ARA

30 Kasım 2024 Cumartesi

Survivor Series: War Games 2024 Preview'i - Tahminleri - Şov Öncesi Analizleri

WWE SURVIVER SERIES:WAR GAMES – 30 KASIM 2024 CUMARTESİ
Vancouver, British Columbia, Kanada – Rogers Arena

Yılın son demlerine yaklaşırken, bu yıl üst üste 38.kez gerçekleşecek olan Survivor Series, bir kez daha War Games konsepti altında bizleri karşılıyor. 2022’den bu yana War Games maçları altından evrim geçiren 5 vs 5 Survivor Series maçları bu sene de yine şovun ana noktasını oluşturuyor. War Games maç konsepti, oldukça eski yıllara dayanan bir geçmişe sahip olsa da son birkaç senedir Survivor Series gibi bir PPV’nin de esas noktasını oluşturmaya başlamış durumda. İki ring büyüklüğündeki büyük bir kafesin içerisinde gerçekleşen bu maç türünde iki takımdan da birer kişi maça başlıyorlar. Her iki takımın diğer üyeleri ring girişinin oradaki ayrı kafeslerde sıralarını beklerlerken belirli dakikalarda bir takımdan diğer üye ringe gelmekte. Öncelikli olan takım belirli bir dakikalığına üstünlüğü geçirirken maç 5’e 5 olana dek bu şekilde devam etmekte. 5’e 5 olunduktan sonraysa maç resmen başlarken yapılacak tuşlar ve submission’lar ancak o zaman geçerliliğini korumakta. Herhangi bir DQ vs olmazken, ringin üstü açık olduğu için kaçışlar da mümkün olabiliyor. Ancak bir kere kaçan takım üyesi maça bir kez daha dahil olamıyor. İlk tuşu yapan veya pes ettiren takım ise maçı kazanmış oluyor. Burada klasik Survivor Series formatından ayrılan unsur ise maçta herhangi bir elemenin olmaması. Klasik Survivor Series maçları direkt 5’e 5 başlayıp eleme usulü giderken bu ise 1 vs 1’den 5 vs 5’e ulaşıyor.

Bu yılki War Games maçlarımızdaysa bir tane kadınlardan bir tane de erkeklerden maç bulunuyor. Kadınlar tarafında her iki brandin şampiyonları aynı takımlarda yer alırken yanlarına bu süreçte kendilerine yoldaşlık eden kişileri de alıyorlar. Takımlarında Candic LeRea de bulunurken face taraftaysa challanger’lar ve Tag Team şampiyonları yer alıyor. Erkekler tarafındaysa OG Bloodline vs Bloodline maçı izliyoruz. İş sadece bununla sınırlı kalmazken Heyman ve CM Punk ortaklığının da geri döndüğünü görmekteyiz. War Games maçları dışındaysa Raw tarafında bir ana kemer koruma maçı izleyeceğiz. SummerSlam’ın rövanşı olarak görebileceğimiz bu maçta bu kez Gunther kemer sahibiyken, kemerini Damian Priest’e karşı korumaya çalışacak. Öte yandan her iki mid carder kemerin de bu şovda ortada olduğunu görüyoruz.

Kasım ayının ikinci PPV’si olan Survivor Series: War Games’e, yılın sondan bir önceki PPV’in daha detaylı göz atmaya başlayalım.


Women’s WarGames Match
Rhea Ripley & Bianca Belair & Naomi & Iyo Sky & Bayley vs The Judgment Day (Liv Morgan & Raquel Rodriguez) & Nia Jax & Tiffany Stratton & Candice LeRea

Erkekler WarGames maçı ne kadar müthiş kurgulansa da açıkçası bu maçın biraz zorlama oluşturulduğunu düşünüyorum. Bu kadar face vs heel maçı olsun diye bence mantığın dışına çıkabilecek birliktelikler kurduklarını düşünmekteyim. Bundan birkaç hafta önce Nia ve Liv Morgan, Crown Jewel’da tarihin ilk Crown Jewel şampiyonluğu için maça çıkarlarken ve maçı Nia temiz bir şekilde kaybetmezken birden burada takım olarak mücadele etmelerini mantıksız görüyorum. Eski 5 vs 5 Survivor Series maçları da face vs heel şeklinde kurgulanırken mesela 2010’ların sonlarındaki Smackdown vs Raw kapmasındaki 5 vs 5 maçlarında takımlar daha karma olarak kurgulanırlardı. Tabi burada bir amaç olmaksızın bunu kurgulamak daha zor ama bence yine de buradaki mantıksızlıklar giderilebilirdi diye düşünüyorum. Tüm bunların dışında bu maçın ana odak noktasını da elbette Rhea Ripley vs Liv Morgan feudu oluşturmakta.

Morgan ve Ripley ikilisi aslında 2022 yılında beraber hareket ederek Women’s Tag Team peşinde koşarlarken Rhea’nın heel turn yapıp Judgment Day’e katılmasıyla başladı desek yanlış olmayacaktır. Ripley’in kariyerinde kırılma anı olan bu anla beraber Ripley, inanılmaz bir kariyer yükselişine geçti. Judgment Day’in doğal lideri olurken ekibe Dominik’in de katılmasını sağladı ve hikaye gereği de sevgilisi oldu. Ripley 2023’te Royal Rumble’ı kazanırken son ikide Liv Morgan’ı eledi ve ardından da Wrestlemania 39’da da kemeri Charlotte’tan almayı başardı. Uzun bir title reigni yaparken bu süreçte pek çok düşman edindi. Liv Morgan’ı sakatlarken Morgan ile takım olan Raquel’e de kısa süreli sakatlıklar yaşattı. Her şeye rağmen kemerini Wrestlemania 40’a taşırken Liv Morgan ise Royal Rumble 2024’te geri döndü ve yine son ikiye kalmasına rağmen maçı yine kazanamadı. Ancak Morgan, Liv Morgan Revenge Tour’u başlattığını duyururken Wrestlemania sonrasında Rhea Ripley’in başına resmen bela oldu. Tüm bunlar yaşanırken hikayede heel olan Ripley, seyirciler tarafından oldukça sevilen bir isim olması sebebiyle doğal bir face turn yaparken Morgan ise bu davada haklı olmasına rağmen birden haksız duruma düşüp heel oldu. Yetmedi, Ripley’i sakatladı ve kemerin boşa çıkmasını sağladı. Boşa çıkan kemer için yapılan Battle Royal’de son ikiye kalmasına rağmen Wrestlemania’da Ripley’den kemeri alamayan Becky Lynch maçı kazanarak yeni şampiyon oldu. Ancak King and Queen of the Ring’de yapılan maçta Liv Morgan, Dominik’in istemeden yardım etmesiyle yeni şampiyon olmayı başardı.

O tarihten bu yana kemerini korumayı başaran Morgan, özellikle SummerSlam’e kadar Dominik’i de Ripley’in elinden almak için çok uğraş verdi. Dominik de istemeden Morgan’a yardımcı olmaya devam etmişti. Bunların üstüne Morgan da Dominik’le kalmamış, Judgment Day’e de kendisini sevdirmeye çalışmıştı. Priest hariç diğer üyeler Morgan’ı severlerken tag team kemerleri de yine Morgan sayesinde Judgment Day’e geri dönmüştü. Dominik, bu durumdan rahatsız olsa da bir türlü Morgan’a net bir şekilde hayır diyememiş ve en sonunda ona tam karşılık verecekken Rhea Ripley dönmüştü. SummerSlam’e giden yolda Dominik, kendisini Ripley’e affettirmek için çaba verirken en sonunda Morgan’a net bir hayır demiş ve Ripley’i geri kazanmıştı. Ancak SummerSlam’deki maçta Dominik, bu kez bilinçli bir şekilde Morgan’a yardım etmiş, Ripley’e ihanet ederek onun kemeri geri almasına engel olmuştu. Aynı gece Balor da Priest’e ihanet ederek onun kemeri korumasına engel olunca Ripley ve Priest, Judgment Day’den kovulmuşlardı. Morgan resmen Judgment Day’in üyesi olurken Carlito, JD ve Dominik de Balor’ın liderliğindeki Judgment Day’de yer almışlardı. Bash in Berlin’de Ripley ve Priest ikilisi, Dominik ve Morgan’ı yenmeyi başarmışlardı. Ripley ve Priest, birebir olarak intikamlarını almak için Bad Blood’da fırsat yakalarlarken Priest, Balor’ı yenmeyi başarmıştı. İşin Women’s World kemeri için yapılan rövanş maçındaysa bir Shark Cage maçı planlanmış ve Dominik’in Morgan’a yardımları engellenmesi adına Shark Cage’de asılı kalması planlanmıştı. Maç içerisinde aynen de bu şekilde oldu. Dominik maçtan önce Shark Cage'e kilitlendi. Rhea maç başlamadan mikrofonu aldı ve onu yukarıya kaldırın dedi. Dominik de yukarı sabitlendi ve maçı kafesinde izlemeye başladı. Bir şekilde kafesin kapısını da açtı. Ripley dışarıda Dom'a baka baka Rip Tight çekince Dominik iyice hareketlenmeye başladı. Aşağıya çok sarkınca kafesten düştü ama ayağına bağlı kilitle aşağıya düşerken takıldı ve kafa üstü kaldı. Rhea da Kendo Stick alıp Dominik'i onunla dövmeye başladı. Ama Raquel döndü ve Ripley'e saldırarak maçı DQ ile bitirdi. Raquel sonra da Morgan'ı kaldırdı ve kemerini ona verdi. Ripley maçı DQ ile alsa da kemeri alamadı. Böylece Raquel, hem arkadaşı Morgan için geri dönerken hem de daha önce sorun yaşadığı Ripley karşısında intikamını almayı başardı. Ama maçın sonu her ne olursa olsun daha güzel planlanabilirdi diye düşünüyorum. En azından Ripley tuşa gidip maçı kazanacağı esnada Raquel dönüp işi bozsa ve DQ’ya sebebiyet verse bence çok daha güzel olurdu.

Bad Blood’dan sonra Crown Jewel’a giden yolda Ripley, kemerin, Dominik’in ve Morgan’ın peşini bırakmamaya devam etti. Ancak Crown Jewel için tarihin ilk Crown Jewel şampiyonları belirleneceği için Raw’ın kemer şampiyonu Morgan ile Smackdown’ın kemer şampiyonu Nia Jax arasında da bir feud başlamış oldu. Hatta 11 Ekim Smackdown’da Ripley, bu feudun da içerisine girerken bir sonraki Raw’da da Tiffany Stratton ile takım olup Raquel ve Morgan’ın da karşısına çıktı. Nia’nın maça karışmasıyla maç DQ ile sonlandı. Tabi Nia hem 11 Ekim Smackdown’da hem de bu 14 Ekim Raw’da Ripley’e karşı pozitif bir tutum sergilemedi. Bir yandan Naomi’nin de kemeri için hamle yapmasıyla o da iki türlü bir feudun içerisinde kendisini buldu. Bir yandan da uzun bir süredir yanında tuttuğu Miss Money in the Bank Tiffany Stratton’ın da cash in’i kendisi üstünden yapmaması için onu yönlendirmeye devam etti. Tüm bunlar olurken Ripley de zaten Nia’ya çok sıcak yaklaşmadı ve Morgan’a saldırırken hep ona da saldırmaya devam etti.  18 Ekim Smackdown’da Nia Jax & Candice LeRea vs Naomi & Bayley maçı izledik. Indi Hartwell'in kenardan desteğiyle Candice, Bayley'i tuşladı ve maçı takımına kazandırdı. 21 Ekim Raw’da gecenin ilerleyen anlarında Iyo Sky & Kairi Sane vs Liv Morgan & Raquel maçı izledik. Maç DQ ile biterken Ripley yine geldi ve Raquel, Morgan ve Dominik’e karşı üstün çıkmayı bildi. 25 Ekim Smackdown’da Naomi vs Candice LeRea maçı izledik. Hakemin görmediği anda Hartwell, Naomi'nin kafasını ring postuna vururken Bayley geldi. Bayley, Hartwell'e saldırarak LeRea'nin dikkatini dağıttı. O esnada da Naomi maçı aldı. 28 Ekim Raw’da Rhea Ripley, yayımlanan bir videoda Morgan'a mesaj gönderdi. Önce Raquel'den başladı, geçen hafta söylediklerini dinledim ve kendini küçük bir resimde şöyle konumlandırıyorsun; sana attığım dayakları hak etmemişsin gibi dedi. Arkadaşlarını yakın tut ama düşmanlarını daha yakın diyen sen değil miydin dedi. Seninle aramızdaki fark, bana ihanet ettiğinde egodan kaynaklıydı, benim sen ve Morgan'a yaptıklarım ise bir hakedişin sonucuydu dedi. Geçmişte hatalar yapmış mıyımdır, tabi ki de evet dedi. Ama şu anda bana öyle geliyor ki siz ikiniz "ağla" takımındasınız dedi. Ama günün sonunda tek bir şey istiyorum; benim Women's şampiyonluğum ve beni durdurmak için beni öldürmeniz gerekir dedi. 29 Ekim NXT’deyse Morgan ve Raquel, öldürmeye teşebbüs olabilecek bir seviyede Ripley’e saldırırlarken onun sakatlanmasına neden olmuşlardı. 1 Kasım Smackdown’da Bayley & Naomi vs Indi Hartwell & Candice LeRea maçı izledik. Naomi ve Bayley maçı kazandılar. Maç içerisinde LeRea, Bayley'in legal kişi olduğunu fark etmeden onunla mücadele etti, en son fark ettiğinde de Naomi maçı takımına kazandırdı. Bu arada bu maçtan saatler sonra Indi Hartwell, release edildi. Bu maç da onun WWE'deki son maçı oldu. Crown Jewel’a giderken Women’s Tag Team şampiyonları Bianca ve Jade Cargill ise Damage CTRL, Meta-Four ve Chelsea Green-Piper Niven’a karşı çoklu bir feudun içerisine girmişlerdi.

