WWE SATURDAY NIGHT’S MAIN EVENT XXXVIII – 25 OCAK 2025 CUMARTESİ
Yılı bir Satuday Night’s Main Event ile kapatırken yeni yılı da yine aynı
PPV ile karşılamaktayız. 38.Satuday Night’s Main Event’i, bir önceki ay
gerçekleşen şovun devamı niteliğinde olurken WWE’de yine nostalji rüzgarları da
estirmekte. Bir önceki şov, NBC ekranlarında 80’li yılları hatırlatırken
yeniden canlandırılmaya çalışılan bu konseptle beraber de yeni yıla resmen
merhaba diyoruz. Tam bir PPV veya PLE olmasa da içinde bulundurduğu Match Card
sebebiyle biraz o da doğrultuda değerlendirebileceğimiz özel bir şov olarak da
düşünebiliriz aslında. Tabi yine de bir öncekine istinaden bu şova biraz daha
az önem verildiği görülmekte. Belki Aralık ayındaki şovun uzun bir süre bu
marka adı altında ilk şov olacak olması ve de Ocak ayındaki şovun hemen
ardından 1 hafta sonra Royal Rumble’ın olması da belki bu şovun haftalık
şovlardaki konular arasındaki önem sıralamasını etkilemiştir diye düşünüyorum.
Şovun Match Card’ına baktığımızda World Heavyweight şampiyonu Gunther’in
karşısına Jey Uso’nun çıktığını görmekteyiz. Öte yandan Bron Breakker da
Intercontinental kemerini Sheamus’a karşı ortaya koyuyor. Güzel bir maç
olacağını düşündüğüm Braun Strowman vs Jacob Fatu maçını da yine bu şovda
izleyeceğiz. İşin Kadınlar tarafındaysa Rhea Ripley, kemerini Nia Jax’e karşı
korumaya çalışacak. Maçların dışında bir de Cody Rhodes ile Kevin Owens
arasında Royal Rumble’da yapılacak maç için kontrat imzalama sekansı da olacak.
Fazla da uzatmadan Rumble’dan 1 hafta önce yapılacak bu şovu yorumlarken aynı
zamanda 6 Ocak’taki Netflix debut’una da yer yer değineceğim yazımıza geçelim.
Singles Match
Braun Strowman vs Jacob Fatu
Bir önceki Satuday Night’s Main
Event’te Sami Zayn vs Drew McIntyre maçı için yorumlarda bulunurken bu tarz
maçların artık PPV’lerde çok fazla görmediğimizden bahsetmiştim. Eskiden
kemersiz bire bir feudları PPV’lerde daha çok izlerken son zamanlarda bunun
baya bir kısıtlandığını gözlemliyordum. Bu şov tam bir PPV olarak
nitelendirilmese de yine de o kategoride olabilecek bir şov olduğu için de
Strowman vs Fatu maçının buraya taşındığını görmekten de çok mutluyum. O yüzden
güzel bir maç izleyeceğimizi de kesinlikle düşünüyorum. Fatu zaten ring içi
yeteneği olarak müthiş bir isim. Strowman da benim en sevdiğim Giant’lardan bir
tanesi. Her ne kadar Strowman 2010’lu yılların sonundaki gibi dominant olmasa
da hala korkutucu bir kimliğe sahip. O yüzden resmen bir Clash of Titans
izleyeceğiz gibi duruyor.
Feudun çıkış noktasına bakarsak
Aralık ayından bu yana Strowman’ı Smackdown’da görmeye başlamıştık. Esasında
Raw kadrosunda yer alan Strowman, Netflix’e geçiş süreçleriyle beraber
güreşçilerin ait olduklarının dışında diğer haftalık şovlarda daha çok yer
aldığı bir dönemde Smackdown’a da transfer olmuştu. Hatta 13 Aralık
Smackdown’da Carmelo Hayes’i yenmişti. 20 Aralık’taki rövanş maçını ise
Countout ile kaybetmişti. Buradan hareketle Hayes ile ufak bir feuda giren
Strowman, 28 Aralık Smackdown’da Sami Zayn vs Carmelo Hayes maçında da
görülmüştü. ami maçı üstün götürdüğü esnada Hayes, maçı bırakıp arka alana
doğru yönelirken Strowman geldi. Strowman gelince de Hayes kaçmaya başladı.
