ARA

19 Nisan 2025 Cumartesi

Wrestlemania 41 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri

 


WWE WRESTLEMANIA 41 – 19-20 NİSAN 2025 CUMARTESİ & PAZAR
                Paradise, Nevada – Allegiant Stadium

Profesyonel güreşin kalbinin attığı, tarihsel anlamda en büyük, en önemli şov olarak gözüken gelmiş geçmiş en geleneksel şov olan Wrestlemania, bu yıl 41.kez gerçekleşiyor. Aylar öncesinden başlayan büyük senaryoların sonucunda oluşan büyük maçların bizlere sunulacağı bu iki gecede yine birbirinden önemli maçlar seyrediyor olacağız. İlk gecede 7 maç duyurulurken ikinci gecedeyse son gün Randy Orton’ın Open Challenge’ıın duyurulmasıyla yine 7 maç bizleri bekliyor.

Maç menüsüne baktığımız zaman ilk gecede gözümüze çarpan ilk şey Royal Rumble galibi Charlotte ile genç Tiffany Stratton’ın kemer mücadelesi oluyor. Keza ana kemerlerden biri olan World Heavyweight kemerinin şampiyonu Gunther de kemerini erkekler Rumble maçının kazananı Jey Uso’ya karşı korumaya çalışacak. World Tag Team kemerleri ve United States kemeri de aynı gece ortada olacakken Jade Cargill ve Naomi arasındaki husumet de burada bitecek gibi gözüküyor. Rey Mysterio ise efsanevi(!) Lucha Libre El Grande Americano ile maça çıkarken gecenin Main Event’indeyse Paul Heyman soslu bir Roman Reigns vs CM Punk vs Seth Rollins maçı izleyeceğiz.

İkinci gecedeyse Women’s World kemeri için şampiyon Iyo Sky, eski şampiyon Rhea Ripley ve Elimination Chamber galibi Bianca Belair’e karşı kemerini korumak için maça çıkıyor. Women’s Tag Team şampiyonları Liv Morgan ve Raquel, Bayley ve Lyra Valkyria’ya karşı mücadele edeceklerken Intercontinental kemeri için de Fatal Four Way maçı bizleri bekliyor. Şampiyon Bron Breakker, Judgment Day’in iki üyesi Finn Balor ve Dominik’in yanı sıra Penta’ya karşı da kemerini korumaya çalışacak. AJ Styles vs Logan Paul maçı da aynı gece de olacakken bir Street Fight maçında da Damian Priest vs Drew McIntyre maçını izleyeceğiz. Kevin Owens’ın sakatlığı sebebiyle güreşemediği ortamda Randy Orton ile yapacağı maç iptal olurken Randy de rakipsiz kaldı. Ancak rakipsiz kalan Randy, 20.Wrestelamania’sını boş geçmemek için bir “Open Challenge” yapacağını söyledi. Gecenin ve Wrestlemania’nın Main Event’indeyse önümüzdeki sene emekli olacak olan John Cena, 17.kemer için son Wrestlemania’sında Cody Rhodes’un karşısına çıkıyor. Heel Turn yaparak kendisin Rock’a teslim eden Cena’yı 20 küsür yıl sonra ilk kez kötü adam olarak izleyeceğiz. Ve her şeyden önemlisi son kez Wrestlemania’da izleyeceğiz.

 

Night 1 – 19 Nisan 2025 Cumartesi


Singles Match for the WWE Women’s Championship
Tiffany Stratton(c) vs Charlotte Flair

Wrestlemania hikayelerine çok uzaktan genel bir bakış attığımızda, işin Kadınlar tarafındaki ana kemerlerindeki hikayelerin ve maçların bir önceki senelere göre uzun uzun kurgulanmış maçlar olmadığını görmekteyiz. Biraz daha kağıt üzerinde seyir zevki yüksek maçlara yönelik hamleler yapılırken biraz da fresh isimler üzerinden gidildiğini görmekteyiz. Örneğin işin Smackdown tarafındaki bu feudunda Charlotte Flair’ı Royal Rumble 2025’e kadar Aralık 2023’ten bu yana ringlerde görmüyorduk. Tiffany Stratton ise tam anlamıyla 2024 yılını kendi gelişimi açısından muazzam geçiren bir isim. 2024 yılının başlarında bir çaylak olarak ana kadroya yükselirken, yılın ortalarında Money in the Bank’i alması, 2025’in başlarında da şampiyon olmasını beraberinde getirdi. Böylesine hızlı bir yükseliş içerisindeyken şimdiyse kemerini, 14 kez ana kemeri kazanmış Charlotte’a karşı korumaya çalışacak.

Tiffany 2024 yılı içerisinde girdiği en büyük senaryo, Nia Jax ile olan birlikteliğiyle başlamıştı. Nia’nın Queen of the Ring olmasının ardından Nia ile bir yakınlık kuran Tiffany, Money in the Bank 2024’te de çantayı almayı başarmıştı. SummerSlam’de Nia’nın kemeri Bayley’den almasının ardından da uzun bir süre Nia’nın kemeri koruması için elinden gelen her şeyi yaptı diyebiliriz. Bazı durumlarda Miss Money in the Bank olmasının da etkisiyle yanlış anlaşılabilecek hareketlerde bulunsa da en sonunda kaçınılmaz bir gerçeği Nia’ya yaşatarak yeni yılın ilk Smackdown’ında cash-in yaptı ve yeni şampiyon olmayı başardı. Oldukça genç bir isim olmasına rağmen seyircilerle iyi bir bağ kuran Tiffany, heel bir karakter olmasına rağmen doğal bir face turn bir yapmayı başardı diyebiliriz. Bazı durumlarda hikaye gereği güreşçiler face veya heel turn geçirirlerken bazen öyle durumlar yaşanır ki akış içerisinde seyirci tepkisine göre gimmick’ler yerine oturur. Burada da Tiffany, seyircilerin kahramanı rolündense genç bir isim olarak kendisini kanıtlama yarışında seyircinin de yanında durduğu bir isim görüntüsünü çiziyor. Sanki bu feudun çıkış noktasını da bu oluşturuyor gibi. Keza Charlotte; Tiffany’nin aksine 10 yılı aşkın bir süredir güreşirken, zaten güreşle özdeşleşen bir soy ad ile karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla belki de bir halef selef mücadelesi ortaya çıkıyor gibi gözüküyor.

Ocak 2025’te Tiffany şampiyon olup kemeri alırken, aynı dönemlerde de Charlotte’ın Royal Rumble 2025’te ringlere geri döneceği açıklanmıştı. Şovdan birkaç hafta öncesinde Charlotte’ın “Queen” gimmick’ini yansıtırcasına, diğerlerinden ayrılan bir tarafı olduğu fazlasıyla vurgulanmıştı. Biraz egoist, biraz küstah tavırlarla videolarda gözüken Charlotte, bunun altını doldururcasına Royal Rumble 2025’i de kazanmayı bildi. Royal Rumble’ın mevcuttaki konumunda uzun bir süredir ortalıkta gözükmeyen bir ismin kazanması oldukça muhtemel görünürken Charlotte’ın return’ünün duyurulup bir de üzerine ona kazandırılması bence oldukça sıkıntılı bir durumdu. Zaten return’lerin olacağının önden haber verilmesini hiç doğru bulmazken bir de üzerine göz göre göre Rumble galibi ilan edilmesi işi daha da kötü hale getirdi. Charlotte’ın Rumble kazanmasından rahatsız değilim, aksine doğru olabileceğini de düşünüyordum ancak oluş şekli bence daha iyi kurgulanabilirdi. Özellikle Bliss return yapmışken son ikiye veya üçe kalmasını maçın heyecanı açısından doğru bulurdum. İşin öbür tarafındaysa ben Charlotte’ın zaten kazanacağını, kazandıktan sonra da o dönem Raw’da şampiyon olan ve feudsuz kalan Rhea Ripley’e gideceğini düşünüyordum. Keza iki isim daha önceki Wrestlemania’larda iki kez karşı karşıya gelmişlerken orada 1-1’lik bir eşitlik bulunuyordu. Burada üçüncü raundu görebileceğimizi düşünüyordum. Ayrıca Tiffany’nin Wrestlemania’ya şampiyon olarak gidebileceğinden de şüpheliydim. Velhasıl burada biraz üstte de bahsettiğim gibi bir eski Queen – yeni Queen mücadelesi eksenin ilerleniyor.

Rumble sonrası 3 Şubat Raw’da o zamanın şampiyonu Rhea ve Rumble kazananı Charlotte ringde yüzleştiler. Charlotte, Cleveland ile bir anı paylaşıyordum ama madem geldin, merhaba dedi. Rhea da senin anın doğru ama burası benim şovum dedi. Şimdiyse bir kez daha savaşa girecekmişiz gibi duruyor, biriyle savaşa gidiyorsan ona saygı duyarsın ve ben de sana saygı duyuyorum dedi. Rhea lütfen beni seç, çünkü Wrestlemania'da son karşılaştığımızda seni yendim dedi. Charlotte sözü aldı ve iyi bir noktaya parmak bastın ama Wrestlemania'daki ilk karşılaşmamızda da ben seni yendim dedi. Rhea haklısın ama o zamanlar sadece bir çocuktum dedi.  Farkındayım ama ben buraya geldim ve ilk kurşunu sen attın, bir şeyler istiyorsun ama zamanım bol dedi Charlotte. Yarın NXT'ye gideceğim, Julia ile konuşacağım, Cuma da Smackdown'a gidip bir Tiffany'e bakacağım dedi. Duruma bakacağım dedi. Sense buraya geldin sabırsız davranıp ilk kurşunu attın, Rhea sen hala bir çocuksun dedi. Şimdi bunu not al, seninle önümüzdeki hafta görüşeceğiz dedi ve gitmeye yeltendi ama Rhea onu durdurdu. Bana çocuksun demen şunu gösteriyor ki sen bana benim sana duyduğum saygıyı duymuyorsun dedi. O yüzden lütfen beni seç, beni seç ki seni saygı çerçevesinde yeneyim dedi. Birkaç gün sonraki 7 Şubat Smackdown’da Tiffany Stratton, WWE hiç olmadığı kadar sıcak, hiç olmadığı kadar bilet satıyor ve bütün bunların üzerinde ben verim dedi. Charlotte söze girdi, bir şey mi söyledin pardon dedi. Tatlım, sen sadece ben sana konuşabilirsin dediğimde konuşabilirsin dedi. En yukarıdaki kadınlardan bahsetmek istiyorsan bir sıraya mı girsen dedi. Tiffany de ben TV'ye çıktığımdan bu yana zaten sıradaydım dedi. Sürekli seninle kıyaslandım, çakma Charlotte, bir sonraki Charlotte dendim hep dedi. O yüzden beni seç, ilk Wrestlemania'mda seni yeneceğim, seni yeneceğim ki artık bir sonraki Charlotte Flair olmayacağım, tek ve bir tane Tiffany Stratton olacağım dedi. Charlotte sözü aldı, dizlerinin üstüne çöküp seni seçmem için bana yalvarman lazım dedi. O esnada Nia'nın müziği çaldı. Candice'le beraber girişin oradan gözüktü. Bu sarışın mevzuları çok tatlı ama henüz olgunlaşmamış değil mi dedi. Candice de onu onayladı, çünkü sen yeniden şampiyon olacaksın değil mi dedi. Nia da bu doğru dedi. Aldis ise konuştum, Elimination Chamber'a girmeme gerek kalmadan bir sonraki hafta için bir maç üzerine konuştuk dedi ve önümüzdeki hafta yapılacak kemer maçının onaylandığını söyledi. Sonra Charlotte'a döndü, eğer Wrestlemania'da şampiyon olmak istiyorsan önce beni geçmen lazım dedi.

14 Şubat Smackdown’a geldiğimizdeyse Tiffany Stratton ve Nia Jax arasında ortada kemerin olduğu bir maç izledik. Tiffany maçı Prettiest Moonsault Ever ile bitirmek üzereyken Candice LeRea maça müdahele etti ve DQ ile maç sona erdi. İki isim Tiffany'e saldırmaya başladılar. Nia'dan da Annihilator geldi. Candice bir de sandalye alırken Trish geldi ve Tiffany'i kurtardı. Ama Nia ona da saldırdı ve yere sermeyi başardı. Sonra da görevliler gelerek Nia ve Candice'i uzaklaştırdılar. Onlar giderlerken Charlotte'ın müziği çaldı. Charlotte yavaş adımlarla ringe doğru geldi. Mikrofonu alıp yerde yatan Tiffany'nin yanına geldi. Sandalyeye oturdu ve Tiffy uyan artık dedi. Beni duyuyorsan göz kırp dedi. Hala Tiffy zamanındayız dedi. Sonra da The Queen seni seçiyor, Wrestlemania'da görüşürüz dedi. Böylece Wrestlemania için bu maç da resmileşmiş oldu. 21 Şubat Smackdown’daysa Tiffany Stratton vs Candice LeRea maçı izledik. Charlotte da maç oynanırken geldi ve spiker masasında maçı izledi. Tiffany, Nia'ya rağmen maçı aldı. Maçtan sonra Nia arkadan ona saldırırken Annihilator yapmak için köşeye çıkmaya yeltendi ama o esnada Trish'in müziği çaldı. Trish başta Tiffany'i kurtarsa da Nia  ve Candice üstün çıktılar. En son Nia, Tiffany ve Trish'i üst üste koyup Annihilator çekti. Nia ve Candice ringi terkederlerken Charlotte, yerde yatan Tiffany'in yanına gidip Wrestlemania sembolüne doğru parmağını uzattı. Tiffany, Charlotte ile Wrestlemania feuduna doğru ilerlerken önceden kalma Nia Jax ve Candice LeRea feudundaysa yanına Trish’i alarak Elimination Chamber’da bir nokta koydu. Trish ve Tiffany ikilisi, Candice ve Nia’yı Elimination Chamber’da yenmeyi başardılar.

7 Mart Smackdown’da Tiffany Stratton vs Piper Niven maçı yapılırken Tiffany maçı aldı. Maçtan sonra Charlotte arkadan belirdi ve Chop Block ile Tiffany'e saldırdı. Sonra da Figure 8 bağladı. Görevlilerin araya girmesiyle hareketi zar zor bıraktı. 14 Mart Smackdown’da da Charlotte Flair vs B-Fab maçı izledik. Charlotte maçı aldı ama maçı almasına rağmen Figure-8'i bırakmadı. Hareketi uzun bir süre devam ettirince Tiffany geldi ve kendisini engellemye çalıştı. Ringe girerken botch yapınca Charlotte üstünlüğü aldı ama yine de Tiffy cevap verdi. İki isim birbirlerine girince görevliler ayırmaya geldiler. Onca göörevliye rağmen bir şekilde birbirlerine yeniden girdiler. Hatta Charlotte boşluk bulup spiker masasına çıkıp Tiffany'nin üstüne atladı. O şekilde kapışmaya devam ederlerken Tiffy de boşluğu bulup Turnbackle'a çıkıp dışarıdaki Charlotte'a uçtu. Kapışma girişin oraya kadar taşmaya devam etti. Tiffany, Videotron'un üstüne çıkıp Charlotte dahil tüm görevlilerin üstüne uçtu. Böylece sekansı üstün kapattı. Yerdeyken tekmeleye devam etse de sonunda arka alana götürüldü. Giderken de mekanın yeni kraliçesi burada dedi. 21 Mart Smackdown’da Tiffany ve Charlotte ile karşılıklı olarak farklı odalardan röportaj yapıldı. Her ikisine de hali hazırdaki düşünceleri sorulurken Tiffany cevap vereceği esnada Charlotte öksürdü ve önce Kraliçe konuşur dedi. Geçen hafta evet sonunda Tiffany bir karşılık verdi ama Charlotte Flair her zaman en güçlü şekilde çıkar dedi. Sonra Tiffany söze karışınca onunla dalga geçti, neden seni seçtim biliyor musun çünkü senin için üzülüyordum dedi. Sen kendini benimle kıyaslayabilecek kadar hayalcisin dedi. Herkes kendini benimle kıyaslar dedi. Sen özel değilsin dedi. Tiffany de kemer benim omuzumda bu beni özel yapıyor dedi. Charlotte yine sözünü kesti ve yine hayalcisin dedi. Wrestlemania 41 senin için çok önemli bir olayken benim için ise Backlip yaptığı ve sarışın olduğu için kendini benimle kıyaslayan bir kıza haddini bildirme günü olacak dedi. Sen hiçbir şey hak etmiyorsun dedi. Tiffany ise bundan öncesinde sen benim en büyük destekçilerimden değil miydin, hatırlamıyor musun dedi. Ama ringde karşılaştığımızda gerçek seni tanıdım dedi. Gözlerimin içine bile bakamadın çünkü benim senin tahtını alacağımı biliyorsun dedi. Charlotte da seni dinlerken neredeyse ağlayacaktım dedi. Evet zamanında seni destekledim ama ringde ne yapmamı bekledin, sana sarılmamı, çak yapmamı ve bunu yapabiliriz dememi mi dedi. Ben buraya gerçek mücadeleler için geldim dedi. Tiffany de sen busun işte en sıcak şeyi bulup üstüne su atarsın dedi. Charlotte da sen Smackdown'ın en sıcak şeyi değilsin dedi. Tiffany de senin şu anda anlamakta zorlandığın şey senin dönmeni istemeyen taraftarlara kendini sevdirmeye çalışman dedi. WWE Universe artık seninle değil, onlar Tiffy Time'dalar dedi. Wrestlemania'da görüşürüz dedi.

28 Mart Smackdown’da Charlotte, Michin’i yenerken pek de zorlanmadı. İlerleyen anlarda da Tiffany ile yapılan röportajı izledik. Tiffany, Charlotte'ın konuşmayı sevdiğini söyledi. Ama geçen hafta bir şey öğrendim dedi. Wrestlemania'ya giderken kaybedecek bir şeyi olan ben değilim dedi. Kaybedersem bir efsaneye kaybedeceğim, 25 yaşında bir çaylak olarak yapacağım bunu dedi. Ama Charlotte kaybederse; haketmeyen, hayalci, orijinal olmayan, sarı saçlı küçük bir kıza kaybedecek dedi. Vegas'ta olan Vegas'ta kalır, ben de onun devasa egosunun orada kalmasını sağlayacağım dedi. 4 Nisan Smackdown’da ise işlerin gerildiğini, scripting dışı laf atışmaların olduğunu gördük. Wade Barret, ringde hem Charlotte hem de Tiffany ile röportaj yaptı. İlk olarak sözü Charlotte'a verirken, Tiffany'i rakip olarak neden seçtiğini ve bunun hala akılcı bir seçim olup olmadığı konusunda ne düşündüğünü sordu. Charlotte ise onu seçmem için yalvarıyordu, ben de ona kendimi hediye ettim dedi. Önemli bir an yaşamak istiyordu, bense bayadır sosyal yardım faaliyetlerinde bulunmuyordum dedi. Ama haklısın, doğru bir seçim yaptım dedi. Çünkü burada dünyanın en akıllı seyircileri olan Chicago seyircilerine herhangi bir kıyaslamanın mümkün olmadığını söylemek istiyorum dedi. Tiffany sözü aldı, bu ringde karşılaşacağım en büyük rakip sensin dedi. Senin en büyük rakibin ise onlar dedi seyircileri göstererek. Ne kadar çok uğraşsan da, ne kadar uzun bir süre ortalıkta gözükmesen de bu savaşı kazanamayacağın bir savaş bu dedi. Herkesten ileri seviyede olduğun düşüncesini seviyorsun ama sonra bir Talk Show'da ağlıyorsun dedi. Buradaki en üzücü kısım ise ne kadar çok kemer kazanırsan kazan, istediğin kadar kemer sahibi ol her zaman babanın arkasında ikinci olacaksın dedi. Charlotte konuşurken boo'lanınca sustu, Tiffy de ne oldu dilini mi yuttun dedi. Charlotte da seyirciye oynayarak ne söylememi istersiniz dedi. Sonra da Tiffany, son sözü sen söyleyebilirsin hadi dedi. Tiffany de 25 yaşında sen ne yapıyordun Charlotte, o zamanlar voleybolcu olmaya çalışıp babanın deposunda içki içiyordun dedi. Peki ben ne yapıyorum 25 yaşımda, Wrestlemania'ya WWE Women's şampiyonu olarak gidiyorum dedi. Segment içerisinde olay iyice kişisele dönerken Tiffany; Charlotte'ın boşanma mevzularından konu açarken Charlotte ise Kaiser ile Tiffany'nin ilişkisinden bahsetti. 11 Nisan Smackdown’a geldiğimizde Tiffany Stratton vs Roxanne Perez maçı izledik. Tiffany maçı aldı. Maçtan sonra seyirci kılığında gelen Charlotte kendisine saldırdı ve bariyerlere çarptırdı. Ardından da ring postuna fırlattı. Spiker masasına yollayıp orada dövmeye çalıştı. Wade Barret araya girip kendini mi kovdurtacaksın deyip onu sakinleştirmek isterken Charlotte ise sinirli bir şekilde durdu. 18 Nisan Smackdown’da Wade Barret'ın Charlotte ile yaptığı röportaj ekranlara geldi. Wade, ikinizin arasındaki yaşananlar neden bu kadar çirkin bize açıkla dedi. Charlotte onu sevmiyorum ama insanların bu maça baya ilgi gösterdiğini görüyorum dedi. Benim önemsediğim şey ise insanların Charlotte'ı Wrestlemania'da görecek olmaları dedi. Tiffany ve Charlotte'ı Wrestlemania'da görecekler dedi. Sonuçta bu iş böyledir, bazen hissiz olursun dedi. Wade'in sonrasında da Tiffany ile yaptığı röportajı gördük. Wade benzer soruyu Tiffany'e de sordu, geçen Chicago'daki şovda olanları sordu. Son birkaç haftadır dışlandığını ve küçümsendiğini hissettiğini ama aslında öyle olmadığını söyledi. Benim için panik anlarıydı ama bunu motivasyona çevirdim dedi. Bir sonraki sefer için dersime çalıştım ve hazırlıklıydım dedi. Ben onu onun silahıyla yendim dedi. Beni sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda dedi. Wade, Wrestlemania'da kaybedersen ne olacak diye sordu. Tiffany de bunun yaşanmayacağını söyleyebilirim dedi. Muhtemelen gireceğim en zor maçlardan biri olacak ama ona karşı çıkacağım dedi. Wrestlemania'ya sadece şampiyon gelmeyeceğim, şampiyon da çıkacağım dedi.

Burada daha önce de bahsettiğim gibi arkasında çok büyük bir hikaye olmadan bir geçmişe karşı yeni mücadelesi izleyeceğiz. Tiffany’nin ana kemer mevzularında sadece birkaç aydır olması sebebiyle aslında Charlotte gibi bir kabarık CV’ye sahip bir isim karşısında kağıt üzerinde yetersiz kaldığı doğru. Ancak burada böyle bir olay kurgulanıyorsa bunun sonucunda da Tiffany’e maçın kazandırılması ve Charlotte’ın da kendisine bir el vermesi gerektiğini düşünüyorum. Tiffany, çok genç ve Becky-Charlotte-Bayley sonrasında kadınlar division’ınını en üst perdede taşıması muhtemel isimlerden bir tanesi. Ring içi yeteneğiyle beraber seyirciyle de kurduğu etkileşimi düşündüğümüzde bu galibiyete kariyerinin bu aşamasında bence çok fazla ihtiyacı var. Hem de bu sayede gözle görülür bir şekilde ciddi bir kemer taşıyıcısı seviyesine de çıkabilir diye düşünüyorum. Bu maçı Tiffany almalı ve kemerini koruyarak yoluna devam etmeli. Tahminimi de bu yönde yapacağım.

Tahmin: Tiffany Stratton


Singles Match for the World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Jey Uso

Roman Reigns’in 2020 yılındaki reign’inin başlamasıyla beraber üvey evlat muamelesi gören Raw ana kemeri, son dönemlerdeki en düşük kalibreli Wrestlemania ana kemer feudlarından birine sahne oluyor. Roman (ve sonrasında Cody) ve Smackdown kemerlerinin gölgesinde ikincil ana kemer görevi gören Raw ana kemeri, bu yıl isim olarak önemli bir ismin omuzlarındayken reign süresi boyunca yine kemerin adına yaraşır bir senaryo içerisinde bulunmadığını gördük. Wrestlemania feuduysa bunun üzerine resmen tüy dikti diyebiliriz. Jey’in Ocak ayının sonunda Royal Rumble’ı kazanmasıyla beraber 2.5 aydır feud bir şekilde canlı tutulmaya çalışılsa da hiçbir şekilde bunun karşılığının alınabildiğini düşünmüyorum. Roman, Punk, Seth gibi isimler ucunda hiçbir şey olmadan Wrestlemania’da Triple Threat mücadelesi verdikleri bir ortamda World Heavyweight kemeri için bir “underdog” hikayesi yazma işini oldukça gereksiz buluyorum. Underdog kavramı çok ince çizgisi olan bir kavram bence. Anlık olarak tahmin edilemeyen birinin veya grubun maç veya kemer kazanması hoş görülebilir ama göz göre göre Underdog tarafına kazandırılmasıysa bence işin irrite edici boyutunu ortaya çıkarır. Bu konu, Jey özelinde belki bir süreliğine öyle olmayabilir ama doğru isim mi değil mi tartışması bence bu Wrestlemania sonrası da hep sürecek ve hep bir soru işareti olarak kalacak gibi duruyor. Buradaki tek sorumlu kesinlikle Jey de değil. Gunther, ana kemeri almasından bu yana bir türlü büyük bir feud içerisine sokulamaması da bunun temel etkenlerinden bir tanesi bence. Smackdown’a, önce Roman’a sonra Cody’e odaklanılmasıyla esas büyük feudların orada yaşanmasıyla beraber maalesef bu kemer yine hak ettiği değeri bu sene de görmedi. Geçen sene de hatırlarsanız Seth, kendi kemeri için Drew ile feuddayken bir de Cody’nin hikayesine müdahil olmuştu. İşte tüm bunlar, bu kemerin değerini bence oldukça düşüren nedenlerini oluşturuyor.

Bu feudun oluşma aşamalarına geçmeden önce Jey konusunu biraz daha açmak istiyorum. Jey, WWE’ye geldiği ilk günden bu son anlarına kadar Tag Team division’ı ile anılan birisiydi. İkiz kardeşi Jimmy ile gerçekten müthiş bir bağ kurdular ve beraber oldukça önemli başarılara da imza atıp defalarca kez kemer kazanmayı başardılar. Bir şekilde Tag Team ile ünlenen birisinin genellikle Singles mücadelelerini kurgulamak ve ona yeni persona’lar yaratmak gerçekten çok zordur. Tag Team ile özdeşleşen bir ismi, partnerinden ayrı bir şekilde farklı senaryolara yedirebilmek çoğu zaman gördüğümüz bir şey de olmuyor. Özellikle Jey ve Jimmy’nin ikiz kardeş olduklarını da düşünürsek bu her ikisi için de daha da zorlaşan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. İşin diğer tarafında da yine bir Tag Team’in 10 yılı aşkın bir sürede aynı divison içerisinde başarılı olmaları da kolay bir iş değil. Dolayısıyla Jey ve Jimmy, bireysel anlamda yaşayabilecekleri problemlere karşılık beraber oldukça güzel işler çıkardılar ki yıllar boyunca da hep Tag Team mücadelelerinin en ön planına çıkan isimler oldular. Sadece Jey, 2020 yılında Roman daha ilk reign dönemine başlarken bir Roman’a kafa tutmuş, ancak sonrasında onu yenemeyeceğini anlayınca yanında durmaya devam etmişti. Bu kısa süreli bireysel mücadelesinin dışında da 2023 yılına kadar Bloodline ve Tag Team içerisinde kalmaya devam etti. 2023 yılında Roman’a ikinci kafa tutuşundaysa resmen kariyeri için bir dönüm noktası yaşandı. Money in the Bank 2023’te Roman’ı pinlediğinde, 2019 Aralık’tan bu yana Roman’ı pin eden ilk isim olmayı başardı. SummerSlam 2023’te de Uso’ların theme müziğiyle ringe gelirken seyircileri muazzam bir şekilde coşturmasıyla da gönüllere iyice taht kurdu. O gece, Jimmy’nin kendisini satmasıyla beraber kemeri alma şansını yitirirken de Bloodline’dan, Uso’lardan, kısacası kendisini Jey Uso yapan her şeyden ayrıldı ve kariyerine Singles olarak ilerletmeye başladı. Yeni theme müziği ve sonrasında başlayan “Yeet” akımıyla beraber de tam bir fan favourite olmayı başardı. Özellikle Backlash 2024’te Fransız seyircilerle beraber ringe gelişi gerçekten defalarca kez izlenmeye değer bir ortam yarattı. Singles kariyerine geçtikten sonra iyice yükselen ve push alan Jey, Wrestlemania 40’da Jimmy ile bir önceki yıl yaşadığı olayların etkisiyle aralarındaki sorunları çözmek için bir de maça çıktı. Maç, çok fazla şey potansiyel olarak vaat etse de birbirlerini bu kadar senedir tamamlayan iki ismin aslında oldukça da kötü bir maç çıkardıklarını gördük. Hikaye olarak da sönük biten maçı kazanan Jey kariyerine tekil bir Wrestlemania galibiyeti de ekledi. Daha sonrasında aynı yıl kısa bir süreliğine de olsa Intercontinental kemerini bile kazandı, kariyerinde ilk kez tekil bir şampiyonluk yaşadı. 2020 yılında Roman’a kafa tutarken edindiği “Main Event” ön ismi, seyirciler arasında iyice sempatisini yükseltti. Artık onun müziği her duyulduğunda seyirciler, “Yeet” yaparak Jey’in coşkusuna coşku katıyorlardı. Bunun sonucunda “Main Event” ön ismi artık sadece bir takma ad olmaktan çıkmaya ve bir realiteye de dönüşmeye başladı. Bunun da ilk örneğini Backlash 2024’ten sonrasında 25 Ocak 2025’teki Saturday Night's Main Event XXXVIII’de gördük.

Saturday Night’s Main Event’te girilen kısa süreli ana kemer feudunda Jey’in, main eventer seviyelerinde çok tecrübesi olmadığı için, Gunther’in ise önemli bir tekil kemer taşıyıcısı rolü olduğu için biraz güç dengelerinin Gunther lehine çok baskın geldiği bir feud izledik. Jey, az bir şansı olmasına rağmen kendinden şüphe edenleri yine susturmak istediğini söylerken Gunther ise hem personası gereği hem de var olan bir gerçeğe dayanarak Jey’i küçümsemişti. Nitekim ben de o günkü değerlendirmemde Jey’i bir geçiş rakibi olarak görmüşken, Gunther’in de kemerini koruyacağını düşünmüştüm. Gunther’in Wrestlemania için çok daha ciddi bir senaryoya ihtiyacı olduğunu da yine vurgularken oradan bir Wrestlemania feudunun doğacağını da hiç düşünmemiştim. Keza Jey, kemeri o gün kazanamasa da bir hafta sonra şoke edici bir şekilde Royal Rumble’ı kazanarak Wrestlemania’da bir kemer maçına çıkma hakkını elde etti. Son dönemde Royal Rumble özelinde yaşanan en büyük sürpriz diyebiliriz bence bu konuya. Yani Rumble, direkt Wrestlemania’yı etkileyen bir olay olduğu için push alan isimleri iyice push’lamanın yeri değil de büyük olanlara büyük şeyler hazırlama yeri gibi geliyor hep. Mesela Jey, Money in the Bank alsa tam otururdu ama Royal Rumble gerçekten çok ama çok büyük bir şey. Hele maçın içerisinde Drew, Roman, Seth, Punk ve Cena gibi isimler varken, Gunther’e Jey’in yönlendirilmesi bir underdog hikayesi, bir Wrestlemania moment yaratma çabasından başka hiçbir şey değil. 2006 Rey Mysterio, 2014 Daniel Bryan, 2019 Kofi Kingston’da gördüklerimizin bir benzerini bu sefer de Jey’de göreceğiz gibi duruyor. Ama Jey gerçekten de doğru bir isim mi? Yani işin seyirciyle etkileşim ve karizma boyutunda belki evet ama promo kesme ve tekil anlamda ring içi noktasında bence fazlasıyla tıkanıyor. Gerçekten sürpriz bir senaryo yaratılıp hiç alakası olmadan kemeri alsa belki böylesine bir düşünceye kapılmazdım ama şu an resmen hazırlanan bir durum var gibi duruyor. Örneğin TLC 2009’da Sheamus’un kemeri sürpriz bir şekilde Cena’dan alması gibi Saturday Night’s Main Event’te falan şampiyon olsa bir nebze tamam ama Wrestlemania’da olası “Yeet” çılgınlığı yaşatabilmek, belki hali hazırda sattıran t-shirt’leri daha fazla sattırabilmek için yapılan bir senaryodan başka bir değil gibi duruyor. Keza bu feuddan ve bu maçtan ötürü ben kimsenin heyecanlandığını da düşünmüyorum. Jey’in Rumble’ı kazanmasının ardından geçen 2.5 ayda feudu ilgi çekici hale getirmeyi bırakın, iyice ilginin düşmesine de sebep oldular bence. Gunther’in kemer feudları zaten çok yetersizken bir de bu hamle, ana kemerin değerini de iyice yerle bir etmişe benziyor. Neyse, işin eleştiri kısımlarını en azından şimdilik bir kenara bırakarak, feudun gidişatına geçiyorum.

Jey’in Rumble’ı kazanmasının ardından 3 Şubat Raw’da ringe geldi. Tek başıma bir şeyler yapma konusunda özgüvensizdim, kaybetmekten çok korkuyordum dedi. O iş bende yoktu dedi. Ama artık o işi alarak geldim dedi. Seyircilerden "You deserve it" tezahüratı gelince Jey'in gözleri doldu. Bu yere gelmek için gerçekten çok çalıştım dedi. Çünkü sayenizde başardım, kalbimin en derinliklerinden teşekkür ediyorum, her hafta benimleydiniz dedi. Sayenizde 2025 Royal Rumble galibiyim dedi. Şimdiyse Wrestlemania'ya Main Event'e gidiyorum dedi. Çok geçmeden Gunther geldi. Seni Wrestlemania'da yenmek, yarattığım mirasa hiçbir katkıda bulunmayacak dedi. CM Punk'ı, Cena'yı, Roman'ı yenmek mesela yarattığı mirasa çok büyük katkıda bulunurdu dedi. Jey, olay çok açık, kazanmak için çok şeyin var, benim ise kaybedecek çok şeyim dedi. Eğer beni seçersen, bütün bu işlerden bir şeyler kazanmamı zorunda bıraktıracak bir pozisyona sokarsın beni dedi. Şunu anlamanı istiyorum, beni seçersen, her hafta sana cehennem olur dedi. Wrestlemania'da da bu işin görüp görebileceği en şiddetli şeyler olur dedi. Senin canını acıtırım, seni zavallı bir köpeğe çeviririm dedi. Ama iyi bir şey şu ki başka seçeneklerin de var dedi. Sana bunları göz önünde bulundurmanı tavsiye ediyorum dedi. Gitmeye yeltendi ama Jey onu durdurdu. Bu işten bıkmadın mı, ben bıktım dedi. Herkes bana neyi olup neyi olamayacağımı söylüyor dedi. Ben bir Tag Team adamıymışım dedi. Main Event'te olmamalıymışım dedi. Royal Rumble'ı kazanmamalıymışım dedi. Cuma günü Smackdown'a gideceğim, Cody'e selam vereceğim dedi. Ama Gunther sana şunu söyleyeyim kimi seçersem seçeyim Wrestlemania'ya 2025 Royal Rumble galibi olarak gideceğim, şampiyon olarak da çıkacağım dedi. 7 Şubat Smackdown’da Rumble galibi Jey, bu kez Smackdown'a geldi. Jey geldikten bir süre sonra Cody de geldi. Jey, buraya ne için geldiğimiz biliyorsun değil mi, iki seçeneğim var dedi. Wrestlemania'da senin karşına çıkmak, benim için çok büyük bir anlam ifade edebilir dedi. Ya da yanında dururum, sen hala WWE şampiyonu olursun bense yeni World Heavyweight şampiyonu olurum dedi. Cody sözü aldı, bu senin Wrestlemania'n ve senle ben, ringte güzel anlar yaşadık dedi. Tag Team kemerlerini aldık dedi. Wrestlemania'da ne olursa ben kazanmak zorundayım Jey dedi. Beni seçersen, tadını çıkaralım çünkü son kez tadını çıkarmış olacağız dedi. Çok geçmeden Tama Tonga ve Jakob Fatu geldiler. Jakob, geçen sene kemeri ailemden aldın Cody dedi. Şu anda da ailemin o kemere yeniden ihtiyacı var dedi. Burada iş sana geliyor Jey Uso, büyük kuzenim, Bay Royal Rumble galibi dedi. Büyük kuzenim, kafan karışmasın, ailenin ihtiyacı var derken onu geri getirecek kişi kesinlikle sen değilsin dedi. Jey hemen Tonga'ya Superkick çekerken Fatu da ona çekti, sonra da Cody'i yere serdi. Fatu, bir Hip Attack ile Cody'i bitirmek isterken Jey'den Superkick geldi, Cody'den de Cody Cutter geldi. Ardından iki isim Clothesline ile Fatu'yu ring dışına yolladılar. Arka alanda Cody ve Jey'i konuşurken gördük. Cody, Wrestlemania'yı sorarken Jey, seninle maç yapmayı çok isterim ama Gunther'le de bir mevzum var dedi. Hala karar veremedim dedi. 10 Şubat Raw’daysa, Jey, spiker masasında Yeet çekerken Gunther geldi ve Jey'e saldırdı. Spiker masasına doğru Back Suplex çekti. Ardından ringe sokup Big Boot çekti. Chop üstüne Chop çekti.  Sonra da Powebomb çekti. En son görevliler araya girip ayırmaya çalışmalar. Ama Gunther onlardan kurtulup bir Powerbomb daha çekip arka alana gitti. Giderken Jey acı çeker halde doğruldu ve mikrofonu alıp sen ve ben, Wrestlemania dedi ve Gunther'i seçtiğini duyurdu. Gunther sinirlenip ringe yönelirken Jey karşılık verdi ve en son iplerden tüm görevlilere ve Gunther'e uçtu.

17 Şubat Raw’da Gunther, Jey gibi seyircilerin arasından geldi. Jey gibi konuşmayı umuyordum dedi. Jey'in doğru karar verdiğini anlamayı umuyordum dedi. Siz yeet yapıyorsunuz, dans ediyorsunuz, yanlış bir özgüven veriyorsunuz ve bir adamın mezarını kazıyorsunuz dedi. Anlamanız gereken şey şu ki, Wrestlemania'daki maçı seyircilerin arasında gerçekleşmeyecek, ringde gerçekleşecek dedi. Gong çaldığında, Jey'i bu sporun her bir yanından sileceğim dedi. Pat McAfee sözü aldı, sadece bir gecede her şey değişir dedi. Biraz orada yeet, biraz burada yeet... umarım seni de Wrestlemania'da yener dedi. Gunther sinirlendi ve ceketini çıkardı. Pat'e doğru yönelirken Jey'in müziği çaldı. Jey ringe doğru yönelmek istedi ama görevliler onu engellediler. Ama Jey onlardan sıyrılıp ringe doğru girdi ve Gunther'e saldırdı. Görevliler araya girmek isterken onlara da Superkick çekti. Gunther de o karambolde Sleeper bağlamak istedi ama Jey sıyrıldı. İki isim kapışmaya devam ederlerken Gunther ringi terketti ve olayı uzatmadı. 24 Şubat Raw’da Gunther, Tozawa ile ringde konuştu. Belki Tozawa, Jey'in hiç başaramayacağı bir şeyi başarabilirsin dedi. Benim saygımı kazanma şansına sahipsin dedi. Hadi Tozawa, saygımı kazan dedi ve onu itmeye başladı. Sonra da gong çaldı ve iki ismin maçı başladı. Tozawa elinden geleni yapsa da Gunther onu ezdi. Powerbomb ile maçı bitirecekken tam üçte Tozawa'nın omzunu kaldırıp maça devam etti. Ardından da Sleeper'ı bağladı ve maçı öyle kazandı. Maçtan sonra Sleeper'a devam etmek isterken Otis ona engel oldu. Gunther birkaç kez onu da iterken Otis'in sinirlenmesiyle ringden ayrıldı. Otis'in arkası Tozawa'ya dönerken ringe döndü ve ona da Sleeper bağladı. Jey gelene kadar da harekete devam etti ama Jey gelince kaçmayı tercih etti. Arka alanda Jey, tedavi gören Tozawa'nın yanına gitti, bu gece iyi iş başardın dedi. Sonra odadan ayrılırken yanına Theory ve Waller yanına geldi. Waller, Tozawa'dan özür mü diledin dedi. Onun başkasını düşündüğünü düşünmüyorum, o sadece Jey Uso'yu düşünür diye devam etti Waller. Jey de bir şey demedi, sadece Yeet yaptı. Gitmeye yeltenirken Waller daha bitirmedik dedi. Bence sana tezahürat yapmalarının tek bir sebebi var, senin bir "meme" olman dışında bir şey olmaman dedi. Jey Theory'e bakarak yine Yeet yaptı. Waller da seninle konuşurken gözlerime bak dedi. İnsanlar seni seviyor diye Wrestlemania'da kazanacağını mı düşünüyorsun dedi. Gerçek şu ki sen Gunther'in seviyesinde değilsin dedi. Arkadaki herkes bunu biliyor, internetteki akıllı insanlar da biliyorlar dedi. Jey de benden şüphen mi var dedi. Tüm soyunma odası benden şüphe ediyor dedi. Dünyanın yarısı benden şüphe ediyor ama sorun değil dostum, Gunther'i Wrestlemania'da yeneceğim dedi. Dört harf, bir kelime; Yeet dedi ve o esnada Theory de onunla beraber Yeet yaptı. Waller ona sinirlenirken Jey'den de Waller'a Superkick geldi. Sonra da Yeet yapıp gitti. 3 Mart Raw’daysa bu kez Gunther vs Otis maçı izledik. Gunther maçı aldı ve maçta sonra hem Otis'e hem de Tozawa'ya saldırdı. Otis'e Powerbomb çekmek isterken Jey geldi. Spear ile Gunther'i dışarı yolladı, kemeri alıp poz verdi. Ama arkasını döndüğünde A-Town Down Under ona saldırdı. Ama Jey ikiye bir kalsa da onları da halletti. Yine de dikkati dağılırken fırsatı yakalayan Gunther, Sleeper'ı arkadan bağladı ve Jey'i bayılttı. Ayağını Jey'in sırtına koyup kemerini yukarı kaldırdı.

10 Mart Raw’da Madison Square Garden'da yapılan şov için Jey oldukça coşkulu bir giriş yaptı. Grayson Waller ile yaptığı maçı da kazandı. Maçtan sonra Theory kendisine saldırdı. İki isim ikiye bir Jey'e saldırmaya devam ettiler. Ama Jey önce Waller'ı dışarı yolladı, sonra da Theory'e Spear çekip Uso Splash çekti. Ama Splash sonrasında Gunther kendisini anında Sleeper'a bağladı. Görevlilerin gelişiyle bıraktı ama yerde kalan Jey'in üstüne ayağını koyup geceyi üstün kapattı. 14 Mart gecesi ise Gunther’i bu kez Smackdown’da gördük. Gunther, Avrupa'daki Road to Wrestlemania turu, bu gece Barcelona'da başladı dedi. Gelmiş geçmiş en büyük Avrupalı güreşçi olarak burada tek bir pişmanlığım var ki keşke Madrid'liler olsaydı dedi ve Hala Madrid dedi. Sonra da hepiniz Jey Uso'yu seviyorsunuz dedi. Çünkü o buraya sizi eğlendirmeye geliyor, bir aptal gibi elini kolunu oynatıyor ama gong çaldığında bunların hiçbir önemi yoktur dedi. Duydum ki buralarda bir çocuk varmış, ona İspanya'nın en iyi güreşçisi deniyormuş dedi. Hepiniz onu seviyorsunuz ama şu an hiçbir önemi olmadığını kanıtlayacağım dedi. Sonra da işte ulusal kahramanınız Axiom dedi ve Axiom'u çağırdı. NXT Tag Team şampiyonlarından Axiom da ringe geldi ve ikilinin maçı başladı. Axiom iyi bir maç çıkarsa da Gunther maçı aldı. Maçtan sonra da Sleeper bağladı. Görevlilerin gelmesiyle bir süre sonra bıraktı. 17 Mart Raw’da Jey Uso vs Austin Theory maçı izledik. Jey, Waller maça karışsa da saniyeler içinde finisher bile çekmeden (Spear çekmek istedi ama hareket Crossbody gibi gözüktü) Theory'e karşı maçı kazandı. Waller maçtan sonra ringe girerken Jey'den ona bir Superkick geldi. Sonra da bir botch daha yaparak iki isme dışarıya doğru uçmak istese de ayakları ipe takılarak hareketi tamamladı. O esnada Gunther yine onu arkadan yakaladı ve Sleeper yakaladı. Ancak Jey bu kez direndi ve hareketi kırdı. Ardından Gunther'in belinden kemeri aldı. Gunther sinirlenip üzerine doğru koşarken de Jey'in ipleri çekmesiyle aşağıya düştü. Jey kemeri havaya kaldırırken sonra da Gunther'e kemeri gönderdi. 17 Mart Raw’da Jey Uso vs Austin Theory maçı izledik. Jey, Waller maça karışsa da saniyeler içinde finisher bile çekmeden (Spear çekmek istedi ama hareket Crossbody gibi gözüktü) Theory'e karşı maçı kazandı. Waller maçtan sonra ringe girerken Jey'den ona bir Superkick geldi. Sonra da bir botch daha yaparak iki isme dışarıya doğru uçmak istese de ayakları ipe takılarak hareketi tamamladı. O esnada Gunther yine onu arkadan yakaladı ve Sleeper yakaladı. Ancak Jey bu kez direndi ve hareketi kırdı. Ardından Gunther'in belinden kemeri aldı. Gunther sinirlenip üzerine doğru koşarken de Jey'in ipleri çekmesiyle aşağıya düştü. Jey kemeri havaya kaldırırken sonra da Gunther'e kemeri gönderdi. 24 Mart Raw’a geldiğimizdeyse The Usos vs A-Town Down Under maçı yapıldı. Usos maçı aldı. Gunther maçtan sonra Uso'lar kutlama yaparken yine saldırmaya geldi. Önce Jimmy'i ring dışına yollarken sonra Jey'e saldırdı. Jey karşılık verirken Spear yapacağı esnada ayağı kaydı ve Gunther onu yakaladı. Böylece Jey'in geçen hafta yaptığı Botch'u hikayeye katarlarken Gunther de onu dövmeye devam etti. Ama Jimmy, elinde sandalyeyle gelerek Gunhter'i kovaladı. İlerleyen anlarda arka alanda Jey'i üzgün bir şekilde otururken gördük. Jimmy yanına geldi ve ne olduğunu sordu. Neler oluyor anlamıyorum her şey kafada bitiyor, geçen hafta bir "meme" oldun dostum dedi. Senin neyin var, bu gece de ayağın kaydı, 15 senedir olmadığın kadar dikkatin dağınık dedi. Eğer böyle devam ederse Wrestlemania'da da kazanamayacaksın dedi. Jey de biliyorum diye bağırdı. İşin doğrusu onu yenip yenemeyeceğimden emin değilim dedi. Jimmy de bu şekilde tabii ki yenemezsin dedi. İhtiyacım olan şey, benim sağ kolum olan Jey dedi. Main Event Jey olan Jey'e ihtiyacımız var dedi. Royal Rumble'ı alan Jey'e ihtiyacımız var dedi. Arkanda ben verim dedi ve gidip Gunther'i buldu. Ona önümüzdeki hafta için meydan okudu. Gunther de olur tabii dedi. Sen de kardeşin gibi kayma ama dedi. Jimmy de çok sert bir tokat atarak cevap verdi.