Crown Jewel’a geldiğimizdeyse Bianca ve Cargill, Tag Team kemerlerini korumayı başardılar. Women’s Crown Jewel şampiyonluk maçındaysa maçtan önce son NXT'de Raquel ve Morgan'ın Rhea'ya yaptıkları saldırıyı gördük. Rhea'nın kanlar içinde yerde kaldığını gördük. Zaten spikerler de ciddi bir sakatlık yaşadığını açıkladılar. Maç başladıktan sonra iki isim yerde kaldığı an Tiffany cash in için geldi. Ama Nia ayağa kalktı ve ne yapıyorsun diye sorup onu geri püskürttü. Tiffany de Liv'e cash in yapacaktım dedi ama Nia onu kovup arka alana yolladı. Ama Tiffany gider gibi yaptı, kararından vazgeçip yine döndü. Bu kez Raquel ona saldırdı. Nia da ona saldırdı o esnada Liv Top Rope'tan Codebreaker çekti ama Nia tuşu attı. Dominik de ring kenarına gelirken Liv ve Raquel, köşede Tiffany'i sıkıştırdılar. Nia arkadan hepsine saldırdı, Tiffy de yere düştü. Ringdeyse hakemin dikkati dağılırken Dominik ringe MITB çantasını atti. O esnada da Raquel Nia'ya saldırdı. Morgan da Oblivian ile tuşa gidip maçı aldı, böylece tarihin ilk Women’s Crown Jewel şampiyonu olmayı başardı. Ben Ripley’in etkisiyle maçı Nia’nın kazanacağını düşünüyordum ancak Ripley’in şov öncesinde elemine edilmesi ve burada Raquel ve Dominik etkisiyle Morgan’ın maçı kazanması sağlandı. Tüm bunlar yaşanırken Nia ile ortak hareket etmeleri bana biraz saçma geliyor.

4 Kasım Raw’da Morgan, ringde kutlama yapmak için bulunurken, Monday Night Morgan'a hoş geldiniz dedi. Yeni Crown Jewel şampiyonunuz bana sıcak bir hoş geldiniz diyin dedi. Liv Morgan's Revenge Tour resmen sona erirken, Liv Morgan's World Tour ile devam ediyoruz dedi. Bu hafta Tiffany Stratton'ı yendim, Rhea Ripley'i de üçüncü kez indirdim dedi. Bu kez onu çok çok uzun bir süreliğine gönderdim dedi. Sonra da dünyanın başka bir yarısına geçtim, Nia Jax'i yendim ve Yeni ve tek Women's Crown Jewel şampiyonu oldum dedi. Bütün yapacağımı söylediklerimi yaptım, ben gelmiş geçmiş en büyük Women's şampiyonuyum dedi. Mikrofonu Dominik aldı ve doğal olarak müthiş bir boo'lama yükselmeye başladı. Dominik konuşamadan Jade Cargill'in müziği çaldı. Cargill'le beraber de Bianca geldi. Bianca, geçtiğimiz haftaki yüzleşmeyi unuttuğumuzu sanmıyorum derken Jade de beklemekten de yorulduk dedi. Tag Team kemerlerini istiyorsanız, şans ayağınıza geldi dedi. Morgan sözü aldı ve siz kabaca bizi bölmeden önce bir kutlamanın ortasındaydık dedi. Sizin de dediğiniz gibi Cumartesi günü siz de galibiyetle çıktınız neden bu kadar sinirle geldiniz ki dedi. Sonra da bunun ne olduğunu biliyorum dedi. Bianca, konu senin kendini en güçlü, en hızlı, en zorlu, en sert olmanla alakalı değil mi dedi. En iyisi olduğunu düşünmenle alakalı mı yoksa dedi. Buradaki problem şu ki takım arkadaşın da senin düşündüğünü kendisi için düşünüyor dedi. Gerçek bir dostluk için de olduğumuz Raquel ve benim aksime birbirinizi seviyormuşsunuz gibi davranabilirsiniz dedi. Buradaki herkes biliyor ki beraber olmanızın tek nedeni bu takım kemerleri dedi. Bianca da ne yapmaya çalıştığını görüyorum ve bu çok işe yarar bir şey değil dedi. Eğer bu teorini bir test edelim istiyorsan neden maç yapmıyoruz ki dedi. Morgan da Raquel'e ne düşünüyorsun diye sordu. Raquel de bu bir kutlama gecesi gibi deyip sözüne başlarken Adam Pearce geldi. Birbirinizden uzaklaşın lütfen dedi. Raw'ı bu şekilde başlatmıyoruz dedi. Sakinleşmenizi ve geriye çekilmenizi istiyorum dedi. Morgan da patronu dinleyin ve ringimi terk edin dedi. Sonra da Jade, Bianca'nın sırtına saplayacağı bıçak için de dikkat et dedi. Öyle diyince Bianca durdu, Morgan da ne oldu, dediğimi beğenmedin mi dedi. Hadi bir şey yap ama hiçbir şey yapamayacaksın dedi. Ama Bianca sağlam bir tokat atarak Morgan'ı yere indirdi. Pearce yine araya girdi ve yeter dedi. Pearce bu kaosu durdurmak istiyorum dedi. Morgan'a döndü, Rhea'ya yaptıklarından sonra bir #1 contender olmayacak mı sanıyorsun, yanlış düşünüyorsun çünkü o kemerini koruyacaksın dedi. Bu gece bir Battle Royal olacak ve kazanan Women's World kemeri için #1 contender olacak dedi. Ayrıca Women's Tag Team şampiyonları da o Battle Royal'in içerisinde olacaklar dedi. Maç başlasın dedi ve güreşçileri ringe çağırdı. Maç başlarken Ivy Nile, Maxxine'i eledi. Son dörde Bianca, Jade Cargill, Lyra Valkyria ve Iyo Sky kaldılar. Raquel maça karışıp, Bianca'nın saçlarından tutarken Cargill de Bianca'yı düşmemesi için tuttu. Ancak Morgan da Raquel'e destek olunca hem Bianca hem de Cargill elendiler. Raquel ve Morgan kaçarlarken Bianca ve Jade peşlerinden geldiler. Ringdeyse Iyo ve Lyra kaldı. Maçı kazanan Iyo, yeni #1 Contender oldu. 8 Kasım Smackdown’da Bayley vs Candice LeRea maçı izledik. Candice maç içinde sakatlanmış numarası yapıp arkadan roll-up ile maçı almak istedi ama Bayley erken davranıp tuşu terse çevirdi ve maçı aldı. Aynı şovda Bianca Belair & Jade Cargill vs Tiffany Stratton & Nia Jax maçı yapıldı. Nia maç içerisinde hakemin dikkatini dağıtırken Cadice LeRea, turnbackle'a çıkmış Bianca'yı aşağıya indirdi. Tiffany de avantajı elde ederken Candice'e sana ihtiyacım yok, buradan git diye bağırdı. O esnada da Naomi geldi ve Candice'e saldırdı. Nia da Noami'ye saldırırken Cargill bir tekmeyle Nia'yı yere serdi. Ringde de Bianca bir KOD ile Tiffany'i tuş etti.

11 Kasım Raw’da Belair & Cargill vs. Morgan & Rodriguez WWE Women's Tag Team Championship maçını izledik. Maç devam ederken Nia ve Tiffany geldiler. Tiffany hakemin dikkatini dağıtırken Nia, Cargill'e Samoan Drop çekti. Raquel de tuşa gitti ama Bianca bozdu. Tiffany dikkat dağıtmaya devam ederken Naomi geldi ve ring kenarından onu indirdi. Sonra da seyirci bariyerlerine fırlatıp Nia'yı da yere düşürdü. Morgan arkadan gelip Naomi'yi indirdi. Ancak ringde Bianca ve Cargill ikilisi kemerlerini korudular. Çok geçmeden sevinemeden Nia geldi ve iki ismi Clothesline ile yere serdi. Naomi'yi de itti. Cargill'e Annihilator çekmek istedi ama Iyo Sky geldi. Iyo önce bir Roundhouse Kick, sonra da Springboard Dropkick ile Nia'yı Nia'yı sendeletti. Sonra da Tiffany'e saldırdı.  Raquel ringe dönerken Bianca ve Cargill onu dışarıya yolladılar. Nia ise ringde dörde bir kaldı. Iyo'dan bir tekme gelirken, Bianca ve Cargill'den de Double Suplex geldi. 15 Kasım Smackdown’da Nia Jax vs Naomi arasında bir kemer maçı gerçekleşti. Maç devam ederken Liv Morgan ve Raquel'in Bianca ve Cargill'e saldırdıklarını gördük. Ringde de hakemin görmediği esnada Tiffany Stratton geldi ve ring kenarında duran Naomi'ye saldırdı. Fırsatı bulan Nia, maçı kazanmaya yaklaştı ama Naomi engel oldu. Bunun üstüne Tiffany, ring kenarına çıkarak yine hakemin dikkatini dağıtmaya çalıştı. Ama ona engel olan isim ise Bayley oldu. Naomi maçı kazanmaya çok yaklaşsa da Nia tuşu attı. Bu esnada Candice LeRea geldi ve Bayley'i iterek ring postuna vurmasına neden oldu. Nia da turnbackle'a çıkmış Naomi'yi yakalayıp Samoan Drop ile aşağıya indirdi. Bir Annihilator ile de kemerini korudu.

18 Kasım Raw’da Candice LeRea, Tiffany Stratton, Liv Morgan, Raquel ve Nia yani War Games takımının heel isimleri ringdeyken Bianca'nın müziği çaldı. Yanında Cargill ve Naomi ile geldi ve üç isim ring girişinin orada durdular. Bianca sözü aldı ve Nia'ya seslendi. Eğer bir şey yapmak istiyorsan yap dedi. Ama yanıldığın bir şey var ki buraya yalnız gelmedik dedi. Ardından da Iyo Sky'ın müziği çaldı. Iyo da onlara katıldı ve dört isim ringe doğru yöneldiler. Morgan sözü aldı, çok fazla akıllı olduğunuzu düşünmüyorum çünkü burada hala eksiksiniz dedi. Takımınızda olmayı düşünecek kadar salak birini de tanımıyorum dedi. Sizin aksinize, biz oldukça hazırız ve akıllıyız dedi. O zaman ilk yumruğu atacak olan cesur kişi kim dedi. Çok geçmeden Rhea Ripley'in müziği çaldı. Rhea simsiyah görüntüsü ve koruma gözlüğüyle ringe girdi. Girer girmez de War Games diye bağırıp Morgan'ı kafayla yere serdi. Ardından da takımlar birbirlerine girdiler. Ripley direkt Morgan'a odaklanırken Morgan çareyi kaçmakta buldu. Iyo da turnbackle'a çıkıp heel takıma Over the Moonsault ile atladı. 22 Kasım Smackdown’da yeni duyurulan Women’s United States kemeri için gerçekleşen turnuva elemelerinde Bianca Belair vs Blair Davenport vs Chelsea Green maçını izledik. Ancak maç devam ederken Cargill'e bir arabanın çarptığını ve arabanın üstünde hareketsizce durduğunu gördük. Bianca maçı bırakıp arka alana gitti. Çığlık atıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Naomi ve Bayley de oradaydı. Bianca onlara burada kalmalarını, onun takım arkadaşı olduğunu söyledi ve ambulansa bindi. Aldis de görevlilere olayın ne olduğunu çözmelerini istedi. Green de o esnada maçı kazanmayı bildi. İlerleyen anlarda Bayley & Naomi vs Candice LeRea & Tiffany Stratton maçı izledik. Maç devam ederken Nia Jax geldi ve Naomi'ye saldırarak maçın DQ ile bitmesine neden oldu. LeRea ve Tiffany de Bayley'e saldırdı. Bayley'in yardımına Iyo geldi. Iyo, LeRea ve Tiffany'e üstün gelse de Nia ona da saldırdı. Iyo onu da sendeletirken bu kez Raquel ve Morgan geldiler ve Iyo'ya saldırdılar. En son Rhea Ripley geldi. Elinde kendo stick ile ringe giren Ripley, LeRea ve Raquel'i onunla indirirken geri kalanlar ringden kaçtılar. Gün sonundaysa Cargill’in bu maç için güreşemeyeceği açıklandı. Ona bu saldırıyı yapan şüpheliler listesinin en başında Bayley duruyor tabii. Women’s United States kemeri için Bianca’yı elemine etmek ve bu maçta yer alabilmek için bunu yapması oldukça muhtemel duruyor. Zaten arka alanda bu olanlar yaşanırken Bayley de o taraftaydı. Çok bariz görünen bu olayda umarım bir plot twist benzeri bir şey görürüz. Belki Naomi de onun yanında olur ve böylece Bianca & Cargill vs Naomi & Bayley feudunu da izleyebiliriz. Hem Naomi’ye kariyerini toparlayabilmesi için bence bir heel turn gerekirken face Bayley de bence çok ilgi çekici bir noktada değil. O yüzden Bianca vs Cargill olmayacaksa bu senaryo fena bir senaryo olmayacaktır.