Hakem de count out için sayarken ringdeyse tek kalan Sami, Bloodline'ın saldırısına
uğradı ve maç DQ ile sonlandı. Sami bir ara tek başına direnmeye çalışsa da
başarılı olamadı. O esnada Strowman girişin oraya doğru gelirken, Hayes'i de
omuzunda getirdi. Olanları gören Strowman, Hayes'i bıraktı ve ringe doğru
yöneldi. Tonga'yı girişin orada indirirken ringde de Solo'ya bir Shoulder Block
çekti. Ardından da Fatu ile birebir kaldı. O esnada Tama Tonga döndü ve Chop
Block ile Strowman'ı yere serdi. Fatu'dan Superkick, Solo'dan da Spike geldi.
Solo bir Spike daha çekerken Sami yine tek başına girişti ama karşı koyamadı.
Fatu'dan bir Moonsault, Solo'dan da Spike geldi. Görevliler ringe gelirken
Fatu, Ula Fala'yı Solo'nun boynuna taktı.
Bu olayların ardından Strowman,
ister istemez Bloodline olaylarına dahil olurken özellikle ekipteki en güçlü
isim Jacob Fatu ile organik bir mücadele içerisine girmişti. Öte yandan
Bloodline ise Roman Reigns ve OG Bloodline ile mücadele içerisindeyken de OG
Bloodline içerisindeki birçok ismi gözlerine kestirmişlerdi. Böyle bir ortamda
Sami’nin desteğine koşan Strowman da olaylar içerisinde kendisine bir yer
bulmuştu. Ocak ayına geldiğimizdeyse 6 Ocak’ta Solo, Roman’a kaybederek Tribal
Chief’liği ve Ula Fala’yı da kaybetmiş ve bir süreliğine hikayelerden elini
ayağını çekmişti. Onun yokluğunda Fatu ve Tonga bir şeyler yapmaya
çalışırlarken 17 Ocak Smackdown’da bu kez hedef olarak bir diğer OG Bloodline
üyesi Jimmy’i belirlemişlerdi. Aynı şovda Jimmy Uso vs Carmelo Hayes maçını
izlerken Jimmy, maçı bitirmek için turnbackle'a çıkarken karşıda Fatu'yu gördü.
O esnada Tonga, Jimmy'i iterek maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu. Fatu ve
Tonga ikilisi Jimmy'e saldırmaya devam ettiler. Solo da ringe geldi. Fatu'dan
mikforonu istedi, Fatu da mikrofonu verdi. Solo ciddi boo'lanırken, Fatu sözü aldı, Solo konuşurken çenenizi
kapatın dedi ama boo'lamalar daha da arttı. Solo da bunun üstüne bir türlü
konuşmak istemedi. Mikrofonu bıraktı ve tek başına gitti. Sonra Fatu sözü aldı,
bu işten bıktım, kimse bana dokunamaz, benim seviyemde değilsiniz dedi. Bizi
destekleseniz de, yuhalasanız da umurumda değil dedi. Benim çıldırdığımı mı
düşündünüz dedi. Kaybediyorum mu sandınız, bu durumdaki çılgın olan tek şey,
henüz yeni başlıyor olmam dedi. LA Knight'ın müziği çaldı. Knight arkadan geldi
ve ikiliye girişti. Ama çok fazla direnemedi. Onun yardımına da return yapan
Braun Strowman geldi. Tonga üstüne doğru uçtu ama Strowman onu tutup
bariyerlere vurdu. Sonra da Fatu'yla ringde birebir kaldılar ama Tonga, Fatu'yu
çekerek olacaklardan uzaklaştırdı.
6 Ocak’tan sonra Bloodline ve
Solo’nun yolunu gerçekten merak etmekteyim. Solo, 17 Ocak Smackdown’da ringe
gelirken Fatu ve Tonga’yı yalnız bırakmış ve seyircilere de hiçbir şey demeden
arka alanın yolunu tutmuştu. Fatu ve Tonga ise bir yandan LA Knight’a bir
yandan da OG Bloodline üyeleriyle mücadeleye devam etmekte. 24 Ocak Smackdown’da
da LA Knight vs Tama Tonga maçını izledik. Knight maçı alırken Fatu maç içinde
kendisine saldıran Knight'a hemen maç sonunda saldırmaya başladı. Fatu,
kontrolsüzce Knight'a saldırırken Knight'ın yardımına Strowman geldi. Strowman
ringe gelip Fatu'yu çağırırken Tonga yine Fatu'yu engellemek istedi. Ancak onu
itip ringe girdi. İki isim uzun süre bakışırlarken Tonga bu kez Strowman'a
gitti ama Strowman önce ondan sıyrılırken, sonra kendisine doğru gelen Fatu'dan
kurtuldu. Hemen ardından da bir Clothesline ile onu dışarıya yolladı.
