ARA

25 Ocak 2025 Cumartesi

Saturday Night's Main Event XXXVIII 2025 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri



WWE SATURDAY NIGHT’S MAIN EVENT XXXVIII – 25 OCAK 2025 CUMARTESİ
San Antonio, Texas – Frost Bank Center

Yılı bir Satuday Night’s Main Event ile kapatırken yeni yılı da yine aynı PPV ile karşılamaktayız. 38.Satuday Night’s Main Event’i, bir önceki ay gerçekleşen şovun devamı niteliğinde olurken WWE’de yine nostalji rüzgarları da estirmekte. Bir önceki şov, NBC ekranlarında 80’li yılları hatırlatırken yeniden canlandırılmaya çalışılan bu konseptle beraber de yeni yıla resmen merhaba diyoruz. Tam bir PPV veya PLE olmasa da içinde bulundurduğu Match Card sebebiyle biraz o da doğrultuda değerlendirebileceğimiz özel bir şov olarak da düşünebiliriz aslında. Tabi yine de bir öncekine istinaden bu şova biraz daha az önem verildiği görülmekte. Belki Aralık ayındaki şovun uzun bir süre bu marka adı altında ilk şov olacak olması ve de Ocak ayındaki şovun hemen ardından 1 hafta sonra Royal Rumble’ın olması da belki bu şovun haftalık şovlardaki konular arasındaki önem sıralamasını etkilemiştir diye düşünüyorum.

Şovun Match Card’ına baktığımızda World Heavyweight şampiyonu Gunther’in karşısına Jey Uso’nun çıktığını görmekteyiz. Öte yandan Bron Breakker da Intercontinental kemerini Sheamus’a karşı ortaya koyuyor. Güzel bir maç olacağını düşündüğüm Braun Strowman vs Jacob Fatu maçını da yine bu şovda izleyeceğiz. İşin Kadınlar tarafındaysa Rhea Ripley, kemerini Nia Jax’e karşı korumaya çalışacak. Maçların dışında bir de Cody Rhodes ile Kevin Owens arasında Royal Rumble’da yapılacak maç için kontrat imzalama sekansı da olacak. Fazla da uzatmadan Rumble’dan 1 hafta önce yapılacak bu şovu yorumlarken aynı zamanda 6 Ocak’taki Netflix debut’una da yer yer değineceğim yazımıza geçelim.


Singles Match
Braun Strowman vs Jacob Fatu

Bir önceki Satuday Night’s Main Event’te Sami Zayn vs Drew McIntyre maçı için yorumlarda bulunurken bu tarz maçların artık PPV’lerde çok fazla görmediğimizden bahsetmiştim. Eskiden kemersiz bire bir feudları PPV’lerde daha çok izlerken son zamanlarda bunun baya bir kısıtlandığını gözlemliyordum. Bu şov tam bir PPV olarak nitelendirilmese de yine de o kategoride olabilecek bir şov olduğu için de Strowman vs Fatu maçının buraya taşındığını görmekten de çok mutluyum. O yüzden güzel bir maç izleyeceğimizi de kesinlikle düşünüyorum. Fatu zaten ring içi yeteneği olarak müthiş bir isim. Strowman da benim en sevdiğim Giant’lardan bir tanesi. Her ne kadar Strowman 2010’lu yılların sonundaki gibi dominant olmasa da hala korkutucu bir kimliğe sahip. O yüzden resmen bir Clash of Titans izleyeceğiz gibi duruyor.

