Yılın artık son PPV’sine geldik. Son birkaç yılda Aralık ayını boş
geçerken daha öncelerinde de TLC görmeye alışkındık. Ancak bu kez, WWE
tarihinde çok özel bir konumda olan bir marka ismi olan Saturday Night’s Main
Event’in geri dönüşünü görmekteyiz. Tam bir 80’ler nostaljisi yaşatacak olan bu
şov aslında benim gibi aşağı yukarı 20 senedir güreşi takip eden birisi için
bile eski bir olay. Profesyonel güreşin bugünkü kadar büyük bir show business
olmadığı dönemler olan 80’lerde popüler olan Saturday Night’s Main Event, bir
nevi o dönemin PPV’si sayılabilecek bir nitelikteydi. 1985’ten 1992’ye kadar
NBC’de bir Late Night şovu olarak ekranlara gelmişti. O dönemin Amerika’sı için
özel bir şov olarak yapılmak istenen bu şovlarda genellikle squash maçlar
şeklinde geçen haftalık şovlara nazaran önemli maçların ekrana geldiği bir
event olarak görülmekteydi. Özellikle 80’li yılların sonunda NBC’ye ciddi bir
reyting getiren bu şov, Hulk Hogan gibi bir efsane ismin kablolu televizyon
yayınlarında bedava olarak güreşmesiyle ciddi bir etki de yaratmıştı. Şov o
kadar büyük bir etki yaratınca WWE The Main Event adında yeni bir marka da
yaratılmış ve yılda bir kez Ocak-Şubat aylarında ekrana gelecek bir şov da
düzenlenmeye başlamıştı. Öte yandan Saturday Night’s Main Event için de net bir
düzenden söz etmek pek mümkün değildi. Keza yılın birkaç ayında ekranlara gelen
bir şov olarak karşımıza çıkmaktaydı.
80’li yıllar şov için oldukça güzel ilerlerken 90’lı yıllarda reytingler
düşmeye başlamıştı. NBC’nin NBA’in yayın haklarını satın almasıyla beraber şov,
Fox’a geçmişti. Ancak Saturday Night’s Main Event XXXI ile beraber 1992 yılında
şov rafa kaldırılmıştı. Zaten 1993’te Raw’ın yayımlanmaya başlanması,
sonrasında PPV düzenlerinin oturmasıyla beraber de uzun yıllar ekranlara
gelmeyen nostaljik bir marka olarak akıllarda yer edinmişti Saturday Night’s
Main Event. 1985-1992 yılları arasında birçok kemer maçına ve birçok önemli
ismin ringlere çıkmasına da vesile olmuştu. Hulk Hogan başta olmak üzere Bob
Orton, Andre the Giant, Terry Funk, Jake Roberts, Harley Race, Ultimate Warrior
gibi isimler önemli maçlarda ringlerde gözükmüşlerdi.
1992 yılının ardından 2006 ile 2008 yılları arasında şovun yeniden
canlandırılmaya çalışıldığını gördük. Yine NBC çatısı altında şov ekranlara
gelirken genellikle 1 saatlik özel şovlar olarak gözükmeye başlamıştı. 5
Saturday Night’s Main Event’in ardından da bir kez daha rafa kaldırılmıştı.
Velhasıl 2024 yılına geldiğimizde bir kez daha NBC ile anlaşılırken tam
anlamıyla nostaljik bir temayla şov duyurulmuştu. Bir kereye özgün bir şov
olmayacağı anlaşılırken örneğin 2025 Ocak ayında şovu bir kez daha izleme
şansına erişeceğiz. 80’lerdeki popülerliği yakalama konusundaki başarı oranının
ne düzeyde olacağı da merak konusu olacağa benziyor. Çünkü haftalık şovlar
artık çok daha önemli bir seviyede. Bunun dışında normal de bir PPV takvimi
mevcut. O yüzden Saturday Night’s Main Event’in duracağı yer oldukça merak
uyandırıcı olacak gibi.
2 saatlik bir şov olarak planlanan 37. Saturday Night’s Main Event, yine
NBC’de ekranlara gelecek. Hem de ilk şovun yapıldığı arenada gerçekleşecek.
Şovu sunan isimlerden biri de o dönemki sunuculardan Jesse Ventura olacak. Güzel
bir nostaljik hava esintisiyle Match Card’a baktığımızda da iki ana kemerin de
ortada olduğunu görüyoruz. Gunther, kemerini Finn Balor’a ve Damian Priest’e
karşı korumak için ringe çıkacakken gecenin asıl olayındaysa Cody Rhodes ve
Kevin Owens’ın kemer mücadelelerini izleyeceğiz. Öte yandan Liv Morgan da
kemerini korumak için Iyo Sky ile maça çıkacakken tarihin ilk Women’s United
States şampiyonunu da bu şovda göreceğiz.
Singles Match for the Women’s
World Championship
Liv Morgan(c) vs Iyo Sky
Rhea Ripley ile uzun süreli
feuduna arka alanda devam eden Liv, son dönemde Raquel’i yanına alarak
güçlenme, Ripley’i yeniden sakatlama ve tarihin ilk Kadınlar Crown Jewel
şampiyonluğu gibi kazanımlar elde etse de Survivor Series döneminde Rhea’nın
dönüşüyle takımı WarGames maçını kaybetmişti. Kaybederken de Rhea, kendisini
tuş etmişti. Rhea, Liv’in peşini bırakmazken bir yandan da onun yokluğunda yeni
bir Contender ortaya çıkmıştı. Son dönemde Damage CTRL’ün de face turn
yapmasıyla zaten seyirciler arasında çok sevilen Iyo, son dönemde iyice hak
ettiği tepkileri almaya başlamıştı. İlk olarak Crown Jewel’da Sane ile beraber
çoklu bir Tag Team maçında Women’s Tag Team kemerleri için maça çıkarken oradan
boynu bükük ayrılmışlardı. Ancak sonrasında 4 Kasım Raw’daysa önemli bir şans
elde etmişti.
Crown Jewel sonrasında 4 Kasım
Raw’da Morgan, ringde kutlama yapmak için bulunurken, Monday Night Morgan'a hoş
geldiniz dedi. Yeni Crown Jewel şampiyonunuz bana sıcak bir hoş geldiniz diyin dedi.
Liv Morgan's Revenge Tour resmen sona erirken, Liv Morgan's World Tour ile
devam ediyoruz dedi. Bu hafta Tiffany Stratton'ı yendim, Rhea Ripley'i de
üçüncü kez indirdim dedi. Bu kez onu çok çok uzun bir süreliğine gönderdim
dedi. Sonra da dünyanın başka bir yarısına geçtim, Nia Jax'i yendim ve Yeni ve
tek Women's Crown Jewel şampiyonu oldum dedi. Bütün yapacağımı söylediklerimi
yaptım, ben gelmiş geçmiş en büyük Women's şampiyonuyum dedi. Mikrofonu Dominik
aldı ve doğal olarak müthiş bir boo'lama yükselmeye başladı. Dominik
konuşamadan Jade Cargill'in müziği çaldı. Cargill'le beraber de Bianca geldi. Bianca,
geçtiğimiz haftaki yüzleşmeyi unuttuğumuzu sanmıyorum derken Jade de
beklemekten de yorulduk dedi. Tag Team kemerlerini istiyorsanız, şans ayağınıza
geldi dedi. Morgan sözü aldı ve siz kabaca bizi bölmeden önce bir kutlamanın
ortasındaydık dedi. Sizin de dediğiniz gibi Cumartesi günü siz de galibiyetle
çıktınız neden bu kadar sinirle geldiniz ki dedi. Sonra da bunun ne olduğunu
biliyorum dedi. Bianca, konu senin kendini en güçlü, en hızlı, en zorlu, en
sert olmanla alakalı değil mi dedi. En iyisi olduğunu düşünmenle alakalı mı
yoksa dedi. Buradaki problem şu ki takım arkadaşın da senin düşündüğünü kendisi
için düşünüyor dedi. Gerçek bir dostluk için de olduğumuz Raquel ve benim
aksime birbirinizi seviyormuşsunuz gibi davranabilirsiniz dedi. Buradaki herkes
biliyor ki beraber olmanızın tek nedeni bu takım kemerleri dedi. Bianca da ne
yapmaya çalıştığını görüyorum ve bu çok işe yarar bir şey değil dedi. Eğer bu
teorini bir test edelim istiyorsan neden maç yapmıyoruz ki dedi. Morgan da
Raquel'e ne düşünüyorsun diye sordu. Raquel de bu bir kutlama gecesi gibi diyip
sözüne başlarken Adam Pearce geldi. Birbirinizden uzaklaşın lütfen dedi. Raw'ı
bu şekilde başlatmıyoruz dedi. Sakinleşmenizi ve geriye çekilmenizi istiyorum dedi.
Morgan da patronu dinleyin ve ringimi terk edin dedi. Sonra da Jade, Bianca'nın
sırtına saplayacağı
bıçak için de dikkat et dedi.
Öyle diyince Bianca durdu, Morgan da ne oldu, dediğimi beğenmedin mi dedi. Hadi
bir şey yap ama hiçbir şey yapamayacaksın dedi. Ama Bianca sağlam bir tokat
atarak Morgan'ı yere indirdi. Pearce yine araya girdi ve yeter dedi. Pearce bu
kaosu durdurmak istiyorum dedi. Morgan'a döndü, Rhea'ya yaptıklarından sonra
bir #1 contender olmayacak mı sanıyorsun, yanlış düşünüyorsun çünkü o kemerini
koruyacaksın dedi. Bu gece bir Battle Royal olacak ve kazanan Women's World
kemeri için #1 contender olacak dedi. Ayrıca Women's Tag Team şampiyonları da o
Battle Royal'in içerisinde olacaklar dedi. Maç başlasın dedi ve güreşçileri
ringe çağırdı. Maç başlarken Ivy Nile, Maxxine'i eledi. Son dörde Bianca, Jade
Cargill, Lyra Valkyria ve Iyo Sky kaldılar. Raquel maça karışıp, Bianca'nın
saçlarından tutarken Cargill de Bianca'yı düşmemesi için tuttu. Ancak Morgan da
Raquel'e destek olunca hem Bianca hem de Cargill elendiler. Raquel ve Morgan
kaçarlarken Bianca ve Jade peşlerinden geldiler. Ringdeyse Iyo ve Lyra kaldı.
