasına sıkıştırdı. Hip Attack için hamle yaptı ama Jey sandalyeyi ona fırlattı. Uso'lar da önce Tonga ve Loa'yı temizlediler. Fatu'yu da beraber ring dışına yolladılar. Pearce ve görevlilerin gelişiyle ortalık sakinleşti. İlerleyen anlarda arka alanda Uso'ların Sami ile karşılaştığını gördük. Jey, Sami ile sarılırken Jimmy pek oralı olmadı. Sami de bir dakika konuşabilir miyiz dedi Jey'e. Yalnız konuşalım dedi. Jimmy sinirlendi ama Jey onu sakinleştirerek bize bir dakika ver dedi. Sami de tüm bu olanlar nedir diye sordu. Jimmy'nin sana yaptığı onca şeyden sonra her şey düzeldi mi diye sordu. Gerçekten Smackdown'a gidip Roman ile konuşup olayları halledecek misin dedi. Jey de Roman konusunda haklısın ama Solo daha da kötüsü dedi. Sami de senin aklına yıllarca giren ve seni yıllardır kontrol eden kişi o muydu diye sordu. Jey de sanki Solo'nun tarafını tutuyorsun gibi konuşuyorsun dedi. Ben kimsenin tarafında değilim dedi Sami de. Ben senin tarafındayım, iki şeytandan birini seçmek zorunda değilsin dedi. Bu işe dahil olmayabilirsin dedi. Bu artık senin kavgan değil dedi. Bunu kendin söyledin sen artık kendinin adamısın, o işleri bıraktın dedi. Neden geriye döndüğünü anlayamıyorum dedi. Jey de sinirlenip karşılık verdi ve Sami sen bunu anlayamazsın zaten dedi. Çünkü sen aileden değilsin dedi ve gitti. İlerleyen anlarda başka bir sekansta Jimmy'i Sami'yi ararken gördük. Sonra dışarıda Sami'yi Solo ile konuşurken gördü. Yanına Jey geldi ve Sami'yle konuştun mu diye sordu ama Jimmy onu susturdu ve Sami'yi gösterdi. Sana söylemiştim, aile bizim sahip olduğumuz tek şey dedi. Sen, ben ve Roman bu işi yapmalıyız dedi.

1 Kasım Smackdown’da Solo arkasında Fatu, Loa ve Tonga dururken yine masanın başında oturup video ile mesaj gönderdi. Burada oturup Roman ve iki kardeşime karşı yapacağım maç hakkında konuştuğuma inanamıyorum. Bu üç adamın da bir ortak özellikleri var o da benim kötü adam olmama inanmaları dedi. Beni beni seven, bana zarar vermeyen bir aileye sahip olduğum için mi kötü adamım dedi. Küçük kardeş Tribal Chief oldu, büyük abiler olamadı diye mi kötü adamım dedi. Roman ne zaman yardıma ihtiyaç duysa onun yanında olduğum için mi kötü adamım dedi. Ben her zaman onun yanında yardım için oradaydım ama o hiç benim yanımda değildi dedi. Kötü adam ben miyim, hayır ben Tribal Chief'im dedi. Crown Jewel'da üçünüz bana saygı duyacaksınız, Acknowladge Me dedi. Jimmy ve Roman ringdeler. Jimmy sözü aldı, Tribal Chief'im senin de hep dediğin gibi beraber daha güçlüyüz dedi. Seni sevdiğimi biliyorsun, sana söyleyeceklerimi dinlemeni istiyorum dedi. Jey'le olan kavganı bırakmanı istiyorum dedi. Ben kardeşimle barıştım dedi. Senden de aynısını rica ediyorum dedi. Kuzeninle barış lütfen dedi. Güçlü olmazsak, yarın Solo ve Bloodline'ına karşı yenik duruma düşeriz dedi. Sana söylemeye çalıştığım şey derken Roman mikrofonu istedi. Jimmy, mikrofonu ona vermek isterken Jey'in müziği çaldı ve seyircilerin arasından Jey geldi. Tam bir "Yeet" şov yapan Jey, her zamanki gibi çok iyi destek aldı. Jey bir şeyi netleştirelim dedi. Bu maça dahil olma sebebim, Solo'nun kemerime ve aileme bulaşması dedi. Biz üçümüz, hiçbir şeyi düzeltmedik daha dedi. Bana yaptıkların, yarattığın duygusal, zihinsel ve fiziksel hasarlar, hiçbirini unutmadım dedi. Yine de buradayım çünkü aile olmak bunu gerektirir dedi. Onlara ailenin her şeyin üstünde olduğunu göstermeliyiz dedi. Ama bu kez bana neyi nasıl yapmam gerektiğini söylemeyeceksin, artık senin sağ elin değilim, sana eşitim dedi. Üçümüz de eşitiz tamam mı dedi. Yan yana olacağız ve eskiden nasılsa öyle yapacağız dedi. Eğer benimle en ufak bir saygısızlıkla konuşursan veya beni tehdit etmeye kalkarsan giderim dedi. Eğer söylediklerimi beğenmediysen sen de yürü git ya da kuzenim gibi davran, Tribal Chief'im gibi değil ve Pazar günü de görüşelim dedi. Birlikte yapabiliriz, ne diyorsun dedi Jey. Bu işi yapacak mıyız yapmayacak mıyız dedi. Roman, mikrofonu yine Jimmy'den istedi. Roman ise "Yeet" dedi. Seyirciler coşarken Jimmy, parmağını yukarıya kaldırdı. Jey de öyle yaptı. En sonunda Roman da öyle yaptı ve OG Bloodline, birlikte olduklarına yönelik çok ciddi bir şekilde mesajını verdi.