Feudun çıkış noktasına bakarsak Aralık ayından bu yana Strowman’ı Smackdown’da görmeye başlamıştık. Esasında Raw kadrosunda yer alan Strowman, Netflix’e geçiş süreçleriyle beraber güreşçilerin ait olduklarının dışında diğer haftalık şovlarda daha çok yer aldığı bir dönemde Smackdown’a da transfer olmuştu. Hatta 13 Aralık Smackdown’da Carmelo Hayes’i yenmişti. 20 Aralık’taki rövanş maçını ise Countout ile kaybetmişti. Buradan hareketle Hayes ile ufak bir feuda giren Strowman, 28 Aralık Smackdown’da Sami Zayn vs Carmelo Hayes maçında da görülmüştü. ami maçı üstün götürdüğü esnada Hayes, maçı bırakıp arka alana doğru yönelirken Strowman geldi. Strowman gelince de Hayes kaçmaya başladı. Hakem de count out için sayarken ringdeyse tek kalan Sami, Bloodline'ın saldırısına uğradı ve maç DQ ile sonlandı. Sami bir ara tek başına direnmeye çalışsa da başarılı olamadı. O esnada Strowman girişin oraya doğru gelirken, Hayes'i de omuzunda getirdi. Olanları gören Strowman, Hayes'i bıraktı ve ringe doğru yöneldi. Tonga'yı girişin orada indirirken ringde de Solo'ya bir Shoulder Block çekti. Ardından da Fatu ile birebir kaldı. O esnada Tama Tonga döndü ve Chop Block ile Strowman'ı yere serdi. Fatu'dan Superkick, Solo'dan da Spike geldi. Solo bir Spike daha çekerken Sami yine tek başına girişti ama karşı koyamadı. Fatu'dan bir Moonsault, Solo'dan da Spike geldi. Görevliler ringe gelirken Fatu, Ula Fala'yı Solo'nun boynuna taktı.

Bu olayların ardından Strowman, ister istemez Bloodline olaylarına dahil olurken özellikle ekipteki en güçlü isim Jacob Fatu ile organik bir mücadele içerisine girmişti. Öte yandan Bloodline ise Roman Reigns ve OG Bloodline ile mücadele içerisindeyken de OG Bloodline içerisindeki birçok ismi gözlerine kestirmişlerdi. Böyle bir ortamda Sami’nin desteğine koşan Strowman da olaylar içerisinde kendisine bir yer bulmuştu. Ocak ayına geldiğimizdeyse 6 Ocak’ta Solo, Roman’a kaybederek Tribal Chief’liği ve Ula Fala’yı da kaybetmiş ve bir süreliğine hikayelerden elini ayağını çekmişti. Onun yokluğunda Fatu ve Tonga bir şeyler yapmaya çalışırlarken 17 Ocak Smackdown’da bu kez hedef olarak bir diğer OG Bloodline üyesi Jimmy’i belirlemişlerdi. Aynı şovda Jimmy Uso vs Carmelo Hayes maçını izlerken Jimmy, maçı bitirmek için turnbackle'a çıkarken karşıda Fatu'yu gördü. O esnada Tonga, Jimmy'i iterek maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu. Fatu ve Tonga ikilisi Jimmy'e saldırmaya devam ettiler. Solo da ringe geldi. Fatu'dan mikforonu istedi, Fatu da mikrofonu verdi. Solo ciddi boo'lanırken,  Fatu sözü aldı, Solo konuşurken çenenizi kapatın dedi ama boo'lamalar daha da arttı. Solo da bunun üstüne bir türlü konuşmak istemedi. Mikrofonu bıraktı ve tek başına gitti. Sonra Fatu sözü aldı, bu işten bıktım, kimse bana dokunamaz, benim seviyemde değilsiniz dedi. Bizi destekleseniz de, yuhalasanız da umurumda değil dedi. Benim çıldırdığımı mı düşündünüz dedi. Kaybediyorum mu sandınız, bu durumdaki çılgın olan tek şey, henüz yeni başlıyor olmam dedi. LA Knight'ın müziği çaldı. Knight arkadan geldi ve ikiliye girişti. Ama çok fazla direnemedi. Onun yardımına da return yapan Braun Strowman geldi. Tonga üstüne doğru uçtu ama Strowman onu tutup bariyerlere vurdu. Sonra da Fatu'yla ringde birebir kaldılar ama Tonga, Fatu'yu çekerek olacaklardan uzaklaştırdı.