Şu anda Road to Wrestlemania
dönemine de girmek üzere olduğumuz bu dönemde yeni Bloodline için çizilecek yol
biraz muamma gözüküyor. Maç için tahmine geçecek olursak da ben Fatu’nun
güçlenmeye devam edeceğini düşünüyorum. Bu sebeple de bence bu maçı kazanacaktır.
Belki de güçlenip Solo’nun da onları terk etmeleriyle beraber Solo ile de feuda
girebilir diye düşünüyorum. Veya Solo ile yeniden birleşerek Knight’ın United
States kemerini geri almasıyla LA Knight vs Solo Sikoa da görebiliriz gibi
geliyor.
Tahmin: Jacob Fatu
Singles Match for the
Women’s World Championship
Rhea Ripley(c) vs Nia Jax
6 Ocak Netflix Debut şovunda
Liv Morgan’ı yenerek aylar sonunda kemerini geri kalan Rhea, en sonunda feudu
da bitirmeyi başarmıştı. 2024 yılının ilk döneminden itibaren devam eden ve
koca yıl boyunca farklı duygular yaşatan bu feudun galibi, Rhea Ripley olmuştu.
Liv bu dönemde gerçekten önemli işler başarıp, iyi bir title reign geçirirken
yine de bu yeni dönemin kadınının Rhea olacağı da biraz belli gibiydi. Kadınlar
division’ının en gözde ismi olarak da geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene
de Road to Wrestlemania’ya kemer hikayeleri içerisinde giriyor. Ben 6 Ocak’ta
feudu bitiren maçın Rhea tarafından kazanılmasında bir sorun görmezken biraz
olayın gerçekleşmesinde yaşananlardan dolayı hayal kırıklığına uğradım. Dominik
ve Raquel dönem dönem maça müdahil olmaya çalıştılar, hatta Rhea Rip Tight ile
üstünlüğü alırken Dominik ringe kemerle girmeye çalıştı, hakem onu engellerken
Raquel ringe sandalye attı. Ripley onu dışarı yollasa da Morgan sandalyeye
Oblivian çekti ama Rhea tuşu attı. Morgan 3 Amigos ve Splash çekip Eddie'nin
hareketleriyle Dom'la beraber dalga geçmesine rağmen Rhea yılmadı ve tuşu yine
attı. 2 tane de Rip Tight çekip kemeri geri kazandı. Ama işte o sırada Dominik
ve Raquel, Rhea’ya yardım edebilecek pozisyondaydılar. Özellikle Dominik çok
bariz bir şekilde öyleydi. O yüzden biraz ucuz bir final oldu gibi geldi bana.
Çünkü bu feud 7-8 aydır devam ederken belki bir Street Fight’ı, belki de Raquel
ve Dominik’in az değil de hiç karışamayacağı bir senaryoyu hak ediyordu. Öte
yandan rakibi Nia ise SummerSlam’de aldığı Women’s kemerini, göz göre göre 3
Ocak Smackdown’da Tiffany Stratton’dan cash-in yiyerek kaybetmişti. Orta vadeli
bir title reign yapan Nia, güreşçilerin bir Raw’da bir Smackdown’da olduğu bu
dönemde kaybetmiş olduğu kemerden çok bu kemerin peşine düştü.
