Yılın son demlerine yaklaşırken, bu yıl üst üste 38.kez gerçekleşecek
olan Survivor Series, bir kez daha War Games konsepti altında bizleri
karşılıyor. 2022’den bu yana War Games maçları altından evrim geçiren 5 vs 5
Survivor Series maçları bu sene de yine şovun ana noktasını oluşturuyor. War
Games maç konsepti, oldukça eski yıllara dayanan bir geçmişe sahip olsa da son
birkaç senedir Survivor Series gibi bir PPV’nin de esas noktasını oluşturmaya
başlamış durumda. İki ring büyüklüğündeki büyük bir kafesin içerisinde
gerçekleşen bu maç türünde iki takımdan da birer kişi maça başlıyorlar. Her iki
takımın diğer üyeleri ring girişinin oradaki ayrı kafeslerde sıralarını
beklerlerken belirli dakikalarda bir takımdan diğer üye ringe gelmekte.
Öncelikli olan takım belirli bir dakikalığına üstünlüğü geçirirken maç 5’e 5
olana dek bu şekilde devam etmekte. 5’e 5 olunduktan sonraysa maç resmen
başlarken yapılacak tuşlar ve submission’lar ancak o zaman geçerliliğini
korumakta. Herhangi bir DQ vs olmazken, ringin üstü açık olduğu için kaçışlar
da mümkün olabiliyor. Ancak bir kere kaçan takım üyesi maça bir kez daha dahil
olamıyor. İlk tuşu yapan veya pes ettiren takım ise maçı kazanmış oluyor.
Burada klasik Survivor Series formatından ayrılan unsur ise maçta herhangi bir
elemenin olmaması. Klasik Survivor Series maçları direkt 5’e 5 başlayıp eleme
usulü giderken bu ise 1 vs 1’den 5 vs 5’e ulaşıyor.
Bu yılki War Games maçlarımızdaysa bir tane kadınlardan bir tane de
erkeklerden maç bulunuyor. Kadınlar tarafında her iki brandin şampiyonları aynı
takımlarda yer alırken yanlarına bu süreçte kendilerine yoldaşlık eden kişileri
de alıyorlar. Takımlarında Candic LeRea de bulunurken face taraftaysa
challanger’lar ve Tag Team şampiyonları yer alıyor. Erkekler tarafındaysa OG
Bloodline vs Bloodline maçı izliyoruz. İş sadece bununla sınırlı kalmazken
Heyman ve CM Punk ortaklığının da geri döndüğünü görmekteyiz. War Games maçları
dışındaysa Raw tarafında bir ana kemer koruma maçı izleyeceğiz. SummerSlam’ın
rövanşı olarak görebileceğimiz bu maçta bu kez Gunther kemer sahibiyken,
kemerini Damian Priest’e karşı korumaya çalışacak. Öte yandan her iki mid
carder kemerin de bu şovda ortada olduğunu görüyoruz.
Kasım ayının ikinci PPV’si olan Survivor Series: War Games’e, yılın
sondan bir önceki PPV’in daha detaylı göz atmaya başlayalım.
Women’s WarGames Match
Rhea Ripley & Bianca Belair & Naomi & Iyo
Sky & Bayley vs The Judgment Day (Liv Morgan & Raquel Rodriguez) &
Nia Jax & Tiffany Stratton & Candice LeRea
Erkekler WarGames maçı ne kadar
müthiş kurgulansa da açıkçası bu maçın biraz zorlama oluşturulduğunu
düşünüyorum. Bu kadar face vs heel maçı olsun diye bence mantığın dışına
çıkabilecek birliktelikler kurduklarını düşünmekteyim. Bundan birkaç hafta önce
Nia ve Liv Morgan, Crown Jewel’da tarihin ilk Crown Jewel şampiyonluğu için
maça çıkarlarken ve maçı Nia temiz bir şekilde kaybetmezken birden burada takım
olarak mücadele etmelerini mantıksız görüyorum. Eski 5 vs 5 Survivor Series
maçları da face vs heel şeklinde kurgulanırken mesela 2010’ların sonlarındaki
Smackdown vs Raw kapmasındaki 5 vs 5 maçlarında takımlar daha karma olarak
kurgulanırlardı. Tabi burada bir amaç olmaksızın bunu kurgulamak daha zor ama
bence yine de buradaki mantıksızlıklar giderilebilirdi diye düşünüyorum. Tüm
bunların dışında bu maçın ana odak noktasını da elbette Rhea Ripley vs Liv
Morgan feudu oluşturmakta.
Morgan ve Ripley ikilisi
aslında 2022 yılında beraber hareket ederek Women’s Tag Team peşinde
koşarlarken Rhea’nın heel turn yapıp Judgment Day’e katılmasıyla başladı desek
yanlış olmayacaktır. Ripley’in kariyerinde kırılma anı olan bu anla beraber
Ripley, inanılmaz bir kariyer yükselişine geçti. Judgment Day’in doğal lideri
olurken ekibe Dominik’in de katılmasını sağladı ve hikaye gereği de sevgilisi
oldu. Ripley 2023’te Royal Rumble’ı kazanırken son ikide Liv Morgan’ı eledi ve
ardından da Wrestlemania 39’da da kemeri Charlotte’tan almayı başardı. Uzun bir
title reigni yaparken bu süreçte pek çok düşman edindi. Liv Morgan’ı
sakatlarken Morgan ile takım olan Raquel’e de kısa süreli sakatlıklar yaşattı. Her
şeye rağmen kemerini Wrestlemania 40’a taşırken Liv Morgan ise Royal Rumble
2024’te geri döndü ve yine son ikiye kalmasına rağmen maçı yine kazanamadı.
Ancak Morgan, Liv Morgan Revenge Tour’u başlattığını duyururken Wrestlemania
sonrasında Rhea Ripley’in başına resmen bela oldu. Tüm bunlar yaşanırken hikayede
heel olan Ripley, seyirciler tarafından oldukça sevilen bir isim olması
sebebiyle doğal bir face turn yaparken Morgan ise bu davada haklı olmasına
rağmen birden haksız duruma düşüp heel oldu. Yetmedi, Ripley’i sakatladı ve
kemerin boşa çıkmasını sağladı. Boşa çıkan kemer için yapılan Battle Royal’de
son ikiye kalmasına rağmen Wrestlemania’da Ripley’den kemeri alamayan Becky
Lynch maçı kazanarak yeni şampiyon oldu. Ancak King and Queen of the Ring’de
yapılan maçta Liv Morgan, Dominik’in istemeden yardım etmesiyle yeni şampiyon
olmayı başardı.
O tarihten bu yana kemerini
korumayı başaran Morgan, özellikle SummerSlam’e kadar Dominik’i de Ripley’in
elinden almak için çok uğraş verdi. Dominik de istemeden Morgan’a yardımcı
olmaya devam etmişti. Bunların üstüne Morgan da Dominik’le kalmamış, Judgment
Day’e de kendisini sevdirmeye çalışmıştı. Priest hariç diğer üyeler Morgan’ı
severlerken tag team kemerleri de yine Morgan sayesinde Judgment Day’e geri
dönmüştü. Dominik, bu durumdan rahatsız olsa da bir türlü Morgan’a net bir
şekilde hayır diyememiş ve en sonunda ona tam karşılık verecekken Rhea Ripley
dönmüştü. SummerSlam’e giden yolda Dominik, kendisini Ripley’e affettirmek için
çaba verirken en sonunda Morgan’a net bir hayır demiş ve Ripley’i geri
kazanmıştı. Ancak SummerSlam’deki maçta Dominik, bu kez bilinçli bir şekilde
Morgan’a yardım etmiş, Ripley’e ihanet ederek onun kemeri geri almasına engel
olmuştu. Aynı gece Balor da Priest’e ihanet ederek onun kemeri korumasına engel
olunca Ripley ve Priest, Judgment Day’den kovulmuşlardı. Morgan resmen Judgment
Day’in üyesi olurken Carlito, JD ve Dominik de Balor’ın liderliğindeki Judgment
Day’de yer almışlardı. Bash in Berlin’de Ripley ve Priest ikilisi, Dominik ve
Morgan’ı yenmeyi başarmışlardı. Ripley ve Priest, birebir olarak intikamlarını
almak için Bad Blood’da fırsat yakalarlarken Priest, Balor’ı yenmeyi
başarmıştı. İşin Women’s World kemeri için yapılan rövanş maçındaysa bir Shark
Cage maçı planlanmış ve Dominik’in Morgan’a yardımları engellenmesi adına Shark
Cage’de asılı kalması planlanmıştı. Maç içerisinde aynen de bu şekilde oldu.
Dominik maçtan önce Shark Cage'e kilitlendi. Rhea maç başlamadan mikrofonu aldı
ve onu yukarıya kaldırın dedi. Dominik de yukarı sabitlendi ve maçı kafesinde
izlemeye başladı. Bir şekilde kafesin kapısını da açtı. Ripley dışarıda Dom'a
baka baka Rip Tight çekince Dominik iyice hareketlenmeye başladı. Aşağıya çok
sarkınca kafesten düştü ama ayağına bağlı kilitle aşağıya düşerken takıldı ve
kafa üstü kaldı. Rhea da Kendo Stick alıp Dominik'i onunla dövmeye başladı. Ama
Raquel döndü ve Ripley'e saldırarak maçı DQ ile bitirdi. Raquel sonra da
Morgan'ı kaldırdı ve kemerini ona verdi. Ripley maçı DQ ile alsa da kemeri
alamadı. Böylece Raquel, hem arkadaşı Morgan için geri dönerken hem de daha
önce sorun yaşadığı Ripley karşısında intikamını almayı başardı. Ama maçın sonu
her ne olursa olsun daha güzel planlanabilirdi diye düşünüyorum. En azından
Ripley tuşa gidip maçı kazanacağı esnada Raquel dönüp işi bozsa ve DQ’ya
sebebiyet verse bence çok daha güzel olurdu.
Bad Blood’dan sonra Crown
Jewel’a giden yolda Ripley, kemerin, Dominik’in ve Morgan’ın peşini bırakmamaya
devam etti. Ancak Crown Jewel için tarihin ilk Crown Jewel şampiyonları
belirleneceği için Raw’ın kemer şampiyonu Morgan ile Smackdown’ın kemer
şampiyonu Nia Jax arasında da bir feud başlamış oldu. Hatta 11 Ekim
Smackdown’da Ripley, bu feudun da içerisine girerken bir sonraki Raw’da da
Tiffany Stratton ile takım olup Raquel ve Morgan’ın da karşısına çıktı. Nia’nın
maça karışmasıyla maç DQ ile sonlandı. Tabi Nia hem 11 Ekim Smackdown’da hem de
bu 14 Ekim Raw’da Ripley’e karşı pozitif bir tutum sergilemedi. Bir yandan
Naomi’nin de kemeri için hamle yapmasıyla o da iki türlü bir feudun içerisinde
kendisini buldu. Bir yandan da uzun bir süredir yanında tuttuğu Miss Money in
the Bank Tiffany Stratton’ın da cash in’i kendisi üstünden yapmaması için onu
yönlendirmeye devam etti. Tüm bunlar olurken Ripley de zaten Nia’ya çok sıcak
yaklaşmadı ve Morgan’a saldırırken hep ona da saldırmaya devam etti. 18 Ekim Smackdown’da Nia Jax & Candice
LeRea vs Naomi & Bayley maçı izledik. Indi Hartwell'in kenardan desteğiyle
Candice, Bayley'i tuşladı ve maçı takımına kazandırdı. 21 Ekim Raw’da gecenin
ilerleyen anlarında Iyo Sky & Kairi Sane vs Liv Morgan & Raquel maçı
izledik. Maç DQ ile biterken Ripley yine geldi ve Raquel, Morgan ve Dominik’e
karşı üstün çıkmayı bildi. 25 Ekim Smackdown’da Naomi vs Candice LeRea maçı
izledik. Hakemin görmediği anda Hartwell, Naomi'nin kafasını ring postuna
vururken Bayley geldi. Bayley, Hartwell'e saldırarak LeRea'nin dikkatini
dağıttı. O esnada da Naomi maçı aldı. 28 Ekim Raw’da Rhea Ripley, yayımlanan
bir videoda Morgan'a mesaj gönderdi. Önce Raquel'den başladı, geçen hafta
söylediklerini dinledim ve kendini küçük bir resimde şöyle konumlandırıyorsun;
sana attığım dayakları hak etmemişsin gibi dedi. Arkadaşlarını yakın tut ama
düşmanlarını daha yakın diyen sen değil miydin dedi. Seninle aramızdaki fark,
bana ihanet ettiğinde egodan kaynaklıydı, benim sen ve Morgan'a yaptıklarım ise
bir hakedişin sonucuydu dedi. Geçmişte hatalar yapmış mıyımdır, tabi ki de evet
dedi. Ama şu anda bana öyle geliyor ki siz ikiniz "ağla"
takımındasınız dedi. Ama günün sonunda tek bir şey istiyorum; benim Women's
şampiyonluğum ve beni durdurmak için beni öldürmeniz gerekir dedi. 29 Ekim NXT’deyse
Morgan ve Raquel, öldürmeye teşebbüs olabilecek bir seviyede Ripley’e
saldırırlarken onun sakatlanmasına neden olmuşlardı. 1 Kasım Smackdown’da
Bayley & Naomi vs Indi Hartwell & Candice LeRea maçı izledik. Naomi ve
Bayley maçı kazandılar. Maç içerisinde LeRea, Bayley'in legal kişi olduğunu
fark etmeden onunla mücadele etti, en son fark ettiğinde de Naomi maçı takımına
kazandırdı. Bu arada bu maçtan saatler sonra Indi Hartwell, release edildi. Bu
maç da onun WWE'deki son maçı oldu. Crown Jewel’a giderken Women’s Tag Team
şampiyonları Bianca ve Jade Cargill ise Damage CTRL, Meta-Four ve Chelsea Green-Piper
Niven’a karşı çoklu bir feudun içerisine girmişlerdi.