31 Mart Raw’daysa Gunther vs Jimmy Uso maçı yapıldı ve Gunther’in oldukça acımasız olan yüzünü de görmüş olduk. Gunther, Powerbomb ile maçı alacakken tuştan vazgeçti. Bir Big Boot ve bir Clothesline ile yine tuşa gitti ama 3 olmadan Jimmy'i yine kaldırdı. En son Sleeper ile maçı bitirdi. Maçtan sonra Jey, Jimmy'i arka alana götürmek için gelirken Gunther her iki isme de arkadan saldırdı. Jey'i çelik merdivenlere doğru iterken sonra da kolunu ring iplerine bağladı ve gözlerine saldırdı. Ardından kemerini alıp Jey'e gösterirken Jimmy, arkadan zar zor geldi ama Gunther kemerle Jimmy'i yere serdi. Jimmy kan içerisinde kalırken Gunther, Jey'in gözü önünde Jimmy'e saldırmaya devam etti ve Jimmy'e Powerbomb çekti. Sonra da yumruklamaya devam etti. Gunther, Jimmy'nin kanını üstüne sürerken Jey'in gözü önünde Jimmy'i dövmeye devam etti, sonra da Sleeper bağladı. Görevliler ve Pearce'ın gelmesiyle Gunther sonunda Jimmy'i rahat bıraktı. Bir sonraki haftaysa iki ismi yüzleşirlerken gördük. Jey, geçen hafta burada kardeşimi kan revan içinde bırakmanı izlemek zorunda kaldım dedi. Onun kanı benim de ellerimde artık dedi. Hayatımda daha önce hiç bu kadar umutsuz, saygısız, öfkeli, kızgın ama korku içinde hissetmemiştim dedi. İkizimi benim gözlerimin önünde acı çektirerek tüm dünyamı durdurdun dedi. Kalbimi durdurdun dedi. Asıl çılgınca şey ne biliyor musun, en karanlık anlarımda yanımda olan ampul patladı dedi. Neyi fark ettim peki biliyor musun, senden artık korkmuyorum dedi. Wrestlemania'dan önce ailene git ve sarıl dedi. Wrestlemania'dan önceki gece, başımı eğip dua edeceğim, benden çok senin için edeceğim dedi. Dönüşmek üzere olduğum adam için Tanrı'dan da af dileyeceğim dedi. Çünkü Wrestlemania'da seni elime geçireceğim, bunu kendim için ve Jimmy için yapacağım dedi. Tüm ailem için yapacağım ve kemeri de alacağım dedi. 14 Nisan Raw’daysa birbirlerine son mesajlarını gönderdiler. Cole Gunther ile röportaj yaparken Gunther ringde müthiş bir promo kesti. Bu ringe geldiğimden bu yana bu şirketin aldığı en büyük hediye oldum dedi. Bu şirketteki zamanımın %80'inde şampiyondum dedi. Şu anda da gelmiş geçmiş en büyük World Heavyweight şampiyonuyum dedi. Jey Uso gibi birinin bunu mahvetmesine izin vermeyi reddediyorum dedi. Jey seni yendim zaten, seni kırdım dedi. Wrestlemania'ya senden daha özgüvenli geliyorum dedi. Günün sonunda gong çalacak dedi. Çaldığında da sen ayakkabı bağcığım bile olamayacaksın dedi. Seni üst üste dördüncü kez yere sereceğim dedi. Son iki haftadır bazı suçlamalar aldım dedi. Son iki haftadır Jimmy'e karşı çok ileri gittiğim ve kontrolü kaybettiğim söylendi dedi. Jey, şunu bil ki 37 yıllık hayatımda kontrolü hiç kaybetmedim dedi. 2 hafta önce, kardeşinin kanıyla banyo yaparken, kontrol bendeydi ve buna bayıldım dedi. Jey, Tanrı'ya dua etmeni istiyorum dedi. Ona dua et ki iki hafta önce kontrol bendeydi, çünkü kontrolümü kaybetseydim seni de Jimmy'nin kanıyla boğardım dedi.  Bunu yapmak için sabırsızlanıyorum dedi. Önümüzdeki hafta annemi arayıp bundan ne kadar keyif aldığımdan bahsetmek istiyorum dedi. Seni cehenneme göndermekten ve Wrestlemania'dan kemerle çıkmaktan alacağım gibi dedi. İlerleyen anlarda bu kez Jey promo kesmek için geldi. Spiker masasına çıkan Jey, konuşmasını orada yaptı. Gunther'e geçen hafta söylemem gerekenleri söyledim, ama buraya gelip herkese bir selam vermek istedim dedi. Annem de buralarda bir yerlerde dedi. Herkes bana Jey aklın nerde diye sorup duruyor dedi. Dağılıyor muyum dedi. Evet dağılıyorum ama motiveyim dedi. Ailem için motiveyim, hepiniz için dedi. Gunther'in konuşması bana ne hissettirdi biliyor musunuz dedi. Delirdi mi yok hayır, korktu dedi. 60.000 insanın önünde seni dövmemden korkuyorsun dedi. Cumartesi günü görüşürüz dedi.

Feuda dair düşüncelerimi yazı içerisinde çokça belirttiğim için tekrara düşmek istemiyorum. Bir Wrestlemania ana kemerine yakışmayan bir feud ve yakışmayan bir maç olduğunu söyleyerek durumu özetleyebilirim. Feudu diri tutabilmek adına Gunther’in hem fiziksel hem de psikolojik olarak Jey’i iyice ezdiğini gördük. Bu zaten beklediğimiz bir şeyken, Jey’in fazlasıyla bir güven sorunu yaşadığına da şahit olduk. Yaptığı botch’lar hikaye içerisine yedirilerek sanki gerçekten de Jey, Gunther için yetersizmiş gibi gösterildi. Daha doğrusu herkesçe bilinen bir gerçek, hikayeye yedirilerek kullanıldı. Ek olarak Jimmy de bu feud uğruna feda edilmiş durumda. Tahmine geçersem de tahminden önce kim kazanmalı diye düşündüğümüzde direkt Gunther derim. Çünkü Gunther, tam bir şampiyonluk metaryali. Şampiyon olmak için her türlü yetkinliğe sahip, ki WWE’de geçirdiği süre içerisinde şampiyon olduğu süre şampiyon olmadıklarının çokça önünde. Wrestlemania sonrası olası feudlarda da kemeri doğru bir şekilde taşıyabilir. Bu zamana kadar kötü senaryolar sebebiyle olmadı ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Öte yandan kim kazanır diye sorarsak da bunun cevabı da sanki Jey Uso gibi. Biraz üstte de belirttiğim gibi Jey’e bir Wrestlemania Moment hazırlanıyor ve bu durum bangır bangır geliyor gibi. 1.5 senelik yükselişinin sonucunda ana kemeri de kazanıp Main Event Jey Uso’nun altını dolduracak gibi duruyor. YeetMania da kulağa reklam açısından güzel geliyor bence. Bu sebeple Jey’in kemeri alıp kısa vadeli bir title reign’i yapacağını ön görüyorum.

Tahmin: Jey Uso



Singles Match
Jade Cargill vs Naomi

WWE’ye geldiği ilk dönemlerde oldukça görkemli bir debut yapan Jade Cargill’in hikayelere ilk giriş yaptığı yer, Tag Team Division’ı olmuştu. 2024 yılının başında ringlere çıkan Cargill ilk olarak Royal Rumble’da kendisini gösterirken daha sonrasında yine Mart ayına kadar pek de adından söz ettirmemişti. 29 Mart 2024 Smackdown’da kontratı imzalayarak resmen bir Smackdown güreşçisi oldu. Cargill’in ring içi debut’unu yaptığı 2024 Royal Rumble’ında WWE’ye dönen Naomi ise o dönemler Damage CTRL ile feud içerisinde olan Bianca Belair’in yegane dostu olarak onun tarafında yer alarak, Damage CTRL’ün sahip olduğu sayı dezavantajını bertaraf etmeye çalışıyordu. Cargill’in debut yaptığı 29 Mart Smackdown’da Bianca, Dakota Kai’yi yenmiş ancak sonrasında Kabuki Warriors’ın saldırısına uğramıştı. Naomi ilk olarak yardımına gelirken sayıca yine eksik kalmışlardı. Ancak sonrasında Cargill’in gelişiyle beraber işler dengelenmiş ve üç isim üstün çıkarak geceyi kapatmışlardı. Bu feud Wrestlemania 40’a kadar uzanırken Cargill & Naomi & Bianca üçlüsü, Damage CTRL’ü Six-Woman Tag Team maçında yenmeyi başarmışlardı. Üç isim birbirleriyle iyi anlaşırlarken, yine bundan sonrasında da arka alanda da iyi ilişkilerini sürdürmüşlerdi.

Wrestlemania sonrasında Naomi, Bayley’in kazandığı Women’s kemeri için mücadele ederken Cargill ve Bianca ikilisiyse Kabuki Warriors’ın peşini bırakmamışlardı. Baclash’te Kabuki Warriors’ı yenen Bianca ve Cargill ikilisi, Women’s Tag Team şampiyonu olmayı başarmışlardı. Oldukça da uzun bir süre Tag Team tarafında feudlara devam ederlerken Haziran ayındaki Clash at the Castle’da kemerlerini Unholy Union’a kaybetmişlerdi. Bash in Berlin’de kemerleri onlardan geri alırlarken sonbahara aylarında da kemerlerini korumaya devam etmişlerdi. Bu esnada Survivor Series yaklaşırken Women’s War Games maçı için taraflar da oluşmaya başlamıştı. Liv Morgan önderliğinde heel takım kurulurken face tarafta da Rhea Ripley’in etkisi görülüyordu. Face ekibin de kadrosu netleşirken Bianca ve Jade ikilisi de yine uzun bir süredir anlaşmazlıklar yaşadıkları Liv Morgan, Raquel ve Nia gibi isimlere karşın face tarafta yer almışlardı. Naomi de aynı takımın içerisinde yer alırken 22 Kasım Smackdown’da Cargill’in başına gelen gizemli saldırı sonucunda zorunlu bir değişiklik yapılması gerekmişti. Tam o sıralar Smackdown için Women’s United States kemeri duyurulurken o esnada turnuvaya katılım sağlayan Bianca Belair da Blair Davenport ve Chelsea Green’e karşı bir Triple Threat maçın içerisindeydi. Maç devam ederken dev ekrandan Cargill'e bir arabanın çarptığını ve arabanın üstünde hareketsizce durduğunu gördük. Bianca maçı bırakıp arka alana gitti. Çığlık atıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Naomi ve Bayley de oradaydı. Bianca onlara burada kalmalarını, onun takım arkadaşı olduğunu söyledi ve ambulansa bindi. Aldis de görevlilere olayın ne olduğunu çözmelerini istedi. Green de o esnada maçı kazanmayı bildi. Yaşanan bu olayın etkisiyle Bianca, kemer maçı için şansını kaybederken aynı zamanda Tag Team kemerini taşıması için de birisini bulmak zorunda kalmıştı. Aynı zamanda Survivor Series’teki War Games için de Jade’in yerini Bayley almıştı. Survivor Series’te de face takım galip ayrılmıştı.

Aralık ayına geldiğimizdeyse Women’s Tag Team kemerlerinin hala birine sahip olan Bianca’nın artık kemer korumaları için birinden yardım isteme zamanı gelmişti. 20 Aralık Smackdown’da en yakın arkadaşlarından biri olan Naomi, Bianca’nın yardımına koşarken kemerlerin Candice LeRea ve Nia Jax’e karşı korunmasını sağlamıştı. Bir sonraki hafta Smackdown’da Bayley & Naomi & Bianca Belair vs Tiffany Stratton & Candice LeRea & Nia Jax maçı yapılırken Naomi yine Candice LeRea’yı tuş ederek maçın kazanılmasını sağladı. Naomi birden yükselişe geçerken 6 Ocak Smackdown’da da Nia’ya karşı Women’s kemerini almak için mücadele etmiş ancak başarısız olmuştu. Aynı gece Tiffany Stratton cash-in yapıp şampiyon olurken bir sonraki hafta da Bianca, Naomi, Nia Jax ve Bayley arasında bir Fatal Four Way #1 Contender’s maçı yapılmış ancak maçı kazanan isim Bayley olmuştu.

17 Ocak Smackdown’da Bianca ve Naomi ikilisi yine Nia ve LeRea’yi yendiler. Daha sonraları yaklaşan Royal Rumble’ın da etkisiyle ön plana çıkan kadın güreşçiler birbirlerine meydan okurlarken, Liv Morgan ve Raquel ile de bir feuda girmeye başlamışlardı. 27 Ocak Raw’da Bianca Belair & Naomi vs Liv Morgan & Raquel Rodriguez maçı yapılırken Dominik'in maça karışmasıyla Morgan ve Raquel maçı aldılar. Maçta kemer ortada olmadığı için kemerler hala Bianca ve Naomi ikilisinde kalmıştı. 31 Ocak Smackdown’daysa Liv Morgan vs Naomi maçı yapıldı. Maça Raquel karıştı ama o karıştığı esnada Bianca Belair geldi ve onu ring kenarından aşağıya çekti. Ardından iki isim birbirlerine roll-up'a alırlarken maçı Naomi kazandı. Bu ortamda Royal Rumble’a girdiğimizde hem Bianca ve Naomi ikilisinin de hem de Morgan ve Raquel ikilisinin Rumble’da mücadele ettiğini gördük. Bianca ve Naomi ikilisi uzun bir süre ringde beraber mücadele edip ayakta kalırlarken Nia’nın gelişiyle dört isim de elenmekten kurtulamamışlardı. Royal Rumble’ı Charlotte’ın kazanması ve sonrasında Tiffany Stratton’ı seçmesinin ardından da gözler Elimination Chamber’a çevirilmişti. 7 Şubat Smackdown’da Piper Niven’ı yenen Bianca, çembere girmeye hak kazanırken 14 Şubat Smackdown’da Chelsea Green’i yenen Naomi de çembere girmeye hak kazandı. Bu esnada Cargill’e yapılan saldırının da detayları yavaş yavaş ortaya çıkarken olay yerinde Liv Morgan ve Raquel’in yer aldığı da görülmüştü. Böylelikle iki isim baş şüpheli olarak gözükürlerken 17 Şubat Raw’da Liv Morgan; Raquel ve Roxanne Perez arasındaki maça müdahil olmaya çalışmış ancak Bianca ve Naomi onu engellemişti. Maçı da Roxanne kazanmıştı. İki taraf arasındaki feud iyice alevlenirken 21 Şubat Smackdown’da Bianca ve Noami maç için ringe gelirlerken Morgan ve Raquel ikiliye saldırdılar. Morgan Oblivian çektikten sonra eliyle kemer işareti yaptı. 24 Şubat Raw’da iki taraf kemer için mücadele ederlerken Dominik’in yardımıyla kemerleri kazanan Morgan ve Raquel ikilisi, yeni şampiyon olmayı başarmışlardı. Böylece Naomi ve Bianca ikilisi tam da Elimination Chamber öncesinde Tag Team kemerlerini kaybetmişlerdi.

Elimination Chamber’a geldiğimizdeyse gecenin ilk maçında Women’s Elimination Chamber maçını normal bir şekilde izlemeye koyulmuştuk. Maça Naomi ve Morgan başlayacakken Jade Cargill birden return yaptı ve çember kapanmadan içeri girdi ve Morgan'a değil de Naomi'ye saldırdı. Cargill, bir poddan bir poda Naomi'yi savururken Bianca da göz yaşları içinde olanları izledi. En son Cargill, Naomi'ye poda doğru Bicycle Kick çekti. Naomi sürüne sürüne çember dışına çıkarken Cargill kapıyı onun kafasına sıkıştırdı ve öyle arka alana döndü. Naomi daha maça giremeden mücadele edemeyeceği açıklandığı için elendi. Bir süre sonra diğer pod açılırken olanları içi yanarcasına izleyen Bianca'nın podu açıldı. Bianca maça girmeden çıkıp Naomi ve Cargill işini çözmek isterken Morgan onu engelledi ve Bianca maçta kaldı. Oldukça zor şartlar altında maçı kazanan Bianca, Wrestlemania yolunu garantilerken Naomi ve Jade arasında yaşananlar da oldukça etkileyiciydi. 7 Mart Smackdown’da Naomi, ringe boyunlukla gelirken Bianca'ya durumu açıklamaya çalıştı. Jade gibi birinin seni saygınlığın, başarıların ve yeteneğin altında ilerlemesini, ben kenarda dururken izlemek zorunda kaldım dedi. Ama hiçbir şey demedim, sizin başarılı olmanızı istedim, gurur duydum ama derinlerde bir yerlerde bu beni etkiledi dedi ve ağlamaya başladı. Jade umurumda değildi çünkü o da Bianca'yı umursamıyordu dedi. Bianca da ağlamaklı olurken dur artık Naomi dedi. Sonra ikisi birden aynı anda konuşup tartışmaya başladılar. Bianca yine dur artık diye bağırdı ve Naomi'yi çekiştirdi. Hatta ona gerçek ismi olan Trinity dedi. Senden çok basit bir cevap istiyorum, evet mi hayır mı dedi. Şu an bu cevaba ihtiyacım var dedi. Naomi de bir süre durdu ve ağladı. Sonra da evet bendim dedi ve Cargill'e olan saldırının suçlusu olduğunu kabul etti. Bunu senin için, ikimiz için yaptım dedi. En baştan yanındaki ben olmalıydım dedi. Naomi, Bianca'yı sakinleştirmek isterken Bianca bana dokunma diye bağırdı ve ağlamaya devam etti. Bu neden bu kadar çok acıttı biliyor musun, sana olan sevgim yüzünden dedi. Naomi ben de seni çok seviyorum dedi ama Bianca bir kelime daha duymak istemiyorum dedi. Sana şu an bakamıyorum bile dedi. Sen ve ben, artık bitti dedi. Naomi de neden, onun yüzünden mi dedi. Bianca da cevap vermeden ringi terk etti. Bianca girişin orada dururken dev ekrandan Jade Cargill'in geldiğini gördük. Cargill, Bianca'ya bakarken Bianca hiçbir şey yapmadı ve Cargill'in geçmesine izin verdi. Cargill gelince Naomi kaçmaya yeltendi ama Cargill onu yakaladı ve dövmeye başladı. Kafasını ring postuna çarptırdı. Sonra da ringe sokup Jaded çekti.

14 Mart Smackdown’da Cargill arka alanda Naomi için röportajda bulundu. Benim kişiliğime, saygınlığıma saldırdı dedi. Böyle bir olaydan sonra nasıl birine güvenebilirsiniz ki dedi. Bir de hiçbir şey olmamış gibi Bianca'nın onunla takım olduğunu görmek... o zaman işleri kendi elimle halletmem gerektiğini anladım dedi. Röportaj devam ederken Morgan ve Raquel Cargill'i böldüler. Cargill şu anda doğru zaman değil derken Morgan ise Raquel ve kendisinin suçlanması konusunu gündeme getirdi. Cargill ise o kemerleri tuttuğunuz için bana şükretmelisiniz çünkü o maçta ben olsaydım asla alamazdınız dedi. Morgan da bunu komik buldu. Cargill ise önümüzdeki hafta maç teklifinde bulundu. Morgan da bunu kabul etti. Sonra da ama bir arabaya çarpmadan gel olur mu dedi. 21 Mart Smackdown’da Jade Cargill vs Liv Morgan maçı izledik. Morgan, Cargill'e dayanamayınca Raquel ile beraber arka alana yöneldi. Ama Cargill onu dövüp geri getirmeyi başardı. Sonrasında Naomi de maça karışırken Morgan o esnada Oblivian çekmek istedi ama Cargill onu engelledi. Bu sefer de Raquel diğer taraftan hakemin dikkatini dağıtırken Naomi ise eline kemeri alıp Cargill'in kafasına vurdu. Oblivian'ı çeken Morgan maçı aldı. Maçtan sonra Naomi, Cargill'e saldırmaya devam etti. Ring kenarından onu itip kafasını spiker masasına vurmasını sağladı.

28 Mart Smackdown’da Naomi'nin bir videosu yayımlandı. Naomi buraya nasıl geldik biz dedi. Bu işle mücadele etmek istemiyorum ama şunu biliyorum ki ben her zaman doğru şeyi yapmaya çalışan bir kadın oldum dedi. Bianca, Jade'e yaptığım şeyin yanlış bir şey olduğunu sana düşündürten neydi ki dedi. Tüm feda ettiklerimi düşündüğümde benim kalbimi kırıyor dedi. Tüm bunların içerisinde kötü olan ben oldum dedi. Jade'in birden çıkıp benim yerimi almasını anlamıyorum dedi. Şunu kendine sormanı istiyorum Bianca seni kim destekledi dedi. Sen son 10 yılda kimden ilham aldın dedi. İlk günden bu yana senin arkanda kim durdu dedi. Bendim, Jade değil dedi. Ağlayarak konuşmaya devam eden Naomi, ama çok fazla şey öğrenme fırsatım oldu, onlar sana nasıl davranıyorsa sen de onlara öyle davran dedi. Üçüncü teker olmayı bıraktım artık, kenara çekilen olmayı ve iyi olmayı bıraktım dedi, küçük görülmeyi, değer görmemeyi bıraktım artık dedi. Artık önüme bakıyorum dedi. Sana mesajım şu Jade, yolumda olmaya devam edersen dikkatli ilerlemeni tavsiye ederim dedi. İlerleyen anlarda Michin ve B-Fab ringe gelirlerken Naomi arkadan onlara saldırdı. Michin ve B-Fab'in Cargill'i desteklemesi resmen onları hedef tahtasına oturttu. Naomi de saldırılarına devam ederken Cargill koşarak geldi. Naomi de çareyi kaçmakta buldu. 4 Nisan Smackdown’da Naomi vs B-Fab maçı izledik. Naomi maçı aldı. Maçtan sonra Jade Cargill'i çağırdı. Cargill de arkadan geldi ve Bicycle Kick çekti. Jade daha ileri gitmek isterken görevliler geldi, Naomi de o esnada kaçtı. Cargill de tüm görevlileri döverek ringin dışına yolladı. Aldis geldi ve artık bu işten sıkıldım dedi. Bu işin tek bir çözümü var gibi duruyor dedi. Bu çözüm de Naomi vs Jade Cargill Wrestlemania maçı dedi ve böylece maçı resmileştirdi. 11 Nisan Smackdown’da iki isim birbirlerine Wrestlemania öncesi videolarla mesaj gönderdiler. Naomi, Cargill için sana dair çok şey söylenebilir ama yılan kelimesi seni en çok ifade eden kelime dedi. En başından beri olmalıydım, seni çıkartınca da doğru yerde olmaya başladım dedi. Bianca'yla çok daha güçlü bir arkadaşlığımız oldu dedi. Şimdiyse sen döndün ve Bianca yüzüme bile bakmıyor dedi. Ama sorun değil ben kendim için en iyisini yapıyorum ve en iyisini de alacağım dedi. Wrestlemania'da dikkatli ilerlemeni tavsiye ediyorum dedi. Jade ise sen fırtınayı durdurabileceğini düşündüm ama artık zaman tükeniyor dedi. Ben sadece kızgın değilim, aynı zamanda öfkeliyim dedi. Kendi özgüvensizliğin yüzünden beni indirmeye çalıştın dedi. Bir yıldız sönmeye başlarsa ne olur, ışığı alır başka yerde parlatmaya çalışırlar dedi. İşte sen busun dedi. Parıltı sönüyor dedi. Değerli olmaya çalışıyorsun, tüm yaptıklarının sebebi bu dedi. Bu Wrestlemania'da çaylak olmayacağım, en büyük tehdit olacağım dedi. 18 Nisan Smackdown’da Bianca, Iyo ve Rhea ringdelerken Naomi geldi. Mesaj kutunu doldurmayı bıraktım dedi. Seni çılgınca aramaktan, sana mesaj atmaktan bıktım, çünkü aldığını biliyorum, görüldü oluyor dedi. Arkadaşlığımız senin için bir şey ifade ediyor mu diye sordu. Bunu yapmayı hiç istememiştim ama sen beni dışladın dedi. Bianca ise hayır bunların üstünden geçmiyoruz, sen yaptıklarından sorumlusun dedi. Naomi ringe geldi ama Bianca hayır dedi. Naomi de Jade'i bu kadar mı önemsiyorsun dedi. Bianca da konu Jade değil derken Naomi de ben senin için yanındayken o yoktu dedi. Yarın gece onunla başladığım işi bitireceğim derken Jade'in müziği çaldı. Naomi ringi terkederken Jade de Bianca'yı suçladı. Rhea aralarına girdi. Konu sen değilsin, benim dedi Jade'a ama o esnada Naomi arkadan Jade'e saldırdı. Naomi ve Jade birbirlerine girerlerken Bianca ve Rhea da birbirlerine girdiler. Iyo ise herkesi izlemekle yetindi. Görevliler ortalığı sakinleştirmeye çalışırlarken Iyo, Over the Moonsault ile Bianca ve Rhea'ya doğru uçtu.

Dostluktan doğup kıskançlık sebebiyle düşmanlıkla biten Naomi ve Cargill ilişkisinde, Naomi’nin heel turn yapmasını oldukça olumlu bulduğumu söylemeliyim. Hali hazırdaki face karakterinin çok ilgi çekici olmadığı bu ortamda en azından heel olarak daha farklı şeyler yapabilir gibi geliyor bana. Öbür taraftan Cargill ise 1.5 senedir Tag Team ve onun çevresindeki feudlarla gündeme gelirken ben artık Wrestlemania sonrasında yavaş yavaş ana kemerler için de aday olmasını beklemekteyim. 1.5 yıllık WWE kariyerinde zaman zaman fena botch’lar yapmasına rağmen (örneği Clash at the Castle’da Shayna Bazsler submission bağlamışken yanlışlıkla pes etmişti) inanılmaz bir atletizme sahip. Sahip olduğu karizmayla beraber direkt bir ana kemer oyuncusu kıvamında duruyor. Burada da maçı kazanarak hem intikamını almasını hem de bu yolda ilerlemesini bekliyorum.

Tahmin: Jade Cargill

 

Tag Team Match for the World Tag Team Championship
The War Raiders(Erik & Ivar)(c) vs The New Day(Kofi Kingston & Xavier Woods)

10 seneyi aşkın bir süredir devam eden New Day; bitme noktasından çıkıp heel turn yaparak yollarına devam ediyor. Uzun bir zamandır başarıya hasret bir şekilde ilerleyen New Day; özellikle Big E’nin sakatlık süreci sonrasında güreşememesiyle iyice geri planda kalmıştı. Her zaman sahip oldukları komedi unsurlarıyla seyircilerin dikkatini çekmeyi başaran New Day; bunu bir üst seviyeye çıkararak eskisi gibi kemerlerin peşinden gitmek isterlerken bunda bir türlü başarılı olamamışlardı. Bu durum bireysel anlamdaki başarısızlıkları da beraberinde getirince Xavier ve Kofi’nin arası da iyice gerilmişti. Birbirlerini sürekli suçlarlarken aralarında oldukça sert tartışmaların geçtiğini de görmüştük. Xavier’ın artık yaptıkları işte farklı bir yola gitmek istemesi ancak Kofi’nin olanlara bir türlü anlam verememesiyle beraber çıkmaza girmişlerdi. Bu çıkmazdan çıkmaları için de ihtiyaçları olan kişi Big E’den başkası değildi. Ancak Big E; beklenildiği gibi sağlığına kavuşarak ringlere dönüş yapmasındansa pek de tercih edilmeyecek bir yoldan Kofi ve Xavier’ın barışmasını sağlamıştı. Keza birçok konuda ayrı düşen Kofi ve Xavier ikilisi; 2 Aralık Raw’daki New Day’in 10.yıl dönük kutlamasında yaşadıkları düşüşün sorumlusu olan Big E’yi göstermeleri ve onu ağlatıp yerin dibine sokmalarıyla beraber yeniden birlikte hareket etmeye başlamışlardı. Bu olayın ardından heel turn yapan New Day; seyircilerden de çok ciddi tepkiler alarak konuşmalarına dahi izin verilmeyen bir hale gelmişlerdi. New Day Sucks; New Day’in heel olduğu ilk yıllarında olduğu gibi yine popüler olurken Xavier’ın ve Kof’nin aileleri bile onların bu davranışlarını kabul etmemişlerdi. Yine de bu süreçte L.W.O ile feuda girmişler, Rey’i sakatlamışlar ve sonucunda da feudu kazanarak momentum yakalamayı başarmışlardı.

War Raiders ise 2024’ün Ekim ayında WWE’de yeniden beraber mücadele etmeye başlarlarken 16 Aralık Raw’da da Judgment Day’i yenerek World Tag Team kemerlerinin sahibi olmayı başarmışlardı. O tarihten bu yana çok ciddi bir title mücadelesine girmezlerken bir şekilde 5 aydır da kemerleri ellerinde tutmayı başarmaktalar. Senaryo yazıcılarının nedensizce görmezden gelmesi sonucu böyle bir durum ortaya çıkarken oldukça kötü gözüktüğünü söylemek gerekiyor. Bu süre zarfında 27 Ocak Raw’da kemerleini Judgment Day’e karşı korumayı başardılar. 10 Şubat Raw’da da Creed Brothers’a karşı DQ ile kemerleri korurlarken 3 Mart Raw’da bu kez normal bir şekilde korumayı başardılar ve Wrestlamania için de herkese karşı hazır olduklarını söylediler. 31 Mart Raw’da New Day vs New Catch Republic maçı izledik. New Day maçı alırken maçtan sonra, seyircilerle atışarak arka alana gittiler. Cathy Kelley röportaj için yanlarına geldi ve olası kemer mücadelelerini sordu. Xavier da kemer maçına çoktan hak ettiklerini söyledi. Kofi de Xavier'a hak verdi. Bunun üzerine War Raiders geldi. Erik ve Ivar, kemerlerini Xavier ve Kofi'ye gösterip meydan okudular. 7 Nisan Raw’da iki takım kemer için karşı karşıya gelirlerken maç devam ederken Xavier elinde sandalyeyle ringe geldi, Ivar onu elinden aldıktan sonra Xavier'a sandalyeyle vururken hakem gördü ve maçı DQ ile bitirdi. Kofi de arkadan gelip sandalyeyle Ivar'a saldırırken Erik ona karşı koydu. Xavier toparlanınca Erik'e saldırmaya başladılar. Ardından yatay bir şekilde sandalyeyi turnbackle'a sıkıştırırlarken, Erik'i sandalyeye doğru fırlattılar. Dışarıdaki Ivar'ı da anonsörlerin oraya yolladılar. Sonra da Xavier, sandalyeyi alıp Erik'in kafasını oraya sıkıştırınca görevliler geldi ve ortalığı sakinleştirdiler. Bu maçın DQ ile sona ermesinin ardından da Wrestlemania için bir rövanş maçı duyuruldu.

Tahmine geçersek, burada biraz apar topar planlanmış bir maç olduğunu görmekteyiz. Üzerinde iki takımın ekseninde çok bir hikaye yokken ben aslında bundan sonrasında bir şeylerin doğabileceğini düşünüyorum. Keza New Day’in Aralık ayında Big E’yi dışlaması ve sonrasında Kofi ve Xavier’ın aldığı tepkilerle beraber başka bir yola girmelerinin bence bir sonucu olmalı. Yani tüm bu yaşananlar, uzun dönemli bir hikaye anlatıcılığı içerisinde değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Belki Big E sonrasında bir şekilde dönüp intikam almaya çalışır mı veya o da New Day’e bir şekilde katılır mı vs bilemiyorum ama tüm bunlardan bir şey çıkmalı diye düşünüyorum. Dolayısıyla da War Raiders’ın çok dikkat çekmeyen title reign’lerinin ardından bildiğimiz New Day’in kemerleri 2.5 senenin ardından almaları gerektiğini düşünüyorum. Bu heel turn, Big E’yi dışlama ve sonrasındaki yaşananların da bir anlam bulması gerektiğine inanıyorum. Her ne olursa olsun New Day, bundan 7-8 sene önceki kadar bir etki yaratmasa da bence hala seyircilerden bir şekilde bir şeyler almayı başarabiliyorlar. Onların kemere kavuşmalarının da Raw Tag Team Division’ını hareketlendireceğini düşünüyorum. Yani burada Big E’nin hikayelere katılımıyla alakalı bir şey olmaması halinde çok gereksiz bir olabileceğini de söyleyebilirim. Smackdown Tag Team Division’u tüm Tag Team’i aylardır taşırken onların maçının olmayıp Raw tarafının olması da zaten genel itibariyle yanlış bir şey. En azından bu yanlış bu sayede telafi etmeye yakın hale gelebilir bence.

Tahmin: The New Day(Kofi Kingston & Xavier Woods)


Singles Match for the WWE United States Championship
LA Knight(c) vs Jacob Fatu

Son 1.5 – 2 sene içerisindeki yükselişine devam eden LA Knight, geçtiğimiz yıl birbirinden önemli şeyler yaşamıştı. Tüm bunların sonucunda bu seneki Wrestlemania’ya şampiyon olarak gelmeyi başardı. 2023’ün sonlarında yaşadığı yükselişle beraber Roman Reigns’e karşı kemer maçına dahi çıkan Knight, Bloodline ile mücadele etmeye o dönemlerde başlamıştı. 2024 yılının başında da yine Royal Rumble’da da kemer maçına çıkarken maçtaki diğer isimler olan AJ Styles ve Randy Orton gibi boynu bükük ayrılmıştı. Wrestlemania dönemini ise AJ Styles’a karşı geçirirken Styles’ı da yenip kariyerine bir Wrestlemania galibiyeti eklemişti. Ardından gözünü kemerlere diken LA Knight, SummerSlam’de Logan Paul’u yenerek United States kemerini kazanmayı başarmıştı. O tarihten sonra bence oldukça da güzel bir reign geçirmişti. Gerçekten de kemere sahip olduğu anlarda birçok kez kemer koruması yapmayı bilmişti. Bu dönemde Santos Escobar, Andrade, Carmelo Hayes gibi isimlere karşı feudlara girerek galip ayrılan Knight, Survior Series’te Nakamura’ya kaybederek kemerini de kaybetmişti.

Jacob Fatu ise, WWE’ye geleli daha 1 yıl olmadan doğru düzgün bir mikrofon yeteneği dahi göstermeden WWE seyircilerine karşı kendini inanılmaz kabul ettirmiş durumda bir isim. Gerçekten de heel karakterinin üstünde bir sempatiklik yatan Fatu, ring içi yeteneği ve gimmick’iyle beraber müthiş ilgi çekerken, Bloodline’ın sağ kolu olan kişilerin yükselişe geçme istatistiğine de katkıda bulunmakta. Solo Sikoa’nın Wrestlemania 40 sonrasında Roman’dan işleri devralarak kendi Bloodline’ını kurmasıyla beraber getirdiği Jacob Fatu, Anoai ailesinin bir üyesi. Solo’nun sağ kol olarak ilan ettiği Fatu, bir zamanlar Roman’ın kendisi ilan ettiği gibi infazcı rolünde hareket etmeye başlamıştı. Fatu, inanılmaz bir “game changer” rolü üstlenirken ringdeki birçok isim ona karşı direnememişti. Uzun bir süre Solo’nun Tribal Chief’lik mücadelesinde yanında duran Fatu, en sonunda Roman’ın 6 Ocak’ta Solo’yu yenmesiyle de o hikayeden ayrılmıştı. Ancak o hikayenin kazananı Roman gibi gözükse de arka planda Fatu da ciddi bir saygınlık edinmişti.

İki ismin ilk mücadeleleri de aslında tam da bu Tribal Chief’lik mücadelesinin ortasında, Knight’ın kemerini kaybettiği dönemde yaşanmıştı. 6 Aralık Smackdown’da United States kemeri için Knight, Nakamura ve Andrade yüzleşirlerken Bloodline onlara da saldırı gerçekleştirmişti. Tama Tonga, Andrade'yi ring kenarından aşağıya indirdi. Fatu da ringe girip Knight'a saldırdı. Ardından Tonga ve Fatu, iki isme saldırmaya devam ettiler. Nakamura'yı da hedef alacaklardı ancak Nakamura ağzından mist çıkarıp yavaşça ringi terk etti. Sonrasında Andrade'yi Spike pozisyonuna alırlarken Knight toparlandı. Ama üçe iki pek de bir şey yapamadılar. Solo, ikisine de Spike çekti. Ardından da War Games’teki mağlubiyetin ardından herkese mesaj gönderdi. Bir sonraki hafta LA Knight ve Solo arasında bir maç yapılırken Tonga ve Fatu da maçı kenardan izleyip ara ara müdahil oldular. Knight, ring kenarından Double Clothesline ile ikisine de uçtu. Sonra da Fatu'yu spiker masasına Backdrop'ladı. Knight maçta da üstünlüğü alırken Fatu toparlandı ve Knight'a saldırarak maçın DQ ile bitmesini sağladı. Sonra da bariyerlerin orada Knight'a Hip Attack çekti. Knight'ı ringe yollarken Solo da bir Spike çekti. Üçlü, Knight'a saldırmaya devam ederlerken Andrade ve Apollo yardıma geldiler. Ama Solo ikisini de Spike ile yere indirdi. Üç isim parmaklarını yukarı kaldırırlarken Fatu da Ulafala'yı Solo'nun boynuna taktı. 20 Aralık Smackdown’da bu kez bir 6-Man Tag Team maçı izledik. Maçın sonlarında hakemin görmediği esnada ring dışında Nakamura, Knight'a saldırırken Bloodline da maçı kazandı. Solo maçı takımına kazandırırken Crews'u pinledi. Bu tarihten sonra Bloodline; 6 Ocak’taki Tribal Combat’e yoğunlaşırken Knight da United States kemer mücadelesine devam etti.

6 Ocak Netflix Raw Debut’unda Roman’ın, Solo’yu yenmesiyle ve Ula Fala’yı almasıyla beraber Solo’nun kısa bir süre ekranlardan uzak kaldığını gördük. 10 Ocak Smackdown’da da Knight, kemerini geri almak içni Nakamura’nın karşısına çıkarken BFT çekip tuşa gidecekken Fatu ve Tonga, Knight'a saldırınca maç DQ ile sonlandı. Fatu bir Samoan Drop çekerken sonra da iki tane Hip Attack çekti. Sonra da Moonsault ile işini bitirdi. O esnada da Cody ve Jimmy geldiler. İkiliyi geri püskürtürlerken Fatu'ya birkaç tane Superkick çektiler. Sonra da kafasını çelik merdivenlere çarptırdılar. 17 Ocak Smackdown’da Jimmy Uso vs Carmelo Hayes maçı yaşanırken Jimmy, maçı bitirmek için turnbackle'a çıkarken karşıda Fatu'yu gördü. O esnada Tonga, Jimmy'i iterek maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu. Fatu ve Tonga ikilisi Jimmy'e saldırmaya devam ettiler. Solo da ringe geldi. Fatu'dan mikrofonu istedi, Fatu da mikrofonu verdi. Solo ciddi boo'lanırken, Fatu sözü aldı, Solo konuşurken çenenizi kapatın dedi ama boo'lamalar daha da arttı. Solo da bunun üstüne bir türlü konuşmak istemedi. Mikrofonu bıraktı ve tek başına gitti. Sonra Fatu sözü aldı, bu işten bıktım, kimse bana dokunamaz, benim seviyemde değilsiniz dedi. Bizi destekleseniz de, yuhalasanız da umurumda değil dedi. Benim çıldırdığımı mı düşündünüz dedi. Kaybediyorum mu sandınız, bu durumdaki çılgın olan tek şey, henüz yeni başlıyor olmam dedi. LA Knight'ın müziği çaldı. Knight arkadan geldi ve ikiliye girişti. Ama çok fazla direnemedi. Onun yardımına da Braun Strowman geldi. Tonga üstüne doğru uçtu ama Strowman onu tutup bariyerlere vurdu. Sonra da Fatu'yla ringde birebir kaldılar ama Tonga, Fatu'yu çekerek olacaklardan uzaklaştırdı.

Bu olayın ardından nefis bir Braun Strowman – Jacob Fatu feudu izlemeye başladık. Yani bu ikilinin herhangi bir non DQ maçının herhangi bir PPV’de olmaması inanılmaz bir talihsizlik oldu bence. 24 Ocak Smackdown’da LA Knight vs Tama Tonga maçı izledik. Knight maçı alırken Fatu maç içinde kendisine saldıran Knight'a hemen maç sonunda saldırmaya başladı. Fatu, kontrolsüzce Knight'a saldırırken Knight'ın yardımına Strowman geldi. Strowman ringe gelip Fatu'yu çağırırken Tonga yine Fatu'yu engellemek istedi. Ancak onu itip ringe girdi. İki isim uzun süre bakışırlarken Tonga bu kez Strowman'a gitti ama Strowman önce ondan sıyrılırken, sonra kendisine doğru gelen Fatu'dan kurtuldu. Hemen ardından da bir Clothesline ile onu dışarıya yolladı. Saturday Night’s Main Event XXXVIII için Strowman vs Fatu maçı duyurulurken Fatu maç içinde 5-6 tane Hip Attack çekti. Hakem en son onu durdurmak isterken Fatu hakemi de alıp fırlattı ve Hip Attack'lara devam etti. Hakem de kendine gelince maçı DQ etti. Fatu saldırmaya devam ederken eline sandalye aldı, birini kendisini durdurmaya gelen görevliye fırlattı. Aldis ve başka görevliler de gelirken Strowman'dan da kan aktığı görüldü. Fatu sakinleşmezken bir şekilde Moonsault çekmeyi de başardı. Tama Tonga da Fatu'yu sakinleştirmeye uğraşırken Fatu bir tane daha Moonsault çekti. En sonunda ringin dışına çıkarılırken seyircilerden de çok iyi tepkiler aldı. Fatu bunun üstüne ringe dönerken bir Moonsault daha çekti. En son müziğinin de çalmasıyla arka alana doğru gitti. Yaşananların ardından Strowman da kısa bir süre ringlerden uzak kaldı. 31 Ocak Smackdown’da Fatu ve Tonga ikilisi bu kez Priest’e karşı gelirlerken Knight desteğe geldi. Knight elinde sandalyeyle Priest'i kurtarmaya geldi. Fatu dirense de en sonunda onları dışarıya yolladılar. Knight mikrofonu alırken siz ikiniz sayı üstünlüğünü kurmayı seviyorsunuz ama size bir numaram var, siz ikiniz Street King Damian Priest ve Megastar LA Knight'a karşı dedi ve meydan okudu. Gecenin Main Event'inde de iki takım karşı karşıya geldiler. Priest'in Tama Tonga'yı tuşlamasıyla face ekip maçı aldı. Maçtan hemen sonra Fatu ringe girerek Priest'e önce Superkick sonra da Samoan Drop çekti. En sonunda da Moonsault ile işi bitirdi.

Royal Rumble’a geldiğimizdeyse Fatu ringdeyken 22.sıradan Braun Strowman geldi. Strowman, Fatu’yu eleyince Fatu delirdi ve spiker masasına ve sandalyelere saldırdı. Aynı maçtaysa Knight da başarılı olamadı ve AJ Styles tarafından elendi. Strowma da John Cena tarafından elendi. Rumble’ın ardından gözler Elimination Chamber’a çevrilirken 7 Şubat Smackdown’da artık kaçıncı kez olduğunu sayamayacağımız bir şekilde Bloodline bir kez daha Cody’nin başına bela oldu. Gecenin sonunda Cody & Jey Uso vs Tama Tonga & Jacob Fatu maçı başladı. Maçı kazanan taraf Cody'nin Tama Tonga'yı pinlemesiyle face taraf oldu. Maçtan sonra Hoodie giyinimli Solo Sikoa return yaptı ve Cody'e bir Spike çekerek geceyi kapattı. Aynı şovdaysa Knight; Drew ve Jimmy’nin de olduğu Triple Threat maçında başarısız olarak çembere girmeye hak kazanamadı. 14 Şubat Smackdown’da Cody ringde promo kesti. Şimdi gözler, Elimination Chamber'da, Wrestlemania Main Event'inde kiminle güreşeceğimi öğrenmemde dedi. Peki kim olacak bu kişi dedi. Dünyanın en doğal atleti Logan Paul mu olacak dedi. Ayrıca Drew McIntyre var dedi. Çok geçmeden de Drew geldi. Ayrıca Drew McIntyre mı, ben bu muyum senin gözünde dedi. Cody de haklısın ama Wrestlemania dönemindeyiz herkesin kafası dolu dedi. Ama haklısın, özür dilerim bir daha yapalım dedi. O zaman geliyor bak dedi. Ayrıca Drew McIntyre var dedi ama biraz daha gür bir sesle bağırarak dedi. Drew da ayrıca Elimination Chamber'ı daha önce kazanan, iki kez Dünya şampiyonu olan Drew Mcıntyre dedi. Royal Rumble galibi, Money in the Bank galibi, birden çok Dünya Şampiyonu Drew McIntyre dedi. Ayrıca geçen ay bu ringde durup sana sarılan Drew McIntyre dedi. Senin için endişelendiğim için kendimi dünyanın önüne koydum dedi. Sana karanlık bir yere doğru gidiyorsun dedim sen ise benimle kavga etmek mi istiyorsun dedi. O Drew McIntyre mı dedi. Sami Zayn ile işini halletmeye çalışan ama senin saldırdığın

Drew McIntyre mi dedi. Senin olayını anlamıyorum ama bunu sen yaptın, bu işi kişisele çevirdin, o yüzden sana gerçekte Drew McIntyre'ın kim olduğunu hatırlatmam gerekecek dedi. Cody de öyle mi dedi. WWE'ye döndüğümden beri beni yenenlerin sayısını sadece tek elimle sayabiliyorum dedi Cody. Sen onlardan birisin Drew, bunu unutmadım dedi. Çok geçmeden Jacob Fatu ve Tama Tonga geldi. Fatu, Drew'a seslenerek sen zaten Chamber'daki yerini aldın ben de bu gece full gazdayım, hiç frene basmayacağım dedi. Priest ve Braun'u ezip geçeceğim dedi. O ikisiyle işim bitince de Chamber'a gireceğim dedi. Sonrasında da Wrestlemania'ya gideceğim dedi. Wrestlemania'da ise hiç kaybetmememiz gereken o kemeri aileye geri getireceğim dedi. Drew ise şu an ne düşünüyorum biliyor musun, bence insanlar ikimizin kapışmasını görmeyi çok seveceklerdir dedi. Ama bu gerçekleşmeyecek çünkü zaten Chamber'a gidiyorum dedi. Cody bence o seninle konuşmak istiyor dedi ringi terk etti. Bana ne zaman istediğini söyle ama dur ben söyleyeyim, Chamber'a gidip oradan çıktığında senle ben Wrestlemania'da bunun için kapışabiliriz dedi. Bu esnada gözler ekrana döndü ve Solo Sikoa gözüktü. Cody arka alana yönelirken Fatu onu durdurdu ve hayır Cody, Solo ile birisi konuşmalıysa bu ailevi bir konuyla alakalı olduğu için ben olmalıyım dedi. Cody de sen ilk kelimeyi alabilirsin ama son söz bende dedi. Arka alanda Jacob'ı Solo'yu ararken gördük. Jacob oldukça sinirli bir şekilde arka alanda Solo'yu buldu. Bana bu saçmalığın ne olduğunu ve neler döndüğünü söyle hemen dedi. Solo da bak, biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı dedi. Ula Fala'yı Roman'a kaybettiğimden beri kendimde değildim dedi. Seni yüz üstü bıraktım dedi. Tonga'ya dönerek seni yüz üstü bıraktım, tüm aileyi yüz üstü bıraktım dedi. Bunun nasıl hissettirdiği konusunda bir fikrin var mı dedi. Ama şu an iyiyim, sorun yok dedi. Şu anda işleri ele almaya hazırım, daha önce yaptığımız gibi dedi. Bunun yapmamızın tek yoluysa bir olmamız dedi. Bu iş seninle başlıyor dedi. Eleme maçı kazanıp çembere girerek, orada kazanıp kemeri aileye getirmenle başlıyor dedi. Jacob da sinirle bir şey demeden arkasını döndü. Solo onu durdurdu ve Seni seviyorum Jacob dedi. Jacob bir şey demeden giderken Tama Tonga da peşinden gitti. Gecenin sonundaysa Damian Priest vs Jacob Fatu vs Braun Strowman Qualify Match izledik. Maçın sonlarında Strowman, özellikle Fatu'ya karşı üstünlüğü almışken Solo Sikoa ring kenarına çıkıp Strowman'a Spike çekti. Fatu da Moonsault çekip maçı bitirmeye yaklaştı ama o esnada Cody geldi ve Solo'ya saldırdı. Ama arkadan Tama Tonga geldi. Tonga, Cody'i tutup Solo'nun Spike çekmesini sağlamak isterken Cody eğildi ve hareket Tonga'ya geldi. O esnada Fatu olanları görürken Solo'ya diklendi. Bu sırada Priest uyandı ve Fatu'yu Solo'ya doğru itip, Fatu'yu Clothesline ile anansörlerin olduğu yere yolladı. Cody de Solo'ya Cross Rhodes çekti. Ringdeyse Priest, Strowman'a South of Heaven çekip çembere girdi. Aynı gece LA Knight ise Miz’i yendi ve United States kemeri için Nakamura’yla bir yüzleşme gerçekleştirdi. 21 Şubat Smackdown’da Damian Priest & Braun Strowman vs Jacob Fatu vs Solo Sikoa maçı izledik. Maçta Fatu, yanlışlıkla Solo'ya Superkick çekti. Priest de South of Heaven ile maçı takımına kazandırdı. Aynı gece Knight da US kemeri için mücadelesini sürdürdü.