Maçı kazanan Iyo, yeni #1 Contender oldu.
11 Kasım Raw’da Iyo ve Sane ile
arka alanda röportaj yapılırken Iyo, Liv için hazır olduğunu söyledi. Ama
Bianca ve Jade beni rahat bıraksınlar dedi. Sane ise bu gece başka bir işimiz
var dedi. Kelly, onlara 6-Women Tag Team maçları olduğunu söylerken ikilinin
yanına return yapan Dakota Kai geldi. Kai çok mutluyum ama bir o kadar da
PFC'ye sinirliyim dedi. Kariyerimden 3 ay aldılar dedi. Damage CTRL yanımdayken
kimse beni indiremez dedi. Buraya herkese Damage CTRL'ün ne olduğunu
hatırlatmaya geldik dedi. Aynı gece Damage CTRL vs Pure Fusion Collective maçı
yapılırken Iyo, Bazsler'ı tuşladı ve Damage CTRL maçı kazandı. Daha sonraları
Survivor Series WarGames’e odaklanılırken Ripley’in de dönüşüyle Iyo, Naomi,
Cargill, Bianca’dan oluşan face takım karşısında Morgan da takımına Nia, LeRea,
Raquel ve Tiffany Stratton’dan oluşturdu. Sonrasında Cargill’in arka alanda
uğradığı arabalı saldırı sonrasında face takıma Bayley eklendi. Survivor
Series’te de Ripley’in Liv’i tuş etmesiyle face taraf WarGames’ten galibiyetle
ayrıldı.
Survivor Series sonrasında 2 Aralık’a
Raw’a geldiğimizdeyse Liv Morgan & Raquel vs Damage CTRL maçı izledik.
Raquel'in Sane'i pinlemesiyle Liv ve Raquel maçı aldılar. Maç biter bitmez
Raquel ve Liv, Iyo ve Sane'e saldırmaya devam ettiler. Bunun üstüne Rhea geldi
ve Rhea gelir gelmez Morgan kaçtı. Raquel ve Rhea birbirlerine girerlerken
Rhea, bir kafa attı. Sonra Rip Tight'a almak istedi ama Raquel onu Sleeper'a
çevirdi. Ama Rhea, toparlanıp Clothesline ile Raquel'i dışarı yolladı. Kafasını
spiker masasına vurmaya başlarken Morgan ona arkadan saldırdı ama Rhea, ring
postuna doğru sürükleyerek Morgan'ın sırtını oraya vurdu. Ama Raquel Rhea'ya
bir tekme atıp sonra da onu sakat yüzüne doğru spiker masasına fırlattı.
Görevliler araya girip iki tarafı birbirlerinden ayırdılar. 9 Aralık Raw’daysa Liv
Morgan vs Dakota Kai maçı izledik. Maçı kenardan Pure Fusion Collective de
izledi. Kai de dikkati dağılsa da onlara ara ara saldırdı. Ama en sonunda
Morgan avantajı bu sayede aldı ve maçı
kazandı. Maçtan sonra Pure Fusion Collective, Kai'ye saldırmaya başladılar.
Kai'nin yardımına da Iyo ve Sane geldiler. İki isim ringi temizlediler. Özellikle Iyo'nun
taklaları ve Double Dropkick'i çok iyiyken, Sane de dışarı taşan ekibe
Crossbody ile uçması çok iyiydi. Ancak
Iyo ringde tek kaldığında da Liv'den Oblivian yedi. Gecenin sonundaysa Rhea
Ripley vs Raquel Anything Goes Match gerçekleşti. Raquel ringe doğru gelirken
Ripley ona arkadan saldırdı ve iki isim birbirlerine girmeleriyle maç öyle
başladı. DQ’nun da olmadığı için maç oldukça sert bir şekilde geçti ve oldukça
Weapon kullanıldı. Rhea, bir sürü sandalyeyi yere serip Rip Tight'a
hazırlanırken Morgan geldi. Rhea, Morgan'ı da ringe çekse de Raquel toparlandı.
En son Morgan, Rhea'ya Oblivian çekerken bu sefer de Iyo geldi. Springboard
Dropkick ile Morgan'ı dışarı yolladı. Sonra da nefis bir Suicide Dive ile ona
doğru uçtu. Rhea da sandalyeye doğru Raquel'e Rip Tight çekerek maçı aldı.
Görüldüğü üzere Iyo, 1 ayı
aşkın bir süredir #1 Contender olsa dahi Morgan vs Ripley arasında devam eden
uzun süreli rekabetçi feud bu feudun da önüne geçmiş durumda. Böyle bir ortamda
Morgan’dan kemer kaybı beklemek zaten çok anlamsızca olacaktır. Iyo ise her
zamanki yeteneğiyle ringe fark yaratacakken bu şekilde değerli bir biçimde
kullanılmasını da oldukça doğru buluyorum. Tabi Survivor Series’te keşke Bayley
ile olan geçmişine de değinselerdi ama nedense o da boş geçildi. Zaten o maç
bir önceki yazımda da bahsettiğim üzere oluşturulma biçimi bakımından beni
tatmin etmeyen bir maçtı zaten. Neyse, umuyorum Iyo orta vadede tekrardan bir
kemer kazanımı elde eder.
Tahmin: Liv Morgan
Triple Threat Match for
the World Heavyweight Championship
Gunther(c) vs Finn Balor vs Damian Priest
SummerSlam’den bu yana devam
eden Gunther – Priest – Balor üçgeninde bir Triple Threat ile karşı karşıyayız.
SummerSlam’den önce King and Queen of the Ring’de Randy Orton’ı yenerek King of
the Ring unvanını alan Gunther, aynı zamanda unvanı almakta kalmamış,
SummerSlam için bir şampiyonluk maçı hakkı da kazanmıştı. O dönem Wrestlemania
40’da Drew McIntyre’a karşı cash-in yapmasıyla beraber şampiyon olan Damian
Priest de kemerini bir şekilde SummerSlam’e kadar getirmeyi başarmıştı. Aslında
heel bir karakter olmasına rağmen şampiyonluğu kazandıktan sonra savaşan bir
şampiyon olmak isteyen Priest, bu doğrultuda Balor’ın ve Judgment Day’in
yardımlarından kurtulmak istemişti. Bu sebeple de özellikle Balor ile birçok
kez çatışmıştı. Zaten bu olaylar olmadan önce bir önceki sene Balor’ın Seth
Rollins ile girdiği kemer mücadelesinde de o dönem MITB çantasını elinde tutan
Priest, birçok kez Balor’ın yanlışlıkla işine yaramayacak şeyler yapmış ve onun
maçları kaybetmesine neden olmuştu. Daha sonrasında Balor’ın ısrarlarıyla da
ekibe JD McDonagh katılmıştı ki Priest buna uzun bir süre direnmişti. Ek olarak
Wrestlemania 40’daki Tag Team kemer kayıplarıyla beraber Liv Morgan’ın ekibe
dahil olma çabaları da ikilinin arasını fazlasıyla açmıştı. Priest, Morgan’a
karşı Ripley’in tarafında yer alırken Balor ise özellikle Tag Team kemerlerinin
Judgment Day’e dönmesiyle Liv’e daha sıcak bakmıştı. Tüm bunların birikimiyle
SummerSlam’e gittiğimizde de Judgment Day için resmen ihanetler gecesini
yaşamıştık. Gecenin başındaki Kadınlar kemer mücadelesinde Dominik, Rhea’ya
ihanet edip Liv Morgan’ı seçerken World Heavyweight kemer maçında da Balor,
Priest’e ihanet ederek Gunther’in şampiyon olmasını sağlamıştı.
SummerSlam sonrasında Balor,
Dominik, Liv Morgan, Carlito ve JD’den oluşan yeni bir Jugdment Day kurulurken
Priest ve Rhea da bu yeni Judgment Day’in peşini bırakmamışlardı. Bash in
Berlin’de Priest ve Rhea, Dominik ve Liv Morgan’ı yenerlerken aynı gece Gunther
de kemerini Randy Orton’a karşı korumayı başarmıştı. Bad Blood’a geldiğimizde
Priest, Balor’ı JD ve Carlito’ya rağmen yenerek feudu bitirdiğini düşünürken
yavaş yavaş Gunther’e de rövanş için mesaj göndermeye başlamıştı. Crown Jewel’a
kadar Sami Zayn ile feuda girip kemerini koruyan Gunther ise Crown Jewel’da
Cody Rhodes ile Crown Jewel şampiyonluk maçına çıkmış ancak ani bir tuşla maçı
ve kemeri kazanma şansını kaybetmişti. Survivor Series’e giderken ise Priest’in
Sheamus, Seth Rollins ve Dominik’in olduğu Fatal four way maçında #1 Contender
olmasıyla da Survivor Series için kemer maçı kesinleşmişti. Balor, bu duruma
sinirlenirken yine de feuda hiç karışmamış ancak Survivor Series’deki maça
müdahil olarak bir kez daha Priest’in Gunther karşısında dezavantajlı bir
durumda olmasını sağlamıştı. Maç aynı SummerSlam'deki gibi sert geçerken
Priest, maçın başında çektiği Shoulder Block sonrasında omzundan sakatlandı,
Gunther de sürekli oraya saldırdı. En son iki isim de turnbackle'dayken Priest
ring dışına, Gunther de ringe düştü. O esnada hakem önce Priest'i sonra
Gunther'i kontrol ederken Balor geldi ve
çelik merdivenlere çıkıp Priest'e Coupe de Grace çekti. Gunther de toparlandı
ama önce Balor'a bir Big Boot çekti. Sonra Priest'i ringe alıp Powerbomb'ladı.