Orijinal Bloodline, beraber çok fazla badireler atlatarak geri dönerlerken burada bir de Rock’tan da bahsetmek gerekiyor. Şimdi Rock’ın Bad Blood’da gözükmesi demek Wrestlemania döneminde yine senaryolara dahil olacağı anlamına geliyor. Hem de heel kalmaya devam eden Rock, bundan sonra kimin tarafında yer alacağı çok meçhul. Roman; eski Chief. Şimdi yanında Uso’lar var ama Jey ne kadar bu hikayede kalır bilinmiyor. Ayrıca Cody ile de iş birliği yaptığı için Rock’ın bunu unutacağını sanmıyorum. Solo ise kolay kolay chief’liği bırakmayacak gibi gözükürken Rock’ı yanına çekecek kadar güçlü de değil ama onun büyüklüğünü kabul edecek kadar uyumlu da değil. O yüzden orada Rock’ı nerede konumlandıracaklarını gerçekten merak ediyorum doğrusu. Keza Cody’e de kemere de gitmek isteyebilir. Roman’dan da çok kısa bahsetmek istiyorum. Roman, tam bir face değil aslında. Her şeyini kaybetmiş bir villain karakter. Eskiyi arıyor, eski gücüne dönmek istiyor. O güce kavuşsa yine aynı şeyleri yapacak bir karakter içerisinde. Böyle bir dönüşümün çok daha gerçekçi gözüktüğünü de söylemek gerekiyor. Keza Jey’in yaşadığı kararsızlıklar bir tarafa yine de ikizinden kopamaması da yine hikaye açısından oldukça uyumlu ilerleyen bir unsur. Jimmy ne yaparsa yapsın Jey, yine ona geri döndü. Ama Rock’ın müdahil olma durumuna göre bu dönüş kısa süreli mi yoksa uzun süreli mi olur, bunu sonra anlayacağız.

Tahmine geçersek burada Sami Zayn etkisinden de bahsetmek gerek diye düşünüyorum. OG Bloodline toparlanmasına rağmen halen daha sayısal olarak yeni Bloodline’a karşı dezavantajlı durumdalar. Bundan kaynaklı olarak Sami’nin de seçeceği bir taraf olacaktır diye düşünüyorum. Son Raw’da Jey ile olan konuşmaları bundan 2 sene önceki gibi Sami’nin aileden olmadığının yeniden hatırlatılması ve bunun üzerine Solo ile konuşmalarının gizlice çekilmesi, Sami’nin ihanet edebileceği iddialarını gündeme getirse de ben burada Sami’nin OG Bloodline’ın tarafında duracağını düşünüyorum. Şov Suudi Arabistan’da gerçekleşmesi ve Arap seyircilerin Sami sevgisi bu kadar barizken Sami’nin face tarafın yanında yer alması, Bloodline’ın dördüncü elemanını elemine etmesi bence çok doğal bir sonuç olacaktır. Ayrıca unutmayalım ki önümüzde bir de bir Survivor Series var. Survivor Series’teki olası War Games maçında sayıları eşitlemek için de Sami’nin bu senaryoya face tarafta yer alıp bu maçı kazandırması gerekiyor bence. O sebeple tahminimi OG Bloodline’dan yana yapacağım.

Tahmin: Roman Reigns & The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso)


Singles Match for the Inagural WWE Women’s Crown Jewel Championship
Liv Morgan (Raw’s Women World Champion) vs Nia Jax (Smackdown’s WWE Women’s Champion)

Triple H’in Bad Blood’da yapmış olduğu duyuruyla beraber işin kadınlar tarafında her iki brand’in şampiyonları Crown Jewel Kadınlar Şampiyonluğu için mücadele edecekler. Bir tarafta SummerSlam’de aldığı kemerini korumaya devam eden Nia Jax ile diğer tarafta King and Queen of the Ring’den bu yana şampiyon olan Liv Morgan var. Bu geçici feud için taraflar personalarını değiştirmiş durumda değiller. Keza burada bir heel vs heel maçı izleyeceğiz. Çünkü her iki şampiyon da kendi brand’lerinde heel bir karakter sergilemeye devam ediyorlar.