Crown Jewel’a geldiğimizdeyse
Bianca ve Cargill, Tag Team kemerlerini korumayı başardılar. Women’s Crown
Jewel şampiyonluk maçındaysa maçtan önce son NXT'de Raquel ve Morgan'ın Rhea'ya
yaptıkları saldırıyı gördük. Rhea'nın kanlar içinde yerde kaldığını gördük. Zaten
spikerler de ciddi bir sakatlık yaşadığını açıkladılar. Maç başladıktan sonra
iki isim yerde kaldığı an Tiffany cash in için geldi. Ama Nia ayağa kalktı ve
ne yapıyorsun diye sorup onu geri püskürttü. Tiffany de Liv'e cash in
yapacaktım dedi ama Nia onu kovup arka alana yolladı. Ama Tiffany gider gibi
yaptı, kararından vazgeçip yine döndü. Bu kez Raquel ona saldırdı. Nia da ona
saldırdı o esnada Liv Top Rope'tan Codebreaker çekti ama Nia tuşu attı. Dominik
de ring kenarına gelirken Liv ve Raquel, köşede Tiffany'i sıkıştırdılar. Nia
arkadan hepsine saldırdı, Tiffy de yere düştü. Ringdeyse hakemin dikkati
dağılırken Dominik ringe MITB çantasını atti. O esnada da Raquel Nia'ya
saldırdı. Morgan da Oblivian ile tuşa gidip maçı aldı, böylece tarihin ilk
Women’s Crown Jewel şampiyonu olmayı başardı. Ben Ripley’in etkisiyle maçı
Nia’nın kazanacağını düşünüyordum ancak Ripley’in şov öncesinde elemine
edilmesi ve burada Raquel ve Dominik etkisiyle Morgan’ın maçı kazanması
sağlandı. Tüm bunlar yaşanırken Nia ile ortak hareket etmeleri bana biraz saçma
geliyor.
4 Kasım Raw’da Morgan, ringde
kutlama yapmak için bulunurken, Monday Night Morgan'a hoş geldiniz dedi. Yeni
Crown Jewel şampiyonunuz bana sıcak bir hoş geldiniz diyin dedi. Liv Morgan's
Revenge Tour resmen sona erirken, Liv Morgan's World Tour ile devam ediyoruz
dedi. Bu hafta Tiffany Stratton'ı yendim, Rhea Ripley'i de üçüncü kez indirdim
dedi. Bu kez onu çok çok uzun bir süreliğine gönderdim dedi. Sonra da dünyanın
başka bir yarısına geçtim, Nia Jax'i yendim ve Yeni ve tek Women's Crown Jewel
şampiyonu oldum dedi. Bütün yapacağımı söylediklerimi yaptım, ben gelmiş geçmiş
en büyük Women's şampiyonuyum dedi. Mikrofonu Dominik aldı ve doğal olarak
müthiş bir boo'lama yükselmeye başladı. Dominik konuşamadan Jade Cargill'in
müziği çaldı. Cargill'le beraber de Bianca geldi. Bianca, geçtiğimiz haftaki
yüzleşmeyi unuttuğumuzu sanmıyorum derken Jade de beklemekten de yorulduk dedi.
Tag Team kemerlerini istiyorsanız, şans ayağınıza geldi dedi. Morgan sözü aldı
ve siz kabaca bizi bölmeden önce bir kutlamanın ortasındaydık dedi. Sizin de
dediğiniz gibi Cumartesi günü siz de galibiyetle çıktınız neden bu kadar
sinirle geldiniz ki dedi. Sonra da bunun ne olduğunu biliyorum dedi. Bianca,
konu senin kendini en güçlü, en hızlı, en zorlu, en sert olmanla alakalı değil
mi dedi. En iyisi olduğunu düşünmenle alakalı mı yoksa dedi. Buradaki problem
şu ki takım arkadaşın da senin düşündüğünü kendisi için düşünüyor dedi. Gerçek
bir dostluk için de olduğumuz Raquel ve benim aksime birbirinizi
seviyormuşsunuz gibi davranabilirsiniz dedi. Buradaki herkes biliyor ki beraber
olmanızın tek nedeni bu takım kemerleri dedi. Bianca da ne yapmaya çalıştığını
görüyorum ve bu çok işe yarar bir şey değil dedi. Eğer bu teorini bir test
edelim istiyorsan neden maç yapmıyoruz ki dedi. Morgan da Raquel'e ne
düşünüyorsun diye sordu. Raquel de bu bir kutlama gecesi gibi deyip sözüne
başlarken Adam Pearce geldi. Birbirinizden uzaklaşın lütfen dedi. Raw'ı bu
şekilde başlatmıyoruz dedi. Sakinleşmenizi ve geriye çekilmenizi istiyorum
dedi. Morgan da patronu dinleyin ve ringimi terk edin dedi. Sonra da Jade,
Bianca'nın sırtına saplayacağı bıçak için de dikkat et dedi. Öyle diyince
Bianca durdu, Morgan da ne oldu, dediğimi beğenmedin mi dedi. Hadi bir şey yap
ama hiçbir şey yapamayacaksın dedi. Ama Bianca sağlam bir tokat atarak Morgan'ı
yere indirdi. Pearce yine araya girdi ve yeter dedi. Pearce bu kaosu durdurmak
istiyorum dedi. Morgan'a döndü, Rhea'ya yaptıklarından sonra bir #1 contender
olmayacak mı sanıyorsun, yanlış düşünüyorsun çünkü o kemerini koruyacaksın
dedi. Bu gece bir Battle Royal olacak ve kazanan Women's World kemeri için #1
contender olacak dedi. Ayrıca Women's Tag Team şampiyonları da o Battle
Royal'in içerisinde olacaklar dedi. Maç başlasın dedi ve güreşçileri ringe
çağırdı. Maç başlarken Ivy Nile, Maxxine'i eledi. Son dörde Bianca, Jade
Cargill, Lyra Valkyria ve Iyo Sky kaldılar. Raquel maça karışıp, Bianca'nın
saçlarından tutarken Cargill de Bianca'yı düşmemesi için tuttu. Ancak Morgan da
Raquel'e destek olunca hem Bianca hem de Cargill elendiler. Raquel ve Morgan
kaçarlarken Bianca ve Jade peşlerinden geldiler. Ringdeyse Iyo ve Lyra kaldı.
Maçı kazanan Iyo, yeni #1 Contender oldu. 8 Kasım Smackdown’da Bayley vs
Candice LeRea maçı izledik. Candice maç içinde sakatlanmış numarası yapıp
arkadan roll-up ile maçı almak istedi ama Bayley erken davranıp tuşu terse
çevirdi ve maçı aldı. Aynı şovda Bianca Belair & Jade Cargill vs Tiffany
Stratton & Nia Jax maçı yapıldı. Nia maç içerisinde hakemin dikkatini
dağıtırken Cadice LeRea, turnbackle'a çıkmış Bianca'yı aşağıya indirdi. Tiffany
de avantajı elde ederken Candice'e sana ihtiyacım yok, buradan git diye
bağırdı. O esnada da Naomi geldi ve Candice'e saldırdı. Nia da Noami'ye
saldırırken Cargill bir tekmeyle Nia'yı yere serdi. Ringde de Bianca bir KOD
ile Tiffany'i tuş etti.
11 Kasım Raw’da Belair &
Cargill vs. Morgan & Rodriguez WWE Women's Tag Team Championship maçını
izledik. Maç devam ederken Nia ve Tiffany geldiler. Tiffany hakemin dikkatini
dağıtırken Nia, Cargill'e Samoan Drop çekti. Raquel de tuşa gitti ama Bianca
bozdu. Tiffany dikkat dağıtmaya devam ederken Naomi geldi ve ring kenarından
onu indirdi. Sonra da seyirci bariyerlerine fırlatıp Nia'yı da yere düşürdü.
Morgan arkadan gelip Naomi'yi indirdi. Ancak ringde Bianca ve Cargill ikilisi
kemerlerini korudular. Çok geçmeden sevinemeden Nia geldi ve iki ismi
Clothesline ile yere serdi. Naomi'yi de itti. Cargill'e Annihilator çekmek
istedi ama Iyo Sky geldi. Iyo önce bir Roundhouse Kick, sonra da Springboard
Dropkick ile Nia'yı Nia'yı sendeletti. Sonra da Tiffany'e saldırdı. Raquel ringe dönerken Bianca ve Cargill onu
dışarıya yolladılar. Nia ise ringde dörde bir kaldı. Iyo'dan bir tekme
gelirken, Bianca ve Cargill'den de Double Suplex geldi. 15 Kasım Smackdown’da
Nia Jax vs Naomi arasında bir kemer maçı gerçekleşti. Maç devam ederken Liv
Morgan ve Raquel'in Bianca ve Cargill'e saldırdıklarını gördük. Ringde de
hakemin görmediği esnada Tiffany Stratton geldi ve ring kenarında duran
Naomi'ye saldırdı. Fırsatı bulan Nia, maçı kazanmaya yaklaştı ama Naomi engel
oldu. Bunun üstüne Tiffany, ring kenarına çıkarak yine hakemin dikkatini
dağıtmaya çalıştı. Ama ona engel olan isim ise Bayley oldu. Naomi maçı
kazanmaya çok yaklaşsa da Nia tuşu attı. Bu esnada Candice LeRea geldi ve
Bayley'i iterek ring postuna vurmasına neden oldu. Nia da turnbackle'a çıkmış
Naomi'yi yakalayıp Samoan Drop ile aşağıya indirdi. Bir Annihilator ile de
kemerini korudu.
18 Kasım Raw’da Candice LeRea,
Tiffany Stratton, Liv Morgan, Raquel ve Nia yani War Games takımının heel
isimleri ringdeyken Bianca'nın müziği çaldı. Yanında Cargill ve Naomi ile geldi
ve üç isim ring girişinin orada durdular. Bianca sözü aldı ve Nia'ya seslendi.
Eğer bir şey yapmak istiyorsan yap dedi. Ama yanıldığın bir şey var ki buraya
yalnız gelmedik dedi. Ardından da Iyo Sky'ın müziği çaldı. Iyo da onlara
katıldı ve dört isim ringe doğru yöneldiler. Morgan sözü aldı, çok fazla akıllı
olduğunuzu düşünmüyorum çünkü burada hala eksiksiniz dedi. Takımınızda olmayı
düşünecek kadar salak birini de tanımıyorum dedi. Sizin aksinize, biz oldukça
hazırız ve akıllıyız dedi. O zaman ilk yumruğu atacak olan cesur kişi kim dedi.
Çok geçmeden Rhea Ripley'in müziği çaldı. Rhea simsiyah görüntüsü ve koruma
gözlüğüyle ringe girdi. Girer girmez de War Games diye bağırıp Morgan'ı kafayla
yere serdi. Ardından da takımlar birbirlerine girdiler. Ripley direkt Morgan'a
odaklanırken Morgan çareyi kaçmakta buldu. Iyo da turnbackle'a çıkıp heel
takıma Over the Moonsault ile atladı. 22 Kasım Smackdown’da yeni duyurulan
Women’s United States kemeri için gerçekleşen turnuva elemelerinde Bianca
Belair vs Blair Davenport vs Chelsea Green maçını izledik. Ancak maç devam
ederken Cargill'e bir arabanın çarptığını ve arabanın üstünde hareketsizce
durduğunu gördük. Bianca maçı bırakıp arka alana gitti. Çığlık atıp ne olduğunu
anlamaya çalışırken Naomi ve Bayley de oradaydı. Bianca onlara burada
kalmalarını, onun takım arkadaşı olduğunu söyledi ve ambulansa bindi. Aldis de
görevlilere olayın ne olduğunu çözmelerini istedi. Green de o esnada maçı
kazanmayı bildi. İlerleyen anlarda Bayley & Naomi vs Candice LeRea &
Tiffany Stratton maçı izledik. Maç devam ederken Nia Jax geldi ve Naomi'ye
saldırarak maçın DQ ile bitmesine neden oldu. LeRea ve Tiffany de Bayley'e
saldırdı. Bayley'in yardımına Iyo geldi. Iyo, LeRea ve Tiffany'e üstün gelse de
Nia ona da saldırdı. Iyo onu da sendeletirken bu kez Raquel ve Morgan geldiler
ve Iyo'ya saldırdılar. En son Rhea Ripley geldi. Elinde kendo stick ile ringe
giren Ripley, LeRea ve Raquel'i onunla indirirken geri kalanlar ringden
kaçtılar. Gün sonundaysa Cargill’in bu maç için güreşemeyeceği açıklandı. Ona
bu saldırıyı yapan şüpheliler listesinin en başında Bayley duruyor tabii. Women’s
United States kemeri için Bianca’yı elemine etmek ve bu maçta yer alabilmek
için bunu yapması oldukça muhtemel duruyor. Zaten arka alanda bu olanlar
yaşanırken Bayley de o taraftaydı. Çok bariz görünen bu olayda umarım bir plot twist
benzeri bir şey görürüz. Belki Naomi de onun yanında olur ve böylece Bianca
& Cargill vs Naomi & Bayley feudunu da izleyebiliriz. Hem Naomi’ye kariyerini
toparlayabilmesi için bence bir heel turn gerekirken face Bayley de bence çok
ilgi çekici bir noktada değil. O yüzden Bianca vs Cargill olmayacaksa bu
senaryo fena bir senaryo olmayacaktır.