Omzu üstünden Submission yaparak da kemerini korudu.
Gunther’in Balor’a Big Boot
çekmesinin aslında temel birkaç sebebi var. Gunther, 666 günlük
Intercontinental reign’inde bile birçok önemli ismi devirirken hep temiz bir
şekilde devirmeyi başarmıştı. Heel bir karakter olmasına rağmen, gimmick’i
gereği elit bir seviyede olduğu gözüken Gunther, yardıma ihtiyacı olmadan rakiplerini
yenen, saygılı bir şekilde saygısızlık yapan bir karakter. Böyle bir karakterin
yardımlı bir şekilde maç kazanması, onun karizmasını zedeleyebilecek bir şey.
Balor yüzünden hep SummerSlam’de hem de Survivor Series’te Priest’i yardımlı
bir şekilde yenen bir isim olarak anılmış olacak. Öte yandan Crown Jewel’da da
Cody’e kaybetmişti. Böyle bir durum, Gunther de güven problemi yaratırken zaten
Priest de bunun üzerinde durmuştu. O yüzden de Balor’ın de işin içine girdiği
bir kemer mücadelesinin olması biraz şart gözükür bir hale gelmişti.
2 Aralık Raw’da Gunther vs
Dominik Mysterio maçını izlerken Gunther maçı aldı. Maçtan sonra Balor,
Gunther'e saldırdı ve Slingblade çekti. Sonra da Running Dropkick ve Coupe de
Grace çekti. Dominik'e döndü, izle ve öğren evlat dedi. Üst üste iki tane daha
Coupe de Grace çekti. Balor, maçtan önce Gunther'den kemer için bir maç
istemişti ama Gunther bunu reddetmişti. Bunun yüzünden de Balor, Gunther’e
saldırarak kemer için meydan okumuştu. En sonunda da bu maç öncesinde Gunther
vs Finn Balor şeklinde açıklanırken 9 Aralık Raw’da yaşananlardan sonra Triple
Threat’e dönmüştü. Cumartesi günkü maç için Balor ve Gunther yüzleşirlerken
Priest geldi. Girişin orada Carlito ve JD üstüne koşarken onları Clothesline
ile indirdi. Sonra da Dominik'e saldırıp bariyerlere itti. Aynısını Balor ve
Carlito'ya da yaptı. Balor direnmek istedi ama Priest onu ringe yolladı. Ringde
de Gunther'le beraber Balor'ı
indirdiler. Ama Gunther en son Priest'i Clothesline ile yere serdi. Sonra da
spiker masasını Priest için hazırlamaya başladı. Onu Powerbomb pozisyonuna
alırken Balor, Gunther'e Slingblade çekti. Sonra da Running Dropkick ile çelik
merdivenlere gönderdi. Ardından da Priest'e saldırmaya başladı. Ama geri dönüp
Gunther'e Coupe de Grace çekti. Judgment Day ringe dönerken Priest de tek
başına onlara yetti. Hem Dominik'i hem JD'yi Double South of Heaven pozisyonuna alırken Balor'ın
gelişiyle Jugdment Day dörde bir sonunda Priest'e üstün gelebildiler. Balor da
Priest'e bir Runnnig Dropkick çekti. Üç Coupe de Grace ile sekansı üstün
kapattı. Arka alanda Judgment Day yaptıklarını kutlarken yanlarına Pearce
geldi. Pearce, yine bir Raw yine bir Judgment Day hareketi dedi. Gunther'le
konuştuğunu ve yaptıklarının bir sonucu olacağını söyledi. Cumartesi günkü
maçın Triple Threat olarak dönüştürüldüğünü ve maça Priest'in eklendiğini
duyurdu. Balor da buna sinirlenirken sorun değil, şampiyon olduğumda sadece
Gunther'i değil Priest'i de yenip olacağım dedi. Pearce da şampiyonluklardan
bahsetmişken önümüzdeki hafta sen ve JD kemerlerinizi War Raiders'a karşı
koruyacaksınız dedi. Ve işin en önemli kısmıysa Judgment Day, ring kenarından
menedilmiş olacak dedi ve gitti. Ekip buna delirirken Morgan araya girdi. Finn
sakin ol, her şey kontrol altında, peki bu akşamki maçımız için ben ve Raquel'e
bir önerin var mı dedi. Kazanmak için Finn'i dinlemek istiyoruz dedi. Finn de
bana birkaç dakika vermelisin, kendime gelmeliyim dedi.
Maç için tahmine geçersek ben
şu an için herhangi bir kemer değişimi beklemiyorum, yani Gunther kemerini
koruyacaktır. Üzerinde son olarak durmak istediğim bir şeyse Balor – Dominik
arasında alevlenen bir gerilim olduğu ve bunun sonucunda iki isimden birinin
bir face turn yapacağı. Aslında ilk daha Morgan, Judgment Day’in içine sızmaya
çalışırken ana karakter Dominik gözükse de Balor da bu işin içinde bir yerlerde
gibi duruyordu. Örneğin Morgan’ın Dominik’e otel kartını verdiği bir bölüm
sonrasında Balor, onu Dominik’in elinden almış ve sonrasında bu davranışını
Dominik’i korumak ve çöpe atmak için aldığı yönünde açıklamıştı. Ama ertesi
hafta Morgan arabadan arenaya girerken çok odaklanılmasa da Balor da yakında
bir yerlerde görünmüştü. Tabi daha sonrasında Rhea’nın da dönüşüyle esas hikaye
Dominik üzerinden ilerlerken bu doğrultuda bir şeyler görmemiştik ancak son
dönemde Dominik’in ana kemer için uğraşması da yine Balor’ın sinirini bozmuştu.
Balor ve JD Tag Team kemerlerini korurlarken War Raiders ile girdikleri feudda
da zaten bu konu gündeme gelmiş, Ivar Balor’a “Dominik senin sahip olmadığın
şanslara sahip oluyor, senin genel öfkenin sebebi bu” demişti. Arka alanda da
yine birkaç kez Dominik ile de sürtüştüğü olmuştu Balor’ın. O yüzden buradan
ilginç şeyler çıkacak gibi duruyor. Ancak biraz daha beklemekte fayda var.
Gunther için ise Wrestlemania için ben hala Brock Lesnar ihtimalinin olduğunu
düşünüyorum.
Tahmin: Gunther
Tournament Final for Inaugural WWE Women’s United States Championship
Michin vs Chelsea Green
8 Kasım Smacdown’da GM Nick
Aldis tarafından bizzat duyurulan Women’s United States kemerinin tarihteki ilk
şampiyonunu resmen bu maçla beraber belli olacak. Aldis’in duyurusundan birkaç
hafta sonra Raw’da GM Adam Pearce’ın da Women’s Intercontinental kemerini
duyurmasıyla beraber artık resmen her iki brand’de de kadınlar kategorisinde de
mid carder kemerlere sahip olacağız. Women’s Tag Team kemerleri şu anda iki
brand için de ortak kullanılırken erkeklere kıyasla aradaki tek fark onun da
brand’leşmesi diyebiliriz. Öte yandan WWE’de kadınlar kategorisinin daha da
zenginleşmesi gerektiğini düşünsem de mid carder seviyesinde kemer getirme
fikri de gerçekten enteresan olacak gibi duruyor. Keza Kadınların ana kemerleri
dışındaki feudları çok ilgi çekici olmazken ortaya bir kemer mücadelesi koymak
biraz daha heyecanı arttırabilir gibi. Bunun dışında ne kadar PPV’lerde gözükür
kemerler olacaklar veya ne kadar önemli senaryolara konu olacaklar orası da bir
muamma tabi. Böyle bir açıdan da riski içeriyor, gün sonunda bunlara gerek
yoktu düşüncesi de yanlış booking sonucu karşımıza çıkabilir gibi.
Ben o bu sebepten kaynaklı her
iki kemerde de yüksek perdelerden giriş yapabileceğimizi düşünüyorum. Aldis’in
8 Kasım’daki duyurusunun ardından başlayan turnuvada ilk olarak 15 Kasım
Smackdown’da Candice LeRea vs B-Fab vs Bayley maçı izledik. Bayley, B-Fab
üzerinden bir roll-up ile maçı aldı. 22 Kasım Smackdown’daysa esas olay patladı
diyebiliriz. İkinci ilk tur maçında Bianca Belair vs Blair Davenport vs Chelsea
Green maçı izledik. Ancak maç devam ederken Cargill'e bir arabanın çarptığını
ve arabanın üstünde hareketsizce durduğunu gördük. Bianca maçı bırakıp arka
alana gitti. Çığlık atıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Naomi ve Bayley de
oradaydı. Bianca onlara burada kalmalarını, onun takım arkadaşı olduğunu
söyledi ve ambulansa bindi. Aldis de görevlilere olayın ne olduğunu çözmelerini
istedi. Green de o esnada maçı kazanmayı bildi. Kendisine araba çarpan Cargill
o tarihten bu yana ekranlarda gözükmezken Survivor Series’te de Kadınlar
WarGames maçından çıkmış ve yerini Bayley almıştı. Ayrıca 29 Kasım Smackdown’daki
üçüncü ilk tur maçındaki yerini de Lash Legend’a bırakmak zorunda kalmıştı. O
tarihte yapılan Michin vs Lash Legend vs Piper Niven maçında da maç devam
ederken Chelsea, Michin'e laf atınca B-Fab yardıma geldi ve Chelsea'ye
saldırdı. Sonra da onu kovalayarak uzaklaştırdı. Maçı alan Michin üst tura
yükseldi. 6 Aralık Smackdown’da da Tiffany Stratton vs Elektra Lopez vs Noami
maçı izledik. Naomi maçı bitirecekken LeRea geldi. Naomi yine üstünlüğü aldı
ama Tiffany ona ve Lopez'e Springboard Swanton ile uçtu. Sonra da Lopez
üstünden Prettiest Moonsault Ever ile maçı kazandı.