28 Şubat Smackdown’a geldiğimizde United States kemeri için #1 Contender’s mücadelelerini izledik. İlk olarak Jacob Fatu vs Andrade maçını izlerken, Fatu maçı kazanmayı başardı. LA Knight da Santos Escobar’ı yenerken son maçta da Hayes; Solo ve Tama Tonga’nın da desteğiyle hakemi kandırarak DQ ile Strowman’ı yenmeyi başardı. Gecenin ilerleyen anlarında Fatu vs Knight vs Hayes #1 Contender's maçını da izledik. Fatu maçı Hayes üstünden bitirecekken Knight son anda onu çekip tuşa gitti ve maçı kazanıp Nakamura'nın rakibi oldu. 7 Mart Smackdown’da iki isim kemer için karşı karşıya gelirlerken maç içinde Knight, sandalyeyle Nakamura'ya vurmak isterken hakem engelledi. Sonra Nakamura aynısını yapmak istedi, tam da vuracakken hakem onu da engelledi. Ardından Knight arkadan Nakamura'ya vurmak istedi ama Nakamura çekilince hakeme doğru geldi, Knight da son anda durdu. O esnada Nakamura Mist'i püskürtmek isterken hareket Knight son anda çekildiği için hakeme geldi. Bu esnada Knight, Nakamura'yı rollup'a aldı ama sayacak kimse olmadığı için hareket işlevsiz kaldı. Nakamura yine üstünlüğü alırken gözü sandalyeye gitti. Ama Knight sandalyeye vurdu ve sonra da Nakamura'ya sandalyeye doğru BFT çekti. Tuşa giderken o esnada yeni hakem geldi ve tuşu saydı. Knight da Survivor Series'te kaybettiği kemerini geri aldı. Aynı gece Braun Strowman ve Solo Sikoa arasında da bir maç izledik. Strowman tam maçı alacakken Tonga ona saldırdı ve maç DQ ile sonlandı. Ama Strowman onu da Clothesline ile yere serdi ve sonra zaman tutucuların oraya fırlattı. Bunun üstüne Jacob Fatu geldi ve Strowman ile kapışmaya başladılar. Fatu'dan Strowman'a iki tane Superkick gelirken sonra Suicide Dive için uçtu ama Strowman onu yakalayıp spiker masasına Chokeslam çekti. Ama Fatu hiçbir şey olmamış gibi kalkarak spiker masasının oradan Strowman'a doğru uçtu. Sonra seyirci bariyerlerine çaprtırıp seyircilerin arasından üstüne atladı. Bir Superkick de orada çekti. Ardından iki isim yine yukarı çıkarlarken bu kez Strowman toparlandı ve oradaki masalara doğru Fatu'yu Chokeslam'ledi. Strowman üstün çıkarken yine de Fatu bir şekilde ayaklanmayı başardı.

14 Mart Smackdown’da yeni şampiyon LA Knight ve Jimmy ringde yüzleştiler. Jimmy, tüm her şeyin yanında Wrestlemania yolculuğuma başlamanın en doğru yolunun bugün sana kemer için meydan okumak olduğunu anladım dedi. Knight cevap veremeden Solo, Jacob Fatu ve Tama Tonga geldiler. Solo sözü aldı, eğer United States kemeri için bir şans hak eden birisi varsa o adam kesinlikle Jacob Fatu olmalıdır dedi. Birkaç hafta önce ondan bir tuş çaldın, kemer de bu yüzden ailemize gelmedi dedi. Peki ya abim Jimmy, sen ne yapıyorsun dedi. Ailenin yüz karası olarak bilindiğin için neden biraz kenara çekilmiyorsun dedi. Jimmy ise yüz karası mı, en büyük utancım sana kardeşim olarak güvenmekti dedi. Ondan da büyük utanç ise senin Ula Fala'yı, OTC Roman Reigns'e kaybetmendi dedi. Solo, Fatu ve Tanga ringin etrafını sararken üçe iki Knight ve Jimmy'e üstün geldiler. Desteğe gelen ise Braun Strowman oldu. Strowman işleri dengelerken Kinght ve Jimmy'nin de toparlanmasıyla face taraf üstün çıktılar. Daha sonra da üçe üç Tag Team maçı başladı. Tama Tonga'yı tuşlayan Strowman, maçı takımına kazandırdı. Maçtan sonra Solo, arkadan Strowman'a saldırırken Knight onu yere serdi ve seyircilerin arasından kovaladı. Sonraysa Fatu ayaklandı ve Jimmy'i Superkick ile yere serip Strowman'a saldırmaya başladı. Üç tane Moonsault çekti. 21 Mart Smackdown’da Braun Strowman vs Jacob Fatu #1 Contender's maçını izledik. Tama Tonga önce maçı karıştı, Strowman onunla uğraşırken Solo da karıştı ama hakem maçı DQ ile Strowman'a verince Strowman da bir kemer maçı hakkı kazandı. Solo ve Tonga Strowman'a saldırmaya devam ederlerken Fatu buna anlam veremedi. Ama sonra o da Strowman'a saldırdı. Strowman toparlanmaya çalışsa da dayanamadı. Yardımınaysa LA Knight geldi. Bir süre dayansa da o da tam karşılık veremedi. Ama ardından Strowman'ın da yeniden toparlanmasıyla ikili ringi temizlediler.

28 Mart Smackdown’a geldiğimizdeyse LA Knight vs Braun Strowman arasında bir kemer maçı izledik. Strowman ring kenarında Strowman Express'e giderken Fatu ona saldırdı ve maç DQ ile sonlandı. Fatu Knight'a da saldırırken Strowman'ı spiker masasına doğru Samoan Drop'ladı. Sonra ringe sokup dövmeye devam etti. Hip Attack'e yeltenirken Knight önünü kesti ve onu yumruklamaya başladı. Ama Fatu onu da Samoan Drop'ladı. Sonra Strowman'a üst üste Hip Attack'lar yaptı. Sonra da Moonsault'lar çekti. İlerleyen anlarda Fatu'yu arka alanda gördük. Yanına Tonga ve Solo geldiler. Solo orada ne oldu, neden bizden habersiz gittin diye sorarken Fatu da kimseye bir şey söyleme zorunluluğu olmadığını söyledi. Siz geçen hafta benim yenilmemi sağlamadınız mı dedi. Tonga konuya açıklık getirmek isterken Fatu onu durdurdu. Solo da benimle konuşurken tonuna dikkat et dedi. Fatu da sakinleşti. Sizinle daha açık konuşayım, Strowman konusunda en son ayakta ben kalacağım, o yüzden siz karışmayın dedi. Çünkü kemeri de aileye getireceğim, -Tama'ya bakarak- bunu ya sizle ya da -Solo'ya bakarak -sizsiz yapacağım dedi. 4 Nisan Smackdown’da da önce LA Knight vs Tama Tonga maçı izledik. Solo maça karışmaya çalışsa da Knight maçı aldı. Jacob Fatu ile Braun Strowman da Last Man Standing maçında karşı karşıya geldiler. Müthiş bir maç olurken Fatu maçı aldı ve Knight'ın Wrestlemania'daki rakibi olmayı başardı. 11 Nisan Smackdown’daysa Randy Orton, Nick Aldis’ten Wrestlemania için maç isterken Solo onu böldü.  Solo, Fatu’nun yeni şampiyon olacağını söylerken Randy gibilerin de geçmiş kaldığını söyledi. Gerginlik tırmanırken Solo ve Tonga, ring etrafını sardılar. Randy’e yardıma Knight gelirken gecenin sonunda bir Tag Team maçı izledik. Randy ve Solo ring dışında kapışırlarken ringde Knight, BFT ile Tonga'yı pinleyip maçı takımına kazandırdı. Ama maçtan sonra Fatu arkadan kendisine saldırıp Superkick ve Running Senton çekti. Sonra da üst üste kafa attı. Ardından da Hip Attack yaptı. Ardından da Moonsault çekti. Sonra kemeri alacakken vazgeçti ve bir Moonsault daha çekti. 18 Nisan Smackdown’da LA Knight vs Solo Sikoa maçı izledik. Knight üstün götürürken Fatu Knight'a saldırdı ve maçı DQ etti. Knight'ın yardımına Strowman geldi. Strowman hem Fatu'ya hem de Solo'yu defetti. Ortalık karışınca Aldis geldi ve maçı Tag Team maçına çevirdi. Knight'ın Solo'yu pinlemesiyle face ekip maçı aldı.

Aslında iki tarafın geçmişi görüldüğü gibi yoğun ve görece uzak bir zaman yayılsa da çok da isim ekseninde odaklanılan bir hikaye olmadığını görmekteyiz. Yani en azından burada Braun Strowman’ın bu kadar Fatu ile mücadele içerisindeyken ve bir de üstüne üstlük kemeri kazanma şansını Fatu yüzünden kaybetmişken bu maçın içerisinde yer almasını beklerdim doğrusu. Ama ben yine bu Match Card’daki birçok maç gibi burada da uzun vadeli hikaye anlatımına güveneceğim. Çok bariz görülüyor ki Solo Sikoa ve Jacob Fatu arasında bir şeyler planlanıyor. Keza Fatu’nun; Solo’ya ne kadar sadık olduğunu ve durup dururken maçlarda “I Love You Solo” diye bağırdığını biliyoruz. O yüzden biraz yavaş işlenen bir senaryo var gibi duruyor. Bu senaryonun sonucunda da sanki Fatu, doğal bir face turn yapacak gibi bence. Çünkü seyirciler de kendisini gerçekten çok seviyorlar ve bunun da bir karşılığı olacak diye düşünüyorum. Burada da Solo’nun maça karışma ihtimali bence çok yüksek. Yani Solo ve Tonga; Fatu’ya zarar da verebilirler yarar da sağlayabilirler. O yüzden bu maçın sonucu ne olursa olsun orada başlayan ve devam edecek bir hikaye mevcut. Bu eksende bir tahmine gidersek tahmini zor bir maç olduğunu söylemem gerekiyor. Solo’nun yüzünden kemeri kaybetme durumuna gelen bir Fatu da izleyebiliriz, Solo sayesinde kazanan bir Fatu da görebiliriz. Öte yandan Solo’nun negatif bir etkisi olmadığı her türlü senaryoda Fatu, kemeri alabilecek bir isim. Ek olarak LA Knigh’ın çok yeni geri almasıyla yeniden bir kemer değişimi de izler miyiz, ondan da çok emin değilim.  Bu sebeple biraz çekimser kalarak bir tahmin yapacağım. Bir tarafta 2023’ün parlayan ismi, diğer taraftaysa 2024’ün parlayan ismi. Gerçekten sağlam bir maç olacak. Fatu da yavaş yavaş doğal bir face turn’a giderken gün sonunda Solo’nun negatif etkisiyle kemeri alamayan bir Fatu görebiliriz gibi geliyor. “I love you Solo”; “I hate you Solo’ya” dönüşebilir. O yüzden tahminimi Knight’tan yana yapacağım. Ama Fatu kemeri bir gün aldığında, çok iyi bir seyirci desteği alacaktır.

Tahmin: LA Knight


Singles Match
Rey Mysterio vs El Grande Americano

Chad Gable için gerçekten ne söylesem az kalacağını düşünüyorum. Saha içinde ve saha dışında o kadar yetenekli bir isim ki kendisine biçilen her rolün altından kalkmayı başarıyor. Zaten ring içinde müthiş bir tekniğe sahipken bir de ring dışında yer aldığı farklı gimmick’lerle komedi unsurunun da başını çekiyor. Heel turn yaptığı geçtiğimiz yıldan bu yana Alpha Academy’den olaylı bir şekilde ayrılan Gable, Creed Brothers ve Ivy Nile ile birleşerek American Made’i kurmuştu. Bir süre Intercontinental kemerini almak için uğraşırken ardından da Wyatt Sicks ile feuda girmişti. Yılın sonlarındaysa L.W.O eksenli birçok maskeli-luchador güreşçilerle feuda girip maçlar yaparken neredeyse hepsinden de mağlubiyetle ayrılmıştı. 4 Kasım Raw’da Dragon Lee ile maç yaparken ayaklarını ipe koyarak tuşa gidip maçı kazanmak istedi ama Vega ona engel oldu. Nile hemen gelip Zelina'ya saldırırken, Dragon Sleeper bağladı. Ama çok geçmeden Rey gelince hareketi bıraktı. Sonra arkadan dolanıp hakemin dikkatini dağıtırken Gable da Rey'in maskesine odaklandı. Rey bir tekmeyle ondan kurtulurken Lee de Operation Dragon ile Gable'ı yenmeyi başardı. 11 Kasım Raw’da Rey ve Vega ikilisi, Gable ve Nile ikilisini yenmeyi yine başarmışlardı. LWO ile paralelde mücadele ederken Alpha Academy’den de sıyrılamayan Gable, yılın sonlarında önce Tozawa’yı sonra da Otis’i yenmeyi başarmıştı.

Alpha Academy’e karşı galip gelse de Luchador kültürüne karşı gelmeye devam eden Gable, 6 Ocak Raw’da arka alanda Pearce ile konuşurken, ona 2025 için hazır olduğunu ve Luchador’lar ile mücadeleye devam edeceğini söyledi. Pearce ise bunun üzerine bir telefon açmam gerek derken 13 Ocak Raw’da Gable, o gün WWE’de debut’unu gerçekleştiren Penta’ya karşı maça çıktı. Penta maçı alırken, House Show’larda sürekli yenilen Gable, bu durumdan iyice sıkılmaya başlamıştı. 3 Mart Raw’da Gable'ı sokakta elinde bir fotoğrafla gördük. Fotoğraftakini arayan Gable, orman gibi bir yerde yaşlı bir adam buldu. Luchador'ları yenmem için bana yardımcı olacak kişi sen misin dedi. Karşısındaki de anlamadığın şeyle mücadele edemezsin, sen de Lucha olmalısın dedi. Gable da çok yol geldim, her şeyi yaparım söyle yeter dedi. Adam ona bir kutu verdi ama önce para istedi. Gable parayı verip kutuyu aldı, içini açtığında da çok mutlu oldu ama sahne orada bitti. Geçtiğimiz ayın başında New Day ile feudda olan L.W.O ve Rey ise 10 Mart Raw’da DQ’nun olmadığı bir maçta New Day’e karşı mücadele verdiler. Maskeli bir Lucha Libre'nin desteğiyle New Day, maçı kazanmayı bildi. L.W.O maçı kaybederken, aynı zamanda yeni de bir düşman kazandı. Ama düşmanın ne ismini ne de kendisini tanıyorduk(!). 17 Mart Raw’da Dakota Kai vs Ivy Nile maçı yapılırken American Made de maçı kenardan izledi. Hatta maça da karıştılar. Bir süre sonra Rey ve Dragon Lee geldi ve Creed Brothers'ı indirip Chad Gable'ı kovalamaya başladılar. Nile'ın dikkati dağılırken ringdeyse Kai maçı aldı. Gecenin ilerleyen anlarındaysa Creed Brothers vs L.W.O maçı izledik. Maçı L.W.O kazanırken maçtan sonra yine gizemli maskeli (!) birisi, hem Lee'ye hem de Rey'e saldırdı. German Suplex çekerken iki isme, sonra da Lee'ye Diving Headbutt çekti. Görevlilerin gelmesiyle de kaçtı. Arka alanda Creed Brothers'ı yakalayan Gable, maskeli adamın kıyafetlerini giymiş bir halde “o adamı yakaladılar mı” diye sordu ve sonrasında da bu konu hakkında bir şeyler yapmalıyım dedi. 24 Mart Raw’daysa sonunda bu gizemli maskeli kişinin kim olduğunu öğrendik. Ekranlara El Grande Americano olarak bizlere gösterilen bu ismin çok büyük bir luchador olduğunu ama düşmanları yüzünden izini kaybettirdiği söylendi. Ama bir ikon olarak döndüğü de belirtildi. Aynı gece El Grande Americano ring için debutunu da Dragon Lee’ye karşı gerçekleştirdi. Grande Americano, Lee'nin maskesini çıkarırken Lee, yüzünü korumaya çalıştı. Americano da Ankle Lock ile maçı aldı. 7 Nisan Raw’da Creeds & El Grande Americano vs L.W.O maçı yapıldı. Maçta ortalık karışırken hakemin görmediği bir esnada Ivy Nile, Americano'ya bir cisim verdi. Onu maskesinin altına koyan Americano, turnbackle'a çıkarken Rey onu engellemeye çalıştı ama ondan bir Headbutt yedi. Sonra Headbut'ı Dragon Lee'ye de çekerken, bir de Flying Headbutt çekti ve maçı takımına kazandırdı. Aynı gece Rey, Pearce’dan El Grande Americano’yla maç ayarlamasını isterken, hayatımda sahip olduğum her şeyle dalga geçiyor dedi. Pearce da ona bu maçı verirken, istediğin yeri seç dedi. Rey de Wrestlemania’yı seçti. 14 Nisan Raw’daysa Rey Mysterio vs Julius Creed maçı izledik. Maç devam ederken El Grande Americano ring kenarına çıkıp Rey'in dikkatini dağıtmak istedi. Rey ise onu yakalayıp maskesini çıkarmaya çalıştı. Creed ise arkadan roll-up'a giderken Rey kurtuldu. Sonra da Creed'i itip Americano'yu düşürdü. 619 çekip maçı aldı. El Grande Americano maçtan sonra Rey'e saldırırken L.W.O desteğe geldi. Ancak Americano, maskesindeki cisim yardımıyla onları da süpürdü. Sonra da Rey'e Diving Butt ile uçtu. 18 Nisan Smackdown’daysa Luchador’lar ile mücadelesini sürdüren El Grande Americano, Andre the Giant Battle Royal maçının sonlarına karışarak Rey Fenix’in elenmesini sağladı. Gecenin ilerleyen anlarında da Rey Mysterio & Dragon Lee & Rey Fenix vs American Made maçı izledik. Fenix'in, Julius'u tuşlamasıyla luchador'lar maçı aldı.

Bir adamdan satın aldığı bir şeyin etkisiyle El Grande Americano olarak hayatımıza giren bu Chad Gable’ izlemek inanılmaz keyifli. Tüm bunlar yaşanırken kendi moveset’inden hareketler yapması, Pearce’a El Grande Americano’yla sözleşme imzalanmasının doğru karar olduğunu söylemesi, kendisine yapılan tüm suçlamaları reddetmesi muazzam bir olay. Ama şimdiyse karşısında Luchador’ların Final Boss’u olarak nitelendirebileceğimiz Rey Mysterio mevcut. Söz konusu Lucha Libre kültürüyse Rey’in maçı kaybetme ihtimalinin çok olmadığını düşünüyorum. Wrestlemania’ya yakışır bir maç mı derseniz asla değil ama izlemesi gerçekten çok eğlenceli olacağı kesin. American Made ve L.W.O’nun da ring kenarını karıştıracağı bir maç bekliyorum. Bence Rey, burada maçı olarak El Grande Americano’nun da maskesini çıkartıp onun Gable olduğunu bizlere kanıtlayacaktır diye düşünüyorum. Öte yandan bir yanım da bu hikayenin gerçekten bir süre daha sürmesini ve El Grande Americano’nun kazanmasını da istiyor. Ancak söz konusu Rey’in yaratmış olduğu luchador efsanesi olduğu için burada aksi yönde bir şey beklemiyorum.

Tahmin: Rey Mysterio


Triple Threat Match
Roman Reigns w/Paul Heyman vs Seth “Freakin” Rollins vs CM Punk

Ucunda herhangi bir ödül olmadan yapılan Triple Threat maçlar çok fazla görmemekteyiz. Mantıken de görmemizin doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok nadir bir şekilde üç ismin aynı anda birbirlerinden nefret ettiklerini şahit olabiliyoruz. Keza her ne olursa olsun, bazen arkadaşlıklarda da olduğu gibi, iki kişinin üzerinde bir durum ortaya çıktığında genelde gruplaşmalar veya belirli yakınsamalar ortaya çıkabiliyor. Bu da üç ayrı ismin bireysel bir şekilde hareket etmelerini oldukça zorlayabiliyor doğal olarak. Ama Wrestlemania’dayız. Hem de Wrestlemania Main Event’indeyiz. Dolayısıyla burada ortada bir kemer olmamasına rağmen bu üç büyük isim, kariyerlerine bir Wrestlemania Main Event galibiyeti elde etmek için birbirlerine karşı mücadele verecekler.

Filmin en başında gittiğimizde Kasım 2012’ye kadar gidebiliyoruz. WWE’nin o tarihten sonraki 10-15 yılına damga vuracak üç isim, Survivor Series 2012’de The Shield adı altında debut’larını gerçekleştirmişlerdi. Dean Ambrose her ne kadar 2019’da WWE’den ayrılsa ve o yıldan bu yana da WWE ekranlarında olmasa da diğer iki isim Roman Reigns ve Seth Rollins, son 10 yıldır WWE’nin en tepesinde bulunmaktalar. 18 Kasım 2012 Survivor Series’in Main Event’inde CM Punk vs John Cena vs Ryback arasında gerçekleşen Triple Threat maçına karışan Shield üçlüsü, CM Punk’ın WWE kemerini korumasını sağlamışlardı. Tüm bunlar yaşanırken Punk’ın yanında duran isim ise Paul Heyman’dan başkası değildi. Paul Heyman; 2000’li yılların ortasında ECW’da da Punk’a; “Paul Heyman Guy” çatısı altında yardımcı olurken, 2010’lu yılların başında da yine Punk’ın yanında menejerliğini gerçekleştirmekteydi.- Heyman, bunu yaparken aynı zamanda Brock Lesnar’a da yine danışmanlık verme görevini üstleniyordu. Hatta bir ara Michael McGillicutty’nin dahi bir Paul Heyman Guy olduğunu duyurmuştu- Roman, Seth ve Ambrose’tan oluşan Shield üçlüsüyse bu ikiliyle herhangi bir bağları olmadıklarını iddia ederlerken sonraki dönemlerde yine Punk’ın yardımına koşmaya devam etmişlerdi. Sonraları bu yardımlar Punk’ın zararına gelmeye başlayınca Punk onların yardımını reddetmeye başlamıştı. O dönemde Rock’la da feuda giren Punk, Royal Rumble 2013’te kemerini Rock’a karşı korumak durumunda kalmıştı. Maçı tam Rock kazanacakken ışıklar sönmüş ve Shield üçlüsü Rock’a saldırarak Punk’ın kemerini korumasını sağlamışlardı. Ancak daha sonra Vince McMahon gelmiş ve maçın yeniden başlamasını sağlamıştı. Rock kemeri o gece Punk’tan alırken daha sonraları Heyman’ın Shield üçlüsünü arka planda fonladığı da ortaya çıkmıştı. Aynı yıl yaz aylarına doğru geldiğimizdeyse Heyman ve Punk’ın arası açılırken, Punk Heyman ile sadece bir iş ilişkisi olduğunu ve arkadaş olmadıklarını söylemişti. Ki bu gerçekte doğruluğu olmayan bir şey çünkü güreş dışında Heyman ve Punk’ın oldukça yakın arkadaş olduklarını da biliniyor. Ancak aynı dönemler Lesnar, Punk’a saldırırken Punk bunun arkasında Heyman’ın olduğunu düşünüyordu. Tüm bunlar Money in the Bank 2013’te Heyman’ın Punk’a ihanet etmesini sağlarken, Heyman yüzünden Punk, MITB çantasını da alamamıştı. Daha sonraları Punk, Paul Heyman Guy adı altında birçok isimle feuda girerken 2014 yılının başlarında da WWE’den ayrılmış ve 10 yıllık uzun bir ara vermişti. Oldukça kötü bir ayrılık yaşanırken bu 10 yıllık uzun arada iki taraf da birbirlerini yok saymaya başlamışlardı. WWE resmen Punk’ın adını yasaklı listeye alırken Punk da güreş kariyerini sayarken WWE’den bahsetmemeye başlamıştı. Sonraları bir süre UFC’de şansını denese de başarısız olan Punk, AEW ile güreşe dönmüş ancak oradan da sorunlu bir şekilde ayrılmıştı. Paul Heyman ise aynı dönemler Brock Lesnar ile çalışmaya devam ederken 2020 yılına kadar da onun danışmanlığını yapmıştı.

Bu olayların yaşandığı paralel dönemlerde The Shield üçlüsüyse 2013 yılıyla beraber WWE’de ciddi bir etki yaratmaya başlarlarken Triple H’in altında çalışmaya başlamışlardı. Roman ve Reigns, WWE Tag Team kemerlerini bir süre ellerinde tutarlarken Ambrose da United States kemerini elinde tutmuştu. Punk’ın WWE’deki son döneminde onunla da feuda girmişlerdi. Ama asıl feudlarınıysa 2014 yılına damga vuran The Authority feuduyla yaşamışlardı. Triple H ile ters düşen Shield, Triple H’in Evolution’ı yeniden bir araya getirmesiyle onlarla beraber feuda girmişlerdi. Payback 2014’te The Shield üçlüsü, Evolution’ı No Holds Barred Elimination maçında yenmeyi başarırlarken otoriteyi devirmeyi başarmışlardı. Ancak tüm bu olanlar, WWE’deki son 10-15 yılın en büyük turn’lerinden birinin yaşanmasını da sağlamıştı. Batista, WWE’den ayrılırken Triple H ve Randy Orton, yani Authority, bu olanların yenik yüzü olarak gözükmüşlerdi. Ancak Triple H, Payback’in hemen ertesi Raw’ında her zaman bir B Planı vardır diyerek Seth Rollins’e işareti vermiş ve işareti alan Seth; Roman’ın sırtına sandalyeyi geçirerek en yakın arkadaşlarına ihanet edip taraf değiştirmişti. Roman, resmen sırtından vurulmuşa dönerken ardından Ambrose’a da saldıran Rollins, kendini resmen şeytana satmış ve bu sayede de çok ciddi bir yükselişe geçmişti. Bu olayın ardından Shield da zaten dağılırken Seth, Money in the Bank çantasını Kane’in yardımıyla kazanmayı başarmıştı. Wrestlemania 31’de de tarihin en büyük cash’inin gerçekleştirirken Roman Reigns ve Brock Lesnar arasında gerçekleşen Main Event maçında çanta hakkını kullanmış, maçı Triple Threat’e çevirmiş ve oradan şampiyon olarak ayrılmayı başarmıştı. 2015 sonlarında sakatlanana kadar da kemerini yine Authority desteğiyle korumayı bilmişti. Roman Reigns ise o dönemler WWE’nin parlatmaya çalıştığı bir yıldızken face bir isim olmasına rağmen çok ciddi boo’lamalarla yüzleşmiş ve kendini bir türlü kabul ettirememişti. 2016 yılında ana kemeri almasıyla beraber bu nefret arşa çıkmış, gün sonunda Extreme Rules 2016’da da Seth return yaparken bu hikayenin kötü ismi olmasına rağmen çok ciddi bir cheer almıştı. Bir ay sonra Roman Reigns ile Seth Rollins arasında bir kemer maçı yapılırken Seth, hiç kaybetmediği kemerini geri almış ancak aynı gece MITB çantasını kazanan Dean Ambrose cash in yaparak geceden şampiyon olarak ayrılmıştı. Shield üçlüsü böylece tek bir gecede kemerin tadını alırlarken Battleground 2016’da Triple Threat maçına çıkmışlardı. Maçı kazanan Dean Ambrose, Shield War’dan galibiyetle ayrılmıştı. Bu tarihten sonra Shield üçlüsü yine ara ara paralel feudlarda yer alıp bazen birbirlerine düşman bazen de birbirlerinin yanlarında olurlarken 2018’de Roman’ın hastalığı sebebiyle güreşe ara verdiğini ve kemerini boşa çıkaracağını açıklamasının ardından beraber taunt’larını gerçekleştirmişlerdi. Roman belki de ilk kez seyirciler tarafından kucaklanırken Seth Rollins ise göz yaşlarına hakim olamamıştı. Bir sonraki yıl Roman güreşe dönerken Nisan ayında WWE The Shield's Final Chapter yapılmış ve o şovun main eventinde Shield üçlüsü Corbin, Lashley ve McIntyre’ı yenmeyi başarmışlardı. Bu şovla beraber Ambrose, WWE’deki son maçına çıkarken Shield defteriyse kapanmış ve bu üçlünün mirası yaşamaya başlamıştı. Keza bu üçlü WWE’deki haksızlıklara karşı ortaya çıkma dürtüsüyle karşımıza gelirlerken normal girişten değil de seyircilerin arasından gelmekteydiler. Azınlığın sesi görevini üstlenirlerken aslında çok kısa bir süre sayılabilecek bir dönemde gerçekten çok da güzel işler başardıklarını söyleyebiliriz.

Ambrose’un ayrılmasıyla Seth ve Roman, WWE’deki yollarına devam ederlerken 2020 yılında Heyman & Roman birlikteliği başlamış ve günümüze kadar etkisi devam eden, WWE’de müthiş bir dominasyon sağlayan Bloodline hikayesi gün yüzüne çıkmıştı. Üzerine defalarca kez konuştuğumuz Bloodline senaryosu, yaklaşık 4 yıl boyunca WWE’nin ana gündem maddesi olurken bu sayede Roman Reigns de 3.5 yıl boyunca ana kemerin sahibi olmayı başarmıştı. Artık bambaşka bir gimmick içerisinde bambaşka bir yolculukta olan Roman; Paul Heyman’ı da bir Danışman’dan Wise Man’e-Bilge Adam’a yükseltmişti. Bu süreçte 2024’ün sonlarına kadar heel bir performans gösteren Roman, face olarak kabul görmediği yükselişinde heel olarak en tepeye çıkmayı başarmıştı. Shield’ın dağılmasından sonra Shield gibi giyinmeye ve ringe gelmeye devam eden Roman, biraz da ailevi ilişkilerinin de etkisiyle bir türlü kabul görmezken bu yeni Roman; Head of the Table Roman resmen yeni bir marka yaratmıştı. 2021 Money in the Bank’te Edge’e karşı kemerini korumaya çalışırken de o dönem Edge ile feudda olan Seth Rollins maça karışmış ve Roman bu sayede kemerini korumayı başarmıştı. Royal Rumble 2022’deyse Roman ve Seth karşı karşıya gelirlerken Seth, Roman’ın dikkatini dağıtabilmek için ringe Shield müziğiyle seyircilerin arasından gelmişti. Maç DQ ile sonlanırken Roman da kemerini DQ ile korumayı başarmıştı. Roman daha sonra Wrestlemania için Brock Lesnar ile feuda girerken Seth de WWE’ye geri dönüş yapan Cody Rhodes ile feuda girmişti. Wrestlemania 39’daysa Roman, kemerini Cody’e karşı korumuş, Seth Rollins ise aynı yıl Raw’da duyurulan yeni ana kemerin sahibi olmayı başarmıştı.

Roman ve Rollins tarafında 2014’ten bu yana aşağı yukarı bu olanlar yaşanırken, aradan geçen yılların ardından WWE’de Vince McMahon’ın ellerini işten çekmesiyle beraber Punk & WWE ilişkisinde de işler biraz daha yumuşamıştı. İki tarafın birbirlerine adımlar atmalarıyla da CM Punk, Kasım 2023’te WWE ringlerine dönüşünü gerçekleşmişti. Chicago’da gerçekleşen Survivor Series’in sonunda WWE’ye dönen Punk, aradan geçen 10 yılın ardından resmen herkesle teker teker de yüzleşmeye başlamıştı. Hazır Wrestlemania dönemine doğru da gittiğimiz o dönemlerde de doğal olarak Punk, birçok ismin rakibi olabilecek seviyede bir Main Eventer’dı. Dolayısıyla da tek tek herkese meydan okurken özellikle de Seth Rollins ile çok ciddi bir laf dalaşına girmişti. 8 Aralık 2023 Smackdown’da Punk, Royal Rumble dönemi de yaklaşırken hem oraya mesaj göndermiş hem de seçeceği Brand’e yakın bir zamanda karar vereceğini duyurmuştu. Yine birçok isme mesaj göndermişti. Bazı kişilerin Punk'ın döndüğünden rahatsız olduğunu bildiğini söyledi. Kimin hakkında konuşmamı istersiniz dedi. Cody Rhodes'un ismini geçirdi. Ardından da burada şu an olmayan aslında hiç olmayan birisi yani Roman hakkında mı konuşayım dedi. Roman'ı acknowladge'layıp tebrik etti ancak esas Paul Heyman Guy'ın kim olduğunu unutma dedi. Solo'ya konuyu geçirdi onu tanımadığını ama Jimmy'i ve Jey'i tanıdığını söyledi. Sonra Raw'a gidip Jey'le mi takılmalıyım yoksa burada kalıp Jimmy'le mi mücadele etsem dedi. Ancak Jimmy'nin çok fazla kuzeni olduğunu, onunla mücadele etmek için yardıma ihtiyacı olduğunu, kafasının içinde sesler olan ve beraber bir geçmişleri olan adama güvenebilecek miyim diye sordu. Onunla olmasa da L.A Knight ile takım olabileceğini söyledi. Kevin Owens'a geçti. Onunla da kavga edebilirim dedi. Onun arka alan yumruklamalarıyla dalga geçti. Herkesin onu görmesinden mutlu olduğunu sadece tek bir kişinin mutsuz olduğunu söyledi, o da kendi evinin bile adamı olamayan biriymiş. Yani Seth ve Becky'nin evli olduğunu ve Becky'nin lakabının The Man olduğunu düşünürsek cidden fena bir taş atmıştı. 11 Aralık Raw’daysa Punk, Raw’ı seçtiğini duyurmuştu. Aynı gece Seth de ringe gelerek mikrofonu aldı ve Punk'a Monday Night Rollins'e hoş geldin dedi. Senden tek bir şey rica ediyorum; buraya benim evim deme dedi. 10 senedir herkes hakkında iftira atıp buraya evim diyemezsin burası benim evim dedi. Seth, burasının kendi evi ve ailesi olduğunu, onun gibilerden korumak için de her şeyi yapacağını söyledi. Senden nefret ediyorum dedi. Ama WWE'de olmak istiyorsan seni Raw'da istiyorum çünkü bunun Punk'un son şansı olduğunu söyledi. Ama belki değişmişsindir, tankında son bir gaz kalmıştır ve belki benimle maç yapıp nasıl bir sahtekar olduğunu gösterebilirim dedi. Seyirciler bi Seth'e tezahurat yaparlarken bir Punk'a yaptılar. Punk, işleri her zaman zor yoldan yapmayı tercih edeceğini söyledi ve Royal Rumble'a katılacağını duyurdu. Tüm bu yaşananlar Wrestlemania 40 için Seth Rollins vs CM Punk’ın önünü açmış ancak işler ne yazık ki planlandığı gibi gitmemişti.

Royal Rumble 2024’e geldiğimizde Seth ve Roman, rakiplerini beklerlerken esas plan Royal Rumble’ı Cody’nin kazanması ve Roman’ın karşısına ikinci kez çıkmasıydı. İşin Raw ana kemeri olan World Heavyweight’teyse, Rumble’dan boynu bükük ayrılan Punk’ın Wrestlemania Main Event’i hayalini gerçekleştirebilmesi planlanmaktaydı. Bu yüzden de Elimination Chamber’dan galibiyetle çıkması düşünülüyordu. İlk gece main event’inin Punk vs Rollins kemer maçı, ikinci gecenin main event’ininse Roman vs Cody kemer maçı olması düşünülüyordu. Fakat Royal Rumble gecesi, Drew McIntyre ile mücadele ederken sakatlanan Punk’ın ringlerden 6 aylığına uzak kalacak olması tüm planları değiştirmişti. Royal Rumble’ı Cody kazanırken, Elimination Chamber’dan ise Drew McIntyre galip ayrılmıştı. İşin Smackdown tarafında başta Cody, Rock’ın Roman ile mücadele etme isteğine saygı gösterip Rollins’i seçeceğini düşündüğünü söylemişken, Vegas’taki basın toplantısında ortalığın gerilmesiyle bir kez daha Roman’ı seçtiğini duyurmuştu. Seyircilerin de “We Want Cody” tezahüratlarının da etkisiyle işin Cody tarafı tarafı iyice baskın çıkarken Rock, heel turn geçirmiş ve Roman’a rakip olmaktansa kemerin onda kalmasını sağlamak için her şeyi yapacağını duyurmuştu. Öte yandan Punk’ın gelmesinden rahatsızlık duyan isimlerden bir diğeri olan Drew McIntyre ise birkaç ay önce Rollins’ten kemeri almaya birkaç kez yaklaşıp başarısız olurken bir kez daha Wrestlemania özelinde bir şans daha yakalamıştı. Punk’ı sakatlamanın verdiği keyifle hareket eden Drew, bu anlar için dua ettiğini söylerken Punk’ın sakat omzuna da Rumble sonrası Raw’da yine saldırı gerçekleştirmişti. Böylece Drew vs Punk feudu ilerisi için planlanırken Wrestlemania 40 özelinde Seth vs Drew özelinde ilerlenmişti. Seth vs Drew feudu zaten birkaç ay önce çokça kullanılırken diğer ana kemer feudunun yanında biraz gölgede kalmıştı. Keza Seth Rollins’in, Cody vs Roman & Bloodline feudunda Cody’e yardım edeceğini açıklaması da bunda bir etken olmuştu. Böylelikle Seth, Wrestlemania’ya iki farklı feud ile beraber girerken ilk gecenin main event’inde Cody ile takım olmuş ve Rock ve Roman ile mücadele etmişti. Maçı Rock ve Roman kazanırlarken ikinci geceki Main Event’in Bloodline Rules altında yapılacağı da resmileşmişti. Tüm bunlar yaşanırken Drew; Seth’i uyarıp yanlış hareket ettiğini ve dikkatini vermediğini söylerken Seth ise kendi yarattığı canavarı kendisinin yok etmek istediğini söylemişti. Velhasıl tüm bu işlerden Seth zararlı çıkarken, ikinci gecenin ilk maçında Drew McIntyre kemeri Seth’ten almayı başarmıştı. Maçı spiker masasında izleyen ve iki isimden aynı derecede nefret eden Punk ise kendisinin önünde sevinen Drew McIntyre’a karşı dayanamamış ve ona saldırarak Damian Priest’ten cash-in yemesini sağlamıştı. Aynı gecenin main event’indeyse Bloodline Rules çerçevesinde Roman vs Cody, epik bir maçta karşı karşıya gelmişlerdi. Maçta Cody üstünlüğü alıp Cross Rhodes çekince Jimmy ikinciye izin vermeden Superkick ile onu durdurdu. Roman Superman Punch çekince Jey hemen yardıma geldi ve Jimmy'i uzaklaştırdı. Ama Roman bir Spear daha çekip maçı bitirmek istedi. Cody ise direnerek tuştan kalktı. Sonra dışarıda bariyerlere doğru Spear çekip içeride de 2 tane Cross Rhodes çekti. Tam üçüncüye gidecekken Solo geldi ve Spike ile onu durdurdu. Roman'ı Cody'nin üstüne bırakıp tuş pozisyonunda bıraktı ama Cody kurtuldu. Solo hemen Cody'e saldırmaya devam etti. Roman'a da bitir onu dedi ve Spear - Samoan Spike kombinasyonu geldi. Cody ondan da kurtuldu. Cody kurtulur kurtulmaz John Cena geldi. Cena Solo'yu ring dışına yollayıp Roman'a AA çekti. Solo'ya da spiker masasının üzerine AA çekti ama anında The Rock geldi. Cena ve Rock yıllar sonra ringde yüz yüze geldiler. Ama Cena, Rock'a dayanamadı ve Rock Bottom yedi. Rock kemerini çıkardı tam saldıracakken Shield müziğiyle ve kıyafetiyle Seth elinde sandalyeyle Rock'a vurmaya geldi ve Roman'dan Superman Punch yedi. Rock tam Cody'e odaklanmışken Gong sesi duyuldu, ekran karardı ve Undertaker Rock'ın arkasında belirdi. Taker Chokeslam ile Rock'ı yere serip oradan ayrıldı. Ringde bir sandalye, üzerinde Mama Rhodes yazan bir kemer, Roman ve Cody kaldılar. O esnada Seth de ayağa kalkarken Roman eline sandalye alıp Seth'in sırtına vurdu. Hemen sonra Cody'e odaklanmışken Cody üstünlüğü alıp üst üste 3 kere Cross Rhodes çekti. Tam olarak bu şekilde 3.5 yıllık reigni bitirdi. Böylece Roman, 2014 yılında Seth’ten yediği sandalye darbesini unutamazken, eline sandalye alıp Cody’e vurmaktansa Seth’e vurmayı tercih etmiş ve bu yüzden de üstünlüğünü Cody’e kaptırmıştı. Roman ve Seth’in bu kardeş kavgasını hatırlatan gitgelli mücadeleleri de 10 yılı aşkın bir süredir de devam etmişti.

Wrestlemania’nın ardından Roman; SummerSlam’e kadar ekranlarda gözükmezken onun yokluğunda Solo Sikoa, yeni bir Bloodline kurmuş ve eskiye dair ne varsa; Heyman dahil dışarı göndermişti. Rock da yine ekranlardan uzağa giderken Cody ise kemerini korumaya devam etmişti. Seth Rollins ise yine bir süre ekranlardan uzak kalırken, Drew McIntyre ise kemerin peşinden koşmaya devam etmiş ancak ne zaman kemere doğru gidecek olsa CM Punk engeliyle karşı karşıya gelmişti. Böylelikle Punk ve Drew arasında oldukça uzun süreli bir feud yaşanırken bu ikilinin tam ortasında duran Seth Rollins de yine feuddan uzak kalamamıştı. Money in the Bank 2024’te Damian Priest ile karşı karşıya gelen Seth, aynı gece MITB çantasını kazanan Drew McIntyre’ın cash in yapmasıyla kendisini bir Triple Threat ortamında bulmuştu. Punk yüzünden başarısız bir Cash in yapan Drew, kemeri kazanamazken Seth de Punk yüzünden kemeri kazanamayan bir diğer isim olmuştu. Money in the Bank sonrası 8 Temmuz Raw’da bu iki ismi ringde yüzleşirlerken görmüştük. Punk; Ottawa, Montoria Kanada'da uzun zamandır olmadığını söyledi. Sözlerine John Cena'nın emeklilik duyurusuyla başladı ve ona her şey için teşekkür etti. İlk olarak sözlerime bir zamanlar çok ağır şeyler söylediğim kişiyle başlamak istiyorum diyerek sözü ona getirdi. Gitmeden umarım bir kez daha karşılaşırız dedi. John Cena burada değil ama başka kim değil, Drew McIntyre değil dedi. Milyon dolarlık vücüt, on sentlik beyin Drew, bu akşam kendini cezalı hale getirdi dedi. Sonra da bizlere Money in the Bank Post Show'unda olanları gösterdi. Drew post show'u basarken Punk'a sesleniyordu. Hakemler onu oradan almaya gelirken onları itiyordu. Pearce kendisini sakinleştirmek isterken de ona dirsek atmıştı. Senin ve ailenin nerede yaşadığını biliyorum diyerek de Punk'ı tehdit etmişti. Pearce da Drew'a diklenirken Barret bir kez daha araya girip Drew'u sakinleştirmeye çalışıyordu. Punk, Drew'a aylardır ders vermeye çalıştığını, ve bu dersin de çok basit olduğunu söyledi; davranışlarının bir sonucu vardır dedi. Sen Punk'a kavga getirirsen o da sana getirdiğinde şok olmamalısın dedi. Davranışlarının bir sonucu olarak Wrestlemania'da sadece 5 Dakika 46 saniye kadar şampiyon kaldığında şok olmamalısın dedi. Bir sonraki gece Phidelphia'da yine batırdın Drew, #1 Contender maçını kaybettin çünkü davranışlarının sonucu vardır ve o sonuca bakıyorsun; CM Punk senin tüm aptal davranışlarının bir sonucudur dedi. Bunun için Glasgow-İskoçya'ya uçmak gerekirse onu da yaparım ve yaptım, evinde seni bitirdim dedi. Money in the Bank'te bir kez daha bunu gördük dedi. Bütün dünyaya Money in the Bank'ı kazanacağını ve aynı gece cash in yapacağına dair söz verdin, o gece şampiyon olacaktın ama ben de kendime bir söz vermiştim dedi. Davranışlarının sonuçları ben buradayken asla şampiyon olamayacağını vaat eder dedi. Vaatler gerçekleşti dedi. Ama bu yaptıklarım sadece buzdağının görünen kısmı dedi. Buraya size Drew McIntyre'ı elime geçirmek için geldiğimi söyledim ama o cezalı oldukça bunu yapamam dedi. Benim de davranışlarımın sonucu oldu. Money in the Bank'te yaptıklarım için 25bin Dolar kadar cezalandırıldım dedi. Yine olsa yine yaparım. Drew ise iki katı kadar cezalandırıldı çünkü o İskoç Klavye Savaşçısı ve tweet atmadan duramıyor dedi. Adam Pearce lütfen, Drew'un cezasını kaldırır mısın dedi. Buradaki insanlar CM Punk'ın Drew'u eline geçirmesini bekliyorlar dedi. Nerede olursa olsun, otoparkta, ringde ya da bir maç içerisinde her yerde onu yenerim ve Drew McIntyre'ı istiyorum, buraya da Adam Pearce'ı cezayı kaldırması için bekliyorum dedi. Ancak gelen kişi Seth Rollins oldu. Seth ringe gelene kadar Punk spiker masasına oturup yorumculara katıldı. Seth geldikten sonra Punk spiker masasında bağdaş kurar halde durmaya devam edince Seth, şimdi mi kenarda durmak istiyorsun diye sordu. Hadi ama Bay Benmerkezci, spot ışıklarını sevdiğini biliyorum dedi. Ringe gir hadi yoksa seni dövmemden mi korkuyorsun dedi. Punk da bunun üzerine ringe doğru yeltendi ve mikrofonu alıp yavaş yavaş gelmeye başladı. Buradaki kişiler en son seninle ringde yüz yüze geldiğimizi hatırlarlar mı bilmem ama sen hatırlarsın çünkü senin için unutulmaz bir heyecandı dedi. Ama seni o zamanlar da bana karşı saygısızca konuşmaman gerektiği konusunda seni uyarmıştım dedi. O yüzden Seth, söylediklerine dikkat et dedi. Seth de; ben mi? dünyanın en iyisine karşı saygısızlık etmek mi? asla cürret etmem dedi. Buraya davranışların sonucu olur diyorsun ama şunu anlamama izin ver, bu neden sen hariç herkeste geçerli oluyor dedi. Hakemler Cumartesi günü bir hata yaptılar, bu her sporda olur dedi. Drew da cash in yaptı ve buna yapmaya hakkı vardı, o yüzden bu iki olayı da anlayabiliyorum dedi. Ama anlayamadığım tek şey, senin neden yapmanı istemediğim şeyi yapmanda karar vermendi dedi. Neden burnunu benim işlerime sokuyorsun dedi. Punk da ben senin işine burnumu sokmadım şunu bir açıklayayım dedi. Ben kendi işimi idare ediyordum dedi. Bir koca olarak, Rue'ye baba olarak bunu anlamanı düşünürdüm dedi. Seth hareketlerine dikkat et benzeri bir hareket yapınca saygısızlık etmiyorum, orada bir adam var ve o adam karımın ve köpeğimin isminin üzerinde olduğu bileklikle geziyor dedi. Seninle bir tartışmam yok, oraya gelmem kişisel bir olaydı dedi. Eğer oraya gelmem seni işlerini mahvettiyse, şampiyon olmanı, boş hayallerini.. evet boş hayallerin ama senden özür dilemeye çalışıyorum dedi. Sonra da zorlanarak üzgünüm, özür dilerim dedi. Senin adına bir şeyleri mahvetmek istemezdim, öfkeyle kör olmuş durumdayım dedi. Ama sen olduğun için o kadar da üzgün olamam değil mi diye de geri dönüş yaptı. Seth de her zaman bir bahanen var değil mi dedi. Hayatın boyunca gerçekten içten hiç özür dilememiş olabilirsin çünkü hiçbir şey senin suçun değildir, sen en sinsisin sen propagandacının kralısın, sen hayatımda gördüğüm en salak akıllı adamsın dedi. Her şeyi çözdün ama tek bir şey çözemedin, dünyanın CM Punk'ın etrafında dönmediğini bir türlü çözemedin dedi. Başka her yerde bencil bir pislik olabilir, köprüleri yakabilirsin, ben oralarda değilim çünkü ben senden üstteyim ama sen Cumartesi günü orada olmasaydın ben burada şampiyon olarak dururdum dedi. Ve artık o kemerden uzağım dedi. Bu boş bir hayal değil, belki senin için öyledir ama benim için değil dedi. Bu işte World Heavyweight şampiyonu olmak en önemli iştir ve sen bunu benden aldın dedi. O yüzden de şimdi sıra bende dedi. Drew'u çok fena benzetmek istiyorsun ama ikincil zararı düşünmüyorsun öyle mi, bu benim tarafımda öyle bir şey değil dedi. Şu an sana saldırabilirim ama hassas vücudunun %100 hazır olmadığını biliyorum ama sana şunun sözünü vereyim, güreşebildiğin an, ben seni dövmeden Drew McIntyre'ın ismini bile anamayacaksın dedi. Davranışlar sonuç doğurur dedi ve gitti.