6 Ocak’tan sonra Bloodline ve Solo’nun yolunu gerçekten merak etmekteyim. Solo, 17 Ocak Smackdown’da ringe gelirken Fatu ve Tonga’yı yalnız bırakmış ve seyircilere de hiçbir şey demeden arka alanın yolunu tutmuştu. Fatu ve Tonga ise bir yandan LA Knight’a bir yandan da OG Bloodline üyeleriyle mücadeleye devam etmekte. 24 Ocak Smackdown’da da LA Knight vs Tama Tonga maçını izledik. Knight maçı alırken Fatu maç içinde kendisine saldıran Knight'a hemen maç sonunda saldırmaya başladı. Fatu, kontrolsüzce Knight'a saldırırken Knight'ın yardımına Strowman geldi. Strowman ringe gelip Fatu'yu çağırırken Tonga yine Fatu'yu engellemek istedi. Ancak onu itip ringe girdi. İki isim uzun süre bakışırlarken Tonga bu kez Strowman'a gitti ama Strowman önce ondan sıyrılırken, sonra kendisine doğru gelen Fatu'dan kurtuldu. Hemen ardından da bir Clothesline ile onu dışarıya yolladı.

Şu anda Road to Wrestlemania dönemine de girmek üzere olduğumuz bu dönemde yeni Bloodline için çizilecek yol biraz muamma gözüküyor. Maç için tahmine geçecek olursak da ben Fatu’nun güçlenmeye devam edeceğini düşünüyorum. Bu sebeple de bence bu maçı kazanacaktır. Belki de güçlenip Solo’nun da onları terk etmeleriyle beraber Solo ile de feuda girebilir diye düşünüyorum. Veya Solo ile yeniden birleşerek Knight’ın United States kemerini geri almasıyla LA Knight vs Solo Sikoa da görebiliriz gibi geliyor.

Tahmin: Jacob Fatu


Singles Match for the Women’s World Championship
Rhea Ripley(c) vs Nia Jax

6 Ocak Netflix Debut şovunda Liv Morgan’ı yenerek aylar sonunda kemerini geri kalan Rhea, en sonunda feudu da bitirmeyi başarmıştı. 2024 yılının ilk döneminden itibaren devam eden ve koca yıl boyunca farklı duygular yaşatan bu feudun galibi, Rhea Ripley olmuştu. Liv bu dönemde gerçekten önemli işler başarıp, iyi bir title reign geçirirken yine de bu yeni dönemin kadınının Rhea olacağı da biraz belli gibiydi. Kadınlar division’ının en gözde ismi olarak da geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de Road to Wrestlemania’ya kemer hikayeleri içerisinde giriyor. Ben 6 Ocak’ta feudu bitiren maçın Rhea tarafından kazanılmasında bir sorun görmezken biraz olayın gerçekleşmesinde yaşananlardan dolayı hayal kırıklığına uğradım. Dominik ve Raquel dönem dönem maça müdahil olmaya çalıştılar, hatta Rhea Rip Tight ile üstünlüğü alırken Dominik ringe kemerle girmeye çalıştı, hakem onu engellerken Raquel ringe sandalye attı. Ripley onu dışarı yollasa da Morgan sandalyeye Oblivian çekti ama Rhea tuşu attı. Morgan 3 Amigos ve Splash çekip Eddie'nin hareketleriyle Dom'la beraber dalga geçmesine rağmen Rhea yılmadı ve tuşu yine attı. 2 tane de Rip Tight çekip kemeri geri kazandı. Ama işte o sırada Dominik ve Raquel, Rhea’ya yardım edebilecek pozisyondaydılar. Özellikle Dominik çok bariz bir şekilde öyleydi. O yüzden biraz ucuz bir final oldu gibi geldi bana. Çünkü bu feud 7-8 aydır devam ederken belki bir Street Fight’ı, belki de Raquel ve Dominik’in az değil de hiç karışamayacağı bir senaryoyu hak ediyordu. Öte yandan rakibi Nia ise SummerSlam’de aldığı Women’s kemerini, göz göre göre 3 Ocak Smackdown’da Tiffany Stratton’dan cash-in yiyerek kaybetmişti. Orta vadeli bir title reign yapan Nia, güreşçilerin bir Raw’da bir Smackdown’da olduğu bu dönemde kaybetmiş olduğu kemerden çok bu kemerin peşine düştü.