25 Kasım Raw’da Bianca Belair
vs Nia Jax WarGames Advantage maçını izledik. Nia, Bianca'ya ring dışında
saldırıp count out ile maçı alacakken Bayley geldi. Nia o esnada galibiyete doğru
gittiğini düşünerek turnbackle'a çıkıp seyirciye oynarken face ekibin beşinci
ismi Bayley onu çekip düşürdü. Bianca da ringe girip 450 Splash ile maçı
kazandı. 29 Kasım Smackdown’da Survivor Series öncesi iki takım yüzleştiler.
Face ekip ringdeyken girişin oradan heel takım geldi. Morgan, Bayley'i işaret
ederek birdenbire Cargill'e araba çarptı ve sen takımda kendine yer buldun
dedi. Rhea sözü aldı ve çeneni kapa Liv dedi. Vaktimizi çalmayı bırak dedi.
Yakında kimsenin arkasına saklanamayacaksın dedi. Çünkü o ringe adım attığında,
o kafesin içerisinde kaçacak bir yerin olmayacak ve benimle yüzleşmek zorunda
kalacaksın dedi. Morgan da ona hak verdi. İşte bu yüzden de başladığım işi
bitirip o aptal suratını kafesin içinde dağıtacağım dedi. Rhea da ona cevap
verdi. Yüzünü öyle bir bükeceğim ki hayatının aşkı Dominic Mysterio, sana
bakmak bile istemeyecek dedi. Liv birden sinirlenir gibi yapıp ekibini ring
kenarına götürdü ama sonra iyi denemeydi diyip durdu. Sonra da sizinle yarın
görüşeceğiz dedi. Ondan sonra da arka alana doğru yöneldiler. Rhea da ben
beklemekten nefret ederim dedi. Ve böylece face ekip heel ekibin arkasından
saldırmaya gitti. Ortalık bir hayli karışırken görevliler ayırmaya geldiler.
Oldukça zorlama yapılan bir maç
olduğunu düşündüğüm bu maçın bir diğer sıkıntılarından biri de Bayley’i face
ekibe dahil olmasıyla beraber Iyo ile sanki hiçbir şey yaşamamış gibi takım
olmaları. Her ne olursa olsun 2023 yılı tamamıyla Damage CTRL, Iyo ve Bayley
ekseninde geçerken bu ikilinin feudları da Wrestlemania’ya kadar taşınmıştı.
Böylesine büyük bir feud sonrasında iki isim yeniden aynı takımda yer
alırlarken bunun hiç işlenmemesi bence çok feci bir karar. Nia’nın Liv ile bir
önceki PPV’de tartışmalı bir maç sonu yaşamamış gibi takım olmasıyla Iyo ve
Bayley’in de takım olması benzer kefede bence. Tüm bunlar tabii Rhea ve Morgan
feudunun devam etmesini sağlamak amacıyla yapılıyor. Zira iki taraf arasındaki
feud devam edeceği için burada bu feudun devamlılığını sağlayacak bir sonuç
çıkması gerekiyor. Zaten heel takıma baktığımızda isim olarak face takıma göre
daha güçsüzler. Özellikle Candice LeRea fazlasıyla sırıtıyor gibi. Onun
pinlenmesiyle face takımın alacağı bir galibiyetle hem Rhea momentumu yeniden
alacak gibi duruyor. Keza Liv’in üst üste kemer korumaları ve bir de Women’s
Crown Jewel şampiyonluğunun ardından bunu bir şekilde dengede tutmak gerekiyor
diye düşünüyorum. O yüzden bu zorlama ve beni hiç tatmin etmeyen maçı face
ekibin kazanacağını düşünüyorum. Umarım ring içerisinde güzel şeyler izleriz.
Tahmin: Rhea Ripley &
Bianca Belair & Naomi & Iyo Sky & Bayley
Singles Match for the WWE
World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Damian Priest
Wrestlemania 40’da Drew
McIntyre’a karşı yaptığı cash in sonrasında World Heavyweight kemerini elde
eden Priest, kemerini SummerSlam’e kadar korumayı başarmıştı. Kemeri koruma
döneminde güçlü bir şampiyon izlenimi vermeyen Priest, persona olarak heel bir
karakter olmasına rağmen özellikle kemeri aldıktan sonra “savaşan bir şampiyon”
unvanı elde edebilmek için kemer korumalardan geri kaçmamıştı. O dönem Judgment
Day ile beraber hareket etmesine rağmen onların maça karışmasını istememiş ama
yine de birtakım yardımlarla da kemerini korumak durumunda kalmıştı. Öyle ya da
böyle bu iki büyük PPV arasında Jey Uso, Drew McInytre ve Seth Rollins’e karşı
kemerle çıkmayı başarmıştı. Öte yandan Gunther ise King and Queen of the
Ring’de Randy Orton’ı yenerek yeni King of the Ring olmuş ve bu sayede
SummerSlam’de kemer maçı yapmaya hak kazanmıştı. Böyle bir ortamda girilen
SummerSlam’deyse gecenin başında Dominik’in Rhea Ripley’e olan ihanetiyle
sarsılan Priest, arka alanda Judgment Day üyelerinden ve özellikle son dönemde
Liv Morgan ve kemeri tek başına koruma isteği konuları sebebiyle ters düştüğü
Finn Balor’dan hesap sormuştu. Gün sonunda Priest, Balor’ın masum olduğunu
düşünerek maça çıkmıştı. Ancak maç içerisinde Balor, Priest’in tuşa gittiği
esnada Gunther’in ayağını iplere koyarak Priest’e ihanet etmişti. Bunun üzerine
Priest’in dikkati dağılmış ve Gunther, onu Sleeper ile bayıltarak kemerin yeni
sahibi olmuştu. Balor da nefret dolu bakışlarla Priest’e bakmıştı. Maçın sonucu
zaten sansasyonel bitse de maçın içeriği de gerçekte muazzam geçmişti. İki ağır
sıklet güreşçisi, oldukça sert bir maç geçirerek kemerin hakkını veren bir
performans sergilemişlerdi.
SummerSlam sonrasında Priest,
bir süre Rhea Ripley ile Judgment Day’den yedikleri intikamın peşinde
koşmuşlardı. Bunun sonucunda Bash in Berlin’de Ripley ile takım olup Morgan ve
Dominik’i yenmişlerdi. Aynı şovun main event’indeyse Gunther, Randy Orton’ı
yenerek ilk kemer korumasını gerçekleştirmişti. Hemen ardındaki Bad Blood’daysa
Priest, bu kez bire bir maçta Balor’ı yenerek ondan intikamını almayı
başarmıştı. O dönemlerde Gunther ise Sami Zayn’e karşı bir feuda girerken ona
istemeden de olsa maç hakkı vermiş ve 7 Ekim’de gerçekleşen kemer maçında
kemerini korumayı başarmıştı. Daha sonrasında Crown Jewel’a giderken tarihin
ilk Crown Jewel şampiyonluğuna odaklanan Gunther, Cody Rhodes ile feuduna
başlamıştı. Crown Jewel’a doğru giderken 21 Ekim Raw’da Gunther, Cody’nin onun
Smackdown’a davet etmesi üzerine konuşurken Priest yanına geldi. Priest
karşısına çıktı ve sakin ol dedi. Kimse burada seni yere sermeyecek dedi.
Seninle artık bir sorunum yok dedi. Benim sorunum Judgment Day'leydi dedi. Onu
da çözdüm dedi. Şimdiyse sıra, kaybetmemiş olmam gereken şeyi geri almama geldi
dedi. Gunther tam karşı çıkacakken Priest ise sen bir şey demeden söyleyeyim
herhangi bir kısayol istemiyorum, bunu hak edeceğim, tıpkı diğer hak ettiklerim
gibi dedi. Crown Jewel'a git, işini hallet, döndüğündeyse bir problemin olacak;
ben dedi. Yenniden şampiyon olduğumdaysa daha büyük bir problemin olacak dedi.
Gunther de güzelmiş deyip gitti. Aynı şovda işin Judgment Day tarafındaysa arka
alanda ekip yeni odalarını konuşurlarken JD öne çıktı. Bunun üstüne Raquel
geldi ve düşündüğüm tek şey Rhea Ripley, onu bulduğumda onu yok edeceğim dedi.
Morgan onu sakinleştirerek doğru zaman geldiğinde doğru hamleyi yapacağız dedi.
Ama Crown Jewel için Nia Jax'e odaklanmalıyım dedi. Ayrıca Tag Team kemerlerine
odaklanmalıyız dedi. Balor sözü aldı ve herkes biliyor ki ben ve JD dünyadaki
her takımı alt ederiz dedi. Benim endişelendiğim şey ise Damian Priest'in World
Heavyweight için bir şans daha istemesi dedi. Dominik söze girdi ve peki ya ben
Gunther'i yenip kemeri alırsam dedi. Carlito buna gülerken Morgan buna karşı
çıktı. Raquel ise Carlito'ya döndü ve burada ne işin var diye sordu. Carlito
ise ben Judgment Day'in cool etkisiyim dedi. Ayrıca bir çözümcüyüm, şimdi de
çözüm getiriyorum, Dom yakında şampiyon olacaksın çünkü Pearce ile konuşmaya
gidiyorum dedi. Carlito geri döndüğündeyse maçını aldım dedi. Dom ise ne zaman
maça çıkacağım Gunther'le diye sordu. Carlito ise tam olarak Gunther'le değil
dedi. Dom ise o zaman #1 Contender's maçı aldın dedi. Carlito tam olarak o
anlamda da değil dedi. Önümüzdeki hafta eski Dünya Şampiyonu ile bir maç
ayarladım sana dedi. Eğer kazanırsan Pearce seni #1 Contender's'lık maçına
alacak dedi. Dom ise eski şampiyon kim diye sordu, Carlito ise sormadım ki,
önemli bir şey mi bu diye sordu. 28 Ekim’de Damian Priest vs Dominik maçı
gerçekleşti. Maç devam ederken Raquel ve Morgan hakemin dikkatini dağıttılar. O
esnada da JD ve Carlito Priest'e saldırdılar. Ama Priest yılmadı ve JD ve
Carlito'yu indirdi. Sandalye alıp onlara vurdu. Carlito'yu da ringe yollarken
ona da sandalyeyle vurdu. Raquel onu kurtarırken o esnada Dominik bir rollup
ile Priest'ın taytını da çekerek maçı kazandı. Maçtan sonra Dominik kaçmak
istedi. Priest onu yakalayıp bir Razor's Edge çekti. Ama Priest hırsını alamadı
ve eline sandalyeyi alıp Dominik'e saldırmaya başladı. Ringi terk etti ama yine
dayanamayarak içeri girdi. Carlito ringe yine gelirken Priest önce ona sonra da
Dominik'e South of Heaven Chokeslam çekti. Priest bir yandan kemer için potaya
girmeye çalışırken Crown Jewel’da gecenin main eventindeyse Gunther, Sleeper
ile Cody’i bayıltacakken ani bir tuşla Cody Rhodes, maçı kazanmayı bilmişti. Gunther
de maçtan sonra sinirli bir şekilde rakibini tebrik etti.
4 Kasım Raw’a geldiğimizde
Dominik vs Seth Rollins vs Damian Priest vs Sheamus World Heavyweight
Championship #1 Contender's maçını izledik. Seth, Dominik'e Pedigree çekip maçı
kazanmaya yaklaşırken Bronson Reed geldi ve dışarıda duran Sheamus ve Priest'e
saldırdı. Seth de ona saldırdı ama Reed üstün çıktı. Reed, spiker masasını hazırlamaya
başlarken Sheamus ve Priest toparlanarak ona saldırmaya başladılar. Ama iş
ringe taşınınca Reed yine ikisine birden üstün çıktı ve ikisine de Death Valley
Driver çekti. Sonra ikisine de Tsunami çekti. Sonra Seth'i spiker masasına
yatırdı ve seyirci bariyerlerinden üstüne Tsunami ile atladı. Dominik de bir
Frog Splash çekip Sheamus üstünden tuşa gitti ama Priest tuşu bozdu. Dominik
sonrasında Priest'e 619 çekip Frog Splash'e yönelirken Priest onu havada
yakaladı ve South of Heaven Chokeslam çekti. Tuşa giden Priest maçı aldı. Priest,
arka alandaki röportajında Gunther'e mesaj yollarken sonra da Reed'e yöneldi,
Gunther ile işim bitince seninle de ilgileneceğim dedi.
11 Kasım Raw’da Priest ve
Gunther’i ringde grdük. Priest, ringde ilk kez beraber karşılaştığımızda, göz
göze geldiğimizde şu vibe'ı anlamıştım dedi. Ben bu adamın neden bu kadar
korkutucu ve yenilmez olduğunu anladım demiştim dedi. Kariyerimde ilk kez
şüpheye düştüm dedi. Kabul etmesi çok iğrenç ama doğru, seni yenemeyeceğimi düşünmüştüm
dedi. Eğer kardeşim denilen o adam bana ihanet etmeseydi, o kemer sende hiç
olmayacaktı bile dedi. SummerSlam'deki en çılgınca şey neydi biliyor musun, sen
şampiyon olduğunda o ilk aldığım vibe kaybolmaya başlamıştı dedi. Kaybolmaya
başladı çünkü sen kendinden şüphe etmeye başladın dedi. İyice de kaybolduğundan
emin olmaya başladım çünkü Cody de seni pinledi dedi. Gunther sinirlenince
Priest de Survivor Series'i beklememize gerek yok dedi. Atışını yap ama
yapmayacağını biliyorum çünkü yaparsan seni yere indiririm dedi. Çok geçmeden
Kaiser geldi. Sana bu adamın seni daha önce yendiği gerçeğini anlatmam
gerçekten gerekiyor mu diye sordu. Sana biraz tavsiyede bulunayım dedi ve ringe
girdi. Ringi terk et ve kendini kurtar dedi. Çünkü sana garanti ederim ki bu
adamla ringde ikinci buluşmanda sonuç yine aynı kalacak, seni yine yenecek
çünkü sen değersizsin dedi ama Gunther onu durdurdu. Gunther, Kaiser'e kızsa da
Kaiser yine mikrofonu aldı ve bu sokak çöpünün seninle bu şekilde konuşmasına
izin veremem dedi. Ama Priest bir yumrukla Kaiser'i yere serdi. Sonra da
Clothesline ile ringin dışına attı. Gunther'le yüz yüze geldiler ama Gunther
münakaşaya girmeden ringi terk etti. Sonrasında da Damian Priest vs Ludwig
Kaiser maçını izledik. Priest maçı almayı başardı. 18 Kasım Raw’da Kaiser arka
alandayken Gunther yanına geldi. Orada ne yaptın diye sordu geçen hafta için.