Bad Blood’da Nia Jax, Bayley’i yenmeyi başarmış ve kemerini korumuştu. Maç devam ederken Bayley, Nia'ya tekme attı ve Nia hakemin üstüne düştü. Bayley, Popup Stunner ve Rose Plant çekip tuşa giderken sayan olmadı. Hakem yerde kalmaya devam ederken Tiffany geldi ve çantasıyla Bayley'i devirdi. Tiffany hakemi uyandırmaya çalışırken hakem çantayı aldı ve Tiffany cash in yapacak sandı. O esnada Nia uyandı ve elinde çantayla hakemi ve Tiffany'i gördü. Nia buna sinirlenirken Tiffany derdini anlatmak istedi. O esnada Bayley rollupa gitti ama Nia tuşu attı. Bayley Flying Elbow'a giderken Tiffany çantayı ona atıp Bayley'in dikkatini dağıttı. Nia toparlandı ve Turnbackle'dan bir Samoan Drop ile Bayley'i aşağıya indirdi. Sonra da Annihilator ile kemerini korudu. Aynı şovda Liv Morgan da kemerini DQ ile de olsa Rhea Ripley’e karşı Dominik’in Shark Cage’in de asılı olduğu bir maçta korumayı bildi. Rhea maç başlamadan mikrofonu aldı ve Dominik’i kastederek onu yukarıya kaldırın dedi. Dominik de yukarı sabitlendi ve maçı kafesinde izlemeye başladı. Bir şekilde kafesin kapısını da açtı. Ripley dışarıda Dom'a baka baka Rip Tight çekince Dominik iyice hareketlenmeye başladı.  Aşağıya çok sarkınca kafesten düştü ama ayağına bağlı kilitle aşağıya düşerken takıldı ve kafa üstü kaldı. Rhea da Kendo Stick alıp Dominik'i onunla dövmeye başladı. Ama Raquel döndü ve Ripley'e saldırarak maçı DQ ile bitirdi. Raquel sonra da Morgan'ı kaldırdı ve kemerini ona verdi. Ripley maçı DQ ile alsa da kemeri alamadı. Bitiriş olarak oldukça basit biten bu maçta Raquel’in dönüşü çok daha iyi olabilirdi bence. DQ ile kemer korumayı zaten bir süredir PPV’lerde çok göremiyorduk. Bunu yapmaları bir tarafa çok daha güzel bir şekilde sunabilirlerdi bence. Keza Raquel’in bu hikayede yer alması mantıklı çünkü Liv Morgan ile zaten eski Tag Team arkadaşları ve hatta şampiyonları. Rhea Ripley ile de geçmişten husumetleri olduğu için oldukça mantıklı bir hareket ama yaşanma şekli bence çok ucuzdu.

Smackdown’da Nia; Tiffany Stratton ile git gelli bir durumdayken bir yandan da Naomi ile feud içerisinde. Liv ise Rhea Ripley tehlikesinden kurtulamamış gibi duruyor. Ama bu PPV gereği şu anda birbirleriyle feud içerisinde oldukları için de iki taraflı bir süreçteler. 11 Ekim Smackdown’da Nia, Crown Jewel'da Liv Morgan ile yapacağı maç hakkında konuşmaya başladı. O küçük kız, Crown Jewel'da şampiyonunuzla maç yapmak istedi dedi. Crown Jewel'da neler olacağını söyleyeyim size dedi. Liv Morgan'ı mahvedeceğim, tıpkı Bayley ve geri kalanlarına yaptığım gibi dedi. Bu iş bittiğinde tarihin ilk Crown Jewel şampiyonu olacağım dedi. Sonra da bir bully gibi Tiffany'nin kafasını kilit yapıp "Its Tiffy Time" dedi. Sonra da Tiffy'e döndü ve Morgan üzerinden Cash in yaptığında sen dedi. Bunun üstüne Naomi geldi. İkimiz de biliyoruz o kemerin sende olmasının tek sebebi bozuk Barbie'nin sana yeniden yardım etmesi dedi. Yardımcın olmadan bir maç bile kazanamıyorsun dedi. Aslında bakarsan o iyi bile değil çünkü ben onu geçen hafta bu ringde tuş ettim, tıpkı seni tuş etiğim gibi dedi. Nia da şunu hatırlatayım ki beni iki kişi tuş ettiniz dedi. Şu anda seni bire birde mi mahvedeyim yoksa bir takım arkadaşı bulursun da intikamımı ikinizden mi çıkarayım dedi. Naomi de Nia'ya yaklaştı ve bunu yüzüne karşı söylemek istiyorum dedi. Seni yenmem için kimseye ihtiyaç duymuyorum dedi. Nia da senin suratından usandım artık dedi. Naomi de seni tam olarak şu an burada yenebilirim dedi. Nia da Nick Aldis beni duyuyorsan buraya bir hakem getir çünkü ben Naomi'den artık bıktım, onu resmen mahvetmek istiyorum dedi. Hakem ringe geldi ancak o esnada Morgan'ın müziği çaldı. Morgan girişin oraya yanında Raquel ve Dom ile beraber geldi. Liv Morgan, buraya sana bir örnek sunmak için geldik Nia ama şu sıralar dolu gibisin dedi. O zaman biz de ring kenarında duracağız ve tıpkı herkes gibi senin maçı kaybedişini izleyeceğiz dedi. Aynı zamanda Crown Jewel da bana kaybedeceğin gibi dedi. Nia da sinirlenip Naomi'yi itti ve maç o şekilde başladı. Maç devam ederken hakem Nia ile ilgilendiği sırada Tiffany, Naomi'nin karnına tekme attı. Tam MITB çantasıyla ona vuracakken Raquel çantayı aldı. Noami de toparlanıp Tiffany'e Roundhouse Kick çekti. Ancak ringe girdiğinde Nia üstünlüğü alırken Annihilator pozisyonu aldı. O esnada Raquel ring kenarına çıkıp hakemin dikkatini dağıttı. Morgan ise Tiffany'nin MITB çantasıyla Nia'ya vurdu. Naomi ise bir Powerbomb ile turnbackle'da olan Nia'yı aşağıya indirdi ve ani bir tuşla maçı aldı. Maçtan sonra Dom, Morgan ve Raquel girişin orada mutlu gözükürlerken Rhea Ripley'in müziği çaldı. Rhea gelir gelmez Morgan ve Dom kaçarken, Rhea, Raquel'i yakaladı ve ona saldırdı. Morgan ringe kaçarken Nia onu tuttu. Rhea da ringe geldi ve bir Big Boot ile Nia'yı yere serdi. Sonra Morgan'a saldırmaya başladı. Kenardaki Dominik'e saldırmak istedi ama Dominik kaçtı, Raquel de Morgan'ı aşağıya çekerek kurtardı.