13 Aralık Smackdown’da yapılan
yarı finaller sonrasında bu şov için oldukça sürpriz iki ismin finale çıktığını
gördük. Önce Michin, Tiffany Stratton’ı yenerken sonrasında da Chelsea Green, Bayley’i
yendi. Tiffany’nin Miss Money in the Bank, yani gelecekteki şampiyon olduğunu
düşünürsek bir dönem Miz gibi hem mid carder kemeri elinde tutup hem de United
States kemerini elinde tutabilirdi. Veya Bayley gibi bir main eventer kadın
güreşçinin, son Royal Rumble şampiyonunun neredeyse temiz bir şekilde yenilgi
alması da bence sürprizdi. Yarı finaller öncesi Bayley vs Tiffany Stratton maçı
yakın dönemki feudları da baz alırsak daha olasıydı kesinlikle. Ama ben hem Michin’i
hem de Chelsea’yi izlemekten de keyif alıyorum. Michin zaten çok iyi bir ring
içi yeteneğine sahip bir doğal face. Ancak öte yandan Chelsea Green ise
gerçekten müthiş bir gimmick içerisinde. Ring içi yeteneği bence kısıtlı ancak
sakar, şaşkın ama biraz da sempatik gelen görüntüsüyle heel bir karakter
olmasına rağmen seyircilerden de oldukça güzel tepkiler alıyor. Seyircileri
böylesine çekmesi de ister istemez push’lanmasına veya televizyonda aktif
olarak yer almasını da sağlıyor. O yüzden ben her iki ismin de bu şansı elde
etme ihtimallerinden çok mutluyum. Zaten birkaç ay öncesinde de yine iki isim
bir feud içerisindelerken tarihin ilk Dumpster maçını da yapmışlar ve maçı da
Michin kazanmıştı. Sonrasında Chelsea yine komik segmentler içerisinde yer almış
ve kendisine deyim yerindeyse kokarca muamelesi yapılmıştı. Ben burada Chelsea’nin
seyirci etkisiyle kemeri kazanabileceğini düşünüyorum. Ama Michin de son
dönemde push’lanıyor, onun da kazanması çok sürpriz olmayacak bence. Kenarda Piper
Niven’ın olması tabii, bir şekilde Chelsea’ye maçı kazandırabilir. Yine de kim
olursa olsun bence iyi bir seyirci desteği alacak kazanan kişi.
Öte yandan Jade Cargill’e araba
çarpmasıyla beraber ringlerden uzak kalışı hem buradan şampiyon olarak çıkacak
kişiye doğrudan fayda sağlayacak gibi duruyor. Keza hem Jade Cargill turnuvadan
çekilmek zorunda kaldı hem de Bianca, Cargill’e yaşananların etkisiyle kendi
maçını bırakmak durumunda kaldı. Yüksek perdeden girişten kastım da biraz buydu
bence. Buradaki şampiyonluk maçı ve bu maçın sonucunun buraya bağlanması veya
şampiyon olacak kişiye oklar yönelirken ters köşe yapılması vs. ilgi çekici
olabilir diye düşünüyorum.
Tahmin: Chelsea Green
Singles Match
Sami Zayn vs Drew McIntyre
Ekim ayındaki Bad Blood’da
oldukça sert geçen Hell in a Cell maçının ardından bir süredir ekranlarda
gözükmeyen Drew McIntyre, geri dönüşünü Survivor Series sonrası Raw’da
gerçekleştirmişti. Neredeyse 1 senedir Punk ile feud içerisinde olan Drew, bu
süre zarfında SummerSlam’de önemli bir galibiyet alırken üst üste hem Bash in
Berlin’de hem de Bad Blood’da yenilgiler yaşayınca feudu da resmen kaybetmişti.
Geri dönüş yaptığında ise ilk hedefi zaten yılın başında da feud içerisinde
olduğu Sami Zayn olmuştu. Hatırlarsanız geçtiğimiz yılın sonlarında ve bu yılın
başlarında Drew heel turn geçirmiş ve hel turn geçirdikten sonra da birçok
düşman elde etmiş, birçok kişiye saldırılar gerçekleştirmişti. En katlanamadığı
isim olan Jey Uso ile mücadele verirken bir yandan Cody, Seth Rollins ve Sami
Zayn gibi isimlerle de paralel feudlar geçirmişti. Sami Zayn ile 23 Ekim 2023
Raw’da ve 4 Aralık 2023 Raw’da maç yapmışlar ve Drew iki maçı da kazanmayı
başarmıştı. Hatta Drew, 4 Aralık’taki maçtan sonra arka alanda da Sami’ye
saldırmıştı. Drew bu süreçte Kasım ayındaki Survivor Series’te de Judgment
Day’e katılırken Sami’nin de olduğu face isimlerle ve tüm düşmanlarıyla karşı
karşıya gelmiş ancak maçı kaybeden tarafta olmuştu. En son olarak iki isim 29
Ocak 2024’te de karşı karşıya gelirlerken maçı kazanan yine Drew McIntyre
olmuştu. Ardından da hem ana kemerin hem de Punk’ın peşinden koşmuş bu süre
zarfında kemeri de almış ama Punk nefreti sebebiyle kemeri de kaybetmişti. Sami
Zayn ise Wrestlemania’da Gunther’in 666 günlük Intercontinental reign’ini
bitirdikten sonra bir süre şampiyon olmuş, ancak kemeri SummerSlam’de Bron
Breakker’a kaybetmişti. Son olarak Survivor Series döneminde de Old
Bloodline’ın, Jey’in ve Roman’ın yardımına koşmuş, ekip Punk’ı da yanlarına
alıp toparlanarak New Bloodline’ı yenmeyi başarmışlardı.
Survivor Series sonrası 2
Aralık Raw’daysa Seth Rollins, Punk’ı yüzleşmeye çağırırken ikilinin arası
gerilmiş ve onları ayırmaya Sami Zayn ve Jey Uso gelmişlerdi. Seth, Punk ile
olan yüzleşmesinden sonra Sami ile konuşmaya başladı. Sami'ye, Jey ve Roman'la
olduğundan daha yakınız biz dedi. Bu işe beraber girdik dedi. 20 yıl
beraberdik, inişleri, çıkışları beraber gördük dedi. Biz de aileyiz dedi.
Punk'la takım olup arkamdan vurdun ama değil mi dedi. Sami de dur sana bir şey
hatırlatayım dedi. Punk'la takım olmayı ben istemedim, ama bir kişi eksiktik ve
o da yardım etmeye meyilliydi, o yüzden de kabul ettim dedi. Ben seni
istemiştim dedi. Sana iki kez sordum, sen de iki kez hayır dedin dedi. Roman'a
canavar diyorsun ama o canavarı sen yarattın dedi. 10 yıl önce sırtına sandalye
ile vurarak o canavarı sen yarattın dedi. Bu işte ellerin kirli değilmiş gibi
davranmayı bırak dedi. Seth de zaten masummuşum gibi davranmıyorum dedi. O
sandalyenin ona motivasyon olarak döndüğünü biliyorum dedi. Ben bunun için özür
diledim, yargılandım ama bunun için sadece beni suçluyorsan bir aynaya bak
çünkü sen de aynı şeyi yaptın dedi. Roman Reigns değişmedi dedi. Senden,
Jey'den ya da herhangi birinden özür diledi mi, hayır dedi. O yılan CM Punk da
değişmedi hiç dedi. İnatçılığım sorun değil, senin saflığın bir sorun dedi.
Dürüst olmam gerekirse aptalca davranıyorsun dedi. Sami de gördüğüm kadarıyla
öfke ve sinir dolusun dedi. Bu gece ringde seninle buluşmak benim için hiç
sorun olmaz dedi. Sinirini çıkarmak istiyorsan benim için hiç problem değil
dedi. Seth de bana uyar dedi ve ringi terk etti. Gecenin sonunda iki isim karşı
karşıya geldiler. Aynı gece arka alanda Jey, kimliği belirsiz bir kişi
tarafından saldırıya uğrarken Sami de maç içinde eline sandalye alıp Seth'i
saldırıyı yapan kişi olarak suçladı. Seth de o ben değildim dedi. Seth ben
böyle bir şey yapmam biliyorsun, git kankan Punk'a sor dedi. Sami de ikna olup
sandalyeyi bıraktı. Bırakıp bırakmaz Seth, Small Package ile maçı aldı. Maçtan
hemen sonra Seth, Sami'ye senin kalbini seviyorum ama aklınla düşünmeye
başlaman gerek dedi. Sonra da ringi terk etti. Sami ise arkasını döner dönmez
return yapan Drew McIntyre'dan Cleymore yedi.
9 Aralık Raw’da Drew'un arka
alanda konuştuğu bir video ekranlara geldi. Drew, son Hell in a Cell maçının 24
yıllık kariyerinin en şiddetli maçı olduğunu söyledi. Sonunda da acı verici bir
mağlubiyet aldım dedi. Doktorların söylemlerinin aksine Bad Blood sonrası
Raw'da olabilirdim dedi. İskoç Savaşçı lakabının öylesine verilmediğini zaten
defalarca kez kanıtladım, hak edilmiş bir şey bu dedi. Ama ailem bana ihtiyaç
duyduğu için İskoçya'ya dönmeliydi dedi. 2024, Drew McIntyre için kariyer yılı
olmalıydı ama bitiş çizgisinde yine kazıklandım dedi. Eve döndüğümde bu düşünce
beynimde çalıyordu dedi. Peki ya yanılıyorsam ve diğer herkes haklıysa, ya
insan değişirse ve benim hislerim yanlışlanırsa dedi. Ama sonra Survivor
Series'i izledim, CM Punk'ın Roman Reigns ile yan yana duruşunu gördüm dedi.