Gunther de benim adıma bir daha konuşma dedi. Kaiser kendisini açıklamak istedi
ama Gunther onu böldü. Onu demek istemedim, demek istediğim daha iyi
yapmalıydın dedi. Kim olduğunun farkına varmalı, oraya çıkmalı ve adını
duyurmalısın, kendin için konuşmalısın dedi. Almanca bir şeyler söyledi. Sonra
da bundan sonra, kendin için ayakta dur dedi. Kaiser de teşekkür etti. Kaiser
gidecekken Gunther, bak gözlerime ne görüyorsun, hala eski Ring General'ı
görüyor musun dedi. Kaiser de %100 görüyorum, hiçbir şey değişmedi ki dedi.
Gunther de Priest'den bahsetti ve kanıma girdiğini mi düşünüyor dedi. Sonra da
giremez dedi. Sonra da oraya git ve kendi işini çöz dedi. Gunther de Kaiser
gidince az ileride Priest'i otururken gördü ve arkadan ona saldırdı. Ona
Sleeper bağladı ve Priest onu masaya çarptırarak kurtuldu. Ardından da bir tekmeyle
onu yere serdi. Koltuğa oturdu ve Gunther, sen ringde bir General'sin ama
sokaklarda kral benim dedi. Pearce geldi bu da ne böyle dedi. Priest de sakin
ol, şampiyonunla laflıyorduk dedi. Sonra da aslında buza ihtiyacı var dedi ve
gitti. 25 Kasım Raw’da Priest ve Gunther’i ringde gördük. Priest, ringdeyken
Gunther ile röportaj yapılmasını ve onun konuşmasını istedi. Çünkü yüzüme karşı
bu hafta bir tuzak kurup kurmayacağını söylemesini istiyorum dedi. Gunther sözü
aldı. Ama konuşamadan Priest yine devam etti, hepimizin eski Gunther'in geri
döndüğüne inanmamızı istiyorsun biliyorum dedi. Sen ve ben ikimiz de bunun
olmayacağını biliyoruz dedi. Senin şu anda neden bu durumda olduğunu biliyorum
dedi. Birden konuşmayı kesmenin sebebi düzgün davranamaman çünkü hayatında
benim gibi bir problemle daha önce hiç yüzleşmemen dedi. Survivor Series'te bu problem,
o kemeri alacak dedi. Beni ne cesaretlendiriyor biliyor musun, Survivor Series
sonrası Gunther'e ne olacağı dedi. Ring General sokaktan gelen bir adama kemer
kaybederse ne olur ki diye sordu. Gunther konuşmaya çalıştı ama yine konuşmadı
ve ringi terk eder gibi yaptı. Ama mikrofonla Priest'e vurup onu yere indirdi.
Saldırmaya da devam etti. Bir de Big Boot çekti. Ring aşağısında da Clothesline
çekti. Sonra da spiker masasını hazırlamaya başladı. Ama Priest toparlanıp
Gunther'in kafasını ring postuna vurdu. Sonra da spiker masasına Razor's Edge
çekti.
Bence maçın sonucu biraz tahmin
edilebilir olsa da maç içi açısından SummerSlam’deki gibi oldukça güzel ve sert
bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. Gunther, SummerSlam’de kazanmak için
Balor’a ihtiyacı olurken ben burada temiz bir galibiyet alacağını düşünüyorum.
Zaten belirttiğim gibi ben kemeri Wrestlemania’ya da götürmesini bekliyorum.
Belki burada veya belki Royal Rumble’da olacak ama bence Brock Lesnar’ın
dönüşünde bir engel kalmazsa Wrestlemania’da da Brock Lesnar ile maç yapmasını
bekliyorum. Priest içinse Bron Breakker ile feuda girebileceği bir senaryo
olabilir belki.
Tahmin: Gunther
Triple Threat Match for
the WWE Intercontinental Championship
Bron Breakker(c) vs Sheamus vs Ludwig Kaiser
Jey Uso’ya sürpriz bir şekilde
kemerini kaybettikten sonra çok geçmeden kemerini geri almayı başaran Bron
Breakker, aslında uzun bir süredir feudda olduğu bu iki isme karşı kemerini
korumak için ringe çıkıyor. 23 Eylül Raw’da kaybettiği kemerini bir ay sonra 21
Ekim Raw’da geri alan Bron, kemeri almasının ardından da Pearce’dan kendisine
rakip istediğini söylemişti. Herkese de sürekli mesaj göndermişti. Örneğin 28
Ekim Raw’da geçen hafta ne söylediysem onu yaptım ve kemerimi geri aldım dedi.
Ne isterseniz söyleyin gerçek şu ki Jey'i tuş edip kemeri kazandım dedi. Şansı
olduğunu düşünen herkese söylüyorum, ilk aldığımda da söylediğim gibi köpek
kavgası istiyorsanız gelin ve alın dedi. 4 Kasım Raw’da da Pearce’ın yanına
gitti. Pearce elini uzattı ve Bron da biraz beklese de elini sıktı. Bron buraya
Intercontinental şampiyonu için sırada ne var onu öğrenmek için geldim dedi.
Pearce da seçenekleri değerlendiriyorum, biraz sabret dedi. Bron da Sheamus'u
yenip yeni Speed şampiyonu olacağım dedi. Sonrasında umarım birileri beni
bekler dedi. Beni çok bekletme dedi ve gitti.
Bir sonraki hafta yani 11 Kasım
Raw’da Bron arka alanda röportaj verirken Sheamus yanına geldi. Sheamus bana
benim ilk zamanlarımı hatırlatıyorsun dedi. Cena'ı yenip ayağımı onun üstüne
koyduğumda kibir yapmıştım, sende de o kibirden var dedi. Sonra da sözü
Intercontinental kemerine getirdi. Bron ise hiçbir cümleni dinlemedim bile
dedi. Ama kemer için maç yapalım istiyorsan cevabım evet dedi. 18 Kasım Raw’daysa
Bron Breakker ve Sheamus arasında kemer maçı izledik. Maç ring aşağısına
taşarken Breakker Super Spear'a gittiği anda Kaiser geldi ve Breakker'ı bir
Clothesline ile yere serdi, maç da DQ ile sonlandı. Kaiser, Breakker'a
saldırmaya devam etti. Sonra da Sheamus'a koştu ve çelik basamaklara doğru
Dropkick çekti. Çelik basamaklara çıkıp kolunu kaldırdı. Sonra da Sheamus'a
bağırdı, sana demiştim, sen sonsuza kadar gidene kadar durmayacağım demiştim
dedi. Burada aslında Kaiser ve Sheamus arasındaki feuddan ve hatta daha
önceleri Sheamus ve Bron Breakker arasındaki feuddan da çok kısa bahsetmek
gerekiyor. Çünkü bu üç isim arasındaki yaşananlar pek de Kasım ayıyla sınırlı
değil gibi. Örneğin 6 Mayıs Raw’da Sheamus ve Gunther arasında King of the Ring
turnuvası için maç yapılırken Kaiser, Gunther'e yardım etmeye çalışmış,
Sheamus'un dizini hedef almış ancak hakeme yakalanmıştı. Hakem de onu arka
alana yollamıştı. Ancak Sheamus dirense de Gunther çok fazla dizine saldırmıştı.
En sonunda Half Boston Crab ile rakibini pes ettirmişti. Böylece Sheamus bir
nevi Kaiser yüzünden King of the Ring turnuvasından elenmişti. 27 Mayıs Raw’da Sheamus
ringde promo kesti. Dayanamadığı şeyin kendisi evde oturup dinlenirken
-Kaiser'i kastederek- Gunther'in tescilli askılığının kendisi hakkında yorum
yapması olduğunu söyledi. Ama geri döndüm dedi. Sheamus konuşmasını sürdürürken
dev ekrandan Kaiser bağlandı. Her zamanki gibi ağladığını ve şikayet ettiğini
duydum ve geldim dedi. King of the Ring'deki mağlubiyetin için yine beni
suçluyorsun dedi. Gunther'i suçla çünkü o senin King of the Ring'in dedi.
Sakatlandıktan sonra evde yatıp buraya benim ne yapmam gerektiğini
söyleyemezsin dedi. Sheamus kapa çeneni dedi. Bu çöplüğe dayanabilecek misiniz
yoksa gidip onu haklıyım mı dedi ve arka alana doğru yol aldı. Sheamus arka
alanda Kaiser'i ararken beklemediği bir anda Kaiser ona saldırdı. Sheamus
karşılık verirken iki isim girişin oraya geldiler. En son Pearce ve görevliler
iki ismi ayırdılar. 3 Haziran Raw’da Sheamus'a geçen hafta Kaiser'le yaşadığı
olaydan sonra bu hafta Kaiser'le yapacağı maç öncesi hisleri soruldu. Sheamus
geçen hafta Kaiser'in kaybolduğunu ona arkadan saldırdığını söyledi. Bu zamana
kadar onu ben Gunther'in koca ağızlı anonscusu olarak düşünmüştüm ama o nefes
alan bir Ken Doll dedi. Sinir bozucu, küstah olabilir ama belki Gunther onu
arkada tutuyordur dedi. 15 yıldır WWE'de olduğunu ve dövüşe başlarken de en
iyilerle başladığını söyledi. Saygımı kazanabilmeniz için de benimle baş
etmeniz gerekir dedi. Ardından da maça doğru giriş yaptı. Ancak Kaiser arkadan
geldi ve Chop Block ile Sheamus'a saldırdı. Görevliler ayırana kadar da dizine
saldırmaya devam etti. Maç bu şartlar altında başlarken Sheamus oldukça
zorlandı. Hakem birkaç kez maçı bitirmek istedi ama Sheamus pes etmedi. Ancak
Kaiser dizine saldırmaya devam etti ve ani bir tuşla da maçı aldı.
Haziran ayının devamında Bron
Breakker da o dönem Sami’nin tuttuğu Intercontinental kemeri için potaya
girmeye çalışmıştı. Sheamus da 15 yıllık WWE kariyerinde Royal Rumble, Money in
the Bank, King of the Ring, Grand Slam şampiyonlukları, United States, Tag Team
şampiyonlukları kazanmışken, kariyerinde tek eksik olan Intercontinental
kemerinin peşinden gitmek istemişti. 17 Haziran Raw’da Sami ve Bron ringdeyken
Sheamus geldi. Sheamus, herkesin de bildiği üzere son on beş yıldır bu kemerin
peşindeyim dedi. Sami'ye eğer birilerine fırsat vermek istersen beni de
değerlendirebilirsin dedi. Sana saygı duyuyorum, ama o kemer için ne yapmam
gerekirse her şeyi yaparım dedi. Bron söz aldı. Ben burada yokmuşum gibi
konuşmaya devam mı edeceksin diye sordu. Kimse seni ve kazandığın
şampiyonlukları umursamıyor, eğer yoluma çıkarsan olabilecekleri herkes biliyor
dedi. Şu anda da benim yolumda duruyorsun ve senin de kıçını tekmelemeyi
bilirim dedi. Sheamus da ne yapacaksın, beni aptal listene mi alacaksın dedi.
WWE'deki yeni bir yüz olarak buralarda takılıyorsun anlıyorum dedi. Ama söz
konusu IC kemeriyse, burada hiçbir söz hakkın yok ve sen yeni bir çocuksun
dedi. Seni sıranın en sonuna almadan önce neden kendin en sona geçmiyorsun
dedi. Sami aralarına girdi. Bu işi çözmeniz gerek gibi duruyor dedi. Arka alana
gidip, Pearce ile konuşup bu ikisinin bu gece konuşmamasını, kavga etmelerini
sağlayacağım dedi. İkilinin maçı ileriki anlarda başladı. Sheamus Brogue Kick
pozisyonu alırken Kaiser geldi ve Sheamus'un ayağını tutup ring postuna
çarptırdı. Bunu gören hakem ise maçı DQ ile bitirdi. Kaiser saldırmaya devam
ederken Sheamus da karşılık verdi. O esnada da Bron'dan bir Spear yedi.
Görevliler Bron'u arka alana götürürlerken Kaiser dönüp Sheamus'a saldırmaya
devam etti. Sheamus'un dizini çelik merdivenlere dayayıp Dropkick için koşmaya
başlarken, diğer taraftan koşan Bron Breakker, devasa bir Spear ile Kaiser'i
yere serdi. Bron, Sami'ye de bir şeyler yapmak isterken görevliler araya girdi.