14 Ekim Raw’da Rhea Ripley ringde promo kesti. Liv Morgon ve Raquel, sizinle işim bitmedi dedi. Çünkü bu iş, hiç kaybetmediğim o şeyi geri almadan bitmeyecek dedi ve kemeri işaret etti. Morgan ve Raquel, kaçmakla, saklanmakla işiniz bittiyse ringime gelin dedi. Ancak gelen kişi Tiffany Stratton oldu. Beklediğin kişi değildi sanırım değil mi Rhea dedi Tiffany. WWE Women's şampiyonu Nia Jax'ten önemli bir mesajı iletmek için buraya geldim dedi. Onun işine karışma yoksa başına çok büyük bir problem açarsın dedi. Rhea da şu an Tiffy Time olduğunu düşünüyor olabilirsin ama benim bunun için vaktim yok dedi. Ya Liv ve Raquel'i elime geçiririm ya da sana Rhea Ripley tarzında Raw'a hoş geldin derim dedi. İkili mikrofonları atıp tartışmaya başlarlarken arkadan Morgan ve Raquel gelip iki isme de saldırdılar. Özellikle Raquel, iki isme birden üstünlük sağladı. Morgan da Tiffany'nin MITB çantasıyla Tiffany'e vurdu. Arka alana geçtiğimizde Rhea'nın Pearce ile konuştuğunu ve bu gece Raquel ve Liv'i istediğini gördük. Pearce da tamamdır, zaten onlarla konuştum dedi. Ama bunu tek başına yapmana izin veremem dedi. Bunun bir tag team olması gerek ve bu yüzden takım arkadaşına ihtiyacın var dedi. Rhea da bunu istemediğini söylerken yanlarına Tiffany geldi ve Pearce'a az önce olanları gördün değil mi dedi. Miss Money in the Bank'ine böyle mi davranıyorsun sen dedi. Nick Aldis böyle bir şeye izin vermezdi dedi. Pearce da Tiffany'e uzun uzun baktıktan sonra Rhea'ya dönüp peki ona dersin diye sordu. Rhea da istemsiz kabul etti. Tiffany bunun anlamı ne ki diye sorarken Pearce de çok yakında çözeceksin dedi. Gecenin sonunda Tag Team maçı gerçekleşti. Maç aşağıda devam ederken Rhea, Raquel'i Rip Tight pozisyonuna aldı ancak Nia Jax arkadan her iki isme de saldırarak maçın DQ ile sonlanmasına sebebiyet verdi. Ringe giren Nia, Tiffany'i kontrol ederken Rhea döndü ve Nia'ya bir kafa attı. Sonra Nia'yı kaldırdı ama Liv, Rhea'nın dizine saldırarak onu yere düşürdü ve saldırmaya devam etti. Ancak bu kez Nia, Liv'i yakaladı ve bir kafa atıp Samoan Drop çekti. Sonra da bir Leg Drop çekti. Yetmeyip bir Annihilator çekti. Sonra da Tiffany'e döndü ve ona cash in yapmasını söyledi. Tiffany de çantayı alıp ringe geldi ancak Dominik, Morgan'ı çekerek son anda onu kurtardı.