İki isim aslında geçtiğimiz
yılın başlarında da bir feud içerisine girmişlerdi. Nia o dönem Raw kadrosunda
yer alırken, Becky ve Rhea arasındaki feuda dahil olarak her ikisine de meydan
okumuştu. Hatta Rhea’nın memleketi Avustralya’da yapılan Elimination Chamber’ın
main eventinde yine iki isim karşı karşıya gelirlerken Rhea da kemerini
korumayı başarmıştı. Daha sonraları yılın sonlarına doğru bu kez de Survivor
Series:War Games döneminde karşı karşıya gelirlerken o maçtan da yine Rhea’nın
takımı galibiyetle ayrılmıştı. Bu iki ismin bu yılki buluşmalarıysa 13 Ocak
Raw’da gerçekleşti. Yeni şampiyon Rhea konuşurken Nia geldi. Nia buraya sadece
sana ve herkese Royal Rumble'ı kazanacağımı söylemek için geldim dedi.
İstediğim kemeri de alacağım dedi. Tiffy ve Mommy, üstte olduklarını
düşünebilirler, tabii bir de Bayley var dedi ve seyircilerin orada oturan
Bayley'e yöneldi. Burada ne yaptığını bile bilmiyorum dedi. Şov San Jose'de
yani Bayley'in memleketinde olduğu için Nia da oraya laf etmeden duramadı. Bu
pis şehirden olduğunu biliyorum dedi. Bu division'ın en üstünde tek bir kadın
var, o da Nia Jax dedi. Ne sen ne Tiffy ne de Bayley değilsiniz dedi. Bayley
dayanamadı ve bariyerlerden atladı. Nia da dalga geçti. Bayley ringe girdi ve
burası benim şovum olmayabilir ama benim şehrim dedi. Söyleyecek bir şeyin
varsa yüzüme söyle gerizekalı dedi. Nia önce Bayley'i sonra da Rhea'yı itti.
Rhea ona kafa atarken, Nia da ona cevap verip yere serdi. Ama Bayley ve Rhea
ikilisi Nia'yı ring dışına yollamayı başardılar. 20 Ocak Raw’daysa şampiyon
Rhea arenaya girerken Nia tarafından saldırıya uğradı. Nia acımasızca Ripley'in
kafasını ve sırtını duvara vururken defalarca kez de diziyle yüzüne doğru
saldırdı. Adam Pearce ve görevlilerin araya girmesiyle ortalık
sakinleştirilmeye çalışıldı. İlerleyen anlarda Nia Jax vs Bayley maçını
izledik. Bayley bir ara maçı seyirciler arasında izleyen Roxanne Perez ile de
yüzleşti ve hatta ona yumruk attı. Perez karşılık vermek istedi ama görevliler
onu dışarıya çıkarttılar. Ama maçı kazanan Nia oldu. Maçtan sonra Rhea'nın
müziği çaldı ve koşarak ringe girdi. Görevlilere rağmen iki isim birbirlerine
bir şekilde girmeyi başardılar. Nia ring dışında Rhea'nın kafasını spiker
masasına vururken görevliler yine araya girdiler. Rhea da herkesin üzerine
spiker masasından atladı. Sonra da güçlükle iki birbirlerinden ayrıldılar. Rhea
en son mikrofonu aldı, sen ve ben, Saturday Night's Main Event dedi. Böylece
maç resmileşti. 24 Ocak Smackdown’daysa her iki brand'in şampiyonunu da ringde
gördük. Rhea, Tiffany'e buralarda henüz yenisin biliyorum ama ben de Women's
Şampiyon'uyum dedi. Nia Jax'e yaptıklarını takdir ediyorum fakat yine de benim
ona Saturday Night's Main Event'te yapacaklarımın yanında bir hiç kalıyor dedi.
Hemen bunun üzerine Nia yanında Candice LeRea ile beraber geldi. Nia şuraya
bakın, neden benden bahsediyorsunuz anlamıyorum bile dedi. İkinizin de bu anın
tarihi bir an olduğunu bilmenizi istiyorum dedi. Çünkü buraya resmen Royal
Rumble'a gireceğimi ve kazanacağımı duyurmak için geldim dedi. Sonra da Bianca
ve Naomi geldiler. Çok geçmeden de Liv Morgan ve Raquel geldiler. Morgan da
Rumble'a gireceğini duyurdu. Zaferimi de duyuruyorum dedi Morgan. Bunu bu
şirkette söyleyebilecek tek kişiyim çünkü Raquel benim Rumble'ı kazanmamda
yanımda olacak dedi ama der demez de Rhea'dan bir kafa geldi. Face ve heel
ekipler birbirlerine girerken bunun sonucunda Rhea Ripley, Bianca Belair &
Naomi vs. Liv Morgan, Nia Jax & Candice LeRae maçı başladı. Morgan'ın
Bianca'yı ani olarak pinlemesiyle heel ekip maçı aldı.