25 Kasım Raw’da Bianca Belair vs Nia Jax WarGames Advantage maçını izledik. Nia, Bianca'ya ring dışında saldırıp count out ile maçı alacakken Bayley geldi. Nia o esnada galibiyete doğru gittiğini düşünerek turnbackle'a çıkıp seyirciye oynarken face ekibin beşinci ismi Bayley onu çekip düşürdü. Bianca da ringe girip 450 Splash ile maçı kazandı. 29 Kasım Smackdown’da Survivor Series öncesi iki takım yüzleştiler. Face ekip ringdeyken girişin oradan heel takım geldi. Morgan, Bayley'i işaret ederek birdenbire Cargill'e araba çarptı ve sen takımda kendine yer buldun dedi. Rhea sözü aldı ve çeneni kapa Liv dedi. Vaktimizi çalmayı bırak dedi. Yakında kimsenin arkasına saklanamayacaksın dedi. Çünkü o ringe adım attığında, o kafesin içerisinde kaçacak bir yerin olmayacak ve benimle yüzleşmek zorunda kalacaksın dedi. Morgan da ona hak verdi. İşte bu yüzden de başladığım işi bitirip o aptal suratını kafesin içinde dağıtacağım dedi. Rhea da ona cevap verdi. Yüzünü öyle bir bükeceğim ki hayatının aşkı Dominic Mysterio, sana bakmak bile istemeyecek dedi. Liv birden sinirlenir gibi yapıp ekibini ring kenarına götürdü ama sonra iyi denemeydi diyip durdu. Sonra da sizinle yarın görüşeceğiz dedi. Ondan sonra da arka alana doğru yöneldiler. Rhea da ben beklemekten nefret ederim dedi. Ve böylece face ekip heel ekibin arkasından saldırmaya gitti. Ortalık bir hayli karışırken görevliler ayırmaya geldiler.

Oldukça zorlama yapılan bir maç olduğunu düşündüğüm bu maçın bir diğer sıkıntılarından biri de Bayley’i face ekibe dahil olmasıyla beraber Iyo ile sanki hiçbir şey yaşamamış gibi takım olmaları. Her ne olursa olsun 2023 yılı tamamıyla Damage CTRL, Iyo ve Bayley ekseninde geçerken bu ikilinin feudları da Wrestlemania’ya kadar taşınmıştı. Böylesine büyük bir feud sonrasında iki isim yeniden aynı takımda yer alırlarken bunun hiç işlenmemesi bence çok feci bir karar. Nia’nın Liv ile bir önceki PPV’de tartışmalı bir maç sonu yaşamamış gibi takım olmasıyla Iyo ve Bayley’in de takım olması benzer kefede bence. Tüm bunlar tabii Rhea ve Morgan feudunun devam etmesini sağlamak amacıyla yapılıyor. Zira iki taraf arasındaki feud devam edeceği için burada bu feudun devamlılığını sağlayacak bir sonuç çıkması gerekiyor. Zaten heel takıma baktığımızda isim olarak face takıma göre daha güçsüzler. Özellikle Candice LeRea fazlasıyla sırıtıyor gibi. Onun pinlenmesiyle face takımın alacağı bir galibiyetle hem Rhea momentumu yeniden alacak gibi duruyor. Keza Liv’in üst üste kemer korumaları ve bir de Women’s Crown Jewel şampiyonluğunun ardından bunu bir şekilde dengede tutmak gerekiyor diye düşünüyorum. O yüzden bu zorlama ve beni hiç tatmin etmeyen maçı face ekibin kazanacağını düşünüyorum. Umarım ring içerisinde güzel şeyler izleriz.

Tahmin: Rhea Ripley & Bianca Belair & Naomi & Iyo Sky & Bayley


Singles Match for the WWE World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Damian Priest

Wrestlemania 40’da Drew McIntyre’a karşı yaptığı cash in sonrasında World Heavyweight kemerini elde eden Priest, kemerini SummerSlam’e kadar korumayı başarmıştı. Kemeri koruma döneminde güçlü bir şampiyon izlenimi vermeyen Priest, persona olarak heel bir karakter olmasına rağmen özellikle kemeri aldıktan sonra “savaşan bir şampiyon” unvanı elde edebilmek için kemer korumalardan geri kaçmamıştı. O dönem Judgment Day ile beraber hareket etmesine rağmen onların maça karışmasını istememiş ama yine de birtakım yardımlarla da kemerini korumak durumunda kalmıştı. Öyle ya da böyle bu iki büyük PPV arasında Jey Uso, Drew McInytre ve Seth Rollins’e karşı kemerle çıkmayı başarmıştı. Öte yandan Gunther ise King and Queen of the Ring’de Randy Orton’ı yenerek yeni King of the Ring olmuş ve bu sayede SummerSlam’de kemer maçı yapmaya hak kazanmıştı. Böyle bir ortamda girilen SummerSlam’deyse gecenin başında Dominik’in Rhea Ripley’e olan ihanetiyle sarsılan Priest, arka alanda Judgment Day üyelerinden ve özellikle son dönemde Liv Morgan ve kemeri tek başına koruma isteği konuları sebebiyle ters düştüğü Finn Balor’dan hesap sormuştu. Gün sonunda Priest, Balor’ın masum olduğunu düşünerek maça çıkmıştı. Ancak maç içerisinde Balor, Priest’in tuşa gittiği esnada Gunther’in ayağını iplere koyarak Priest’e ihanet etmişti. Bunun üzerine Priest’in dikkati dağılmış ve Gunther, onu Sleeper ile bayıltarak kemerin yeni sahibi olmuştu. Balor da nefret dolu bakışlarla Priest’e bakmıştı. Maçın sonucu zaten sansasyonel bitse de maçın içeriği de gerçekte muazzam geçmişti. İki ağır sıklet güreşçisi, oldukça sert bir maç geçirerek kemerin hakkını veren bir performans sergilemişlerdi.

SummerSlam sonrasında Priest, bir süre Rhea Ripley ile Judgment Day’den yedikleri intikamın peşinde koşmuşlardı. Bunun sonucunda Bash in Berlin’de Ripley ile takım olup Morgan ve Dominik’i yenmişlerdi. Aynı şovun main event’indeyse Gunther, Randy Orton’ı yenerek ilk kemer korumasını gerçekleştirmişti. Hemen ardındaki Bad Blood’daysa Priest, bu kez bire bir maçta Balor’ı yenerek ondan intikamını almayı başarmıştı. O dönemlerde Gunther ise Sami Zayn’e karşı bir feuda girerken ona istemeden de olsa maç hakkı vermiş ve 7 Ekim’de gerçekleşen kemer maçında kemerini korumayı başarmıştı. Daha sonrasında Crown Jewel’a giderken tarihin ilk Crown Jewel şampiyonluğuna odaklanan Gunther, Cody Rhodes ile feuduna başlamıştı. Crown Jewel’a doğru giderken 21 Ekim Raw’da Gunther, Cody’nin onun Smackdown’a davet etmesi üzerine konuşurken Priest yanına geldi. Priest karşısına çıktı ve sakin ol dedi. Kimse burada seni yere sermeyecek dedi. Seninle artık bir sorunum yok dedi. Benim sorunum Judgment Day'leydi dedi. Onu da çözdüm dedi. Şimdiyse sıra, kaybetmemiş olmam gereken şeyi geri almama geldi dedi. Gunther tam karşı çıkacakken Priest ise sen bir şey demeden söyleyeyim herhangi bir kısayol istemiyorum, bunu hak edeceğim, tıpkı diğer hak ettiklerim gibi dedi. Crown Jewel'a git, işini hallet, döndüğündeyse bir problemin olacak; ben dedi. Yenniden şampiyon olduğumdaysa daha büyük bir problemin olacak dedi. Gunther de güzelmiş deyip gitti. Aynı şovda işin Judgment Day tarafındaysa arka alanda ekip yeni odalarını konuşurlarken JD öne çıktı. Bunun üstüne Raquel geldi ve düşündüğüm tek şey Rhea Ripley, onu bulduğumda onu yok edeceğim dedi. Morgan onu sakinleştirerek doğru zaman geldiğinde doğru hamleyi yapacağız dedi. Ama Crown Jewel için Nia Jax'e odaklanmalıyım dedi. Ayrıca Tag Team kemerlerine odaklanmalıyız dedi. Balor sözü aldı ve herkes biliyor ki ben ve JD dünyadaki her takımı alt ederiz dedi. Benim endişelendiğim şey ise Damian Priest'in World Heavyweight için bir şans daha istemesi dedi. Dominik söze girdi ve peki ya ben Gunther'i yenip kemeri alırsam dedi. Carlito buna gülerken Morgan buna karşı çıktı. Raquel ise Carlito'ya döndü ve burada ne işin var diye sordu. Carlito ise ben Judgment Day'in cool etkisiyim dedi. Ayrıca bir çözümcüyüm, şimdi de çözüm getiriyorum, Dom yakında şampiyon olacaksın çünkü Pearce ile konuşmaya gidiyorum dedi. Carlito geri döndüğündeyse maçını aldım dedi. Dom ise ne zaman maça çıkacağım Gunther'le diye sordu. Carlito ise tam olarak Gunther'le değil dedi. Dom ise o zaman #1 Contender's maçı aldın dedi. Carlito tam olarak o anlamda da değil dedi. Önümüzdeki hafta eski Dünya Şampiyonu ile bir maç ayarladım sana dedi. Eğer kazanırsan Pearce seni #1 Contender's'lık maçına alacak dedi. Dom ise eski şampiyon kim diye sordu, Carlito ise sormadım ki, önemli bir şey mi bu diye sordu. 28 Ekim’de Damian Priest vs Dominik maçı gerçekleşti. Maç devam ederken Raquel ve Morgan hakemin dikkatini dağıttılar. O esnada da JD ve Carlito Priest'e saldırdılar. Ama Priest yılmadı ve JD ve Carlito'yu indirdi. Sandalye alıp onlara vurdu. Carlito'yu da ringe yollarken ona da sandalyeyle vurdu. Raquel onu kurtarırken o esnada Dominik bir rollup ile Priest'ın taytını da çekerek maçı kazandı. Maçtan sonra Dominik kaçmak istedi. Priest onu yakalayıp bir Razor's Edge çekti. Ama Priest hırsını alamadı ve eline sandalyeyi alıp Dominik'e saldırmaya başladı. Ringi terk etti ama yine dayanamayarak içeri girdi. Carlito ringe yine gelirken Priest önce ona sonra da Dominik'e South of Heaven Chokeslam çekti. Priest bir yandan kemer için potaya girmeye çalışırken Crown Jewel’da gecenin main eventindeyse Gunther, Sleeper ile Cody’i bayıltacakken ani bir tuşla Cody Rhodes, maçı kazanmayı bilmişti. Gunther de maçtan sonra sinirli bir şekilde rakibini tebrik etti.

4 Kasım Raw’a geldiğimizde Dominik vs Seth Rollins vs Damian Priest vs Sheamus World Heavyweight Championship #1 Contender's maçını izledik. Seth, Dominik'e Pedigree çekip maçı kazanmaya yaklaşırken Bronson Reed geldi ve dışarıda duran Sheamus ve Priest'e saldırdı. Seth de ona saldırdı ama Reed üstün çıktı. Reed, spiker masasını hazırlamaya başlarken Sheamus ve Priest toparlanarak ona saldırmaya başladılar. Ama iş ringe taşınınca Reed yine ikisine birden üstün çıktı ve ikisine de Death Valley Driver çekti. Sonra ikisine de Tsunami çekti. Sonra Seth'i spiker masasına yatırdı ve seyirci bariyerlerinden üstüne Tsunami ile atladı. Dominik de bir Frog Splash çekip Sheamus üstünden tuşa gitti ama Priest tuşu bozdu. Dominik sonrasında Priest'e 619 çekip Frog Splash'e yönelirken Priest onu havada yakaladı ve South of Heaven Chokeslam çekti. Tuşa giden Priest maçı aldı. Priest, arka alandaki röportajında Gunther'e mesaj yollarken sonra da Reed'e yöneldi, Gunther ile işim bitince seninle de ilgileneceğim dedi.