1 Kasım Smackdown’da Nia Jax ringdeyken Morgan, Raquel ve Dominik geldiler. Liv, seni yenmek için gereken şeyi biliyorum dedi. Çünkü son kavgamızda seni yenmiştim dedi. Senin yerinde olsam, hayal kurmayı keserdim dedi. Çünkü tarihin ilk Crown Jewel şampiyonu olacak birisi varsa o da benim dedi. Çok geçmeden Tiffany Stratton geldi bu sözün üzerine. Elinde çantasıyla gelen Tiffy, istediğiniz kadar aranızda tartışın ama Crown Jewel'da Tiffy'nin zamanı olacak dedi. Evet bu doğru, çantamı alacağım ve orada cash in yapacağım dedi. Nia da Morgan'a döndü ve gördüğün gibi endişelenmen gereken tek kişi ben değilim çünkü burada Tiffany de var dedi ama o esnada Tiffany onu durdurdu. Sen de çok rahat olma dedi. Sana karşı da cash in yapabilirim dedi. Nia da affedersin anlamadım dedi. Morgan da buna çok eğlendi ve sanırım sadece en yakın arkadaşının sana cash in yapmasından ötürü endişeli olmayacaksın bir de ben varım burada dedi. Senin gibi değilim, benim yanımda güvenebileceğim insanlar var dedi. Tiffany de Liv Morgan'a çok heyecanlanma dedi. Henüz kararımı vermedim dedi. Ayrıca ikiniz de canımı sıkmaya başladınız dedi. Crown Jewel'da cash in yapacağım ve o kemerlerden biriyle eve döneceğim dedi. Kararımı vermemi hızlandırabilecek bir şey olabilir ama dedi. Liv o kemeri alırsam, Dominik de benimle beraber mi gelecek diye sordu. Hayatımda biraz kiri isteyebilirim dedi. Morgan da bana öyle geliyor ki hayatında çokça kir var zaten dedi. Tiffany de bir yumrukla Liv'i aşağıya indirdi. Morgan da buraya bir hakem getirin dedi ve iki ismin maçı başladı. Maç içerisinde Nia, ring kenarına çıkıp hakemin dikkatini dağıttı ve MITB çantasını ayağıyla Tiffany'e fırlattı. Tiffy, onunla Morgan'a vurmak istedi ama Morgan kurtuldu ve Tiffany'nin çamaşırlarından da çekerek Roll-up ile maçı aldı. Maçtan sonra Nia içeri girmek istedi ama Morgan bir Dropkick ile onu durdurdu. Sonra MITB çantasıyla Tiffany'e vurdu. Nia'ya da vurmak istedi ama Nia onu durdurup ona kafa attı. Raquel ringe girdi ama Nia hem ona hem de Dominik'e çantayla vurdu. Sonra bir tane daha hamleyle Liv'i yere serdi. Ardından da bir Annihilator çekti, günü önde kapattı.

Tahmine geçersek burada bence Rhea Ripley etkisinden bahsedeceğiz gibi duruyor. Çünkü Nia’nın Tiffany Stratton ile olacak feudu için zemin yaratılırken diğer tarafta oldukça etkin süren bir feud var. Raquel’in dönüşüyle beraber Liv, güç kazanırken ve de temiz olarak olmasa da üst üste iki kez Rhea’ya karşı kemerle çıkmışken Rhea’nın bu feudu uzatabilmek için buna bir cevabı olmalı. Burada Crown Jewel şampiyonluğunu kazanmasına engel olması bence oldukça ideal olacaktır. Rhea bir şekilde bir kemer maçı hakkı daha elde edecek zaten ve bunun yolunu da açmanın en güzel yolu bence bu maç olacak. Gerçi Rhea’nın sakatlandığı söyleniyor ancak ne kadar ekranlardan uzak kalır bunu kestiremiyorum. Öte yandan Nia için de bence yine Tiffany ile yaşayacağı kafa karıştırıcı şeyler yaşanacaktır. Ama yine de tarihin ilk Women’s Crown Jewel şampiyonluğu bence kendisine yakışacaktır. Tiffany, son Smackdown’da Crown Jewel’da cash in yapacağını söyledi. Nia, Ripley etkisiyle bu maçı kazanıp nasıl cash in yiyecek pozisyona düşer bilemiyprum. Diğer ihtimalle Tiffany’nin Morgan’a cash in yapması ise Rhea vs Morgan olayını komple değiştirir ve de Tiffany ve Nia arasında yaratılan tüm bu altyapıyı bozar gibi. Ama Tiffany hem Nia’ya maç kaybettirip hem de ona cash in de yapablir. O yüzden tahmini ve olacaklarını kestirebilmek amaçlı zor bir maç bence. Süreç, erkekler maçına göre çok daha güzel işlendi burada. Sonuç olarak ya Rhea olursa Morgan’ın kazanmasına engel olacak ya da Tiffany, Nia’nın kazanmasına engel olup sonra da ona cash in yapacak. Ben ilk ihtimalden gideceğim. Hem Erkekler maçındaki tahminimden daha emin olduğum için bir şampiyonluk Smackdown’a bir diğeri de Raw’a gitse daha iyi olur gibi.