Tahmine geçersek Rhea’nın kemer
koruması yapacağı biraz bariz gözüküyor gibi. Zaten Nia'nın bu maç olmasına rağmen Rumble'a gireceğini duyurması da önden bir Spoiler verir gibiydi. Şu an için uzun soluklu bir
hikayeden çıkmasından ötürü, uzun ve kapsamlı bir Wrestlemania senaryosuna
dahil olmadığını da görmekteyiz. Bunun için Royal Rumble biraz daha belirleyici
olacak gibi.
Tahmin: Rhea Ripley
Singles
Match for the WWE Intercontinental Championship
Bron Breakker(c) vs Sheamus
Bron Breakker’ın ana kadroya
yükselmesinin ve de Intercontinental kemerinin peşinden koşmasından itibaren bu
feud belirli aralıklarla varlığını sürdürmekte. Haziran ayından bu yana, yani
kemer o zamanlar Sami Zayn’in elindeyken başlayan bu mücadelede zaman zaman
Ludwig Kaiser’i da bu isimlerin arasında feud içerisindeyken görmüştük. İlk olarak Haziran ayında Bron, Sami’nin
karşısına kemer için çıkmak isterken Sheamus da devreye girmiş ve iki isim laf
dalaşına girmişlerdi. Ardından iki isim 17 Haziran Raw’da maça çıkarlarken
Kaiser’in Sheamus’a saldırmasıyla maç DQ ile sona ermişti. Bir sonraki hafta
Bron Breakker vs Kaiser maçı yaşanırken bu kez Sheamus maça karışarak DQ ile
sona ermesine sebebiyet vermişti. Bron bu duruma sinirlenip Pearce’ın yanına
giderken Sami de onunla Money in the Bank’ta maç yapmayı kabul etmişti. Ancak
Bron, maçı kazanamayarak kemeri alma şansını kaybetmişti. SummerSlam’e giderken
feud devam etmiş, bu kez Bron Sami’yi yenerek yeni Intercontinental şampiyonu
olmuştu. Sheamus ise Kaiser ve Dunne ile feuda girerken Bron Breakker ise
kemerini kazandıktan çok kısa bir süre sonra kemerini Jey Uso’ya kaybetmişti.
Ancak yine kısa bir süre sonra yapılan rövanş maçını kazanarak yeniden şampiyon
olmayı başarmıştı.
Kasım ayına geldiğimizde Kaiser
ile olan feudundan galibiyetle çıktığını düşünen Sheamus, tekrardan kemer için
Bron Breakker’a meydan okurken 18 Kasım Raw’da iki isim karşı karşıya geldiler.
Ancak Kaiser bir kez daha maça karışarak iki ismin mücadelesinden galip
çıkmamasını sağlamıştı. Bir sonraki hafta bu kez Bron ve Kaiser maç yaparlarken
şaşırtıcı olmayacak bir şekilde Sheamus’un maça karışması sonrası DQ ile maç
sona ermişti. Bunun sonucunda da Survivor Series’te bir Triple Threat maçı
planlanmıştı. Survivor Series’teki maçtaysa Sheamus tam Bron'u tuş edecekken
ring kenarındaki Kaiser, hakemin ayaklarından çekerek ring aşağısına indirdi ve
tuşu bozdu. Sheamus ve Kaiser kapışırlarken Bron toparlandı. İkisine de Spear
çekti ve Sheamus üstünden tuşa gidip maçı aldı. Bu maçtan sonra Kaiser, kemer
için mücadele etmeye devam ederken 16 Aralık Raw’da yapılan maçta Bron,
Kaiser’i yenerek bir kez daha kemerini korumayı başardı. 30 Aralık Raw’a
geldiğimizdeyse Kaiser ringe geldi ve promo kesti. Ludwig Kaiser için tüm
şükranlarınızı bekliyorum dedi. Hepiniz biliyorsunuz ki Kaiser, WWE besin
zincirinin en üst noktasında yer alıyor dedi. Çünkü Kaiser, her yerde A+, ve
Avrupai bir eleganta sahip dedi. Kaiser şimdi de Bron Breakker'a kemerini
getirmesini istiyor dedi ama gelen kişi Sheamus oldu. Sheamus koşa koşa ringe
geldi ve Kaiser'e saldırdı. Kaiser gözlerine saldırarak üstünlüğü almaya
çalıştı ama Sheamus'tan High Knee geldi. Brogue Kick ile de Kaiser'i dışarı
yolladı. 13 Ocak Raw’da Sheamus vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Kaiser maç
içinde Shillelagh'ı alırken Sheamus kullanmasına izin vermedi. Sonra da maçı
aldı. Maçtan sonra seyircilerin orada maçı izleyen Bron Breakker ile yüz yüze
geldi. Bron onu iterken hakem araya girdi ve olayların büyümesine engel oldu.