Yanlarında kim vardı dersiniz; Sami, Jimmy ve Jey vardı dedi. Hepsi aptal
parmaklarını yukarı kaldırıyorlardı dedi. Bildikleri her şeye rağmen, Roman
parmağını bir şıklattı ve hepsi birden yanına döndüler dedi. En azından Punk
bir rüşvet aldı, geri kalan ise kendilerini bir hiç için sattılar dedi. İşte
tam o an geri dönmem gerektiğini anladım dedi. İşte tam o an Sami'yi
indireceğimi anladım dedi. İşte tam o an Jey'i indirmem gerektiğini anladım
dedi ve geçen haftaki Jey'e olan saldırıya da açıklık getirdi. Evde geçirdiğim
zamanımda her ne kadar istesem de geçmişi değiştiremeyeceğimi anladım ama
şimdiyi değiştirebilirim ve geleceği de değiştireceğim dedi. Yine aynı şovda Sami
Zayn, Seth Rollins ile arasını düzelttikten sonra Drew'a da mesaj gönderdi.
Sami, Drew olayını halledeceğini, daha önce yaptığı gibi geri adım atmayacağınısöyledi.
Burada oturup onun haklı olduğunu geri kalan kişilerin haksız olduğunu
dinlemeyeceğim dedi. Bu işi başladığı gibi hızlıca bitireceğim dedi. Adam Pearce
ile konuştum bile, Saturday Night's Main Event'te görüşeceğiz dedi. Mikrofonu
bırakıp arka alana doğru giderken tam girişin orada Drew ona saldırdı. Yumruklamaya
devam ederken görevliler araya girdiler. Bu haftanın esas olayı ise bence 13
Aralık Smackdown’da yaşandı. WarGames’te sakatlanan Jimmy, değnekle promo
keserken konuşmasının sonunda Drew’dan Cleymore yedi. Böylece Drew, Punk ve
Roman’ın yanında yer alan üç kişiye birden saldırmış oldu.
Tahmine geçersek ben Drew’un
maçı kazanacağını düşünüyorum. Punk ile olan feudunu kaybederek ciddi yara alan
Drew’a bir PPV galibiyeti şart. Öte yandan Wrestlemania için de hala Wade
Barret düşüncemi korumaktayım. Drew, hala öfkesini ve kişisel nefretlerini bir
kenara bırakabilmiş değil. Her ileri gittiğinde onu tek düşünen isim olan Wade
Barret onu durdurmaya çalışmıştı. Yine bu davranışına devam ederse ikili
arasındaki ipler gerilebilir gibi duruyor. Yine de tabi Wade’in çok uzun
süredir güreşmediğini düşünürsek de biraz zorlu bir ihtimal gibi ama yine de bu
umudumu koruyacağım. Ama biraz daha gerçekçi bakarsak da Drew’un Bloodline ve
Punk obsesifliğinin de devam ettiğini görmekteyiz. Burada kendisine düşmanlar edinirken
kendisi gibi bir düşünceye sahip olan Kevin Owens da sanki bu feudlara bir
yerden girebilir gibi duruyor. Owens’ın da bir yerde Sami’ye salça olacağını
düşünüyorum doğrusu. O yüzden Drew’un Wrestlemania yolunu biraz daha
gözlemlemek gerek.
Tahmin: Drew McIntyre
Singles Match for the
Undisputed WWE Championship
Cody Rhodes(c) vs Kevin Owens
Dostlukla başlayıp nefrete
dönüşen, Kevin Owens’ın belli başlı haklı gerekçeleriyle heel turn yaptığı bu
feud, gecenin main eventinin zeminini hazırlıyor. Kevin Owens’ın resmen zorla
bir heel turn yaptığı bu ortamda işler yine dönüp dolaşıp Bloodline’a bağlı bir
şekilde gelişti. Cody Rhodes’un diğer isimler gibi Bloodline’a karşı savaş açıp
diğer isimlerden farklı olarak kazanmasının ardından Roman Reigns ile kurduğu
geçici ittifak, Kevin Owens’ı da kaybetmesine neden olmuştu. Bundan sonrasında
kendini kaybeden Kevin Owens, Randy Orton’ı sakatlamış ve sonrasında da
Cody’nin peşini bırakmamıştı. Olayları daha iyi anlamak için biraz daha geçmişe
gitmek gerekiyor gibi.
Wrestlemania 40’ın main
eventinde Roman Reigns’i yenerek onun 3.5 yıllık title reign’ine son veren
Cody, WWE’de de yeni bir dönemin başladığını ve bir bayrak değişimini resmen
simgelemişti. Keza bu 3.5 yıllık dönemde Roman; yanına Jey’i ve Jimmy’i almış,
sonraları Solo Sikoa’nın ve hatta Sami Zayn’in bir dönem katılımıyla WWE
içerisinde resmen bir hanedanlık kurmuştu. Bu hanedanlık süresince de oldukça
sert bir imaj çizerken kazanmak için her şeyin mübah olduğu bir anlayışla
hareket etmiş ve önüne kim çıkarsa sahip olduğu sayı avantajını da kullanarak
birçok ismi resmen ezip bitirmişti. Bu ezip geçtiği isimlerden biri de Kevin
Owens’ın kendisiydi. 2020 yılının sonlarında, yani Roman’ın meşhur reign’inin
ilk aylarında Owens, Roman’dan kemeri almak için çok uğraşmıştı. 2021 yılının
başına kadar da sarkan bu feudda Roman, özellikle Jey’in de yardımıyla Owens’a
gerçekten de çok kötü şeyler yapmıştı. Defalarca kez sayı avantajıyla Owens’ı
çaresiz bırakmıştı. Golf Cart ile üstünden geçmişti. TLC öncesinde sandalyelerle,
masalarla, merdivenlerle saldırmıştı. 1 Ocak 2021 Smackdown’da Owens ile Jey’in
olduğu maça karışarak Owens’ı yukarıdan aşağıya doğru masaya fırlatmıştı. Owens
bir türlü Roman’a diş geçiremezken aradan geçen 2 yılın ardından bu kez 2023
yılının başlarında Owens bir kez daha Roman’a meydan okumuş ancak bu kez daha
kalabalık olan Bloodline’a yine diş geçirememişti. En sonunda tabii Sami Zayn
bu duruma isyan ederek Owens’ın tarafına geçmiş ve tüm bu olaylar Wrestlemania
39’da Owens ve Sami’nin Uso’lardan Tag Team kemerlerini almalarıyla son
bulmuştu. Ancak yine de bu kazanım, Roman’ın reign’ini sürdürürken Owens’ı da
dişlinin bir parçası haline getirdiği gerçeğini değiştirmemişti.
Cody Rhodes ise Roman’ın tüm bu
egoist ve güç zehirlenmesi kişiliği karşısında Roman’ın yanına Rock’ı da
almasına rağmen pes etmemiş ve en sonunda da her şeyi kaybetmesini sağlamıştı.
Önce Wrestlemania 39’da başaramamış, sonrasında Wrestlemania 40’da hikayesini
bitirmişti. İşler bundan sonrası için daha farklı ilerlerken Roman da uzun bir
süre ekranlardan uzak kalmış, onun yokluğunda da Solo Sikoa kendini Tribal
Chief ilan etmişti. Solo; Roman döneminden kalma Jimmy, Heyman gibi isimleri
temizleyerek Tama Tonga, Tonga Loa ve Jacob Fatu gibi isimleri yanına alarak
yeni bir Bloodline kurmuştu. Solo, Roman’ın tıpkı bir zamanlar yaptığı gibi her
şeye sahip olmak isterken ilk kurban olarak da Kevin Owens’ı seçmişti. Owens
ise Wrestlemania döneminde Logan Paul’a karşı United States kemer feuduna
girdiği Randy Orton ile bir yakınlık kurmuş ve bu sayede yeni Bloodline’a karşı
savaşacağı bir dost edinmişti. İki isim Bloodline’ın güçlenip sayıca artmasıyla
Backlash’te mağlup olmuşlardı. Solo, bir yandan güçlenmeye devam ederken bir
yandan da gözünü Roman Reigns’in kaybettiği ana kemere yani Cody Rhodes’a
dikmeye başlamıştı. Clash at the Castle’da Cody, kemerini AJ Styles’a karşı
korurken maçtan sonra Bloodline kendisine saldırmış ancak yardıma Kevin Owens
vs Randy Orton gelmişlerdi. Bunun sonucunda Money in the Bank’te iki taraf
karşı karşıya gelirlerken o dönem Jacob Fatu’yu da ekibine katan Solo
önderliğindeki yeni Bloodline, maçı kazanmayı bilmişlerdi. Böylelikle Solo da
SummerSlam için Cody’e meydan okumuş ve böylece iki isim gecenin sonunda
Bloodline Rules altında maça çıkmışlardı.
SummerSlam’deki maç beklendiği
gibi bir kaos ortamında geçerken DQ’nun olmadığı bir ortamda doğal olarak
Bloodline da maça fazlasıyla karışmıştı. Önce Loa ve Tonga gelirken onları
durdurmak için Randy ve Kevin Owens gelmişlerdi. Ancak Jacob Fatu’nun da gelişiyle
Solo doğal olarak üstünlüğü alırken, Fatu turnbackle’a çıkıp Cody Rhodes’a
spiker masasına doğru uçunca kendini sakatlamıştı. Ringdeyse hem Solo hem de
Cody yerdeyken Wrestlemania 40’daki kaybından bu yana ortalıkta görünmeyen
Roman Reigns, return yapmış ve tarafını seçerek kendisi olmaya çalışan Solo
Sikoa’ya saldırarak kemerin Cody’de kalmasını sağlamıştı. Roman Reigns’in
dönüşüyle beraber Roman, kaybettiği kemerinden önce kaybettiği Tribal
Chief’liği almak istemişti. Bunun için de yeni Bloodline’a karşı önce tek
başına savaşmaya başlamıştı. Aynı dönemde Cody ise yaklaşan Bash in Berlin için
rakip olarak Kevin Owens’ı seçmiş ancak Owens, son dönemde kariyerindeki
başarısızlıklar sebebiyle kendini buna layık görmemişti. Gerçekten de Owens,
uzun yıllardır singles bir kemeri elinde tutamamıştı. Girdiği feudları
genellikle kaybetmişti. Böyle bir ortamda maç yapmak istemezken Cody ise
arkadaşı olduğu için Owens’a bu şansı vermek istediğini söylemişti. Owens bir
türlü ikna olmazken arka alanda Cody, maçı resmileştirmek için Aldis ile
konuşmuştu. Aldis ise söz gelimi Roman’ın döndüğünden bahsedip rövanş maçı
hakkında konuşurken Owens buna çok sinirlenmiş, Roman’ın 3.5 senede
yaptıklarından bahsetmiş ve rövanş maçı zorunluluğunun da bir süredir
uygulanmadığını belirtmişti. En sonunda da istemeye istemeye sırf Roman kemer
maçı yapmasın diye Cody’nin meydan okumasını kabul etmişti. Bash in Berlin için
maç resmileşirken bu dönemde Owens’ın heel turn yapabileceği ihtimalleri de
gündeme gelmişti. Keza K.O kötü bir arkadaştı ve kariyerinde birçok kez
“arkadaş” olarak tanımladığı kişilere arkadan saldırmalarıyla biliniyordu.