Tahmin: Nia Jax


Singles Match for the Inagural WWE Crown Jewel Championship
Gunther (Raw’s World Heavyweight Champion) vs Cody Rhodes (Smackdown’s Undisputed WWE Champion)

Gecenin en merak edilen maçında Smackdown’ın ana kemer şampiyonuyla Raw’ın ana kemer şampiyonu karşı karşıya geliyor. Zaten bu prestijle büyük bir maç olacağı kesinken kemerleri taşıyan isimlerin de büyüklüğü ve gücü, bu maçı gerçekten daha da ilgi çekici kılıyor diyebilirim. Kadınların aksine burada bir heel vs heel maçından ziyade face vs heel maçı izleyeceğiz. Bir tarafta Roman’ı devirerek WWE’de Cody’nin Dönemi’ni başlatan Cody Rhodes ile rakiplerine saygılı bir şekilde saygısızlık yapan, tarihin en uzun süreli Intercontinental şampiyonu ve şimdinin World Heavyweight şampiyonu Gunther var.

Bloodline senaryosundan bir kopan bir dahil olan Cody, Bash in Berlin’de kopmuş gibiyken Bad Blood’da yeniden müdahil olmuştu. Bad Blood’da Roman ile takım olup Solo ve Fatu ikilisini yenerlerken gecenin sonunda Rock’ın dönüşü hem Bloodline için hem de kendisi için bir mesaj içeriyordu. Keza Rock, Cody’i Wrestlemania 40’da pinlemişti ve Raw After Mania’da da yine kemer için dönebileceğinin mesajını vermişti. Cody bir yandan bu tarz mevzularla uğraşırken şu andaysa geçici bir süreliğine Crown Jewel şampiyonluğu için Gunther ile feudda. Gunther ise Bad Blood’u boş geçerken 7 Ekim Raw’da kemerini Sami Zayn’e karşı korumayı başarmıştı. Bad Blood sonrası bu ilk haftalardan sonra da Crown Jewel için iki isim feudlarına başlamışlardı.

14 Ekim Raw’da Cody Rhodes, Gunther ile yüzleşmek için Raw'a geldi. Cody gelir gelmez seyircileri coşturdu. Öncelikle şehri överek konuşmalarına başladı. Bu binada çok da geçmişe gitmemize gerek kalmadan çok özel bir şey yaşandı dedi. Hayatımı daha iyiye götürecek bir şey yaşandı dedi. We Want Cody tezahüratlarını ilk burada St.Louis'te duymuştuk dedi. Bunu söyleyeceğim için bana politikacı diyecekler ama bunda politiklik bir şey yok; hepinize çok çok teşekkür ederim dedi. Peki ne hakkında konuşmak istiyorsunuz dedi ve tam o esnada Gunther'in müziği çaldı. Gunther mikrofonu aldı ve bayanlar ve baylar, karşınızda American Nightmare Cody Rhodes dedi. Cody aslında buraya gelip rakiplerim hakkında bazı hoş olmayan gerçeklerden bahsederim ama dürüst olmam gerek ki senin hakkında söylenecek çok da fazla negatif bir şey yok dedi. Bu spor, bu endüstri, daha önce hiç bu kadar patlamamıştı ki bütün bunların hepsi senin sırtında duruyor dedi. Her şehri, her ülkeyi, her kıtayı böyle hissettiriyorsun dedi. Seyircilerden de Thank You Cody tezahüratları geldi. Gunther devam etti ve sana çokça saygı duyuyorum dedi. Ama biraz düşünürsem sanırım tek bir şey bulabilirim dedi. Herkesin sevgilisi olmaya bayılıyorsun değil mi dedi. Çünkü bu sebeple eski arkadaşın Kevin ile sorunlar yaşıyorsun, çünkü o herkesin arkadaşı olduğu kişinin kimsenin gerçekten arkadaşı olmadığını fark etti dedi. O yüzden duygularını bir kenara koymanı istiyorum çünkü Suudi Arabistan'da Cody Rhodes'un en iyi versiyonunu istiyorum dedi. Cody sözü aldı, benim en büyük zaafım için ben en büyük gücüm derdim dedi. Ben kesinlikle etrafında arkadaşlarla çevirili biri değilim, eminim ki her şovda olanları görüyorsundur dedi. Ama bir şampiyondan diğerine bir gözlem yapmak isterim dedi. Ring General'in cephanesinde ne varsa kullanarak rakiplerini yere serdiğini gördüm ki hepsi de geri gelmeye devam ettiler dedi. Rahatsızlık yaşadığında kırılıyorsun, Wrestlemania'da bunu gördüm dedi. Bana karşı ne söylediysen aynı şeyleri sana karşı besliyorum, sana sonsuz saygım var dedi. Ama bilmen gerek ki derin sularda yüzdüğünü düşünüyorsun ama ayakların hala yere basıyor dedi. Benimle daha önce ringde hiç bire bir kalmadın dedi. Gunther de buna katıldı. İkincil şampiyondan çok doğru sözler dedi. Cody işte bak bunu bekliyordum dedi. Burası senin evin kesinlikle dedi. Korkutucu bir canavara dönüşüyorsun dedi. Bana ikincil şampiyon diyorsun demek ama şunu unutmayalım ben tarihin en dominant şampiyonunu devirdim dedi. Ve Gunther, ben zaten çoktan korkutucu bir canavarı devirmeyi başardım dedi. Sonra mikrofonu bırakıp el uzattı. Gunther de karşılık verip bana iyi şanslar şampiyon deyip gitti.