O esnada da Sami kemerini gösterip istediğin zamanda dedi. Bron Sami'yi
iterken, bu sefer görevliler Sami'yi zar zor durdular. Bir sonraki hafta yani
24 Haziran Raw’da Bron Breakker vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Maç devam
ederken Kaiser tam Breakker çelik merdivenlerin oraya yatırmışken Sheamus
seyircilerin arasından geldi ve Kaiser koştuğu an bir High Knee çekti. Maç DQ
ile biterken Sheamus, spiker masasını Kaiser için hazırladı. Tam Powerbomb'a
yeltenirken de Bron'dan Spear'ı yedi. Bu olaydan sonra arka alana giden Bron,
büyük bir sinirle Pearce’ın kapısını çaldı. Zaten King of the Ring’e
alınmamasından ötürü GM’e çok ciddi tepki gösteren ve buna karşılık kontrolü
zor olaylar yaşatan Bron, bu kez istediğini almayı başardı. Pearce kapıyı
açınca insanların işime burnunu sokmasından artık sıkıldım dedi. Geçen hafta
Kaiser olmasa Sheamus’ı yenerdim, bu hafta da Sheamus olmasa Kaiser’i yenerdim
dedi. Pearce da lütfen sakin ol ve bu işi bana bırak dedi. O esnada da Sami
geldi. Sami, kemerim için maç mı istiyorsun, istediğin yerde istediğin zamanda
olsun o zaman dedi. Bron da Money in the Bank’i işaret etti. Sami de bunu kabul
etti. Pearce da resmileştirdi. Ancak Money in the Bank’ta Sami, kemerini
korumayı başardı.
Money in the Bank sonrasında
Sheamus, bir süreliğine Pete Dunne ile feuda girerken Bron ise Sami’nin peşini
bırakmadı. SummerSlam’de de Sami Zayn’i yenerek kemerin yeni sahibi oldu. Ağustos
ayındaysa Sheamus ve Kaiser arasında yaşananlar tekrardan alevlendi. 5 Ağustos
Raw’da Sheamus vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Maçı Sheamus üstün götürünce
Kaiser sakatlanmış numarası yaptı ve Sheamus'u gafil avlayarak üstünlüğü aldı.
Sonrasında Sheamus yine üstün çıkarken dışarıda olduğu esnada Pete Dunne elinde
Shillelagh ile Sheamus'a saldırmaya çalıştı ama Sheamus son anda kurtuldu.
Dunne yine saldırmak istedi ama Sheamus saldırdı ve High Knee çekti. Ardından
ringe dönen Sheamus Borgue Kick ile Kaiser'i de yenmeyi başardı. 12 Ağustos Raw’da
Sheamus ile arka alanda röportaj yapılırken ona Pete Dunne'ın Butch ve Sheamus
hakkında söylediği kötü sözler soruldu. Sheamus da hala Dunne'ın onunla ne alıp
veremediğini anlamadığını söyledi. Ben ona el uzatırken o ise beni suçluyor
dedi. Ben 6 ay ortalıkta yoktum o ise beni suçluyor dedi. İşin ironik kısmıysa
hala benim ismim üzerinden kendisini önemli biriymiş gibi göstermeye çalışıyor
dedi. O esnada da yanına Kaiser geldi. İkisi arasındaki olayların geçen haftaya
rağmen sonlanmadığını söyledi. Celtic Warrior'u sonsuza kadar bitirmek için
geleceğini söylemiştim dedi, Sheamus cevap verecekken Dunne ona arkadan
saldırdı. Dunne, Kaiser ile de yüz yüze geldi ama ona bir şey yapmadı. Sonra da
elindeki Shillelagh ile ona defalarca kez vurdu. 2 Eylül Raw’daysa Sheamus ve
Kaiser ikilisini bu kez Intercontinental kemeri için yapılan turnuvada beraber
gördük. Bu kez Braun Strowman da maçın içerisindeyken öaç içerisinde Sheamus,
Kaiser'e Borgue Kick çekip işi bitirecekken Pete Dunne geldi ve Sheamus'u
ayaklarından çekerek tuşu bozdu. Sonra da Shillelagh ile ona saldırdı. Strowman
ise Kaiser'i ringde tek yakaladı ve maçı bitirdi. Böylece iki isim de
Intercontinental kemer mücadelelerinde geri plana düştüler. Sheamus, Dunne ile
feuduna devam ederken, Kaiser de Imperium bünyesinde olduğu için Gunther’in
yanında yer aldı ve onun kemer feudlarında yancı rolünü oynadı. Bron Breakker
ise Eylül ayının sonunda kemerini Jey Uso’ya kaybetti.
Ekim ayına geldiğimizdeyse
Sheamus, 7 Ekim’de Good ol Fashion Donnybrook maçında Pete Dunne’ı yenerek sonunda
bu feudu bitirdi. Kaiser ise Gunther’in bu kez Crown Jewel mücadelesinde
yanında olurken Sheamus ile uzun bir süredir devam eden feuduna da devam etti.
28 Ekim Raw’da iki isim karşı karşıya gelirlerken Sheamus maçı aldı. Maçtan
sonra Kaiser ise arka alanda Sheamus'a mesaj gönderdi ve bu işten
vazgeçmeyeceğini söyledi. Aynı ayda Bron Breakker ise Jey Uso’yu yenerek 1
aylık aranın ardından Intercontinental kemerine kavuştu. Kasım ayına
geldiğimizdeyse biraz üstte bahsettiğim gibi Sheamus, ana kadroya yükseldiği
ilk dönemde sorun yaşadığı Bron Breakker’a kemer için meydan okudu. 18 Kasım
Raw’daysa iki isim kemer için maça çıkarlarken maçtan önce Gunther tarafından
motive edilen ve kendisi için mücadele etmesi söylenen Kaiser, maça karışıp
maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu. Hem Breakker’a hem de Sheamus’a saldıran
Kaiser, kemer için de mesajını vermişti. 25 Kasım Raw’daysa Bron Breakker vs
Ludwig Kaiser maçı izledik. Maç devam ederken Sheamus, Kaiser'e arkadan
saldırdı ve maç DQ ile bitti. Sheamus, Kaiser'e saldırmaya devam ederken Bron
onu durdurdu. İki ismin arası gerilirken görevliler araya girdiler. Ama ona
rağmen kapışmaya devam ettiler. Kaiser de onlara katıldı ve üç isim birbirlerine
girdiler. En son Pearce geldi ve yeter artık dedi. Herkes kavga etmek istiyor o
zaman Survivor Series'te Triple Threat olsun dedi ve maçı resmileştirdi. Pearce
gitti ama üçlü kavgalarına devam ettiler. En sonunda zar zor ayrıldılar.
Ring içi olarak da güzel şeyler
vaat eden bu maçta ring dışı da bence hiç de fena işlenmedi gibi. Üç isim son
birkaç aydır bir şekilde birbirleriyle mücadele ederlerken bunun bir Triple
Threat ile çözülmesi en mantıklı yol gibi duruyor. Doğrusu ben Sheamus’u
Wrestlemania için Intercontinental’a odaklanacağını ve hatta orada da kemeri kazanarak
kariyerindeki tek eksikliği de kapatacağını düşünüyordum ama benim beklediğimden
erken bir şekilde IC kemer feuduna dahil oldu. Bununla birlikte Breakker’ın da
kısa süreli kemer kaybı sonrasında kemeri geri almasının ardından tekrardan bu
kadar çabuk kaybedeceğini de düşünmüyorum. Bence Bron kemerini koruyacaktır.
Hatta Wrestlemania’ya da kemerle gidecektir.
Tahmin: Bron Breakker
Singles Match for the WWE
United States Championship
LA Knight(c) vs Shinsuke Nakamura
Crown Jewel’da kemerini Andrade
ve Carmelo Heyes’in olduğu bir Triple Threat maçında korumayı başaran LA
Knight, bu kez Şubat 2024’ten beri ekranlarda olmayan Nakamura’ya karşı
kemerini korumak için ringlere çıkıyor. Biraz sürpriz bir feud olarak
nitelendirebileceğimiz bu feud kısa bir süredir işlense de en azından orta
vadeli bir şekilde devam edebilecek bir potansiyeli barındırdığını düşünüyorum.
Knight kemerini SummerSlam’den bu yana korurken bu 3-4 aylık dönemde aktif
olarak kemer koruması yapsa da orta-uzun döneme taşınabilecek bir feud
içerisine girememişti. Öte yandan Nakamura da yılın başlarında Cody Rhodes ile
girdiği feuddan beri ekranlarda gözükmüyordu. Dolayısıyla iyi bir eşleşme
olduğunu söylemek gerek.
Nakamura’nın WWE’deki konumunu oldukça
talihsiz buluyorum. Mid Carder ve Main Eventer arasında git gel yaparken push
alır bir konumdan ziyade daha çok push verir bir konumda duruyor. Örneğin
geçtiğimiz yılın sonlarında Seth Rollins, World Heavyweight şampiyonuyken
Nakamura, iki PPV (Payback ve Fastlane) üst üste kemeri ondan alabilmek için çok
uğraşmıştı. Main eventer’lığa tekrardan yükselmesine, Main Event maçlarına ve
feudlarına çıkmasına rağmen makus talihini yenemeyerek kemeri alamamıştı. Yılın
başlarında da Cody Rhodes ile benzer bir feuda girerken yine mağlup olmuştu. Bu
yüzden daha çok yükselişte olan isimlerin push almasına yardımcı olurken, Main
Eventer Jobber’lığı olarak görebileceğimiz bir pozisyonda yer alıyor. Önemli
bir isim ama “o kadar da önemli değil” pozisyonunda desek daha doğru olur gibi.
Böyle bir sürecin ardından da 15 Kasım Smackdown’da 8 aylık bir aranın ardından
ringlere döndü. Aynı şovda LA Knight bir kez LA Knight United States Open
Challenge başlatıyorum dedi. Legado Del Fantasma bu challange'a karşılık verdi.
Santos sözü aldı, neden hiç ilginç, cool şeyler söylemiyorsun diye sordu
Knight'a. Neden Escobar, Si gibi cool şeyler söylemiyorsun ki diye yineledi.
Arada seyircilere de laf attı. Sonra da devam etti. Kendini konuşurken
duymaktan hiç bıkmadın mı, sıkılmadın mı dedi. Sizi bilmem ama ben sıkıldım ve
senin çeneni kapama zamanı da geldi bence dedi. Bak, Elaktra Lopez de burada ve
tarihin ilk Women's United States şampiyonu olmak için ciddi bir şansı var
dedi. Ben de şunu düşündüm ki, senin kemerin de neden Legade Del Fantasma'ya
gelmesin ki dedi. O yüzden şunu yapıyoruz dedi ama Knight onu böldü. Hırsını
takdir ediyorum, söylediğin her şeyi de duydum dedi. Ama Berto'ya dönerek, bu
salak bütün gündür bana bakıyor dedi. Kafam barbekü sosla bulanmış gibi
bakıyor, belki de açsındır bilemiyorum dedi. Sonra Santos'a döndü. Sen ve ben,
biz çoktan bittik seni zaten yendim dedi. Ama bu adama hayatının fırsatını
verebilirim dedi. Sana hayatının fırsatını vereceğim ve seni baban gibi
döveceğim dedi. Ama çok heyecanlanma, bana babacık diyebilecek tek kişi
buradaki kızdır dedi Lopez'i gösterek. O bana babacık derken, sen de amca
derken herkes de LA Knight, Yeah diyecek dedi. Escobar bu duruma sinirlenirken
Berto da Knight'a vurdu çok geçmeden hakem gelip onu ayırdı ve maçı başlattı.
Sonra da Knight kemerini korudu. Knight maçtan sonra sevinirken arkasını
döndüğü anda Nakamura'nın return yaptığını gördük. Nakamura, tekmelerle
Knight'ı yere serdi. Nakamura'nın daha karanlık, daha gizemli bir görünür
içerisinde olduğunu söylemek gerek. 22 Kasım Smackdown’da LA Knight vs Santos
Escobar arasındaki kemer maçını izledik. Knight maçı üstün götürürken girişin
orada Nakamura gözüktü. Knight, dikkati dağılsa da maçı kazandı ve kemerini
korudu. Maçtan hemen sonra Nakamura ringe girip Knight'a saldırdı. Omzunu
birkaç kez ring postuna vurdu. Sonra da arkadan Kinsasha çekti. İlerleyen
anlarda Nakamura'nın Japonca konuştuğu bir video ekranlara geldi. Knight'a
seslendi ve seni izledim, seni senden daha çok öğrendim dedi. Güvensizlik
bilmecesi içerisindesin dedi. Onlara çaresizlik aurası içerisinde senin adına
tezahürat yapmaları için yalvarıyorsun dedi. Senin ne kadar korktuğunu, kendine
yalan söylediğini görmemeleri için etrafa saldırıyorsun dedi. Ama korkuların
gerçekleşti dedi. Bu senin bitişinin başlangıcı dedi. 29 Kasım Smackdown’da da
Nakamura, ring içi return’ünü de gerçekleştirdi ve Andrade’yi yendi. Maç için
yeni müziği ve yeni tarzıyla ringe geldi. Oldukça cool, oldukça sakin bir
tavırla entrance'ını yaptı. Maçı da kazanmayı bildi. Maçtan sonra Knight,
Nakamura'ya saldırmaya geldi ama Nakamura'dan Mist geldi.
Bu maç benim için biraz
bilmeceli duruyor. Belirttiğim gibi Nakamura’nın dönüşü sürpriz olurken bir
gimmick değişikliği içinde olduğu da görülüyor gibi. Daha karanlık daha sakin
ama daha tehlikeli bir görünümde olan Nakamura, bir yandan da oldukça ciddi
görünürken simsiyah giyinmeye de başladı. Bir Mortal Combat karakterini
andırırcasına hareket ederken yine yükselişte olan isimleri yükseltme
pozisyonunda mı olacağı yoksa yeniden push mu alacağı belirsiz bir halde
hareket ediyor. Ben Knight’ın kemerini Wrestlemania’ya taşıması gerektiğini
düşünüyorum ancak Nakamura’nın bu yeni hali de aynı sonucu doğuracaksa pek bir
anlamı kalmamış olacak. Ben bunun boşa gitmemesi gerektiğini düşünerek Nakamura’nın
kemeri almasını bekliyorum. Her ne kadar genellikle haftalık şovları üstün
kapatanlar PPV’lerde kaybetseler de yine böyle bir tahminde bulunacağım. Çünkü
bu Nakamura eğer değişik bir Nakamura’ysa, tahmin edilmesi zor bir karakterse (ki
Andrade’yi yenerken turnbackle’ı çıkarması, sonrasında hiç tereddüt etmeden
Knight’a mist çekmesi) bu maçı alıp en azından bir süre title reign’i yapmalı.