11 Kasım Raw’da Priest ve Gunther’i ringde grdük. Priest, ringde ilk kez beraber karşılaştığımızda, göz göze geldiğimizde şu vibe'ı anlamıştım dedi. Ben bu adamın neden bu kadar korkutucu ve yenilmez olduğunu anladım demiştim dedi. Kariyerimde ilk kez şüpheye düştüm dedi. Kabul etmesi çok iğrenç ama doğru, seni yenemeyeceğimi düşünmüştüm dedi. Eğer kardeşim denilen o adam bana ihanet etmeseydi, o kemer sende hiç olmayacaktı bile dedi. SummerSlam'deki en çılgınca şey neydi biliyor musun, sen şampiyon olduğunda o ilk aldığım vibe kaybolmaya başlamıştı dedi. Kaybolmaya başladı çünkü sen kendinden şüphe etmeye başladın dedi. İyice de kaybolduğundan emin olmaya başladım çünkü Cody de seni pinledi dedi. Gunther sinirlenince Priest de Survivor Series'i beklememize gerek yok dedi. Atışını yap ama yapmayacağını biliyorum çünkü yaparsan seni yere indiririm dedi. Çok geçmeden Kaiser geldi. Sana bu adamın seni daha önce yendiği gerçeğini anlatmam gerçekten gerekiyor mu diye sordu. Sana biraz tavsiyede bulunayım dedi ve ringe girdi. Ringi terk et ve kendini kurtar dedi. Çünkü sana garanti ederim ki bu adamla ringde ikinci buluşmanda sonuç yine aynı kalacak, seni yine yenecek çünkü sen değersizsin dedi ama Gunther onu durdurdu. Gunther, Kaiser'e kızsa da Kaiser yine mikrofonu aldı ve bu sokak çöpünün seninle bu şekilde konuşmasına izin veremem dedi. Ama Priest bir yumrukla Kaiser'i yere serdi. Sonra da Clothesline ile ringin dışına attı. Gunther'le yüz yüze geldiler ama Gunther münakaşaya girmeden ringi terk etti. Sonrasında da Damian Priest vs Ludwig Kaiser maçını izledik. Priest maçı almayı başardı. 18 Kasım Raw’da Kaiser arka alandayken Gunther yanına geldi. Orada ne yaptın diye sordu geçen hafta için. Gunther de benim adıma bir daha konuşma dedi. Kaiser kendisini açıklamak istedi ama Gunther onu böldü. Onu demek istemedim, demek istediğim daha iyi yapmalıydın dedi. Kim olduğunun farkına varmalı, oraya çıkmalı ve adını duyurmalısın, kendin için konuşmalısın dedi. Almanca bir şeyler söyledi. Sonra da bundan sonra, kendin için ayakta dur dedi. Kaiser de teşekkür etti. Kaiser gidecekken Gunther, bak gözlerime ne görüyorsun, hala eski Ring General'ı görüyor musun dedi. Kaiser de %100 görüyorum, hiçbir şey değişmedi ki dedi. Gunther de Priest'den bahsetti ve kanıma girdiğini mi düşünüyor dedi. Sonra da giremez dedi. Sonra da oraya git ve kendi işini çöz dedi. Gunther de Kaiser gidince az ileride Priest'i otururken gördü ve arkadan ona saldırdı. Ona Sleeper bağladı ve Priest onu masaya çarptırarak kurtuldu. Ardından da bir tekmeyle onu yere serdi. Koltuğa oturdu ve Gunther, sen ringde bir General'sin ama sokaklarda kral benim dedi. Pearce geldi bu da ne böyle dedi. Priest de sakin ol, şampiyonunla laflıyorduk dedi. Sonra da aslında buza ihtiyacı var dedi ve gitti. 25 Kasım Raw’da Priest ve Gunther’i ringde gördük. Priest, ringdeyken Gunther ile röportaj yapılmasını ve onun konuşmasını istedi. Çünkü yüzüme karşı bu hafta bir tuzak kurup kurmayacağını söylemesini istiyorum dedi. Gunther sözü aldı. Ama konuşamadan Priest yine devam etti, hepimizin eski Gunther'in geri döndüğüne inanmamızı istiyorsun biliyorum dedi. Sen ve ben ikimiz de bunun olmayacağını biliyoruz dedi. Senin şu anda neden bu durumda olduğunu biliyorum dedi. Birden konuşmayı kesmenin sebebi düzgün davranamaman çünkü hayatında benim gibi bir problemle daha önce hiç yüzleşmemen dedi. Survivor Series'te bu problem, o kemeri alacak dedi. Beni ne cesaretlendiriyor biliyor musun, Survivor Series sonrası Gunther'e ne olacağı dedi. Ring General sokaktan gelen bir adama kemer kaybederse ne olur ki diye sordu. Gunther konuşmaya çalıştı ama yine konuşmadı ve ringi terk eder gibi yaptı. Ama mikrofonla Priest'e vurup onu yere indirdi. Saldırmaya da devam etti. Bir de Big Boot çekti. Ring aşağısında da Clothesline çekti. Sonra da spiker masasını hazırlamaya başladı. Ama Priest toparlanıp Gunther'in kafasını ring postuna vurdu. Sonra da spiker masasına Razor's Edge çekti.

Bence maçın sonucu biraz tahmin edilebilir olsa da maç içi açısından SummerSlam’deki gibi oldukça güzel ve sert bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. Gunther, SummerSlam’de kazanmak için Balor’a ihtiyacı olurken ben burada temiz bir galibiyet alacağını düşünüyorum. Zaten belirttiğim gibi ben kemeri Wrestlemania’ya da götürmesini bekliyorum. Belki burada veya belki Royal Rumble’da olacak ama bence Brock Lesnar’ın dönüşünde bir engel kalmazsa Wrestlemania’da da Brock Lesnar ile maç yapmasını bekliyorum. Priest içinse Bron Breakker ile feuda girebileceği bir senaryo olabilir belki.

Tahmin: Gunther

 

Triple Threat Match for the WWE Intercontinental Championship
Bron Breakker(c) vs Sheamus vs Ludwig Kaiser

Jey Uso’ya sürpriz bir şekilde kemerini kaybettikten sonra çok geçmeden kemerini geri almayı başaran Bron Breakker, aslında uzun bir süredir feudda olduğu bu iki isme karşı kemerini korumak için ringe çıkıyor. 23 Eylül Raw’da kaybettiği kemerini bir ay sonra 21 Ekim Raw’da geri alan Bron, kemeri almasının ardından da Pearce’dan kendisine rakip istediğini söylemişti. Herkese de sürekli mesaj göndermişti. Örneğin 28 Ekim Raw’da geçen hafta ne söylediysem onu yaptım ve kemerimi geri aldım dedi. Ne isterseniz söyleyin gerçek şu ki Jey'i tuş edip kemeri kazandım dedi. Şansı olduğunu düşünen herkese söylüyorum, ilk aldığımda da söylediğim gibi köpek kavgası istiyorsanız gelin ve alın dedi. 4 Kasım Raw’da da Pearce’ın yanına gitti. Pearce elini uzattı ve Bron da biraz beklese de elini sıktı. Bron buraya Intercontinental şampiyonu için sırada ne var onu öğrenmek için geldim dedi. Pearce da seçenekleri değerlendiriyorum, biraz sabret dedi. Bron da Sheamus'u yenip yeni Speed şampiyonu olacağım dedi. Sonrasında umarım birileri beni bekler dedi. Beni çok bekletme dedi ve gitti.

Bir sonraki hafta yani 11 Kasım Raw’da Bron arka alanda röportaj verirken Sheamus yanına geldi. Sheamus bana benim ilk zamanlarımı hatırlatıyorsun dedi. Cena'ı yenip ayağımı onun üstüne koyduğumda kibir yapmıştım, sende de o kibirden var dedi. Sonra da sözü Intercontinental kemerine getirdi. Bron ise hiçbir cümleni dinlemedim bile dedi. Ama kemer için maç yapalım istiyorsan cevabım evet dedi. 18 Kasım Raw’daysa Bron Breakker ve Sheamus arasında kemer maçı izledik. Maç ring aşağısına taşarken Breakker Super Spear'a gittiği anda Kaiser geldi ve Breakker'ı bir Clothesline ile yere serdi, maç da DQ ile sonlandı. Kaiser, Breakker'a saldırmaya devam etti. Sonra da Sheamus'a koştu ve çelik basamaklara doğru Dropkick çekti. Çelik basamaklara çıkıp kolunu kaldırdı. Sonra da Sheamus'a bağırdı, sana demiştim, sen sonsuza kadar gidene kadar durmayacağım demiştim dedi. Burada aslında Kaiser ve Sheamus arasındaki feuddan ve hatta daha önceleri Sheamus ve Bron Breakker arasındaki feuddan da çok kısa bahsetmek gerekiyor. Çünkü bu üç isim arasındaki yaşananlar pek de Kasım ayıyla sınırlı değil gibi. Örneğin 6 Mayıs Raw’da Sheamus ve Gunther arasında King of the Ring turnuvası için maç yapılırken Kaiser, Gunther'e yardım etmeye çalışmış, Sheamus'un dizini hedef almış ancak hakeme yakalanmıştı. Hakem de onu arka alana yollamıştı. Ancak Sheamus dirense de Gunther çok fazla dizine saldırmıştı. En sonunda Half Boston Crab ile rakibini pes ettirmişti. Böylece Sheamus bir nevi Kaiser yüzünden King of the Ring turnuvasından elenmişti. 27 Mayıs Raw’da Sheamus ringde promo kesti. Dayanamadığı şeyin kendisi evde oturup dinlenirken -Kaiser'i kastederek- Gunther'in tescilli askılığının kendisi hakkında yorum yapması olduğunu söyledi. Ama geri döndüm dedi. Sheamus konuşmasını sürdürürken dev ekrandan Kaiser bağlandı. Her zamanki gibi ağladığını ve şikayet ettiğini duydum ve geldim dedi. King of the Ring'deki mağlubiyetin için yine beni suçluyorsun dedi. Gunther'i suçla çünkü o senin King of the Ring'in dedi. Sakatlandıktan sonra evde yatıp buraya benim ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin dedi. Sheamus kapa çeneni dedi. Bu çöplüğe dayanabilecek misiniz yoksa gidip onu haklıyım mı dedi ve arka alana doğru yol aldı. Sheamus arka alanda Kaiser'i ararken beklemediği bir anda Kaiser ona saldırdı. Sheamus karşılık verirken iki isim girişin oraya geldiler. En son Pearce ve görevliler iki ismi ayırdılar. 3 Haziran Raw’da Sheamus'a geçen hafta Kaiser'le yaşadığı olaydan sonra bu hafta Kaiser'le yapacağı maç öncesi hisleri soruldu. Sheamus geçen hafta Kaiser'in kaybolduğunu ona arkadan saldırdığını söyledi. Bu zamana kadar onu ben Gunther'in koca ağızlı anonscusu olarak düşünmüştüm ama o nefes alan bir Ken Doll dedi. Sinir bozucu, küstah olabilir ama belki Gunther onu arkada tutuyordur dedi. 15 yıldır WWE'de olduğunu ve dövüşe başlarken de en iyilerle başladığını söyledi. Saygımı kazanabilmeniz için de benimle baş etmeniz gerekir dedi. Ardından da maça doğru giriş yaptı. Ancak Kaiser arkadan geldi ve Chop Block ile Sheamus'a saldırdı. Görevliler ayırana kadar da dizine saldırmaya devam etti. Maç bu şartlar altında başlarken Sheamus oldukça zorlandı. Hakem birkaç kez maçı bitirmek istedi ama Sheamus pes etmedi. Ancak Kaiser dizine saldırmaya devam etti ve ani bir tuşla da maçı aldı.

Haziran ayının devamında Bron Breakker da o dönem Sami’nin tuttuğu Intercontinental kemeri için potaya girmeye çalışmıştı. Sheamus da 15 yıllık WWE kariyerinde Royal Rumble, Money in the Bank, King of the Ring, Grand Slam şampiyonlukları, United States, Tag Team şampiyonlukları kazanmışken, kariyerinde tek eksik olan Intercontinental kemerinin peşinden gitmek istemişti. 17 Haziran Raw’da Sami ve Bron ringdeyken Sheamus geldi. Sheamus, herkesin de bildiği üzere son on beş yıldır bu kemerin peşindeyim dedi. Sami'ye eğer birilerine fırsat vermek istersen beni de değerlendirebilirsin dedi. Sana saygı duyuyorum, ama o kemer için ne yapmam gerekirse her şeyi yaparım dedi. Bron söz aldı. Ben burada yokmuşum gibi konuşmaya devam mı edeceksin diye sordu. Kimse seni ve kazandığın şampiyonlukları umursamıyor, eğer yoluma çıkarsan olabilecekleri herkes biliyor dedi. Şu anda da benim yolumda duruyorsun ve senin de kıçını tekmelemeyi bilirim dedi. Sheamus da ne yapacaksın, beni aptal listene mi alacaksın dedi. WWE'deki yeni bir yüz olarak buralarda takılıyorsun anlıyorum dedi. Ama söz konusu IC kemeriyse, burada hiçbir söz hakkın yok ve sen yeni bir çocuksun dedi. Seni sıranın en sonuna almadan önce neden kendin en sona geçmiyorsun dedi. Sami aralarına girdi. Bu işi çözmeniz gerek gibi duruyor dedi. Arka alana gidip, Pearce ile konuşup bu ikisinin bu gece konuşmamasını, kavga etmelerini sağlayacağım dedi. İkilinin maçı ileriki anlarda başladı. Sheamus Brogue Kick pozisyonu alırken Kaiser geldi ve Sheamus'un ayağını tutup ring postuna çarptırdı. Bunu gören hakem ise maçı DQ ile bitirdi. Kaiser saldırmaya devam ederken Sheamus da karşılık verdi. O esnada da Bron'dan bir Spear yedi. Görevliler Bron'u arka alana götürürlerken Kaiser dönüp Sheamus'a saldırmaya devam etti. Sheamus'un dizini çelik merdivenlere dayayıp Dropkick için koşmaya başlarken, diğer taraftan koşan Bron Breakker, devasa bir Spear ile Kaiser'i yere serdi. Bron, Sami'ye de bir şeyler yapmak isterken görevliler araya girdi. O esnada da Sami kemerini gösterip istediğin zamanda dedi. Bron Sami'yi iterken, bu sefer görevliler Sami'yi zar zor durdular. Bir sonraki hafta yani 24 Haziran Raw’da Bron Breakker vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Maç devam ederken Kaiser tam Breakker çelik merdivenlerin oraya yatırmışken Sheamus seyircilerin arasından geldi ve Kaiser koştuğu an bir High Knee çekti. Maç DQ ile biterken Sheamus, spiker masasını Kaiser için hazırladı. Tam Powerbomb'a yeltenirken de Bron'dan Spear'ı yedi. Bu olaydan sonra arka alana giden Bron, büyük bir sinirle Pearce’ın kapısını çaldı. Zaten King of the Ring’e alınmamasından ötürü GM’e çok ciddi tepki gösteren ve buna karşılık kontrolü zor olaylar yaşatan Bron, bu kez istediğini almayı başardı. Pearce kapıyı açınca insanların işime burnunu sokmasından artık sıkıldım dedi. Geçen hafta Kaiser olmasa Sheamus’ı yenerdim, bu hafta da Sheamus olmasa Kaiser’i yenerdim dedi. Pearce da lütfen sakin ol ve bu işi bana bırak dedi. O esnada da Sami geldi. Sami, kemerim için maç mı istiyorsun, istediğin yerde istediğin zamanda olsun o zaman dedi. Bron da Money in the Bank’i işaret etti. Sami de bunu kabul etti. Pearce da resmileştirdi. Ancak Money in the Bank’ta Sami, kemerini korumayı başardı.