Ben bu maçın güzel bir
hikayeyle Wrestlemania’da gerçekleşebileceğini düşünmekteydim. Yani Sheamus,
geçen Wrestlemania’yı kaçırırken bu kez kariyerinin sonlarına doğru geldiğini
de düşündüğümüzde, uzun bir süredir peşinde koştuğu, kariyerinde tek eksik kalan
kemeri Wrestlemania’da kazanarak bir moment yaratılabileceğini düşünüyordum.
Ancak hem Saturday Night’s Main Event konsepti, hem de Netflix geçişi derken
bazı feudların çabuk tüketildiğini de görmekteyiz. Ben benzer düşüncelere Seth
Rollins vs CM Punk’ta da besliyorum. Burada da aslında uzun bir süredir devam
eden bir feud var ama doğru bir book’lanma olduğunu düşünmüyorum. Nihayetinde
tahmine geçersek de Bron’un yine kemerle çıkarak artık Sheamus ve Kaiser
üçgenini iyice bitireceğini düşünüyorum. Wrestlemania içinse bence kendisi için
en ideal rakip geçen 13 Ocak Raw’da debut yapan Penta olabilir gibi duruyor.
Tahmin: Bron Breakker
Cody Rhodes and Kevin Owens set for Royal Rumble contract signing
Hali hazırda bir hafta sonraki Rumble maçında daha uzun konuşacağımız için buradaki olayı biraz daha kısa keseceğim. İki isim dostlukla ve ortak bir hedefle başlayan serüvenlerinde birbirlerine düşman olurlarken bir hafta sonra Royal Rumble’da Ladder Match’da karşı karşıya gelecekler. O maçın kontrat imzalaması için de Saturday Night’s Main Event’te Shawn Mihcaels moderatörlüğünde bir araya gelecekler. Oldukça sert atışmalar ön gördüğümüz bu olayda muhakkak fiziki olarak da birbirlerine gireceklerini bekliyoruz. Zaten bu feud’un oldukça mantığa oturan bir tarafı varken, iki tarafın da öfkesinin bizlere geçtiğini düşünüyorum. Bu da feudun sertliğine geçerken, özellikle bir hafta sonraki maçın sertliğini de ön görmemizi sağlıyor.
Singles Match for the World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Jey Uso
Raw’ın ana kemer şampiyonu
Gunther, SummerSlam’den bu yana kemerini elinde tutarken, bir türlü ana
hikayelerde kendisine yaraşır bir hikayenin içerisine girebilmiş değil. Raw’da
çok ciddi main eventer isimler varken, Gunther gibi güçlü bir karakterin hala
daha geçiş rakipleriyle feudda olması bana biraz anlamsız geliyor. Hatta öyle
ki, içerisinde bulunduğu brand’in ana şampiyonu, yani bir numaralı ismi
olmasına rağmen, o brand’in tarihin en önemli yayıncılık geçişi içerisindeki
şovunda doğru düzgün yer almaması da son derece düşündürücü bir şey. Bu durum,
Gunther’in reign’ini anlamsız kılarken, sıkıcılık noktasına da götürüyor
maalesef. Punk, Drew ve Seth gibi isimlerin aynı feudlar içerisinde
olmalarından kaynaklı olarak bir türlü Gunther’e yönelmeleri çok mümkün olmuyor
gibi. Öte yandan diğer tarafta Cody Rhodes varken, Roman o tarafta kemerini
isterken Punk, Drew ve Seth’in de diğer taraftaki feuda bir şekilde
bağlanmaları, Gunther’i yine yalnız bırakmakta. Bu sebeplerden ötürü de
Gunther, tıpkı Aralık ayında olduğu gibi yine burada kemerini korumak için
ringe çıkmakta.