Ancak Cody’e karşı oldukça düzgün davranan Owens, Cody’nin diz sakatlığını da
bildiğini söylemişti. Fakat buna rağmen Bash in Berlin’de hakemin görmediği bir
esnada sandalye ile Cody’e vurma şansı eline geçerken bunu kullanmamış ve
sonucunda da Cody kemerini korumuştu. Owens oldukça sinirli gözükürken Cody’e
sinirli bir şekilde sarılmıştı. Kendisine yaklaşan kamerayı da iterken Cody’nin
kolunu kaldırmış, Cody de onun kolunu kaldırmak isterken de bunu tercih
etmemişti.
Bash in Berlin sonrasında Bad
Blood’a giderken Owens’ın Cody’e dair katlanamadığı şeylerin sayısı artmaya
başlamıştı. Owens ne zaman zor bir duruma düşse Cody gelip onu Bloodline’a
karşı kurtarıyor ve bu sayede Owens olduğundan küçük gözüküyordu. Bunun dışında
esas sinir olduğu şey ise Bad Blood’da Roman Reigns, henüz yanında Jey, Jimmy
ve Sami yokken; yani kısaca kimse yokken Cody’nin Bloodline’a karşı Roman’la
takım olmayı kabul etmesiydi. Owens ve Cody, Bloodline’ın hükümdarlığında
fazlasıyla zarar görmüş isimlerden sadece ikisilerdi. Aynı kaderi
paylaşıyorlardı. Bu kader onları yakınlaştırmıştı. Cody, ilk Bloodline’ı
devirmiş, ikincisinin devrilmesi için de Owens’a yardım etmişti. Ancak yardım
ettiği tek kişi Owens olmamış, ilk Bloodline’ın yani her şeyin sorumlusunun da
yardımına koşmuştu. Yaşadıkları sebebiyle bu durumu kaldıramayan Owens, kendini
kanıtlamak için yeni Bloodline’a karşı arkadaşı Randy ile mücadele verirken bir
türlü onlara diş geçirememişti. Solo’nun da bu durumu kaşımasıyla birlikte birçok
kez Cody’e arkadan vurma noktasına gelen Owens, her seferinde kendini tutmuş
veya Randy tarafından sakinleştirilmişti. Öte yandan Randy ise bu olayın ılıman
tarafıyken, Cody’nin bu kararı karşısında ona saygı göstermeyi tercih etmişti.
Owens da bu durum karşısında iyice sinirlenirken böyle bir ortamda Bad Blood’a
gitmiştik. Bad Blood’daki maçta Cody ve Roman ikilisi, Jimmy Uso’nun return
yapıp onlara yardım etmesiyle Fatu ve Solo’yu yenmeyi başarmışlardı. Gecenin
sonunda Rock da geri dönüş yaparken sonrasında hiç olmamış gibi Rock’ın sözünün
hiç geçmediğini de görmüştük. Velhasıl tüm bunların dışında esas olay “off the
record” olarak gerçekleşmişti. Bir seyirci kamerasından gördüğümüz üzere WWE
otobüsünün orada Owens ve Cody tartışmışlar ve bunun sonucunda da Owens sonunda
birçok açıdan haklı bir heel turn geçirerek Cody’e saldırmıştı. Bizler tabi
bunu bir sonraki Smackdown’da Owens’ın cezalı olduğu duyurusuyla öğrenmiştik.
Bad Blood sonrası Crown Jewel’a
giderken Cody daha çok Crown Jewel şampiyonluğu için Gunther ile kısa bir feuda
girerken arka planda Owens, bu hikayenin bir diğer ismi olan Randy Orton ile
feuda girmişti. Roman ise Jimmy’nin dönüşü ve Solo’ya verdiği zararlar ile
beraber güçlenmeye devam etmişti. Crown Jewel için bir şekilde Jey’i de ikna
edip 3’e 3 maç konusunda yeni Bloodline ile anlaşmaya varmışlardı. İşin Owens
tarafındaysa 11 Ekim Smackdown’da Owens, cezalı olmasına rağmen Smackdown’a
gelirken kendisini sakinleştirmeye çalışan Randy’e yanlışlıkla dirsek atmıştı.
Böylece Randy tarafından da ihanete uğradığını hisseden Owens, hedef olarak
Randy’i belirlerken Randy ise Triple H’ten Crown Jewel için bir maç
ayarlamasını söylemişti. Triple H onu defalarca kez uyarırken Randy ise tam
tersi maçı istemişti. Crown Jewel’da yapılan veya daha doğrusu yapılamayan
maçta Randy ringe girişini tamamlamadan Owens ona sandalyeyle saldırdı. Spiker
masasına Powerbomb çekmek istedi ama Randy karşılık verip masaya Suplex'ledi.
Ama Owens sandalyeyle karşılık verince hakem en son onu engelledi. Owens hakeme
Stunner çekti. O esnada Randy toparlandı ve karşılık verdi. Owens dışarı kaçıp
bir görevliye yumruk atarken Randy de onu bu kez Arap spiker masasına
Suplex'ledi. Bu kez bir gorevli Randy'nin elinden sandalyeyi alırken işler iyice kızışinca Pearce ve Aldis geldiler.
Randy Pearce'a da RKO çekti. Bujun üzerine kapışma seyircilerin arasına sarktı.
Owens orada bulduğu şeylerle Randy'e saldırırken en son yukarı çıkıp masaya
yatırdığı Orton'a doğru uçtu. Böylece maç başlayamadan No Contest bitti.
Gecenin main eventindeyse Cody, Gunther’i yenerek tarihin ilk Crown Jewel
şampiyonu oldu. Bloodline ise yeni Bloodline’a kaybetti.
Crown Jewel sonrası 8 Kasım
Smackdown’da Randy ringde promo keserken Crown Jewel'ın bir başlangıç olduğunu,
bu işi bugün bitireceğini söyledi. Sonra da Kevin Owens'ı çağırdı. Owens
girişin orada gözüktü. Görevliler onu tutarken Randy beklemeye başladı. K.O
arka alana gider gibi yapıp ringe yöneldi. Ringe girdi ve iki isim birbirlerini
yumruklamaya başladılar. Görevliler Randy'i tutarlarken Owens bir tekmeyle
üstünlüğü aldı. Sonra da Randy'e Piledriver çekti. Yeri gelmişken söylemek
gerekir ki bu hareket, oldukça tehlikeli olduğu için yıllar önce yasaklanmış
bir hareket. Randy sakatlanırken Owens ringden ayrıldı. Randy için de sedye
getirildi. Cody de yanına gelirken dikkatlice hareket ettirilmeden sedyeye
taşındı. En sonunda da ambulansla hastaneye götürüldü. 15 Kasım Smackdown’da da
Cody’nin resmen tekrardan bu feuda dahil olduğunu gördük. Cody ve GM aldis
ringde konuşurlarken Aldis, Owens’tan bahsederek bu mevzunun para için olduğunu
mu düşünüyorsun diye sordu. Ben parayla alakalı olmadığını biliyorum. Bu konu
kadronun bildiği şeyle alakalı, onlara bir santim verirsen onlar bir yol
alırlar dedi. O yüzden şöyle yapıyoruz, bu konuyu içten çözene kadar o
buralarda olmayacak dedi. Cody de bir saniyeliğine ciddi ol Nick dedi.
Biliyorum, pozisyonun gereği objektif olmalısın dedi. Ama ben o ceketin
altındaki kişiyi tanıyorum, sen eski bir güreşçisin ki hala bir güreşçisin
bence dedi. Senin iyi bir adam olduğunu biliyorum dedi. O yüzden beni kendinin
yerine koy, kendini o ambulanstaymışsın gibi bir düşün dedi. Randy'den
kastederek eşini aramak zorunda olan kişinin sen olduğunu düşün dedi. Boynu
kırık mı değil mi emin değilim diyen kişinin sen olduğunu bir düşün dedi. Ve
onların "neden peki" sorusunu sorduklarını düşün dedi. Çünkü Kevin
Owens'ın herkese tüm bu olayların suçlusunun sen olduğunu söylediğini düşün
dedi. Wrestlemania 40, hem profesyonel hem de kişisel hayatımın bir özetiydi
dedi. O ringde ben Randy'nin omuzlarındaydım dedi. O da bana benimle gurur
duyduğunu söyledi dedi. Şimdiyse, hastanede yatıyor dedi. Hiç sahip
olamayabileceği zamanını geçiriyor dedi. Tüm bu olanların suçlusu ben miyim
peki dedi. Eğer işlerimi WWE ringinde halledemezsem, ne yapmamı beklersin ki
dedi. Bilet satın almamı mı istiyorsun, illa onun evine mi gideyim dedi.