Tüm bu yaşananlar SummerSlam’da Punk’ın ring içi return’üyle CM Punk vs Drew McIntyre ile devame derken o maçın özel hakemi de Seth Rollins olmuştu. Punk ringe girerken giydiği sweetshirt'ü çıkarırken Seth'e dikkat etmeden çıkardı. Seth de onunla kıçını sildi. Gergin bir ortamda maç başladı. İki isim de Seth'le tartışmalar yaşadılar. Bir ara ikili ring dışında birbirlerini yerlerken Seth keyifle onları izledi. Örneğin Punk, Drew'un kafasını çelik merdivenlere vururken Seth görmemiş gibi yapıp ayakkabısıyla uğraştı. Count out vs hiç saymadı bir ara. Bir ara Drew'u uyarır gibi yaptı sonra bosverdi, Drew da ring altındaki demirliğe slingshot yaptı. Drew ring içinde tuşa gitmek istedi, Seth çok yavaş hareket etti ki zaten Punk da kalktı. Seth de zaten onu öldürmek istiyordun dedi. Maç gerçekten oldukça fiziksel ve sert geçti. Seth de düzgün saymaya başladı. Ara ara iki isimle de diyaloga girdi. Drew dışarı çıkıp sandalye aldı. Sonra Seth'e de arkanı dön, görmemiş gibi yap sen de bunu benim kadar istiyorsun dedi. Seth de döndü ama Drew tam vuracakken elinden aldı. Drew, Seth'i yüzünden itince Seth sandalyeyle ona saldırdı ama Drew eğilince hareket Punk'a doğru gitti. Seth de sonunda durdu. O esnada Punk rollupa aldı ama Seth sandalyeyi dışarı atmakla meşgul olunca onu görmedi ve geç saydı. Drew da kalktı. Sonra Drew, Punk'ın bilekliğini çıkarınca Punk da toparlandı. Bir ara Anakonda Wise bağladı ve o ara Drew'dan bilekliğini aldı ama Cleymore yedi. Drew tuşa giderken Punk kalktı. Punk toparlanıp GTS pozisyonuna alırken Seth'in bilekliği taktiğini gördü. O esnada Drew, Punk'a saldırdı ama Seth de aşağıya düştü. Punk yine toparlanıp GTS çekti ama Seth aşağıya düşünce çok geç saydı ve Drew kalktı. Punk da bunun üzerine Seth'e çok sinirlendi. Seth de ona karşılık verdi seni burada istemiyoruz dedi. Problemin orada onunla uğraş dedi Drew'a bakarak. Punk dayanamadı ve Seth'e GTS çekip bilekliği aldı. O esnada da Drew'dan Low Blow ve Cleymore geldi. Seth zar zor tuşu saydı, hatta 3'ü sayarken Drew' baktı ama en sonunda saydı ve Drew maçı kazandı. Seth arkasına bile bakmadan arka alana giderken Drew yine bilekliği taktı ve öptü. Ayağını yerde yatan Punk'ın üstüne koydu ve poz verdi. Drew; Punk tarafından sürekli kazıklanmasının hırsını Punk’a saldırarak ve onun bilekliğini ondan alarak çıkarırken (Glasgow’da Punk yüzünden kemeri Priest’ten alamayan Drew, Chicago’da yapılan ertesi Smackdown’da Punk’a saldırıp bileğinde Punk’ın eşinin ve köpeğinin isminin yazılı olduğu bilekliği alıp takmaya başlamıştı) bu bileklik mevzusu yüzünden Punk, Drew’a da kaybetmiş oldu. Keza Seth’in bilekliği takması Punk’ı deli ederken o esnada da Drew üstünlüğü almıştı. Sonbahar ayları boyunca Drew vs Seth feudu yaşanmaya devam ederken, Bash in Berlin’de yapılan Strap Match’ı kazanan Punk durumu eşitliğe getirmişti. Ekim ayındaki Bad Blood’da yapılan Hell in a Cell maçında Drew’u bir kez daha yenen Punk, feudu galibiyetle kapatmıştı.

İşin Roman Reigns tarafındaysa Roman, SummerSlam’in Main Event’inde face olarak return yaparak Cody’nin Solo’yu yenmesini ve kemerini korumasını sağlamıştı. O tarihten bu yana kaybettiği her şeyini geri almaya çalışan Roman; Solo ile feuduna başlamıştı. Eski ekibini teker teker geri toplamaya çalışırken, Bad Blood’da Cody ve takım olup Jacob Fatu ve Solo Sikoa ikilisine karşı üstün gelmişlerdi. Aynı gece Jimmy de return yaparken Jey’i de bir geceliğine yanında olmaya ikna etmişti. Böylece Crown Jewel da OG Bloodline; yeni Bloodline ile mücadele ederken bu kez yeni Bloodline galip gelmişti. Eski Bloodline’ın bir diğer üyesi Sami Zayn de Roman’ın yanında olmayı kabul ederken yeni Bloodline da yanına Bronson Reed’i alarak Survivor Series War Games’e kendini hazır hale getirmişti. Eski Bloodline ise hala bir kişilik boşluğa sahipken Sami Zayn; birkaç kez Seth Rollins’i ekibe çekmeye çalışmış Seth ise Sami’nin söylediklerini yok sayarak Roman Reigns ile bir daha aynı ringde yer alırsak onun yanında değil karşısında olurum diyerek kapıyı birkaç kez kapatmıştı. En sonunda Paul Heyman da return yapmış ve Bloodline’ın sorununu çözerek beşinci adam olarak CM Punk’ı getirmişti. Roman her ne kadar bu kararı tereddütle karşılasa da Solo Sikoa’ya karşı kaybettiği itibarını geri almak istemesi sebebiyle sadece bir geceliğine Punk ile takım olmayı kabul ettiğini söylemişti. Punk da bunu bir geceliğine kabul ettiğini, bunu sadece arkadaşı Paul Heyman için yapacağını söylemişti. Ancak bunun karşılığında da Paul Heyman’ın ona bir iyilik borcu olduğunu da söylemeyi ihmal etmemişti. Roman bu durumu sorgulamak isterken Heyman da geçiştirerek önce önümüzdeki mücadeleye odaklanalım demişti. Survior Series:War Games’in Main Event’indeyse iki büyük ego, Roman ve Punk aynı takımda yer alırlarken kısa bir gerginlik de yaşamışlardı. Örneğin üçüncü kişiler ringlere yönelirken Punk ringe girmek istemiş ancak Roman onu engelleyerek Sami’nin gitmesini istemişti. Dördüncü kişilere sıra geldiğinde de bu kez Punk; Roman’ı engelleyerek ringe kendisi yöneldi. Maçta da Roman en son ringe girerken ekibini toparladı ama Punk hariç herkesi ayağı kaldırdı. İki isim arasinda gerginlik tırmanışa geçince Heyman geldi ve ring kenarından ikisini birden kendisine getirmeyi çalıştı. Daha sonra ilerleyen anlarda da Roman, istemeden de olsa Punk’a Spear çekti. Velhasıl en sonunda Roman; Solo’yu pinleyerek War Games’i takımına kazandırdı. Maçtan sonra Roman ve Punk, el sıkışırlarken Heyman da Punk'a sarılıp teşekkür etti, Punk da ricasını hatırlattı. En son tüm ekip poz vererek şovu kapattılar.

Survivor Series sonrası 2 Aralık Raw’da Punk ringe doğru gelirken Jey ve Sami ile selamlaştı. Sonra da çok iyi bir destekle ringe geldi. Punk, Hell in a Cell'den sonra çok şeyi düşündüğünü bir de üstüne WarGames maçına çıktığını söyledi. Drew ile kişisel olayını bitirip, Heyman için döndüğünü söyledi. Sonra Turnbackle'a çıktı ve yukarıyı gösterdi. Gelecekte ne olacağını bildiğini söyledi. Royal Rumble, Elimination Chamber gibi duraklar var dedi. Gitmek istediğim yere bir şekilde gideceğim dedi ama çok geçmeden Seth Rollins'in müziği çaldı. Seth, bu gecenin sonunda CM Punk'ın kıçını tekmeleme gecesi olduğunu hissediyorum dedi. Punk da çok konuşuyorsun ve hiç dinlemiyorsun dedi. Buraya kişisel meseleleri kenarı bıraktığımı söyledim dedi. 6 ay önce bir şampiyondun, istediğim bir şeye sahiptin ama şu an hiçbir şeyin yok dedi. Nereye gideceğimi biliyorum, geleceğimi biliyorum evlat ve sen orada yoksun dedi. 6 aydır beni mi düşünüyorsun, bense seni hiç düşünmedim bile dedi. Bu işte yapmam gerekenler var, o yüzden yolumdan çekil dedi. Seth sözü aldı, çok konuşuyorsun ama hiç dinlemiyorsun dedi. Bu benim işim dedi ve Punk'ı itip yere düşürdü. İki isim birbirlerine girerlerken Sami ve Jey onları ayırdılar. Sonra Jey, Punk'ı arka alana götürdü. Seth, Punk ile olan yüzleşmesinden sonra Sami ile konuşmaya başladı. Sami'ye, Jey ve Roman'la olduğundan daha yakınız biz dedi. Bu işe beraber girdik dedi. 20 yıl beraberdik, inişleri, çıkışları beraber gördük dedi. Biz de aileyiz dedi. Punk'la takım olup arkamdan vurdun ama değil mi dedi. Sami de dur sana bir şey hatırlatayım dedi. Punk'la takım olmayı ben istemedim, ama bir kişi eksiktik ve o da yardım etmeye meyilliydi, o yüzden de kabul ettim dedi. Ben seni istemiştim dedi. Sana iki kez sordum, sen de iki kez hayır dedin dedi. Roman'a canavar diyorsun ama o canavarı sen yarattın dedi. 10 yıl önce sırtına sandalye ile vurarak o canavarı sen yarattın dedi. Bu işte ellerin kirli değilmiş gibi davranmayı bırak dedi. Seth de zaten masummuşum gibi davranmıyorum dedi. O sandalyenin ona motivasyon olarak döndüğünü biliyorum dedi. Ben bunun için özür diledim, yargılandım ama bunun için sadece beni suçluyorsan bir aynaya bak çünkü sen de aynı şeyi yaptın dedi. Roman Reigns değişmedi dedi. Senden, Jey'den ya da herhangi birinden özür diledi mi, hayır dedi. O yılan CM Punk da değişmedi hiç dedi. İnatçılığım sorun değil, senin saflığın bir sorun dedi. Dürüst olmam gerekirse aptalca davranıyorsun dedi. Sami de gördüğüm kadarıyla öfke ve sinir dolusun dedi. Bu gece ringde seninle buluşmak benim için hiç sorun olmaz dedi. Sinirini çıkarmak istiyorsan benim için hiç problem değil dedi. Seth de bana uyar dedi ve ringi terk etti. Gecenin sonunda iki isim karşı karşıya geldiler. Aynı gece arka alanda Jey, kimliği belirsiz bir kişi tarafından saldırıya uğrarken Sami de maç içinde eline sandalye alıp Seth'i saldırıyı yapan kişi olarak suçladı. Seth de o ben değildim dedi. Seth ben böyle bir şey yapmam biliyorsun, git kankan Punk'a sor dedi. Sami de ikna olup sandalyeyi bıraktı. Bırakıp bırakmaz Seth, Small Package ile maçı aldı. Maçtan hemen sonra Seth, Sami'ye senin kalbini seviyorum ama aklınla düşünmeye başlaman gerek dedi. Sonra da ringi terk etti. Sami ise arkasını döner dönmez return yapan Drew McIntyre'dan Cleymore yedi.

War Games sonrasında Seth; Punk’ın Roman’a yardımı sonrası birkaç ay önce yarım kalan feudu alevlendirmiş oldu. 9 Aralık Raw’da Jackie Redmond'ın arka alanda Punk ile yaptığı bir röportaj ekranlara geldi. Punk'a Heyman ile olan şey sorulduğunda Punk bunu konuşmanın doğru zaman olmadığını, uzun yıllardır birbirlerini tanıdıklarını ve bunun Paul ile kendi arasında bir şey olduğunu söyledi. Jackie de Heyman'dan istediğin rica hakkında konuşmuyorsan Seth ile ilgili konuşalım dedi ve konuyu Seth'e getirdi. Punk da kavgadan kaçmayacağım gerçeği bir sır değil ama Seth'in bana karşı hareketlerini düşününce kafam karışıyor çünkü ben Seth'ten nefret bile etmiyorum dedi. Aramızda bir geçmiş var, 16 yaşındaki Seth Rollins'in CM Punk'a gelip bedavaya ders almak istemesine kadar gideriz dedi. Bence bu olayı dünyanın en iyisi olmak isteyen yetişkin Seth Rollins'e kadar götürdü dedi. Herkesin gelmiş geçmiş en iyi top 10 listesine sokmak isteyeceği Seth Rollins'e kadar götürdü dedi. Ama ben kovulması gereken top 10 kişi listesini de hatırlıyorum ve kendisi o listedeydi ki ben bu işin olmasını engellemiştim dedi. Seth Rollins çok yetenekli biri, defalarca kez şampiyon oldu,  Money in the Bank aldı dedi. Onun tüm yaptıklarını o buraya gelmeden ben zaten yapmıştım dedi. 16 yaşındaki o çocuğun zaten bir potansiyel vaat ettiğini anlamıştım ve ben yokken de burada fantastik işler başardı dedi. Ama as oyuncular döndüğünde, rotasyon oyuncuları yedekte beklerler dedi. Seth ringe gelip Punk'ın söylemlerine cevap verdi. Evet Punk gibi olmak istiyordum, onun adımlarını takip etmek istiyordum ama sonrasında onun bir sahtekar olduğunu anladım dedi. Bense Punk'tan daha iyi olmak istedim dedi. Öyle de oldum, Punk bu ringde neler yaptıysa onun iki katını yaptım dedi. Onun hiç yapamadığı öyle bir şey yaptım ki o da Wrestlemania'da main event'e çıkmak dedi. Ancak çok geçmeden Sami yanına geldi. Sami, geçen hafta Jey'e saldıran kişinin Seth olduğunu düşünmesinin kendi hatası olduğunu söyledi. Seni uzun süredir tanıyorum, bunun için özür dilerim dedi. Seth de sen ve ben 20 senedir arkadaşız, çocuklarımız beraber oyun oynuyorlar dedi. Ama Jey saldırıya uğradığında aklına bunu yapan kişi olarak ilk ben geldim dedi. Bunun nedenini öğrenmek istiyorum dedi. Sami de bunun bir sebebi var dedi. Geçen haftaki konuşma şeklin akıl dışıydı dedi. Sen değilmişsin gibi konuştun, 20 yıldır tanıdığım Seth Rollins gibi değildin dedi. Tıpkı kendi hareketleri için kendi dışında herkesi suçlayan bir insan gibi konuştun ki bunu yapan zaten birisi var, Seth Rollins'ten çok bir Drew McIntyre'dın sanki dedi. Seth de ben Drew McIntyre değilim dedi. Sami de hak verdi ve sen ondan iyisin dedi. Sen ondan daha iyi birisin dedi. Ama CM Punk'la olan olayın senin en kötü halini ortaya çıkarıyor dedi. Belki buna dahil olmamalıydım ama uzun süredir tanıdığım bir adamla beraber savaşa gittiğim adamı karşı karşıya gördüm ve müdahale etmem gerektiğini düşündüm dedi. İşte bu yüzden buradayım, nasıl yapmak istiyorsan öyle yap senin bileceğin bir iş dedi. Seth de teşekkür etti, ihtiyacım olan tek şey bu dedi. En son Sami iyi miyiz peki dedi, Seth de öyleyiz dedi. 16 Aralık Raw’daysa Punk, geçtiğimiz hafta Seth'in söylemlerine cevap verirken seyircilerin olduğu yerde Seth gözüktü. Punk, aptal müziğinle gelmediğin için çok keyifliyim dedi. Hayatında ilk kez doğru bir yerden geldin, çünkü olduğun yer CM Punk seyircilerinin olduğu yerdir dedi. Seth sözü aldı, bunun beni utandıracağını mı düşünüyorsun dedi. Bu insanlarla beraber olmak beni utandırmaz ki dedi. Ben bir seyirciyim, her zaman öyle olacağım, sen bu yerden yasaklandığında ben her şeyi sırtıma aldım ve her zamankinden daha güçlü kıldım dedi. Eğer birisi utanacaksa o sen olmalısın çünkü bu bahsettiğin "seyirci" senin olacağından daha fazla süre Wrestlemania main event'ine çıktı dedi. Punk dayanamadı ve seyircilerin arasına daldı. İki isim de birbirlerine girdiler. Görevlilerle zorlukla ikiliyi ayırdılar. Her ayrıldıklarında bir şekilde yine birbirlerine girdiler. En son bir şekilde ayrıldılar.

İki ismin mücadelesi 6 Ocak Raw için, yani WWE’nin Netflix debut’u için duyurulurken 18 Aralık Netflix Kick off’unda yine yüzleştiler. Punk, ortak yönü olmayan iki adamın başına gelebilecek bir şey dedi. Geçmişte de böyle olmuştur, birbirlerine benzeyen kişiler çatışırlar dedi. Soyunma odası, egoları bir arada tutmak için küçük bir yer dedi. Punk ve Seth olayını da böyle yorumluyorum dedi. Sonra da Punk'ın 6 Ocak'taki rakibi Seth geldi. Seth ise söyleyecek bir şeyim kalmadı, inşa ettiğim eve hoş geldin dedi. Sonra da Punk'a trash talk yaptı. Punk da mikrofonu bıraktı. İki isim itişmeye başladılar ama Pearce ve HHH araya girdiler. 23 Aralık Raw’da arka alanda Seth Rollins ile röportaj yapıldı. Seth'e, Punk ile olan meselenin kökleri soruldu. Seth, bunu daha önce de açıklamaya çalıştığını ama sanki boşa konuşuyormuş gibi göründüğünü söyledi. Onun buraya ihtiyacı vardı, burasının ona ihtiyacı yoktu dedi. Bu ikiyüzlülük beni deli ediyor dedi, bunu aşamıyorum dedi. Seth önlerinde çok büyük bir kavganın olduğunu söyledi. Onu Survivor Series'te Roman ile el ele gördüğümde, Roman'ın parmağı yukarıda, Punk'ın ise aptal uyku hareketini gördüğümde uzaktan kumandayı televizyona fırlatmak istedim dedi. Artık bunu beklemek istemediğimi, tüm dünyanın bunu görmesi gerektiğini düşündüm dedi. Netflix debut'unda, tüm dünya bu maçı izleyecek dedi. Bu maçın nasıl olacağını da bilmiyorum ama benim daha önce hiç görmediğim bir tarafımı görebilirsiniz dedi. Şiddet içerecek dedi. Ruhumdan şeytanı çıkarmak istiyorum, beynimden bu kanseri atmak istiyorum dedi. Yoksa ben biteceğim dedi. 30 Aralık Raw’daysa İki isim son yüzleşme için bir araya geldiler. İlk olarak Seth geldi. Welcome to Monday Night Rollins'e hoş geldiniz, ben sunucunuz, vizyoner, devrimci Seth Freakin Rollins'im dedi. 2024'ün ve USA Network'ün son Raw şovu olacak dedi. Bundan bir hafta sonra, yıllardır gerçekleşmiş olacak en büyük maç gerçekleşecek dedi. Sessizlerin sesi vs vizyoner, Second City Saint vs Monday Night Messiah dedi. Kendini dünyanın en iyisi olarak atfedene karşı gerçekten de en iyisinin maçı dedi kendini gösterek. Önümüzdeki haftadan sonra ben yine her Pazartesi burada olmaya devam edeceğim dedi. Bu ringde savaşmaya devam edeceğim çünkü işim bu dedi. Ama Punk özelinde konuşursak bence işler öyle ilerlemeyecek dedi. Ağlayacak, sızlanacak, belki 10 yıllık bir araya daha girer, evine gider dinlenir dedi. O esnada da Punk'ın müziği çaldı. Punk gelir gelmez sözü aldı ve eve dönmek mi, hayatımda duyduğum en saçma yalan dedi. Steve Austin mesela eve dönmemiş miydi insanlar ona git derlerken dedi. Uzun zamandır Becky'i buralarda görmüyorum, o da mı eve dönme kararı aldı yoksa dedi. Yoksa sadece benlik bir şey mi bu dedi. Onlara arkamı döndüğümü ima etmek istiyorsun ama gerçekte seni terk ettiğim için ağlıyorsun dedi. Bıkmıştım ve buradan ayrılmıştım, sense kaldın ve fırsatı değerlendirdin dedi. İkimiz de kararlarımızı vermiştik dedi. Hiçbir pişmanlığım yok dedi. Son 10 yıl hakkında konuşmak istemiyorum, son 10 ay hakkında konuşalım dedi. Boynun nasıl diye sordu. Seth iyi dedi. Dizin nasıl diye sordu Punk, Seth de iyi dedi. İç tarafın nasıl, çünkü Reed'in sana 6 tane Tsunami çektiğini gördüm dedi. Gururun nasıl peki, çünkü ondan doğru düzgün bir intikam bile alamadın bense War Games'te onun boynunu kırdım dedi. Kendini dünyanın en iyisi atfeden mi, evet doğru çünkü ben kendime inanıyorum dedi. Geri geldim, arkadaş edinmek istemedim, buraya para kazanmaya geldiğimi söyledim dedi. Küçük kardeşim, önümüzdeki hafta seni döverek olmak istediğin kurban yapacağım ve çokça da para kazanacağım dedi. Seth sözü aldı, küçük kardeş saçmalığını kes bana işlemiyor bile dedi. Senin ve diğer ayrılanlar arasındaki fark ne biliyor musun dedi. Eşim çocuk büyütmek için bir ara verdi, bunun ne anlama geldiğini bilmediğini biliyorum dedi. Stone Cold, hayatında verdiği en kötü kararın eve dönmek olduğunu söylemişti, sense buradan ayrıldın ve buranın CM Punk tezahüratları yankılanırken ölmesini diledin dedi. Arkadaşının Podcast'ine gidip burayı yerle bir etmeye çalıştın dedi. İşe yaramayınca eline geçen her fırsatta burayı öldürmeye çalıştın ama başaramadın dedi. Sonra da yarışmaya dahil olabilmek için bir yığın değişik şey yaptın dedi. Bana kurban diyorsun ama ben yaptığım hiçbir işten dolayı kötü hissetmiyorum dedi. Asla utanç duymadım, savaştım ve kaldım, çünkü devrimler böyle yapılır dedi. Siperlerde yapılır, ailesini terk edenler tarafından değil dedi. Siperde kalırsın ve savaşı kazanırsın dedi. Biz de savaşı kazandık, sen de tam o esnada geri dönmeye karar verdin ve bizimle de bayrak sallamak istedin dedi. Asla buna izin vermem dedi. Bana büyüklük taslayamazsın çünkü büyük olan benim dedi. 6 Ocak sonrasında yine bir 10 yıllık araya çıkacaksın ama bu senin kararın olmayacak, benim kararım olacak dedi. Punk sözü aldı, öncü olan kişileri arkasındaki okçular sayesinde tanırsın dedi. Duvara ilk atışı atan bendim, ilk kanı ben akıttım dedi. Ben olmasam burada bile olmazdın dedi. Çalıştığım yeri seviyordum, sadece başında olan kişiden nefret ediyordum ki o da sana bayılıyordu dedi Vince'ten bahsederek. Böyle bir durumda arkamda olmanı beklersin, arkadan bıçaklanmayı değil dedi. Ben ayrıldığımda da gerçek yüzünü gösterdin ve Roman'ı sırtından vurdun dedi. Şimdi de bir kurban gibi giyinip, kendi yarattığın koşullar için ağlıyorsun dedi. O bıçaklar, zayıfları öldürür, büyük olanlar ise ilerlemenin bir yolunu bulurlar dedi. Ayrılmak zorunda olduğum için de ayrıldım dedi. O bıçaklar bana artık ulaşmasın diye uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım dedi. Birkaç yıl sonrasında da onları çıkarmayı başardım dedi. Birkaç yıl sonra da hepsini çıkardım dedi. Geri döndüm çünkü çoğunluğu senin televizyon zamanında olmak üzere onlar benim ismimi haykırdılar dedi. Seyircilerden de CM Punk tezahüratları geldi. Ölmüş olmalıydım Seth, ama ölmedim, bu durum karşıdakileri sinirlendirmez mi dedi. Önümüzdeki hafta, o bıçaklarla beraber Netflix'e geleceğim ama senin o yalaka boğazına saplayacağım dedi. Seth sözü aldı, bunu hiç suratına karşım söyleyememiştim, belki bir zamanlar öncüydün evet dedi. Ama şimdi dönüştüğün şey bir kanserden ibaret dedi. Soyunma odasındaki kansersin, beynimdeki, bu işteki kansersin dedi. Kanser kendi kendini iyileştirmez, kurtulmanın tek yolu onu kesip atmaktır dedi. Bir hafta sonra bıçakları getir, ateş dolu gözlerim ve nefret dolu kalbimle geleceğim ve seni yere gömeceğim dedi. İki ismin birlerine sert bakışlarıyla şov sona erdi.

6 Ocak Netflix debut’una geldiğimizdeyse gecenin main event’inde iki isim karşı karşıya geldiler. Seth maç içinde spiker masasının orada Pedigree çekerken sakat dizini yine sakatladı. Sonra bir ara Stump da çekip maçı kazanmaya çok yaklaştı ama Punk ayağını iplere koyarak kurtuldu. Ama sonra Punk toparlandı ve iki GTS ile maçı kazandı. Maçtan sonra da kemer için geleceğini işaret ederek hem Cody'e hem de Gunther'e Royal Rumble için mesaj yolladı.Tüm bunlar yaşanırken Roman da paralelde Solo ile Tribal Chief’lik mücadelesine devam etti. Aynı gecenin ilk maçında iki isim Tribal Chief’lik maçına çıkarlarken maç Tribal Combat Rules ilerlerken Roman, Solo'yu masaya doğru Powerbomb'ladı. Tuşa gitti ama hakemi çeken Tonga tuşu bozdu. Ringde de Fatu, Superkick ve Moonsault çekti. O esnada Solo döndü bir de o Spike çekip tuşa gitti ama Roman tuşu attı. Solo da hakeme Spike çekti. Nihayetinde Sami ve Jimmy geldiler. Etrafı temizlediler. Jimmy'den Solo'ya Superkick, Sami'de Helluva, Roman'dan Spear geldi. Tuş için arkadan yeni hakem biraz geç geldi ama yine de saydı ama Solo son anda kalktı. Sonra da Sami ve Jimmy döverek Fatu ve Tonga'yı uzaklaştırdılar. O esnada Owens geldi Roman'a Stunner çekti, Solo tuşa gitti ama Roman yine kurtuldu. Owens delirip Piledriver'a yöneldi ama bu kez de Cody geldi ve hareketi engelleyip Cody  Cutter çekti. O da döverek Owens'ı uzaklaştırdı. Ringdeyse Roman Spike'tan kurtulup bir Spear çekti. Bir tane daha Spear çekip maçı aldı. Maçtan sonra Heyman Ula Fala'yı Roman'a takdim etti. Ama o esnada Rock geldi. Ula Fala'yı Heyman'dan aldı ve Roman'ın boynuna taktı. Sonra da elini uzattı ve iki isim sarıldılar. Roman da parmağını yukarı kaldırdı. Kutlamasını yaparken Rock da onu izledi.

Netflix Debut’u sonrası artık tüm gözler Royal Rumble’a çevrilmişti. 13 Ocak Raw’da Punk, geçen haftayı izlediniz mi, Straight Edge Superstar'ın Messiah Seth Rollins'i yenişinizi izlediniz mi diye sordu. Çoğunuzun aklında CM Punk'ın tabağında çok şey olduğu düşüncesi var ama olmayan bir şey varsa da o Seth Rollins'tir dedi. Geçen seneki Royal Rumble, CM Punk'ın son 10 yılındaki WWE'de çıktığı ilk televizyon maçıydı dedi. Ama işler yolunda gitmedi dedi. Triceps'in sakatlandı ve geleceğimin ne olduğunu göremedim dedi. Rumble'ı da kazanamadım ve hayallerim suya düştü dedi. Bu da kariyerimin sonlandığını düşünmeme sebep olmuştu dedi. Benim hayallerim, çoğu insanın görmekten korktuğu hayaller ki ben bile göremedim dedi ve Cena'nın beni göremezsin hareketini yaptı. Birçok insan dev ışıklarla donanmış yukarıdaki Wrestlemania yazısını göremiyor ama ben görüyorum dedi. Ben en büyük geri dönüşü gerçekleştirdim dedi. Geri dönüşlerden konu açılmışken onu göremediğimizi söyleyen o meşhur adama geçelim dedi. John Cena, seni görüyorum ve hep de gördüm dostum dedi. Ve John Cena'nın Royal Rumble'a gireceğini de görüyorum ama burada capcanlı size şunu söylüyorum ki ben de giriyorum dedi. CM Punk, Royal Rumble 2025'e girecek ve diğer 29 kişiyi iplerin üstünden dışarı yollayacak, siz görünebilir olduğunu düşünseniz de düşünmeseniz de bunu yapacak dedi. Kollarımı yukarı kaldırıp, Wrestlemania işaretini göstereceğim ve siz de benim müziği Cult of Personality'i dinleyeceksiniz dedi. Müziğimi çalın dedi ama Seth Rollins'in müziği çaldı. Seth hayatımın en büyük hayal kırıklıklarımdan biri seni küçümsemek oldu ve işi bitiremedim dedi. Bu kefareti ödememin tek bir yolu var, o da senin Wrestlemania hayallerini alıp tuvalete döküp sifonu çekmek dedi. Sen Royal Rumble'ı kazanamayacaksın çünkü ben kazanacağım dedi. Çok geçmeden de Drew geldi. Burada büyük lideri oynuyorsun ama sadece bir rol değil mi diye sordu. Sadece konuşuyorsun, icraate gelince yoksun dedi. Geçen hafta Tribal Combat hakkında tüm doğru şeyleri söyledin dedi. Roman'ın o gücü yeniden elde etmesine izin veremeyiz ama herkes kendi üstüne düşeni yapmaya geldiğinde sen ortalarda görünmedin dedi. Ben Jey'i elemine ettim, Drew McIntyre'dan o kadar endişelendi ki gelemedi bile dedi. Senin tek endişen ise kendi gündemin dedi. Sadece o küçük maçını düşündün ve gittin bir de yenildin dedi. Şimdi de gidip herkese ben demiştim diyeceksin, bu çok zavallıca dedi. Seth cevap verdi, saçmalıkların için hiç sabrım yok Drew dedi. Punk söze girdi, sabrın mı yok dedi, benim de sana sabrım yok dedi. Sonra Drew'a döndü sana da sabrım yok dedi. Konuşmaktan da sıkıldım dedi. Kapışmak istiyorsanız ben buradayım dedi ve mikrofonu attı. Seth de o zaman öyle yapalım dedi ve o da mikrofonu attı. Drew Punk, Drew, Seth bunu mu istiyorsunuz dedi. Ringe doğru gelmeye başladı ama sonra bunu neden yapayım ki dedi ve durdu. Söylediğim hiçbir şeyi dinlemediniz mi dedi. Şu an çok daha büyük bir problem var dedi. Tüm gerizekalılar dama oynarken Roman satrancını oynamaya başladı bile dedi. Sanırım ben hep tereddütlü kahraman oldum, siz fark etseniz de fark etmeseniz de kendi adıma, tüm soyunma odası adına çıkıp bu işi yapmalıyım dedi. Sizin için de dedi. O kemeri o kazanabilmemin bir yolu varsa tabii dedi. O zaten falafelini yedi bile, kemeri istiyor dedi. Keşke herkesin kendi adına mücadele ettiği, garantili bir kemer maçı şansı olsa dedi. Bekleyin, evet var dedi. İkinizle de Royal Rumble'da görüşürüz, rica ederim dedi. Böylece Cena’nın dışında Seth, Punk, Roman ve Drew gibi isimler de Royal Rumble’a gireceklerini duyurmuşlardı.

Royal Rumble’a geldiğimizdeyse 23'ten John Cena geldi ve Strowman'ı eledi. Sonra da AA ile Balor'ı eledi. Roman da Drew'a Spear çekti ve Cena ile yüzleşti. Tam o esnada 24'ten ise CM Punk geldi. Üç isim müthiş destek aldılar. 25'ten Seth Rollins geldi ve resmen ring All-Star'a döndü. Seth girer girmez Punk ile kapışmaya başladı. Daha sonra bir ara herkes yerdeyken Seth ve Roman yüzleşmesi gördük. Bir süre de birbirleriyle mücadele ettiler. Kenarda iki isim birbirlerini elemeye çalışırken Punk ikisini de eledi. Sonra da Logan Punk'ı eledi. Üçlü birbirlerine sinirlenirlerken ringin dışı karıştı. Seth önce Roman'a spiker masasının tahtasının üzerinden Stump çekti. Sonra da Punk'la birbirlerine girdiler. Ona da Superkick çekti. Roman çelik merdivenlerdeyken bir Stump da ona orada çekti. Sonra da Punk'a yöneldi ve ikiliyi ayırdılar. Seth arka alana giderken Heyman'ın Roman'ın başında ağladığını gördük. Punk da oldukça üzgün bir şekilde seyircilerin oradan arka alana gitti. Royal Rumble’a iddialı gelen üç isim de başarısızlıkla ayrılırlarken, gecenin galibiyse sürpriz bir şekilde Jey Uso oldu. Bu üç isim ana kemer mücadelelerine devam edebilmek amacıyla Elimination Chamber’a odaklanırlarken Roman Reigns, kısa süreli sakatlığının etkisiyle Chamber sürecinde mücadelelere dahil olamadı. 3 Şubat Raw’da da Elimination Chamber eleme maçları başladı. Sami ve Punk arasındaki maç başlamadan önce Seth ringe geldi. Seth Sami, Sami diye tezahürat yaparken işte benim adamım dedi. Seninle çok mazimiz var o yüzden de bu gece en iyisini yapacağını biliyorum her zamanki gibi dedi. Son birkaç ay bizim için çok zorlu geçti, ama geçmiş geçmişte kaldı önümüze bakalım dedi. Önümüzde Elimination Chamber var, Wrestlemania var ama kısa vadede senin geleceğindeyse CM Punk var dedi. Tüm dünya biliyor ki ben Punk'tan nefret ediyorum dedi. Sen ve ben farklı insanlarız, işleri farklı yollardan hallederiz ama tüm dünyanın bilmediği benim bildiğim bir şey var ki sen de Punk'tan nefret ediyorsun dedi. Bazen iyi yüzünü gösterdiğini biliyorum, War Games'te olduğu gibi ama bu gece o gece değil dedi. Bu gece hayatının kavgasını vereceksin dedi. 2 hafta önce senin onun seviyesinde olmadığını söylediğini hatırlıyor musun dedi. O hayalci narsist bunu senin yüzüne söyledi ama dostum sen Sami Zayn'sin dedi. Sen bir Wrestlemania Main Eventer'ısın dedi. Sen iyi bir insansın ki bu Punk'ın asla olamayacağı bir şey dedi. O yüzden aslında haklı, sen onun seviyesinde değilsin daha da üstündesin dedi. O yüzden bu gece senden en iyisini yapıp Punk'ı çember dışına atmanı istiyorum çünkü senin gibi insanlar çembere girmeyi hak ediyorlar dedi. Punk gibi burayı, şirketi, insanları umursamayanlar ise seninle aynı ringde olmayı hak etmiyorlar bile dedi. O yüzden bu gece senin gecen Sami, onun Wrestlemania hayallerini bitir ve gel çemberde benimle kavga et dedi. Yap bu işi dedi ve gitti. Main Event'te de Sami Zayn vs CM Punk Elimination Chamber Qualify Match izledik. Seth’in motivasyon konuşmasına rağmen Sami maçı kaybederken, maçı kazanan isim olan Punk, çembere girmeye hak kazandı. Punk maçtan sonra Sami'ye elini uzattı. Sami bir süre bekledikten sonra elini sıkarken Punk da ringi terk etmeye yöneldi. 17 Şubat Raw’daysa Balor’ı yenen Seth, çembere girmeye hak kazandı.

Elimination Chamber’a geldiğimizdeyse maça Seth ve Drew başladılar. Bu ikiliye katılan ilk isim Damian Priest oldu. Maça giren dördüncü kişi Logan Paul oldu. Beşinci giren isim John Cena oldu. Cena ortalığı yıkıp geçerken Drew Cleymore ile karşılık verdi. Tuşa gidecekken Priest, roll up ile onu eledi. Buna dayanamayan Drew, Priest'e bir Cleymore çekip çemberi öyle terketti. Yerde yatan Priest'i ise Punk'ın podunun üzerinden Frog Splash çeken Logan Paul eledi. Ardından da çok geçmeden Punk da maça girdi. Cena, Logan'ı döverken bir ara Cena ve Punk'ın yüzleştiklerini gördük. Ama bunu bozan isim Seth oldu ve Punk'a saldırarak bu işe karışma o benim dedi. Ama Cena durmayınca ikilinin kapışması başladı. Bunu bozan Logan olsa da Punk bir GTS ile onu eledi. Sonra Cena ve Punk bir ara beraber çalışıp Seth'i yere serdiler ve birebir kapışmalarına geri döndüler. Cena elini uzatırken Punk onu reddedip ona sarıldı ve öyle kapışmaya başladılar. Bu kapışmanın sonunda Cena, Punk'a STF bağladı. Punk onu Anakonda Vise'a çevirdi. Cena da rollup ile onu bozdu. Sonra Punk'a AA çekti ama Punk tuşu attı. O esnada Seth toparlandı ve Cena'yı poda fırlattı. Sonra odağını Punk'a çevirdi ve ona Pedigree çekti ama Punk kurtuldu. İkilinin kapışması devam ederken Seth bir de Stump çekti ama Punk yine kurtuldu. Cena dönerken Punk'tan Seth'e bir GTS, Cena'dan da AA geldi. Tuşa giden Punk, Seth'i eledi ve son ikiye Punk ve Cena kaldı. Cena yine elini uzatırken bu kez Punk GTS çekti ama Cena attı. Sonra Cena hemen bir AA ile cevap verdi ama bu kez de Punk kurtuldu. O esnada Seth, ortaya çıktı ve Punk'a Stump çekti. Cena da fırsatı bulup STF bağladı. Dayanamayan Punk bayılınca Cena, Cody Rhodes'un rakibi oldu. Buna belki de Cena'dan da çok sevinen kişi Seth Rollins oldu. Seth, tıpkı söylediği gibi Punk’ın Wrestlemania Main Event hayallerine darbe vururken kendisinin de Punk yüzünden gidemeyeceği gerçeğini bir süreliğine de olsa kendisine unutturmuş oldu. Çemberden sonraki 3 Mart Raw’da Punk, Cumartesi günkü Elimination Chamber'dan galibiyetle çıkamamanın öfkesiyle ringe geldi. Spiker masasına çıktı. Önce Rock'a salladı. Beni dinle seni kel sahtekar dedi. Sırf yönetimdesin diye eleştiriden muaf olduğunu mu düşündün dedi. Kiminle uğraştığını bilmiyorsun, dünyanın en iyisiyle uğraşıyorsun dedi. Orta yaşlı ve çılgın biri, WWE'ye 10 sene sonra döndü, neredeyse gördüğü tüm büyük danslarda yıktı geçti dedi. Sen ise buraya hiçbir şey olmamış gibi gelip herkesten büyük bir yıldızmışsın gibi davranıyorsun dedi. Bunları suratına karşı söylemek isterdim ama buraya o saçma sapan kol hareketini bizlerden mahrum bırakırcasına yoksun dedi. Bu işi önemsiyormuşsun gibi davranıyorsun dedi. Ben hayatım boyunca hiçbir zaman fake bir kemeri taşıyacak kadar hayalci olmadım dedi. Fake kemeri taşıyıp kendime Halkın Şampiyonu diyecek kadar hiç çaresiz kalmadım dedi. Çünkü bu hak edilir dedi. Ben ruhumu satacak kadar hiç çaresiz kalmadım dedi ve konuyu Cena'ya getirdi. Beni göremiyorsun ama biz senin içini görüyoruz dedi. Elimination Chamber'da benden bir şey çaldın dedi. Geçmişte yaptıklarının geleceğini garanti altına aldığını düşünmüştüm dedi. Beni ikinci kez kandıramayacaksın. Hustle, loyalty ve respect... 20 senenin üstünde bunlarla geldin bize, şimdiyse herkes benim en baştan gördüğümü görüyor ki o kadar tüm bu insanları satmış olman dedi. Elmination Chamber'da kim pes etti, ben değil dedi. CM Punk'ı Wrestlemania Main Event hayalinden hiçbir zaman vazgeçiremezsiniz dedi. Bay Pas Etmez, sen ise kendinden ve bu insanlardan vazgeçtin dedi. Seninle de görüşeceğiz dedi. Seni de elime geçireceğim kel sahtekar dedi. Elime geçirdiğimde de benim hiç etmediğim duaları edeceksin dedi. Sonra konuyu Seth'e getirdi. Becky Lynch buraya adamını getirsen iyi çünkü senden önce ben yaparsam onu tekerlekli sandalyeye mahkum ederim dedi. Tam o esnada da Seth'in müziği çaldı. Çalar çalmaz Punk spiker masasından atlayıp Rollins'e koştu ve iki isim girişin orada birbirlerine girmeye başladılar. Görevliler hemen olaya müdahale ettiler ama iki isim birbirlerinden bir türlü ayrılmadılar. Adam Pearce da geldi ve daha fazla görevliyi çağırdı. Ama görevlileri dövüp yine birbirlerine girdiler. İki isim birbirlerinden güçlükle ayrılsalar da bir süre sonra arka alanda karşılaştılar ve yine kapışmaya başladılar. Güçlükle ayrılırlarken sonrasında Adam Pearce'ı Seth ile konuşurken gördük. Pearce Seth'e beni çok zor bir duruma düşürüyorsun dedi. Seth de bu hayatının en kolay işi dedi. Royal Rumble'da saçmaladı, Elimination Chamber'da da Wrestlemania'ya gidememesini sağladım dedi. Eğer bir şey yapmazsan, ona Roman Reigns'e ne yaptıysam aynısını yapacağım dedi. Wrestlemania'ya gidememesini sağlayacağım dedi. Bu zor bir şey değil dedi. Pearce da bunu bitirmek mi istiyorsun, o zaman önümüzdeki hafta Madison Square Garden'da Seth Rollins vs CM Punk Steel Cage maçı ayarlıyorum dedi. Orada o işi bitir dedi. Şimdi otobüse bin, senin yüzünü önümüzdeki haftaya kadar görmek istemiyorum dedi.

10 Mart Raw’daysa Seth Rollins vs CM Punk Steel Cage maçını izledik. Maç devam ederken Roman Reigns return yaptı, kapıyı açıp içeri girdi ve Seth'i boğazından tutarak dışarı çıkardı. Maçı da böylece Seth kazandı. Ama Reigns Seth'e bir Superman Punch çekti. Sonra da Spear'ladı. Roman, Seth'i seyirci bariyerlerine fırlatarak öfkesini püskürtmeye devam etti. Sonra da bir Stomp çekti. Çelik merdivenlere Seth'in kafasını koyup yine Stomp'a gidecekken görevliler araya girdi. O esnada Roman ringe doğru bakarken Paul Heyman'ın CM Punk'ın yanında olduğunu ve onu kaldırmaya çalıştığını gördü. Dayanamayıp ringe girdi ve bu kez de CM Punk'a saldırdı. Punk'ı kafese doğru yollarken en sonunda da Heyman'ın gözü önünde ona bir Spear çekti. 14 Mart Smackdown’da Heyman ringe geldi. Anladığım kadarıyla Roman Reigns'in WWE 2K25 kapağında olmasından rahatsız olanlar var dedi. O insanlardan bir tanesi benim arkadaşım olarak bilinen dünyanın en iyisi CM Punk dedi. Seyircilerden CM Punk tezahüratları gelmeye başladı. Heyman devam etti, maalesef ki CM Punk günleri değil Roman Reigns'in günleri dedi. Asla ama asla da Seth Rollins'in günleri olmayacak dedi. Bu kez de seyirciler Rollins'in theme song'unu söylemeye başladılar. Heyman ise tüm saygınlığımla bu şarkıdan nefret ediyorum dedi. Bu lanet şarkıdan nefret etmemle alakalı problemi olan varsa veya Roman'ın günleri olmasından kaynaklı problemi varsa veya Roman Reigns'in WWE 2K25 kapağında olmasından nefret eden varsa bunu Tribal Chief'inizin yüzüne söyleyin dedi. Çünkü önümüzdeki hafta Tribal Chief Bologna İtalya'da olacak dedi. İstediğiniz her şeyi yüzüne karşı söyleyebilirsiniz dedi. Bu bir tahmin değil, bu bir Spoiler dedi. 17 Mart Raw’da da Seth ringde promo kesti. Asıl problem, Roman Reigns'in yanında bir Wiseman varken bile Architecht (kendisinden bahsediyor) olmadan plan bile yapamıyor dedi. Sadece bir detayı atladı, o da sizin adını sürekli haykırdığınız o kişi dedi. Dünyanın en şanslı loser'ından bahsediyorum dedi. Sadece birkaç saniyem daha olsaydı, suratına Stomp yapıp Wrestlemania hayallerini bitirip, kariyerine de nokta koyacaktım dedi. OTC'yi de düşünmeyin, onu da ait olduğu yere göndereceğim dedi. Bu Cuma, en sevdiğim iki insan olan Cm Punk ve Roman Reigns, aynı yerde aynı binada olacaklar dedi. Belki benim de İtalya'ya Smackdown'a gitmem doğru olandır dedi. Sonra da seyircilere kendi müziğini söyletti ve Cuma günü görüşürüz dedi. 21 Mart Smackdown’da İlk olarak ringe Roman ve Heyman geldi. Roman sözlerine Bologna, Acknowledge Your Tribal Chief diyerek başladı. OTC'niz sizi seviyor dedi. O yüzden aklımdakileri söyleyeceğim dedi. Geçen ay Rumble'da Punk beni arkamdan vurdu, geçen hafta MSG'de ben de onu arkasından vurdum dedi. Geçen ay Rumble'da Seth Rollins, beni öldürmeye çalıştı ama geçen hafta MSG'de ben de onu öldürmeye çalıştım dedi. OTC, çok yol katetti, burada 15-20 dakikalığına geldim, Tribal Chief ile yüzleşmek isteyen varsa bunu bana bildirin dedi. İlk gelen Seth Rollins oldu. Roman Reigns, her şeyi batırdın dedi Seth Rollins. CM Punk'ın bu endüstrinin geleceği için ne kadar tehlikeli olabileceğini anlamadın dedi. Şansım varken onu bitirmeme izin vermeliydin dedi. Ama anlıyorum, konu hiçbir zaman o olmadı, konu sen ve beniz dedi. Bu şirkete beraber geldik, sensiz ben olmaz, bensiz sen olmaz dedi. Biz ikimiz aynı anda aynı yerde birlikte hareket edemeyiz dedi. Roman ve Seth'in bu hikayesinin birçok sayfası yazıldı artık yeni bir bölüm ekleme zamanı geldi sanırım dedi. Tam o esnada da Punk'ın müziği çaldı ve Punk geldi. Punk, önce gerçekleri konuşalım, siz birbirinizin yardımı olmadan beni hiç yenemediniz dedi. Çünkü yenemezsiniz dedi. Roman seni arkadan bıçaklamadım ama Royal Rumble'da her adam kendi için mücadele eder, Wiseman'in sana bunu aktarmalıydı dedi. Eğer WarGames'in aileni kurtarmasaydım Royal Rumble'da bile olmazdın dedi. Bu arada Paul, bir iyilik borcun var dedi. O iyilik konusuna gelmeden önce Tribal Chief'ini gümüş tepside bana sunduğun için sana çok teşekkür ederim dedi. Roman da Heyman'a bakıp olayları anlamaya çalışırken Heyman da pek anlamlandıramadı. O esnada Punk mikrofonla arkadan Roman'a saldırdı. Seth de Punk'a girişti. Roman, Seth'i yollayıp kendi Punk'a saldırdı. Üç isim birbirlerine girerlerken görevliler geldi. Punk spiker masasına çıktı ve ikisine de Wrestlemania'yı simgesini gösterdi. O esnada da Seth ve Roman yine birbirlerine girdiler. İş dışarıya taşınca Punk da girişti. Seth de herkese birden Suicide Dive ile uçtu. Sonra da Wrestlemania simgesini gösterdi. Bu esnada boşluk bulan Roman, çelik merdivenleri alıp her ikisine birden onunla vurdu. Sonra da Wrestlemania simgesini gösterdi. Ardından üçlü birbirleriyle kapışmaya devam ettiler.