Money in the Bank sonrasında Sheamus, bir süreliğine Pete Dunne ile feuda girerken Bron ise Sami’nin peşini bırakmadı. SummerSlam’de de Sami Zayn’i yenerek kemerin yeni sahibi oldu. Ağustos ayındaysa Sheamus ve Kaiser arasında yaşananlar tekrardan alevlendi. 5 Ağustos Raw’da Sheamus vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Maçı Sheamus üstün götürünce Kaiser sakatlanmış numarası yaptı ve Sheamus'u gafil avlayarak üstünlüğü aldı. Sonrasında Sheamus yine üstün çıkarken dışarıda olduğu esnada Pete Dunne elinde Shillelagh ile Sheamus'a saldırmaya çalıştı ama Sheamus son anda kurtuldu. Dunne yine saldırmak istedi ama Sheamus saldırdı ve High Knee çekti. Ardından ringe dönen Sheamus Borgue Kick ile Kaiser'i de yenmeyi başardı. 12 Ağustos Raw’da Sheamus ile arka alanda röportaj yapılırken ona Pete Dunne'ın Butch ve Sheamus hakkında söylediği kötü sözler soruldu. Sheamus da hala Dunne'ın onunla ne alıp veremediğini anlamadığını söyledi. Ben ona el uzatırken o ise beni suçluyor dedi. Ben 6 ay ortalıkta yoktum o ise beni suçluyor dedi. İşin ironik kısmıysa hala benim ismim üzerinden kendisini önemli biriymiş gibi göstermeye çalışıyor dedi. O esnada da yanına Kaiser geldi. İkisi arasındaki olayların geçen haftaya rağmen sonlanmadığını söyledi. Celtic Warrior'u sonsuza kadar bitirmek için geleceğini söylemiştim dedi, Sheamus cevap verecekken Dunne ona arkadan saldırdı. Dunne, Kaiser ile de yüz yüze geldi ama ona bir şey yapmadı. Sonra da elindeki Shillelagh ile ona defalarca kez vurdu. 2 Eylül Raw’daysa Sheamus ve Kaiser ikilisini bu kez Intercontinental kemeri için yapılan turnuvada beraber gördük. Bu kez Braun Strowman da maçın içerisindeyken öaç içerisinde Sheamus, Kaiser'e Borgue Kick çekip işi bitirecekken Pete Dunne geldi ve Sheamus'u ayaklarından çekerek tuşu bozdu. Sonra da Shillelagh ile ona saldırdı. Strowman ise Kaiser'i ringde tek yakaladı ve maçı bitirdi. Böylece iki isim de Intercontinental kemer mücadelelerinde geri plana düştüler. Sheamus, Dunne ile feuduna devam ederken, Kaiser de Imperium bünyesinde olduğu için Gunther’in yanında yer aldı ve onun kemer feudlarında yancı rolünü oynadı. Bron Breakker ise Eylül ayının sonunda kemerini Jey Uso’ya kaybetti.

Ekim ayına geldiğimizdeyse Sheamus, 7 Ekim’de Good ol Fashion Donnybrook maçında Pete Dunne’ı yenerek sonunda bu feudu bitirdi. Kaiser ise Gunther’in bu kez Crown Jewel mücadelesinde yanında olurken Sheamus ile uzun bir süredir devam eden feuduna da devam etti. 28 Ekim Raw’da iki isim karşı karşıya gelirlerken Sheamus maçı aldı. Maçtan sonra Kaiser ise arka alanda Sheamus'a mesaj gönderdi ve bu işten vazgeçmeyeceğini söyledi. Aynı ayda Bron Breakker ise Jey Uso’yu yenerek 1 aylık aranın ardından Intercontinental kemerine kavuştu. Kasım ayına geldiğimizdeyse biraz üstte bahsettiğim gibi Sheamus, ana kadroya yükseldiği ilk dönemde sorun yaşadığı Bron Breakker’a kemer için meydan okudu. 18 Kasım Raw’daysa iki isim kemer için maça çıkarlarken maçtan önce Gunther tarafından motive edilen ve kendisi için mücadele etmesi söylenen Kaiser, maça karışıp maçın DQ ile sonlanmasına sebep oldu.  Hem Breakker’a hem de Sheamus’a saldıran Kaiser, kemer için de mesajını vermişti. 25 Kasım Raw’daysa Bron Breakker vs Ludwig Kaiser maçı izledik. Maç devam ederken Sheamus, Kaiser'e arkadan saldırdı ve maç DQ ile bitti. Sheamus, Kaiser'e saldırmaya devam ederken Bron onu durdurdu. İki ismin arası gerilirken görevliler araya girdiler. Ama ona rağmen kapışmaya devam ettiler. Kaiser de onlara katıldı ve üç isim birbirlerine girdiler. En son Pearce geldi ve yeter artık dedi. Herkes kavga etmek istiyor o zaman Survivor Series'te Triple Threat olsun dedi ve maçı resmileştirdi. Pearce gitti ama üçlü kavgalarına devam ettiler. En sonunda zar zor ayrıldılar.

Ring içi olarak da güzel şeyler vaat eden bu maçta ring dışı da bence hiç de fena işlenmedi gibi. Üç isim son birkaç aydır bir şekilde birbirleriyle mücadele ederlerken bunun bir Triple Threat ile çözülmesi en mantıklı yol gibi duruyor. Doğrusu ben Sheamus’u Wrestlemania için Intercontinental’a odaklanacağını ve hatta orada da kemeri kazanarak kariyerindeki tek eksikliği de kapatacağını düşünüyordum ama benim beklediğimden erken bir şekilde IC kemer feuduna dahil oldu. Bununla birlikte Breakker’ın da kısa süreli kemer kaybı sonrasında kemeri geri almasının ardından tekrardan bu kadar çabuk kaybedeceğini de düşünmüyorum. Bence Bron kemerini koruyacaktır. Hatta Wrestlemania’ya da kemerle gidecektir.

Tahmin: Bron Breakker

 

Singles Match for the WWE United States Championship
LA Knight(c) vs Shinsuke Nakamura

Crown Jewel’da kemerini Andrade ve Carmelo Heyes’in olduğu bir Triple Threat maçında korumayı başaran LA Knight, bu kez Şubat 2024’ten beri ekranlarda olmayan Nakamura’ya karşı kemerini korumak için ringlere çıkıyor. Biraz sürpriz bir feud olarak nitelendirebileceğimiz bu feud kısa bir süredir işlense de en azından orta vadeli bir şekilde devam edebilecek bir potansiyeli barındırdığını düşünüyorum. Knight kemerini SummerSlam’den bu yana korurken bu 3-4 aylık dönemde aktif olarak kemer koruması yapsa da orta-uzun döneme taşınabilecek bir feud içerisine girememişti. Öte yandan Nakamura da yılın başlarında Cody Rhodes ile girdiği feuddan beri ekranlarda gözükmüyordu. Dolayısıyla iyi bir eşleşme olduğunu söylemek gerek.

Nakamura’nın WWE’deki konumunu oldukça talihsiz buluyorum. Mid Carder ve Main Eventer arasında git gel yaparken push alır bir konumdan ziyade daha çok push verir bir konumda duruyor. Örneğin geçtiğimiz yılın sonlarında Seth Rollins, World Heavyweight şampiyonuyken Nakamura, iki PPV (Payback ve Fastlane) üst üste kemeri ondan alabilmek için çok uğraşmıştı. Main eventer’lığa tekrardan yükselmesine, Main Event maçlarına ve feudlarına çıkmasına rağmen makus talihini yenemeyerek kemeri alamamıştı. Yılın başlarında da Cody Rhodes ile benzer bir feuda girerken yine mağlup olmuştu. Bu yüzden daha çok yükselişte olan isimlerin push almasına yardımcı olurken, Main Eventer Jobber’lığı olarak görebileceğimiz bir pozisyonda yer alıyor. Önemli bir isim ama “o kadar da önemli değil” pozisyonunda desek daha doğru olur gibi. Böyle bir sürecin ardından da 15 Kasım Smackdown’da 8 aylık bir aranın ardından ringlere döndü. Aynı şovda LA Knight bir kez LA Knight United States Open Challenge başlatıyorum dedi. Legado Del Fantasma bu challange'a karşılık verdi. Santos sözü aldı, neden hiç ilginç, cool şeyler söylemiyorsun diye sordu Knight'a. Neden Escobar, Si gibi cool şeyler söylemiyorsun ki diye yineledi. Arada seyircilere de laf attı. Sonra da devam etti. Kendini konuşurken duymaktan hiç bıkmadın mı, sıkılmadın mı dedi. Sizi bilmem ama ben sıkıldım ve senin çeneni kapama zamanı da geldi bence dedi. Bak, Elaktra Lopez de burada ve tarihin ilk Women's United States şampiyonu olmak için ciddi bir şansı var dedi. Ben de şunu düşündüm ki, senin kemerin de neden Legade Del Fantasma'ya gelmesin ki dedi. O yüzden şunu yapıyoruz dedi ama Knight onu böldü. Hırsını takdir ediyorum, söylediğin her şeyi de duydum dedi. Ama Berto'ya dönerek, bu salak bütün gündür bana bakıyor dedi. Kafam barbekü sosla bulanmış gibi bakıyor, belki de açsındır bilemiyorum dedi. Sonra Santos'a döndü. Sen ve ben, biz çoktan bittik seni zaten yendim dedi. Ama bu adama hayatının fırsatını verebilirim dedi. Sana hayatının fırsatını vereceğim ve seni baban gibi döveceğim dedi. Ama çok heyecanlanma, bana babacık diyebilecek tek kişi buradaki kızdır dedi Lopez'i gösterek. O bana babacık derken, sen de amca derken herkes de LA Knight, Yeah diyecek dedi. Escobar bu duruma sinirlenirken Berto da Knight'a vurdu çok geçmeden hakem gelip onu ayırdı ve maçı başlattı. Sonra da Knight kemerini korudu. Knight maçtan sonra sevinirken arkasını döndüğü anda Nakamura'nın return yaptığını gördük. Nakamura, tekmelerle Knight'ı yere serdi. Nakamura'nın daha karanlık, daha gizemli bir görünür içerisinde olduğunu söylemek gerek. 22 Kasım Smackdown’da LA Knight vs Santos Escobar arasındaki kemer maçını izledik. Knight maçı üstün götürürken girişin orada Nakamura gözüktü. Knight, dikkati dağılsa da maçı kazandı ve kemerini korudu. Maçtan hemen sonra Nakamura ringe girip Knight'a saldırdı. Omzunu birkaç kez ring postuna vurdu. Sonra da arkadan Kinsasha çekti. İlerleyen anlarda Nakamura'nın Japonca konuştuğu bir video ekranlara geldi. Knight'a seslendi ve seni izledim, seni senden daha çok öğrendim dedi. Güvensizlik bilmecesi içerisindesin dedi. Onlara çaresizlik aurası içerisinde senin adına tezahürat yapmaları için yalvarıyorsun dedi. Senin ne kadar korktuğunu, kendine yalan söylediğini görmemeleri için etrafa saldırıyorsun dedi. Ama korkuların gerçekleşti dedi. Bu senin bitişinin başlangıcı dedi. 29 Kasım Smackdown’da da Nakamura, ring içi return’ünü de gerçekleştirdi ve Andrade’yi yendi. Maç için yeni müziği ve yeni tarzıyla ringe geldi. Oldukça cool, oldukça sakin bir tavırla entrance'ını yaptı. Maçı da kazanmayı bildi. Maçtan sonra Knight, Nakamura'ya saldırmaya geldi ama Nakamura'dan Mist geldi.