Kapısını mı çalayım, ön tarafta onu tekmeliyim mi illa dedi. Bunları yapmamı mı
bekliyorsun diye bağırdı. Biliyorum ki sen bu şirketin şampiyonunun böyle
şeyler yapmasını istemezsin dedi. Bu brand'i nasıl temsil etmemi istediğini de
biliyorum dedi. Ama Nick, top artık sende, çok uzun bir süre daha
beklemeyeceğim dedi.
22 Kasım Smackdown’da Cody
ringde promo kesti. Yüz yüze zamanı geldi dedi. Randy Orton'ın burada
olmadığını söyleyebilirim dedi. Kevin Owens'ın da burada olmadığını söylüyorlar
ama buna inanmıyorum dedi. Kevin Owens, her neredeysen lütfen bu ringe şu an gel
dedi. Beni daha fazla bekletme dedi. Owens da seyircilerin arasından geldi ve
hakarete uğradığımı hissettim dedi. Smackdown'a çağrıldım, çünkü yüce Cody
Rhodes benim burada olmamı istedi dedi. Ve Cody Rhodes'un isteklerini geri
çeviremezsiniz dedi. İşte burada en iyi kıyafetimle hazır duruyorum ve sen de o
aptal politikacı üstünü giymemişsin dedi. Bence ben bundan daha fazlasını hak
ediyorum dedi. Kevin sen buraya çağırıldın ama seyircilerin orada durmak için
değil dedi. Buraya gelip ringde benimle durmak için çağırıldın dedi. Owens da
öyle ama sen buna pek alışkın değilsin tabi, her zaman işler senin istediğin
gibi gitmez dedi. Cody de ringi terk edip Owens'a gitmeye yeltendi ama
görevliler araya girdiler. Owens da ne yapıyorsun, sırf Cody Rhodes istedi diye
kavgaya mı girişeceğim dedi. Ben buradayım, sen oradasın, şu an iyiyiz dedi.
Cody de ringe döndü. Owens da benimle kavga mı etmek istiyorsun, kavga etmeden
önce bana neden bu kadar üzgün olduğunu anlatmıyorsun dedi. Son aylarda olanlar
yüzünden mi, sana olanlar yüzünden mi, sana yaptıklarımdan mı, Randy yüzünden
mi diye sordu. Sonra da hepsi senin suçun dedi. Cody de Randy'e Piledriver
çekmen benim suçum muydu dedi. Owens da öyle neden biliyor musun dedi ve ringe
doğru yaklaştı. Görevliler de yine araya girdiler. Owens, spiker masasına
çıktı. Çünkü dört yıldır her hafta Bloodline'ı devirmek için, kan döktüm, göz
yaşı döktüm dedi. Hepsiyle kapıştım, onlar da benim kariyerimi bitirmeye
çalıştılar dedi. Özellikle de grubu yönlendiren adam Roman Reigns, sayabileceğimden
daha fazla kez kariyerimi bitirmeye çalıştı dedi. Hiç yapamadı ve yapamayacak
da dedi. Sen dönmeden önce bile kavga etmeye devam ettim onlarla dedi. Sonra
sen döndün ve neler oldu dedi. Seninle oldum, onlara karşı birlikte durduk ve
beraber kapıştık dedi. Wrestlemania 39'da sen kemeri alabil diye ringdeydim ben
dedi. Sen Wrestlemania 40'da kemeri aldığında da ringdeydim, sen hikayeyi
bitirdiğinde en az senin kadar mutluydum dedi. Ondan birkaç ay sonra neler oldu
peki, Roman'ın bir tag team partnerine ihtiyacı oldu dedi. Çünkü etrafındaki
herkese sinirliydi ve ona kim katıldı, sen katıldın dedi. Benim kariyerimi
bitirmeye çalışan adamla tag team partner'ı oldun dedi. 11 yaşımdan beri
sevdiğim tek şeyi benden almak isteyen adamla takım oldun dedi. Yaşanan her şey
senin suçundu evet dedi. Cody de yeter artık, eğer yaptıklarını aklamaya
çalışıyorsan buna inanabilirsin ama ben sana gerçekleri anlatıyım dedi. Roman
Reigns ile takım olmamın seninle hiçbir ilgisi yoktu dedi. Benden rica etti ve
ben de doğru şeyin bu olduğunu düşündüm dedi. Ama sen bir kurban olmalısın
değil mi dedi. Owens için her zaman tüm dünya onun karşısında olmalı dedi. Ama
sana bir şey söyleyeyim Kevin Owens'tan başka kimse Kevin Owens'ı geri plana
atmıyor dedi. Senin öz sabotajın bambaşka bir seviyede dedi. WWE'nin yüzü olma
konusundaki fikre çok takıntılısın dedi. Ama şunu fark etmiyorsun ki her şeye
sahip oldun dedi. Grand Slam şampiyonusun, son dönemin en iyilerindensin ve
bunu herkes biliyor ama Kevin Owens bilmiyor dedi. Öz sabotajdan bahsedelim,
Bash in Berlin'i konuşalım dedi. Dizimde sorun varken tetiği çekemedin dedi.
Beni tam o anda Powerbomb'layabilirdin ringde dedi. Burada da hayallerini
gerçekleştirmiş bir şekilde şampiyon olarak durabilirdin dedi. Bunun için beni
mi suçluyorsun dedi. Ama sonunda tetiği çektin değil mi, yanlış adama çektin
ama değil mi dedi. Randy Orton, %100 tartışılmaz bir efsane ve senin de bir
arkadaşındı dedi. Senin ona yaptığın hiçbir şeyi haketmedi dedi. Yıllar önce
yasaklanmış bir hareketi geri getirdin, hayat bitiren hareketi geri getirdin
dedi. Sınırı aştın dedi. Ama bu ders sana mikrofon aracılığıyla verilecek bir
ders değil dedi. Seni döverek vereceğim dedi. Ya burada ya da evinde Survivor
Series'te ya da Saturday Night's Main eventte.. top artık sende dedi. Owens
sözü aldı. Benimle kavga etmek mi istiyorsun dedi. Ben onayladığımda kavga
edeceğiz dedi. Bu gece olmayacak ama dedi. Ama ben onayladığımda şunu bil ki
sadece işimi yapacağım, benden istediğin şeyi yapacağım dedi. Bu kez tetiği
çekmemem konusunda endişelenmeyeceksin, Randy konusunda da haklıydın, onu
sevmiştim dedi. Sendense nefret ediyorum dedi. Owens gitmeye yeltenirken Cody
onu seslenerek durdurdu. Kevin bence sen benden nefret etmiyorsun, kendinden
nefret ediyorsun dedi. Şu an gidiyorsun ama bir anlaşmaya vardığımızı
düşünüyorum dedi. Bu maç için yeri ve zamanı kararlaştırdığımızda benim de
aşamayacağım bir sınır olmayacak dedi.
29 Kasım Smackdown’da Kevin
Owens'ın bir videosu ekranlara geldi. Owens, hala oralarda bir yerlerde
Cody'nin tarafında olan insanlar var dedi. O zaman size neden benim haklı
olduğumu anlatayım dedi. 1 Ocak 2021'de, Roman Reigns ve kuzeni bana ikiye bir
saldırdılar. Beni yukarıdan aşağıya, masalara doğru fırlattılar ama ayağa
kalkmayı başardım dedi. 31 Ocak 2021 Royal Rumble'da, Roman Reigns, golf
arabasıyla üstümden geçti dedi. Ama ayağa kalktım dedi. 28 Ocak 2023, yine
Royal Rumble'da Roman Reigns, defalarca kez Super Kick yemem için emir verdi
dedi. Tüm bunları anlatırken o dönem olanlar da ekranlara geldi. Tüm bunlar
olurken Cody Rhodes da binadaydı ama o anlarda hiçbir yerde bulunamadı dedi.
Ama bu yılki Bad Blood'da Roman Reigns birine ihtiyaç duyduğunda onu orada
yanında bulabildik dedi. Bu anlattığım şeylerden de görülebileceği üzere Cody
Rhodes, başına gelen her şeyi hak ediyor dedi. Saturday's Night Main Event'te
American Nightmare'i, Canadian Dream'e çevireceğim dedi. Aynı gece Cody Rhodes
da geçen hafta kendisine laf atan Carmelo Heyes ile maç yaptı ve maçı aldı. Bu
arada Randy Orton, Owens’ın ona Piledriver çekmesinin ardından ekranlarda
gözükmezken, Cody de Survivor Series’i kemer koruması olmadan boş geçti.
Bloodline ise Sami Zayn ve Punk’ı da alarak Yeni Bloodline’ı WarGames maçında
yenmeyi başardı.
Survivor Series sonrası 6
Aralık Smackdown’da Cody ringdeyken Chad Gable geldi. Gable, WWE'ye döndüğünden
beri bana ilham verdin dedi. Ben de çalışkan biri olmak istiyordum, kimseyle
eşleşmeyen bir iş eğitine sahip olmak istiyordum dedi. Sen kendine şampiyon
gibi davranıyorsun, bu giyinişinden de belli oluyor ama Cody bu işin kolay
kısmı, onu ben de yapıyorum dedi. Kolay olmayan şey ise Kevin Owens gibi iyi ve
sadık bir arkadaş olabilmek dedi. Bildiğim bir şey varsa o da kötü
arkadaşlardır, örneğin kıymet bilmez Otis gibi dedi. Ben dibe vurmuşken beni
ortada bırakmıştı, tıpkı senin Kevin Owens'e yaptığın gibi dedi. Tüm olayı
değerlendirdiğimde şu sonuca vardım, sen berbat bir arkadaşsın dedi. Cody de
sende çok fazla kendimi gördüm dedi. Sen dakikalarını maximize etmeye çalışan
birisin, sen ve ben birbirimizi anlarız, Shorty G'din sen değil mi dedi. Ne
yapmaya çalıştığını biliyorum dedi, kaybedecek bir şeyin yok gibi duruyorsun
benimse var gibi ama yanlışsın dedi. Çok fazla kaybedecek şeyin var, yeniden başarısız
olsan ne olur peki dedi. Wrestlemania 39'dan biliyorum, aynada kendimden başka
bir şeye bakamadım dedi. Son oyununa gidip başaramadığında ne olur peki dedi.