24 Mart Raw’da Punk ringde promo kesti. Bu iki adamın benimle kişisel meseleleri var ama bu, benim için sadece bir iş dedi. Çok basit bir matematik, eğer iki adam benim yoluma çıkıp beni durdurmaya çalışırsa, o işi hallederim dedi. Seth bu işi kişisele çevirdi çünkü ben buraya geldiğimden bu yana ağlıyor, çünkü çekiciliğim ve gölgem, onun tüm kariyerini geçiyor dedi. Roman Reigns, bu işi kişisel algıladı çünkü onnu Wise Man'i sadece onun Wise Man'i değil dedi. Onlar için kişisel benim için ise iş meselesi dedi. Cuma günü Smackdown'da da benim için iş olacak çünkü eski usul kontrat imzalama yapacağız dedi. Neden boo'luyorsunuz burada olmadığı için değil mi, ben de katılıyorum o yüzden buradayım dedi. Bu kontratın elime geçmesi için sabırsızlanıyorum çünkü bu maçın esas istediğim şeye beni yaklaştırıp yaklaşmayacağını merak ediyorum dedi. Seth, Roman buraya varlığınızı biz sunmadınız ama jetlerinizi doldurun, Cuma günü Londra'da görüşmek üzere dedi. Ama imzalamadan önce iki şeyi dinlemenizi ve anlamanızı istiyorum. Birincisi ikiniz de birbirlerinizin yardımı olmadan beni yenemediniz dedi. Çünkü yenemezsiniz dedi. İkincisi, sizi bu işe ben soktum, sizi buradan çıkarmak için de sabırsızlanıyorum dedi. 28 Mart Smackdown’da kontrat imzalamak için ilk olarak Roman ve Heyman geldiler. Roman sözlerine Londra, Acknowledge Me diyerek başladı. Sonra Heyman, Roman'ın oturacağı koltuğu sildi ve oturması için hazır etti. Roman, seyircilerden güzel tepkiler alınca iyice coştu ve bu çok güzel dedi. Heyman da seyircilerle beraber tezahürata katıldı. Roman iyice narsistliğini gösterdi ve OTC işte, dünyanın en büyük yıldızı dedi. Buraya iki sebeple geldi OTC dedi, biri Acknowledge edilmek, ikincisi de bu kontratı imzalamak dedi. Ama lafını bitiremeden Seth'in müziği çaldı ve Seth geldi. Seth de Roman'a göstererek seyircilere müziğini söyletti. Hatta mikrofonu Heyman'a uzattı ama Heyman seyircilere katılmadı, Rollins de bir kahkaha attı. Gerçekten de güzel bir sesiniz var dedi. 12 sene önce, buraya helikopterlerle gelmiştik Roman dedi. Undertaker'ı masaya devirmiş ve şirketi yeniden yapılandırmaya hazırdık dedi. Aradan geçen 12 yılda çok şey yaşadık, çok kavga ettik ama her nefrette biraz sevgi vardır dedi. Biz görevimizi tamamladık dedi. Roman sürekli biz deyip duruyorsun ama biz çok önceden öldük, artık ben varım dedi. Sen buradayken tüm işi ben yaptım dedi. Ben, bugün bu işi iş yapan kişiyim dedi. Ben, bizi şu anki konumumuza getirdim dedi. Benim sayemde Netflix'teyiz, sen ne yaptın peki dedi. Seth de senin bu kafan işte seni arkadan vurmamı sağladı dedi. Ama şunu anlamıyorsun, önümüzde bir tehlike var dedi. Dünyanın en büyük yılanı CM Punk'ı aramıza aldın dedi. WarGames'te onun kafasını koparabilirdin ama onun yerine elini sıktın dedi. MSG'de Steel Cage'de işini bitirmeme izin vermeliydin ama vermedin ve şimdiyse hep yaptığımı yapacağım, yine senin pisliğini temizleyeceğim dedi. Seth kontratı imzalarken CM Punk'ın müziği çaldı ve Punk ringe geldi. Punk'la beraber birkaç güvenlik de geldi. Punk buraya sakız çiğnemeye ve kontratı imzalamaya geldim dedi. Sonra da kontratı okumaya ve altını çizmeye başladı. Roman da ne yapıyorsun, dördüncü sayfaya geç dedi. Televizyondayız dostum hadi dedi ama Punk incelemeye devam etti. Roman da Heyman'dan yardım istedi. Heyman sözü aldı. Neye baktığını biliyorum ve içinde o var dedi. Wrestlemania'da şovu kapatıyorsun dedi ve Punk'ın uzun bir süredir hayalini kurduğu Wrestlemania Main Event'ini gerçekleştireceğini açıkladı. Punk duygulanırken Heyman da duygulandı ve sen artık Wrestlemania Main Eventer'ısın dedi. Roman buna gülerken işte bir adamın hayali öbür adamın iyiliği, budur dedi. Seth iyice delirirken bu güleceğiniz bir şey değil hayır dedi. Sen bunu hak etmiyorsun diye bağırırken masaya vurdu. Wrestlemania'da Main Event'e çıkmak benim için en önemli şey dedi. Sonra da Roman ve Heyman'ı suçladı. Punk ağlamamak için kendini zor tutarken seyircilere teşekkür etti. Benimle duran ve ismimi 10 yıl boyunca haykıran herkese teşekkür ederim dedi. Roman söze girdi. Hayır size teşekkür etmemeli, tek bir kişiye etmelisin o da Tribal Chief'in dedi. Sayemde Main Event'tesin dedi. Hadi imzanı at sonra Tribal Chief'ini Ackowledge et dedi. Punk da diz çökerek teşekkür ederim Tribal Chief'im, Ula Fala'nın sahibi, Head of the Table, Big Dog... Chicago'dan gelen küçük bir çocuğu kabul ettiğin için teşekkür ederim, ringinde beni de kabul ettiğin için teşekkür ederim Tribal Chief'im dedi. Çok teşekkürler Roman Reigns, sayende Wrestlemania Main Event'inde seni göreceğim dedi. Sonra da imzaladı. Teşekkür ederim ama borçlu olduğun iyilik, bu değildi dedi ve bombayı bırakarak şovu kapattı.

4 Nisan Smackdown’a geldiğimizdeyse sonunda iyilik konusunun çözüme kavuştuğunu gördük. Şov Chicago'da gerçekleşirken Punk, müthiş bir destekle ringe geldi. Paul Heyman ile yüzleşirlerken Heyman Chicago'da Wiseman'in için ne yapmanız gerekir değil, Wiseman sizin için ne yapabilir diye sor dedi. Bu gece yapabileceğim şeylerden bir tanesi; sessizlerin sesi olarak, buraya aitsin demektir dedi. Bu ringe, Chicago'ya ve Tanrı'ya şükürler olsun ki Wrestlemania Main Event'ine aitsin dedi. Hell in a Cell'de Drew McIntyre'ı yendikten sonra belki de hiç dönemeyebileceğinden bahsediyordun dedi. Sonra sana yalvardım, War Games'te dörde beşiz, Tribal Chief'imin başı belada, başka bir seçeneğim de başka birine gidecek de halim de yok dedim dedi. Sen de bana evet dedin, bunu senin için yapacağım dedin dedi. Böylece aileyi, maçı ve Bloodline'ı kurtardın dedi. Bunun için sana teşekkür ediyorum, ama senden bir isteğim daha olacak dedi. Punk da iyiliklere takılı kaldık, senin için ne yapabilirim dedi. Heyman da sana borçlu olduğum iyiliği lütfen bana söyle artık dedi. Çünkü Roman Reigns burada olacak ve bu konuda zaten yeteri kadar öfkelenmiş durumda dedi. Bu Somoa'lılar sinirlendiklerinde ne olur biliyor musun hiç dedi. Punk araya girdi, Roman burada değil mi dedin az önce dedi, Heyman da henüz değil dedi. Punk da söz girdi, bu iyilik meselesinin onunla alaklı olmadığını düşünsem de bence onu da biraz etkileyecek dedi. O yüzden sana söyleyeceğim zaman onun da yüzüne söylemek isterim dedi. O yüzden Big Chief'in ne zaman geleceğine dair beni ve arkadaşlarımı (seyircileri göstererek) bilgilendirirsen sevinirim dedi ve gitti. İlerleyen anlarda arka alanda Roman'ın arabayla geldiğini gördük. Heyman onu karşılarken Roman onun yüzüne bile bakmadan yürümeye devam etti. Hızlıca da ringe yöneldi, Heyman da arkasından geldi. Roman hiç şovunu yapmadan sinirli bir şekilde hızlıca ringe girdi. Chicago, Acknowledge Me diyerek konuşmasına başladı. Sonra da Wiseman dedi. O burada mı diye sordu. Heyman da evet diye cevapladı. Seyirciler CM Punk diye tezahürat yapınca evet ondan bahsediyorum dedi. Sonra da hala iyilikten mi bahsediyor dedi, Heyman da evet dedi. Roman da Chicago, bu adamla nasıl uğraşıyorsunuz anlamıyorum dedi. Sonra Wiseman, Chicago ile bir sır paylaşıyım mı dedi. Heyman da olur Tribal Chief'im dedi. CM Punk, ben olmasam buraya dönemezdi bile dedi. Ben olmasam CM Punk, Wrestlemania Main Event'inde bile olamazdı dedi. Siz iyi insanlar şunu düşünüyorsunuz biliyorum, o benimle aynı şehirden onu sevmeliyim, iyisiniz ama o kadar akıllı değilsiniz dedi. CM Punk burada her şeyi başarmıştı ama Wrestlemania'da Main Event'e çıkamamıştı dedi. Tribal Chief tarafından tanınmadan önce evet çıkamamıştı dedi. Bak şehrinde bana OTC diye tezahürat yapıyorlar, CM Punk'ı buraya çağıralım ve artık vaktimizi boşa harcamayalım değil mi dedi ve Punk'ı iyiliği duyurması için çağırdı. Punk'ı beklerken Seth'in müziği çaldı ve Seth geldi. Seth müthiş bir enerjiyle ringe geldi ve devrim, vizyoner Seth Freakin Rollins dedi, bunu asla kaçıramazdım dedi. Bu iyilik nedir tam bilmiyorum Roman ama sanki ucu sana dokunacak gibi dedi. Bu konuda şakaları çok uzatmak istemiyorum çünkü sen bizim aksimize, gerçek dünyada yaşamayı sevmiyorsun dedi. Küçük dünyandan ne zaman dışarı çıksan gerçeklik seni yiyor dedi. Sana tarih dersi vermek istemiyorum ama yüzyılın soygunu dedi. Mesela geçen seneki Wrestlemania Main Event'i dedi. CM Punk'ı küçümsüyorsun, ondan üst seviyede olduğunu düşünüyorsun, eğer onu görmezden gelirsen gider diye düşünüyorsun dedi. Ben de bunu denedim ama işe yaramadı, şimdiyse Wrestlemania Main Event'inde ve ben de bu gerçeklikle baş etmek zorundayım dedi. War Games'te onu durdurabilirdin ama yapmadın, MSG'de Steel Cage maçında durdurabilirdin ama yapmadın dedi. Şimdi de bu iyiliğin ne olduğunu bekliyoruz bak dedi. Geçen haftakinden daha iyi durumdayım, üzerinden bir hafta geçti ve şunu fark ettim ki bu gerçeklik sana iki seçenek verir dedi. Ya acı çekersin ve geride kalırsın ya da adapte olursun ve gerçekliği kontrol edersin dedi. Roman söze girdi, gerçeklik şu ki sen güvenilmezsin dedi. Sadıksın da diyebilirdim ama o kelimenin ne anlama geldiğini bilmediğini biliyorum dedi. CM Punk şu an bu noktada çünkü ben Wiseman'e bir söz vermiştim ve o sözü tuttum dedi. Gerçeklik şu ki ben seni buraya çağırmadım bile dedi. Ben Punk'ı çağırdım dedi. Sen Punk'ı çağırdın, ben de Punk'ı dinlemeye geldim dedi Seth. Sonra da burada tek bir eksik kaldı dedi ve girişin oraya bakıp Punk'ı çağırdı. Punk da sonunda geldi. Punk söze girdi, iyilik ne diye sordu. Bu bir arkadaşlık, miras, sözlerin tutulma meselesi dedi. Bu sadakat meselesi dedi. Paul bu iş Louisville, Kentucky Shepherdsville yoluna kadar dayanıyor dedi. O ilk gün ben kendimi gösterdim ve onlar sana benim buraya ait olmadığımı ve kovulmam gerektiğini söylediler dedi. Sen ise hayır dedin dedi. Senin Wiseman'in o günler de bile bilgeydi dedi Roman'a. Sen ulusal televizyonda Raw'da bile bana dair kehanetlerde bulundun ve doğru çıktı, herkes bunu unutmuş olabilir ama ben unutmadım dedi. Big Show'a takılıp bu şirketi terk ettiğinde sen, ben, Show ve RVD aramızda konuşmuştuk dedi. Bu konuyu kendim olarak algılamıştım ve Paul, beni kovacaklar demiştim dedi. Sensiz bir hiçim demiştim dedi. Paul gitme dedim dedi. Sen ise iyi olacaksın dedin dedi. Ben ise olayı kendim için algıladığımı söyleyip özür dilemiş ve senin için ne yapabilirim demiştim dedi. Sen ise o an gözlerimin içine baktın ve Punk, Wrestlemania Main Event'ine çıktığında, onlara bizlerle uğraşmalarını zorla demiştin dedi. Onlar artık burada değiller o yüzden ben seni zorlayacağım Tribal Chief dedi. Seni konfor alanında çıkmaya zorlayıp bizimle mücadele etmeye zorlayacağım dedi. Çünkü Wrestlemania Main Event'imde, köşemde Wiseman'inin, benim en yakın arkadaşım Paul Heyman olacak dedi (Bu arada gerçekten de 2013’te Raw’da Heyman ve Punk’ın bu konuştuklarını görebilirsiniz). Seth de o esnada iyice keyiflenirken sana demiştim dedi Roman'a. Roman oldukça şaşkına dönerken iyilik bu muydu dedi. Sonra da gülmeye başladı. Beni seviyor anlıyorsun değil mi dedi Punk'a. Bana ihtiyacı var dedi. Onu kurtardım dedi. Ben izin versem bile o istemez dedi. Sonra da sözü Heyman'a bıraktı. Bu çaresiz salağa sakince anlat olur mu dedi, Heyman ise sessiz kaldı ve ağlamaya başladı. Roman da ağlıyor musun dedi. Gözyaşlarını silip ona hayır de hadi dedi. Heyman ağlamaya devam edince Roman sözlerine devam etti. Seni ben önemli hale getirdim, ona hayır de dedi. Sana son bir şans veriyorum, ona hayır de dedi. Heyman ağlayarak konuşmaya başladı, hayır Tribal Chief'im bunu yapamam dedi. Roman da Heyman'ı köşeye sıkıştırırken Punk yardımına koştu. Sonra da Roman'a GTS çekti. Seth o esnada hiçbir şey yapmazken iki isim birbirlerine baktılar. Heyman da ring kenarında ağlamaya devam etti ve şov bu şekilde sona erdi.

7 Nisan Smackdown’a geldiğimizde Paul Heyman ringe geldi ve benim adım Paul Heyman diyerek konuya girdi. Buraya birkaç şey söylemeye geldim ki artık bir an önce Wrestlemania'ya doğru hareket edelim dedi. Birincisi ben her zaman ama her zaman Tribal Chief'im Roman Reigns'e sadığımdır dedi. İkincisi ben her zaman ama her zaman bu dünyadaki en yakın arkadaşım CM Punk'a sadığımdır dedi. Her ikisine birden sadık olmam demek her ikisine de sadık olmayacağım anlamına gelmez dedi. Wrestlemania konusunda bir şeyi netleştirelim derken Seth'in müziği çaldı ve Seth geldi. Seth, Monday Night Rollins'e hoş geldiniz dedi. Kendimi tanıtayım ben vizyoner, devrimci Seth Freakin Rollins dedi. Ama bu gece benim gecem değil, bu gece Paul Heyman'ın gecesi dedi. Paul buraya sadakat hakkında konuşmaya geldin ben de selam vermek istedim dedi. Sana buraya herkesin kafasındaki o soruyu sormaya geldim, kimin tarafındasın dedi. Sen kimsin, ne olmak istiyorsundedi. CM Punk'ın en yakın arkadaşı mı ya da Roman Reigns'in Wiseman'i mi olacaksın dedi. Gördüğüm kadarıyla buraya kendin dahil hepimizi her ikisini birden yapabileceğine dair ikna etmeye geldin dedi. Ama bence ikisinin de tarafında olmayacaksın dedi. Bana Roman Reigns zırvalıkları atacaksın ama seni umursamıyor bile dedi. Roman seni kullanıyor dedi. Ayakkabısını parlatmanı, özel jetlerini organize etmeni, Ula Fala'yı ona vermeni seviyor dedi. O sana saygı duymuyor dedi. Örnek mi istiyorsun, geçen seneki Wrestlemania'da çok iyi giyinimli bir vizyoner yüzünden WWE kemerini kaybettiğinde en iyi yaptığı şeyi yaptı ve kayboldu dedi. Seni de yanında aldı mı hayır seni ailesinin şefkatli kollarına bıraktı dedi. Onlar sana iyi mi davrandılar, nazikler miydi hayır dedi. Paul her gün sana dünyadaki en büyük şerefsizmişsin gibi davrandılar ve biz de Roman'ın seni ne zaman kurtaracağını düşünmeye başladık her gün dedi. Seni kurtarmaya geldi mi peki, hayır dedi. Kendi memleketinde, çocuklarının önünde spiker masasına yığılmanı tercih etti dedi. Seni başka kim kurtarmadı söyleyeyim, dünyadaki en yakın arkadaşın CM Punk dedi. En yakın arkadaşlar birbirlerini severler, birbirleri için orada dururlar dedi. Birbirlerini kullanmazlar dedi. 10 sene önce CM Punk buradaki herkesi terketti, buna sen de dahilsin dedi. Seni yanında götürdü mü hayır dedi. Burada inşaa ettiğin her şeyi yıkmaya çalıştı dedi. Geri geldiğinde de sen istedin diye mi geldi, seni kucaklamaya mı geldi hayır dedi. Siz ikiniz War Games'i de romantize etmeyi seviyorsunuz dedi. Roman'ın takımındaki ilk seçenek Punk değildi, bendim dedi. Yalan söylediğimde beni durdur ama bendim dedi. Ben reddettim ve Punk ilk seçenek değildi, son seçenekti ve kalan seçenekti dedi. O da bunu kabul etti çünkü seni çok sevdiği için değil, senden bir iyilik koparmak için dedi. CM Punk senin en yakın arkadaşın değil, kendinden başka hiçbir şeyi sevmez o dedi. Sizinle dürüst olayım, senin için üzülüyorum Heyman dedi. Çok zorlu bir pozisyondasın şu an dedi. Hepimiz için en kolay seçenek ise bu durumdan kendini çıkarman olur dedi. Bırak ben, Punk ve Roman bu endüstrinin ruhu için kapışalım dedi. Bunu yapamazsın değil mi yoksa yapmaz mısın dedi. Anlıyorum, Tribal Chief'ine ve en yakın arkadaşına ihanet etmeyeceksin ama burada bir çözüm var, seni bu durumdan çıkarırız dedi. Seni bu durumdan şu anda çıkarmayı kendime bir ayrıcalık olarak görürüm dedi. Hızlıca olur, kolayca olur, kafana bir tekme ve Stomp ile işin biter dedi. Burada seni kurtaracak kimse yok, ne Roman ne Punk ki o ne diyordu, buraya arkadaşlık yapmaya değil para kazanmaya geldim diyordu dedi. Sana sorum şu ki sen ne edersin dedi. Bu kadar eder misin dedi ve onu itti. Bu kadar eder misin dedi ve hafif bir tokat attı. İteklemeye ederken Heyman sinirlendi ve elini üzerimden çek diye bağırdı. Sonra da mikrofonu fırlatırken, Rollins onu köşeye sıkıştırdı. Nihayetinde Punk geldi ve Heyman'ı kurtarıp Seth'e saldırdı. İki isim birbirlerine girerken Punk, Seth'i çelik merdivenlere fırlattı. Sonra da kafasını çelik merdivenlere koyup hamle yapmak istedi ama Seth ringe kaçtı. Punk da ringe girmek isterken Seth'ten bir Stomp geldi. Heyman hemen Punk'ın yanında biterken Seth bir Stomp da Heyman'a yapmak istedi ama son anda hareketi onun yanına yaptı. Heyman korku dolu gözlerle Seth'e bakarken Seth; Heyman'ın elindeki mikrofonu aldı ve şimdi sen bana bir iyilik borçlusun dedi.

14 Nisan Raw’da Roman Reigns, Heyman'la beraber ringe geldi. Heyman her zamanki gibi mikrofonu ona uzatmak isterken Roman onu takmadı ve dışarıdan bir mikrofon aldı. Sacramento, Acknowledge me diyerek konuşmasına başladı. Tüm dünya bunu hissedebiliyor ki siz Tribal Chief'inizi Acknowledge etmeye bayılıyorsunuz dedi. Şimdi de tüm dünya şunu anlıyor ki, Tribal Chief'inize asla ihanet etmezsiniz dedi. Ama herkes sizin gibi değil dedi. Bazı insanlar bana ihanet edebilirler dedi. Sacramento, sizce kim olabilir bu kişi dedi. Wiseman, bana nasıl ihanet edebildin dedi. Seyirciler "you sold out" tezahüratı yaparlarken Roman da Wiseman sizi duyamıyor daha yüksek söyleyin dedi. Sonra da Heyman'a neden diye sordu. Heyman ise bir türlü cevap veremedi. Sonra da Tribal Chief'im, bu bir ihanet değili, borçlu olduğum iyiliği geri ödedim dedi. Roman da Sacramento, biraz kafam karıştı dedi. İyilik şöyle çalışır, genellikle bu iyilik sana geri döner değil mi dedi. Bu iyilik meselesinde kazıklanan tek kişi benmişim gibi geliyor bana dedi. Benim hakkımda bir şeyi bilirsiniz ki biz bir iyilik istemeyiz dedi. Biz istediğimizi alırız dedi. Bir iyilik borcum yok çünkü daha önce hiç yardım istemedim dedi. WarGames'te bana katılması için kimseye gitmedim dedi. O yüzden bana şunu anlat ben senin bu aptal iyilik meselende nasıl zarar gördüm dedi. Tam o esnada Seth'in müziği çaldı ve Seth geldi. Seth girer girmez, Tribal Chief'inizi bir alkışlayın, çünkü sonunda 10 yılın ardından anladın dostum dedi. Sonunda parçaları topluyorsun, neredeyse bitirdin ama sadece ufak bir parça kaldı ama artık çok geç çünkü seni Wrestlemania'da bitireceğim dedi. Çünkü bunu yapmak, her zaman doğru bir şeydi dedi. Bu Triple Threat maçı, WWE tarihinin en büyük Triple Threat maçı dedi. Çünkü bu maçın galibi, endüstrimizin geleceği olacak dedi.  Bu sen olmamalısın dedi. Çünkü bu iş, senin gibi uygun zamanlar olmadan şovlarda olmayan, diğer insanların kirli işi yapmalarını izleyen insanlarla dolu ve bu tip insanlar bu işi öldürüyorlar dedi. CM Punk da olmamalı dedi. Çünkü CM Punk gibi insanlar, işler zorlaştığında topu alıp evlerine giderler dedi. Diğer insanların başarıları üstün kar elde etmek için de geri dönerler dedi. O tarz insanlar varken de bu iş ölür dedi. Seyirciler CM Punk tezahüratı yapınca siz de bu işin ölmesini istiyorsunuz değil mi dedi. Ama ben istemiyorum dedi. Bu iş aynı zamanda benim gibi insanlarla dolu dedi. Fiziksel olarak her şeyini feda eden, mental olarak sağlığını yıpratan ama yine de işin gerekliliklerini yapanlar dedi. Bu sayede iş sadece yaşamaz, yükselir de dedi. Sadece birimiz olmalı ve o da ben olmalıyım dedi. Çünkü çözemediğin o küçük parça var ya, iyilikler şansa olmaz, bir seçimle olurlar dedi. Paul Heyman'ı geçtiğimiz hafta hastanelik etmemeyi seçtim dedi. Paul Heyman da bu borcu bana ödeyip ödememe konusunda karar verecek dedi. Ama Wiseman'ın bir şerefsiz olduğu için ondan bir şey beklemiyorum dedi. Paul Heyman, CM Punk'ın Wrestlemania'da köşesinde şansa olmayacak dedi. Paul Heyman bir karar verdi dedi. Bu bir ihanet değil, bu puzzle'ın son parçası işte bu dedi. O bir iyiliğe cevap vermiyor sadece, bunu tercih ediyor dedi. Kendine şunu sor, sen varken neden CM Punk'ı seçiyor dedi. Roman sözü aldı, Seth haklı dedi. Sen kararını verdin dedi Heyman'a. Sonra ben de kararımı verdim dedi ve Seth'e Clothesline çekti. Sonra da omzunu ring postuna vurdu. Heyman keyiflenirken, seni Acknowledge ediyorum Tribal Chief'im dedi. Roman hiç oralı olmadı ve Heyman'ı yüzünden iterek onu yere serdi. Heyman yere düşer düşmez Punk'ın müziği çaldı ve Punk geldi. İki isim birbirlerine girerlerken Punk, Clothesline ile Roman'ı dışarı attı. Sonra da Heyman'ın yanına gitti. Arkasını döner dönmez Roman'dan da Spear yedi. Seth ise 11 sene öncesine nazire yaparak eline aldığı sandalyeyle Roman'ın sırtına vurdu. Sonra önce Punk'a, ardından da Roman'a Stomp çekti. Wrestlemania öncesi son Raw'ı da üstün kapattı. Heyman'a oldukça sert bakarken, Heyman ise korku dolu gözlerle cevap verdi. 18 Nisan Smackdown’da Seth Rollins, Punk'ın pipebomb'ı gibi bağdaş kurarak ringe oturdu. Paul Heyman; beni, Roman Reigns'i ve Dean Ambrose'u, CM Punk'ın kalkanı (shield'ı) olmamız için WWE'ye getirdi dedi. O kalkanda olabilmek için her gece her şeyimi feda ettim dedi. Herhangi bir şey aldım mı, hayır dedi. Çünkü arka alandaki herkes kameraların ve spot ışıklarının Roman Reigns'te olmasını istiyordu dedi. Her zaman konu Roman Reigns'di dedi. Roman Reigns yeni John Cena olacaktı, yeni para basan keçi olacaktı dedi. Arka plandaysa CM Punk topunu alıp evine döndüğünde bile hala CM Punk, tezahüratlarını duyuyordum dedi. O esnadaysa ben her şovdaydım, her gece ringdeydim, kendimi feda ediyordum dedi. Ama geçen sene, dizim sakatken, üvey babam kanserden ölmek üzereyken, Roman Reigns kalkanının kaybetmesinden emin olmak için her şeyimi verdim dedi. Aramızdaki hikaye 12 sene önce Paul Heyman ben ve Roman'ı WWE'ye getirdiğinde başladı dedi. Bu endüstrinin en önemli Triple Threat maçında da bitecek dedi. Size şunun sözünü veriyorum, 12 yıldır ne yapıyorsam aynısını yapacağım, her şeyimi ortaya koyacağım dedi. Sahip olduğum her şeyi bu şirket, bu endüstri doğru yolda ilerlesin diye feda edeceğim dedi. Bu bir tahmin değil, bu bir spoiler dedi ve gülerek promoyu bitirdi.

24 Haziran 2013 Raw’da gerçekleşen ufak bir segmenti 12 sene sonra bir şekilde işlediklerini görüyoruz. Bu iyilik konusu, Kasım ayından bu yana gündemdeyken Roman’ın son dönemde söylediği gibi ucu hakikatten de Roman’a dokundu. Burada Heyman’a sadakati ve yapacakları sorgulanırken de onun hem Punk’ı hem de Roman’ı kırmak istemediğini görüyoruz. Ancak Wrestlemania Main Event’i gibi bir yerde Heyman’ın da bir karar vermesi gerekecek. Bence açık bir kapı bırakmadan Wrestlemania kapanırken Heyman’ın yapacağı seçimle beraber ufak da bir şok yaşayacağız gibi. Yani Punk’ı da seçse Roman’ı da seçse bunu güzel işlemeleri halinde bence büyük etki yaratacaktır. Tabi burada her zaman üçüncü bir seçenek vardır diyerek Heyman ateşe atlayıp Seth Rollins’i seçer mi diye de düşünmüyor değiliz elbet. Velhasıl Seth’in son şovları üstün kapatması ve Heyman’ı oldukça dışlayıp mücadeleci tavrını sürdürmesi benim ona yönelik tahminimi biraz zayıflattı. O yüzden son dönemde Seth’i düşünmemeye başladım. Ama son Smackdown’da Seth’in bu şirketin doğru yöne gitmesi için her şeyi feda edebileceğini söylerken biraz Cena’vari konuştuğunu da gördük. En sonunda da Heyman’ın sözünü söylemesi de acaba kendini Heyman’a bıraktı mı düşüncesi de doğurmadı değil. Punk ve Roman arasında gider gelirsek de uzun zamandır beklediği Main Event’inde Punk’ın galibiyeti alabileceğini düşünüyorum. Ama şu anda Heyman dışlanırken, Heyman’ı en çok Punk’ın koruduğunu gördük. Heyman da güvenilmezliğiyle meşhur birisi olduğu için Punk’ı arkasından vurup Roman vs Punk feudunun fitilini yakabilir. Keza Punk’ın yanında durursa da yine bir feudun fitili yanacak zaten. Ama hangisi daha vurucu olur dersek, herhalde Heyman’ın Punk’ı satması derim. Keza şu an Roman Reigns, tam olarak Heyman’ın kendisini sattığını zaten düşünüyor. O yüzden Heyman & Punk birlikteliğiyle Punk’ın maçı herhangi bir satma olmadan kazanması, temiz bir iş olacaktır. Düz bir iş ama güzel bir diyebilirim. Dolayısıyla Punk’ın maçı kazanıp Heyman ile bir Wrestlemania Moment yaşaması da muhtemel. Ama işin daha güzel bir tarafı da güvenilmez bir isim olan Heyman’ın, Punk’ın köşesinde durmasına rağmen Punk’ı satması olacaktır. Bu Roman’a olan sadakatini göstermesiyle olabilir bence. Wiseman & Roman birlikteliği mi yoksa tarihin ilk Paul Heyman Guy’ı CM Punk birlikteliği mi… Öte yandan düşük bir ihtimalle Heyman’ın ikisini de satıp Seth’e yardım etmesi… Cidden tahmini çok zor. Maçta DQ’nun da olmaması gerçekten her şeyi olanaklı kılabiliyor. Mesela Brock Lesnar’ın return yapıp Heyman’ı kurtarma ihtimali de konuşuluyor. Ama mecbur bir tahmini seçeceğiz tabi. Ben Heyman’ın Punk’ı satıp Roman’ın tarafında yer alacağını düşünüyorum. O yüzden de bu maçı Roman’a kazandıracak bence. Punk’ın yanında olup bir Wrestlemania Moment yaratılması evet güzel olabilir ama biraz tahmin edilebilir olacaktır. Seth’i seçmesiyse Seth’in tüm personasını yıkabilir. Ancak şu anda Roman da kendisini sattı gözüyle bakarken Heyman’ın ikili oynayıp esas Punk’ı satması bence daha vurucu olacaktır. Keza Punk ona çok güveniyor. Burada Main Event’e damga vurulması isteniyorsa Heyman’ın, Punk’ı satması şart bence. Ben de tahminimi bu yönde yapacağım. Her ne olursa olsun, ucunda kemer olmadan yapılan Triple Threat maçı mantıken anlamsız olsa da ucunda güzel işlenmiş ve de Wrestlemania Main Event Winner unvanı alınabilecek bir maç var. Üç büyük ismin de ringde olması cabası. Pür dikkat izlemekte fayda var bence. Bu sönük Wrestlemania’nın yıldızı bu maç olacak gibi duruyor.

Tahmin: Roman Reigns

 


Night 2 – 20 Nisan 2025 Pazar


Triple Threat Match for the Women’s World Championship
Iyo Sky(c) vs Rhea Ripley vs Bianca Belair

Tam olarak Elimination Chamber’dan bu yana 1.5 ayda yaşananlar doğrultusunda karşımıza çıkan bu maç, hikaye derinliği dışında maç içerisine oynandığını düşünüyorum. Rhea Ripley, geçtiğimiz sene oldukça uzun süreli bir Liv Morgan feudu’ndan 6 Ocak Raw Netflix Debut’undan şampiyon olarak çıkarken yeniden büyük ve uzun soluklu bir feudun içerisine girme şansı bulamadı. Daha önceleri Iyo ile bazı olaylar yaşamışlardı elbet (örneğin Iyo, Rhea yüzünden Elimination Chamber’a giremedi, Liv Morgan ile çember için Qualify maçına çıkarken Morgan’a saldıran Rhea, onun DQ ile maçı kazanmasını sağladı) veya Bianca ile de atıştığı dönemler olmuştu (Wrestlemania 39 sonrasında iki şampiyon olarak yüzleşmişlerdi) ancak hiçbiri bu zamanki maç için atılan adımlardan yana olmamıştı diyebiliriz. Bir tek Iyo’nun, Rhea yüzünden çembere girememesinin etkisiyle bir kemer maçı hakkı kazanıp, oradan da galibiyetle çıkmasını sayabiliriz ama yine de herhangi bir derinliğinin olmadığı da açık gözüküyor.

Elimination Chamber öncesindeki tabloya baktığımızda Royal Rumble galibi Charlotte Flair’in Smackdown tarafında Tiffany Stratton’ı seçmesiyle beraber Rhea Ripley de rakibini beklemeye başlamıştı. Gözler Elimination Chamber’a çevrilirken Elimination Chamber’daki maçta iki en yakın arkadaşı olan Jade Cargill ve Naomi’nin birbirlerine girmesi ve o esnada kendisinin hiçbir şey yapamamasına rağmen Bianca, galibiyetle ayrılmayı başarmıştı. Maçtan sonra girişin orada Rhea, kendisini karşılarken yanlarına Iyo'nun da gelmesiyle üç isim birbirlerine mesaj vermilerdi. Ben, Bianca’nın kazanmasını oldukça sürpriz bir sonuç olarak değerlendirmiştim. Çünkü son dönemde kemer mücadelelerinin ucundan kıyısından dolaşmayan birisi olan Bianca; Jade ve Naomi’nin birbirlerine girmesiyle o tarafla ve Women’s Tag Team’i üzerinden ilerler diye düşünmüştüm. Ancak Bianca galip gelerek Wrestlemania yolunu netleştirirken geriye hemen ilk Raw’da yapılacak olan Rhea Ripley vs Iyo Sky maçını izlemek kalmıştı. 3 Mart Raw’da yapılan kemer maçında anca da maçı kenarda izlerken Rhea, Bianca'nın Iyo'yu desteklemesine sinirlenip aşağı inerek onu itti. Bianca da onu itti. İki isim arasındaki gerginlik tırmanırken hakem aralarına girdi. Rhea, turnbackle üstünden Iyo'ya Rip Tight çekmek isterken, Bianca'ya da Wrestlemania'da görüşürüz dedi. Ama o esnada Iyo toparlandı, Hurricanrana ile Rhea'yı aşağıya indirdi. Sonra da Over the Moonsault ile kemeri almayı başardı. Maçtan sonra Rhea arka alanda yıkılmış gözükürken, en çok kendine kızdığını söyledi. Bütün bunları Liv ile de yaşadım ama aşamadım, dikkatim yine dağıldı dedi. Iyo'yu daha önce yenemediğimi biliyordum ama yine de kendime alıkoyamadım dedi. Bianca benim de arkadaşım ama onun Iyo'yu desteklemediğini görmek beni çok kötü yaptı dedi. Böylece buradaki maç ilk olarak Iyo Sky vs Bianca Belair olarak duyurulurken, Rhea Ripley ise ikilinin peşini bırakmayarak sürekli bir baş belası konumunda göründü.

10 Mart Raw’da Bianca ve Iyo'yu Micheal Cole önderliğinde ringde yüzleşirlerken gördük. Bianca Iyo ve Rhea arasında geçen hafta yapılan kemer maça gelmesiyle alakalı olarak Wrestlemania rakibimi öğrenmeye gelmiştim dedi. Rhea'dan da özür dilerim, ona saygısızlık yaptığımı düşünüyor ama ben ona dair hiçbir şey yapmamışken o bana bulaştı dedi. Şu an ise sadece Wrestlemania'ya konsantre olmaya çalışıyorum dedi ama der demez Rhea'nın müziği çaldı ve Rhea geldi.  Bianca'ya yöneldi, sebebi neydi diye sordu, Bianca da Elimination Chamber'dan galip çıkmıştım sebebi buydu dedi. Rhea da madem müdahil olmayacaktın orada olmanın nedeni neydi diye sordu, Bianca da söyledim ya dedi. Rhea da bahanelerine ihtiyacım yok dedi. Bir şampiyonluk maçıydı ve ne istemiş olabilirsin ki dedi. Beni yenemeyeceğin için, benden korktuğun için Iyo'ya yardım etmeye mi gelmiştin dedi. Orada olmanın hiçbir sebebi yoktu dedi. Sen Naomi ve Jade meselelerini hallederken benim de Iyo meselesini halletmeme izin vermeliydin dedi. Bianca da gerçekten şu an o konuyu mu gündeme getiriyorsun dedi. Sonra da biraz gerçekçi olalım, sen benim sana kancayı takmamdan değil, Iyo'ya da takmamdan dolayı delirdin dedi. Tüm bunlar bir savunma mekanizması çünkü Iyo'yu yenemedin ve bunun için beni suçluyorsun dedi. Ortalık gerilirken Iyo araya girmek istedi ama Rhea onun yüzünü itekledi. Rhea tekrar sözü aldı, demek şimdi de Iyo'nun arkasına saklanıyorsun, tıpkı Jade'in arkasına saklandığın gibi dedi. Bianca da bak şimdi kimse saklanmıyor ne yapacaksın dedi. Iyo gene araya girmek istedi ama bu kez Bianca onu yüzünden itti. Iyo da en son dayanamadı ve önce Rhea'ya sonra da Bianca'ya tokat attı. Kemerini gösterip şampiyon benim dedi ve gitti. 17 Mart Raw’daysa Bianca ve Iyo, kontrat imzalaması için ringe geldiler. Bianca ben WWE'nin EST'siyim ve Wrestlemania'da beni şampiyon olarak göreceksin dedi. Sonra da imzayı attı. Iyo da imzayı atmışken Pearce işlerin sorunsuz biteceğini düşündü ama o esnada Rhea'nın müziği çaldı. Rhea gelir gelmez Pearce burada ne işin var diye sordu. Hakemler de Rhea'yı engellemeye çalışırlarken Rhea ise geçen hafta Iyo bana tokat attığı için geri çekileceğimi düşünmedin herhalde dedi. Bianca öyle yaptı ama ben yapmam dedi. Bianca ise ben Wrestlemania kontratımı imzaladım daha ne yapayım dedi. Tıpkı senin benim maçımda işinin olmadığı gibi ben de buraya geldim, sadece izlemek istedim dedi Rhea. Bianca da Wrestlemania'yı da izlersin dedi. İki isim arasında gerginlik yükselirken Iyo yine araya girmek istedi ama Bianca onu yüzünden itti. O esnada da Rhea, Bianca'ya kafa attı. Bianca, masaya doğru yığılırken Rhea, Iyo'yu da onun üzerine Powerbomb'ladı. Sonra da kontratı aldı, imzayı atarak kendini maça dahil etti. Pearce kontratı geri istese de Rhea vermedi. Arka alanda Pearce'ın hala Rhea ile tartışığını gördük. Rhea da al senin olsun, bu yasal bir belge dedi. Pearce oradan giderken Bianca arkadan geldi ve Rhea'ya saldırdı. Sonra Iyo geldi, Bianca'yı çekti ve o da Rhea'ya saldırdı. Ardından da Bianca ve Iyo aralarında kapışmaya başladılar. Rhea ise toparlanıp görevliler gelene kadar iki isme karşı üstün çıktı.

24 Mart Raw’da Iyo ve Bianca ringde yine buluşurlarken Rhea geldi. Rhea, Wrestlemania umurumda bile değil dedi. Kemeri kimden geri alacağım da umurumda değil dedi. Ringdeki Pearce'a yöneldi ve tek istediği şey rövanş maçım dedi. Pearca da bunu haftalardır konuşuyoruz dedi. Bianca da rövanş mı istiyorsun, 3 haftadır bekliyorsun zaten 3 hafta daha bekleyemedin mi dedi. Wrestlemania'dan sonra bana karşı rövanş maçı alabilirsin dedi. Iyo araya girince Rhea onu yüzünden itti. Iyo sinirlenip saldırmaya çalışırken Pearce araya girdi ve yeter artık dedi. Önümüzdeki hafta, rövanş maçını alıyorsun, o maçı kazanan Bianca ile Wrestlemania'da maç yapacak dedi. Sonra da ringi terk etti. Bianca ve Rhea tartışırlarken Iyo da onlara doğru koştu, Bianca onu havaya fırlattı ve Iyo havadan düşerken Rhea'yı yakalayıp DDT çekti. Bianca da bir yumruk artıp KOD'ye yönelirken Iyo reverse yaptı ve Rhea'dan da Bianca'ya Big Boot geldi. Sonra Iyo ve Rhea birbirlerine girerlerken Rhea Back Suplex yapmak istedi ama Iyo kurtulup Uppercut çekti. Sonra Bianca onu arkadan yakalarken Iyo yine kurtuldu, Bianca da Clothesline ile Rhea'yı dışarı yolladı. Sonra Iyo, Bianca'nın boğazını iplere doğru çekerken dışarıdaki Rhea'ya da Hurricanrana çekti. Ringdeki Bianca'ya yönelirken Bianca kurtuldu ve KOD pozisyonuna aldı. Hareketi dışarıdaki Rhea'nın üzerine doğru tamamladı ve geceyi üstün kapattı. Daha sonra arka alanda Pearce'ı bulan Bianca çok fazla şey oluyor, öğrenmek istediğim tek şey Wrestlemania'da kiminle karşılaşacağım dedi. Pearce da en son Iyo ve Rhea maç yaparken en ön sıradan izliyordun bu kez tam da ringin ortasında olacaksın dedi ve maç için özel hakem olacağını duyurdu. 31 Mart Raw’da Iyo Sky ve Rhea Ripley arasındaki kemer maçını izledik. Bianca da maç içerisinde hakem olarak bulunurken Iyo'ya Big Boot çekmek isteyen Rhea, Iyo'nun çekilmesiyle hareketi Bianca'ya yaptı. Rhea o esnada Rip Tight çekip tuşa da giderken Bianca'nın olmaması sebebiyle tuş sayılmadı. Ardından maç devam ederken Rhea, iplerin altından Iyo'ya saldırmaya devam etti, Bianca da 5'e kadar saydı. Rhea çekilmeyince kendi Rhea'yı oradan çekti. Rhea da Bianca'ya yumruk attı. O esnada Iyo turnbackle'a çıkarken Missile Dropkick çekmek istedi ama Rhea'nın çekilmesiyle hareket Bianca'ya geldi. Ama Bianca bu kez maçı Double DQ ile bitirme kararı aldı ve Iyo da bu sayede kemerini korudu. Rhea buna sinirlenip Bianca'ya saldırırken Iyo Moonsault ile ikisine birden uçtu. Ardından üç isim birbirlerine girdiler. En son Rhea, Bianca'ya Rip Tight çekerken bir de turnbackle'a çekip hareketi tekrarladı. Arka alanda maçtan sonra Rhea ile röportaj yapılırken Rhea bu işin peşini bırakmayacağını, maçı aslında kazandığını söyledi. 7 Nisan Raw’da Pearce; Rhea, Bianca ve Iyo ile beraber ringde gözüktü. Pearce geçtiğimiz hafta Bianca'yı hakem yapmanın yanlış bir karar olduğunu söyledi. Siz üçünüzün bu işi profesyonelce halledebileceğinizi düşündüm dedi. Bu yanlışı doğruya çevirmenin tek bir yolu var, Iyo Wrestlemania'da kemerini Bianca ve Rhea Ripley'e karşı koruyacaksın dedi. Sonra da üçünden de imza istedi. Ardından sözü Bianca alırken Rhea'ya bu maçta olmandan dolayı mutluyum, senden korktuğumu düşünüyorsun ama yanılıyorsun dedi. Elimination Chamber'da en yakın iki arkadaşımın birbirlerini mahvetmelerini izledim ama yine de galip çıktım dedi. Bunu aşmışken Triple Threat'i de aşarım dedi. Wrestlemania'dan kemerle çıkacağım ve seni de geçeceğim dedi. Rhea cevap vermek isterken Bianca onu susturdu ve çeneni kapatıp şunu imzala diyip kontratı sertçe üstüne bıraktı. Rhea da imzalayıp Bianca'ya gönderdi. İki isim birbirlerine diklenirlerken Iyo araya girmek istedi ama Rhea onu yüzünden itince sinirlenip ring kenarına yöneldi. Sonra da oradan Missile Dropkick ile Rhea'nın sırtına vurdu ve hareket Bianca'ya da geldi. Sonra da kontratı imzalayıp kemerini alarak gitti.

14 Nisan Raw’daysa Cumartesi günkü maç öncesi ayrı yerlerden üç ismin konuşmasını dinledik. Bianca, son günlerde kafamın içinde çok şey var, Jade ve Naomi konusu her şeyi dağıttı dedi. Iyo ve Rhea'nın olaylarıysa benim içimden yeni bir ben çıkardı dedi. Ama farklı olmak yanlış olmak demek değildir dedi. Wrestlemania yolum, kan, ter ve gözyaşı doluydu dedi. Şikayet etmiyorum, bu bir gerçek dedi. Ben herkesin çocuklarına öğretmesi gereken şeyleri yapıyorum dedi. Gerçeği reddedemezsiniz dedi. Bu maçın Triple Threat olmasını reddedemediğim gibi dedi. Çok fazla şey yaşadım ama ben hala en iyisiyim dedi. O yüzden geçtiğim tüm yolları olabileceğim Bianca olmak için kullanacağım dedi. Ben Elimination Chamber'ı kazanan Bianca'yım dedi. Wrestlemania'da hiç pinlenmeyen Bianca'yım dedi. Ben en güçlüsü, en hızlısı, en serti, en çabuğu, en büyüğü, en iyi Bianca'yım dedi. Triple Threat olması önemli değil, hiçbir şey Wrestlemania'dan kemerle çıkmamda engel değil dedi. Söz Rhea'ya geldi. Rhea, Bianca'ya seslendi. Seni anlayabiliyorum dedi. Önce izlemeye geldin, sonra karar verici oldun ama ben senin gerçek niyetlerini biliyorum dedi. Duygularımla oynayıp beni bir oyuncak gibi göstermeye çalışıyorsun dedi. Burada kötü olanı benmişim gibi gösteriyorsun dedi. Ama şunu bilmiyorsun, sevdiğim bir şeyi kaybedersem onu geri alana kadar durmam dedi. Iyo'ya sözü getirdi, sana bir şampiyonluk maçı vermek zorunda değildim dedi. Ama ağladığını görmek, kalbimi gıcıkladı dedi. Ben de senin gibi oyun oynadım ve istediğimi aldım dedi. O yüzden Iyo, şampiyon olduğun her dakikanın tadını çıkart dedi. Bianca, ben kötü adam olduğumda neler hissedebileceğini göstermek için sabırsızlanıyorum dedi. Çünkü Wrestlemania 41'de, bana ait olanı alacağım dedi. Son sözü Iyo söyledi. Bu sözlerim Bianca ve Rhea'ya; benim şampiyon olduğumu unutuyorsunuz dedi. Kavga ederken beni itip duruyorsunuz, bir hiçmişim gibi davranıyorsunuz ama kavga etmenizin esas sorumlusu ben değil miyim dedi. Çünkü ben her ikinizin de istediği şeye sahibim dedi. Dışarı itilmekten ve unutulmaktan bıktım, bu kemeri size karşı korumaktan da korkmuyorum dedi. Her ikinizi de daha önce yendim, yine yeneceğim dedi. Wrestlemania'da şampiyon Iyo Sky ismini asla unutmayacaksınız dedi. 18 Nisan Smackdown’daysa üç isim ringdelerken Naomi ve Jade’in gelmesiyle ortalık iyice karıştı. Geceyi üstün kapatan isim ise Iyo ve Bianca kavgasına Over the Moonsault ile karışan Iyo oldu.