18 Ekim Smackdown’da Cody ringde, Crown Jewel'daki maçı hakkında konuştu. Şampiyona karşı şampiyon dedi. Burada Raw'ın World Heavyweight şampiyonu Gunther'i küçük görmeyeceğim dedi. Çok fazla insan ve meslaktaşım Guther'den korkmaktalar dedi. Ama ben korkmuyorum dedi. Korksaydım bile kendime karşı bahis oynamazdım dedi. Crown Jewel'dan neden şampiyon olarak ayrılayım ki dedi. İlk olarak şu şeye bakın dedi Crown Jewel kemerini göstererek, Corey Graves bütün gün bu kemer hakkında yorumlar yapıyor dedi. Sporumuzun gelmiş geçmiş en güzel dizayn edilmiş kemerlerinden bir tanesi dedi. Son 2 senedir, siz WWE evreniyle aramızda bir bağ oluştu ve birbirimizi çok iyi tanıyoruz değil mi dedi. WWE'ye geri döndüğümde, John Cena modeli ilerlemek istedim dedi. Kanadım, terledim, bedelini ödedim, bedelini ödemeyi bitirdiğimi düşünecek kadar aptal da değilim ama yine oradayım dedi. Crown Jewel'dan şampiyon olarak ayrılacağımı düşünmemin gerçek sebebi şu ki o (kızını kastederek) kısa boyuyla evde oturuyor dedi. Ve onun şunu bilmesini istiyorum ki kemiklerim toz olsa bile ismim bu kemerdeki ilk şampiyon olarak anılacak dedi. Şunu bilmesini istiyorum ki bu oyunu kazanmak için oynarsın, kaybetmek için değil dedi. Sonra da Gunther'i Smackdown'a yüzleşmeye çağırdı. 21 Ekim Raw’daysa Gunther ona cevap verdi. Arka alanda Gunther ile röportaj yapılırken ona Cody'nin Smackdown'a olan daveti soruldu. Gunther ise bunu anlamadığını, iş daha önemliyken Cody'nin hep insanları ayağına çağırdığını söyledi. Kızını da neden bu işe kattı hiç bilemiyorum dedi. Gerçekten de dramayı seviyor dedi. Bu işin onun ailesiyle hiç alakası yok, burada jenerasyonel bir şampiyona karşı şampiyonluk maçı var. Bu maçı kazanan ise yepyeni bir miras yaratmış olacak dedi. Saygısızlık olmasın, Cody fantastik bir şampiyon ve oyununun en üst seviyesinde dedi. Ama dürüst olmamız gerekirse tuttuğu o kemer, mirası çok önceden yaratılmış bir kemer dedi. Bence birçoğundan sadece biri dedi. Ben ise tekim dedi. Dokunduğum her şey altına dönüşür dedi. Cevabım ise evet, Cuma orada olacağım dedi. O esnada Priest karşısına çıktı ve sakin ol dedi. Kimse burada seni yere sermeyecek dedi. Seninle artık bir sorunum yok dedi. Benim sorunum Judgment Day'leydi dedi. Onu da çözdüm dedi. Şimdiyse sıra, kaybetmemiş olmam gereken şeyi geri almama geldi dedi. Gunther tam karşı çıkacakken Priest ise sen bir şey demeden söyleyeyim herhangi bir kısayol istemiyorum, bunu hak edeceğim, tıpkı diğer hak ettiklerim gibi dedi. Crown Jewel'a git, işini hallet, döndüğündeyse bir problemin olacak; ben dedi. Yenniden şampiyon olduğumdaysa daha büyük bir problemin olacak dedi. Gunther de güzelmiş deyip gitti.