Bu maç benim için biraz bilmeceli duruyor. Belirttiğim gibi Nakamura’nın dönüşü sürpriz olurken bir gimmick değişikliği içinde olduğu da görülüyor gibi. Daha karanlık daha sakin ama daha tehlikeli bir görünümde olan Nakamura, bir yandan da oldukça ciddi görünürken simsiyah giyinmeye de başladı. Bir Mortal Combat karakterini andırırcasına hareket ederken yine yükselişte olan isimleri yükseltme pozisyonunda mı olacağı yoksa yeniden push mu alacağı belirsiz bir halde hareket ediyor. Ben Knight’ın kemerini Wrestlemania’ya taşıması gerektiğini düşünüyorum ancak Nakamura’nın bu yeni hali de aynı sonucu doğuracaksa pek bir anlamı kalmamış olacak. Ben bunun boşa gitmemesi gerektiğini düşünerek Nakamura’nın kemeri almasını bekliyorum. Her ne kadar genellikle haftalık şovları üstün kapatanlar PPV’lerde kaybetseler de yine böyle bir tahminde bulunacağım. Çünkü bu Nakamura eğer değişik bir Nakamura’ysa, tahmin edilmesi zor bir karakterse (ki Andrade’yi yenerken turnbackle’ı çıkarması, sonrasında hiç tereddüt etmeden Knight’a mist çekmesi) bu maçı alıp en azından bir süre title reign’i yapmalı. Zaten sonuç ne olursa olsun bu feud mutlaka devam edecektir. En sonunda da Knight’ın yeniden kemeri kazanması gerektiğini düşünüyorum. Belki Saturday’s Night Main Event’te veya belki Royal Rumble’da Knight kemeri geri alıp Wrestlemania’ya kemerle gitmeli. O yüzden Knight burada kazanacaksa bile hiç değilse roll-up ile vs almalı diye düşünüyorum. Gün sonunda Nakamura kemeri alamadan yine Knight’ı yükseltmek için döndüyse de keşke Wrestlemania için dönseydi diye düşünürüm. O yüzden bu dönüşün ve dönüşümün anlamlı olabilmesi için Nakamura bence kemeri almalı.

Tahmin: Shinsuke Nakamura


Men’s WarGames Match
Roman Reigns & The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso) & Sami Zayn & CM Punk w/Paul Heyman vs The Bloodline (Solo Sikoa & Jacob Fatu & Tama Tonga & Tonga Loa) & Bronson Reed

Roman Reigns, Jey, Jimmy, Solo ve Sami Zayn bundan tam 2 sene önce yani Survivor Series 2022’de Sheamus, Butch, Kevin Owens, Ridge Holland ve Drew McIntyre’a karşı galibiyet aldıklarında resmen dünyanın en tepesinde yer alıyorlardı. Roman da her iki brand’in ana kemeri de varken 2,5 yıldır da Universal kemerini elinde taşımaktaydı. Öte yandan Uso’lar da uzun bir süredir Tag Team kemerlerini de taşırken Mayıs 2022’de de Smackdown Tag Team kemerlerini de kazanmışlardı. Sami ve Solo’nun da ekibe katılmasıyla beraber Bloodline, tarihinin en görkemli günlerini yaşamaktaydı. Özellikle Sami Zayn, aileyle bir kan bağı olmamasına rağmen ekibe girebilmek için defalarca kez kendini kanıtlamak zorunda yer alırken Survivor Series 2022’de de maçın kilit adamı olmuş, sadakatini kanıtlamış, en yakın arkadaşı Kevin Owens’e karşı gelmiş ve kafadaki soru işaretlerini bir süreliğine dindirmişti. Ancak Roman’ın 2020 yılından bu yana Wise Man Paul Heyman ile beraber başlattığı bu hanedanlığın da bir nevi sonunun başlangıcı olmuştu Survivor Series 2022. Çünkü en tepeye çıktığınız zaman gidecek başka bir yer kalmıyor. En ufak bir hatanızda gideceğiniz tek yol, aşağısından başka bir şey olmuyor. 2020’de Roman, Wise Man Paul Heyman’la beraber başladığı bu yolda ilk olarak karşısına kuzeni Jey çıkmış ancak bu feud sonrasında Roman’ın üstünlüğünü kabul eden Jey ve Jimmy, onun yanında yer almışlardı. İlerleyen zamanlarda Sami’nin gruba katılma çabaları, Jey ve Jimmy’nin küçük kardeşleri Solo’nun ekibe katılmasıyla beraber bu üstün grup Survivor Series 2022’de en tepeye çıktıktan sonra belirli problemlerle yüzleşmek durumunda kalmışlardı.

Öncelikle Sami’nin sadakatinin yeniden sorgulanmasıyla beraber Sami de grubun yaptıkları karşısında bir yerden sonra rahatsızlık duymaya başlamış ve en yakın arkadaşı Kevin Owens’e yapılanlardan Roman’a sırtını dönmüştü. Sonrasında grup yolunda Sami’siz devam ederken Wrestlemania 39’un ilk gecesinde Uso’lar da Tag Team kemerlerini Sami ve Owens’a kaybetmişlerdi. İkinci gecesindeyse Roman, Solo’nun yardımıyla Cody Rhodes’a karşı kemerini korumuştu. 2023 yılı içerisinde Roman, Jey ve Jimmy’e Tag Team kemerleri için sinirini gösterirken Uso’lar da her seferinde kemeri alma girişimlerinden başarısızlıkla ayrılmışlardı. Roman bu durumdan memnun olmazken, Solo’yu artık bu iki isimden ayrı bir yere koymaya başlamıştı. Bu mobbing’lere dayanamayan Jimmy, Roman’a karşı gelirken Jey de kardeşini bırakmamak için onun yanında durmuştu. Hatta Money in the Bank 2023’teyse Jimmy ve Jey, Roman ve Solo’yu yenerlerken Jey, 2019 Aralık’tan sonra Roman’ı ilk pinleyen kişi olmuştu. SummerSlam 2023’te de kemer için Roman’ın karşısına çıkarken Jimmy’nin ihaneti sebebiyle kemeri alamamış ve resmen Bloodline’dan ayrılmıştı. Roman’ın yanında sadece Jimmy ve Solo kalırken, Wrestlemania 40’ta kemerini bir kez daha Cody Rhodes’a karşı korumak zorunda kalmıştı. Aslında kemerini Rock’a karşı korumak isteyen Roman, Cody’nin kendisini seçmesiyle bu planı suya düşmüş, Rock da heel turn yaparak Cody’nin kemeri alamaması için her şeyi yapacağını söylemişti. Wrestlemania 40’ın ilk gecesinde Rock ve Roman; Rock’ın Cody’i pinlemesiyle Cody ve Seth’i yenmeyi başarmışlardı. Maç Bloodline Rules altında oynansa da Wrestlemania 40’ın ikinci geçesinde Cody, oldukça epik bir maçta Roman’ı yenerek onun 3.5 yıllık title reign’ini bitirmeyi başarmıştı.

Bu kemer kaybının ardından Roman ekranlardan uzaklaşırken Bloodline’ın başına Solo geçmişti. Roman’ın dönüp dönmeyeceği belirsizken Solo, Roman’ın yanında zaten oldukça güçlenmiş, önemli galibiyetler almış, ikinci adam olarak Roman tarafından resmen halef ilan edilmişti. Ancak Roman’ın resmi ağzından böyle bir emir gelmezken Solo, bir nevi boşluk bularak kendi Bloodline’ını yaratmaya çalışmıştı. Öncelikle öz abisi Jimmy’i elemine ederken ekibe aile dostları Haku’nun üvey oğlu Tama Tonga’yı katmıştı. İlk kurban olarak Kevin Owens’ı seçerlerken Owens’ın desteğine Randy gelince Backlash’te bir Tag Team maçı gündeme gelmişti. Aynı gece, Tama Tonga’nın üvey kardeşi yani Haku’nun öz oğlu Tonga Loa da debut yaparak Bloodline’a katılmış ve onun yardımıyla Solo ve Tonga maçı kazanmışlardı. Bu feud bir süre daha devam ederken Paul Heyman, Solo’nun bu başına buyruk hareketleri karşısında her zaman Roman’ın tarafında yer almış ve onun böyle şeyleri onaylamayacağını söylemişti. Solo ise ısrarla Roman’ın dönmeyeceğini, kemeri kaybederek aileye yeterince zarar verdiğini söylemişti. Bunun üzerine bu zararı telafi edebilmek için de kemeri aileye geri getireceğini söylemişti. Bu süreçte de ekibe bir başka kuzen Jacob Fatu’yu katmıştı. Fatu oldukça şaşalı bir debut yaparken tek başına Cody’i, Randy’i ve Kevin Owens’ı indirmeyi başarmıştı. Böylece Solo, yeni Roman olurken Jacob Fatu da yeni Solo Sikoa olmuştu. Bu yeni Bloodline, Roman’a olan sadakati sebebiyle Solo’yu Tribal Chief olarak kabul etmeyen Paul Heyman’ı da elemine ederlerken Money in the Bank 2024’te Cody, Randy ve Owens’a karşı da galip gelmeyi başarmışlardı. Hatta o dönem Tag Team kemerlerini de Bloodline kazanırken sonraları Motor City Machine Guns’a kaybetmişlerdi.

Solo kemer için iyice iddialı bir konuma gelirken SummerSlam 2024’te de Cody’nin karşısına çıkmıştı. Ancak aynı gece Wrestlemania 40’tan bu yana ekranlarda gözükmeyen ve OTC (Original-Only Tribal Chief) t-shirtüyle Roman, geri dönüşünü gerçekleştirmiş ve yıllardır karşısında durduğu Cody Rhodes’a karşılık Solo’nun kemeri almasına engel olmuştu. Survivor Series 2022’de her şeye sahip olan Roman, tam 1.5 sene sonra SummerSlam 2024’te her şeyini kaybeden bir anti kahraman olarak geri dönüşünü yapmıştı. Bu hali seyirciler tarafından oldukça cheer alırken Roman da bir kez daha her şeye sahip olabilmek, kaybettiği tüm şeyleri geri alabilmek için bu yeni Bloodline’a karşı tek başına savaş açmıştı. Roman, aslında çok değişmemişti. Ama her şeyini kaybetmesi, ister istemez onu geriye itmişti. Roman bu yalnız başladığı mücadelesinde eski düşmanıyla, ortak bir amaç uğruna beraber hareket etmek durumunda kalmıştı. Bad Blood 2024’te Cody Rhodes ile takım olarak Solo ve Jacob Fatu’nın karşısına çıkmışlardı. Maç devam ederken Jimmy Uso geri dönmüş ve Roman’la Cody’nin maçı kazanmasına öncülük etmişti. Ancak aynı gece Rock da geri dönüş yaparken hem Roman’a-OG Bloodline’a hem Yeni Bloodline’a ve belki de Cody’e mesaj vermişti. Ancak Rock’ın Bad Blood’daki görünümü sonrasında bir daha hiç ekranlara gelmemesi önemli bir soru işareti bırakmıştı. Bunun dışında Bad Blood’da Tribal Chief’liği geri almak isteyen Roman bu yolda ilk yoldaşını bulurken sayıca hala dezavantajlı olduklarının farkında olan Jimmy de bir desteğin gerektiğinin farkındaydı. Kardeşine SummerSlam 2023’te ihanet eden Jimmy, Roman’ın yanında yer almaya devam ederken Wrestlemania 40’da da Jey’e karşı gelmiş ancak maçı kaybetmişti. Velhasıl Solo tarafından elemine edildikten sonra Jey, bireysel olarak Raw’da oldukça iyi bir kariyer geçirmiş, çok kısa süreliğine Intercontinental kemerini dahi almıştı. Roman her ne kadar bunun yaşanacağını düşünmese de Jey, her şeye rağmen Jimmy’i affetmiş ve Roman’ın yanında yer almıştı. Böylelikle Crown Jewel’da Roman ve Uso’lar takım olurlarken Solo, Fatu ve Tonga’ya karşı mücadele etmişlerdi. Maç öncesindeyse Jey, Sami’yi ekibe katılma teklifinde bulunurken Sami ise buna çok sıcak bakmamıştı. Keza Sami’nin, Bloodline’a katılma mücadelesinde Jey, ona en çok karşı çıkan isim olurken daha sonra onu en çok seven isim olmuştu. Jey’in bireysel kariyerine devam ettiği ortamda da Sami onu birçok kez desteklemişti. Ancak Sami, Jey’in Roman’a geri dönme kararı karşısında onu eleştirmiş, Jey ise bunun ailevi bir şey olduğunu söylemişti. Öte yandan Yeni Bloodline da Sami’yi yanlarına çekme mücadelesi içerisine girmişti.

Böyle bir ortam Crown Jewel gecesinin ilk maçında maça Jimmy ve Roman beraber gelirlerken Jey tek geldi. Maç başlamadan Solo Ula Fala'yı herkese gösterip yukarıya kaldırdı. Seyirciler We Want Roman tezahüratı yaptılar, Roman da o esnada tag istedi ama Jey tag'i ona vermeyip Jimmy'e verdi. Ama sonrasında üstünlük Bloodline'a geçince hot tag ile Roman'a tag verdi. Roman da Solo ile birebir kalıp onu indirdi ama Solo boşluk bulup Spike çekti. Ama son anda Jimmy tuşu engelledi. Sonra ortalık yine karıştı ve Roman, Tama Tonga'ya Arm Drag çekecekken hakemin üstüne attı ve hakem yerde kaldı. Ardindan Loa maça karıştı ama Roman onu dışarı attı.  O esnada Bloodline üstünlüğü aldı, Solo iki tane Spike çekti ve Roman üstünden tuşa gidip maçı kazandırdı. Maçtan sonra Roman, Bloodline'ın poz vermesine engel olmak istedi ama dörde bir saldırdılar. Jimmy engellemek istedi ama yetmedi. Tam Roman'ı spiker masasına Powerbomb'lamak isterlerken Jey araya girdi. Bu sefer ekip Jey'i sıkıştırdılar. Tam Jey'in kafasına sandalye sıkıştırdıkları anda Sami Zayn'in müziği çaldı ve Bloodline dörtlüsünün karşısına çıktı. Sami, Solo'ya saldırır gibi yapıp saldırdı ama yine ona da giristiler. Ancak bu kez Roman, Jey ve Jimmy toparlandı. Bu sefer de Solo ringde yalnız kaldı. Roman Superman Punch'a, Sami de Helluva Kick'e girişti ama Solo çekilince Sami'nin hareketi Roman'a geldi. Jimmy, Sami'ye çok sinirlendi ama Jey araya girdi. Sami de uzatmadan arka alana gitti. Roman’ın Solo tarafından pinlenmesi, artık bir God Mode içerisinde olmadığını gösterirken çok ciddi bir bir mesajı içermekteydi. Keza Roman, 2019 Aralık’tan 2023 Temmuz’a kadar hiç pinlenmezken sonrasında da Wrestlemania 40’a kadar da yine hiç pinlenmemişti. Geri döndükten sonraki ikinci maçında, temiz sayılabilecek bir şekilde Solo’ya kaybetmesi de gerçekten benim beklemediğim bir şeydi. Ben zaten OG Bloodline’ın Sami etkisiyle kazanacağını düşünerek yanılmıştım ama bunun da ötesinde Roman’ın pinlenmesi konusunda hem de Solo tarafından pinlenmesi konusunda hepten yanılmıştım.