Zaten sonuç ne olursa olsun bu feud mutlaka devam edecektir. En sonunda da
Knight’ın yeniden kemeri kazanması gerektiğini düşünüyorum. Belki Saturday’s
Night Main Event’te veya belki Royal Rumble’da Knight kemeri geri alıp
Wrestlemania’ya kemerle gitmeli. O yüzden Knight burada kazanacaksa bile hiç
değilse roll-up ile vs almalı diye düşünüyorum. Gün sonunda Nakamura kemeri
alamadan yine Knight’ı yükseltmek için döndüyse de keşke Wrestlemania için
dönseydi diye düşünürüm. O yüzden bu dönüşün ve dönüşümün anlamlı olabilmesi
için Nakamura bence kemeri almalı.
Tahmin: Shinsuke Nakamura
Men’s WarGames Match
Roman Reigns & The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso) & Sami Zayn &
CM Punk w/Paul Heyman vs The Bloodline (Solo Sikoa & Jacob Fatu & Tama
Tonga & Tonga Loa) & Bronson Reed
Roman Reigns, Jey, Jimmy, Solo
ve Sami Zayn bundan tam 2 sene önce yani Survivor Series 2022’de Sheamus,
Butch, Kevin Owens, Ridge Holland ve Drew McIntyre’a karşı galibiyet
aldıklarında resmen dünyanın en tepesinde yer alıyorlardı. Roman da her iki
brand’in ana kemeri de varken 2,5 yıldır da Universal kemerini elinde
taşımaktaydı. Öte yandan Uso’lar da uzun bir süredir Tag Team kemerlerini de
taşırken Mayıs 2022’de de Smackdown Tag Team kemerlerini de kazanmışlardı. Sami
ve Solo’nun da ekibe katılmasıyla beraber Bloodline, tarihinin en görkemli günlerini
yaşamaktaydı. Özellikle Sami Zayn, aileyle bir kan bağı olmamasına rağmen ekibe
girebilmek için defalarca kez kendini kanıtlamak zorunda yer alırken Survivor
Series 2022’de de maçın kilit adamı olmuş, sadakatini kanıtlamış, en yakın
arkadaşı Kevin Owens’e karşı gelmiş ve kafadaki soru işaretlerini bir
süreliğine dindirmişti. Ancak Roman’ın 2020 yılından bu yana Wise Man Paul
Heyman ile beraber başlattığı bu hanedanlığın da bir nevi sonunun başlangıcı
olmuştu Survivor Series 2022. Çünkü en tepeye çıktığınız zaman gidecek başka
bir yer kalmıyor. En ufak bir hatanızda gideceğiniz tek yol, aşağısından başka
bir şey olmuyor. 2020’de Roman, Wise Man Paul Heyman’la beraber başladığı bu
yolda ilk olarak karşısına kuzeni Jey çıkmış ancak bu feud sonrasında Roman’ın
üstünlüğünü kabul eden Jey ve Jimmy, onun yanında yer almışlardı. İlerleyen
zamanlarda Sami’nin gruba katılma çabaları, Jey ve Jimmy’nin küçük kardeşleri
Solo’nun ekibe katılmasıyla beraber bu üstün grup Survivor Series 2022’de en
tepeye çıktıktan sonra belirli problemlerle yüzleşmek durumunda kalmışlardı.
Öncelikle Sami’nin sadakatinin
yeniden sorgulanmasıyla beraber Sami de grubun yaptıkları karşısında bir yerden
sonra rahatsızlık duymaya başlamış ve en yakın arkadaşı Kevin Owens’e
yapılanlardan Roman’a sırtını dönmüştü. Sonrasında grup yolunda Sami’siz devam
ederken Wrestlemania 39’un ilk gecesinde Uso’lar da Tag Team kemerlerini Sami
ve Owens’a kaybetmişlerdi. İkinci gecesindeyse Roman, Solo’nun yardımıyla Cody
Rhodes’a karşı kemerini korumuştu. 2023 yılı içerisinde Roman, Jey ve Jimmy’e
Tag Team kemerleri için sinirini gösterirken Uso’lar da her seferinde kemeri
alma girişimlerinden başarısızlıkla ayrılmışlardı. Roman bu durumdan memnun
olmazken, Solo’yu artık bu iki isimden ayrı bir yere koymaya başlamıştı. Bu
mobbing’lere dayanamayan Jimmy, Roman’a karşı gelirken Jey de kardeşini
bırakmamak için onun yanında durmuştu. Hatta Money in the Bank 2023’teyse Jimmy
ve Jey, Roman ve Solo’yu yenerlerken Jey, 2019 Aralık’tan sonra Roman’ı ilk
pinleyen kişi olmuştu. SummerSlam 2023’te de kemer için Roman’ın karşısına
çıkarken Jimmy’nin ihaneti sebebiyle kemeri alamamış ve resmen Bloodline’dan
ayrılmıştı. Roman’ın yanında sadece Jimmy ve Solo kalırken, Wrestlemania 40’ta
kemerini bir kez daha Cody Rhodes’a karşı korumak zorunda kalmıştı. Aslında
kemerini Rock’a karşı korumak isteyen Roman, Cody’nin kendisini seçmesiyle bu
planı suya düşmüş, Rock da heel turn yaparak Cody’nin kemeri alamaması için her
şeyi yapacağını söylemişti. Wrestlemania 40’ın ilk gecesinde Rock ve Roman;
Rock’ın Cody’i pinlemesiyle Cody ve Seth’i yenmeyi başarmışlardı. Maç Bloodline
Rules altında oynansa da Wrestlemania 40’ın ikinci geçesinde Cody, oldukça epik
bir maçta Roman’ı yenerek onun 3.5 yıllık title reign’ini bitirmeyi başarmıştı.
Bu kemer kaybının ardından
Roman ekranlardan uzaklaşırken Bloodline’ın başına Solo geçmişti. Roman’ın
dönüp dönmeyeceği belirsizken Solo, Roman’ın yanında zaten oldukça güçlenmiş,
önemli galibiyetler almış, ikinci adam olarak Roman tarafından resmen halef
ilan edilmişti. Ancak Roman’ın resmi ağzından böyle bir emir gelmezken Solo,
bir nevi boşluk bularak kendi Bloodline’ını yaratmaya çalışmıştı. Öncelikle öz
abisi Jimmy’i elemine ederken ekibe aile dostları Haku’nun üvey oğlu Tama
Tonga’yı katmıştı. İlk kurban olarak Kevin Owens’ı seçerlerken Owens’ın
desteğine Randy gelince Backlash’te bir Tag Team maçı gündeme gelmişti. Aynı
gece, Tama Tonga’nın üvey kardeşi yani Haku’nun öz oğlu Tonga Loa da debut
yaparak Bloodline’a katılmış ve onun yardımıyla Solo ve Tonga maçı
kazanmışlardı. Bu feud bir süre daha devam ederken Paul Heyman, Solo’nun bu
başına buyruk hareketleri karşısında her zaman Roman’ın tarafında yer almış ve
onun böyle şeyleri onaylamayacağını söylemişti. Solo ise ısrarla Roman’ın
dönmeyeceğini, kemeri kaybederek aileye yeterince zarar verdiğini söylemişti.
Bunun üzerine bu zararı telafi edebilmek için de kemeri aileye geri
getireceğini söylemişti. Bu süreçte de ekibe bir başka kuzen Jacob Fatu’yu
katmıştı. Fatu oldukça şaşalı bir debut yaparken tek başına Cody’i, Randy’i ve
Kevin Owens’ı indirmeyi başarmıştı. Böylece Solo, yeni Roman olurken Jacob Fatu
da yeni Solo Sikoa olmuştu. Bu yeni Bloodline, Roman’a olan sadakati sebebiyle
Solo’yu Tribal Chief olarak kabul etmeyen Paul Heyman’ı da elemine ederlerken
Money in the Bank 2024’te Cody, Randy ve Owens’a karşı da galip gelmeyi
başarmışlardı. Hatta o dönem Tag Team kemerlerini de Bloodline kazanırken
sonraları Motor City Machine Guns’a kaybetmişlerdi.
Solo kemer için iyice iddialı
bir konuma gelirken SummerSlam 2024’te de Cody’nin karşısına çıkmıştı. Ancak
aynı gece Wrestlemania 40’tan bu yana ekranlarda gözükmeyen ve OTC
(Original-Only Tribal Chief) t-shirtüyle Roman, geri dönüşünü gerçekleştirmiş
ve yıllardır karşısında durduğu Cody Rhodes’a karşılık Solo’nun kemeri almasına
engel olmuştu. Survivor Series 2022’de her şeye sahip olan Roman, tam 1.5 sene
sonra SummerSlam 2024’te her şeyini kaybeden bir anti kahraman olarak geri
dönüşünü yapmıştı. Bu hali seyirciler tarafından oldukça cheer alırken Roman da
bir kez daha her şeye sahip olabilmek, kaybettiği tüm şeyleri geri alabilmek
için bu yeni Bloodline’a karşı tek başına savaş açmıştı. Roman, aslında çok
değişmemişti. Ama her şeyini kaybetmesi, ister istemez onu geriye itmişti.
Roman bu yalnız başladığı mücadelesinde eski düşmanıyla, ortak bir amaç uğruna
beraber hareket etmek durumunda kalmıştı. Bad Blood 2024’te Cody Rhodes ile
takım olarak Solo ve Jacob Fatu’nın karşısına çıkmışlardı. Maç devam ederken
Jimmy Uso geri dönmüş ve Roman’la Cody’nin maçı kazanmasına öncülük etmişti.
Ancak aynı gece Rock da geri dönüş yaparken hem Roman’a-OG Bloodline’a hem Yeni
Bloodline’a ve belki de Cody’e mesaj vermişti. Ancak Rock’ın Bad Blood’daki
görünümü sonrasında bir daha hiç ekranlara gelmemesi önemli bir soru işareti
bırakmıştı. Bunun dışında Bad Blood’da Tribal Chief’liği geri almak isteyen
Roman bu yolda ilk yoldaşını bulurken sayıca hala dezavantajlı olduklarının
farkında olan Jimmy de bir desteğin gerektiğinin farkındaydı. Kardeşine
SummerSlam 2023’te ihanet eden Jimmy, Roman’ın yanında yer almaya devam ederken
Wrestlemania 40’da da Jey’e karşı gelmiş ancak maçı kaybetmişti. Velhasıl Solo
tarafından elemine edildikten sonra Jey, bireysel olarak Raw’da oldukça iyi bir
kariyer geçirmiş, çok kısa süreliğine Intercontinental kemerini dahi almıştı.
Roman her ne kadar bunun yaşanacağını düşünmese de Jey, her şeye rağmen Jimmy’i
affetmiş ve Roman’ın yanında yer almıştı. Böylelikle Crown Jewel’da Roman ve
Uso’lar takım olurlarken Solo, Fatu ve Tonga’ya karşı mücadele etmişlerdi. Maç
öncesindeyse Jey, Sami’yi ekibe katılma teklifinde bulunurken Sami ise buna çok
sıcak bakmamıştı. Keza Sami’nin, Bloodline’a katılma mücadelesinde Jey, ona en
çok karşı çıkan isim olurken daha sonra onu en çok seven isim olmuştu. Jey’in
bireysel kariyerine devam ettiği ortamda da Sami onu birçok kez desteklemişti.
Ancak Sami, Jey’in Roman’a geri dönme kararı karşısında onu eleştirmiş, Jey ise
bunun ailevi bir şey olduğunu söylemişti. Öte yandan Yeni Bloodline da Sami’yi
yanlarına çekme mücadelesi içerisine girmişti.
Böyle bir ortam Crown Jewel
gecesinin ilk maçında maça Jimmy ve Roman beraber gelirlerken Jey tek geldi.
Maç başlamadan Solo Ula Fala'yı herkese gösterip yukarıya kaldırdı. Seyirciler
We Want Roman tezahüratı yaptılar, Roman da o esnada tag istedi ama Jey tag'i
ona vermeyip Jimmy'e verdi. Ama sonrasında üstünlük Bloodline'a geçince hot tag
ile Roman'a tag verdi. Roman da Solo ile birebir kalıp onu indirdi ama Solo
boşluk bulup Spike çekti. Ama son anda Jimmy tuşu engelledi. Sonra ortalık yine
karıştı ve Roman, Tama Tonga'ya Arm Drag çekecekken hakemin üstüne attı ve
hakem yerde kaldı. Ardindan Loa maça karıştı ama Roman onu dışarı attı. O esnada Bloodline üstünlüğü aldı, Solo iki
tane Spike çekti ve Roman üstünden tuşa gidip maçı kazandırdı. Maçtan sonra
Roman, Bloodline'ın poz vermesine engel olmak istedi ama dörde bir saldırdılar.
Jimmy engellemek istedi ama yetmedi. Tam Roman'ı spiker masasına
Powerbomb'lamak isterlerken Jey araya girdi. Bu sefer ekip Jey'i sıkıştırdılar.
Tam Jey'in kafasına sandalye sıkıştırdıkları anda Sami Zayn'in müziği çaldı ve
Bloodline dörtlüsünün karşısına çıktı. Sami, Solo'ya saldırır gibi yapıp
saldırdı ama yine ona da giristiler. Ancak bu kez Roman, Jey ve Jimmy
toparlandı. Bu sefer de Solo ringde yalnız kaldı. Roman Superman Punch'a, Sami
de Helluva Kick'e girişti ama Solo çekilince Sami'nin hareketi Roman'a geldi.