Son 1.5 ayda şekillenen bu feud, mevcut senaryosuz bir ortamda herhalde yapılabilecek en iyi şeydi diyebiliriz. Bianca’yı Tag Team mücadelelerinden çıkartmak, feudsuz Iyo’yu kemer sahibi yapmak ve Rhea’yı challenger’lardan biri yapmak bence mevcut şartlarda iyi işlenmiş olaylardan diyebilirim. Rhea aşırı göz önünde yer alıp kemer mücadelelerinde çok uzun bir süredir bulunduğu için burada kazanmasını beklemiyorum. Hatta bence Liv Morgan ile olan feudundan da galibiyetle çıkmasını da biraz tartışmalı bir karar olarak görüyorum. O yüzden bir süre kemer mücadelelerinin dışında yer alması ve sırasını beklemesi iyi olacak gibi. Bianca ise çok uzun bir süre sonrasında ana kemer mücadelesine girerken bunun bir ring içine yönelik hamle olduğunu düşünüyorum. Yine birçok maç özelinde yaptığım gibi buradan da yine bir feud çıkacağını düşünüyorum. Rhea ve Bianca ikilisi birbirleriyle bu kadar çok uğraştıkları bir ortamda birebir bir feuda girmemelerinin yazık olacağını düşünüyorum. Bu maçı her ikisinin birden kaybedip birbirlerini suçlamalarıyla beraber belki de SummerSlam’de sona erecek bir feud başlangıcı ortaya çıkabilir bence. Keza Iyo, bu feudun şu an düşük segment ismi olarak görülüyor. İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşamaması iki ismin karşısında mikrofon olarak kendisini biraz geri planda bırakabiliyor tabii. Zaten scripting olarak da bu şekilde işleniyor olaylar. Hem Bianca hem de Rhea rakip olarak birbirlerini görürlerken Iyo her aralarına girdiğinde çocuk muamelesi görüyor. Ancak kimsenin yenemediği Rhea’yı yenmeyi başarırken üst üste ikinci kez Wrestlemania’ya da şampiyon olarak geliyor. Geçen Wrestlemania’dan şampiyon olarak ayrılamadı ama bence bu sefer kemerini koruyarak buradan çıkacak.

Tahmin: Iyo Sky


 

Singles Match
AJ Styles vs Logan Paul

Bir süredir heel olarak ekranlarda yer alan AJ Styles, özellikle 2024 yılının ortalarında Cody Rhodes ile kemer mücadelesine de girmişti. Cody’nin Roman’ın reign’ini Wrestlemania’da bitirmesinin ardından karşısına çıkan ilk rakibi olan AJ Styles ile iki farklı PPV’de maç yapmış ve ona karşı kemerini korumuştu. Önce Mayıs ayındaki Backlash’te kemeri alamayan AJ, sonrasında fake bir emeklilik duyurusu yaparak Cody’i ikna etmiş ve Haziran ayındaki Clash at the Castle’da yeniden karşısına çıkmıştı. O gün yapılan “I Quit” maçını kaybeden AJ, maç sonunda pes etmesine rağmen Cody’nin elinde tuttuğu çelik merdivenlerden nasibini almış ve o tarihten sonra uzun bir süre ekranlarda görünmemişti. Ekim ayında yeniden ekranlara gelen AJ, face-tweener gibi takılarak Carmelo Hayes ile maç yapmış ancak maç esnasında sakatlanarak arka alanın yolunu tutmuştu. Nihai geri dönüşünü ise Royal Rumble’da yapan AJ, maça eski müziğiyle giriş yapmış ve face olarak dönerek seyircilerden de çok iyi tepkiler almıştı. Öte yandan Logan Paul da geçtiğimiz sene yine Cody ile kısa süreli bir kemer mücadelesine girerken başarısız olmuş ve onun dışında çok da fazla ekranlarda yer almamıştı. Netflix debut’u sonrasında daha fazla ekranlara gelmeye başlarken Royal Rumble’a da iddialı girmişti. 30.sıradan Royal Rumble’a katılan Logan, LA Knight tarafından elenmenin kıyısından döndü. Önce spiker masasına atlayıp kurtulan Logan, sonra da seyirci bariyerlerinden ringe geri döndü. Tam o esnada Phenomenal Forearm’a hazırlanan AJ Styles ise, Logan’ın bu ringe dönüş macerasında dengesini kaybedip düşünce maçtan da elenmiş oldu. Maçın devamında Punk; Roman ve Seth’i elerken Punk’ı eleyen isim ise Logan Paul olmuştu. Son 3’e kalmayı başaran Logan, John Cena tarafından elenerek maçı tamamlamıştı.

O dönemler CM Punk ile laf dalaşına giren Logan Paul, acaba Wrestlemania’ya giderken Punk ile mi mücadele edecek düşüncesini bizlere geçirmeye de başlamıştı. Keza haberlerde de Cena ile feuda girebileceği konuşulurken 24 Şubat Raw’da Logan ve AJ arasındaki feudun ilk ateşleri çakılmış oldu. Rumble’daki geri dönüşünün ardından kısa süreli bir Judgment Day feuduna giren AJ ile arka alanda bir röportaj yapıldı. Styles'a Raw'a dönmesinin ardından hedef tahtasında olup olmadığı soruldu. AJ de her zaman öyle olduğunu zaten hedef tahtasında olmasının bir şeyleri doğru yaptığı anlamına geldiğini söyledi. Benim üstümden kendine isim yapmaya çalışan kişiler de var dedi. Ama etrafta iyi güreşçiler varken bir tarafta da fenomen güreşçiler var dedi. Logan o esnada yanına geldi. Tam gidiyordum ki seni görünce durmak istedim dedi. Logan, sen sakatlandıktan sonra emekli olacağını düşündüm dedi. Müthiş bir kariyerin var ama Rumble'da Logan tarafından küçük düşürülmen çok üzücü dedi. AJ de evet utanç vericiydi dedi. Ama Royal Rumble'ın olayı zaten budur dedi. Ama bence beni yine aşağı atamazsın dedi. Logan da yaparım dedi. Ama Elimination Chamber ve Wrestlemania arasında bunları yapamam tabi ama henüz pes etmediğini görmek beni mutlu etti dedi. Ben olsam bırakırdım dedi ve gitti. Ardından Elimination Chamber’a odaklanan Logan, maçtan önceki Smackdown’da tüm rakipleriyle dalga geçerken resmen istenmeyen isim oldu. Elimination Chamber’deki WWE kemeri için yapılan #1 Contender’s maçında da Logan iyi bir performans gösterse de Punk tarafından elendi. Böylece Punk; Royal Rumble’ın intikamını Logan Paul’dan alarak o feudu şimdilik en azından noktayı koydu.

10 Mart Raw’da Logan’ı ringde promo keserken gördük. Televizyonda seyredenler, yıldız benim, yetenek benim dedi. İşte bu yüzden ünlüler bu tarz etkinliklere geliyorlar dedi. Andrew Schulz gibi adamlar bu yüzden bugün buradalar dedi. Beni gördüğünü biliyorum, ben de seni görüyorum dedi. Gerçek gerçeği tanır, yetenek yeteneği bilir dedi. Schulz'a bir mikrofon verin daha önce Podcast yapmıştık dedi. Schulz da sözü aldı, ben de buraya herkes gibi aynı sebepten dolayı geldim, Steel Cage maçını izlemek için dedi. CM Punk ve Seth Rollins için geldim dedi. Logan da tamam onlar da var ama bu akşam gibi görmek için geldin dedi. Schulz da kimse seni görmek için buraya gelmedi dedi. Clevelend Ohio'da değilsin, burası New York dedi. Burası gerçek bir arena ve biz gerçek güreşçileri severiz dedi. AJ Styles'ı görmek istiyorum dedi. Logan dayanamadı ve Schulz'a saldırmaya başladı. Ama ringde tam hareket çekecekken AJ Styles geldi ve Schulz'u kurtardı. Phenomenal Forearm ile Logan'ı yere serdi. 31 Mart Raw’da iki ismi ringde gördük. Logan, seyircilere paranız yok, fakirsiniz dedi. AJ söze girdi, kıçının ödeyemeyeceği çeki ağzınla yazma dedi. Logan da bu bir tehdit mi diye sordu. AJ de burası Raw, şu an Londra'dayız, üstümü giydim ve ringin ortasında duruyorum, ne düşünüyorsun dedi. Logan da söylediklerimin doğru olduğunu düşünüyorum, artık konuşmayı bıraktım dedi. AJ de biliyor, siz de biliyorsunuz, Logan Paul bedavaya güreşmez dedi. Bu şehrin parası bana yetmez dedi. Sonra da seyircilere laf atmayı sürdürdü. Sonra AJ'e döndü, Logan ile büyük bir maç yapmak istiyorsun biliyorum dedi. Sonra da Wrestlemania'yı işaret etti. AJ'in dikkatini dağıtıp ona saldırmak isterken AJ engelledi ve Logan'ı yumruklamaya başladı. Styles Clash çekmek isterken Logan ringden kaçtı. Ama AJ de aşağıya indi ve Logan'ın kafasını spiker masasına vurdu. Sonra ringe geri dönerlerken tam AJ ringe gireceği sırada Logan ipleri oynattı. Üstünlüğü alan Logan, Paulverizer çekti. 14 Nisan Raw’daysa AJ Styles vs Karrion Kross maçı izledik. AJ maçı aldı. Maçtan sonra Logan Paul gelirken, AJ De Wrestlemania'ya birkaç gün kalmışken neden ringe gelmiyorsun dedi. Logan yavaş yavaş gelirken Kross da arkadan Styles'a hamle yaptı ama Styles karşılık verdi. Ama Logan, Titanium Punch ve Paulverizer ile geceyi üstün kapattı.

Logan’ın diğer Wrestlemania’larında olduğu yılın ilk çeyreğinde hızlıca şekillenen bir feuduyla yine Wrestlemania’ya gidiyor. Öte yandan AJ Styles’ı da face olarak yeniden ringlerde görmek çok iyi geliyor doğrusu. Ring içi olarak kesinlikle güzel şeyler izleyeceğimizi düşünüyorum. Zaten Logan genel olarak antipatik bir karakter olsa da ring içinde neler yapabildiğini hepimiz biliyoruz. AJ de yaşına rağmen bence hala çok iyi güreşiyor. O yüzden iyi bir maç izleyeceğimizi ve maçı da kazananın face bir AJ Styles olacağını düşünüyorum. WWE, Logan’ın getirmiş olduğu izlenmelere, şöhrete yatırım yapmaya bence devam edecektir. Birkaç senedir Royal Rumble ve Elimination Chamber’larda da önemli roller oynayan Logan’ın yine önemli roller alacağını düşünüyorum. Ancak gerçek bir güreş emekçisi olan AJ Styles’ın face turn’üyle beraber de yeniden önemli noktalarda bulunması için Logan Paul’u yenmesi gerekmekte. Ek olarak son şovları Logan’ın da üstün kapattığını düşünürsek, sanki AJ’in kazanmasına da bir yol yapılıyor gibi.

Tahmin: AJ Styles



Singles Match
Randy Orton vs ???

Wrestlemania döneminde Kevin Owens ile feud içerisine giren Randy, son birkaç haftaya kadar da onunla maç yapmaya hazırlanıyordu. Uzun bir süredir üzerinde planlanan maç duyurulmuşken, Owens’ın boynundan geçirmek zorunda olduğu ameliyat sebebiyle ringlerden uzak kalacağını duyurmasıyla Randy Orton da Wrestlemania’da rakipsiz kalmıştı. 4 Nisan Smackdown’da olaylar yaşanırken Nick Aldis ringde bir duyuru yapacağını ve bunun da işinin bir parçası olduğunu söyledi. Bu işte bir sonraki hafta her şey yolundaymış gibi ringe çıkmakla bir daha o kıyafetleri hiç giyememe arasında ince bir çizgi vardır dedi. Bu bir klişe ama bu yüzden bunları evde denemeyin diyoruz dedi. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum, o kişinin kendi ağzından duyun istiyorum dedi ve bizlere Kevin Owens'ı takdim etti. Owens ringe geldi ve bu işi 25 yıldır yapıyorum, 25 yıldır da bu ringde her şeyimle mücadele ediyorum dedi. 25 yılda gerçekten de unutamayacağım anlar yaşadım dedi. Aileme destek sağlama fırsatı buldum, hayalini kurabileceğim şeyler yaşadım dedi. Ama bu güzel fırsatların bir bedeli var dedi. Hepimiz bunu farklı zamanlarda ödedik ve sanırım artık benim sıram geldi dedi. Son 4 aydır oldukça ciddi bir boyun sakatlığıyla uğraşıyorum, bunun ne olduğunu da bilmiyorduk, ciddiyetini de bilmiyorduk ama bu hafta içi sonunda bunu çözdük dedi. Bunun sonucunda da ameliyat olmam kararlaştırıldı dedi. Zamanlara bu kadar da kötü olamazdı, Randy Orton'la Wrestlemania'da aynı ringde olamamak berbat bir şey olacak dedi. WWE'ye bunu sizlere açık açık anlatmama izin verdiği için çok minnettarım çünkü doğrusu bir daha sizinle ne zaman konuşabilirim bilmiyorum dedi. Bildiğim şey şu ki son birkaç yıldır, hiçbir şeyi hediye olarak kabul etmemeyi öğrendim, bunu da bir hediye olarak kabul etmeyeceğim dedi. Şimdilik teşekkür ediyorum, çok üzgünüm dedi. Aldis ile sarılıp ringi terk edecekken Randy'nin müziği çaldı. Randy ringe girerken Owens arka alana gitti. Randy gelince Aldis, bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama korkarım ki Wrestlemania için bir maçın yok dedi. Randy oldukça üzgün görüldü. Sonra da Aldis'e ani bir RKO çekti.

11 Nisan Smackdown’da Aldis’i ringde gördük. Geçen hafta Smackdown'a birkaç önemli an yaşadık, birkaç viral an yaşadık dedi. Buraya tek bir andan bahsetmek için geldim ki siz bunu tahmin ediyorsunuzdur dedi. Profesyonelliği korumam gerektiği söylendi, ben de sözümde duruyorum ve onu yapacağım dedi. Buraya Randy Orton'ı da bu yüzden çağırmaya geldim dedi ve Randy'nin müziği çaldı. Randy çok iyi bir destekle ringe gelirken Aldis'e de baktı ve sonra Wrestlemania simgesine baktı. Senin gözlerine bakarak şunu söyleyebilirim ki Nick, geçen haftayı çok kişisel algıladın dedi. Bana daha öncesinde de RKO yemediğini söyleme lütfen dedi. Geçen sene de oldu ve ceza ödedim dedi. O zaman cezamın iki katını ödemiştin çünkü geçen haftaki gibi zamanların yaşanabileceğini düşünmüştüm dedi. Şu an eşitiz bence ödeştik dedi. Seninle konuşmak istememin sebebi Nick, benim için Wrestlemania 41'de bir maçın olmaması dedi. Bu benim çok önemli bir Wrestlemania, bir maçımın olmasına ihtiyacım var, bu benim 20.Wrestlemania'm olacak dedi. Ben o gün orada olacağım, üstümü giyeceğim, ısınacağım ve bana maç ayarlamanı bekleyeceğim dedi. Her ne olursa olsun, bakarsın belki sen de bir yerlerde takım elbiseni unutursun dedi. Neyse ne, maça ihtiyacım var dedi. Para meselesi mi olduğunu düşünüyorsun dedi Aldis de sözü alarak. Sen bu şirketin rekorlar kırmasındaki pay sahiplerinden birisin, ben de buraya gelmek için 20 yıl bir yerlerimi yırttım dedi. Parana değil, saygına ihtiyacım var dedi. Randy de haklısın dedi. Saygımı kazandın, çoktan kazandın dedi. Ama beni Wrestlemania 41 için bana maç ayarlamazsan, sana yapacaklarımdan ötürü Mickie James'ten (Aldis'in eşi) özür dilemem dedi. Sonra Solo Sikoa ve Tama Tonga geldiler. Solo sözü aldı, Randy'den ringden çıkmasını söyleyebilir misin lütfen Aldis, kendini utandırmasın dedi. Randy, kimse ağlamanı dinlemek istemiyor dedi Solo. Kimsenin umurunda değil, senin için bitti dedi. Neden biliyor musun, sen geçmişte kaldın dedi. Gelecek hafta, LA Knight da senin gibi geçmişte kalacak dedi. Çünkü Wrestlemania'da Jacob Fatu, yeni United States şampiyon olacak dedi. Sen ise Randy, evinde yalnız başına oturacaksın dedi. Randy de bunu komik buldu. Daha komik olanı sizin cesaretli olduğunuzu düşünmüştüm dedi. Burada kariyerimde ilk defa Wrestlemania işim için diplomatik olmaya çalışırken beni böldünüz dedi. Kafamdaki sesler beni şu anda rahatsız etmeye başladı, ringe gelin ve sizi bir güzel benzetiyim dedi. Solo ve Tama Tonga ringi sarmaya başladılar. Randy Tama'ya önce saldırdı, sonra da Solo'ya girdi. Tama'yı DDT'ye aldı ama ikiye bir direnemedi. Orton'a yardıma LA Knight geldi. İkiye iki ortalığı temizlediler. Knight mikrofonu alırken yine ama yine sizle uğraşıyoruz dedi. Ama benden bahsediyorsanız, Jacob umarım izliyordur dedi. Eğer ağzınızdan adımı çıkarırsanız yumruğumu yersiniz dedi. Ama olay şu ki sen de istediğini alamadın dedi Randy'e. Ben de alamadım dedi. Eğer siz de alamadıysanız, gecenin ilerleyen anlarında siz ikiniz biz ikimize karşı dedi. Sonra Aldis'e döndü, Aldis de onayladı. Gecenin sonundaki maçta Knight, BFT ile Tonga’yı tuş edip maçı takımına kazandırdı. Ama maçtan sonra Fatu’nun saldırısına uğradı.

18 Nisan Smackdown’da Randy ringe gelirken, şu an için Wrestlemania 41'de bir rakibim yok dedi. Son birkaç gündür eşimle beraber Vegas'tayız, ortalığı geziyoruz, otelde WWE dünyasından kişilerle konuşuyoruz dedi. Binlerce hayranla konuştuk dedi. Sizin gözünüzde bu yılın heyecanını gördük dedi. Babam ilk Wrestlemania'daydı, ben de 20 sene önce Wrestlemania'ya çıktım ve babam beni orada izledi dedi. Wrestlemania benim için çok önemli, mirasımın da bir parçası dedi. Bu yılın Wrestlemania'sında da oturacak halim yok dedi. Eğer bu hafta sonu maça çıkarsam, 20.kez maça çıkmış olacağım Wrestlemania'da dedi. O yüzden bu Wrestlemania benim için çok önemli dedi. O yüzden şunu yapacağım, bu işi size bırakıyorum dedi. Siz karar verin dedi. Çünkü ben Pazar günü, botlarımı ve üstümü giyip geleceğim, vucuduma bebe yağını sürüp hazır bekleyeceğim dedi. Bu işi çünkü sadece kendim için yapmıyorum, sizin için, ailem için yapıyorum dedi. Arkadaki çocuklar için yapıyorum dedi. Konu arkadaki çocuklara gelince de eğer herhangi biri kendisini test etmek istiyorsa, karşıma çıkmaya cesaret etsin dedi. Her kimin güreşecek kıyafeti varsa meydan okuyorum dedi. Pazar günü bekliyor olacağım dedi. Ama şunu bilin ki en tehlikeli üç kelimenin kurbanı olacaksınız; RKO dedi.

Böylece Randy, Wrestlemania’nın ikinci gecesi için bir Open Challenge duyururken, Owens’ın yokluğunda iyi bir toparlanma yapıldı diye düşünüyorum. Keza Randy, aylardır Owens ile maçı için feud içerisindeyken son anda gelişen bir olayla gerçekten de feud’suz kalmıştı. Herhangi bir feud’a da kanalize olamadığı için de rakipsiz kalmıştı. Wrestlemania için Open Challenge duyurabilecek büyüklükte bir isim olan Randy’e burada yine bir galibiyet yakışır bence. Rakibin kim olabileceğini düşünürsek de birkaç ihtimal üzerinde durabiliriz bence. Mevcut roster içinden Nakamura, Karrion Kross, Solo Sikoa veya Andre the Giant Battle Royal galibi Carmelo Hayes gibi isimlerin Wrestlemania’da maçları bulunmamakta. Veya Royal Rumble’dan beri ortalıkta olmayan Sheamus da bu Wrestlemania’yı pas geçiyor. Bu isimlerden biri olabilir diye düşünüyorum. Roster dışından da son dönemde WWE’ye geri dönebileceği konuşulan Rusev de return yapabilir gibi. Ayrıca Nick Aldis’i de unutmamak gerekiyor bence. Randy, onunla maç yapmak istediğini birkaç kez vurgularken Aldis de görevi gereği bu işe çok sıcak bakmadığını söylemişti. Ama tabii Aldis, güreşmek için ideal bir yaştayken zaten meslek olarak güreşçi. O yüzden Randy’nin bu isteğine karşılık verebilir gibi. Bakalım, merakla bekleyeceğiz. Ben tahminimi riske girmeden hiç Randy ile yapıyorum.

Tahmin: Randy Orton


Fatal Four-Way Match for the WWE Intercontinental Championship
Bron Breakker(c) vs Penta vs Finn Balor vs Dominik Mysterio

Judgment Day’in içsel olaylarıyla Intercontinental kemer mücadelesinin Penta soslu bir maçıyla beraberiz. Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru aldığı Intercontinental kemerini, Jey Uso’ya kısa bir süreliğine de olsa kaybedip geri almayı başaran Bron Breakker, Wrestlemania’ya şampiyon olarak gidiyor. Karşısındaysa Judgment Day’in iki üyesi Finn Balor ve Dominik Mysterio ile henüz birkaç ay önce WWE’de debut’unu yapan Penta bulunuyor. Olayların aslında kısa bir süre önce bu raddeye geldiğini görebiliyoruz ama özellikle Balor ve Dominik ekseninde bu mücadeleyi biraz okumak gerekli diye düşünüyorum. Keza birçok maçta olduğu gibi buradan da bir hikaye çıkacak gibi duruyor. Yaz aylarında SummerSlam’de Dominik’in Rhea’yı; Balor’ın da Priest’i satmasıyla beraber yeni bir Judgment Day kurulmuştu hatırlarsanız. Ekibin doğal lideri konumunda olan Finn Balor, kendini olduğu seviyeden daha üst bir noktada olduğunu düşünerek Judgment Day’in yeniden üst seviyelere çıkmasını sağlama görevini de üstlenmişti. Ancak işler pek de istediği gibi gitmezken yaptığı liderlik de biraz sorgulanmaya başlanmış ve ciddi de alınmamaya başlamıştı. Dominik ile arka alan konuşmalarında sürtüşmeler de yaşarken ring içine yansıyan şeyler de görmeye başlamıştık. Örneğin 16 Aralık Raw’da Tag Team kemerlerini War Raiders’a kaybetmişlerdi. Liv Morgan; 6 Ocak Raw’da Rhea Ripley ile olan mücadelesini kaybetmiş, kemer de yitirilmişti. 27 Ocak Raw’daki rövanşta da geri almayı başaramamışlardı. JD sakatlanmış ve sayısal üstünlükleri de zarar görmüştü. Dominik ekibe birilerini eklemek isterken ve özellikle Penta’yı gündeme getirirken Finn ise buna şiddetle karşı çıkmıştı. Şubat ayında AJ Styles’ın dönüşüyle beraber Dominik ve Carlito’ya çatması ve ikiye bir onlara karşı üstün çıkması da Balor’ı oldukça sinirlendirmişti. 10 Şubat Raw’da Carlito ve Dominik'in AJ ile yaşadıklarının ardından Judgment Day soyunma odasını gördük. Balor da odaya geldi. Dominik'in dizinde yatan Morgan'a şu an iyisin ama bir sonraki sefer Finn'i dinlesen daha iyi olur dedi. Dominik sözü aldı ve Damage CTRL'ü kim takar ki dedi. Liv zaten çembere girdi, Raquel de zaten önümüzdeki hafta girecek ve Tag Team için de maçları zaten garanti, işleri düzelteceğiz dedi. Balor, AJ Styles'ın bir aptalmış gibi gösterdiği bir adama layık bahaneler dedi. Bana ve Carlito'ya yardıma gelmeyerek sen aptallık yapmışsındır belki diye cevap verdi Dom. Ama o işi de düşünme, AJ Styles işini haftaya halledeceğim dedi. Balor da madem sen işe başladın sen bitir, ben bu işin dışındayım dedi. Dominik de belki de yeni bir üye eklemeyi düşünmeliyiz, özellikle de JD yokken eksiğiz dedi. Balor da JD'nin neden sakatlandığından bahsedelim derken Morgan araya girdi ve zaten Dominik'in suçu olmayan sakatlanma mevzusunu konuşmuştuk dedi. Ama bence de yeni bir üye eklemeliyiz dedi. Balor ise buna karşı çıktı. Bu işleri burada ben düzelteceğim, Seth'i haftaya yeneceğim, Elimination Chamber'e girip Wrestlemania'ya gideceğim ve şampiyon olacağım dedi.

17 Şubat Raw’a geldiğimizdeyse Judgment Day için gerçekten çok kötü bir gün oldu. AJ Styles ve Dominik maç yaparlarken Carlito maça karışarak Dominik'e avantaj sağlamaya çalıştı. AJ maçı kazanırken maçtan sonra Bron Breakker ringe girip kendisine Spear çekmek istedi ama Styles'ın son anda çekilmesiyle hareket Dominik'e geldi. Arkasını döndüğünde AJ Styles bir tekme attı ve onu dışarıya yolladı. Bron buna sinirlenirken tişörtünü çıkarıp ringe fırlattı ama AJ onu havada yakaladı. Sonra da Bron, kenardaki kemerini AJ'den önce alıp uzaklaştı. İki isim bir önceki hafta arka alanda birbirleriyle bakışırlarken burada da Bron, ona mesaj vermek istemiş ancak hareket yanlışlıkla Dominik’e gitmişti. Öte yandan Women’s Elimination Chamber maçına girmek isteyen Raquel ise Roxanne Perez engelini Naomi ve Bianca yüzünden aşamazken Balor de Men’s Elimination Chamber maçına girmek için Seth Rollins ile mücadele etti ancak başarısızlıkla ayrıldı. 24 Şubat Raw’a geldiğimizde arka alanda Balor ve Dominik'i tartışırlarken gördük. Dominik, ben sadece herkese yardım etmek istiyorum dedi. Balor da bundan bıktım artık dedi. Geçen hafta Judgment Day tarihinin en utanç verici haftasıydı, bunun sorumlusu da sendin dedi. Carlito araya girdi ve hala bu konuda mıyız bırakın artık dedi. Geçen hafta büyük oyundan bahsettin değil mi, ama ne oldu ringe gittin ve AJ Styles'a kaybettin dedi. Sonra da Bron'dan Spear yedin dedi. Dominik de benim sayemde Elimination Chamber için maça girdin ama Seth'e kaybettin dedi. Carlito onları sakinleştirmeye çalışırken Dominik dinlemedi ve belki de yeni bir üye eklemeliyiz dedi. Balor bunu yine reddederken işleri düzeltecek birisi varsa o benim dedi. Dominik de sen mi dedi. O esnada da Morgan ve Raquel geldiler. Morgan, hala kavga etmeye devam mı ediyorsunuz dedi. Bunu artık son vermeniz gerek bu hafta benim için, esasen bizim için çok önemli bir hafta dedi. Hem çember maçım var hem de Raquel ile bu gece Tag Team kemer maçımız var dedi. Geçen hafta işler istediğimiz gibi gitmedi ama bu hafta yükselişe geçeceğiz, Raquel ve ben kemerleri Judgment Day'e getireceğiz dedi. Aramızdan biri oldukça kimin şampiyon olduğu önemli değil dimi dedi Balor'a bakarak. Balor da onu onayladı. Cargill'in araba kazasına sebep olduktan sonra Bianca ve Noami'den yeterince korkmuyor musunuz diye sordu. Bence kapımıza çok fazladan problem getiriyoruz dedi. Morgan da Cargill'in olayını çok takmıyoruz çünkü biz o olayın içinde değiliz dedi. Ama merak etme Bianca ve Naomi'nin işini halledeceğiz dedi. Siz de Dominik'in Bron Brakker ile maçı varken neden aynı tarafta yer almıyorsunuz diye sordu. Balor da biz kendi işimizi halledelim siz de kendi işinizi dedi. Sonra da erkeklere hadi gidelim deyip odadan ayrıldı. Sonrasında Bron Breakker vs Dominik maçını izledik. Maç içinde Carlito ve Balor defalarca kez maça karışırlarken Bron yılmadı. En son maçı kazanmaya yaklaşırken Carlito ve Balor kendisine saldırarak maçı DQ ettiler. Üç isim Bron'a saldırmaya devam ederlerken Balor ringi terk edip sandalye aramaya başladı. O esnada da Bron, Carlito ve Dominik'e üstün geldi. Dominik'i ring dışına yolladı ve Carlito'ya da Spear çekti. Balor ringe sandalyeyle girerken Bron onu yakaladı ve girmesine engel oldu. Balor da ringi terk etti.

3 Mart Raw’da da Balor ringdeyken yukarıda röportaj veren Bron söze girdi, Intercontinental şampiyonu olmamın sebebi bir köpek olmam dedi. Geçen hafta yanlış hatırlamıyorsam, tüm Judgment Day'i rezil etmiştim dedi. Balor sözü aldı, benim adı Finn Balor ve ben senin gibi çaylakları kahvaltı niyetine yerim, çünkü bu ringin içinde ben dokunulmazım dedi. Kemeri senden ne zaman istersem alırım dedi. Aslında göründüğünden bir tık daha akıllısın dedi. Orada Jackie'nin arkasına saklanıyorsun, benimle ringde olduğun ilk andan itibaren havlayan hiçbir köpek kalmayacak dedi. Onlar benim seni indirmemi izleyecekler dedi. Bron dayanamadı ve ringe indi. Carlito ilk onu karşıladı. Ama Bron onu halletti. Sonra Dominik gelirken onu da Belly to Belly ile yere serdi. Sonra ringe girdi ama girer girmez Slingblade yedi. Sonra Balor onu yumruklamaya başladı. Ama Bron kurtuldu ve onu Military Press pozisyonuna aldı. Sonra da yere serdi. Tam Spear'a yönelecekken Dominik, Balor'ı ayağından çekip kurtardı. Carlito'nun ayaklandığını gören Bron, Spear'ı Carlitoya çekti. 10 Mart Raw’da Finn arka alanda Bron Breakker hakkında söylendi. İyice yanlış yola girdi, Dominik'i ring dışında Suplex'ledi, ringin ortasında beni Slam'ledi ve sonrada seni Spear'ladı dedi. Ama Carlito'nun kendisini dinlemediğini gördük. Çok geçmeden de Dominik, Raquel ve Morgan geldiler. Dominik neredeydiniz diye sorarken Balor da beni kimse davet etmedi dedi. Morgan da sakin ol her şeyi hallettik dedi. Bayley nedense Intercontinental kemeri için bir şansı olduğunu düşündü, o yüzden bu gece Raquel ile maç yapacak dedi. Kazanan Lyra ile kemer maçına çıkacak dedi. Sonra da Dominik'in de haberleri var dedi. Dominik sözü aldı ve Adam Pearce ile Bron Breakker konusunu da konuştum dedi. Balor da dur tahmin edeyim, kendini maçın içine soktun değil mi dedi. Dominik de aslında sana bir kemer maçı ayarladım, Bron da zaten kabul etti dedi. Adam Pearce işi resmiyete dökmek için seni bekliyor dedi. Balor da Dominik'e sarıldı. Sonra da teşekkür edip, Pearce ile konuşmaya gitti. Balor gidince Morgan Dominik'e sarıldı ve hala neden ona maç ayarladığını anlamıyorum dedi. Dominik de Finn'e inanıyorum, bu işi başarır dedi. Morgan da öyle diyorsan öyledir dedi. Ama bu konuşular yaşanırken Dominik, kafasında bir plan var da Finn’i zor duruma düşürecek gibi bir ifadesi vardı.

17 Mart Raw’a geldiğimizdeyse 2 ay önce WWE’de debut gerçekleştiren Penta, neredeyse geldiğinden bu yana bir feud içerisinde olduğu Ludwig Kaiser ile No Holds Barred maçında karşı karşıya geldi. Penta maçı alırken, maçtan sonra da Intercontinental kemerinin peşinden gideceğini açıkladı. İlerleyen anlardaysa Bron Breakker ile Finn Balor arasındaki kemer maçını izledik. Maç devam ederken Carlito ve Dominik de maçı izlemeye gelip Bron'un dikkatini dağıtmaya çalıştılar. Bron, Balor'ı Superplex pozisyonuna almışken Carlito hakemin dikkatini dağıttı. Diğer taraftan da Dominik olaya müdahil oldu. Bron'u yere indirirken Balor'ın da dengesi bozuldu ve turnbackle'a bacak arası düştü. Bron toparlanıp birer yumrukla Dominik ve Carlito'yu aşağıya indirdi. Balor'a da Frankensteiner ve Spear çekip kemerini korudu. Maçta sonra Carlito ve Dominik, Bron'a saldırdılar. Bron'un yardımına Penta koşarken Dominik'i Superkick ile yere indirdi. Carlito'ya da Superkick çekti, Bron'dan da Carlito'ya bir Spear geldi. Penta kemeri elinde tutarken Bron'a verdi, Bron da kemerini yukarı kaldırdı. Penta da Cero Miedo yaptı. 24 Mart Raw’da bu kez de Bron, kemerini Penta’ya karşı korumak için ringe çıktı. Maç devam ederken bir yandan Dominik hakemini dikkatini dağıttı, diğer taraftan da Carlito Bron'a saldırmaya çalıştı. Bron, Carlito'yu yakalayıp ringe yollarken ona bir Spear çekti. Ama sonra Dominik, Bron'a saldırarak maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu. Bron toparlanırken Balor, sandalyeyle gelip Bron'a saldırdı. Sonra sandalyeyi Dominik'e verdi ve bu kez de Dominik saldırdı. Dominik de sandalyeyi Penta'ya verdi. Penta bir süre kararsız kalırken sandalyeyi fırlattı. Dominik sandalyeyi tutarken Penta'dan bir Superkick geldi. Böylece Penta, Dominik’in kendisini ekibe alma çabalarına karşı geldi. Sonra Balor da arkadan Penta'ya saldırdı. Sandalyeyi alan Balor, Bron'a saldırmaya devam etti. Sonra da Penta'ya Coupe de Grace çekti. 31 Mart Raw’da Penta & Bron Breakker vs Judgment Day maçını izledik. Maç içinde Carlito maça karışırken arka taraftan Dominik de tag team sınırları dışında Penta'yı tuttu. O esnada Bron, Carlito'yu yumrukla aşağıya yolladı ve Spear pozisyonu aldı. Anca Balor'ın çekilmesiyle hareket Penta'ya geldi. Ardından Balor, Bron'u dışarı yollarken Dominik de Bron'a Slingshot Dropkick çekti. Coupe de Grace'a giden Finn, Penta'yı tuş ederek maçı takımına getirdi.

7 Nisan Raw’da Pearce, kemer için Fatal Four Way maçını açıklarken arka alanda Judgment Day'i konuşurken gördük. Balor, bu işe inanamadığını söylerken Dominik ise bu kararı oldukça destekledi. Balor ise Dominik'e senin de bir maçı istediğini bilmiyordum dedi. Morgan ise tek bir Judgment Day üyesinin kemer mücadelesi vermesindense iki tanesinin vermesi çok daha iyi olur dedi. Şansımızı böylece ikiye katladık, hanginizin kazanması çok da önemli değil dedi. Balor da hak verdi. Sonra da insanların Dominik hakkında öldürme içgüdüsüne sahip olmadığını söylediğini, onun ne gerekirse yapacağını düşünmediklerinden bahsetti. Seni loser zannediyorlar dedi. Ama bu gece onları yanıltıcaksın, oraya gidip Penta'yı yeneceksin dedi. Çünkü Dom, ben sana inanıyorum dedi. Böylece birkaç hafta önce kendisini Bron ile maça sokan Dominik’i, bu sefer Balor Penta’yla maça sokarken Dominik’in kendisine yaptığı motivasyonu da Dominik’e yaptı. Ancak bu motivasyonun başarılı olduğu pek söylenemez çünkü Penta maçı aldı. Maçtan sonra Carlito arkadan kendisine saldırdı ve Backstabber çekti. Dominik de toparlanırken Penta'nın yardımına Bron Breakker geldi. Bron, gelir gelmez aniden hızlanıp Carlito'ya acaip bir Spear çekti. Sonra da ringe girip Dominik'e de Spear çekti. Penta ayaklanınca ona da Spear çekti. Kemeriyle poz verirken Balor arkadan ona saldırdı. Kemerle poz veren de Balor oldu. Bron toparlanıp Spear'a girişince Balor son anda kaçmayı başardı. 14 Nisan Raw’da Penta vs Finn Balor maçı izledik. Maç devam ederken Carlito ve Dominik'in gelmesiyle Balor üstünlüğü aldı. Fakat işi bitirecekken Bron Breakker'ın müziği çaldı. Bron yine geçtiğimiz haftadaki gibi Carlito'ya Spear çekmek isterken Carlito ringe kaçtı. Bron da direkt Balor'a Clothesline çekti ve maç DQ ile sonlandı. Bron, Balor'ı dövmeye devam ederken Dominik ve Carlito maça karıştılar. Ama Breakker'dan her ikisine birden Spear geldi. Sonra Penta'ya yöneldi ama Penta ona karşılık verdi. Biraz Botch'lu da olsa Hurricanrana ile Breakker'ı dışarı yolladı. Sonra da turnbackle'a çıkıp dışarıda duran üç isme birden uçtu ve geceyi üstün kapattı.

Dominik ve Finn arasında aslında hep görünmeyen bir çekişme vardı sanki. Örneğin daha Morgan; Judgment Day’e yeni yeni ilişmeye çalışıp Dominik’in aklına girmeye çalışırken, Dominik’e otel odasının anahtarlarını vermişti. Balor, onu Dominik’ten alırken sonrasında ne yaptığını görmemiştik. Prieste çöpe attım diye bir açıklamada bulunurken ertesi hafta Liv arenaya geldiği esnada kameralar çok odaklamasa da Balor’ı da arkada bir yerlerde görmüştük. Bu olaylar çok fazla gündeme gelmezken ve farklı olaylar devam ederken Priest ve Rhea’nın ayrılığı sonrasında da yine Finn ve Dominik’in arası hep biraz limonu olmuştu. Dominik’in elde ettiği kemer fırsatları karşısında Finn biraz haset duyduğunu gizleyememişti. Tüm bunlar Wrestlemania dönemine doğru iyice patlak verme haline gelirken, bardak artık taşmak üzere gibi duruyor. Dolayısıyla Wrestlemania sonrasında Balor ve Dominik arasında uzun soluklu bir feud izleyeceğiz bence. Balor’ın da olası bir face turn’ü yakın diye düşünüyorum. O yüzden burada Morgan etkisiyle bir Dominik sürprizi çok enteresan olur bence. Yani Dominik bu maça çok fazla eklenmesi düşünülmeyen bir isimken birden maça girmesi ve Balor ile yaşadığı olaylar biraz acaba mı diye de düşündürtmüyor değil. Keza Dominik, son birkaç yılda müthiş bir gimmick içerisindeyken hakikaten gerçek bir heel reaksiyonu almayı başaran az sayıdaki isimlerden bir tanesi. Bu yükselişi bir de kemerle süslenebilir sanki. Ama tabii Dominik ve Finn, birbirlerinin kemeri alamamalarını da sağlayabilirler. Öte yandan Penta da kemer için çok ciddi bir aday ve kazanmaması için hiçbir sebep yok gibi duruyor. Ancak çok yakın bir zamanda WWE’ye geldi ve biraz daha zaman geçmesi daha doğru olur gibi geliyor bana. Şampiyon Bron Breakker ise tam bir tweener olarak takılıyor. Heel’e face, face’e heel davranırken seyircilerden de güzel tepkiler aldığı için esasen heel bir karakter olmasına rağmen doğal bir face gibi de davranıyor. Ama her ne olursa olsun bire birde mağlup etmesi çok zor bir isim. Ancak böyle bir kemer maçında pinlenmeden kemerini kaybedebilir gibi geliyor bana. Ben o yüzden bu maçta yer alması oldukça sürpriz olan ve Dominik’e oyumu vereceğim. Bu maça Dominik eklenmişse bence bir şekilde Balor’ı pinleyerek kemeri alabilir gibi geliyor bana. Fiziki olarak güçsüz bir isim olmakla beraber gimmick olarak da korkak bir profilde olan Dominik, böyle bir maçta avantaj elde edebilir diye düşünüyorum. Balor ile mevzular yaşarken de onun üstünden tuşa giderek, sürpriz bir şekilde maçı eklenmesini sürpriz bir şekilde kemeri kazanarak tamamlayabilir gibi. Tam bir safkan heel olarak Dominik, bu yükselişini kemerle süsleyebilir. Ortam buna uygun duruyor doğrusu.

Tahmin: Dominik Mysterio


Tag Team Match for the WWE Women’s Tag Team Championship
Liv Morgan & Raquel Rodriguez(c) vs Bayley & Lyra Valkyria

6 Ocak Netflix Debut’unda Rhea Ripley’e kaybederek kemerini kaybeden ve ana kemer potasından düşen Liv Morgan, Judgment Day de yer alamaya ve yanında Raquel’i tutmaya devam ediyor. İki isim Women’s Tag Team şampiyonları Bianca ve Naomi ile feudlarına da devam ederlerken 24 Şubat Raw’da Women’s Tag Team kemerlerini Dominik’in de yardımıyla onlardan almayı başarmışlardı. Elimination Chamber’a da girmeyi başaran Liv, son ikiye kalmasına rağmen Bianca’ya direnememiş ve maçtan mağlup ayrılmıştı.

Diğer tarafta ise bu maç için karşılaşacakları rakiplerin esasen bir Tag Team olmadıklarını da bilmekteyiz. Bireysel mücadelelerini sürdürürlerken hatta bir yandan kemerler için de feudlara girerlerken, yine de dostlukları sayesinde takım olmayı başardıklarını görüyoruz. Geçtiğimiz yılın özelliklerinde ortalarında çok ciddi bir yükselişe geçen Lyra, Queen of the Ring finaline kadar çıkmış ancak Nia Jax’e kaybetmişti. Hatta o dönem Liv Morgan ve Becky Lynch feudunda Becky’nin yanında yer alıp paralelde Morgan ile de feud etmişti. Birden hızlı bir yükselişe geçen Lyra’nın düşüşü de aslında bir o kadar da hızlı olmuştu. Yaz aylarında çıktığı bu noktanın ardından pek de önemli bir hikaye içerisinde yer almazken Women’s Intercontinental kemerinin duyurulmasıyla yeniden göz önüne çıkmayı başarmıştı. Çeyrek finalde Ivy Nile ve Zelina Vega’yı Triple Threat maçında yenmeyi başarırken yarı finalde de Iyo Sky’ı geçmeyi başarmıştı. Finalde de 13 Ocak Raw’da Dakota Kai’yi yenmeyi başarırken böylece tarihin de ilk Women’s Intercontinental şampiyonu olmayı başarmıştı. O günden bu yana kemerini korurken aslında birçok isimle de mücadele ettiğini gördük. Dakota Kai, Ivy Nile gibi isimlere karşı kemerini korurken bir yandan da Elimination Chamber’a girmeye çalıştı. 10 Şubat Raw’da Bayley ile mücadele ederken maçı kazanamadı ve çembere Bayley girdi. Ancak Bayley de çemberden yenilgiyle ayrılınca Wrestlemania kendi Wrestlemania yolunu da biraz tıkamış oldu. Buna istinaden Women’s Intercontinental kemeri için mücadele etmek isterken bir yandan da Women’s Tag Team kemerlerinin şampiyonlarından olan Raquel de Intercontinental kemeri için iddialı bir konumdaydı. 10 Mart Raw’da iki isim karşı karşıya gelirlerken maçı Bayley üstün götürürken Dominik maça karışıp hakemin dikkatini dağıttı. Diğer taraftan da Morgan, Bayley'e saldırmak istedi ama Bayley hem Dominik'i hem de Morgan'ı aşağıya gönderdi. Ama Raquel yine de üstünlüğü aldı. Count out ile maçı kazanacakken son anda Bayley içeri girdi ama yine de savunmasız yakalanan Bayley, Raquel'e direnemedi. Raquel kemer için #1 Contender olurken 17 Mart Raw’da Lyra arka alanda röportaj verdiği esnada Bayley'e rastladı ve yanına gitti. Raquel'e karşı kemerimi koruduktan sonra seninle yüzleşmek isterim, beni yendiğini unutamıyorum dedi. Bayley de önümüzdeki haftaya odaklan, her şey yolunda dedi. 24 Mart Raw’da gerçekleşen kemer maçında Lyra, Morgan'a rağmen rollup ile kemerini korudu. Maçtan sonra Raquel ve Morgan Lyra'ya saldırırlarken yardıma Bayley geldi. Lyra ve Bayley, birlik olup ringi Morgan ve Raquel'den temizlediler. Bayley de en son Lyra'nın kolunu kaldırdı ve seyircilere onu takdim etti. Bir sonraki hafta Raw’a geldiğimizdeyse bu kez de Lyra ve Bayley arasında bir kemer maçı izledik. Lyra yine ani bir tuşla maçı kazanarak kemerini korudu.

11 Nisan Smackdown’daysa Women’s Tag Team kemeri için #1 Contender’ı belirleyecek bir Gauntet maçı yapıldı. Bayley & Lyra Valkyria vs Shayna Bazsler & Zoey Stark maçı ile başlarken Jacknife ile Lyra, Shayna'yı tuş edip eledi. Maxxine & Natalya geldi. Maxxine, Bayley üzerinden Sharpshooter yapacakken Inside Cradle ile Bayley onu eledi. Katana & Carter geldiler ama Lyra, Nightwing ile Carter'ı tuş etti ve onları da eledi. Sonrasında da Michin & B-Fab geldiler. Bayley, Rose Plant ile B Fab'i tuş etti. En sonda da Niven & Fyre geldiler.  Bayley, Fyre'a Rose Plant çekti, Lyra da Turnbackle'dan Legdrop ile uçtu ve böylece iki isim Wrestlemania için #1 Contender oldular. Arka alanda her ikisiyle de röportaj yapılırken Lyra, geçen Pazartesi birbirimizin sırtını parçalamak isterken şimdi takım olduk dedi. Bayley de bu  kemer uzun süredir aklımdaydı, Lyra'yı da NXT'den beri izleyip beğeniyorum dedi.