İki isim aslında geçtiğimiz yılın başlarında da bir feud içerisine girmişlerdi. Nia o dönem Raw kadrosunda yer alırken, Becky ve Rhea arasındaki feuda dahil olarak her ikisine de meydan okumuştu. Hatta Rhea’nın memleketi Avustralya’da yapılan Elimination Chamber’ın main eventinde yine iki isim karşı karşıya gelirlerken Rhea da kemerini korumayı başarmıştı. Daha sonraları yılın sonlarına doğru bu kez de Survivor Series:War Games döneminde karşı karşıya gelirlerken o maçtan da yine Rhea’nın takımı galibiyetle ayrılmıştı. Bu iki ismin bu yılki buluşmalarıysa 13 Ocak Raw’da gerçekleşti. Yeni şampiyon Rhea konuşurken Nia geldi. Nia buraya sadece sana ve herkese Royal Rumble'ı kazanacağımı söylemek için geldim dedi. İstediğim kemeri de alacağım dedi. Tiffy ve Mommy, üstte olduklarını düşünebilirler, tabii bir de Bayley var dedi ve seyircilerin orada oturan Bayley'e yöneldi. Burada ne yaptığını bile bilmiyorum dedi. Şov San Jose'de yani Bayley'in memleketinde olduğu için Nia da oraya laf etmeden duramadı. Bu pis şehirden olduğunu biliyorum dedi. Bu division'ın en üstünde tek bir kadın var, o da Nia Jax dedi. Ne sen ne Tiffy ne de Bayley değilsiniz dedi. Bayley dayanamadı ve bariyerlerden atladı. Nia da dalga geçti. Bayley ringe girdi ve burası benim şovum olmayabilir ama benim şehrim dedi. Söyleyecek bir şeyin varsa yüzüme söyle gerizekalı dedi. Nia önce Bayley'i sonra da Rhea'yı itti. Rhea ona kafa atarken, Nia da ona cevap verip yere serdi. Ama Bayley ve Rhea ikilisi Nia'yı ring dışına yollamayı başardılar. 20 Ocak Raw’daysa şampiyon Rhea arenaya girerken Nia tarafından saldırıya uğradı. Nia acımasızca Ripley'in kafasını ve sırtını duvara vururken defalarca kez de diziyle yüzüne doğru saldırdı. Adam Pearce ve görevlilerin araya girmesiyle ortalık sakinleştirilmeye çalışıldı. İlerleyen anlarda Nia Jax vs Bayley maçını izledik. Bayley bir ara maçı seyirciler arasında izleyen Roxanne Perez ile de yüzleşti ve hatta ona yumruk attı. Perez karşılık vermek istedi ama görevliler onu dışarıya çıkarttılar. Ama maçı kazanan Nia oldu. Maçtan sonra Rhea'nın müziği çaldı ve koşarak ringe girdi. Görevlilere rağmen iki isim birbirlerine bir şekilde girmeyi başardılar. Nia ring dışında Rhea'nın kafasını spiker masasına vururken görevliler yine araya girdiler. Rhea da herkesin üzerine spiker masasından atladı. Sonra da güçlükle iki birbirlerinden ayrıldılar. Rhea en son mikrofonu aldı, sen ve ben, Saturday Night's Main Event dedi. Böylece maç resmileşti. 24 Ocak Smackdown’daysa her iki brand'in şampiyonunu da ringde gördük. Rhea, Tiffany'e buralarda henüz yenisin biliyorum ama ben de Women's Şampiyon'uyum dedi. Nia Jax'e yaptıklarını takdir ediyorum fakat yine de benim ona Saturday Night's Main Event'te yapacaklarımın yanında bir hiç kalıyor dedi. Hemen bunun üzerine Nia yanında Candice LeRea ile beraber geldi. Nia şuraya bakın, neden benden bahsediyorsunuz anlamıyorum bile dedi. İkinizin de bu anın tarihi bir an olduğunu bilmenizi istiyorum dedi. Çünkü buraya resmen Royal Rumble'a gireceğimi ve kazanacağımı duyurmak için geldim dedi. Sonra da Bianca ve Naomi geldiler. Çok geçmeden de Liv Morgan ve Raquel geldiler. Morgan da Rumble'a gireceğini duyurdu. Zaferimi de duyuruyorum dedi Morgan. Bunu bu şirkette söyleyebilecek tek kişiyim çünkü Raquel benim Rumble'ı kazanmamda yanımda olacak dedi ama der demez de Rhea'dan bir kafa geldi. Face ve heel ekipler birbirlerine girerken bunun sonucunda Rhea Ripley, Bianca Belair & Naomi vs. Liv Morgan, Nia Jax & Candice LeRae maçı başladı. Morgan'ın Bianca'yı ani olarak pinlemesiyle heel ekip maçı aldı.