Gable da beni tanıyormuşsun gibi konuşma dedi. Bana senin rakibin değilmişim
gibi davranma, üzerimde takım elbise olmasa seni aşağı indirmiştim dedi.
Aldis'le takas görüşmeleri yapmaya geldiğini anlıyorum, git onunla konuş ve ek
olarak güreş kıyafetlerini giy ve benimle bire bir maç yapıp yapamayacağını sor
dedi. İlerleyen anlarda otoparkta Micheal Cole ve Kevin Owens'ı gördük. Owens,
Cole'u arabasına davet etti. Cole da bindi. Bunu ne zamana kadar devam
ettireceksin, içeride röportaj yapmak için bir oda var zaten dedi. Owens da
sana şunu sorayım Bad Blood'da altın çocuğu yere serdiğimden bu yana ne zaman
orada hoş karşılandım ki ben dedi. Cole da seninle objektif bir röportaj
yapmayı planlıyordum dedi Owens da bir numaralı Cody Rhodes fanboyu olan sen mi
bunu söylüyorsun dedi. Cole da bu doğru değil, sen, NXT'den beri tanıyorum
dedi. Son zamanlara da kadar senin en büyük destekçindim dedi. Owens da
olayları benim bakış açımla bakmadığına inanamıyorum dedi. Sen spiker msasında
otururken Roman Reigns'in kariyerimi bitirmek için kaç kez hamle yaptığını
görmedin mi dedi. Sonra da Cody Rhodes gitti Bad Blood'da onunla takım oldu
dedi. Birkaç hafta önce Cody bana egomaniac derken sen de bana takıntılı
demiştin dedi. 2016'da fırsatlar gelmiyor diye buradan giden kimdi ben mi Cody
Rhodes mu dedi. Döndükten sonra da her şey onunla ilgili oldu, her yerde görüntüsü
var dedi. Cole da sadece Cody değil; Jey, Jimmy, Sami de Roman'a yardım etmenin
iyi olduğunu düşündüler dedi. Owens da Jimmy ve Jey'in yaptıkları umurumda mı
sence dedi. Roman'ın piyonu olmayı çok önceden tercih ettiler dedi. Sami
konusuna gelince de merak etme ona da zamanı geldiğinde geleceğiz dedi. Ben şu
anda Cody Rhodes'un bana ihanetiyle uğraşmaya odaklandım dedi. Senin hiç
arkadaşın yok o yüzden ihanetin ne olduğunu bilmezsin dedi. Cody Rhodes benim
arkadaşımdı ve arkamdan vurdu dedi. Cole da bence bi aynaya bak dedi, Owens da
dikiz aynasına bakıp evet ne görmeliyim diye sordu. Burada sonuna kadar haklı
olan yakışıklı bir adam görüyorum dedi. Cole da bak işte tüm problem sensin
dedi. Owens da iyice sinirlenip onu arabadan kovdu. Gecenin sonunda Cody Rhodes
vs Chad Gable maçı izledik. Cody maç içinde sakat ayağına çok fazla darbe aldı.
Bir ara Creed Brothers da maça karışmaya çalıştı ama hakem onları engelleyip
arka alana yolladı. Gable fazlasıyla uğraştı ama en sonunda Cody maçı aldı.
Maçtan sonra Owens ringe geldi ve sakat bacağına saldırmaya devam etti. Cody
karşılık verdi ama Aldis ve görevliler gelip onları ayırdılar. En son Cody,
Suicide Dive ile Owens'a uçtu. Ardından da birbirlerine girmeye devam ettiler.
Zar zor ayrılmalarıyla şov sona erdi.
13 Aralık Smackdown’da Cody
Rhodes, Owens ile son kez yüzleşmek için ringe geldi. Bu yüzleşmeyi modere eden
kişiyse Micheal Cole oldu. Cody geldikten sonra Cole, Owens'ı da ringe çağırdı.
Ama Owens gelmedi. Cody sözü aldı, Kevin Owens burada yok ama bu mükemmel
topluluk burada dedi. Sonra sözü Cole'a attı ve profesyonelce işimizi yapıp
röportaja devam edelim dedi. Cole, arabada devam etmez istemez misin diyince de
Cody de bu muhteşem insanlar önünde yapalım dedi. Cole, Triple H'in Cody'e bir
günlüğüne hediye ettiği şeyi sorarken Titantron'dan Kevin Owens bağlandı.
Arabasından konuşan Owens, kimin umurunda şunu kesin artık dedi. Geçen hafta
tarafsız bir gazeteci olduğunu söyledin Cole, o zaman neden herkesin sorduğu o
soruyu Cody'e sormuyorsun, Cody Rhodes nasıl aptalca salak hikayesini bitirmek
için tüm arkadaşlarını kullanıp sonra Roman'la takım olabildi bir sorabilir
misin dedi. Ne kadar uzun süre şampiyon olursan ol, gerçeği değiştiremezsin,
gerçek şu ki Stardust senden daha ilgi çekiciydi dedi. Cody de gidip Kevin
Owens'ı bulsam iyi olur dedi ve arka alana yöneldi. Owens'ı arkadan ararken
Owens ona arkadan saldırdı. Owens döve döve Cody'i arenaya geri getirdi. Ama
Cody toparlayıp cevap verdi. Görevliler gelse de Cody onları da indirip kavgaya
devam etti. Daha fazla görevli geldi ama iki isim bir türlü ayrılmadılar. O
hengamede Owens, Cody'nin kemerini alıp kafasına vurdu. Sonra da kemere bakıp
Cody'nin üstüne bıraktı.
Tahmine geçmeden önce Owens’ın
oldukça mantıklı bir şekilde senaryo dahilinde hareket ettiğini gözlemliyorum.
Zira Owens, yapı gereği zaten isyankar bir karakter. Biraz yaptığı hareketler,
sergilediği davranışlar Austin’in otorite karşıtı hareketlerine veya Punk’ın
2011’deki isyanına da benziyor. Ancak o taraftaki koşullar şimdikiler gibi
değil sanki. Mesela 2011 döneminde o zamanlar Cena, çok uzun zamandır bir
golden boy’ken Cody’nin bayrak devrinin üzerinden sadece birkaç ay geçti. O
dönem Cena hater’lığı bir karşılık görürken bu dönemde Cody hater’lığından söz
etmek şu an için mümkün değil. Ama K.O yine de haklı. Yani Roman yerdeyken, en
aşağıdayken, bitme noktasındayken ona el uzatmak, onun zarar verdiklerine bir
nevi ihanet etmek demekti. Cody de kendince haklıydı belki ama Roman’ın
teröründen en çok zarar gören kişilerden biri olan Owens’ın duygusal davranması
da çok normaldi. O yüzden feud kesinlikle güzel işleniyor. Tahmine geçmek
gerekirse de ben Cody’nin kemeri koruyacağını düşünüyorum. Belki Randy faktörü
olur belki olmaz ama Randy muhakkak ki bu feuda dahil olacak bence. Bir süre
daha iyice Cody’nin güvenini kazandıktan sonra da bitirici hamleyi Cody’e karşı
yapıp bence işi Wrestlemania’ya götürecek. Owens bu kadar işin içerisindeyken
bir Triple Threat de gündeme gelebilir belki ama her halükarda bir Cody vs
Randy feuduna doğru hareket edeceğiz gibi duruyor.
Tahmin: Cody Rhodes
--
Oldukça sürpriz bir şovla
2024’ü kapatırken artık yavaş yavaş da Wrestlemania dönemine doğru
ilerlemekteyiz. Bundan sonra yaşanacakların Wrestlemania’ya olan etkileri
açısından önem arz edici şeyler olacağını düşündüğüm için bu gözle izlemekte
fayda var diye düşünüyorum. Ama bu PPV’deki Match Card biraz Wrestlemania
öncesindeki son geçici feudlara işaret ediyor gibi. Örneğin Cody, Liv ve
Gunther gibi isimlerin pek kemer kaybı yaşamaları mümkün değil gibi duruyor.
Sadece Cody’nin tarafta Wrestlemania’yı etkileyebilecek şeyler olabilir ki
bunun için de bir Randy Orton return’ü gerekir diye düşünüyorum.
Bu şovun getirilerinden biri
de belki de eskiden çok olan ancak günümüzde azalan non title feudların
PPV’lere sarkmasının geri gelmesi olabilir. Mesela son dönemdeki Strowman vs
Bronson Reed feudu veya Carmelo Heyes vs Andrade feudu bence tam PPV’lik maçlara
sahne olmuştu. Umarım buradaki Drew McIntyre vs Sami Zayn maçı da bunun yolunu
yeniden açar.
Bundan sonrasıysa aslında
işler biraz daha değişecek gibi duruyor. Çünkü 6 Ocak itibariyle Raw, Netflix’teki
debut şovunu gerçekleştirecek. Burada hiç şüphesiz çok büyük şeyler izleyeceğiz
gibi duruyor. Örneğin Roman Reigns vs Solo Sikoa arasında Tribal Combat maçı
yaşanacakken John Cena’nın da veda turunun başlangıcı olacağı düşünülüyor. Ek
olarak Smackdown’dan isimler de tabii o şovun içerisinde yer alacaklar. Zaten
Drew’un Smackdown’da gözükmesi, Strowman’ın yine Smackdown’a geçmesi, esasen
Smackdown güreşçileri olan Roman ve Solo’nun arasındaki maçın Raw’da olması vs
derken biraz böyle PPV havasında geçecek bir şov olacak gibi duruyor. Bu yeni
dönem şovların da kalitesini muhakkak ki değiştirecektir. Bizlere de bundan
keyif almak düşüyor.
Son olarak tarihin ilk
Kadınlar United States şampiyonunu göreceğimiz olan bu nostaljik şovun havasını
da merak etmiyor değilim. Umarım sonucunda da güzel bir PPV izleriz.
Herkese iyi seyirler
dilerim.