Yine alelacele hazırlanmış bir maç olduğunu görüyoruz. Açıkçası ben Liv Morgan’ın, Alexa Bliss ile feuda sokulmamasını hiçbir şekilde anlamlandıramıyorum. Yaklaşık 2 sene sonra Royal Rumble’da return yapan Alexa, oldukça da iyi bir destek alırken maç içerisinde Liv Morgan tarafından elenmişti. Hemen sonrasında şansını Elimination Chamber’da denemek isterken, çembere de girmiş ancak bu kez de ani bir tuşla yine Liv Morgan’a elenmişti. Return yaptığından bu yana Sister Abigail’i kullanmaya devam eden Alexa, zaman zaman Wyatt Sicks’e de selam çakarken, maçlarında yine Wyatt Sicks’i andıracak şeyler yaşanırken ve bir de üstüne Liv Morgan gibi bir engel karşısına çıkarken neden bir feud içerisinde bu durumun değerlendirilmediği anlamak gerçekten de mümkün değil. İlla Women’s Tag Team kemerleri ekseninde bir feud yapacaksanız bari Alexa’yı Wyatt Sicks’e dahil edip Nikki Cross ile Alexa’yı takım yapabilirdiniz diye düşünüyorum. Yani Wyatt Sicks, persona olarak oldukça ürkütücü bir oluşumken, Alexa’nın Morgan’ı takıntı hale getirip üstüne musallat olması bence çok iyi bir senaryo olurdu. Belki Wrestlemania sonrası böyle bir planlama yapılıp Wyatt Sicks için de daha başka şeyler düşünülüyordur bunu bilemem ama şunu söyleyebilirim ki bu maçın yeri bırakın Wrestlemania’yı herhangi bir haftalık şov maçı gibi duruyor. Bu şartlar altında tahmini yaparsam da Liv ve Raquel’in kemerlerini korumalarını bekliyorum. Alexa Bliss ve Liv Morgan feudunun da bir şekilde bir an önce başlamasını diliyorum.

Tahmin: Liv Morgan & Raquel Rodriguez



Sin City Street Fight
Damian Priest vs Drew McIntyre

Drew McIntyre ve talihsizlikler serisinin baş aktörlerinden birisi olan Damian Priest, geçtiğimiz son 1 – 1.5 yıllık dönemde Drew’un başını fena bir şekilde ağrıtan isimlerden sadece biri. Aslında iki isim arasındaki ilk çatışmalar 2023’ün sonlarında, Drew heel turn yapıp kafayı Bloodline’a ilk taktığı dönemlere kadar dayanıyor. Drew, heel turn yapıp 2022 yılında Clash at the Castle’da kemeri Roman’dan alamamasının sorumlusu olarak tüm Bloodline’ı doğal olarak suçlamış bu olayı atlatamadığını belirtmişti. Jey Uso’nun da o dönem Raw’a geçmesiyle beraber ona zarar vermek isteyen Drew, Survivor Series War Games için Judgment Day ile bir iş birliği yapmıştı. O dönem Priest de heel bir isimken Mr. Money in the Bank unvanına da sahipti. Paralelde ana kemeri de Seth Rollins’ten almak isteyen Drew, birkaç kez Priest ile atışmış ve hatta onun cash-in yapmasını bile engellemişti.

Daha sonraları Judgment Day’in Tag Team mücadeleleri, Drew’un da CM Punk mevzuları ve yine ana kemere yürümesinin ardından iki isim farklı yollara gitmişlerdi. Elimination Chamber 2024’ten galibiyetle çıkan Drew, Seth Rollins’in Wrestlemania’daki rakibi olmuştu. O dönem Tag Team şampiyonları olan Priest ve Balor ise, Tag Team kemerlerinin her ikisinin de ortada olduğu çoklu bir Ladder maçında kemerlerini Awesome Truth ve A-Town Down Under’a kaybetmişlerdi. Drew ise ana kemere oldukça odaklanırken, rakibi şampiyon Seth Rollins ise bir yandan Cody Rhodes’un Roman Reigns’i devirmesine yardımcı olmak istemişti. O yüzden de Cody ile beraber çalışıp ilk gecenin main event’inde Rock ve Roman’a karşı maça çıkmıştı. Oradan gelen bir mağlubiyetle birlikte ikinci gecenin ilk maçında kemerini Drew’a karşı korumak zorunda kalan Seth, Drew’a direnememiş ve kemerini kaybetmişti. Drew McIntyre ise pandemi döneminde boş arenalarda yaşamış olduğu sevincini bu kez dolu arenalar önünde yaşamıştı. Ancak bu sevinci sadece 5 dakika 46 saniye kadar sürmüştü. Kemeri kazandıktan sonra maçı spiker masasında yorumlayan ve sakatlığı sebebiyle (ki sakatlanma sebebi de Drew McIntyre’dı) güreşemeyen, düşmanı CM Punk’ı kışkırtırcasına sevinen Drew, Punk’ın saldırısına maruz kaldı. Punk, kolundaki atelle maçtan çıkmış Drew McIntyre’a saldırırken de bunu fırsat bilen Damian Priest, cash in yaparak kemeri Drew’dan almış ve Wrestlemania’dan şampiyon olarak ayrılmayı başarmıştı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Drew, bundan sonrasında çok daha kötü şeyler yaşayacaktı.

Cash-in yemesinin ardından kemeri kaybeden Drew, Priest’i sahtekarlık ve kolaycılıkla suçlarken ona karşı “Çakma Undertaker” ifadesini de kullanmıştı. Kemerini geri almak istediğini söylerken Backlash’teki kemer maçı için yapılan #1 Contender’s maçına da katılmış ancak CM Punk’ın yine kendisini engellemesi sebebiyle maçı kazanamamıştı. Ufak da bir sakatlık geçiren Drew, geri döndüğünde kemer maçı alabilmek için yöneticileri baskı altına alırken nihayetinde Haziran ayında Glasgow’da yani kendi memleketinde yapılacak Clash at the Castle için bir maç sözü almıştı. Gecenin main event’inde iki isim karşı karşıya gelirlerken yine CM Punk sebebiyle Drew, kemeri alamamış, Priest ise bu sayede yoluna devam etmişti. Bu kez şansını Money in the Bank’te denemek isteyen Drew, Priest’e söylediklerini yutarak gecenin başındaki Money in the Bank maçına katılım hakkı sağlamış ve çantayı da alarak Mr.Money in the Bank olmuştu. Daha öncesinde çantayı kazanacağını ve tam da aynı gece cash-in yapacağını söyleyen Drew, söylediğini de yapmıştı. Gecenin ilerleyen anlarında gerçekleşen Damian Priest vs Seth Rollins kemer maçı oynanırken cash-in yapan Drew, maçı Triple Threat haline getirmişti. Hızlı bir cash-in ile işi bitirmek isterken CM Punk yine yakasını bırakmamış ve cash-in yapmasını engelleyerek Priest’in yine kemeri korumasını, daha doğru bir ifadeyle Drew’un yine şampiyon olamamasını sağlamıştı. Tüm bu olanların ardından Punk’ın da iyileşmesiyle odağını Punk’a veren Drew, SummerSlam’de Punk’ı yenmeyi başarmıştı. Priest ise Balor’ın ihaneti sonrasında SummerSlam’de kemerini Gunther’e kaybederken o da eski ekibi Judgment Day’in peşinden gitmişti. Drew ise SummerSlam galibiyeti sonrasında önce Bash in Berlin’deki Strap Match’ta sonra da Bad Blood’daki Hell in a Cell maçında Punk’a kaybetmişti.

Yeni yılla birlikte bu iki isim Smackdown’a geçip yeni bir başlangıç umuduyla hareket ederlerken Wrestlemania’da kemer maçı elde etmek için de mücadeleye girişmişlerdi. Bunun ilk durağı olan Royal Rumble maçına katılan iki isim, orada da karşı karşıya gelmişlerdi. Priest, bir kez daha Drew’un yoluna taş koyarak onu elemeyi başarırken kendisi de LA Knight tarafından elenmişti. Royal Rumble olmayınca şansını Elimination Chamber’da denemek isteyen iki isim ayrı maçlarda katılım hakkı elde ederek Elimination Chamber’a girmeyi başarmışlardı. Maç içerisinde Drew; Cena’ya Clemore çekip onu eleyecekken fırsatı bulan Priest, bir roll-up ile Drew’u elemeyi başarmış ve bir kez daha onun önüne çıkmıştı. Tüm bu olanlara artık dayanamayan Drew, çemberi terk etmeden önce Priest’e Cleymore çekip öyle ayrılırken fırsatı bulan Logan Paul, podun üzerinden Frog Splash çekerek Priest’i elemeyi başarmıştı. Böylece iki isim Elimination Chamber’da da başarısız olmuşlardı.

Elimination Chamber sonrası 7 Mart Smackdown’da Drew McIntyre vs Jimmy Uso maçı izledik. Drew maçı alırken maçtan sonra, Jimmy'e saldırmak için ringe geri yöneldi. Ancak Priest arkadan ona saldırdı. Gecenin başında da Drew ona saldırmıştı. Priest'i tutmak için birçok görevli geldi. Priest kurtulup Drew'a Superkick çekti ve saldırmaya devam etti. En sonunda da zorla uzaklaştırıldı. Bir sonraki hafta Smackdown’da bu kez Priest, Nakamura ile maç yaparken üstün götürürken Drew, kendisine saldırarak maçın DQ ile sonlanmasını sağladı. Damian karşılık verse de Drew gözlerine saldırdı, Nakamura da Priest'e arkadan Kinsasha çekti. Nakamura ringi terkederken Drew, Priest'e saldırmaya devam etti. Onu dışarı çıkarıp seyirci bariyerlerine fırlattı. Çelik merdiveni kaldırıp yüzüne doğru vurdu. 21 Mart Smackdown’da da bu kez Damian Priest & Jimmy Uso vs Shinsuke Nakamura & Drew McIntyre maçı izledik. Priest, Nakamura'yı tuşlayarak maçı takımına kazandırdı. Maçtan sonra Drew, Priest'e saldırdı. Kafasını sürekli yumruklarken en sonunda da Cleymore çekti. 28 Mart Smackdown’da gecenin başında Cody ve Randy segmentine bulaşan Drew gecenin sonunda da kendisini Randy Orton ile maç yaparken bulmuştu. Kevin Owens sayesinde maçı Drew alırken arka alanda kendisini çok keyifli gördük. Yanına röportaj için Jackie geldi. Kimse Drew'a karışmadıkça ben insanların kendi işlerini umursamam dedi. Kimse işime karışmazsa ben kazanırım dedi. Randy Orton'ı yendim bak dedi. Geçen hafta da Priest'e seslendim ama burada yok dedi. Ama tam keyifle oradan ayrılırken Damian onu karışladı ve bir kafayla ona saldırmaya başladı. Arabaya doğru Drew'un kafasını vururken çıkan şoförü de tutup masaya doğru fırlattı. Drew karşılık verirken en son Damian kalktı ve arabanın camına doğru Drew'u Cokeslam'ledi.

11 Nisan Smackdown’da Priest'in ona saldırmasından bu yana tek gözünü bir korsan gibi kapatan Drew ringe geldi. Size bir sır vereyim mi dedi. Wolverine'in iyi haberleri var dedi ve gözüne taktığı şeyi çıkarttı. %100 olarak sağlıklıyım bunun da anlamı Priest, sen %100 yandın dedi. Priest arkadan gelirken görevliler onu engellemek istedi ama onları devirip Drew'a saldırdı. Ringde kapışmaya başlarlarken Priest'ten Clothesline geldi. Bir Clothesline ile de aksiyonu dışarı taşıdı. Sonra da Drew'un kafasını çelik merdivenlere vurdu. Görevliler araya girmek isterlerken Drew, Priest'in gözüne saldırarak üstünlüğü aldı. Sonra da çelik merdiveni Priest'in kafasına indirdi. Ardından da çelik merdivenlerin üzerinden Future Shock DDT çekti. Sonra da Priest'in kolyesini aldı.

Roster’daki iddialı iki ismin mücadelesinde tahmin konusunda biraz kararsız kaldığımı söyleyebilirim. Priest, gerçekten ring içi yeteneğini beğendiğim bir isimken bence geçen sene kariyerinde çıkabileceği en yüksek yerlere çıktı diyebilirim. Drew ise o safhaları çoktan geçmiş bir isim. O yüzden ben hep daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum şu anki kendi gimmick’inde yansıttığı gibi. Evet geçen sene bir ana kemer aldı ama aldığına da pişman oldu. Umarım yakın bir zamanda pandemi dönemindeki yükselişi gibi yeniden bir yükseliş dönemine geçebilir. Keza Bloodline’a ve Roman’a kafayı takmış bir haldeyken birden o tarafı da bırakması bence çok doğru olmadı. Seth ve Punk arasında bir mevzu zaten varken Roman ve Drew arasında bir hikaye yürütülebilirdi gibi. Ama tabi ilk geceki Triple Threat main event’i müthiş bir maç olduğu için bu durumu anlayabiliyorum. Tahminin neden zorluğuna geçecek olursak da ben daha bu feud başlarken maçı Drew’un kazanacağını düşünüyordum. Çünkü sürekli bir şeylerden en mağdur olarak çıkma konusunda ustalaşmış olan Drew’un bir Wrestlemania galibiyetini hak ettiğini düşünüyordum. Fakat maçı bir Street Fight (Sokak Kavgası) maçına çevrilmesi işleri benim adıma zorlaştırdı. Çünkü bildiğiniz üzere Priest, bir süre sokaklarda yaşadığı için ve bu durum da hikayelerde kullanıldığı için Priest’in alanında bir maç yapılıyor gibi olacak şu anda. Keza Gunther’le kemer için feuddayken de ringlerin generali olabilirsin ama sokakların kralı benim demişti. O yüzden de biraz zorlanıyorum doğrusu. 11 Nisan Smackdown’da Drew’un fazlasıyla üstün çıkması da beni biraz Priest’e itmedi değil. O yüzden Priest belki burada kazanır ama feudun devamlılığında Drew da galibiyet çıkarabilir gibi. Bu sebeple Priest diyorum.

Tahmin: Damian Priest


Singles Match for the Undisputed WWE Championship
Cody Rhodes(c) vs John Cena

Güreş tarihinin en büyük turn’ü nedir diye sorulsa, ben dahil birçok kişinin vereceği cevap Hulk Hogan’ın 1996 Bash at the Beach’te yaptığı heel turn olur. Öyle bir heel turn ki, güreş tarihini baştan sona değiştiren, Monday Night War’ı başlatan, WCW’yu tepeye çıkartıp sonrasında WWE’nin Attitude Era dönemini başlatmasıyla WCW’yu bünyesine katmasına neden olan olaylar silsilesinin başlangıcını oluşturuyor. Hem dönem dinamikleri hem de güreşçi dinamikleri sebebiyle zannediyorum ki bir daha böyle bir turn göremeyeceğiz. Hogan’ın o dönem gerçekten ikon bir karakter olması, güçlü Amerika’yı simgeleyen, kötü adamları deviren imajının dışında “kendisine verilen sözlerin tutulmaması” sebebiyle tarafını değiştirip WWF’ten WCW’ya geçen Outsiders’a (Kevin Nash ve Scott Hall) katılması nWo’nun da doğumunu müjdelemişti. Hogan, heel turn yapıp ringde baygın halde duran en yakın arkadaşına yardım edip, şirketin onurunu kurtarmaktansa gecenin kötü adamlar için üçüncü adam olduğunu gösterircesine Macho Man’e Ledgrop çekmesi, gerçekten de arenadaki tüm herkesi şaşkına uğratmıştı. Hogan olaylardan sonra efsanevi promo’sunu keserken ring resmen bir çöp kutusuna dönmüş, seyirciler neyi var neyi yok ringe fırlatmıştı. Gerçekten ara ara aklıma gelip izlemeye doyamadığım bu efsanevi olay, güreş tarihinin en büyük turn’ünün de dışında en büyük olayı dahi olabilir diye de düşünmüyor değilim. Yıllar boyunca böyle bir şey bir daha yaşar mıyız diye düşündüğümdeyse aklıma hep John Cena’nın olası heel turn’ü geliyordu. 2025 Elimination Chamber, efsanevi bir sekansla John Cena’nın heel turn’ünü bizlere getirirken yine de Hogan’ın etkisini geçemeyeceğini görüyoruz. Velhasıl, Cena’nın heel turn’ü modern dönemin en ilgi çekici hareketlerinden bir tanesi olduğunu da değiştirmiyor. Tabi Cena’nın son 10 yıldır WWE’de aktif olarak güreşmediğini düşünürsek ve de artık değişen ve dönüşen dünya içerisinde güreşin de yaşadığı dönüşümü düşünürsek, Hogan’ın yarattığı etkinin yanında zayıf kaldığı da bambaşka bir gerçek. Kıyaslamalar bir tarafa, heel Cena ve The Rock partnerliğini izleyip keyif almak en doğru seçenek gibi gözüküyor.

Biraz olayların nasıl bu hale geldiğinin de üzerinde duralım. Cody Rhodes, 2022 yılında AEW’dan baba ocağına return yaparken çok ciddi bir etki yaratmayı başarmıştı. Bu etkinin devamlılığında da 2023 Royal Rumble’ını kazanmış ve Wrestlemania 39’da kemeri 2.5 yıldır elinde tutan Roman Reigns’e meydan okuma hakkı elde etmişti. Cody kemeri kazanmaya çok yaklaşmışken, Bloodline’ın sayı avantajını kullanan Roman, bir şekilde kemerle çıkmayı başarmış ve reign’ini de sürdürmüştü. Aradan geçen 1 yılda Cody iyice güçlenirken, 2024 Royal Rumble’ını da kazanmayı başarmıştı. Fakat 2023 yılında yeni duyurulan ana kemer kemerle birlikte artık Cody’nin önünde iki tane seçenek bulunmaktaydı. Bir tarafta babasının daha önce hiç kazanamadığı, esas kemer olarak gözüken ve 3-3,5 yıldır Roman Reigns tarafından domine edilen WWE kemeri, diğer taraftaysa birkaç ay önce duyurulan esasen geçmişi olmasına rağmen diğer kemer kadar değerli gözükmeyen, Seth Rollins’in sahibi olduğu World Heavyweight kemeri. Cody’nin seçenekleri bunlarken işin bir de The Rock boyutu vardı. Rock, WWE’nin el değiştirme sürecinde TKO’nun yönetim kurulunda yer alırken hem güreş endüstrisi içerisindeki gücü hem de “patron” sıfatıyla her şeyi yapabilecek güçte bir isimdi. Keza Rock, 2024 Ocak ayında ekranlarda gözükürken “Head of the Table” mesajını vermiş ve kuzeni Roman Reigns ile kemer için mücadele etmek istediğini duyurmuştu. Cody’nin Royal Rumble’ı kazanması sonrasında Rock ile konuşup diğer kemere doğru yönelme isteğiyse seyirciler tarafından pek kabul görmemişti. Seyirciler “We Want Cody” furyasını başlatırlarken Rock, boo’lanmaya başlamıştı. Tüm bunların üzerine Vegas’ta yapılan basın toplantısında işler iyice gerilmiş, Cody istemeden de olsa Rock’ın ailesine laf söylemiş, Rock da ona bir tokatla cevap vermişti. Bunun üzerine Cody de Seth’in kemeri olan WHC kemeri için değil, Roman Reigns’in sahip olduğu WWE kemeri için Wrestlemania 40’ta maça çıkacağını duyurmuştu. Bunun üzerine Rock, heel turn geçirmiş ve “Final Boss” gimmick’ine bürünmüştü. Final Boss gimmick’i Rock’a o kadar güzel oturan bir gimmick oldu ki belki de Rock’ın tüm güreş kariyeri boyunca taşıdığı en güzel gimmick olabilir diye düşünüyorum. Yeni theme müziği, yüksek egosu, gücünün kıymetini bilen hareketleri, Muhammed Ali’nin eşinden aldığı People’s Champ kemeri, karizması ve seyircilerle dalaşması derken izlemesi inanılmaz keyifli bir profil çiziyordu. Sahip olduğu ring içi ve ring dışı gücün simgesi niteliğinde hareket eden Rock; Cody’i düşmanı gözüyle bakarken kemerin ailesinde, Bloodline’da yani Roman’da kalması için de her şeyiyle mücadele edeceğini söylemişti. Gerçekten de öyle yapan Rock, kimse karışmadan rahatça Cody’i sıkıştırıp canını acıtıp onu kanatırken, Roman’ı bile Tribal Chief ilan etmişti. Bu doğrultuda oldukça bel altı hareket ederken de Cody’nin annesine de laf atmış ve oğlunu onun gözleri önünde döveceğini söylemişti. Cody’e yapılmadık işkenceyi bırakmayan Rock; Cody’nin yanında duran ve ona yardımcı olan Seth Rollins’e ve Cody’e, ilk gece için bir maç teklifinde bulunmuştu. Buna göre Rock ve Roman takım olup, Seth ve Cody’e karşı mücadele edeceklerdi. Eğer Rock ve Roman maçı kazanırsa da maç Bloodline Rules altında gerçekleşecekti. Öyle de olmuş ve Rock ve Roman maçı kazanırlarken Rock; Cody’i pinlemişti. Fakat bir sonraki gece Bloodline Rules altında yapılan maçıysa her şeye rağmen Cody Rhodes kazanmıştı. Maç içinde birçok isim Cody’e yardıma gelirken bu isimlerden biri de John Cena’ydı. Cena, 2023 yılı içerisinde mücadele ettiği Solo Sikoa’yı ringde defederken karşısında The Rock’ı bulmuş ve Rock, Cena’yı Rock Bottom ile dışarı göndermişti. Rock’ı da defeden isim Undertaker olurken bu karambol ortamında Cody, Roman’ın 3,5 yıllık reign’ini bitirmeyi başarmıştı.

Bu olayların ardından Roman Reigns, bir süre ekranlardan uzak kalıp bu hikayenin de dışına çıkarken Rock da Raw After Mania olan 8 Nisan 2024 Raw’da karşımıza çıkmış ve Cody ile yüzleşmişti. Triple H, Cody'i bizlere takdim etti. Cody, müthiş bir destekle ringe geldi. Cody, 2 sene önceki dönüşünden, o dönemki bahsettiği hayallerinden bahsetti ve dün kurduğum hayalleri gerçekleştirdim dedi. Bu işe girdiğinizde size neden sorusunu sorarlar dedi. Ekranlara kızının "hikayeyi bitir baba" dediği videosunu gösterdi. Artık onun babasının bir challanger değil, şampiyon olarak dövüştüğünü söyledi. Bayanlar ve baylar, benim adım Cody Rhodes, bir zamanlar istenmeyen şimdiyse inkar edilemeyen Cody Rhodes dedi. Şimdiyse Undisputed Universal WWE Şampiyonu Cody Rhodes dedi. O esnada The Rock'ın müziği çaldı ve Rock geldi. Wrestlemania'da geldiği People Championship ile geldi. Rock'ın müziği biter bitmez seyirciler Undertaker tezahüratı yapmaya başladılar. Her konuşmaya yeltendiğinde de Boo'landı. Rock çok fazla şey yapabilir ama Sucks onun yapacağı bir şey değil dedi ve seyircilere bu şekilde lafını attı. Rock, başlamadan önce Cody'e çiçek getirmek istediğimi söylemek ve Taylor Park'ın çöp rekorunu kırdığınızı söylemek isterim dedi. Seyircileri iyice kudurttu, küfür de etmeye başladı. Cody ise kemerini seyircilere gösterdi. Rock da kendi kemerini gösterdi ama boo'landı. Buraya sana çiçek vermeye geldim, başardın Cody Rhodes dedi. İstediklerini söyleyebilirler ama bu ikimiz arasında dedi. Her şeye rağmen Roman Reigns'i yenip hikayeni bitirdin dedi. Rock seni köpek gibi dövdü, seni kanattı, kemerine Mama Rhodes yazdırdı ama ona rağmen kazandın dedi. Dün annen de çok mutluydu, oğluyla çok gurur duydu dedi. Cennetteki baban da seni gülümseyerek izledi dedi. Baban benim kahramanımdı dedi. Babalarımız çok yakın arkadaşlardı dedi. Babam sana yaptıklarımdan sonra benden gurur duyuyor mudur bilmiyorum ama umurumda da değil dedi. Hikayeni bitirdin, bravo dedi. Benim kemerime de fake diyebilirsiniz ama Hall of Fame serenomisinde Muhammed Ali'nin eşi verdi bana bu kemeri ve benim için çok önemli dedi. Sonra Cody'e kemerini tutma şansım hiç var mı diye sordu. Kemerlerin hepsini çok severim ama buna daha önce dokunmamıştım dedi. Cody ben de senin kemerini tutabilirsem sen de benim kemerimi tutabilirsin dedi. Rock kabul etti. İkili kemerleri değiştiler. Rock kemere bakıp omzuna taktı. Rock, bu beni çok doğru hissettirdi dedi ve teşekkür etti. Kemeri Cody'e verip kendi kemerini aldı. Hepinizin bildiği gibi Rock, şimdi uzaklara gidecek dedi. Rock da ayrılmak istemiyor, bu işi Cool yaptık dedi. Seyircilerdense tam tersi "Goodbye" şarkısı geldi. Cody'e dönerek; Rock geri döndüğünde şampiyon ol ya da olma Rock senin için dönecek Cody dedi. Cody de bunun için sabırsızlanıyorum dedi. Rock ben de sabırsızlıkla bekliyorum dedi. Roman'ı dün gece yendin ama ondan önceki gece Rock, seni yendi dedi. Roman Reigns'le olan hikayen bitti, başardın ama bizim hikayemiz daha yeni başlıyor dedi. Buna inanırım çünkü sen Final Boss'sun değil mi dedi Cody. Zaten TKO yönetim kurulundasın yani benim patronumsun dedi. Cody, ben şampiyonum, onların şampiyonuyum dedi seyircileri göstererek. Bunun anlamı patron, ben senin de şampiyonunum dedi. Rock ise sen onların şampiyonusun, dünya şampiyonusun, benim şampiyonumsun doğru dedi. Final Boss gitmeden son bir şey daha var dedi. Cody'nin elini tuttu, bunun ne olduğunu anlaman için elini açmana bile gerek yok, bir daha asla kalbimi kırma dedi. If you smell what the Final Boss is cooking diyerek segmenti bitirdi.

Wrestlemania’da Rock’ın Cody’i tuş etmesi ve sonrasında yine onun peşinden gideceğini duyurmasıyla beraber uzun vadeli senaryolarda Rock – Cody ilişkisini hep arar olduk. Ama tabii Wrestlemania dönemi dışında Rock’ı doğal olarak ekranlarda görmezken Cody de farklı isimlerle kemer koruma mücadelelerine girdi. Yaz aylarına geldiğimizdeyse Money in the Bank şovunda John Cena’nın ringe geleceği ve bir duyuru yapacağı açıklandı. Cena “My tme is now"u "My last time is Now" ile değiştirmiş halde geldi. WWE'den resmen emekliliğimi duyurmaya geldim dedi. Bu konuya dönmeden önce neden burada bunu söylediğime değineyim dedi ve Kanada'yı ve Kanadalıları övdü. Peki niye şimdi, çünkü burası Money in the Bank yani fırsatlar diyarı dedi Raw önümüzdeki sene Netflixde olacak ve ben de olacağım dedi. 2025 Royal Rumble, Elimination Chamber benim sonum olacak. Wrestlemania 2025 benim mücadele edeceğim son yer olacak dedi. Şovdan sonraki basın toplantısında her seyi açıklayacağım dedi. Sonra da teşekkür etti. Ama buraya biraz kıç tekmelemeye geldim dedi. If you want some hurry up come get some, because last time is now dedi. Sonra basın toplantısında 2025'in tüm döneminde güreşeceğini açıkladı. Yılda 30-40 şova çıkacağını ve full time dönüş yapacağını söyledi. 16 kez WWE şampiyonu olup Ric Flair ile eşit sayıda şampiyonluğa sahip olan Cena için 2025 yılı 17.kemeri kazanmak adına son şans olacakken bizleri de doğal olarak buruk bir heyecan içerisinde bırakmıştı. Tüm bunlar yaşanırken Cody ise kemer korumalarına devam etmiş, en son Roman’ın yokluğunda Solo Sikoa ile girdiği feudda SummerSlam’de rakibini Roman’ın geri dönüşü sayesinde yenmeyi başarmıştı. Ardından Ekim ayında Roman ile takım olan Cody; Roman’ın Solo ve Jacob Fatu’yu yenmesinde yardımcı olmuştu. Gecenin sonunda Rock da kendisini gösterirken hem Roman’a, hem yeni Bloodline’a hem de Cody’e mesajını vermiş ve böylelikle geri dönüş yapacağının da sinyallerini vermişti.

Bu şartlar altında 2025 yılına girdiğimizde 6 Ocak’taki Netflix debut’unda farklı şeyler izler olduk. Öncelikle Rock, hikayeden-keyfabe’den bağımsız hareketler göstererek hepimizin hype’ını söndüren hareketlerde bulundu. Şahsen ben Rock’ın Bad Blood’daki dönüşünden ve herkese mesaj verişinden inanılmaz keyif aldığımı söyleyebilirim. Ama Netflix debut’unda yaptığı hareketler inanılmaz irrite edici gelmişti. Rock yine People' Champ kemeriyle ve heel müziğiyle geldi. Ama baya face gibi ringe geldi. Yıllar önce Rock küçük bir çocukken babasıyla geziyorken, WWE'yi izlemenin tek yolu bilet almak ya da Cumartesi günlerini beklemekti dedi. Şuandaysa Netflix'de dedi. Sonunda The Rock  Los Angelas'a döndü dedi ve herkesi coşturdu. Sonra da Netflix iş birliğinden bahsetti ve bunu yapan kişileri akcnowledge etti. Sonra da şirketi sırtında taşıyan Cody Rhodes'a teşekkür ederim dedi, o esnada da Cody seyirciler arasından gözüktü. Bir şey daha var Mama Rhodes'a selam söyle dedi şakayla. Ardından da bir kişiyi daha acknowledge etmek istiyorum, kuzenim Roman Reigns dedi. O sadece Tribal Chief değil o tek Tribal Chief dedi. Sonra da tüm kalbimle yanımdayım dedi ve desteğini gösterdi. Çok fazla hikayesel dokunuşlar yapmayan Rock, sadece şovu açmak için geldi. Giderken zaten Cody ile de sarıldı. Geçtiğimiz senede yaşanan her şeyi unutmuş gibi hareket eden Rock, bir de Roman vs Solo maçı sonrasında Roman’ın Tribal Chief’liği alışını da kutlarken iyice hikayelerden çıkmış gibi hareket etti. Şirketin sadece bir yöneticisi gibi davranırken de o an bana Rock artık kesin Wrestlemania senaryolarından çıktı düşüncesini yerleştirdi. Aynı gece John Cena ise veda turuna başlamak için ringe geldi, müthiş de destek aldı. Burada olmak çok farklı dedi. Tüm dünyada ilk kez aynı anda canlıdayız ama bu sizin farkınız dedi, seyirciler de Thank You Cena dedi. Herkes sizi ve enerjinizi görebilir dedi, tüm dünyaya bunu gösterin dedi. Netflix'e Raw deneyimi için teşekkür etti. Sonra da Raw'a Los Angelas'a son kez beni getirdiği için teşekkür ediyorum, daha iyi bir başlangıç yeri olamazdı dedi. İlk dünya şampiyonluğumu burada almıştım dedi ve teşekkür etti. Bu yıl an yaratma yılı dedi. Kiminle Wrestlemania 'da maç yapacağım kiminle son maçım olacak dedi ve birkaç isim saydı. Drew, Punk, Logan, Gunther mi kim ama herkes ne zaman 17.kez şampiyon olup rekor kıracağımı merak ediyor dedi. Ama size dürüst olacağım bunun olacağını düşünmüyorum dedi. 2000 küsür gündür maç bile kazanamıyorum dedi. Benim zamanım bitti sıra onlarda değil mi dedi. Keyfini çıkarın ama 17.sampiyonluk olmayacak dedi. Ama asla asla deme tabi, bunun için bir mucize gerekir dedi. Oscar'ı almam daha kolay dedi. Böyle bir kadroda Rumble kazanmam, Chamber'dan çıkmam, Money in the Bank kazanmam çok zor dedi. Bekleyin aklıma çılgın bir fikir geldi belki Rumble'ı kazanırım değil mi bu şansı kullanmalıyım, benim son Rumble'ım bu dedi. Imkansiz görünüyor ama bence hiçbir şey imkansiz değil, asla pes etme dedi. Rumble'a girmekle de kalmayacağım onu kazanacağım dedi. If you want some come get some ile promo'yu bitirdi. Bence oldukça sönük geçen Netflix debut’unun en samimi en güzel olayı Cena özelinde yaşanırken, son dönemde WWE’de tam zamanlı bulunmamasının da etkisiyle maç kazanamaz haldeyken, yine de 17.kemerinin peşinden gideceğini duyurmuştu.

Royal Rumble’a geldiğimizdeyse Cody, kemerini Kevin Owens’a karşı Ladder’s Match’ta korurken aynı gecenin sonunda Royal Rumble maçı gerçekleşmişti. Rock, maça katılmazken Cena ise oldukça iyi bir mücadele göstererek son ikiye kalmış ancak Jey Uso tarafından elenmişti. Böylece son kemer kazanımı için yakaladığı ilk fırsatı kaybeden Cena, karakterini bozmayarak Jey’i tebrik etmiş ve ringden ayrılmıştı. Şayet ben de Cena’nın yıl boyunca 17.kemerin peşinden koşacağını ancak eskisi gibi olmadığı için de her bir denemesinde başarısız olup son şansında kazanacağını düşünüyordum. Hikaye bu şekilde ilerlerken Cody’nin tarafındaysa bir belirsizlik hakimdi. Özellikle Royal Rumble’dan galibiyetle ayrılan Jey’in World Heavyweight şampiyonu Gunther’i seçmesiyle Wrestlemania için rakipsiz kalan Cody; Elimination Chamber’dan çıkacak sonucu beklemeye başlamıştı. Çembere girmeye hak kazanmak için çeşitli isimler aralarında maç yaparlarken Cena ise maç yapmadan çemberin içerisine girmişti. Kendisinin o maç içerisinde olmasını “iş için en iyisinin böyle olduğu” gerekçesiyle savunmuştu. Elimination Chamber’e giderken Cody’nin olası rakipleri de netleşirken bir yandan da Rock da yine ortaya çıkmıştı. 21 Şubat Smackdown’da Aldis, Cody'nin Tag Team maçından çıkarıldığını, işlerin kendi elinde olmadığını söyledi. Cody de buna oldukça şaşırdı, Solo dönüp işleri karıştırırken bu iş nasıl senden çıkıyor diye sordu. Kimi aramamız lazım söyle bana dedi. Aldis de oldukça mahçup bir şekilde kimseyi arayamayız dedi ve Rock'ın meşhur lafı olan if you smell what i'm cooking dedi. Cody bu iş Final Boss'tan geldi, Final Boss seni ringde görmek istiyor dedi. İlerleyen anlarda Rock, Final Boss müziğiyle bir Rap theme'sını karıştıran farklı bir müzik ile ringe geldi. Rock, face bir halde seyircilerle konuşurken herkesi baya da bir coşturdu. Şov New Orleans'ta olurken, Wrestlemania 42'nin de New Orleans'ta olacağını duyurdu. Sonra şarkı söylemeye başladı, seyirciler de ona eşlik etti ama Rock, Final Boss şarkı söylerken siz çenenizi kapatın ve onu dinleyin diyerek herkesi şaşırttı. İstediğiniz kadar yuhalayın, Final Boss şarkı söyleyecek dedi. Ardından da şarkıyı söylemeye devam etti. Sonra da seyircilere laf atmaya başladı. Rock buraya birini çağırmaya geldi. Buraya, saygı duyduğum, saygı duyduğumuz adamı, WWE şampiyonumuzu çağırmaya geldim dedi ve Cody'i davet etti. Cody geldi ve Rock ile sarıldı. Seyircilerin Cody'e olan müthiş tepkisi üzerine de Rock, bu güzel hissettiriyor olmalı değil mi dedi. Seni seviyorlar adamım dedi. Cody de ben de sizi seviyorum dedi. Rock sözü aldı, çoğunuzun bilmediği şey şu ki geçtiğimiz seneki Wrestlemania'nın ardından çok iyi arkadaş olduk seninle dedi. En son beraber olduğumuz şov Netflix Raw Debut'uydu dedi. Yolunu çiçekler döktüm ve herkese bu şirketi taşıdığını söyledim dedi. Çok iyi bir şampiyon olduğun için teşekkür ederim Cody Rhodes dedim dedi. O gece Los Angelas'ta arka alanda beraber tekila içtik dedi. Ama buraya bugün seni önemli bir şey için çağırdım Cody dedi. Sen çok büyük bir şampiyonsun dedi. Bunu da biliyorsun, aylardır yazışıyoruz çok da iyi arkadaş olduk, annelerimiz bile oldu hatta annelerimizin fotoğraflarını bir gösterin dedi. Dev ekrandan da gerçekten de Mama Rhodes ve Mama Rock'ın birlikte çekildiği fotoğrafı gördük. Ama buraya birkaç şeyi sana söylemek için seni çağırdım dedi. Birincisi, sen harika bir şampiyonsun dedi. Ama bir şeyi anlamanı istiyorum, Final Boss The Rock TKO'un yönetim kurulunda dedi. TKO da WWE'nin sahibi dedi. Rock TKO'un yönetim kurulunda dedi. Ayrıca Rock, Ari Emanuel'in(TKO başkanı) de yakın bir arkadaşı dedi. Onunla bazen şakalaşıyoruz ona, WWE'in sahibi olduğuna inanıyor musun diyorum o ise hayır Rock, onun sahibi sensin diyor bana dedi. WWE'nin sahibi ben miyim bilmiyorum ama en güçlüsüyüm dedi. Cody, çok büyük bir şampiyonsun ama senden bunun fazlasını istiyorum dedi. Senden benim şampiyonum olmanı istiyorum dedi. Cody arkadaş olmamızı, annelerimizin arkadaş olmasını beklemiyordum ama yani senin şampiyonun demek... yani herkes biliyor ki ben onların şampiyonuyum dedi insanları göstererek. Rock onu onayladı. Rock da öyleydi Rock da People's Champ, zaten bu bizim DNA'mızda var dedi. Ama ben bunlardan daha büyük bir şeyden bahsediyorum dedi. Senin bir numaralı amacının olabildiğince çok insana mutluluk ve neşe getirmek olduğunu biliyorum dedi. İnsanlarla sosyal medyadan iletişime geçiyorsun, ne kadar takipçin var, milyonlarca değil mi, Rock'ın yarı milyar kadar var dedi. Rock, dünyanın en çok takip edilen Amerikalı'sı dedi. Rock zaten yukarıda, senin de onun yukarısında olmanı istiyorum dedi. Benim şampiyonum ol demek bu anlama geliyor dedi. Eğer şampiyonum olursan senin varlığından haberdar olmadığın birçok kapıyı ve fırsatı sana açabilirim dedi. Eğer şampiyonum olursan kurduğun her hayali gerçekleştirebilirim dedi. Eşinin, küçük bebeğinin her hayalini gerçekleştiririm dedi. Ailenle tanıştım onlar inanılmazlar dedi. Sadece benim şampiyonum olman gerek dedi. Cody, bak ben şanslı bir adamım ve her şeye sahibim dedi Rock. İkimiz de şanslıyız dedi. Annelerinin kuzularıyız, ikimiz de kız babasıyız o yüzden çok şanslıyız dedi. Bir seyirci çok konuşunca Rock, çeneni kapat yoksa oraya gelir seni tokatlarım dedi. Sahip olmadığım tek şey ise bir kardeş dedi. İşte sen bu olabilirsin dedi. Geçen sene Wrestlemania'daki hedefim kuzenim Roman Reigns ile kemer mücadelesine girmekti, bunu biliyorsun dedi. Triple H ve Nick Khan'a bu konudan bahsettim ki bu kişiler ikimizin de arkadaşları dedi. Onlara Cody'i geçelim, en büyük maçı yapalım dedim sen ne dedin, yürüyün gidin buradan dedin dedi. Ben bunu yapmadım, sen de karşımda durdun dedi. Tüm dünyanın gözü önünde başka ne yaptın, bana tokat attın dedi. Kimse bundan kurtulamaz ki işte seni özel yapan bu dedi. İşte bu yüzden şampiyonum olmalısın ki seni en tepeye çıkarayım dedi. Baban ve babam, American Dream ve Soul Man, çok yakın arkadaşlardı, biz de öyleyiz dedi. Bu gece cevap vermeni beklemiyorum, bunu düşünmeni, eşinle konuşmanı istiyorum dedi. Ben de aynısını yapacağım dedi. Elimination Chamber'da, Toronto Kanada'da seninle buluşacağım dedi. Bana o zaman cevabını ver dedi. Cody şaşkınlığını saklayamazken, Rock da seyircilere teşekkür etti. Gitmeden önce şunu bilmeni istiyorum, tüm dünyada her şeyden çok istediğim şey o dedi kemeri göstererek Cody de kemer mi tüm bu işin arkasında olan diye sordu. Rock da hayır dedi. Kardeşim, onu istemiyorum senin ruhunu istiyorum dedi. Yanağını okşadı ve 1 Mart'ta görüşürüz dedi. Cody iyice şaşırırken Rock arka alanın yolunu tuttu. Böylelikle Rock, Cody’den tıpkı kendisinin bir zamanlar şirketin- Vince McMahon’ın şampiyonu olduğu Corporate Rock gimmick’ine sahip olmasını istedi. Cody’nin heel turn yapabileceği konuşulduğu bu ortamda, Rock’ın da Wrestlemania 40 sonrasındaki değişik hareketlerini açıklayabilecek bir mantıkta yeni bir fırsat kapısı ortaya çıkmıştı.

Teklif karşısında şaşkına dönen Cody, kendini ilk olarak 24 Şubat Raw’da gösterdi. Bu teklif, bildiğiniz gibi tüm ulaşmak için çabaladığım şeylerle alakalı dedi. Rock, bu şeyleri savaşmadan, mücadele etmeden alabileceğimi söyledi dedi. O esnada da Seth'in müziği çaldı ve Seth geldi. Sen ne düşünüyorsun ya dedi Seth. Tam bir sene önce seninle bu ringde beraber omuz verdik dedi. Bloodline'a karşı hayatımızın mücadelesini verdik, Roman'a karşı, Rock'a karşı verdik dedi. Şimdi geri döndü ve senden onun şampiyonu mu olmanı istiyor dedi. Ruhunu Rock'a satmanı mı istiyor dedi. Bu benim yüzüme bir tokat gibi çarptı dedi. Bu kemeri kazanman için yaptığım tüm fedakarlıklar için beni pişman etme dedi. Neyi düşünüyorsun dostum sen dedi. Ne için onun şampiyonu olacaksın ki dedi. Filmlerinde ufak roller almak için mi dedi. Yarım milyar takipçisini almak için mi, artık mücadele etmemek için mi dedi. Bu kemer seni aşıyor mu ki dedi. Bu Cumartesi Elimination Chamber'a gireceğim dedi. Ve kazanacağım dedi. Wrestlemania'da mücadele etmek istediğim adam ruhsuz Cody Rhodes değil, bu şirkete geri dönüp Wrestlemania 38'de beni yenen Cody Rhodes dedi. Benim sınırlarımı zorlayan Cody Rhodes ile mücadele etmek istiyorum, Hell in a Cell'de beni yenen Rhodes'u istiyorum dedi. Kemeri kazanmasına yardım ettiğim Cody'i istiyorum dedi. Sen istediğini yapacasın ama bu da benim isteğim dedi. Ben senin ruhun için değil, kemerin için geleceğim dedi. Kendi ruhunu bir zamanlar şeytana satan Seth, bu yollardan geçmiş bir isim olarak Cody’e bunu yapmaması gerektiğini söyledi. 28 Şubat Smackdown’da da Cody, bu teklif karşısında ne yapması gerektiğiyle alakalı olarak arka alanda birkaç isimle konuşmalar gerçekleştirdi. Cody arka alanda görünürken bir görevli geldi ve yemekleri, içkileri, mezeleri göstererek, Final Boss'un ikramıdır, afiyet olsun dedi. Truth arkadan ortaya çıkarken Cody, soyunma odamda ne arıyorsun dedi. Truth güzelmiş bunlar dedi. Cody de sanırım sen de ruhunu Rock'a satıyorsun dedi. Truth şunlara bak bencil olma dedi. Cody sen de alablirsin dedi. Truth'un da hoşuna gitti. Sonra başka bir yerde Drew ve Cody'i gördük. Drew, kafanda çok şey var şu an biliyorum dedi. Yarın hayatını değiştirecek bir karar alabilirsin dedi. Senin yerinde olsam ne yapardım bilmiyorum dedi. On yıl önce ikimiz en dipteyken yukarı çıkmanın hayalini kuruyorduk dedi. Sonra başka bir yerde Miz ve Cody'i gördük. Miz ona ne yapacaksın diye sordu, Cody cevap vermedi. Miz, ben Hollywood'da yaşıyorum dedi. O oranın sahibi dedi. Şaka yapıyorum sanıyorsun ama onlar seni şampiyon olarak, yukarıda olarak görüyorlar ama daha da yukarısı var dedi. Sen de fazlasını istiyorsun dedi. Bunu almanın tek yolu da Rock'ın teklifini kabul etmen dedi. Kabul etmezsen, belki başka biri o rolü alır dedi. Cody en sonda da Punk ile karşılaştı. Punk, senin ruhunu mu istiyormuş dedi ve güldü. Sen zaten dünyanın tepesindesin, sana da ne teklif edebilir dedi. Genç Cody sence bu teklif karşısında ne yapardı, ben mesela genç Punk'ın ne yapacağını biliyorum dedi. O teklifi kabul ederdim dedi. Ama o teklifin bana hiç gelmemiş olmasından kaynaklı çok mutluyum dedi. Herkes sana tavsiye veriyor biliyorum, benim Dwayne'i de hiç sevmediğimi biliyorsun ama bence teklifi kabul almalısın dedi. Cody şaşırınca teklifi alıp, iyice parlatıp ters çevirmelisin dedi Punk. Sonra da onun part time Hollywood'lu kıçına yerleştirmelisin dedi. Buradasın çünkü sezgilerini ve kalbini dinledin dedi. Seni etkilemek istemiyorum, ben Elimination Chamber'ı kazanacağım, Wrestlemania Main Event'inde de görüşeceğiz dedi. Gecenin sonunda Cody ringe geldi. Cole kendisiyle röportaj yaptı. Bir gün sonra bir karar vereceksin dedi. 20 yıldır tanıdığım Cody, bu teklifi kabul etmez dedi. Şimdi de tüm bu insanları temsil ediyorsun dedi. Babanın mirasını yaşatıyorsun dedi. Cody karşılık vermek istedi ama Cole onu durdurdu. Eğer teklifi kabul edersen her şey senin olur dedi. Para senin olur, şirketin şampiyonu olursun, kiminle istediğin zaman kemerini koruyacağına sen karar verirsin dedi. Rock sana yönetimde de bir yer ayarlayabilir dedi. Küçük kasabalarda Live Event'lere çıkmazsın, Avrupa turlarına çıkmazsın dedi. Ne zaman istersen evinde eşin ve çocuğunla olursun dedi. Sonra durdu ve bekle senin için ufak bir şey varmış dedi. Sana bu gece için özel bir hediye varmış dedi ve girişin oradan bir kamyon araba geldi. Dev ekrandan da uçak pistinin oradan kendisine seslenen Rock görüldü. Rock, Toronto'ya gelmek için uçağını ayarlıyor dedi. Yarın gece önemli bir karar vereceksin, bütün hafta mesajlaştık, bir kere de görüntülü konuştuk dedi. Doğru şeyi yapacağını biliyorum dedi. Sana verdiğim hediyenin tadını çıkar dedi. Çünkü Rock'ın sevdiği gibi sen de araba sürmeyi seviyorsun dedi. Tehlikeli ve güzel yollarda yol sürmeyi çok seviyorsun tıpkı Rock gibi dedi. Tozlu yollarda da öyle dedi ve Dusty Rhodes'a gönderme yapıp, konu Dusty Rhodes'tan açılmışken Tanrı yüreğini kutsasın dedi. Rock, tüm hafta babanla konuştu dedi. O da Rock'la konuştu dedi. O da Final Boss'a oğlunun doğru şeyi yapacağını söyledi dedi. Rock yarın akşam tek bir şey bekleyecek, beni kucaklamanı, bir abi olarak görmeni bekleyecek ve ruhunu vermeni bekleyecek dedi. Tüm rüyalarını gerçeğe dönüştüreceğim dedi. Düşündüğün her plan, her fırsat gerçeğe dönüşebilir dedi. Eşin ve çocuğun için her fırsat gerçeğe dönüşebilir. Yarın tarih yazıp, ruhunu bana verip benim şampiyonum olacaksın dedi. Sana bir hediyem var dedi ve geçen sene Cody'i dövdüğüne benzer bir kemer çıkardı. Kemerde 11 Haziran 2015 tarihi yazarken üstünde de Cody'nin Ruhu yazıyordu. 11 Haziran 2015, Dusty Rhodes'un ölüm tarihiyken Rock da bu tarihi biliyorsun dedi. O gün ben de kalbimi bıraktım çünkü baban kahramanlarımdan biriydi dedi. Benim kalbimi yine kırma dedi. Toronto'da ruhunu bana ver ve sana şampiyonum olarak sarılmana izin ver dedi. Seni seviyorum kardeşim dedi. Toronto'da görüşürüz dedi ve uçağına yöneldi. Cody söylenilenler karşısında şok içinde kaldı.