Tahmine geçersek Rhea’nın kemer koruması yapacağı biraz bariz gözüküyor gibi. Zaten Nia'nın bu maç olmasına rağmen Rumble'a gireceğini duyurması da önden bir Spoiler verir gibiydi. Şu an için uzun soluklu bir hikayeden çıkmasından ötürü, uzun ve kapsamlı bir Wrestlemania senaryosuna dahil olmadığını da görmekteyiz. Bunun için Royal Rumble biraz daha belirleyici olacak gibi.

Tahmin: Rhea Ripley


Singles Match for the WWE Intercontinental Championship
Bron Breakker(c) vs Sheamus

Bron Breakker’ın ana kadroya yükselmesinin ve de Intercontinental kemerinin peşinden koşmasından itibaren bu feud belirli aralıklarla varlığını sürdürmekte. Haziran ayından bu yana, yani kemer o zamanlar Sami Zayn’in elindeyken başlayan bu mücadelede zaman zaman Ludwig Kaiser’i da bu isimlerin arasında feud içerisindeyken görmüştük.  İlk olarak Haziran ayında Bron, Sami’nin karşısına kemer için çıkmak isterken Sheamus da devreye girmiş ve iki isim laf dalaşına girmişlerdi. Ardından iki isim 17 Haziran Raw’da maça çıkarlarken Kaiser’in Sheamus’a saldırmasıyla maç DQ ile sona ermişti. Bir sonraki hafta Bron Breakker vs Kaiser maçı yaşanırken bu kez Sheamus maça karışarak DQ ile sona ermesine sebebiyet vermişti. Bron bu duruma sinirlenip Pearce’ın yanına giderken Sami de onunla Money in the Bank’ta maç yapmayı kabul etmişti. Ancak Bron, maçı kazanamayarak kemeri alma şansını kaybetmişti. SummerSlam’e giderken feud devam etmiş, bu kez Bron Sami’yi yenerek yeni Intercontinental şampiyonu olmuştu. Sheamus ise Kaiser ve Dunne ile feuda girerken Bron Breakker ise kemerini kazandıktan çok kısa bir süre sonra kemerini Jey Uso’ya kaybetmişti. Ancak yine kısa bir süre sonra yapılan rövanş maçını kazanarak yeniden şampiyon olmayı başarmıştı.

Kasım ayına geldiğimizde Kaiser ile olan feudundan galibiyetle çıktığını düşünen Sheamus, tekrardan kemer için Bron Breakker’a meydan okurken 18 Kasım Raw’da iki isim karşı karşıya geldiler. Ancak Kaiser bir kez daha maça karışarak iki ismin mücadelesinden galip çıkmamasını sağlamıştı. Bir sonraki hafta bu kez Bron ve Kaiser maç yaparlarken şaşırtıcı olmayacak bir şekilde Sheamus’un maça karışması sonrası DQ ile maç sona ermişti. Bunun sonucunda da Survivor Series’te bir Triple Threat maçı planlanmıştı. Survivor Series’teki maçtaysa Sheamus tam Bron'u tuş edecekken ring kenarındaki Kaiser, hakemin ayaklarından çekerek ring aşağısına indirdi ve tuşu bozdu. Sheamus ve Kaiser kapışırlarken Bron toparlandı. İkisine de Spear çekti ve Sheamus üstünden tuşa gidip maçı aldı. Bu maçtan sonra Kaiser, kemer için mücadele etmeye devam ederken 16 Aralık Raw’da yapılan maçta Bron, Kaiser’i yenerek bir kez daha kemerini korumayı başardı. 30 Aralık Raw’a geldiğimizdeyse Kaiser ringe geldi ve promo kesti. Ludwig Kaiser için tüm şükranlarınızı bekliyorum dedi. Hepiniz biliyorsunuz ki Kaiser, WWE besin zincirinin en üst noktasında yer alıyor dedi. Çünkü Kaiser, her yerde A+, ve Avrupai bir eleganta sahip dedi. Kaiser şimdi de Bron Breakker'a kemerini getirmesini istiyor dedi ama gelen kişi Sheamus oldu. Sheamus koşa koşa ringe geldi ve Kaiser'e saldırdı. Kaiser gözlerine saldırarak üstünlüğü almaya çalıştı ama Sheamus'tan High Knee geldi. Brogue Kick ile de Kaiser'i dışarı yolladı. 13 Ocak Raw’da Sheamus vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Kaiser maç içinde Shillelagh'ı alırken Sheamus kullanmasına izin vermedi. Sonra da maçı aldı. Maçtan sonra seyircilerin orada maçı izleyen Bron Breakker ile yüz yüze geldi. Bron onu iterken hakem araya girdi ve olayların büyümesine engel oldu.