Jimmy, Sami'ye çok sinirlendi ama Jey araya girdi. Sami de uzatmadan arka alana
gitti. Roman’ın Solo tarafından pinlenmesi, artık bir God Mode içerisinde
olmadığını gösterirken çok ciddi bir bir mesajı içermekteydi. Keza Roman, 2019
Aralık’tan 2023 Temmuz’a kadar hiç pinlenmezken sonrasında da Wrestlemania 40’a
kadar da yine hiç pinlenmemişti. Geri döndükten sonraki ikinci maçında, temiz
sayılabilecek bir şekilde Solo’ya kaybetmesi de gerçekten benim beklemediğim
bir şeydi. Ben zaten OG Bloodline’ın Sami etkisiyle kazanacağını düşünerek
yanılmıştım ama bunun da ötesinde Roman’ın pinlenmesi konusunda hem de Solo
tarafından pinlenmesi konusunda hepten yanılmıştım.
Crown Jewel sonrası 4 Kasım
Raw’da şov, Riyadh'da yapıldığı için Sami ringe geldi ve Arapça konuşarak
seyircileri bir coşturdu. Çok geçmeden yanına Uso'lar geldi. Sami, Jimmy'e
seslendi ve Crown Jewel'a sadece tek bir kişi için geldim, o da Jey'di beni anladın
mı dedi. Onun iyi olduğundan emin olmak istedim dedi. Ama yalan söylemeyeceğim,
sen, Jey, ben ve Roman yani dördümüz oradayken, orada beraber savaştığımız o
bir dakika, bana eski zamanları hatırlattı dedi. Bana çok özel hissettirdi
dedi. Bir dakikalığına çok iyi hissettirdi ama sadece bir dakika sürdü dedi.
Ama sonra dağıldı gitti, biz bir aradayken olanlar gibi oldu dedi. O yüzden
bunu tekrardan yapmayacağım dedi. Sadakatimi yeniden sorgulatmayacağım dedi.
Denemeye alınmayacağım, daha önce ailen tarafından denemeye alındım ama yeniden
yapmayacağım bunu dedi. Jey seni seviyorum, özür dilerim ama bunu yeniden
yapamam dedi. Ben yokum dedi. Sonra da ringi terk etti. Jey onu durdurdu.
Senden rica ediyorum, lütfen Smackdown'a gel ve bir ailenin yapacağı gibi
dördümüz konuşalım dedi. Jimmy söze girdi, aile mi? O aile değil ki dedi. Jey
de Jimmy'e döndü yanıldım dedi, kan bağı yok diye ona aileden değil mi
diyorsun, o ailenin ta kendisi dedi. Çünkü ben Jimmy Uso'yu, Jey Uso'yu ve Sami
Uso'yu görüyorum dedi. Jimmy bundan hoşlanmazken Sami ise duygulandı. Jey ise
umarım Smackdown'da görüşürüz kardeşim dedi. Arka alan Uso'larla röportaj
yapılırken Jimmy aynı noktada durdu ve onun aileden olmadığını umuyorum ki
Smackdown'a gelmeyecek dedi.
8 Kasım Smackdown’da Sami, Jey,
Jimmy ve Roman’ı ringde gördük. Sami, topu sana atıyorum arkamı dönüp gitmemi
ve Bloodline mevzularına karışmamamı istiyorsan yaparım dedi Roman'a. Ama
istediğin şeyin bu olduğunu düşünmüyorum dedi. Bence sen Uso'lar, Sami ve
Roman'ın yeniden beraber kapışmalarını istiyorsun dedi. Hepimiz, omuz omuza
dedi. Eğer istediğin buysa, yapacağım dedi. Sadece senden bir şeyi yapmanı
istiyorum benim için, özür dile dedi. Roman sözü aldı, şunu bir netleştireyim
dedi. Senden özür dilememi mi istiyorsun dedi. Sami ise benim için değil,
Jey'den özür dilemeni istiyorum dedi. Roman sözü aldı ve özür dilerim dedi.
Benim zamanımı bununla harcamana izin verdiğim için özür dilerim dedi. Sonra da
o bizim ailemizden değil, kandaşımız değil, onursal üyemiz değil, Uso değil...
Zamanımı boşa harcamaktan vazgeçin dedi. Bu iş onunla alakalı değil, Solo'yla
alakalı dedi. Sonrasında arka alanda Roman'ı tek yürürken gördük. Jimmy de
arkasından gelirken Jey, Roman'ı durdurdu. Roman gitmeye yeltendi ama Jey sertçe
Roman'ı kolundan tutup durdurdu. Jey, ben senden tek bir şey yapmanı istedim
dedi. Onu dinlesen iyi olur dedi. Roman da onu neden dinleyecekmişim ki, senin
neden umurundaki dedi. O aptalı neden önemsediğini söyle, o bizim için bir hiç
dedi. Eğer onu çok seviyorsan, önemsiyorsan neden onu bulmuyorsun ki dedi.
Çekil git buradan dedi sonra da. Jey de sana söylemiştim, benimle böyle
konuşursan ben olmam demiştim, bu son dedi ve gitti. Jimmy, Roman'a döndü ve ne
yapıyorsun dedi. Roman da sen de mi beni sorguluyorsun dedi. Hadi git sen de
kardeşini bul dedi. Gecenin ilerleyen anlarında Yeni Bloodline tam kadro ringe
geldi. Solo, Acknowladge Me diyerek sözlerine başladı ve klasik olarak
boo'landı. Ama hemen Roman'ın müziği çaldı ve tek başına girişte gözüktü. Tek
başına da ringe girdi. Solo, ilk olarak seni görmek güzel, onlar beni
acknowladge etmeden önce senin yapmanı istiyorum dedi. Senin Undisputed Tribal
Chief'in olduğumu acknowledge etmeni istiyorum dedi. Roman seyircilere
seslendi. Onu acknowledge ediyor musunuz dedi, seyircilerden de boo'lamalar
yükseldi. Roman ben de etmiyorum dedi. Seni asla acknowledge etmeyeceğim, sana
meydan okumaya geldim dedi. Bire bir, kazanan tek Tribal Chief olur dedi. Solo
da gülmeye başladı. Seninle kavga etmeme gerek yok ki ben zaten Undisputed
Tribal Chief'im dedi. Belki fark etmemişsindir ama buradaki herkes beni
acknowledge ettiler bile dedi. Zaten sen Tribal Chief olamazsın ki, kabilen
bile yok dedi. Bana meydan mı okuyorsun ben de sana meydan okuyorum dedi. Arka
alana gidip seninle takım olmak isteyen dört kişi bulmanı istiyorum dedi. Bu
şekilde de savaşa girişebiliriz dedi. Savaşa gitmek istediğini biliyorum, biz
her zaman savaşa hazırız dedi. Roman da bekle biraz, War Games'ten mi
bahsediyorsun dedi. Sadece dördünüzü görüyorum dedi. Solo da tek tek adamlarını
saydı. Beşinci kişiyse adamım Sami Zayn dedi. Sonra da girişin oradan Sami
çıktı. Bloodline da direkt Roman'a saldırmaya başladı. Solo konuşmaya devam
ederken bir hata olduğunu mu düşündün, Sami'nin sana yanlışlıkla mı vurduğunu
düşündün dedi. Ama hayır bilerek yaptı, şimdi kendine bak dedi. Jey ve Jimmy,
Sami'ye bakmadan direkt Roman'a yardıma geldiler. Uso'lar Roman'ı rahatlatsalar
da Fatu'ya karşı gelemediler. Solo da ringde Roman'ı tek yakalayıp Spike için
hazırlanırken girişin orada bekleyen Sami ile yüz yüze geldi. Sonra da onu
ringe çağırdı. Sami de ringe doğru geldi. Solo ona yüzüne tekme at dedi. Sana
yaptıklarını hatırla dedi ama Sami, Helluva Kick'i Solo'ya vurdu. Fatu ringe
girerken Roman'dan Fatu'ya Superman Punch geldi. Sami'den de Fatu'ya Helluva
Kick geldi. Roman'dan da Solo'ya Spear geldi. En son ringde Roman, Jey, Jimmy
ve Sami kaldılar. Jey parmağını yukarı kaldırırken Jimmy de ona eşlik etti.
Sami de Roman'a baka baka parmağını yukarı kaldırdı. En son Roman da ona bakıp
parmağını yukarı kaldırdı. Aynı gece War Games maçı da Survivor Series için
kesinleşti.
Kasım’ın bir diğer
haftasındaysa olaylara Bronson Reed ve Seth Rollins’in de müdahil olduğunu
gördük. Reed ve Rollins, hali hazırda bir feud içerisindelerken, Crown
Jewel’daki maçı Seth kazanmıştı. Ancak hemen sonraki Raw’da Reed, Seth’in de
dahil olduğu ana kemer #1 Contender’s maçına karışarak onun maçı almasını
engellemişti. 11 Kasım Raw’da Reed ringde promo kesti. Ben bir yarışmacı
değilim, ben bir canavarım dedi. Priest'i, Sheamus'u indirdim ve yoluma kim
çıkarsa çıksın indirmeye devam edeceğim dedi. Sonra da Seth Rollins'e seslendi.
Eğer intikamını istiyorsan, şu an ringdeyim dedi. Seth de koşa koşa ringe girdi
ve ikili birbirlerine girdiler. Reed üstüne çıkıp spiker masasını Seth için
hazırladı ve onu oraya yatırdı. Zaman tutucuların oraya çıkıp Seth'e atlamak
istedi ama Seth toparlanıp ona doğru uçtu. Görevliler ikiliyi ayırmaya
çalışsalar da başarısız oldular ve ring içerisinde kapışmaya devam ettiler.
Reed, görevlileri yıkıp bir Suicide Dive ile Seth'e uçmak istedi ama Seth
sıyrılınca bu kez hareket onu tutmaya çalışan görevlilere geldi. Kapışma devam
ederken Pearce ve başka görevliler de gelince iki isim zar zor ayrıldılar. Daha
sonra arka alanda Seth'i Pearce ile tartışırken gördük. Seth, sinirli bir
şekilde Pearce'dan Reed ile maç yapmak istemekteydi. Bana bu maçı ver ve bu işi
bitireyim dedi. Pearce da öyle olsun bıktım artık bu işten, önümüzdeki haftayı
ayarlıyorum dedi ve gitti. Sonra Seth'in yanına Sami geldi. Sami, Seth'e senden
bir şey isteyeceğim, kulağa çılgınca gelebilir ama bir dinle olur mu dedi. War
Games için beşinci adama ihtiyacımız var dedi. Bak ben aptal değilim, Roman'la
olan geçmişi bilmiyor değilim, bir şey söyleme dedi. Benim kadar kimse Roman ve
Bloodline'ın kötü tarafını görmemiştir dedi. Ama bu işe yeniden girmemin, bu
maçta olmamın tek bir sebebi var ki o da aile bağının hiç kopmaması dedi. Ve
aynı zamanda biliyorum ki derinde bir yerlerde, ne kadar kötü şeyler yaşansa da
sen ve Roman, hala kardeşsiniz dedi. Raw ve Smackdown'ın tüm kadrosuna baktım,
senden başkası yok dedi. Bence sen beşinci adamsın dedi. Seth ise bence sen
aklını kaçırdın diye cevap verdi. Roman'ın gücünü yok etmek için harcadığım o
kadar şeyden, o kadar fedakarlığımın ardından, şimdi onunla takım olup gücünü
toplamasına yardımcı olmamı mı istiyorsun dedi. Ben herkesten çok Roman'ın
gerçekte kim olduğunu bilirim dedi. O kadar yaptığı şeyin ardından yanında kim
olursa olsun şok geçiririm, özellikle de seni görürsem dedi. Seni yeniden
kullandığını göremeyecek kadar kör olmalısın dedi. Teşekkür ederim ama cevabım
hayır dedi ve gitti. Seth arenadan ayrılırken kendisiyle röportaj yapılmak
istendi ama çıkışın orada Bloodline kendisini karşıladı. Solo, Roman'ı
sevmediğini biliyorum dedi. Ben de ona katlanamıyorum dedi. Neden güçlerimizi
birleştirip onu indirmiyoruz ki dedi. Seth de Solo, seninle çok iyi
anlaşamamışızdır dedi. Sana küçük bir sır vereyim ki bunu Sami benden takım
arkadaşı olmamı istediğinde söylememiştim dedi. Roman Reigns ile bir daha ringe
girdiğimde onu stomp'layacağım dedi. Hayatımda bir daha asla Roman'la takım
olmayacağım dedi. Solo bundan keyiflenirken Seth'e elini uzattı. Ama Seth,
söylediklerine ek olarak hele çakma Roman Reigns ile hiç takım olmayacağım
dedi. Fatu buna sinirlenirken, Solo onu durdurdu ve Seth de ayrıldı.
15 Kasım Smackdown’da Yeni
Bloodline ve OG Bloodline, ringde dörde dört birbirlerine girdiler. Fatu,
özellikle ring dışında etkisini gösterirken, Solo da Sami'ye Spike çekmek
istedi. Ama Roman'dan Spear'ı yedi. Sami de ring dışında duran Loa ve Tonga'ya uçtu.
Ama Bronson Reed geldi ve üstünlüğü Bloodline'a getirdi. Jimmy'e Tsunami çekti.
Roman ise dışarıda Loa'yı indirirken Tonga geldi ve Roman'a saldırdı. Onu ringe
yolladı ama Roman ring kenarına çıkan Loa'yı Superman Punch ile aşağıya
gönderdi. Reed, Splash ile uçmak istedi ama ondan kurtulup Fatu'ya Superman
Punch çekti. Bir tane de Reed'e çekti. Ama en son Solo'dan Spike'ı yedi.