Crown Jewel sonrası 4 Kasım Raw’da şov, Riyadh'da yapıldığı için Sami ringe geldi ve Arapça konuşarak seyircileri bir coşturdu. Çok geçmeden yanına Uso'lar geldi. Sami, Jimmy'e seslendi ve Crown Jewel'a sadece tek bir kişi için geldim, o da Jey'di beni anladın mı dedi. Onun iyi olduğundan emin olmak istedim dedi. Ama yalan söylemeyeceğim, sen, Jey, ben ve Roman yani dördümüz oradayken, orada beraber savaştığımız o bir dakika, bana eski zamanları hatırlattı dedi. Bana çok özel hissettirdi dedi. Bir dakikalığına çok iyi hissettirdi ama sadece bir dakika sürdü dedi. Ama sonra dağıldı gitti, biz bir aradayken olanlar gibi oldu dedi. O yüzden bunu tekrardan yapmayacağım dedi. Sadakatimi yeniden sorgulatmayacağım dedi. Denemeye alınmayacağım, daha önce ailen tarafından denemeye alındım ama yeniden yapmayacağım bunu dedi. Jey seni seviyorum, özür dilerim ama bunu yeniden yapamam dedi. Ben yokum dedi. Sonra da ringi terk etti. Jey onu durdurdu. Senden rica ediyorum, lütfen Smackdown'a gel ve bir ailenin yapacağı gibi dördümüz konuşalım dedi. Jimmy söze girdi, aile mi? O aile değil ki dedi. Jey de Jimmy'e döndü yanıldım dedi, kan bağı yok diye ona aileden değil mi diyorsun, o ailenin ta kendisi dedi. Çünkü ben Jimmy Uso'yu, Jey Uso'yu ve Sami Uso'yu görüyorum dedi. Jimmy bundan hoşlanmazken Sami ise duygulandı. Jey ise umarım Smackdown'da görüşürüz kardeşim dedi. Arka alan Uso'larla röportaj yapılırken Jimmy aynı noktada durdu ve onun aileden olmadığını umuyorum ki Smackdown'a gelmeyecek dedi.

8 Kasım Smackdown’da Sami, Jey, Jimmy ve Roman’ı ringde gördük. Sami, topu sana atıyorum arkamı dönüp gitmemi ve Bloodline mevzularına karışmamamı istiyorsan yaparım dedi Roman'a. Ama istediğin şeyin bu olduğunu düşünmüyorum dedi. Bence sen Uso'lar, Sami ve Roman'ın yeniden beraber kapışmalarını istiyorsun dedi. Hepimiz, omuz omuza dedi. Eğer istediğin buysa, yapacağım dedi. Sadece senden bir şeyi yapmanı istiyorum benim için, özür dile dedi. Roman sözü aldı, şunu bir netleştireyim dedi. Senden özür dilememi mi istiyorsun dedi. Sami ise benim için değil, Jey'den özür dilemeni istiyorum dedi. Roman sözü aldı ve özür dilerim dedi. Benim zamanımı bununla harcamana izin verdiğim için özür dilerim dedi. Sonra da o bizim ailemizden değil, kandaşımız değil, onursal üyemiz değil, Uso değil... Zamanımı boşa harcamaktan vazgeçin dedi. Bu iş onunla alakalı değil, Solo'yla alakalı dedi. Sonrasında arka alanda Roman'ı tek yürürken gördük. Jimmy de arkasından gelirken Jey, Roman'ı durdurdu. Roman gitmeye yeltendi ama Jey sertçe Roman'ı kolundan tutup durdurdu. Jey, ben senden tek bir şey yapmanı istedim dedi. Onu dinlesen iyi olur dedi. Roman da onu neden dinleyecekmişim ki, senin neden umurundaki dedi. O aptalı neden önemsediğini söyle, o bizim için bir hiç dedi. Eğer onu çok seviyorsan, önemsiyorsan neden onu bulmuyorsun ki dedi. Çekil git buradan dedi sonra da. Jey de sana söylemiştim, benimle böyle konuşursan ben olmam demiştim, bu son dedi ve gitti. Jimmy, Roman'a döndü ve ne yapıyorsun dedi. Roman da sen de mi beni sorguluyorsun dedi. Hadi git sen de kardeşini bul dedi. Gecenin ilerleyen anlarında Yeni Bloodline tam kadro ringe geldi. Solo, Acknowladge Me diyerek sözlerine başladı ve klasik olarak boo'landı. Ama hemen Roman'ın müziği çaldı ve tek başına girişte gözüktü. Tek başına da ringe girdi. Solo, ilk olarak seni görmek güzel, onlar beni acknowladge etmeden önce senin yapmanı istiyorum dedi. Senin Undisputed Tribal Chief'in olduğumu acknowledge etmeni istiyorum dedi. Roman seyircilere seslendi. Onu acknowledge ediyor musunuz dedi, seyircilerden de boo'lamalar yükseldi. Roman ben de etmiyorum dedi. Seni asla acknowledge etmeyeceğim, sana meydan okumaya geldim dedi. Bire bir, kazanan tek Tribal Chief olur dedi. Solo da gülmeye başladı. Seninle kavga etmeme gerek yok ki ben zaten Undisputed Tribal Chief'im dedi. Belki fark etmemişsindir ama buradaki herkes beni acknowledge ettiler bile dedi. Zaten sen Tribal Chief olamazsın ki, kabilen bile yok dedi. Bana meydan mı okuyorsun ben de sana meydan okuyorum dedi. Arka alana gidip seninle takım olmak isteyen dört kişi bulmanı istiyorum dedi. Bu şekilde de savaşa girişebiliriz dedi. Savaşa gitmek istediğini biliyorum, biz her zaman savaşa hazırız dedi. Roman da bekle biraz, War Games'ten mi bahsediyorsun dedi. Sadece dördünüzü görüyorum dedi. Solo da tek tek adamlarını saydı. Beşinci kişiyse adamım Sami Zayn dedi. Sonra da girişin oradan Sami çıktı. Bloodline da direkt Roman'a saldırmaya başladı. Solo konuşmaya devam ederken bir hata olduğunu mu düşündün, Sami'nin sana yanlışlıkla mı vurduğunu düşündün dedi. Ama hayır bilerek yaptı, şimdi kendine bak dedi. Jey ve Jimmy, Sami'ye bakmadan direkt Roman'a yardıma geldiler. Uso'lar Roman'ı rahatlatsalar da Fatu'ya karşı gelemediler. Solo da ringde Roman'ı tek yakalayıp Spike için hazırlanırken girişin orada bekleyen Sami ile yüz yüze geldi. Sonra da onu ringe çağırdı. Sami de ringe doğru geldi. Solo ona yüzüne tekme at dedi. Sana yaptıklarını hatırla dedi ama Sami, Helluva Kick'i Solo'ya vurdu. Fatu ringe girerken Roman'dan Fatu'ya Superman Punch geldi. Sami'den de Fatu'ya Helluva Kick geldi. Roman'dan da Solo'ya Spear geldi. En son ringde Roman, Jey, Jimmy ve Sami kaldılar. Jey parmağını yukarı kaldırırken Jimmy de ona eşlik etti. Sami de Roman'a baka baka parmağını yukarı kaldırdı. En son Roman da ona bakıp parmağını yukarı kaldırdı. Aynı gece War Games maçı da Survivor Series için kesinleşti.

Kasım’ın bir diğer haftasındaysa olaylara Bronson Reed ve Seth Rollins’in de müdahil olduğunu gördük. Reed ve Rollins, hali hazırda bir feud içerisindelerken, Crown Jewel’daki maçı Seth kazanmıştı. Ancak hemen sonraki Raw’da Reed, Seth’in de dahil olduğu ana kemer #1 Contender’s maçına karışarak onun maçı almasını engellemişti. 11 Kasım Raw’da Reed ringde promo kesti. Ben bir yarışmacı değilim, ben bir canavarım dedi. Priest'i, Sheamus'u indirdim ve yoluma kim çıkarsa çıksın indirmeye devam edeceğim dedi. Sonra da Seth Rollins'e seslendi. Eğer intikamını istiyorsan, şu an ringdeyim dedi. Seth de koşa koşa ringe girdi ve ikili birbirlerine girdiler. Reed üstüne çıkıp spiker masasını Seth için hazırladı ve onu oraya yatırdı. Zaman tutucuların oraya çıkıp Seth'e atlamak istedi ama Seth toparlanıp ona doğru uçtu. Görevliler ikiliyi ayırmaya çalışsalar da başarısız oldular ve ring içerisinde kapışmaya devam ettiler. Reed, görevlileri yıkıp bir Suicide Dive ile Seth'e uçmak istedi ama Seth sıyrılınca bu kez hareket onu tutmaya çalışan görevlilere geldi. Kapışma devam ederken Pearce ve başka görevliler de gelince iki isim zar zor ayrıldılar. Daha sonra arka alanda Seth'i Pearce ile tartışırken gördük. Seth, sinirli bir şekilde Pearce'dan Reed ile maç yapmak istemekteydi. Bana bu maçı ver ve bu işi bitireyim dedi. Pearce da öyle olsun bıktım artık bu işten, önümüzdeki haftayı ayarlıyorum dedi ve gitti. Sonra Seth'in yanına Sami geldi. Sami, Seth'e senden bir şey isteyeceğim, kulağa çılgınca gelebilir ama bir dinle olur mu dedi. War Games için beşinci adama ihtiyacımız var dedi. Bak ben aptal değilim, Roman'la olan geçmişi bilmiyor değilim, bir şey söyleme dedi. Benim kadar kimse Roman ve Bloodline'ın kötü tarafını görmemiştir dedi. Ama bu işe yeniden girmemin, bu maçta olmamın tek bir sebebi var ki o da aile bağının hiç kopmaması dedi. Ve aynı zamanda biliyorum ki derinde bir yerlerde, ne kadar kötü şeyler yaşansa da sen ve Roman, hala kardeşsiniz dedi. Raw ve Smackdown'ın tüm kadrosuna baktım, senden başkası yok dedi. Bence sen beşinci adamsın dedi. Seth ise bence sen aklını kaçırdın diye cevap verdi. Roman'ın gücünü yok etmek için harcadığım o kadar şeyden, o kadar fedakarlığımın ardından, şimdi onunla takım olup gücünü toplamasına yardımcı olmamı mı istiyorsun dedi. Ben herkesten çok Roman'ın gerçekte kim olduğunu bilirim dedi. O kadar yaptığı şeyin ardından yanında kim olursa olsun şok geçiririm, özellikle de seni görürsem dedi. Seni yeniden kullandığını göremeyecek kadar kör olmalısın dedi. Teşekkür ederim ama cevabım hayır dedi ve gitti. Seth arenadan ayrılırken kendisiyle röportaj yapılmak istendi ama çıkışın orada Bloodline kendisini karşıladı. Solo, Roman'ı sevmediğini biliyorum dedi. Ben de ona katlanamıyorum dedi. Neden güçlerimizi birleştirip onu indirmiyoruz ki dedi. Seth de Solo, seninle çok iyi anlaşamamışızdır dedi. Sana küçük bir sır vereyim ki bunu Sami benden takım arkadaşı olmamı istediğinde söylememiştim dedi. Roman Reigns ile bir daha ringe girdiğimde onu stomp'layacağım dedi. Hayatımda bir daha asla Roman'la takım olmayacağım dedi. Solo bundan keyiflenirken Seth'e elini uzattı. Ama Seth, söylediklerine ek olarak hele çakma Roman Reigns ile hiç takım olmayacağım dedi. Fatu buna sinirlenirken, Solo onu durdurdu ve Seth de ayrıldı.