Ben bu maçın güzel bir hikayeyle Wrestlemania’da gerçekleşebileceğini düşünmekteydim. Yani Sheamus, geçen Wrestlemania’yı kaçırırken bu kez kariyerinin sonlarına doğru geldiğini de düşündüğümüzde, uzun bir süredir peşinde koştuğu, kariyerinde tek eksik kalan kemeri Wrestlemania’da kazanarak bir moment yaratılabileceğini düşünüyordum. Ancak hem Saturday Night’s Main Event konsepti, hem de Netflix geçişi derken bazı feudların çabuk tüketildiğini de görmekteyiz. Ben benzer düşüncelere Seth Rollins vs CM Punk’ta da besliyorum. Burada da aslında uzun bir süredir devam eden bir feud var ama doğru bir book’lanma olduğunu düşünmüyorum. Nihayetinde tahmine geçersek de Bron’un yine kemerle çıkarak artık Sheamus ve Kaiser üçgenini iyice bitireceğini düşünüyorum. Wrestlemania içinse bence kendisi için en ideal rakip geçen 13 Ocak Raw’da debut yapan Penta olabilir gibi duruyor.

Tahmin: Bron Breakker


Cody Rhodes and Kevin Owens set for Royal Rumble contract signing

Hali hazırda bir hafta sonraki Rumble maçında daha uzun konuşacağımız için buradaki olayı biraz daha kısa keseceğim. İki isim dostlukla ve ortak bir hedefle başlayan serüvenlerinde birbirlerine düşman olurlarken bir hafta sonra Royal Rumble’da Ladder Match’da karşı karşıya gelecekler. O maçın kontrat imzalaması için de Saturday Night’s Main Event’te Shawn Mihcaels moderatörlüğünde bir araya gelecekler. Oldukça sert atışmalar ön gördüğümüz bu olayda muhakkak fiziki olarak da birbirlerine gireceklerini bekliyoruz. Zaten bu feud’un oldukça mantığa oturan bir tarafı varken, iki tarafın da öfkesinin bizlere geçtiğini düşünüyorum. Bu da feudun sertliğine geçerken, özellikle bir hafta sonraki maçın sertliğini de ön görmemizi sağlıyor.

 


Singles Match for the World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Jey Uso

Raw’ın ana kemer şampiyonu Gunther, SummerSlam’den bu yana kemerini elinde tutarken, bir türlü ana hikayelerde kendisine yaraşır bir hikayenin içerisine girebilmiş değil. Raw’da çok ciddi main eventer isimler varken, Gunther gibi güçlü bir karakterin hala daha geçiş rakipleriyle feudda olması bana biraz anlamsız geliyor. Hatta öyle ki, içerisinde bulunduğu brand’in ana şampiyonu, yani bir numaralı ismi olmasına rağmen, o brand’in tarihin en önemli yayıncılık geçişi içerisindeki şovunda doğru düzgün yer almaması da son derece düşündürücü bir şey. Bu durum, Gunther’in reign’ini anlamsız kılarken, sıkıcılık noktasına da götürüyor maalesef. Punk, Drew ve Seth gibi isimlerin aynı feudlar içerisinde olmalarından kaynaklı olarak bir türlü Gunther’e yönelmeleri çok mümkün olmuyor gibi. Öte yandan diğer tarafta Cody Rhodes varken, Roman o tarafta kemerini isterken Punk, Drew ve Seth’in de diğer taraftaki feuda bir şekilde bağlanmaları, Gunther’i yine yalnız bırakmakta. Bu sebeplerden ötürü de Gunther, tıpkı Aralık ayında olduğu gibi yine burada kemerini korumak için ringe çıkmakta.