25 Ekim Smackdown’da Gunther, Cody'nin daveti üzerine Smackdown'a geldi. Gunther, dürüstlük bekliyorum, gerçek sebebin varsa onu öğrenmek istiyorum dedi. Cody ise karşımda kendini güzelce eğitmiş, çok iyi giyinimli, omuzunda kemeri olan bir adam varken, bana sorulan bu soru hayatımda ring içerisinde aldığım en aptalca soru oldu dedi.  Cody Rhodes'un arkasındaki gerçeği istiyorsun ki yalnız değilsin ama kendin söyledin, buradan herkesi dışarıda tut diye dedi. Ama bilgin olsun, onlar olmadan bütün bunların hiçbiri olmazdı dedi ve seyirciyi coşturdu. Yemin mi istiyorsun hadi sana yemin verelim dedi seyircilerle bütünleşti. Gunther ise kendini öne atmamanın tek sebebi şu ki sen başkalarının hizmetkarı olmazsan, senin hikayen biter dedi. Bu seni ne yapar biliyor musun, yüreksiz bir şampiyon yapar dedi. Bir yüreksiz şampiyon, benim gözümde her zaman ikincidir dedi. Cody ise ben burada bir General görmüyorum, çünkü sen kimseyi komuta etmiyorsun dedi. Bir de yürekten mi bahsediyorsun, benim kariyerim yürek üzerine kuruludur dedi. Yürek demek, bu tartışmayı bitirip ilk atışı yapmaktır dedi ve Gunther'e tekme attı. Sonra da saldırmaya devam etti. Kaiser o sıra geldi ve Gunther'le beraber Cody'i yere serdiler. Cody'nin yardımınaysa Randy geldi. Randy gelir gelmez Gunther ve Kaiser ringi terk ettiler. Burada da aslında Randy vs Owens maçında da belirttiğim gibi Randy’nin Cody’nin yanında yer almaya devam ettiğini görüyoruz. O yüzden bundan sonrasını da tabi bu şekilde okumak gerekir diye düşünüyorum. 1 Kasım Smackdown’da Randy Orton & Cody Rhodes vs Imperium maçı izledik. Randy'nin de destekleriyle Cody, Kaiser'e Cross Rhodes çekerek maçı takımına kazandırdı. Maçtan sonra kutlamalar yapılırken Kevin Owens elinde sandalyeyle ringe girdi ve Orton'a saldırdı. Cody karşılık vermek istedi ama Gunther de ona saldırdı. Hatta Sleeper bağladı. Görevliler gelse de Gunther, Cody'i bırakmadı, uzun bir süre Sleeper'ı bağladı. En sonunda da Cody'i bayılttı.

Tahmine geçmeden önce biraz iki tarafın da bundan sonraki olası kendi kemerleri üzerindeki ilerleyişlerine bakmak gerek bence. Cody için uzun vadeli bir Randy feudu ufukta gözüküyor. Tabi Rock gelip Bloodline’ın iç olaylarından sıyrılıp Cody’e meydan okumazsa. Ama orada Rock’ın Cody’den önce geçmesi gereken bir Bloodline senaryosu olacaktır bence. Gunther için ise şu anda Damian Priest, kemer için ilk mesajı veren isim olurken (ki o da son Raw’da Dominik’e kaybederek şimdilik o pozisyondan çıkacak gibi duruyor) Wrestlemania yolunda ben Brock Lesnar’ın geri dönüş yapabileceğini düşünüyorum. Zaten uzun bir süredir dönüş haberleri gelse de bir türlü tam bir ilerleme kaydedilmedi gibi. Ama Brock Lesnar vs Gunther maçı geçen sene Intercontinental kemeri için Wrestlemania özelinde planlanırken Lesnar’ın dava süreci sebebiyle askıya alınmıştı. Zaten bu durumu düşündüğümüzde ortada olası bir plan var gibi gözüküyor. O yüzden Lesnar’ın bence burada ufak bir ihtimalle de olsa dönme durumu olabilir gibi. Bunun dışında Goldberg’in de yine return yapıp Gunther’in karşısına çıkabileceği düşünülüyor ama buna çok ihtimal vermiyorum doğrusu. Tahmine geçersek de bu kemerin Gunther’e daha çok yakışacağını düşünüyorum. Onun personası gereği daha dominant bir özelliği var. Bunun dışında da çizmiş olduğu elegantlık ve elit hareketleri de bu kemerle birlikte bence iyice taçlanacaktır. Hem de böylece Cody Rhodes’u yenilmez biri olarak göstermemiş olurlar diye düşünüyorum. O yüzden tahminim Gunther’in kazanacağı yönünde. Yine de Sleeper ile kazanmasının doğru olacağını düşünmüyorum, Cody bence submission ile kaybetmemeli.

Tahmin: Gunther

--

Uzun zamandır bu kadar dolu bir Match Card gördüğümüzü hatırlamıyorum doğrusu. Women’s Tag Team’in Fatal Four Way olması, United States maçının Triple Threat olması, Bloodline’ın 6-Man Tag Team maçları derken fazlasıyla bir güreşçi yoğunluğu olacak. Öte yandan tarihin ilk Crown Jewel şampiyonlarını da yine Şampiyon vs Şampiyon maçlarında izleyeceğiz. Bu maçların dışında iki tane de yine bu aralar sıklığı azalan kemer dışı feudların PPV’ye taşındığı maçlar göreceğiz. Zaten şov Suudi Arabistan’da olduğu için WWE’nin her zaman bir ekstra çabası da oluyor. Bu şov da bizi bu anlamda tatmin edecek gibi duruyor. Bloodline’ın geri dönmesi, Seth’in ring içi dönüşü de tüm bunların en önemli işareti.

Herkese iyi seyirler dilerim.