15 Kasım Smackdown’da Yeni Bloodline ve OG Bloodline, ringde dörde dört birbirlerine girdiler. Fatu, özellikle ring dışında etkisini gösterirken, Solo da Sami'ye Spike çekmek istedi. Ama Roman'dan Spear'ı yedi. Sami de ring dışında duran Loa ve Tonga'ya uçtu. Ama Bronson Reed geldi ve üstünlüğü Bloodline'a getirdi. Jimmy'e Tsunami çekti. Roman ise dışarıda Loa'yı indirirken Tonga geldi ve Roman'a saldırdı. Onu ringe yolladı ama Roman ring kenarına çıkan Loa'yı Superman Punch ile aşağıya gönderdi. Reed, Splash ile uçmak istedi ama ondan kurtulup Fatu'ya Superman Punch çekti. Bir tane de Reed'e çekti. Ama en son Solo'dan Spike'ı yedi. Solo'dan aldığı emirle Fatu da bir Moonsault çekti. En son Reed de Tsunami ile işi bitirdi. Böylece Reed'in, Bloodline için beşinci adam olduğu resmileşmiş oldu. Bu arada Reed’in Avustralya doğumlu olsa da Samoa kökenli bir güreşçi olduğunu söylemek gerekiyor. Her ne kadar Samoa kökenli birisi de olsa Anoi ailesiyle bir bağı bulunmamakta. Aynı gece olanlardan sonra arka alanda Roman'ı tek başına otururken gördük. Roman, telefonuna Wise Man'i ara dedi. Ama telefonun servis dışı olduğunu öğrendik. Roman oldukça endişelenirken telefonunu da yere düşürdü. Onun şaşkınlığı ve endişesiyle de şov sona erdi. 18 Kasım Raw’da Seth Rollins vs Bronson Reed maçını izledik. Maç başlar başlamaz Solo hariç Bloodline ring etrafını sardı. Ama hemen sonra Jey, Jimmy ve Sami geldiler ve ring kenarında maç başlamadan bir kaos gündeme geldi. OG Bloodline ring kenarını temizlerken maç da bu şekilde başladı. Maçın sonlarına doğru Seth, maçı bitirmeye yaklaşırken Solo gözüktü. Seth'in dikkati dağılırken Reed, Deat Valley Driver ve iki Senton ile üstünlüğü aldı. Ardından da Tsunami ile maçı kazandı. Böylelikle Seth Rollins’in bu maça dahil olup OG Bloodline için beşinci adam olması düşünülürken 22 Kasım Smackdown’da bambaşka bir senaryo karşımıza çıktı.

22 Kasım Smackdown’da Bloodline ve Bronson Reed'i tam kadro ringde gördük. Solo sözü aldı, Acknowledge Me ile sözlerine başladı. Reed dahil hepsi parmaklarını yukarı kaldırdılar. Solo, War Games'e bir hafta uzaklıktayız, ben ve ekibim buna hazırız dedi. Biz her zaman hazırız dedi. Kim hazır değil biliyor musunuz diye sordu ve Roman Reigns dedi. Çünkü o burada bile değil dedi. O nerede ki diye sordu. Sonra da buraya geldiğinde Roman, gecenin sonunda bu ringin ortasında benimle buluşmanı istiyorum dedi. Teslimiyetinin şartlarını kabul etmeni istiyorum dedi. Teslim olduğunda sen ve ekibin, beni Acknowledge edeceksiniz dedi. Arka alanda da OG Bloodline'ı gördük. Sami, teslim olmamızı mı istiyor, yapmayacağız dedi. Jimmy de aynı noktadayız derken, Seth'in onları geçen hafta yeniden reddetmelerinin ardından Jey de hala beşinci bir takım arkadaşına ihtiyacımız var dedi. Sami kafamda kimse kalmadı dedi. Jey, Cody'e ne dersiniz dedi. Jimmy de onayladı ama Roman hayır dedi. Sami nedenini sordu, Roman da o eski mevzulardı artık onu aştım dedi. Sami geçen hafta Reed'in ona yaptıklarından sonra maç yapmak için hazır olur mu bilmiyorum ama bence son bir kez daha Seth Rollins'i yoklamalıyız dedi. Sami öyle diyince Roman bir kez daha sertçe Sami'ye baktı. O zaman Seth de mi yok, tamam o zaman kimse kalmadı dedi. Roman söze girdi, başka kimseye ihtiyacımız yok ki dedi. İhtiyacımız olan her şey burada dedi. Oraya gider ve çıkarız dedi. Çıkamazsak da ölürüz ama beraber ölürüz dedi. Herkes de onayladı. Sami de plan nedir o zaman diye sordu. Roman da bilmiyorum dedi. Tüm ekip oldukça endişeli gözüktüler. Gecenin sonunda iki taraf ringde buluştular. Solo, Roman'a seslendi. Bu gece seninle kavga etmeyeceğim, aslına bakarsak seni hala çok seviyorum dedi. Dördünüzü de hala seviyorum, hep sevdim dedi. Sizi sevmeyi de hiç durdurmadım dedi. Ama bir şeyi anlamanızı istiyorum dedi. Eğer dördünüz benim Bloodline'ıma katılırsanız bu şirketi on yıllar boyunca beraber yönetiriz dedi. Çünkü bak, beşinci bir adamınız bile yok dedi. Bir Wise Man'i yok dedi. Başka hiçbir seçeneğin yok dedi. O yüzden teslim olun ve takımıma katılın dedi. Ya da dördünüz olduğunuz yerde ölürsünüz dedi. Sonra da mikrofonu Roman'a bıraktı. Roman tam konuşacakken girişin oradan bayanlar ve baylar diyen Paul Heyman return yaptı. Benim adım Paul Heyman dedi. Beni affedin, Madison Square Garden'da masaya serildim, o yüzden matematiğim biraz gerilemiş olabilir dedi. Ama War Games'i 4'e karşı 5 yapabilmemizin hiçbir yolu yok dedi. Bu matematik Wise Man'inize uymaz dedi. 4'e karşı 5 olmayacak, 5'e 5 olacak dedi. Girişi işaret etti ve CM Punk'ın müziği çaldı. Böylece Punk, beşinci adam olarak OG Bloodline'a katıldı ve iki takım ringde birbirlerine girmeye başladılar. OG Bloodline üstün çıkıp ringi temizlediler. En son ringde Roman ve Punk da Tonga ve Loa'yı indirdiler. İki isim birbirlerine bakışırlarken Heyman da tam ortada durdu. OG Bloodline parmaklarını yukarı kaldırırken Punk da Go to Sleep hareketi yaptı.

29 Kasım Smackdown’da sinematik çekimlerle arka alanda Roman ve Heyman'ı otururken gördük. Roman, Wiseman derken Heyman da buyurun Tribal Chief'im dedi. Roman da nerede o diye sordu. Heyman da bilmiyorum dedi. Roman da bu adam beni bekletiyor dedi. Bu benim işime gelmez dedi ve masadan kalkmaya yönelik bir hareket yaptı ama Punk sonunda geldi. Masaya oturdu. Çok fazla vaktim yok dedi Punk, Roman da iyi ki geç geldin dedi. Punk da senin için değil, Wiseman'in Heyman için geldim dedi. Roman da iyiymiş ama bir şeyi netleştirelim, senin yardımına ihtiyacım yok dedi. Punk da seni anlıyorum, benim de sana yardım etmek gibi bir niyetim yok dedi. Paul için buradayım dedi. Roman da sizin için çok mutluyum dedi. Ama sesinin tonunu sevmedim dedi Punk'a. Hareketlerini sevmiyorum, seni de sevmiyorum dedi. Yarınki WarGames maçında seninle takım da olmak istemiyorum dedi. Heyman araya girdi, Tribal Chief, Solo Wrestlemania'dan sonraki Cuma gününden beri bizim önümüzde dedi. Eğer Punk'ın yardımını kabul etmezsek bu iş biter dedi. Sonra Punk'a döndü, eğer yarın yardımcı olmazsan Solo, Roman Reigns'i bitirir ve sıra sana gelir dedi. Solo senin peşinden gelir dedi, beşi de gelir dedi. Solo senin tehdit olduğunu biliyor dedi. İkinize de tamamen saygıyla söylüyorum, bölünürsek Solo işi bitirir dedi. Birleşirsek, hayatta kalırız dedi. Punk sözü aldı ve Roman'a hareketlerimi beğenmiyor musun dedi. Umurumda değil dedi. Seni sevmiyorum ama önemli değil, senin için burada değilim Paul için buradayım dedi. Ula Fala'nı geri mi istiyorsun önemli değil, ben Solo'nun ve ekibinin arkadaşıma yaptıklarının intikamını istiyorum dedi. WarGames'te hayatta kalırsak, bu konuşmayı sadece benimle yapmak ister misin diye sordu. Roman da bir kereliğine öyle olsun dedi. Punk da bir kereliğine, sadece tek bir iyilik dedi. Roman da sana iyilik borcum mu var dedi. Punk da bana hiçbir şey borçlu değilsin, arkadaşım, Wiseman'imiz Paul Heyman'ın bana bir iyilik borcu olacak dedi. Sonra da masadan kalktı. Roman, Heyman'a seslendi. İyilik ne diye sordu. Önce yarınki WarGames'i atlatalım, sonra bunlrı konuşacak çok zamanımız olacak dedi. Gecenin main eventindeyse Jey ve Fatu arasında WarGames Advantage maçını izledik. Maçı kazanan Fatu, takımına avantajı getirdi.

Heyman’ın geri dönüşüyle beraber Roman Wise Man’ine de kavuşurken, Heyman’ın yalnız gelmemesi ve yanında CM Punk’ı getirmesi bence çok sürpriz bir olaydı. Bad Blood’da Drew McIntyre ile olan feudunu oldukça sert geçen Hell in a Cell maçıyla kazanan Punk, bir süreliğine nadasa çekilmişti. Kısa bir aranın ardınan Roman’ın yanında yer almasının tek mantıklı açıklaması, Paul Heyman’a yapılanlar diye düşünmekteyim. Bu birliktelik zaten Survivor Series ile sınırlı kalacakken Heyman’ın Roman’ın mı yoksa Punk’ın mı yanında yer alacağı konusu da bence önemli bir muamma olarak duruyor. Öte yandan bu şovda belki Rock’ı da tekrardan görebileceğimizi düşünüyorum. Bad Blood’daki mesajıyla Wrestlemania döneminde bir kez daha senaryolara dahil olacağını bizlere gösteren Rock’ın hangi tarafta ve hangi amaçta yer alacağı da merak konusu. Burada hazır Punk da bu maçın içerisindeyken Rock’ı da görmek hiç fena olmayacaktır. Buradaki bir diğer soru işareti de son Smackdown’da Punk, Heyman’ın ona bir iyilik borcu olduğunu söylediğini duymuştuk. Roman da bunu Heyman’a sorarken Heyman da geçiştirmişti. Bence Punk, bu maçtan sonra Heyman’ın da sözüyle bir kemer feuduna girecektir. Yani, Punk’ın bahsettiği iyilik budur diye düşünüyorum. Burada da benim hep düşündüğüm Seth Rollins vs Punk feudu da ortaya çıkartacak bir unsur yaşanabilir gibi geliyor. Çünkü Punk kemere yürürken Rollins’in tıpkı Punk’ın ona yaptığı gibi kemer alımına engel olması, Wrestlemania için müthiş bir tetikleyici olur diye düşünüyorum. Bunun dışında Seth, acaba burada bir kendini gösterir mi diye de düşünmüyor değilim. Çünkü Reed ve Punk maçın içerisindelerken acaba bir şekilde maçta bir faktör olur mu diye de düşünmüyor değilim.

Tahmine geçersek burada OG Bloodline’ın maçı kazanacağını düşünüyorum. Crown Jewel’da New Bloodline’ın kazanabileceğini ön görememiştim ama burada dengeyi tutturabilmek için OG Bloodline’ın kazanması gerekir diye düşünüyorum. Sonrasında da ya Saturday’s Night Main Event’te ya da Royal Rumble’da Solo vs Roman maçı izleriz diye düşünüyorum. Ama bu feud ve bu olanlar bence Rock dönmeden tam bir şeye bağlanmayacak gibi duruyor. Çünkü Roman, eski gücünde değil. Eski gücünde olmamasına rağmen de her şeyi kontrol etmek istiyor. Aslında hiçbir şey değişmedi, Roman aynı Roman ama sadece gücü düştü. Solo’ya Crown Jewel’da neredeyse temiz bir şekilde kaybetmesiyle de bu durumu gösterdi. Buralardan yine galibiyetle çıkarsa Wrestlemania öncesi şeyler yeniden mi gündeme gelecek? Bu döngünün kırılabilmesi için Bad Blood’da gördüğümüz Rock’ın yeni yılda bu feuda bir yerlerden dahil olması gerekiyor bence.

Tahmin: Roman Reigns & The Usos (Jey Uso & Jimmy Uso) & Sami Zayn & CM Punk

--

Yılın artık sonlarına doğru gelirken Kasım ayını büyük bir PPV ile kapatıyoruz. Genel olarak maçlar isimler bakımından güzel dururken Women’s WarGames maçının oluşturulma tarzı beni çok memnun etmedi. Erkekler WarGames’teyse sonuçları merakla beklenen bir durum söz konusu. OG Bloodline’ı da bir arada görmek ve yanlarında da Punk’ın olması enteresan bir konu gibi duruyor.

WarGames maçları dışında Gunther ve Priest maçının da gerçekten yine çok güzel şeyler izleteceğini düşünüyorum. Benzer hissiyatları mid carder kemer maçlarında da hissetsem de özellikle Nakamura’nın neler yapacağını da merak ediyorum.

Şova dair birkaç yerde beklentilerin yüksek olduğunu okudum. Şu an hypelanabilecek pek bir şey yok gibi duruyor ama ters köşeler hiç fena olmayacaktır. Özellikle geçen yıl bu şovda hem Randy Orton’ın hem de Punk’ın return’ünü izlediğimizi düşündüğümüzde umarım burada da yine şaşıracağımız şeyler karşımıza çıkar.

Herkese iyi seyirler dilerim.