Feuda dair tek olayı 13 Ocak Raw’da gördük. Gunther ringdeyken, Jey geldi. Ben az önce senin kemerini önemseyecek birine ihtiyacın olduğunu mu duydum dedi. Şu an ona bakıyorsun dedi. Main Event Jey Uso burada dedi. Drew ve Bloodline aile draması arkamda duruyor biliyorum dedi. Ama buradayım işte, sen ve ben Saturday Night Main Event'te kemer maçına çıkalım dedi. Gunther sözü aldı, Jey senin yeteneklerinin farkındayım ama ben daha yetenekliyim onun da farkındayım dedi. Hakkını veriyorum, komiksin, eğlencelisin dedi. Ama Jey o gong çaldığında senin gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarırım ki o da senin ne kadar yetenekli bir Tag Team güreşçisi olman dedi. Bununla yüzleş Jey, sen benim seviyemde değilsin dedi. Senin için Main Event bir nickname, benim için ise ait olduğum yer dedi. O yüzden sana bunu düşünmeni öneriyorum dedi. Saturday Night's Main Event mi bana uyar ama seçim senin dedi. Gunther arka alana doğru giderken Jey girişin orada ona seslendi. O benden iyi, o burada olmamalı bile, bu yer ona göre değil, tüm bu markaları o satmamalı, o sadece bir Tag Team adamı... Evet yalnız yapmaya korkuyordum, dışarı çıkmaya korkuyordum dedi. Ama bak dostum, her gün kendime meydan okuyarak uyanıyorum, hala saygımı kazanmaya çalışıyorum dedi. Saturday Night's Main Event'te seni yendiğimde bana saygı duyacaksın dedi. Ayrıca bu bir nickname değil, benim ait olduğum yer dedi. Eğer Jey Uso'nun şampiyon olmasını istiyorsanız bu salağa üç dediğimde bildirin dedi ve Yeet çekti.

20 Ocak Raw’da Gunther ve Jey, ringde karşı karşıya geldiler. Buraya geldin ve bana her sabah uyandığında aynaya baktığını ve kendine meydan okuduğunu söyledin dedi. Aslında ben de sana inanıyorum, Saturday Night's Main Event'i de iple çekiyorum dedi. Ringe girip Jey Uso'yu alaşağı etmeyi bekliyorum dedi. Seni buraya geçen haftaki konuşmamız hiç yaşanmamış gibi davrandığını görene dek, şirketin maskotu, salağı gibi olduğunu düşünmemiştim dedi. Bu insanlar çok saf, sen ne dersen inanırlar dedi. Bana bak Jey, ama ben sana meydan okumuyorum, ne zamana kadar peki dedi. Kuzenin düdüğü çalıp sen de koşana kadar mı, Sami'nin, Jimmy'nin, Cody'nin ihtiyacı olduğunda ortaya çıktığında mı dedi. Bütün bunlar seni kullanışlı bir gerizekalı yapıyor ve sen bunun farkında bile değilsin dedi. Jey sözü aldı, ben evet bir maskotum dedi. Burası da benim takımım dedi seyircileri göstererek. Onlar benimleler ve Cumartesi de seni yendiğimde benimle olacaklar dedi. Sana saygı duyduğumu söyledim ama sen de bana saygı duyacaksın dedi. Çünkü sadece birimiz Wrestlemania'da main event'e çıktık, o da sen değilsin dedi. Gunther kemeri Jey'e bırakıp onu yumrukla yere serdi. Yumruklamaya devam ederken Jey karşılık verdi. Superkick ile Gunther'i ringin dışına gönderdi.