Feuda dair tek olayı 13 Ocak
Raw’da gördük. Gunther ringdeyken, Jey geldi. Ben az önce senin kemerini
önemseyecek birine ihtiyacın olduğunu mu duydum dedi. Şu an ona bakıyorsun
dedi. Main Event Jey Uso burada dedi. Drew ve Bloodline aile draması arkamda duruyor
biliyorum dedi. Ama buradayım işte, sen ve ben Saturday Night Main Event'te
kemer maçına çıkalım dedi. Gunther sözü aldı, Jey senin yeteneklerinin
farkındayım ama ben daha yetenekliyim onun da farkındayım dedi. Hakkını
veriyorum, komiksin, eğlencelisin dedi. Ama Jey o gong çaldığında senin
gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarırım ki o da senin ne kadar yetenekli bir Tag
Team güreşçisi olman dedi. Bununla yüzleş Jey, sen benim seviyemde değilsin
dedi. Senin için Main Event bir nickname, benim için ise ait olduğum yer dedi.
O yüzden sana bunu düşünmeni öneriyorum dedi. Saturday Night's Main Event mi
bana uyar ama seçim senin dedi. Gunther arka alana doğru giderken Jey girişin
orada ona seslendi. O benden iyi, o burada olmamalı bile, bu yer ona göre değil,
tüm bu markaları o satmamalı, o sadece bir Tag Team adamı... Evet yalnız
yapmaya korkuyordum, dışarı çıkmaya korkuyordum dedi. Ama bak dostum, her gün
kendime meydan okuyarak uyanıyorum, hala saygımı kazanmaya çalışıyorum dedi.
Saturday Night's Main Event'te seni yendiğimde bana saygı duyacaksın dedi.
Ayrıca bu bir nickname değil, benim ait olduğum yer dedi. Eğer Jey Uso'nun
şampiyon olmasını istiyorsanız bu salağa üç dediğimde bildirin dedi ve Yeet
çekti.
20 Ocak Raw’da Gunther ve Jey,
ringde karşı karşıya geldiler. Buraya geldin ve bana her sabah uyandığında
aynaya baktığını ve kendine meydan okuduğunu söyledin dedi. Aslında ben de sana
inanıyorum, Saturday Night's Main Event'i de iple çekiyorum dedi. Ringe girip
Jey Uso'yu alaşağı etmeyi bekliyorum dedi. Seni buraya geçen haftaki konuşmamız
hiç yaşanmamış gibi davrandığını görene dek, şirketin maskotu, salağı gibi
olduğunu düşünmemiştim dedi. Bu insanlar çok saf, sen ne dersen inanırlar dedi.
Bana bak Jey, ama ben sana meydan okumuyorum, ne zamana kadar peki dedi.
Kuzenin düdüğü çalıp sen de koşana kadar mı, Sami'nin, Jimmy'nin, Cody'nin
ihtiyacı olduğunda ortaya çıktığında mı dedi. Bütün bunlar seni kullanışlı bir
gerizekalı yapıyor ve sen bunun farkında bile değilsin dedi. Jey sözü aldı, ben
evet bir maskotum dedi. Burası da benim takımım dedi seyircileri göstererek.
Onlar benimleler ve Cumartesi de seni yendiğimde benimle olacaklar dedi. Sana
saygı duyduğumu söyledim ama sen de bana saygı duyacaksın dedi. Çünkü sadece
birimiz Wrestlemania'da main event'e çıktık, o da sen değilsin dedi. Gunther
kemeri Jey'e bırakıp onu yumrukla yere serdi. Yumruklamaya devam ederken Jey
karşılık verdi. Superkick ile Gunther'i ringin dışına gönderdi.