Solo'dan aldığı emirle Fatu da bir Moonsault çekti. En son Reed de Tsunami ile
işi bitirdi. Böylece Reed'in, Bloodline için beşinci adam olduğu resmileşmiş
oldu. Bu arada Reed’in Avustralya doğumlu olsa da Samoa kökenli bir güreşçi
olduğunu söylemek gerekiyor. Her ne kadar Samoa kökenli birisi de olsa Anoi
ailesiyle bir bağı bulunmamakta. Aynı gece olanlardan sonra arka alanda Roman'ı
tek başına otururken gördük. Roman, telefonuna Wise Man'i ara dedi. Ama
telefonun servis dışı olduğunu öğrendik. Roman oldukça endişelenirken
telefonunu da yere düşürdü. Onun şaşkınlığı ve endişesiyle de şov sona erdi. 18
Kasım Raw’da Seth Rollins vs Bronson Reed maçını izledik. Maç başlar başlamaz
Solo hariç Bloodline ring etrafını sardı. Ama hemen sonra Jey, Jimmy ve Sami
geldiler ve ring kenarında maç başlamadan bir kaos gündeme geldi. OG Bloodline
ring kenarını temizlerken maç da bu şekilde başladı. Maçın sonlarına doğru
Seth, maçı bitirmeye yaklaşırken Solo gözüktü. Seth'in dikkati dağılırken Reed,
Deat Valley Driver ve iki Senton ile üstünlüğü aldı. Ardından da Tsunami ile
maçı kazandı. Böylelikle Seth Rollins’in bu maça dahil olup OG Bloodline için
beşinci adam olması düşünülürken 22 Kasım Smackdown’da bambaşka bir senaryo
karşımıza çıktı.
22 Kasım Smackdown’da Bloodline
ve Bronson Reed'i tam kadro ringde gördük. Solo sözü aldı, Acknowledge Me ile
sözlerine başladı. Reed dahil hepsi parmaklarını yukarı kaldırdılar. Solo, War
Games'e bir hafta uzaklıktayız, ben ve ekibim buna hazırız dedi. Biz her zaman
hazırız dedi. Kim hazır değil biliyor musunuz diye sordu ve Roman Reigns dedi.
Çünkü o burada bile değil dedi. O nerede ki diye sordu. Sonra da buraya
geldiğinde Roman, gecenin sonunda bu ringin ortasında benimle buluşmanı
istiyorum dedi. Teslimiyetinin şartlarını kabul etmeni istiyorum dedi. Teslim
olduğunda sen ve ekibin, beni Acknowledge edeceksiniz dedi. Arka alanda da OG
Bloodline'ı gördük. Sami, teslim olmamızı mı istiyor, yapmayacağız dedi. Jimmy
de aynı noktadayız derken, Seth'in onları geçen hafta yeniden reddetmelerinin
ardından Jey de hala beşinci bir takım arkadaşına ihtiyacımız var dedi. Sami
kafamda kimse kalmadı dedi. Jey, Cody'e ne dersiniz dedi. Jimmy de onayladı ama
Roman hayır dedi. Sami nedenini sordu, Roman da o eski mevzulardı artık onu
aştım dedi. Sami geçen hafta Reed'in ona yaptıklarından sonra maç yapmak için
hazır olur mu bilmiyorum ama bence son bir kez daha Seth Rollins'i yoklamalıyız
dedi. Sami öyle diyince Roman bir kez daha sertçe Sami'ye baktı. O zaman Seth
de mi yok, tamam o zaman kimse kalmadı dedi. Roman söze girdi, başka kimseye
ihtiyacımız yok ki dedi. İhtiyacımız olan her şey burada dedi. Oraya gider ve
çıkarız dedi. Çıkamazsak da ölürüz ama beraber ölürüz dedi. Herkes de onayladı.
Sami de plan nedir o zaman diye sordu. Roman da bilmiyorum dedi. Tüm ekip oldukça
endişeli gözüktüler. Gecenin sonunda iki taraf ringde buluştular. Solo, Roman'a
seslendi. Bu gece seninle kavga etmeyeceğim, aslına bakarsak seni hala çok
seviyorum dedi. Dördünüzü de hala seviyorum, hep sevdim dedi. Sizi sevmeyi de
hiç durdurmadım dedi. Ama bir şeyi anlamanızı istiyorum dedi. Eğer dördünüz
benim Bloodline'ıma katılırsanız bu şirketi on yıllar boyunca beraber yönetiriz
dedi. Çünkü bak, beşinci bir adamınız bile yok dedi. Bir Wise Man'i yok dedi.
Başka hiçbir seçeneğin yok dedi. O yüzden teslim olun ve takımıma katılın dedi.
Ya da dördünüz olduğunuz yerde ölürsünüz dedi. Sonra da mikrofonu Roman'a
bıraktı. Roman tam konuşacakken girişin oradan bayanlar ve baylar diyen Paul
Heyman return yaptı. Benim adım Paul Heyman dedi. Beni affedin, Madison Square
Garden'da masaya serildim, o yüzden matematiğim biraz gerilemiş olabilir dedi.
Ama War Games'i 4'e karşı 5 yapabilmemizin hiçbir yolu yok dedi. Bu matematik
Wise Man'inize uymaz dedi. 4'e karşı 5 olmayacak, 5'e 5 olacak dedi. Girişi
işaret etti ve CM Punk'ın müziği çaldı. Böylece Punk, beşinci adam olarak OG
Bloodline'a katıldı ve iki takım ringde birbirlerine girmeye başladılar. OG
Bloodline üstün çıkıp ringi temizlediler. En son ringde Roman ve Punk da Tonga
ve Loa'yı indirdiler. İki isim birbirlerine bakışırlarken Heyman da tam ortada
durdu. OG Bloodline parmaklarını yukarı kaldırırken Punk da Go to Sleep
hareketi yaptı.
29 Kasım Smackdown’da sinematik
çekimlerle arka alanda Roman ve Heyman'ı otururken gördük. Roman, Wiseman
derken Heyman da buyurun Tribal Chief'im dedi. Roman da nerede o diye sordu.
Heyman da bilmiyorum dedi. Roman da bu adam beni bekletiyor dedi. Bu benim
işime gelmez dedi ve masadan kalkmaya yönelik bir hareket yaptı ama Punk sonunda
geldi. Masaya oturdu. Çok fazla vaktim yok dedi Punk, Roman da iyi ki geç
geldin dedi. Punk da senin için değil, Wiseman'in Heyman için geldim dedi. Roman
da iyiymiş ama bir şeyi netleştirelim, senin yardımına ihtiyacım yok dedi. Punk
da seni anlıyorum, benim de sana yardım etmek gibi bir niyetim yok dedi. Paul
için buradayım dedi. Roman da sizin için çok mutluyum dedi. Ama sesinin tonunu
sevmedim dedi Punk'a. Hareketlerini sevmiyorum, seni de sevmiyorum dedi.
Yarınki WarGames maçında seninle takım da olmak istemiyorum dedi. Heyman araya
girdi, Tribal Chief, Solo Wrestlemania'dan sonraki Cuma gününden beri bizim
önümüzde dedi. Eğer Punk'ın yardımını kabul etmezsek bu iş biter dedi. Sonra
Punk'a döndü, eğer yarın yardımcı olmazsan Solo, Roman Reigns'i bitirir ve sıra
sana gelir dedi. Solo senin peşinden gelir dedi, beşi de gelir dedi. Solo senin
tehdit olduğunu biliyor dedi. İkinize de tamamen saygıyla söylüyorum, bölünürsek
Solo işi bitirir dedi. Birleşirsek, hayatta kalırız dedi. Punk sözü aldı ve
Roman'a hareketlerimi beğenmiyor musun dedi. Umurumda değil dedi. Seni
sevmiyorum ama önemli değil, senin için burada değilim Paul için buradayım
dedi. Ula Fala'nı geri mi istiyorsun önemli değil, ben Solo'nun ve ekibinin arkadaşıma
yaptıklarının intikamını istiyorum dedi. WarGames'te hayatta kalırsak, bu
konuşmayı sadece benimle yapmak ister misin diye sordu. Roman da bir kereliğine
öyle olsun dedi. Punk da bir kereliğine, sadece tek bir iyilik dedi. Roman da
sana iyilik borcum mu var dedi. Punk da bana hiçbir şey borçlu değilsin,
arkadaşım, Wiseman'imiz Paul Heyman'ın bana bir iyilik borcu olacak dedi. Sonra
da masadan kalktı. Roman, Heyman'a seslendi. İyilik ne diye sordu. Önce yarınki
WarGames'i atlatalım, sonra bunlrı konuşacak çok zamanımız olacak dedi. Gecenin
main eventindeyse Jey ve Fatu arasında WarGames Advantage maçını izledik. Maçı
kazanan Fatu, takımına avantajı getirdi.
Heyman’ın geri dönüşüyle
beraber Roman Wise Man’ine de kavuşurken, Heyman’ın yalnız gelmemesi ve yanında
CM Punk’ı getirmesi bence çok sürpriz bir olaydı. Bad Blood’da Drew McIntyre
ile olan feudunu oldukça sert geçen Hell in a Cell maçıyla kazanan Punk, bir
süreliğine nadasa çekilmişti. Kısa bir aranın ardınan Roman’ın yanında yer
almasının tek mantıklı açıklaması, Paul Heyman’a yapılanlar diye düşünmekteyim.
Bu birliktelik zaten Survivor Series ile sınırlı kalacakken Heyman’ın Roman’ın
mı yoksa Punk’ın mı yanında yer alacağı konusu da bence önemli bir muamma
olarak duruyor. Öte yandan bu şovda belki Rock’ı da tekrardan görebileceğimizi
düşünüyorum. Bad Blood’daki mesajıyla Wrestlemania döneminde bir kez daha
senaryolara dahil olacağını bizlere gösteren Rock’ın hangi tarafta ve hangi
amaçta yer alacağı da merak konusu. Burada hazır Punk da bu maçın
içerisindeyken Rock’ı da görmek hiç fena olmayacaktır. Buradaki bir diğer soru
işareti de son Smackdown’da Punk, Heyman’ın ona bir iyilik borcu olduğunu
söylediğini duymuştuk. Roman da bunu Heyman’a sorarken Heyman da geçiştirmişti.
Bence Punk, bu maçtan sonra Heyman’ın da sözüyle bir kemer feuduna girecektir.
Yani, Punk’ın bahsettiği iyilik budur diye düşünüyorum. Burada da benim hep
düşündüğüm Seth Rollins vs Punk feudu da ortaya çıkartacak bir unsur yaşanabilir
gibi geliyor. Çünkü Punk kemere yürürken Rollins’in tıpkı Punk’ın ona yaptığı
gibi kemer alımına engel olması, Wrestlemania için müthiş bir tetikleyici olur
diye düşünüyorum. Bunun dışında Seth, acaba burada bir kendini gösterir mi diye
de düşünmüyor değilim. Çünkü Reed ve Punk maçın içerisindelerken acaba bir şekilde
maçta bir faktör olur mu diye de düşünmüyor değilim.
Tahmine geçersek burada OG
Bloodline’ın maçı kazanacağını düşünüyorum. Crown Jewel’da New Bloodline’ın
kazanabileceğini ön görememiştim ama burada dengeyi tutturabilmek için OG
Bloodline’ın kazanması gerekir diye düşünüyorum. Sonrasında da ya Saturday’s
Night Main Event’te ya da Royal Rumble’da Solo vs Roman maçı izleriz diye düşünüyorum.
Ama bu feud ve bu olanlar bence Rock dönmeden tam bir şeye bağlanmayacak gibi
duruyor. Çünkü Roman, eski gücünde değil. Eski gücünde olmamasına rağmen de her
şeyi kontrol etmek istiyor. Aslında hiçbir şey değişmedi, Roman aynı Roman ama
sadece gücü düştü. Solo’ya Crown Jewel’da neredeyse temiz bir şekilde
kaybetmesiyle de bu durumu gösterdi. Buralardan yine galibiyetle çıkarsa Wrestlemania
öncesi şeyler yeniden mi gündeme gelecek? Bu döngünün kırılabilmesi için Bad
Blood’da gördüğümüz Rock’ın yeni yılda bu feuda bir yerlerden dahil olması
gerekiyor bence.
Tahmin: Roman Reigns &
The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso) & Sami Zayn & CM Punk
--
Yılın artık sonlarına doğru
gelirken Kasım ayını büyük bir PPV ile kapatıyoruz. Genel olarak maçlar isimler
bakımından güzel dururken Women’s WarGames maçının oluşturulma tarzı beni çok
memnun etmedi. Erkekler WarGames’teyse sonuçları merakla beklenen bir durum söz
konusu. OG Bloodline’ı da bir arada görmek ve yanlarında da Punk’ın olması
enteresan bir konu gibi duruyor.
WarGames maçları dışında Gunther
ve Priest maçının da gerçekten yine çok güzel şeyler izleteceğini düşünüyorum.
Benzer hissiyatları mid carder kemer maçlarında da hissetsem de özellikle
Nakamura’nın neler yapacağını da merak ediyorum.
Şova dair birkaç yerde
beklentilerin yüksek olduğunu okudum. Şu an hypelanabilecek pek bir şey yok
gibi duruyor ama ters köşeler hiç fena olmayacaktır. Özellikle geçen yıl bu
şovda hem Randy Orton’ın hem de Punk’ın return’ünü izlediğimizi düşündüğümüzde
umarım burada da yine şaşıracağımız şeyler karşımıza çıkar.
Herkese iyi seyirler
dilerim.