Jey de bir yandan Bloodline’dan bağımsız hareket edemezken Drew McIntyre tehdidi altında mücadele etmeye devam ediyor. 6 Ocak Raw’da, ani bir tuşla Drew’u yenen Jey yine de Drew’un ve hatta Bloodline’ın ensesinden kurtulabilmiş değil. Bu arada yeri gelmişken 6 Ocak’taki maçın sonucunun son derece skandal olduğunu düşünüyorum. Çok belli ki Jey, ringe Travis Scott ile beraber geldiği için bir reklam maçına dönüşürken olay, harcanan isim ise Drew McIntyre oldu. Drew zaten kendisi için yaralayıcı bir mağlubiyetten sonra yükseliş ararken bir de üstüne böyle ucuz bir mağlubiyete de maruz kalması bence çok da hakkaniyetli olmadı. Neyse işin o tarafından bu maç tahminine geçersek de Gunther’in zaten kemeri koruyacağı çok ama çok bariz görünen bir şey. Wrestlemania için ise Brock Lesnar dışında bizleri heyecanlandırabilecek bir feuda girebileceği ihtimalini düşük buluyorum. Çünkü biraz önce dediğim gibi; Punk, Drew, Seth, Roman hatta Owens ve Randy dahil herkes Bloodline’a ve ondan bağımsız olamayacak şekilde Cody Rhodes odaklı ilerliyor. Bu durumu kurtarmanın tek yolu Brock Lesnar’ın return yapıp Gunther ile düşündükleri dream maça çıkmaları.

Tahmin: Gunther

--

Ocak ayını tarihten ilk kez Royal Rumble olmadan açarken bu şovu normal bir PPV olarak değerlendirmeyi de çok doğru bulmuyorum. Ring içi olarak güzel maçlar izlememiz bizim için yeterli olacaktır. Öte yandan esas kendi kimliğinin dışında düşünmemiz gereken olay olan 6 Ocak’taki Netflix Debut’undan da biraz bahsetmek gerekir diye düşünüyorum. Bazı olaylar o kadar çok rahatsız ediciydi ki üzerinde durmadan geçemeyeceğim. Örneğin daha şovun başında Rock’ın yaptıklarının etkisinden hala çıkamamaktayım. Yani 2024 yılının ilk çeyreğinde nefis bir Final Boss, heel rolü oynayan Rock, keyfabe’in içinden geçerek, sanki Alzheimer olmuş gibi yaşanan her şeyi unutarak Cody Rhodes ile şakalaşması akıl alır gibi değildi. Owens’ın bu konuyu gündeme getirmesi beni mutlu ederken bu olayın altında neyin yattığını hala anlamıyorum. Rock; Wrestlemania’da yanlışlıkla Roman’dan spear yememiş, Cody Rhodes’u ona rağmen tuş etmemiş, Raw after Mania’da Cody’e senin için geleceğim dememiş, Bad Blood’da Roman ve Cody takım olmamış gibi davranarak gerçekten benim tarafımda bir şok etkisi yarattı. Bu durumu umarım bir şekilde toparlarlar. Yani Netflix Debut’unu o kadar çok hype’ladılar ki hep bir ters köşe beklediğimden Roman; Tribal Combat’i kazandıktan sonra Rock’ın gelmesiyle bir saldırıya uğrayabileceğini de gerçekten bekledim. Ama Rock yine hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etti. Zannediyorum ki Wrestlemania’da Rock olmayacak. Yani bunun başka bir açıklaması yok diye düşünüyorum.

Jey ve Drew arasındaki maçtan da oldukça hoşnutsuz olduğumu dile getirmiştim. Bunun dışında Rhea Ripley’in Morgan’ı yenmesi de açıkçası çok beni tatmin etmezken Raquel ve Dominik’in neden Morgan’a yardım etmediklerini de pek anlamadım doğrusu. O yüzden maçın bitiş şekli yine beni çok tatmin etmedi. Gunther ve Bron Breakker’ın kendi şovlarında konuk olarak gözükmeleri yine oldukça saçmayken main event’te Punk’ın Seth’i yenmesi de bence haksızlık olarak nitelendirebileceğim bir konu. Neyse ki o feud devam edecek gibi duruyor.

Bu şov için ise düşük beklentiyle sadece izlemek için izlemek ve bir sonraki hafta yapılacak Royal Rumble için beklentiye girmek daha doğru gözüküyor. Bu kadar birbirlerine bağlı feudu nasıl ve ne zaman birbirlerinden ayıracaklar, merak konusu doğrusu.