Jey de bir yandan Bloodline’dan
bağımsız hareket edemezken Drew McIntyre tehdidi altında mücadele etmeye devam
ediyor. 6 Ocak Raw’da, ani bir tuşla Drew’u yenen Jey yine de Drew’un ve hatta
Bloodline’ın ensesinden kurtulabilmiş değil. Bu arada yeri gelmişken 6
Ocak’taki maçın sonucunun son derece skandal olduğunu düşünüyorum. Çok belli ki
Jey, ringe Travis Scott ile beraber geldiği için bir reklam maçına dönüşürken
olay, harcanan isim ise Drew McIntyre oldu. Drew zaten kendisi için yaralayıcı
bir mağlubiyetten sonra yükseliş ararken bir de üstüne böyle ucuz bir
mağlubiyete de maruz kalması bence çok da hakkaniyetli olmadı. Neyse işin o
tarafından bu maç tahminine geçersek de Gunther’in zaten kemeri koruyacağı çok
ama çok bariz görünen bir şey. Wrestlemania için ise Brock Lesnar dışında
bizleri heyecanlandırabilecek bir feuda girebileceği ihtimalini düşük
buluyorum. Çünkü biraz önce dediğim gibi; Punk, Drew, Seth, Roman hatta Owens
ve Randy dahil herkes Bloodline’a ve ondan bağımsız olamayacak şekilde Cody Rhodes
odaklı ilerliyor. Bu durumu kurtarmanın tek yolu Brock Lesnar’ın return yapıp
Gunther ile düşündükleri dream maça çıkmaları.
Tahmin: Gunther
--
Ocak ayını tarihten ilk kez
Royal Rumble olmadan açarken bu şovu normal bir PPV olarak değerlendirmeyi de
çok doğru bulmuyorum. Ring içi olarak güzel maçlar izlememiz bizim için yeterli
olacaktır. Öte yandan esas kendi kimliğinin dışında düşünmemiz gereken olay
olan 6 Ocak’taki Netflix Debut’undan da biraz bahsetmek gerekir diye
düşünüyorum. Bazı olaylar o kadar çok rahatsız ediciydi ki üzerinde durmadan
geçemeyeceğim. Örneğin daha şovun başında Rock’ın yaptıklarının etkisinden hala
çıkamamaktayım. Yani 2024 yılının ilk çeyreğinde nefis bir Final Boss, heel
rolü oynayan Rock, keyfabe’in içinden geçerek, sanki Alzheimer olmuş gibi
yaşanan her şeyi unutarak Cody Rhodes ile şakalaşması akıl alır gibi değildi.
Owens’ın bu konuyu gündeme getirmesi beni mutlu ederken bu olayın altında neyin
yattığını hala anlamıyorum. Rock; Wrestlemania’da yanlışlıkla Roman’dan spear
yememiş, Cody Rhodes’u ona rağmen tuş etmemiş, Raw after Mania’da Cody’e senin
için geleceğim dememiş, Bad Blood’da Roman ve Cody takım olmamış gibi davranarak
gerçekten benim tarafımda bir şok etkisi yarattı. Bu durumu umarım bir şekilde
toparlarlar. Yani Netflix Debut’unu o kadar çok hype’ladılar ki hep bir ters
köşe beklediğimden Roman; Tribal Combat’i kazandıktan sonra Rock’ın gelmesiyle
bir saldırıya uğrayabileceğini de gerçekten bekledim. Ama Rock yine hiçbir şey
olmamış gibi davranmaya devam etti. Zannediyorum ki Wrestlemania’da Rock
olmayacak. Yani bunun başka bir açıklaması yok diye düşünüyorum.
Jey ve Drew arasındaki
maçtan da oldukça hoşnutsuz olduğumu dile getirmiştim. Bunun dışında Rhea
Ripley’in Morgan’ı yenmesi de açıkçası çok beni tatmin etmezken Raquel ve
Dominik’in neden Morgan’a yardım etmediklerini de pek anlamadım doğrusu. O
yüzden maçın bitiş şekli yine beni çok tatmin etmedi. Gunther ve Bron
Breakker’ın kendi şovlarında konuk olarak gözükmeleri yine oldukça saçmayken
main event’te Punk’ın Seth’i yenmesi de bence haksızlık olarak
nitelendirebileceğim bir konu. Neyse ki o feud devam edecek gibi duruyor.
Bu şov için ise düşük
beklentiyle sadece izlemek için izlemek ve bir sonraki hafta yapılacak Royal
Rumble için beklentiye girmek daha doğru gözüküyor. Bu kadar birbirlerine bağlı
feudu nasıl ve ne zaman birbirlerinden ayıracaklar, merak konusu doğrusu.