Elimination Chamber’a geldiğimizeyse gecenin sonu bir sonraki gece yapılacak Oscar ödül törenlerine nazire yaparcasına gerçekleşti diyebiliriz. Gecenin sonundaki Elimination Chamber maçını, biraz da Seth Rollins’in Punk nefreti sayesinde kazanmayı başaran John Cena, böylelikle Wreslemania Main Event’inde Cody Rhodes’un rakibi olmayı başarmıştı. Kariyerinin son Wrestlemania’sında 17.kez kemeri kazanmak için mücadele edecek olan John Cena, kariyerinin en önemli maçına WWE’nin yeni gözdesi Cody Rhodes’a karşı çıkacaktı. Ancak kariyeri boyunca hep bir sportmen ve centilmen bir kişiliği olan Cena, bu durumdan oldukça memnun gözükürken, kendisini de tebrik etmeye gelen ilk kişi rakibi Cody Rhodes’tan başkası olmamıştı. Cody gelirken Cena ipleri onun için açtı ve Cody öyle ringe geldi. Cena, Cody'nin gelişine heyecanlanırken Cody soğukkanlı bir şekilde Cena'ya elini uzattı. Sonra If You Smell sesini duysak da Travis Scott önce göründü, sonra da Rock Final Boss theme'sıyla geldi. Yanında Travis ile ringe doğru yönelmeye başladı. Kemerini de Travis'e taşıttı. Yavaş yavaş ringe yönelirken Rock, Cody ise oldukça gergin görüldü. Rock ringe gelip Cody'nin etrafında dolandı. Travis de Cena'nın yanında kaldı. Rock, Cody'nin karşısına geçti ve yanağına elini uzattı. Sonra sözü aldı ve zamanı geldi dedi. Kollarımı açacağım ve beni kardeşin olarak bileceksin, ben de şampiyonum olarak bileceğim seni dedi. Ruhunu istiyorum, ona ihtiyacım var dedi. Eğer cevabın evetse American Dream sonsuza kadar yaşayacak dedi. Cevabın hayır ise American Dream bir kez daha ölür dedi. Kollarını açtı ve cevap bekledi. Cody sözü aldi her şeyi istiyorum dedi. Ruhum artık bana ait değil dedi. Neden biliyor musun çünkü bu ruhumu bu ringe ve buradaki insanlara verdim dedi. Rock’a da git ve kendini becer dedi. Cena da bu sözün üstüne seyircileri coşturdu. Scott da bir şekilde kendinden geçerken Rock bir süre sessiz kaldı. Cena, Cody ile sarılırken Rock ile göz göze geldi ve Rock kafa kesme hareketi yaptı. Cena da Cody'e önce Low Blow çekti. Sonra da 3 kere muştayla vurdu ve yumruklamaya devam etti. Mikrofonu alıp kafasına geçirdi. Sonra da kemerle vurdu. Cena resmen Heel Turn yaptı. En sonda da kemerle poz verdi. Cody'nin yüzünde kanlar akarken Cena yine kemerle vurdu. Cody'nin üstünü parçalarken kravatla Cody'i boğmaya yeltendi. Bir taraftan Cena bir taraftan Travis tutarken Rock gecen Smackdown'da gösterdiği kemeriyle Cody'i dövmeye başladı. Travis de kafasına kutu içecekle vurdu. Cena, Cody'nin kafasını ezerek poz verirken Rock ve Travis de yanlarında durdu. Rock, Cody'nin kanını alıp kemere sürdü ve Cody'i dövmeye devam etti. Cena'ya kemeri verirken Cena da kemeri Cody'e fırlattı. Üç isim ringi terk ederlerken Cody yerde çok kötü gözüktü.

Son yılların en sansasyonel olayı Elimination Chamber’da yaşanırken John Cena, 2000’li yıllarda, 2010’lu yıllarda onun SuperCena dönemini izleyen dönemin gençlerinin ergenlerinin “acaba Cena heel olsa nasıl olurdu” düşüncesini, hayalini biraz gecikmeli de olsa gerçekleştirdi. Biraz üstte Hogan’ın heel turn etkisinden bahsederken, buna en yakın etkinin Cena’nın heel turn’ü olabileceğini de yıllarca düşündüğümü söylemiştim. Bence Cena’nın heel turn’ü eğer Cena’nın zirve olduğu dönemler reytingler düşseydi, WWE’yi kurtarabilecek kadar büyük bir etki yaratabilirdi. Mesela Cena’yı daha da yükseltmek için kurgulanan Nexus hikayesinde ben Cena’nın taraf değiştirip modern dönem Hogan-modern dönem nWo hikayesini yaratabileceğini de o dönemler düşünmüyor değildim. Bence devasa bir etki yaratabilirdi. Yani Cena, o derece büyük bir isim bence. Ancak WWE’nin çok uzun zamandır bir rakibinin olmaması, ortalıkta güreşe dair bir televizyon savaşının olmaması durumunun olmaması durumunun bu radikal değişimleri ertelediğini de düşünüyorum. Şu anda uzun bir süredir full time güreşmemesinin de etkisiyle yaptığı heel turn’ün etkisi nispeten daha düşük olsa da yine de hak ettiği derecede konuşuldu ve gündem yarattı. Dile kolay 20 küsür senedir face bir şekilde çocukların kahramanı gimmick’inde mücadele eden Cena, bundan önceki heel olduğu dönemlerde 2000’li yılların başlarındaydık. The Doctor of Thuganomics gimmick’iyle bir dönem heel olan Cena, sonrasında zaten hep face bir isim oldu. Şimdi burada neden heel turn yaptı diye de bir düşünmek gerekiyor. Nitekim Cena, geçtiğimiz sene 2025 için emekliliğini duyururken içinde bulunduğumuz senede Ric Flair ile eşitlediği 16 kere kazandığı Dünya Şampiyonluğu unvanını geçmeyi de istiyordu. Ama sorun şu ki, Cena eski Cena değildi. 10 senedir neredeyse part timer olarak takılırken son 4-5 senedir de part timer rolünden bile çıkmış, yılda sadece 1-2 defa görünür hale gelmişti. Çıktığı maçlarda da zaten hep yenilmiş ve bu yüzden de bir özgüven eksikliği içerisine girmişti. Yani WWE anansörleri, spikerleri, herkes ona GOAT derken o uzun bir süredir bir maç bile kazanamıyordu. Bu durumdayken kariyerinin son senesinde son bir şampiyonluk için bence her şeyi gözü alabilecek durumda olması, kendisini yıllardır destekleyen seyircilere sırtını dönüp kötü adam olması, ruhunu “şeytana” ya da başka bir değişle Rock’a satması, bence oldukça mantıklı bir hamleydi. Hikaye açısında muazzam kurgulandığını düşünüyorum her şeyin. Keza Cena’nın, “never give up”, “hustle, loyalty and respect” kalıplarını bile yıkıp, bir zamanlar büyük bir mücadeleye girdiği Rock’a karşı boynunu eğmesi, 17.kemeri ne kadar istediğinin de müthiş bir göstergesi bence. Keza Rock ve Cena, 2012 ve 2013’ün Wrestlemania Main Event’lerinde üst üste karşı karşıya gelmişler ve bir döneme damga vurmuşlardı. Cena buradan da yükselerek çıkarken, Rock ise Hollywood’da büyümeye devam etmişti. Sonraları Cena da Hollywood saflarına geçerken, Hogan ve Rock’tan sonra güreşte onlardan aldığı bayrağı, Hollywood’da da devam ettirebileceğini göstermişti. Ancak aralarındaki o çekişme, saygı çerçevesinde hep devam etmişti. Sadece geçtiğimiz seneki Wrestlemania’da, Cody kemeri Roman’dan alırken Cena; Cody’e yardımcı olmak için ringe gelmiş ve Solo Sikoa’yı ring dışına yollamıştı. Cena’yı ring dışına yollayan isim ise Rock’tan başkası olmamıştı. Tüm bunlara rağmen ortada böyle bir ittifak varken, işin sonucunda ilgi çekici bir maçın olmama ihtimali de yok gibi gözüküyor.

Yaşananların ardından 7 Mart Smackdown’da kendini gösteren Cody ringe geldi. Gözünde bir hasar olduğu görülen Cody, konuşmaya başladı. Burada olanlara sesleniyorum, bu hikayeyi biliyor musunuz bilmiyorum, belki benden önceki röportajlarımda duymuşsunuzdur dedi. Burası, babamın performans göstermeye korktuğu bir yerdi dedi. Hatta bir kere yüzünü Road Warriors gibi boyayıp cool gözükmeye bile çalıştı dedi. O sayede ona olumlu tezahürat göstermenizi bekledi ama ben onunla aynı korkuyu paylaşmadım dedi. Ama bir şekilde siz bana bilinmeyen bir sebepten ötürü olumlu tepkiler gösterdiniz dedi. Beni seçtiniz ve benimle beraber yürüdünüz dedi. Geçen sene, 70'lerin sonunda başlayan hikayeyi bitirmemde de yine benim için tezahürat yaptınız dedi. Yine beni seçtiniz dedi. Wrestlemania 40'tan konu açılmışken, isterseniz yeniden izleyebilirsiniz, eski dostum John Cena ringde benimle ve ailemle birlikte kutlama yapıyordu dedi. Bana baktı ve kemeri işaret etti, o an ne söylediğini de asla unutmadım dedi. Bana, kemerin her geçen gün daha da ağırlaşacağını söyledi dedi. Sonra kemerini tuttu, ve işte John ben kemerimi tutuyorum dedi. Yeteri kadar ağır değil dedi. 300 küsür gündür tuttuğum gibi yine bu kemeri tutuyorum dedi. John izlediğini biliyorum, biliyorum ki veliahtın tıpkı senin gibi görünmeli, senin gibi konuşmalı, senin gibi olmalı, senin gibi yaşamalı ama bir sonraki bir öncekine benzemez John dedi. Ve sen, türünün son örneği olduğuna dair ikna edilmişsin ama değilsin dedi. Ben buradayım, kemerin bir ağırlığı yokmuş gibi onu kaldırıyorum dedi. Wrestlemania 41'de aynısını yapmaya devam edeceğim dedi. You want some come and get some diyerek promoyu bitirdi. 10 Mart Raw’da bir kez daha Cena’ya seslendi. Netflix'de eğlenceli şeyler oluyor, Cena'nın da bir yerlerde izlediğini biliyorum, hadi onun duymasını sağlayalım dedi. X'te şunu söylediğini duydum, sevmesen bile yapılması gerekeni yapmak için disiplinli ol dedi. Yapılması gereken demek he dedi. Siz kavganın ortasındayken koçun ring kenarında hala bir şeyler söylediğini duydunuz mu hiç dedi. Böyle anlarda şunu söylemelisiniz John, otur seni aptal herif dedi. İş için en

iyisi he dedi. John Cena'dan başka kimse iş için en iyisinin tanımını yapamaz dedi. Burada 17 bin küsür insan var, sanırım biz iş için en iyisinin ne olduğunu biliyoruz dedi. İşler değişti dedi. İstatistikler gelir geçer, değişir ama hiç olmayacak bir istatistik var ki o da bir adamın hayalini süslüyor... 17 sayısı dedi. 17, gerçekleşmeyecek dedi. Gerçekleşecek şey ise, kahramınımı son şansında yenecek olmam dedi. Bunu o da biliyor dedi. John, artık kaptan benim dedi. 14 Mart Smackdown’daysa Cody Miz TV'ye katıldı. Cody gelirken Miz müziği kıstırdı, sizin müziği söylemenizi dinleyecek vaktim yok, sorularımı sormam gerek dedi. Cody de dayanamadı ve Miz'e Cross Rhodes çekti. Cody mikrofonu aldı, ne Miz'le ne de adı John Cena olmayan biriyle konuşmak istemiyorum dedi. Eğer bizle olmanın zamanına değeceğini düşünüyorsan John, gelecek Pazartesi şunu bil ki ben de orada olacağım dedi.

17 Mart Raw’a geldiğimizde Heel Turn'ünün ardından John Cena ilk kez, Brüksel'de yapılan Raw'da oldukça büyük bir boo alarak karşımıza çıktı. Şarkısıyla uyum bir şekilde John Cena Sucks tezahüratlarıyla geldi, bolca da yuhalandı. Cena ise oldukça tepkisiz, buz gibi ringe girdi. Yine de bir Let's Go Cena - Cena Sucks karışıklığı da yaşanmadı değil. Hatta uzunca bir süre yaşandı ve Cena da konuşmak için baya bir bekledi. Cena ilk sözlerine, sonunda birileri hayatta ödülünü aldı dedi. Onaylama için başkalarına ihtiyaçları olmadı dedi. Bu işi benim için çok kolaylaştırıyorsunuz dedi seyircilere. 25 yıldır, ben bir kurbandım dedi. Bu toksik ilişkinin kurbanıydım ben dedi. Seyirciler onu yuhalarken hayır siz konuşma zamanınızı yitirdiniz dedi. Yaptığınız tek şey can acıtıcı olmak, bana diklenmek, beni hor görmek ve yüzümde hep gülümseme görmek dedi. Seyircilerden küfürlü tezahüratlar gelince Cena teşekkür etti. Ben ne babyface'im ne de heel'im, ben bir insanım dedi. Her biriniz bana kötü davrandınız dedi. 25 yıldır hala aynı sesler dedi. İlk geldiğim zamanlar sizin dikkatinizi çekmeye eni layık görmediniz, peki ben ne yaptım, kendimi değiştirdim ve beni sevmenizi umut ettim dedi. Bir süreliğine yetti ama yeterli değildi dedi. Peki ben ne yaptım, her zamanki gibi çok çalıştım ve kazanmaya başladım dedi. Kazandım, kazandım, kazandım ve kazandım, çok fazla şey kazandım ve siz nefret ettiniz dedi. Peki ben ne yaptım, verebileceğim her şeyi verdim ama yine yetmedi dedi. Son dönemimde ne yapabilirdim peki, çıkıp gidebilirdim değil mi dedi. Ben de öyle yaptım, emekliliğimi daha önce hiç yapılmamış bir şekilde duyurdum ve bu yılın sonunda gerçekten de gidiyorum dedi. Sizinle aynı tarafta olmak için son bir uğraş daha verdim dedi. Siz ise her şeyi mahvettiğiniz gibi yine mahvettiniz dedi. Sizin için hiçbir zaman yeterli gelmiyor dedi. Seyirciler yine aleyhine tezahürat yapınca da buradaki tüm gerzeklerin hepsi benim söylediklerimi haklı çıkartmayı başarıyor dedi. Ne yaparsam yapayım yetmiyor, kendinizden utanmalısınız dedi. Siz sadece almayı bilirsiniz, kendinizi düşünürsünüz dedi. Tüm değerimi hayatımın bu en önemli kararına koydum, sizin tek düşündüğünüz ise ben ne alacağım oldu dedi. Siz hiçbiriniz benim ne düşündüğümü sormadınız bile dedi ve hatta küfür bile etti. Ne alacaksınız biliyor musunuz, hiçbir şey dedi. Hak ettiğiniz alacaksınız hak ettiğiniz ise hiçbir şey dedi. Yeni bir görünüm kazanacaksınız bak, çünkü ben siz salaklar gibi giyinmiyorum, siz benim gibi giyiniyorsunuz dedi. Yeni bir müziğiniz olmayacak, o şarkıda benim sesim var ve sonunda sizin zamanınız bitti, artık benim zamanım başladı dedi. Alacağınız tek şey, aynaya bakıp bana 25 yıldır ne kadar korkunç  davrandığınızı görecek olmanız dedi. Cody'e tezahürat gelince Cena sözü ona getirdi. Ama sonra kendi t-shirt'lerini giyenleri işaret etti, siz Let's Go Cena insanlarısınız dedi. Seni destekliyorum diyorsunuz bana sürekli dedi. Şimdi size Let's go Cena insanlarının da ne kadar korkunç olduklarını da anlatacağım dedi. Beni desteklediğinizi iddia ediyorsunuz ama ne yaptınız ki dedi. Beni desteklemek için ne yaptınız dedi. Tek yaptığınız benden bir şeyler çalmak dedi. Benim kişisel anlarımı, zamanımı çalıyorsunuz dedi. Beni bir obje olarak, bir şaka olarak kullandınız dedi. Siz zavallısınız dedi. Bu tshirtü destek için değil, iyi hissetmek için giyiyorsunuz dedi. Siz beni kullanıyorsunuz, siz hayatın bir kaybedenisiniz dedi. 25 yıldır yaptığınız tek şey beni izleyip muhteşemliğimi görmek dedi. Sizden ayrılıyorum, bu iş bitti dedi. Beni sevin ya da sevmeyin, sizi terk ediyorum dedi. Sizi önemsemiyorum, umurumda değilsiniz dedi. Haklı olduğumu da biliyorsunuz dedi. Tam da o anda Cody'nin müziği çaldı ve Cody geldi. Cody muazzam bir destek aldı. Ben dahil herkes sanıyorum ki seni bir dinlemek istiyordu dedi. Sanırım doğru anladım, onlar sana en kötüsünü vermişler ama şunu unutma 25 yıldır senin için en iyisini veriyorlar dedi. Bunu yaptılar çünkü sen onları taşıyabiliyordun, sen özeldin dedi. Cena da dinle evlat diye cevap verecekti ama Cody yeter artık diye onu susturdu. Ben evlat değilim dedi, karşında WWE Şampiyonu var dedi. Sen de kimsin ya dedi. Bu Tshirtü giyen kim dedi. Haftalar boyunca John Cena ile yüzleşme konusunda çok heyecanlıydım, şimdiyse karşıma gelene bak dedi. Umarım bu Cena Wrestlemania'da da karşıma çıkmaz, çünkü çıkarsa onu yıkar geçerim ve erkenden emekli ederim dedi. John Cena'yı bul, çünkü onunla güreşmek istiyorum, bu ağlakla değil dedi ve ringi terk etti. Cena ise dondu kaldı. Sonra da tepkisiz bir şekilde arka alana gitti.

24 Mart Raw’da, Cena bir kez daha kendisini anlatmak için ringe geldi. John Cena, yine yuhalamalar eşliğinde ringe geldi. Cena aklınızda bir şey var gibi, bana bir şey söylemek istiyorsunuz gibi dedi. Buraya en kötüsünü göstermeye geldiniz değil mi dedi. Sonunda olanları anlıyorsunuz, size karşı yöneldim, tüm hepinizin omzunu yerinden çıkarabilirim şu an, kimse güvende değil bunu biliyorsunuz dedi. Geçen haftaki çocuğu gördüm, o zavallı çocuğun yüzünü hepiniz gördünüz ve beğendiniz dedi. Seyircilerden oldukça küfürlü tezahüratlar yükselmeye başladı. Hep doğruları söyleyen ben mi daha kötüyüm yoksa hep küfreden siz misiniz dedi. Hiçbirinize ihtiyacım yok çünkü hepiniz korkunç insanlarsınız dedi. Bu gece beni yere gömmenizin bedelini size ödeteceğim dedi. 25 yıldır yalanlarınızı dinliyorum, bu işi çok kolaylaştırıyorsunuz dedi. Siz küfrettikçe sizi suçluyorum, sizi çalışıyorum, sizi test ediyorum dedi. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz, ben sizi sizden daha iyi tanıyorum dedi. Gerçek şu ki hayatınız çok üzücü çünkü sahip olduğunuz tek şey bu dedi. Benim için bir deneysiniz, kafesteki bir faresiniz dedi. Kariyerimden bu anı seçin ben de sizden ne öğrendiğimi söyleyeyim dedi. Ben konuştuğumda, benden ilham alırdınız dedi. Öfkelendiğimde heyecanlanırdınız dedi. Sadık olduğumda sevdiniz, bencil olduğumda saygısızlık yaptınız dedi. Bu işi çok kolaylaştırıyorsunuz dedi. Çok önemli olmak istiyorsunuz, çaresizce dedi. Nisan 2005'te size şimdiye kadarki en büyük fikrimi sunmuştum, size dönen WWE kemerini sunmuştum dedi. Şimdiki gibi beni canlı canlı yediniz dedi. Yapmanız gereken tek şey Google'a girip o kemere dair yapılan yorumları okumanız dedi. Ne kadar aptal olduğumu söylüyordunuz çünkü şampiyonluğunuzu bir oyuncağa çevirmişim dedi. Ama şampiyonluk bu işin merkezinde ve siz mirasınıza saygısızlık yaptığımı düşündünüz dedi. Bu yaptığınız en büyük hataydı dedi. Şimdiyse ben, güreşi mahvedeceğim dedi. Her bir seyirci için, her bir güreşçi için, herkes için güreşi mahvedeceğim dedi. Wrestlemania'da 17.kez kemeri alarak tarih yazacağım dedi. Sonunda siz de o komedi makinesi Ric Flair'ın ismini unutacaksınız dedi. Sonsuza kadar John Cena ismini söyleyeceksiniz dedi. Ama daha da kötüsü, o kemeri kazanıp emekli olacağım dedi. Benimle eve götüreceğim, sizin de yeni bir oyuncak üretmeniz gerekecek dedi. Ben son gerçek şampiyon olacağım dedi. İntikam soğuk yenen yemektir, ben de kalbinizi sökerek alacağım intikamımı dedi. Beni durdurabileceğiniz hiçbir şey yok dedi ama o esnada Cody geldi. Özür dilerim ne diyordun dedi. Bu kemeri onlardan alacağını söylüyordun ama önce benden alman gerekmez mi dedi. Kabul edeyim, geçen hafta bir hata yaptım, sana baktım ve yeni John'u yeteri kadar tanıyamadım dedi. Sen gerçekten de samimisin, sinirlisin, heveslisin dedi. Sen gelmiş geçmiş en tehlikeli John Cena'sın ama devasa bir hata yapıyorsun dedi. Ben buradayken az önce söylediğin şey tam bir hataydı dedi. Senin kibrin yüzünden güreş dünyamızın tehlikede olduğunu mu söylüyorsun dedi. Bunu almak istiyorsun değil mi dedi ve kemeri ortaya bıraktı, sana şans veriyorum al şunu dedi. İki isim de mikrofonları bırakırlarken Cody kavgaya hazır durdu. Cena ise bir süre durup hamle yapmadan ringi terk etti. Tam giderken Cody ona seslendi. Cena da geri döndü. Ama sonra vazgeçip arkaya yöneldi. Cody yine ona seslendi, bunu duymadan gitmene izin veremem, senin bu kemeri almaya yönelik verdiğin psikolojik savaş, bizim bunu tutma hakkımızın üzerinde değil dedi. Şampiyon orada değil, tam bu ringin ortasında duruyor dedi. Seni elin boş giderken görüyorum, Wrestlemania'dan da bu şekilde döneceksin, WWE'den de böyle ayrılacaksın dedi.

31 Mart Raw’da, John Cena yine seyircilerden tepkiler alarak ringe geldi. Ama daha konuşmaya başlamadan Cody'nin de müziği çaldı ve Cody de geldi. Londra'da gerçekleşen şovda Cody, müthiş de bir destek aldı. Cena konuşmaya başlayacakken Cody onu durdurdu ve seni iki haftadır yeteri kadar dinledik zaten dedi. Senin işini yapmama izin ver lütfen dedi. Beni bitireceksin değil mi, nereden başlayacaksın dedi. Konu bana gelince bana dair dalga geçilecek çok fazla şey var dedi. Mesela biraz peltek konuşabiliyorum dedi. Mesela S ile başlayan kelimelerde sorun yaşayabiliyorum, örneğin Stardust dedi. Bu seni rahatsız ediyor olmalı, Wrestlemania 41'de tam olarak onunla güreşeceksin dedi. Son Wrestlemania maçını Stardust ile yapacaksın dedi. Başka ne var bak mesela bir kol dövmem var ama boynumda duruyor dedi. Kendi yarattığım şirkette mesela boo'landım dedi. Ama şu an zorlanıyorum, yani Superman'in ölüyor olma fikri beni zorluyor dedi. Bu da beni ikinci konuma getiriyor, bence kelimelerin senin davranışlarınla örtüşmüyor, bence iki haftadır bu kalabalığa yalan söylüyorsun dedi. Eskiden aslında ikimiz çok takılırdık. Pancho ve Lefty söylerdik, belki beni biraz önemsiyordun ama şundan eminim ki seyircileri çok önemsiyordun dedi. O yüzden bana değil onlara bak, neden John Cena, neden diye sordu. Cena da kendimi düşürüp senin seviyene inmeyeceğim, yeteri kadar korundun zaten dedi. Seninle dalga geçmeyeceğim, tıpkı herkesi gömdüğüm gibi seni de gömeceğim dedi. Onlar yıllardır Cena'nın birçok yeteneği gömdüğünden bahsederler dedi. Ben yetenekleri gömmem, yeteneğin kendisi benim dedi. Ben sıradanlığı gömerim dedi. Peltekliğin, başarısızlıkların umurumda değil, bu işin en yukarısına çıkma için yeteri kadar manipülasyon yaptın ve egon, yeteneğinle örtüşmüyor bile dedi. Tek yaptığın şey benim başarımı taklit etmeye çalışmak ve ben o kadar mükemmeldim ki WWE, şirketin kalbini benim şoförüme emanet etti dedi. Evet bu doğru, Cody Rhodes benim şoförümden başka bir şey değil dedi. Planı çaldığı için krallığı yöneteceğini düşünen sümüklü bir yankesici dedi. İşte sebebi bu Cody Rhodes, sen beni iğrendiriyorsun dedi. Yıllarca yanımda durdun, tüm sırları çaldın ama hala sıkıcısın dedi. Otantik olmalıydın ama olmadın dedi. Çok mükemmelsin, çok bakımlısın, sürekli senin ismini söyleyecekleri sıkıcı gimmick'lere güveniyorsun dedi. Sen insanların sıradanlığı sevmelerini sağlıyorsun dedi. Aslına bakarsan ince çizgili, üstüne oturan bir takım elbise dışında hiçbir şeyin yok dedi. Cody Rhodes, benim gibi görünmüyor, benim gibi hareket etmiyor ve şurası kesin ki benim gibi çalışmıyor dedi. Ama Cody Rhodes, sen senin gibi de görünmüyorsun, kendin gibi hareket etmiyorsun, kendin gibi de çalışmıyorsun çünkü bunca yıldan sonra hala ne olduğunu göstermekten korkuyorsun dedi. Peki bunun yerine neyimiz var dedi. Cody, her güreşçinin sevildiği şekilde bize bir enerji veriyor, 16 yaşında olup oyunculuk dersi alan ama topluluk önünde konuşmaktan çekinen biri gibisin dedi. Bana tek bir şey gösterdin, sıradan birinin önemli biriymiş gibi giyinerek bunca insanı kandırabildiğini gösterdin dedi. Ustalığımın her yerde olması için, bir sembol haline gelmesi için çok uğraşırken Sosyopat bir Nepo Bebek, kendine o kadar düşkün ki güreş gimmick'ini kendine dövme yaptırıyor dedi. Dövmen boynunda değil Cody, dövmenin olduğu şey tüm dünyaya senin tipik bir hayran olduğunu ifade ediyor dedi. Wrestlemania'da sonra senin için muhteşem olacak dedi. Fanatiklerin yanına git, onların alacakları oyuncak kemerleri al, kendine onların şampiyonuyum de çünkü son gerçek şampiyon o kemeri sonsuza dek alacak ve senin kim olduğunu herkese gösterecek dedi. Şansı yaver giden ayakı bir çocuk dedi. İşte sebebi bu dedi. Cody sözü aldı, bunu söylemeyi beklemiyordum John dedi. Belki haklısın dedi. Belki seçilmiştim dedi. Ama beni kim seçti biliyor musun, onlar seçti dedi taraftarı göstererek. Sen de aynısını söyleyebilir misin, yoksa şu an burada olmayan ve hakkında artık konuşmadığımız biri ofisteyken mi seni seçti dedi. Ben Cody Rhodes'um, ben babamın olduğu gibi bir güreşçiyim dedi. Eğer burada şirketin yarattığı biri varsa o da ben değilim sensin dedi. Herkes senden mikrofonda korkar dedi. Ben korkmam çünkü promo'nda kot pantolonundan daha çok şey olduğunu biliyorum dedi. Benimle topluluk önünde ders alan 16 yaşında bir çocukmuşum gibi dalga mı geçmek istiyorsun dedi. 16 yaşında olmak isteyen Zac Efron'la takılan sensin dedi. Çok fazla haklarından mahrum bırakılmış taraftarım bıraktın, benim için onları toparlayıp bana bakmalarını sağlamak kolay oldu dedi. Hollywood'a gitmeden önce odanı toplamışsın gibi davranma John dedi. WWE'yi bulduğundan daha iyi bırakmışsın gibi davranma dedi. İşte sana şunu da sormak istiyorum, ikimizin arasında hangimiz kendisini Rock'a sattı dedi. John sen hala benim kahramanımsın ama aynı zamanda da pisliğin tekisin dedi. Buradaki tüm insanlar gibi senin de beynin, gerçeklerle değil pislikle dolu diye cevap verdi John. Ben senin 100 katın kadar çalıştım ve hiçbir zaman bir seyirci topluluğu tarafından korunmadım, şirketin sahibi veya bir güreşçi tarafından da korunmadım dedi. Ne zaman bu ringe adımımı atsam içeriden birisi gelir ve beni yere indirip indirmeme konusunda kendi değerini ölçmeye çalışır dedi. Ama kimse bu değerde değil dedi. O yüzden bunu kendim yapmaya karar verdim dedi. İşte bu yüzden Cody, ben hiç gitmedim hep buradaydım dedi. Tırmanmak ne kadar yüksek olsa da temizlemek için ne kadar pis olsa da mükemmel olması için bir yol bulmayı hep başardım dedi. Sen ise gitmek zorundaydın dedi. Gitmek zorundaydın çünkü senin en iyi halin bile benim yanımdan geçemez dedi. Ben milyarderler için bir imparatorluk yarattım dedi. Senin tek yaptığın ise çocuklarından para çalmak oldu dedi. Wrestlemania'da görüşürüz dedi ve gitmeye yöneldi. Cody onu durdurarak devam etti. Sana şunu hatırlatmak isterim ki burada olduğum dönemde hiçbir seyirci topluluğu bana sen güreşemiyorsun tezahüratında bulunmadı dedi. Cena da sinirle ringe girdi, hamle yapacakmış gibi durdu ama yapmadan geri döndü. Sonra Cody'e saldırmaya çalıştı ama Cody toparlanarak Cross Rhodes ile cevap verdi. Cena'nın düşen şapkasını yerde yatan Cena'nın üstüne attı ve kemerini kaldırarak ringi terk etti.

11 Nisan Smackown’da Cody ringe gelirken, beraberinde tüm eski WWE kemerlerini de getirdi. Bu dövmeye sahip olmamın sebebiyle takım elbiseyi giymemin sebebi aynı, birisi olduğumu düşünmem değil, birisi olabilmek dedi. Dünyanın en ünlü arenasında adını ritmik olarak 188 kez tezahürat ettirebilen birisi mi dedi ilk kemeri göstererek. Burada Bruna Sammartino'dan bahsederken diğer kemere yöneldi. Her gece kırık kaburgalarla bile ayakta durup WWE'nin phenom'u olan biri mi dedi Undertaker'ı kastederek. Diğer kemere yöneldi, tüm dünyaya Latino heat'i gösteren birisi mi dedi ve Eddie'yi andı. Spinning WWE kemerine yöneldi. Yoksa iyi ya da kötü, şirketi sırtında 10 yıl kadar taşıyan birisi mi dedi. John Cena dedi kemeri göstererek. John Cena şuna bakıp kötü bir fikirdi diyor, bense değil diyorum dedi. Tekeri kırmaya çalışan, kendini bulmaya çalışan birine benziyor, tanıdık gelmedi mi size de dedi.  John bana kim olduğumu bilmediğimi, kendimi temsil etmediğimi söyledin dedi. Bildiğim şey şu ki ben WWE şampiyonuyum sen ise değilsin dedi. Bu task'ı almak benim yapmak için doğduğum şey, senin rekorunu tarihe gömmek istiyorum dedi. Cena, gideceğini ve kemeri yanında götüreceğini söyledi dedi.  Sana dürüstçe söyleyeyim, sana söylediklerimin aynısı Brock'a ve Roman'a da söyledim. Ben geri döndüğümden beri en iyisini yapıyorum, ıskalamıyorum, savaşıyorum ve güreşiyorum dedi. Gong çaldığında ve bu iş bittiğinde seni bu ringde anını yaşamanı sağlayacağım dedi. Hoşça kal anını yaşatacağım sana dedi. Sana bunu söylemek çok akıllıca olacaktır ki senin zaman bittiğinde benimki başlayacak ama John, ama sen senin zamanının bittiğini zaten biliyorsun ve o yüzden yaptığın şeyi yaptın dedi. Bir benim de zamanım bitecek ama o zamana kadar bu zamansız şey, evde bizimle kalacak dedi ve kemerini yukarı kaldırdı.

18 Nisan Smackdown’da Cody Rhodes ringe geldi. Cody konuşmaya başlamadan John Cena da geldi. Cody tam konuşacakken Cena, çeneni kapat evlat dedi. Bu benim 20.Wrestlemania'm ve Wrestlemania'daki 12.kemer maçım olacak dedi. Bütün bu seslerde kaybolabileceğini biliyorum ama dinlemen gereken tek bir ses var ki o da gözlerine bakıp konuşan adamın sesi dedi. Pazar günü, Wrestlemania ringinde son kez güreşeceğim dedi. Hiç kimse, benim gibi kariyerini bitirecek cesarete sahip olamadı dedi. Öleceğini bilen bir adamı yenebilmen için de yapabileceğin hiçbir şey yok dedi. Onlar benim bu yaptığıma inanmıyorlar, geri dönecek diyorlar, güreşten emeklilik diye bir şey yoktur, her zaman bir maç dahası vardır diye düşünüyorlar dedi. Bunu yapanlar korkak ve özgüvensizdirler dedi. Hepsi bu insanlara ihtiyaç duyuyorlar dedi. Çünkü onlarsız yalnızdırlar dedi. Onlarsız zavallı hayatlarına dönerler dedi. Ben hayatımdan memnunum, hiçbirinize ihtiyacım yok dedi. Burada olmamın tek sebebi, o kemeri senden ve hepinizden sonsuza dek almak istemem dedi. Seni uyarmadım sanma uyardım dedi. Geçen sene kemeri aldığında herkes seninle coştuğunda yaptım bunu dedi. Sana iyi işti demedim, her geçen gün ağırlaşacak o dedim dedi. Pazar günü senin için taşıman için çok ağır olacak ve kaybedeceksin dedi. Kaybedeceksin çünkü onları çok önemsiyorsun dedi. İnsanlar tarihi doğru okuyamazlar, kazananlar okurlar dedi. Seninle Pazar günü öncesi son bir şey daha paylaşmak için buraya geldim dedi. Elimination Chamber'ı kazandığımda, seni Wrestlemania'da yenmenin imkansız olduğunu biliyordum dedi. Ama bir anda, Rock'a söylediklerinle her şeyi değiştirdin dedi. Evlat bak Rock sana bir tercih şansı vermişti, onların istediğini mi yapacaktın yoksa kazanmak mı istiyordun dedi. Sen de tercihini yaptın dedi. O an, Pazar günü bir şansın olmadığını anladım dedi. O an tek yapmam gereken şey kalmıştı ki bu senin yapamadığın bir şey, onları takmamak dedi. Bak onlar hep olmak istedikleri kişilerin yanında dururlar ama ne zaman onları önemsememeye başlarsın o zaman bir şey başarırsın ama sen bunu anlamıyorsun dedi. Pazar günü, beni yenmen için bir tercih yapman lazım dedi. Onların doğru düşündüğü şeyi mi yapacaksın yoksa kazanacak mısın dedi. Sen çok güçlüsün ama yanı zamanda korkaksın ve hassassın dedi. Bu takım elbiseyi "birisi" olmak istediğin için giydiğini söylüyorsun, o dövmeye de onun için sahipsin, ama onlara ihtiyacın yok çünkü ben Pazar günü gerçekten de birisi yapacağım dedi. Kazanmak için, tüm loser'lara kulağanı kapatması gerektiğini farkeden "birisi" yapacağım dedi. Ya da gerçekten bir kazanan olmak isteyen birisi olup patlayacaksın dedi. Her ne olursa olsun gün sonunda şunu anlayacaksın, sen bir kaptan değilsin, gerçek adamların dünyasında bir çocuksun dedi. Cody sözü aldı, her zaman bir şeyler söylemelisin değil mi dedi. Bu insanlar senin hakkında ne düşünüyorlar dedi. Cody'e boo'lamalar gelince Cena da bak bunun için savaşıyorsun gör dedi. Bunun için mi mücadele ediyorsun dedi. Cody devam etti, geçen gün ben yetenekleri gömmem demiştin değil mi dedi. Sen yeteneksin değil mi dedi. Ama bu yoruma katılmayan bir yetenek mezarlığı biliyorum dedi. Sana bir soru sorayım dedi. Sana mikrofon veren kişinin adını biliyor musun dedi. Arka alandaki kimsenin adını bilmiyorsun değil mi, artık farklı bir WWE var dedi. Beni küçümsüyorsun ama sen overrated birisin dedi. Artık yüzün eskiyor, eriyorsun, yüzün Starcade 1997 Sting'ten bile daha soluk dedi. 2025 yılına geldik ve Cena, sen hala güreşemiyorsun dedi. Seyirciler bu kez de coşunca, Cena gerizekalılar dedi. Cena sözü oldu, onlar da senin gibi ne istediklerini bilmiyorlar ve pazar günü seni yenmek için güreşmeme bile gerek yok dedi ve Eye Poke yaptı. Sonra Cody'e AA çekmek isterken Cody onu Cross Rhodes'a çevirdi.

Wrestlemania döneminde olmamıza rağmen Cena’nın tüm şovlarda yer almaması ve bu hikayenin diğer ana kahramanı Rock’ın ise Elimination Chamber’dan bu yana gözükmemesi, bu mücadeleyi çok az sekteye uğrattığını düşünüyorum. Yine de yanında Rock olan heel John Cena’yı Wrestlemania’da kemer mücadelesinde, kendinin 15 yıl önceki haline karşı yapacağı mücadelesinde izlemek çok keyifli olacak. Cena, zaten her zaman mikrofonuyla ön plana çıkan bir isim olurken, heel haliyle kestiği promo’lar da inanılmaz keyif verdi. Hatta öyle ki seyirciler bazen ona destek olup Cody’i boo’larlarken bazen tam tersi oldu. Seyircilerin bile çok ciddi bir kafa karışıklığı var bence. Yani herkes bir yandan Cena kemeri alsın da istiyor, bir yandan da almasın da istiyor. Burada ben bu hikayenin devam edeceğini düşünüyorum. Belki de bu yüzden her şeyi toptan harcamak istemiyor olabilirler. Keza Cena, 2025 yılının tamamında güreşeceğini duyurmuştu. Dolayısıyla Wrestlemania onun için bir son olmayacak. Böyle bir feuda girmişken de burada işlerin biteceğini hiç sanmıyorum. Tabii Cody’nin genel olarak şovlarda Cena’yı ezmesi de beni Cena’ya da itmiyor değil. Ama Cena’yı, bir zamanların superstar’ı ancak Rock’sız şu an bir hiç gibi göstermeye çalışıyorlar bence. Keza Cody’e karşılık veremediğini görüyoruz. O yüzden burada Rock faktörü çok kritik olacaktır. Elimination Chamber’dan bu yana ortalıkta gözükmeyen Rock, mutlaka bu maçta bir etken olacaktır. Geçen sene çok beklediğimiz Stone Cold Steve Austin’ın bu sefer burada göz önüne çıkarak Rock’ı engelleyebileceğini de düşünüyorum. Ancak her haliyle epik bir maç izleyeceğiz. Draması, hikayesi bol, git gelleri olan ve bizlere farklı duygular yaşatabilecek bir maç olacak. Heel Cena’nın ilk maçını izleyerek de tarihe tanıklık etmiş olacağız. Tahmini de gerçekten çok bir maç. Rock etkeni, Austin ile dengelenebilir ama Austin gelmezse de Rock ile beraber Cena, Cody’i geçerler bence. Bir de Cena’nın kemeri alması gerçekten çok ama çok büyük bir olay olacaktır. Acaba bunun üzerine oynarlar mı diye düşünmüyor değilim. Ayrıca Cena, kazanıp kemeri de emekli etmek istiyor. Cena kemeri emekli ederse biraz 2011’de Punk’la girdiği feud benzeri bir şey yaşarız gibi de geliyor bana. Açıkçası son şova kadar Cody’nin maçı alacağını düşünüyordum. Ancak son Smackdown’da Cena’ya biraz daha geçtim. Feud devam edecek ve devam edecekse de Cena’nın kemeri temiz olmayan bir şekilde alması ve Cody’nin de onun peşinden gitmesi gerekiyor gibi. Gün sonunda bu feuddan büyüyerek çıkan isim Cody olacak ama bu kez Cena’nın kemeri alması gerekiyor gibi.

Tahmin: John Cena

--

Wrestlemania gibi Wrestlemania demeyi çok istesem de gerçekten maç içi performanslar dışında ortaya çıkan Match Card’a şöyle bir kağıt üzerinde baktığımızda inanın heyecanlanacak bir maç bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum. Birçok maçın ve kemer mücadelesinin alelade bir PPV maçlarını anımsatırcasına yürütüldüğünü düşünüyorum. Tag Team kemerleri ve orta segment kemerler özelinde oldukça hayal kırıklığı yaratan olaylar yaşanırken bir de üstüne üstlük ana kemerlerde de yine benzer hissiyatı bir türlü alamıyorum. O yüzden biraz beklenti olarak çok düşük seviyede olmamız gereken bir Wrestlemania hafta sonu geçireceğimizi düşünüyorum.

Kemer maçları dışında maçlara ilk olarak genel bir bakış atmamız gerekirse AJ Styles – Logan Paul maçının hikaye olarak çok derinlemesine işlenmese de ideal bir maç olduğunu düşünüyorum doğrusu, işin bu tarafı için bir problemim yok. Priest ve McIntyre arasındaki maç da iki Main Eventer olarak sayılabilecek ismin mücadelesini içeriyor ki özellikle ring içi olarak çok üzmeyeceğini düşünüyorum. Ama yine de Drew’un daha fazla şeyi hak ettiğini ve Bloodline’ın, Roman’ın peşini bırakmaması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden bu maç da yine buruk izleyeceğim maçlardan biri olacak. Cargill vs Naomi maçıysa biraz tahmin edilebilirliği yüksek bir maç diye düşünüyorum. Yine de hikaye olarak diğer maçların ötesinde, güzel işlenen bir hikayeye sahip bence. Rey Mysterio vs El Grande Americano maçıysa tam bir komedi. Komedi kelimesini ironi anlamında söylemedim kesinlikle, gerçekten de eğlenceli bir maç olacak kesinlikle. Ama yeri Wrestlemania mı çok emin değilim bundan. Randy Orton’ın Kevin Owens’in sakatlığı sebebiyle talihsizce maçsız kalışı da gerçekten çok üzücü oldu diyebilirim. Orada da Open Challenge’a dönüş yapacak ismi oldukça merak ediyorum. İlk gecenin Main Event’indeki maçsa, üç tane büyük ismin mücadelesini izleyeceğimiz için kağıt üzerinde çok güzel duruyor. Hikaye olarak da üç ismin çok fazla kesişen noktaları geçmişten bu yana da olduğu için fena geçmedi. Maç içi dramasının da Heyman etkisiyle yüksek olacağını düşünüyorum. Sadece tabi kemersiz ve resmen bir kemer fırsatı sunmayan bir Triple Threat maçı biraz yavan kalsa da Wrestlemania Main Event’inden galibiyetle çıkma apoleti de yine bir teselli hediyesi kıvamında olacak. Maçın çok ihtimalli olması da gerçekten tahmin edilmesini zor kılıyor.

Kemer maçlarına baktığımızdaysa Raw tarafındaki Tag Team maçının hikayesinin son birkaç haftada falan hazırlandığını görüyoruz. War Raiders’ın bir ara şampiyon olduğunu bile unuttuğumuz bir ortamda daha çok heel turn yapan New Day ekseninde bir şeyleri okumalıyız gibi. Smackdown Tag Team tarafında birçok yetenekli takım kemer mücadelesi içerisindeyken orada bir çoklu maç yapılmamasını da pek anlayamıyorum doğrusu. Kadınlar tarafında işin Raw kısmında yine tam anlamıyla ring içine odaklanılan bir maçın olduğunu görüyoruz. Hikaye de zaten son 1, 1.5 aydır biraz hızlıca şekillenirken burada sadece maça odaklanmak gerekli bence. Smackdown’daysa uzun bir süredir işlenen bir çaylak vs veteran mücadelesi göreceğiz. Bence hem ring içi hem de ring dışı fena bir feud olmadı bu feud. Özellikle Scripting dışı kesilen promo’lar da bir tık gerginliği arttırdı gibi. Velhasıl orta segment kemerlerin son dönemde iyice gözden düştüğünü ve gereken değerin verilmediğini gördüğümüz bu ortamda yine çok tatmin edici şeylerin olmadığını düşünüyorum. United States tarafında Braun Strowman’ın resim dışına çıkması biraz üzdü. Solo vs Jacob Fatu beklediğimiz ortamda da Fatu’nun United States mücadelesi için çok hype’lanamadığımızı düşünüyorum. Intercontinental tarafındaysa yine çoklu bir maç göreceğimiz için kesinlikle çok güzel bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. Balor vs Dominik yine benim beklediğim bir Wrestlemania maçıydı ama o da burada yedirilmiş gibi duruyor. Bu iki kemer için de tabii ciddi bir hikaye altyapısının olmadığını söyleyebiliriz bence. Women’s Tag Team’deyse yine Morgan ve Raquel’in herhangi bir hikaye içerisinde olmadan kemer koruma maçlarına çıkacaklarını görüyoruz. Ana kemerlerdeyse World Heavyweight, kesinlikle bir şekilde ayakta tutulmaya çalışılsa da 2,5 aydır banal bir feud’la karşımıza çıkıyor. Kesinlikle Wrestlemania’ya yakışmayan bir maç olduğunu düşünüyorum. Son olarak Main Event’teyse heel John Cena’nın kemer mücadelesini görmek, son Wrestlemania’sına çıkacak olmasını izlemek bence kesinlikle çok özel olacak. Heel Cena, çok yeni bir olgu olduğu için ve bence bu feud devam edeceği için yine çok ciddi bir altyapı içermese de koskoca Cena’nın heel turn yaptığı bir ortamda yine de ben daha fazlasını istemiyor olacağım. Yine de tabi Cena’nın şovlarda daha aktif olmasını ve hatta bu hikayenin esas kahramanlarından olan Rock’ın da gözükmesini isterdim.

Her ne kadar maçlar ve hikayeler tam tatmin edici olmasa da Wrestlemania; Wrestlemania’dır. Umarım ring içi yaşanacak şeyler, bizlere kötü hikaye anlatıcılığını ve kötü hikaye kurgularını unutturur. Keza genelde Wrestlemania’lara kadar hikayeler netleştiğini ve orada da bittiğini, böylece de yeni devirlerin başladığına tanıklık etmiştik. Ancak bu kez, bazı feudlar o kadar hızlı oluşturulmuş durumda ki sanki altlarından esas ilerisi için bir şeyler çıkacak gibi duruyor. Yani Wrestlemania bir bitiş değil de bir başlangıç olacak gibi.

Netflix’deki ilk Wrestlemania için herkese iyi seyirler dilerim.